Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Düğün

Herkes Duysun - Düğün haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Düğün haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Katıldığı düğünde eski nişanlısını öldürmüştü: Cezası belli oldu Haber

Katıldığı düğünde eski nişanlısını öldürmüştü: Cezası belli oldu

Olay, 3 Aralık 2022'de saat 14.00 sıralarında Aksaray'ın Taş Pazar Mahallesi'nde meydana geldi. Çimeli köyünde oturan Melike Arıbaş, ailesiyle konvoy eşliğinde bir yakınının düğüne gitti. Arıbaş, otomobilden indiği sırada bir markette çalışan aynı köy nüfusuna kayıtlı, olaydan 1 yıl önce 10 ay nişanlı kalıp ayrıldığı Muhammet Kılıç'ın silahlı saldırısına uğradı. Tabancayla başından vurulan Melike Arıbaş, kanlar içinde yere yığılırken, peş peşe açılan ateş sonucu babası Doğanay Arıbaş da boynundan yaralandı. Kılıç, ardından tutukluk yapan tabancasının şarjörünü değiştirip, diğer davetlilerin üzerine ateş etmeye devam etti. Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Melike Arıbaş, kurtarılamadı. Doğanay Arıbaş da tedavisinin ardından taburcu oldu. Saldırının ardından olay yerinde 12 adet boş kovan bulunurken, kaçan Muhammet Kılıç yakalanıp, tutuklandı. 'YARI MÜSTEHCEN FOTOĞRAFLARINI İNTERNETE ATTIM' Tutuklu Muhammet Kılıç, Aksaray 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'tasarlayarak kasten öldürme ve yaralama' suçlarından yargılanmaya başladı. Kılıç, 12 Ocak'ta yapılan ilk duruşmada, Melike Arıbaş ile evlenmek istediğini belirterek, "Kızları ile evlenmek istiyordum ancak ailesi buna müsaade etmedi. Bu yüzden kızdım, yanlış şeyler de yaptım. Bu sefer de sağda, solda iftira attılar. Güya nişanlıyken kızlarını dövüyormuşum, 'Ahıra girme, annenin, babanın işini görme' diye tehdit ediyormuşum. Dedikoduları duydum, M.Ö. aracılığıyla uyardım. Sonrasında da kızlarının fotoğrafını kızgınlıkla internete attım. Yarı müstehcen ama kapalı bir şekilde fotoğraflardı. Fazla durmadı. 5- 10 dakika kadar bile durmadı, sonra da sildim" dedi. 'SİLAHIM HER ZAMAN ÜSTÜMDE OLUR' Kılıç, "Olay gününe gelirsek de 1 gün öncesinden kararlaştırmıştık, kız arkadaşımla buluşacaktık. Berberde tıraş oldum, çorba içmeye gittim. Araçları geçerken tesadüfen gördüm. Peşlerine takıldım, kalktım, yürüyerek gittim. Yanımda silahım vardı. Düşman sahibiyim, koyunlarım var. Silahım her zaman üstümde olur. Arabanın yanına gittim. Kızları araçtan indi. Tam dönüp gidecektim, öfkeme yenildim. Sol omzunun üstüne ateş ettiğimi hatırlıyorum. Başka da bir şey hatırlamıyorum. Doğanay Arıbaş'ın 'Dur yapma, ne olur' dediğini hatırlıyorum. Annesi zaten dibimdeydi, ona hiçbir şekilde eylemde bulunmadım. Doğanay'a da niyetim yoktu ama direksiyon başında olduğu için isabet etmiş. 4 el ateş ettiğimi hatırlıyorum. Sonuncu mermiyi de dışarıya doğru attım. İstemiş olsaydım Doğanay'ı da vurabilirdim" diye konuştu. Olay sırasında küfrettikleri gerekçesiyle diğer davetlilere de ateş açtığını belirten Kılıç, "Şarjörüm bitti. Yolda şarjörü değiştirdim. Küfredince de ateş etmeye devam ettim. Peşimden gelmemeleri için şarjörü taktım. Havaya da yere de ateş etmedim. Nişan alarak karşı tarafa ateş ettim. Kızgınlıkla, korkutmak amacıyla ateş ettiğimi söylemiştim. Direkt onları hedef alarak ateş ettim" dedi. DAVADA KARAR ÇIKTI Tutuklu Kılıç, 12 Haziran'da son kez hakim karşısına çıktı. Kılıç, öldürdüğü Melike Arıbaş'a yönelik olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis, yaraladığı Doğanay Arıbaş'a yönelik olarak da 15 yıl hapis cezası aldı. Kılıç'a ayrıca 'kasten öldürme teşebbüs' suçundan olay müdahale polis memuru Şahin Ay'a yönelik 14 yıl, davetliler Bayram Ali Arıbaş, Tekin Aygün ve düğün sahibi Davut Yavaş'a yönelik 13 yıl 6'şar ay hapis cezası verildi. Kılıç, '6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunu'na muhalefet' suçundan da 2,5 yıl daha hapis cezasına çarptırıldı. 'ADALET YERİNİ BULDU' Mahkeme sonrası DHA'ya açıklama yapan Doğanay Arıbaş, "Aldığı ceza sonrası aile olarak bir nebze olsun içimiz ferahladı. Bu ceza, çocuk katillerine örnek olsun. Başka Melike'lerin başına böyle bir olay gelmesin. Adalet yerine buldu" dedi.

