Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Diyanet

Herkes Duysun - Diyanet haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Diyanet haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'tan Regaip Kandili mesajı Haber

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'tan Regaip Kandili mesajı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsayan üç ayların başlaması ve Regaip Kandili ile ilgili mesaj yayımladı. Erbaş, yayımladığı mesajda, inanç, kültür ve medeniyette özel bir anlamı bulunan rahmet, bereket ve mağfiret iklimi üç aylara yeniden kavuşmanın sevinç ve heyecanını yaşadıklarını belirtti. Kur'an-ı Kerim'de, Ramazan ayının faziletine, Kadir gecesinin önemine dikkat çekildiğini hatırlatan Erbaş, üç ayların, her şeyden önce bir arınma ve yenilenme mevsimi olduğunu ifade etti. Hayatın insana bahşedilen büyük bir nimet, zamanın ise eşsiz bir sermaye olduğunu kaydeden Erbaş, insanı varlık sahnesine çıkaran Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de defalarca hayatın ve zamanın önemine dikkat çektiğini, bunların kadrini bilme ve gerektiği gibi değerlendirme hususunda insanları uyardığını belirtti. Erbaş, zamanın insana farkındalık, bilinç ve motivasyon kazandıran bazı özel dilimleri olduğunu vurgulayarak, “Bu bağlamda üç aylar olarak bilinen Recep, Şaban ve Ramazan ayları, söz konusu hususiyetleriyle öne çıkmaktadır. Recep ayının ilk Cuma’sını karşılayan Regaip Gecesi, Peygamberimizin mucizevi yükselişini hatırlatan Miraç Gecesi, müminler için af, mağfiret ve arınma vesilesi olan Berat Gecesi, hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı Kadir Gecesi ise üç ayların ihtiva ettiği müstesna vakitlerdir. Gerek üç aylar gerekse bu ayların içinde barındırdığı mübarek geceler, rıza-i Bari’ye uygun bir hayata yeniden başlamak adına müminlere ikram edilmiş büyük lütuflardır. Bu sebeple Rasul-i Ekrem, bu aylara ulaştığında ‘Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a kavuştur’ diye dua ve niyazda bulunmuştur” ifadelerini kullandı. Bu kutlu iklimin hatırlattığı değerlerin insanlığın hasret kaldığı güzellikler olduğunu belirten Erbaş, bugün manevi bunalımların ruhları yorgun düşürdüğü, haksızlık, kin, öfke, nefret ve fitnenin körüklendiği, haram, günah ve kötülüklerin hayatı kuşattığı, zulüm, şiddet ve savaşların yaygınlaştığı bir çağda yaşanıldığını söyledi. Erbaş, bugünün insanlık, inanç, ahlak, hukuk alanında devasa sorunlarla, anlam ve medeniyet krizleriyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Hayatı anlamsızlaştıran, zorlaştıran ve yozlaştıran bu cendereden çıkabilmek için insanın öncelikle kendisiyle yüzleşmesine, bütün kötülüklerden arınarak Allah’a yönelmesine ihtiyaç olduğunu ve üç ayların Müslümanlara böyle bir imkan ve fırsat sunduğunu ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, şunları kaydetti: “Bu bereket ikliminde hep birlikte ellerimizi Rabbimize açarak O’ndan affımızı isteyelim. Kitabımızla olan bağımızı, nimetlere karşı şükrümüzü, helal ve harama karşı duyarlılığımızı, ömrümüzle arzularımız arasındaki ilişkiyi bir kez daha gözden geçirelim. Ailemize, akrabalarımıza, çevremize ve hayatı paylaştığımız tüm varlıklara karşı sorumluluklarımızı yeniden tefekkür edelim. Rabbimize imanımızı ziyadeleştirecek, sadakatimizi pekiştirecek, kulluğumuzu güzelleştirecek, muhabbet ve kardeşliğimizi güçlendirecek amellerle bu eşsiz vakitleri en güzel şekilde ihya edelim. Bu vesileyle milletimizin ve tüm İslam aleminin üç aylarını ve Regaip Gecesi’ni tebrik ediyorum. Bu mübarek vakitleri hayırların fethine ve şerlerin define, Müslümanların birlik ve beraberliğine, yeryüzünün barış ve huzuruna vesile kılmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum.”

