Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Donald Trump

Herkes Duysun - Donald Trump haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Donald Trump haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Trump’ın yeni Adalet Bakanı adayı Florida’nnin ilk kadın başsavcısı Bondi oldu Haber

Trump’ın yeni Adalet Bakanı adayı Florida’nnin ilk kadın başsavcısı Bondi oldu

ABD’nin seçilmiş Başkanı Donald Trump’ın Adalet Bakanı olarak aday gösterdiği Florida'dan Temsilciler Meclis Üyesi Matt Gaetz, adaylıktan çekildiğini açıklamıştı. Trump’ın Adalet Bakanlığı koltuğuna seçeceği yeni isim belli oldu. Trump, Adalet Bakanlığına eski Florida Başsavcısı Pam Bondi'yi getireceğini duyurdu. açıklamasını sosyal medya hesabından yapan Trump, Bondi’nin kariyerine dikkat çekti. Bondi’nin Florida’nın ilk kadın başsavcısı olarak sert olduğunu ifade eden Trump, “Pam yaklaşık 20 yıl boyunca savcılık yapmış, suçlulara çok sert davranmış ve Florida'daki aileler için sokakları güvenli hale getirdi. Florida’nin ilk kadın başsavcısı olarak ölümcül uyuşturucu kaçakçılığını durdurmak için çalıştı ve ülke genelinde Fentanil Aşırı Doz Ölümlerinin trajedisini azaltmak için çalıştı” dedi. Trump, Bondi’nin adaylık duyurusunu yapmaktan onur duyduğunu da sözlerine ekleyerek, “Çok uzun süredir, taraflı Adalet Bakanlığı bana ve diğer Cumhuriyetçilere karşı silah olarak kullanıldı. Artık değil” dedi. TRUMP’IN İLK DÖNEMİNDE GÖREV YAPMIŞTI ABD'nin en kalabalık üçüncü eyaleti olan Florida'da 2011-2019 yılları arasında başsavcılık görevini yürüten 59 yaşındaki Bondi, Trump döneminde Opioid ve Madde Bağımlılığı Komisyonu'nda da görev almıştı. Trump’in ilk azil süresince savunma ekibinde de yer alan Bondi, son olarak Trump'ın yeni yönetimi için politikayı şekillendirmeye yardımcı olan sağ eğilimli düşünce kuruluşu America First Policy Institute'un hukuk bölümüne liderlik etti. “GAETZ'İN ADALET BAKANI OLARAK ONAYLANMAK İÇİN GÖSTERDİĞİ SON ÇABALARI TAKDİRLE KARŞILIYORUM” Gaetz, “Washington'da gereksiz yere uzatılan bir çekişmeyle kaybedecek zamanımız yok, bu nedenle Adalet Bakanı adaylığından geri çekiliyorum. Trump'ın Adalet Bakanlığı göreve geldiği ilk gün yerinde ve hazır olmalı” demişti. Gaetz’in çekilme kararının ardından açıklama yapan Trump ise, “Matt Gaetz'in Adalet Bakanı olarak onaylanmak için gösterdiği son çabaları takdirle karşılıyorum. Çok iyi gidiyordu ama aynı zamanda çok saygı duyduğu yönetim için dikkat dağıtmak istemedi. Matt'i harika bir gelecek bekliyor ve yapacağı tüm harika şeyleri görmek için sabırsızlanıyorum” ifadelerini kullandı. Gaetz’in adaylıktan çekildiğine dair açıklaması, Temsilciler Meclisi Etik Komitesi'nin Gaetz'in cinsel istismar ve yasadışı uyuşturucu kullanımı iddialarına ilişkin bir raporu yayınlama konusunda çıkmaza girmesinin ardından gelmişti.