Gelin ve damat kendi düğünlerine dolmuşla gitti Haber

Gelin ve damat kendi düğünlerine dolmuşla gitti

Artvinli Tolgahan Aydemir ile Adana’dan gelin gelen Şifa Kabayel, düğünleri için gelin arabası yerine, toplu taşıma kullanımına dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla kuaförden düğün salonuna kadar dolmuş kullandı. Aydemir ve Kabayel çifti hazırlıklarını tamamladıktan sonra Şehit Dursun Acar Caddesi’nde dolmuş durağına giderek ‘Çarşı–Köprü’ güzergahındaki dolmuşa bindi. Dolmuş şoförü ve yolcular gelin ve damadı görünce şaşkınlıklarını gizleyemezken, güzergah boyunca dolmuşa binen vatandaşlar gelin ve damatla bol bol fotoğraf çektirerek anın tadını çıkardı. Tolgahan Aydemir, nikah töreni öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, farklılık olması açısından ve toplu taşıma kullanımına dikkati çekmek için bu özel günlerinde anı olsun diye dolmuşa bindiklerini söyledi. Artvin’de bir düğün salonu işletmecisi olduğunu ifade eden Aydemir, evlilik konusunda çekinceleri olduğunu belirterek "Şifa'yı görünce evlenmeye karar verdim. Düğünümde farklı bir şey olmasını istedim. Herkes düğün aracı olarak tır yaptı, otobüs yaptı, at arabası yaptı, limuzin yaptı ama hiç kimse dolmuşu yapmamıştı. Dolmuşçuların da nasıl tepki vereceğini bilmiyordum. İlk olsun istedim. Bizi gören insanlar çok şaşırdı. Dolmuşu durdurmak için el kaldırdım, dolmuşçu ondan yol istediğimi zannetti. 'Yok abi, biz dolmuşa bineceğiz' deyince şaşırdı. Dolmuşa binerken izin isteyenler oldu. 'Dolmuş kiralık mı' diye soranlar oldu" dedi. Şifa Kabayel de düğününde böyle bir şey hayal etmediğini ifade ederek, "Eşimin fikrine sıcak bakmadım. Değişik tepkiler alabileceğimizi düşünüyordum ama çok güzel tepkiler aldık. Çok mutlu olduk. Çocuklarımıza anlatacağımız güzel bir anı yaşadık" diye konuştu.