Diyanetten hac sırasında sosyal medya kullananlara uyarı! Haber

Diyanetten hac sırasında sosyal medya kullananlara uyarı!

Mekke'de hacı adayları Kurban Bayramı'na sayılı günler kala günlerini, umre yaparak, Kur'an-ı Kerim okuyarak, tavaf yaparak ve kutsal yerleri ziyaret ederek geçiriyor. Bazı hacı adaylarının yakınlarını görüntülü arayarak veya sosyal medya hesaplarından canlı yayın açarak tavaf yapmaları dikkati çekiyor. Medine İrşad Fetva Koordinatörü Mustafa Bilgiç, haccı baştan sona önemli bir ibadet olarak nitelendirdi. Hacda Allah'ın Kur'an'da, Hazreti Muhammed'in hadislerinde buyurduklarının hareketlerle ifadelerinin gerçekleştiğini ifade eden Bilgiç, "Hac ibadetlerinde bazı kardeşlerimiz özellikle Ravza'da ve Kabe'yi tavaf ederken cep telefonlarını kullanarak ölçüyü kaçırabiliyor. Çünkü Kabe'yi tavaf ederken tıpkı namazdaymış gibi ibadet halindeyiz. İbadet halindeyken memleketimizdeki sevdiklerimizi kendi ibadetimize şahit kılmak yerine oradaki hareketlerimizi imanımıza şahit kılalım." diye konuştu. "HACCIN RUHUNU ZEDELEYECEK İŞLERDEN KAÇINMAK GEREKİYOR" Bilgiç, hacı adaylarının tavaf sırasında görüntülü konuşmaması, sosyal medyadan canlı yayın yapmaması gerektiğini belirterek, "Bu doğru değil." dedi. Tavaf sırasında ve ziyaretlerde dua okunmasının daha doğru olduğunu dile getiren Bilgiç, şunları kaydetti: "Haccın ruhunu zedeleyecek işlerden kaçınmak gerekiyor. Ravza'yı ve Kabe'yi fotoğraf çekme, canlı yayın yapma platformuna dönüştürürseniz, bu durum haccın ruhuna zarar verir. Hac ibadetinin sadece hareketlerden ibaret olduğunu zannedip arkasındaki anlamı anlamadığınızda gidip-gelenlerden olursunuz, asıl olan olup-gelmektir."