Trump, Gaetz'in çekilmesiyle Adalet Bakanlığına Pam Bondi'yi aday gösterdi Haber

Trump, Gaetz'in çekilmesiyle Adalet Bakanlığına Pam Bondi'yi aday gösterdi

Sosyal medya platformu Truth Social'dan, Adalet Bakanlığına Florida eyaletinin eski Başsavcısı Bondi'yi aday gösterdiğini belirten Trump, "Pam yaklaşık 20 yıl boyunca savcılık yapmış, suçlulara çok sert davranmış ve sokakları Florida'daki aileler için güvenli hale getirmiştir." ifadelerini kullandı. Trump, bakanlığın kendisine ve diğer Cumhuriyetçilere karşı kullanıldığını aktararak, şunları kaydetti: "Artık öyle olmayacak. Pam, Adalet Bakanlığını suçla mücadele ve ABD'yi yeniden güvenli hale getirme amacına odaklayacak." Temsilciler Meclisi Etik Komitesinde hakkında yürütülen soruşturma dolayısıyla Amerikan kamuoyunda tartışmalara konu olan Gaetz, dün X hesabından açıklama yapmıştı. Tartışmaların Trump yönetimi açısından "haksız şekilde dikkat dağıtıcı unsur haline geldiğini" savunan Gaetz, bakan adaylığından çekildiğini belirtmişti. GAETZ HAKKINDAKİ CİNSEL İSTİSMAR İDDİALARI Trump'ın Adalet Bakanı görevi için ilk adayı eski Kongre üyesi Gaetz, "2 kadına cinsel ilişki karşılığında para ödemek", "reşit olmayan bir kızla cinsel ilişkiye girmek" ve "uyuşturucu kullanmak" gibi suçlamalarla karşı karşıya kalmıştı. Gaetz hakkındaki suçlamalardan dolayı Temsilciler Meclisi Etik Komitesinde soruşturma yürütülmüş ve bu soruşturma sonucunda bir rapor hazırlanmıştı. Kamuoyundaki baskıya rağmen Trump'ın söz konusu raporun açıklanmasına karşı çıktığı kaydedilmiş, Kongre'deki Cumhuriyetçilerin muhalefeti nedeniyle raporun açıklanmasının reddedilmesi tepkilere neden olmuştu.

Elon Musk’ın şirketi SpaceX, Starship roketinin 6’ncı uçuş denemesini yaptı Haber

Elon Musk’ın şirketi SpaceX, Starship roketinin 6’ncı uçuş denemesini yaptı

ABD’li iş adamı Elon Musk'ın sahibi olduğu uzay taşımacılığı şirketi SpaceX, Dünya yörüngesi, Ay ve Mars’a kargo ve insan taşıma amacıyla geliştirdiği 122 metre uzunluğundaki dev Starship roketinin 6’ncı uçuş denemesini gerçekleştirdi. Starship roketi, Türkiye saati ile 01.00’de ABD’nin Texas eyaletindeki Boca Chica bölgesinde bulunan SpaceX’e ait Starbase roket geliştirme sahasından başarılı bir şekilde fırlatıldı. Roketin Super Heavy güçlendiricisi, fırlatmadan yaklaşık 7 dakika sonra Meksika Körfezi'nde bulunan platforma geri döndü. SpaceX’ten yapılan açıklamada son denemenin uzayda bir Raptor motorunun ateşlenmesi, ısı kalkanı denemeleri ve yeni manevra değişiklikleri gibi performans geliştirici hedeflere odaklandığı bildirildi. TRUMP DENEME İÇİN TEXAS ’A GİTTİ Öte yandan, denemeye ABD Başkanı seçilen Donald Trump da katıldı. Günün erken saatlerinde sosyal medya üzerinden SpaceX şirketinin sahibi olan Elon Musk’a şans dileyen Trump, "Sadece uzaya gönderilen değil, şimdiye dek yerden kaldırılan en büyük nesnenin fırlatılışını izlemek üzere büyük Texas eyaletine gidiyorum" ifadelerini kullandı. Musk ise, “Starship uçuş denememizde başkanı ağırlamaktan onur duyuyoruz” açıklamasında bulundu. Daha sonra paylaşılan görüntülerde Musk'ın Trump’ı Starbase roket fırlatma sahasının girişinde karşıladığı görüldü. Musk, ABD seçim sürecinde Trump’a verdiği açık destekle gündeme gelmişti.