5 kişinin öldüğü kazada ihmal iddiası: Otobüs otoyolda indirdi Haber

5 kişinin öldüğü kazada ihmal iddiası: Otobüs otoyolda indirdi

Ankara’daki kızları Sıla Okur’un nikah törenine katılan Okur ailesi, İstanbul Pendik’ten 2 Mart tarihinde yola çıktı. Nikah törenin ardından otobüs firmasıyla seyahat eden aile, İstanbul’a dönerken TEM Otoyolu Kurtköy kavşağında otobüsten indi. Kurtköy’de yaşadıklarını, evlerine 10 dakikalık mesafede saat 01.00 sıralarında karşıdan karşıya geçmeye çalışırken, Sultanbeyli istikametine seyir halinde bulunan Soner Kurt yönetimindeki 35 KD 5720 plakalı otomobil, otoyolun karşısına geçmeye çalışan 5 kişilik aileye çarptı. Kazada, karşıdan karşıya geçmeye çalışan Fatma Gürsoy (68), Şükrü Okur (48), Melek Okur (44), Muhammet Alihan Okur (15), Ecrin Okur (11) olay yerinde hayatını kaybetti. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, otomobil içerisinde sıkışan sürücü Soner Kurt'u kurtararak sağlık ekiplerine teslim etti. Sağlık ekipleri yaralıyı ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı. Kaza sonrası polis ekipleri güvenlik önlemi alarak, trafiği tek şeritten kontrollü şekilde sağladı. GERİYE NİKAH FOTOĞRAFLARI KALDI Olayla ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. Okur ailesinin 19 yaşındaki kızları Sıla Okur’un 3 Mart tarihindeki nikah töreni için cumartesi gecesi yola çıktıklarını ve otobüs firmasıyla seyahat ettikleri öğrenildi. Gece saatlerinde ise evlerine yakın olan TEM Otoyolu Kurtköy kavşağında inen aile karşıdan karşıya geçmeye çalıştı. Kaza sonucu aile yok olurken geriye, nikah fotoğrafları kaldı. "ADLİ MAKAMLARA BAŞVURU YAPACAĞIZ" Otobüs firmasından şikayetçi olacaklarını belirten Eyüp Baş, “Ankara’dan nikah merasiminden gelirken, yolcu otobüsü TEM Otoyolu kenarında indiriyor. Orada karşıdan karşıya geçerken olay yaşanıyor. Yalnız otobüs firmasının yolcu istese bile indirmemesi gerekirdi. Bu çok ciddi bir mesele. Bu sorumluluk isteyen bir mevzu. Otobüs terminallerinde indirmesi gerekirdi, oradan sevkiyat yapılmalıydı. Otobüs firması TEM Otoyolu’nda indiriyor. Bu adli bir cinayet gibi bir kaza. Cinayete sebep olduğu için biz olayın takipçisi olacağız. Adli yollardan hakkımızı arayacağız. Otobüs firmasıyla ilgili bu konuda Adli Tıp Kurumu’ndan aldığımız raporlara göre adli makamlara başvuru yapacağız. Kesinlikle bu kabul edilebilir bir şey değil. Otobüs firmasının yapmış olduğu bir hatadan dolayı oldu. Artık bu konuları aşmamız gerek. Üzgünüz" dedi. "BÜTÜN AİLE YOK OLDU" Baş, “Ankara’ya kızlarının nikah merasimine gittiler. Oradan dönüyorlardı, geriye bir kızları kaldı diğer bütün aile yok oldu. Otobüs firması şu an belli değil ama alınan biletlerden belirleyeceğiz. Ardından adliyeye başvuru yapacağız. Şimdi buradan alıp, Samsun’a götüreceğiz. Otopsi işlemleri bitti. Birazdan teslim alacağız" diye konuştu. Cenazelerin, memleketleri Samsun Yakakent Asmapınar Mahallesi'nde defnedileceği öğrenildi.