Ali Erbaş: Dünyanın insan olduğunu hatırlaması yeter Haber

Ali Erbaş: Dünyanın insan olduğunu hatırlaması yeter

Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İtalya'daki Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Como Camisi'nde gurbetçilerle bir araya geldi. Cemaatin bayramını tebrik eden Erbaş, ramazan ayını en güzel şekilde değerlendirmeye gayret ettiklerini belirtti. Hz. Muhammed'in Veda Hutbesi'nde Kur'an-ı Kerim'i ve sünnetini emanet ettiğini vurgulayan Erbaş, "Peygamber Efendimiz, 'bu ikisine sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmazsınız' buyuruyor. O zaman biz Kur'an'dan ve sünnetten asla uzak kalmayacağız. Her Müslüman'ın Kur'an-ı Kerim'i öğrenmesi, okuması, anlaması ve yaşaması lazım." dedi. "SOYKIRIMA UĞRAYAN, KATLEDİLEN İNSANLARIN İNANCINA BAKILMAZ" Erbaş, İsrail'in Gazze'deki soykırımına ilişkin, "Soykırıma uğrayan, katledilen insanların inancına bakılmaz, onlara sahip çıkmak lazım. Mazlumun ırkına, dinine bakılmaz, mazlumun yanında yer almak lazım. Avazımız çıktığınca bunu her yerde söylüyoruz, her yere haykırıyoruz. Zalim Müslüman olsa, mazlum gayrimüslim olsa biz mazlum gayrimüslimin yanında yer alırız ve zalim Müslümanın karşısında yer alırız. Bizim inancımız bunu gerektiriyor." değerlendirmesinde bulundu. Gazze'de bebeklerin, çocukların, masum insanların bombalar altında can verdiğine dikkati çeken Erbaş, şunları kaydetti: "Orada can veren Hristiyanlar da var. Onlar da mazlum. Bütün dünyanın bunun bilincinde olması lazım. İslam'ın savaş hukuku ilkelerinde şöyle bir ibare geçer; 'bir yerde düşman, vatanınızı, sınırlarınızı işgal etmek için savaş açarsa ve bir de onlara karşı müdafaa savaşında bulunursanız, savaş esnasında bile sakın masumlara dokunmayın. Onların burnunun bile kanamasına sebep olmayın. Kadınlara, din adamlarına, masumlara, hayvanlara, çevreye, yeşile dokunmayın.' İşte İslam bu. Gazze'de yaşanan soykırımı, katliamı, canavarlığı durdurmak için dünyanın insan olduğunu hatırlaması yeter. Dünyadaki olumsuzlukların kaldırılmasını sadece Müslümanlara bırakamayız. Dünyayı yönetenlerin birlikte hareket etmesi lazım." "Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir. Bir insanı kurtaran bütün insanlığı kurtarmış gibidir." ayeti kerimesini hatırlatan Erbaş, insan hakları ve insancıl davranmanın temelini İslam'ın attığını belirterek, şu ifadeleri kullandı: "Hani insan hakları, evrensel beyannameleri, hümanizm bilmem ne… Nerede? Filistin'dekiler insan değil mi? Denizde kıyıya vuran bir balinayı kurtarmak için insan hakları, hayvan hakları savunucuları seferber olmuştu. Filistin'de öldürülen, katledilen on binlerce kişinin bir balina kadar değeri yok mu? Bunu insanlara söylememiz, anlatmamız lazım insanlıklarını hatırlasınlar diye."

Diyanet bu yılki fitre miktarını 70 lira olarak belirledi Haber

Diyanet bu yılki fitre miktarını 70 lira olarak belirledi

Din İşleri Yüksek Kurulu, 2023 yılı fitre miktarını açıkladı. Kurul, Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Haçkalı başkanlığında yaptığı toplantıda, bu yılki fitre miktarını 70 lira olarak belirledi. Fitrelerin deprem mağdurları için ramazan ayı öncesinde de verilebileceği belirtilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: "Konuyla ilgili hadis-i şerifler, mevcut sosyoekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük gıda ihtiyacı göz önünde bulundurularak ülkemizde 2023 yılı için fitre miktarı 70 lira olarak belirlendi. Bu meblağ, nakdi olarak verilebileceği gibi gıda ve benzeri maddelerden ayni olarak da verilebilir. Belirlenen bu meblağ, aynı zamanda günlük oruç fidyesi bedelidir. Her bir mükellef, kendi ekonomik durumunu ve günlük gıda harcamalarını göz önünde bulundurarak belirleyeceği bir meblağı fitre olarak verebilir. Bunun yanında Din İşleri Yüksek Kurulu, içerisinden geçmekte olduğumuz olağanüstü şartlar nedeniyle vatandaşlarımız tarafından yoğun bir şekilde yöneltilen 'Fıtır sadakasının ramazan ayından önce verilmesi caiz midir?' sorusuna, 'Fıtır sadakasının ramazan ayı içerisinde verilmesi müstehap olmakla birlikte Hanefi mezhebine göre ramazan ayından önce verilmesi de caizdir. Dolayısıyla fitre vermesi gereken kimseler, doğal afet gibi hallerde fitrelerini ramazan ayından önce de verebilirler' cevabını verdi."

70 ülke aynı safta! Haber

70 ülke aynı safta!