Borrell, AB dışişleri bakanlarına yapacağı Haber

Borrell, AB dışişleri bakanlarına yapacağı "İsrail" önerisinin detaylarını açıkladı

Haziran ayında yapılan seçimlerin ardından görevini eski Estonya Başbakanı Kaja Kallas'a devretmeye hazırlanan Borrell, katıldığı son Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın girişinde basına açıklamalarda bulundu. Borrell, toplantının ana gündeminin Ukrayna ile Orta Doğu'daki durum ve ABD'deki seçim sonuçları olduğunu söyledi. "Orta Doğu'da neler olduğunu açıklamak için kelimeleri tükettim." diyen Borrell, yaklaşık 44 bin kişinin öldüğünü, Gazze'nin tümüyle yıkıldığını, öldürülenlerin yüzde 70'inin kadın veya çocuk olduğunu vurguladı. Borrell, "Yaşlara bakarsanız, en fazla kayıp 9 yaşın altındaki çocuklar." dedi. AB Yüksek Temsilcisi Borrell, "Meslektaşlarıma, (AB-İsrail) Ortaklık Konseyi'ne insan hakları açısından uyum için hangi kararların alınabileceğinin, ayrıca Uluslararası Adalet Divanı kurallarına göre işgal altındaki topraklarda üretilen ürünlerle ticaret yapmamak için taahhütlerimizi yerine getirdiğimizden emin olma amacıyla hangi önlemlerin alınabileceğinin incelenmesi için bir teklif sunacağım." diye konuştu. Yüksek Temsilci, "Görevdeki son günüme kadar AB üyesi ülkelerin Filistin devletini sadece sözde değil, somut olarak da desteklemek ve kurulmasını mümkün kılmak için çaba göstermesi için baskı yapmaya devam edeceğim." ifadesini kullandı. UKRAYNA Borrell, Ukrayna ile ilgili, Rusya'nın elektrik altyapısı başta olmak üzere sivil altyapıya yönelik en ağır saldırıları düzenlediğini, Ukrayna'nın desteklenmeye devam edilmesi gerektiğini anlattı. AB Yüksek Temsilcisi, "Anlaşmalara varmak ve harekete geçmek için günler, haftalar ve aylar harcıyorsanız jeopolitik bir güç olduğunuzu iddia edemezsiniz. Bu yüzden meslektaşlarıma son çağrım, daha fazla birliktelik ve kararları daha hızlı almak." değerlendirmesinde bulundu. ABD'DEKİ SEÇİM SONUÇLARI Borrell, bakanların ayrıca ABD'nin 47. Başkanı olarak Donald Trump'ın seçilmesinin ardından "tamamen farklı bir siyasi manzarayla" karşı karşıya olduğunu belirterek, "Avrupalılar, ABD kararlarına tepki vermeyi beklemeden harekete geçmeye hazır olmalılar." ifadelerini kullandı.

ABD'de sivil toplum kuruluşları, Trump döneminde öğrenci protestolarının engelleneceğini düşünüyor Haber

ABD'de sivil toplum kuruluşları, Trump döneminde öğrenci protestolarının engelleneceğini düşünüyor