Evlendikten 3 gün sonra hayatının şokunu yaşadı Haber

Evlendikten 3 gün sonra hayatının şokunu yaşadı

Diyarbakır’da 3 yıl önce eşini kaybeden Mehmet Nezir Çelik (45), tekrar evlenmeye karar verdi. Çelik, 16 Ocak tarihinde Elazığ’da Ali isimli yakınının aracılığıyla Van’da ikamet eden Fadıl isimli diğer bir aracıyla 14 bin TL’ye ticari araç kiralayıp Iğdır’a gitti. Iğdır merkezde yaşayan D.K. (34) isimli kadın, Çelik’e eşinin trafik kazasında hayatını kaybettiğini ve şu an dul olduğunu söyledi. D.K., sonrasında yanında ağabeyi olarak tanıttığı Murat isimli şahıs ile birlikte Çelik’ten 100 bin TL başlık parası istedi. Nezir Çelik, aracılara 100 bin TL başlık parasının çok olduğunu ve 70 bin TL’ye indirmek istediğini söyleyince para, aracılarla Murat isimli şahsa verildi. Burada Dilek’i alıp dini nikah kıyan Çelik, beraber aynı gün Diyarbakır’a döndü. Çelik’le aynı evde kalan D.K., ikinci günün sabahı kendine Bağlar ilçesindeki bir kuyumcu dükkanında 21 bin liralık küpe ve yüzük ile 10 bin TL’lik elbise aldı. Çelik’in kuyumcuda birlikte yüzük ve küpe baktığı anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı. Başından geçen olayı başından sonuna kadar anlatan Çelik, şöyle konuştu: “Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesi Fabrika Mahallesi’nde ikamet ediyorum. Bir çocuğum var. Eşim 2021’de vefat etti. Ben de çocuğum yalnız kalmasın diye, evimizde sıcak yemek pişsin diye tekrar biriyle evlenmeyi düşündüm. Elazığ’da Ali isminde bir arkadaşım bana Van’da Fadıl isminde bir aracıyla Iğdır’da kız bulduklarını söyledi. Diyarbakır’dan araç kiralayıp Van’a, oradan Ağrı’ya, sonrasında Iğdır’a gittik. Orada Dilek K. (34) ile tanıştık. Dilek’in yanında ‘ağabeyim’ diye tanıttığı Murat diye biri vardı. Tanışıp kaynaştıktan sonra benden 100 bin TL başlık parası istediler. Ben bu miktarın çok olduğunu söyleyince başlık parasını 70 bin TL’ye indirdiler. Parayı Murat diye tanıttığı ağabeyine verdim. Anlaştıktan sonra Iğdır’da dini nikah kıydık. 16 Ocak’ta Dilek’i Diyarbakır’a getirdim. Dilek Diyarbakır’da 3 gün boyunca bizim evde kaldı.” “DİLEK’İ EVDEN KAÇARKEN SON ANDA YAKALADIM” 18 Ocak’ta Dilek K.’nin gece saat 23.00 sıralarında kaçmaya çalıştığını ve yol kenarında son anda yakaladığını söyleyen Çelik, “Dilek bizdeyken ikinci günün sabahı dışarı çıkıp kendisine yüzük, küpe, elbise aldım. Sonrasında Ocak’ın 18’sinde akşam saat 23.00 gibi Dilek evden kaçmayı denedi. Ben de dışarı çıkıp hemen yol üzerinde yakalayıp tekrar eve getirdim. Perşembe günü ben de Ali’yi evime çağırdım. Kendisi Dilek’e 'Niye kaçıyorsun?' diye sordu. Dilek de aile sorununun olduğunu ifade etti. Ali’de, ‘Madem aile sorunun vardı ne diye orada söylemedin’ dedi. Ben de aynısını söyledim ve 'Madem aile sorunun var bilseydim ben seni Diyarbakır’a getirmezdim' dedim. Baktık ki bizi dolandırıyorlar. Ocak ayının 19’unda sabah saat 11.00 gibi polisler kapımıza geldi. Dilek’i alıp beraber bizi karakola götürdüler. Polisler bana Dilek’in evli ve iki çocuk sahibi olduğunu söyledi. Sonrasında bana parayı nerede kime vermişsem oraya gitmemi istediler. Ben de parayı Dilek’in ‘ağabeyim’ diye tanıttığı Murat isimli şahsa verdim. Bu durumda mağdur kaldım. Beni dolandırdılar” dedi. YAKLAŞIK 120 BİN TL YOK OLDU Dilek K.'nin 70 bin TL başlık parasına, 21 bin TL küpe ve altına, 10 bin TL kıyafetine, 14 bin TL ticari taksiye 3 bin 600 TL ise aracılara verdiğini dile getiren Çelik, "Beni dolandırdıklarına tam kanaat ettiğim zaman da arkadaşımın sosyal medyadan aynı soy isimden birine ulaşmasıyla oldu. Hakan isminde biriyle irtibata geçtik. O da Osmaniye’de ikamet ediyordu. Kendisi kız kardeşinin isminin Dilek olduğunu ve 3 yıldır Dilek’i reddettiklerini söyledi. Lütfen devlet güçlerimiz bu dolandırıcı şebekesini yakalasın. Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet talebinde bulundum. Yani ben bu parayı hepsini borç etmiştim. 70 bin TL başlık parasına, 10 bin TL Dilek’e elbise, 21 bin TL küpe ve yüzük, 14 bin TL ticari taksi kiralayıp Iğdır’a gittik, 3 bin 600 TL’de aracılara verdim. Başıma böyle bir şey geleceğini hiç bilmiyordum. Şu anda evden bir yere çıkamıyorum. Benim gururumla oynandı. Herkes bizimle dalga geçiyor" diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.