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İsveç ve Hollanda’da Kur’an-ı Kerim’e yönelik yapılan saldırılara ilişkin İslam ülkeleri başta olmak üzere toplam 70 ülkenin dini temsilcilerini acil toplantıya çağırdı. 70 ülkeden 130 temsilcinin katıldığı, yaklaşık 4 saat süren “İsveç'te Kur’an-ı Kerim’e Karşı İşlenen Nefret Suçuna Dair Çevrimiçi Acil Dünya Müslüman Dini Liderler Toplantısı”nın ardından ortak bildirge hazırlandı. Bildirgeyi okuyan Erbaş, İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yapılan davranışın inanca, hukuka ve evrensel değerlere karşı işlenmiş bir insanlık suçu olduğunu kaydederek, “Bu menfur tavrı şiddetle reddediyor ve lanetliyoruz. Söz konusu insanlık dışı eyleme müsaade edilmesi, hatta polis nezaretinde gerçekleştirilmesi ise utanç verici bir sorumsuzluktur. Bir dinin kutsal kitabına saldıracak kadar saygısız ve pervasız bir zihniyetin varlığı, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi değerlerden ne kadar uzaklaşıldığının açık bir göstergesidir. İnançlara ve kutsallara saldırıların sıradan hale geldiği bir yerde özgürlük söylemi ve demokrasi iddiasının iki yüzlülük ve çifte standarttan başka bir şey olmadığı açıktır” dedi. “Tüm bunlar Müslümanlar tarafından hayret ve endişeyle takip edilmektedir” Bazı Avrupa ülkelerinin son zamanlarda temel insan hakları ve özgürlükler alanında yaşadığı çelişkiler ile travmaların kaygı verici olduğunu vurgulayan Erbaş, “Zira söz ve eylemleri ile sürekli Müslümanları hedef alan ve İslam’ın aydınlık yüzünü karalamaya çalışan birtakım basın-yayın organları, kişiler ve örgütlerin varlığı öne çıkmakta, Müslümanların inançlarını, kutsallarını, ibadet mekanlarını hedef alan ırkçı saldırı ve tecavüzler günden güne artmaktadır. Tüm bunlar Müslümanlar tarafından hayret ve endişeyle takip edilmektedir" dedi. “Müslümanlar İslam’a ve kutsal değerlerine yönelik saldırılara karşı hep birlikte hareket edecek” İslam’a karşı saldırılara karşı ortak tavır alınacağını bildiren Erbaş, şunları kaydetti: “İnsani değerleri ve ahlaki erdemleri hiçe sayan, İslam’a ve Müslümanlara karşı düşmanlıktan vazgeçmeyen bu sorunlu zihniyetle mücadelede geç kalınırsa menfur ve melun saldırıların artarak devam edeceği görülmektedir. Bunun için dünyadaki tüm Müslümanlar İslam’a ve kutsal değerlerine yönelik saldırılara karşı hep birlikte hareket edecek ve en güzel cevabı verecektir. Ayrıca İslam’ın en doğru şekilde tanınmasına yönelik gayretler daha da güçlendirilecektir.” “Müslümanlar asla hukuk dışı yollara başvurmayacak” Erbaş, iyilik ve barışın kazanacağının altını çizerek, “Müslümanlar, her zaman ve her yerde İslam’ın hak ve adalet anlayışını, sevgi ve barış yüklü ilkelerini, Kur’an-ı Kerim'in esenlik dolu mesajlarını, Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in çağlar üstü örnekliğini ve üstün ahlaki vasıflarını tebliğ ve temsil etmeye, söz konusu değerleri insanlığa sunmak için özveriyle, fedakarlıkla, iş birliği içinde çalışmaya devam edeceklerdir. Birtakım sistematik tahrikler ve saldırılar karşısında asla hukuk dışı yollara başvurmayacak; haklarını, inançlarını ve evrensel değerlerini basiret ve ferasetle savunmayı sürdüreceklerdir. İnanıyoruz ki, insaf, vicdan, hukuk galip gelecek, iyilik ve barış kazanacaktır” dedi. Ayrıca 70 ülkenin Müslüman dini liderlerinin toplantısının sonuç bildirgesi, Türkçe'nin yanında İngilizce, Fransızca ve Arapça dillerinde de hazırlandı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Herkes Duysun En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.