The Hill'in haberine göre, seçim kampanyasında göstericileri sınır dışına göndermekle ve yabancı öğrencilerin vizelerini iptalle tehdit eden Trump'ın başkanlığı kazanmasıyla protestocuların endişeleri arttı. Amerika-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) Hukuk Direktörü Amr Shabaik, ABD Başkanı Joe Biden döneminde kampüslerde İsrail'in Gazze'ye saldırılarına karşı organize edilen protestolara yönelik baskı uygulandığını hatırlatarak, "Biden yönetiminde ülke çapında zaten sert baskılar ve müdahaleler yaşansa da Trump yönetiminin, İsrail'in Filistin soykırımına verdiği desteğe karşı çıkan protestocu öğrencilere daha da aşırı, yasa dışı ve anayasaya aykırı baskılar uygulama endişesi var." dedi. Shabaik, Trump'ın öğrenciler dahil milyonlarca insanı toplu sınır dışı etme tehdidinde bulunduğunu belirterek, buna karşı duracaklarını vurguladı. ABD merkezli "Palestine Legal" isimli insan hakları savunucularından oluşan grupta avukat olarak çalışan Radhika Sainath ise Trump yönetiminin geçmişte kampüslerde İsrail'i eleştiren konuşmaları sansürlemek için girişimlerde bulunduğunu hatırlattı. Sainath, Trump yönetiminin yeni dönemde de Filistin haklarını savunan figürleri engellemek ve İsrail'i eleştirmeyi imkansız kılacak çabalara gireceklerini düşündüğünü söyledi. Avukat Sainath, "Şu anda (okullarda) profesörlerin müfredatları sorgulanıyor, okul yöneticilerinin akademisyenlere müfredata sadık kalmaları talimatı verilirken İsrail ve Filistin hakkında konuşmamaları söyleniyor." diyerek, bu durumun Trump döneminde yoğunlaşacağını ifade etti. ABD ÜNİVERSİTELERİNDEKİ PROTESTOLAR Columbia Üniversitesinde Filistin destekçisi öğrenciler, 16 Nisan'da okulun, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını ve işgalini destekleyen şirketlere devam eden finansal yatırımlarını protesto amacıyla kampüsün bahçesinde oturma eylemi başlatmış ve Gazze Dayanışma Kampı adıyla çadır kurmuştu. Rektör Minouche Shafik, eylemlerin ikinci gününde New York Polis Teşkilatından (NYPD) göstericilerin dağıtılması için yardım talebinde bulunmuş, kampüse giren polis 108 öğrenciyi gözaltına almıştı. En son 29 Nisan'da okul yönetimi ile müzakerelerin çıkmaza girmesi üzerine öğrenciler okulun tarihi Hamilton Hall binasını işgal etmiş, bir gün sonra okul yönetiminin talebi üzerine NYPD'ye bağlı çevik kuvvet ekipleri öğrencilere müdahale ederek binayı boşaltmış, bahçedeki çadır kampını da dağıtmıştı. Columbia Üniversitesinde başlayan Filistin'e destek gösterileri ülkede 50'den fazla üniversiteye yayılmış, gösterilerde polis, çoğu öğrenci ve fakülte mensubu 3 bin 100'den fazla kişiyi gözaltına almıştı.

Iraklılar, ABD'nin Trump döneminde ülkeden çekilmeyeceğini düşünüyor Haber

Iraklılar, ABD'nin Trump döneminde ülkeden çekilmeyeceğini düşünüyor

Donald Trump'ın ABD'nin yeni dönem başkanı olarak siyaset sahnesine geri dönmesinin Irak'ı siyasi ve ekonomik açıdan ne ölçüde etkileyeceği tartışılıyor. Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, ABD'nin 47. Başkanı seçilen Trump ile telefonda görüşerek, ekonomi, finans, enerji ve teknoloji alanlarında yakın işbirliği yoluyla iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı ilerletme ve ikili ilişkileri güvenlik boyutunun ötesine geçecek şekilde güçlendirme arzusunu dile getirmişti. Başbakan Sudani'nin, Trump'ın seçim kampanyası sırasında bölgedeki savaşları sona erdirme taahhüdünü de içeren söz ve vaatlerinden bahsettiği ve bunun için iki tarafın birlikte koordineli hareket etme konusunda fikir mutabakatına vardığı açıklanmıştı. Trump da Sudani ile olumlu çalışma ve yakın gelecekte Irak ile Amerika Birleşik Devletleri arasında gelişen ilişkileri görüşmek ve bu ortak dosyalar üzerinde çalışmak üzere bir araya gelme arzusunu ifade etmişti. Ancak Trump döneminde Bağdat ve Washington arasındaki stratejik güvenlik anlaşmasının akıbeti, ABD'nin Irak'taki varlığı ve Irak'tan çekilip çekilmeyeceği soruları da gündemde. AA muhabirine konuşan Iraklı gazeteci Muhammed el-Ferid, ABD'nin Trump döneminde Irak dış politikasının değişmeyeceği kanaatini dile getirerek, "ABD dış politikasının Trump'ın yeni döneminde değişmesi bekleniyor ancak geçmişteki tecrübelerden de hareketle Irak'ın özellikle piyasasına müdahale etmesi ve doların yükselmesi, ayrıca egemenliğine saldırılması gibi konular göz önüne alındığında bu politikanın değişmeyeceği kanaatindeyim." değerlendirmesinde bulundu. ABD başkanlığındaki koalisyon güçlerinin Irak'tan tamamen çekilmesinin de zor olduğunu ifade eden Ferid, şunları kaydetti: "Donald Trump'ın Irak siyasetine müdahalesinden dolayı geçmişteki politikaları Irak halkı tarafından kabul edilmiyordu. Trump, vaktiyle Ayn el-Esed Üssü'nü hükümetin bilgisi olmadan ziyaret etmişti. ABD'nin Irak'a yönelik politika ve vizyonu değişmez." Ferid, Irak'ta bir mahkeme tarafından Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi Mühendis'in ABD saldırısında öldürülmesinden dolayı yaklaşık 4 yıl önce Trump hakkında yakalama kararı çıkarıldığını da hatırlatarak Trump hakkındaki tutuklama kararının yürürlüğe girmesi meselesinin yargıya ait olduğunu söyledi. "ABD'NİN IRAK'TAN ÇEKİLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM" Iraklı aktivist Hedil el-Cenabi de ABD'nin Trump döneminde Irak'tan çekilmesinin söz konusu olmayacağını söyleyerek, "Biz zaten Amerika'nın elinde kalmış durumdayız. Trump, geçmişte ABD'yi yönetenlerden daha iyi olabilir ancak 2003'ten beri ABD'nin Irak'a hiçbir faydası olmadı. Durum her alanda daha kötüye gitti. ABD'nin Irak'tan çekileceğini düşünmüyorum." şeklinde konuştu. KOALİSYON GÜÇLERİNİN IRAK'TAN ÇEKİLMESİ MÜMKÜN MÜ? Irak Meclisi Güvenlik ve Savunma Komisyonu Üyesi Yasir Vitvit de ABD'nin Trump döneminde Irak'a yönelik politikasının henüz netlik kazanmadığını ifade ederek, "İktidara gelen her yeni Amerikan Başkanı, kendi yönetimini ve ekibini getiriyor. Ancak Trump'ın henüz iktidarı devralmadığı ve bu sürenin önümüzdeki ocak ayına kadar uzayabileceği göz önünde bulundurulduğunda politikasında henüz netlik söz konusu değil." dedi. Irak ve ABD arasındaki güvenlik anlaşması ve koalisyon güçlerinin akıbetinin ne olacağı sorusuna ise Vitvit, şu yanıtı verdi: "Şimdiye kadar Trump'ın uluslararası koalisyon güçlerinin geri çekilmesi anlaşmasını sürdürüp sürdürmeyeceğini bilmiyoruz. Ancak güvenlik anlaşmasını iptal etmek de çok zor olmayabilir. Bu yöndeki veriler bilinmiyor, karar yeni Amerikan yönetimine kalmış ve her şey mümkün." Vitvit, Irak'taki Şii milis güçlerinin Trump ABD'sinin olası saldırı gibi ani tepkilerini de hesaba kattıklarını ifade etti. Yeni dönemde Trump'ın Iraklı Şii milis yapıları hedef alabileceğini savunan Iraklı siyaset uzmanı Ahmed Yasiri de "Trump, sürprizleri seven ve seçici bir lider karakterine sahip. Belli bir konu veya taraf (Haşdi Şabi gibi) seçerek önceden haber vermeden saldırabilir. İran da bu konuyu gayet iyi biliyor ve bu nedenle Trump'ın yönetime geçmesini istemiyordu." değerlendirmesinde bulundu. İmara aşireti liderlerinden Ali el-İmara da Trump'ın yeniden ABD Başkanı seçilmesiyle Irak ve bölgeyi şiddet sarmalının beklediğini savunarak, "Trump'ın 'savaşları sona erdirme' açıklaması gerçekçi değil. ABD, kendi çıkarı için çalışıyor. Trump, Irak ve bölge ülkelerinin parasını da elinden alacak. Savaş bölgeleri genişlemeyecek ancak bölgede ekonomik savaş çıkarılacak." ifadelerini kullandı. "IRAK'TA DEĞİŞİM OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM" "ABD'nin dünya ve bölgeye yönelik politikası çıkar temellidir." diyen akademisyen Halil Hafaci de ABD Başkanlarının, ülkelerinin ekonomik çıkarını her şeyin üstünde gördüğünü dile getirdi. Hafaci, "ABD'nin politikaları sabittir ve çizilmiştir. Trump'ın Irak'a yardım etmesini de temenni ediyoruz. Irak'ta da değişim olabileceğini ve durumun olumlu yönde ilerleyeceğini düşünüyorum." dedi. Iraklı vatandaş Hatem Nayif ise Trump'ın bölgedeki savaşları son erdireceğini söylediğini hatırlatarak, Irak hükümetinin Trump yönetimiyle ABD'nin savaş değil, barış ve istikrar politikası geliştirmesi yönünde anlaşması gerektiğini söyledi. "Savaşlar, bizden çok şey aldı, yordu ve ülkelerimizi geri bıraktı." diyen Nayif, Trump'ın Irak'a yönelik ekonomik saldırı politikasından da uzak durması temennisini dile getirdi.

Trump, Biden görüşmesi hakkında konuştu: “Çok iyiydi, gerçekten keyif aldık” Haber

Trump, Biden görüşmesi hakkında konuştu: “Çok iyiydi, gerçekten keyif aldık”

ABD Başkanı seçilen Donald Trump, mevcut ABD Başkanı Joe Biden ile Beyaz Saray'da gerçekleştirdiği görüşmenin ardından ABD basınına açıklamalarda bulundu. "Biden ile birbirlerini görmekten gerçekten keyif aldıklarını" söyleyen Trump, görüşme hakkında "Birbirimizi yeniden tanımaya başladık" ifadelerini kullandı. "Biliyorsunuz, uzun bir süreç oldu. Her iki taraf da çok çalıştı ve kampanya dahil her açıdan çok iyi bir iş çıkardı” diyen Trump,” Gerçekten çok iyi bir görüşme yaptık" dedi. TRUMP: “GÖRÜŞLERİNİ İSTEDİM, O DA BANA AKTARDI” Biden ile geçmişte farklı düşündükleri Ukrayna ve Orta Doğu savaşları konularını da ele aldıklarını söyleyen Trump, "Kendisinden görüşlerini istedim ve o da bana bunları aktardı" şeklinde konuştu. “Orta Doğu hakkında çok konuştuk” diyen Trump, “Nerede olduğumuza ve ne düşündüğüne dair görüşlerini öğrenmek istedim. O da bana anlattı, çok nazikti" ifadelerini kullandı. Kendisinin yemin töreninden hemen önce Biden ile tekrar görüşmeyi planladıklarını belirten Trump, “Oval Ofis çok güzel ve geri gelmeyi kesinlikle dört gözle bekliyorum” dedi. TRUMP’TAN GÖREV DEVRİ AÇIKLAMASI: “ÇOK ÇOK İYİ BİR İLİŞKİ İÇİNDEYİZ” İkinci başkanlık dönemi için kritik önemdeki isimleri belirleme süreci hakkında da konuşan Trump, süreç için "Çok sorunsuz gidiyor" ifadelerini kullandı. Trump, Cumhuriyetçi Parti’nin görev devri konusunda Beyaz Saray ile "çok çok iyi bir ilişki içinde olduğunu” da sözlerine ekledi.

Trump'ın İsrail büyükelçiliğine aday gösterdiği Huckabee, Batı Şeria'nın ilhakının olası olduğunu söyledi Haber

Trump'ın İsrail büyükelçiliğine aday gösterdiği Huckabee, Batı Şeria'nın ilhakının olası olduğunu söyledi

İsrail ordu radyosuna konuşan Huckabee, İsrail'de aşırı sağcı bakanların son dönemde sıklıkla dile getirdiği "işgal altındaki Batı Şeria'nın ilhak edilmesine" ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Röportajda sık sık işgal altındaki Batı Şeria'dan Yahudi rivayetlerine uygun şekilde "Yahuda" ve "Samara" diye söz eden Huckabee, sunucuların Trump'ın ikinci döneminde işgal altındaki Batı Şeria'nın olası ilhakına ilişkin sorusuna, "Elbette." yanıtını verdi. Politikayı Trump'ın belirleyeceğini ve kendisinin uygulayacağını belirten Huckabee, ilk döneminde de Trump'ın "İsrail'in egemenliğinin anlaşılmasını sağlamada" bütün ABD başkanlarından daha fazla katkı yaptığını öne sürdü. Huckabee, "Büyükelçiliğin taşınmasından, Golan Tepeleri'nde (İsrail egemenliğinin) tanınmasına ve Kudüs'ün başkent olarak kabul edilmesine kadar hiç kimse Başkan Trump'tan daha fazlasını yapmadı ve bunun devam edeceğini umuyorum." ifadelerini kullandı. Gazze Şeridi'nden Filistinlilerin sürülerek burada Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler için yeniden yerleşim yerleri açılması planlarına ilişkin ise Huckabee, "Bunu değerlendirecek zamanım olmadı." açıklamasında bulundu. İkinci başkanlık dönemi için hazırlıklarını sürdüren ABD'nin 47. Başkanı seçilen Donald Trump, dün, İsrail'e eski Arkansas Valisi Mike Huckabee'yi büyükelçi olarak görevlendireceğini duyurmuştu. BATI ŞERİA'DA İŞGAL OLMADIĞINI SAVUNMUŞTU Huckabee'nin, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te gasbedilmiş Filistin toprakları üzerine kurulan yerleşim yerlerine destek verdiği biliniyor. Doğu Kudüs'teki gasbedilen Filistin toprağı Maale Adumim'e 2017'de yaptığı ziyarette Huckabee, bu yerleşim yerine olan desteğini açıkça dile getirmişti. Huckabee, "Kullanmayı reddettiğim bazı kelimeler var. Batı Şeria diye bir şey yok. Yahuda ve Samara (Yahudilerin Batı Şeria'ya verdiği isim) var. (Yasa dışı) Yerleşim diye bir şey yok. Topluluklar, mahalleler, şehirler var." ifadelerini kullanmıştı. Huckabee ayrıca Batı Şeria'da işgal olmadığını iddia etmişti. İşgal altındaki Batı Şeria'da 451 bin, Doğu Kudüs'te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarını gasbediyor. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki bu gasplar yasa dışı sayılıyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.