Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Dünya

Herkes Duysun - Dünya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dünya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Marriott International, Uludağ'a geliyor Haber

Marriott International, Uludağ'a geliyor

Marriott International Avrupa, Orta Doğu ve Afrika İş Geliştirmeden Sorumlu Başkanı Jerome Briet, "DYC Turizm İşletmecilik ile birlikte Autograph Collection otellerini, tüm dünyadan seyahatseverlerin Türkiye'de keşfedebileceği büyüleyici bir konuma taşımaktan heyecan duyuyoruz. Uludağ, kendine has yöresel dokusuyla özgünlüğe odaklanan ve özenle seçilmiş otellerden oluşan markamız için mükemmel bir destinasyon. Bu imza aynı zamanda Marriott International'ın Türkiye'deki portföyünü büyütme ve sunduğu seyahat deneyimlerini çeşitlendirme taahhüdüyle de uyumlu" şeklinde konuştu.   ULUDAĞ HER MEVSİM FARKLI SEYAHAT DENEYİMİ SUNMA POTANSİYELİYLE ÖNE ÇIKIYOR  DYC Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Ceylan, açılacak yeni tesise ilişkin, "Yakın geçmişte Bursa'da ve ulusal çapta birçok başarılı işe imza attık. Bu girişimimizi de temel ilkelerimiz ve vizyonumuzla uyumlu bir şekilde, dünya çapında tanınan ve kurumsallaşmış bir markanın başarılarından ilham alarak yönetmeyi hedefliyoruz. Uludağ, yalnızca kış turizmiyle değil; sağlık, gastronomi, sanat başta olmak üzere her mevsim farklı seyahat deneyimi sunma potansiyeliyle de öne çıkıyor. Marriott International ve Autograph Collection markasıyla öncelikli hedefimiz, bölgede kış turizminin ötesine uzanan, farklı seyahat deneyimleri sunan bir tesis yaratmak olacak" ifadelerini kullandı.   Kayak pistlerinden konaklama alanlarına doğrudan erişim sağlayan ski-in&ski-out otel özelliğiyle Autograph Collection Hotel, kayak pistlerine hakim bir manzaraya sahip olacak. İki ve üç yatak odalı süitler de dahil toplam 92 oda ve beş dağ evinden oluşacak şekilde planlanan otelde restoranlar, spa ve sağlıklı yaşam merkezi, yüzme havuzu, business center, toplantı alanları, mağazalar ve çocuk kulübü gibi çeşitli eğlence ve dinlenme olanakları yer alacak.

“Sizin acınız bizim acımızdır” Haber

“Sizin acınız bizim acımızdır”

Steinmeier, sosyal medya üzerinden paylaştığı video mesajında, pazartesi gününden bu yana Türkiye ve Suriye'den gelen görüntülerin kendilerini derinden üzdüğünü ifade etti. Birçok insanın evlerin yıkıntıları arasında mahsur kalmış durumda olduğunu vurgulayan Steinmeier, “Birçoğu evlerini, eşyalarını kaybetti. Karda ve soğukta savunmasız durumda.” ifadesini kullandı. Steinmeier, depremde hayatta kalanların, kaybettiklerinin yasını tuttuğunu belirterek, “Sevdiklerini aramak için genellikle çıplak elleriyle molozları kazan insanlar görüyoruz. Uzaktan bile dayanılmaz dramatik sahneler görüyoruz. Ölen kızının elini tutan ve bırakmak istemeyen bir baba görüyoruz.” diye konuştu.  "Danke, teşekkürler ve Şükran!” Türkiye'de veya Suriye'de akrabaları ve arkadaşları olan Almanya'daki insanlara seslenen Steinmeier, şunları kaydetti: “Şimdi Almanya’nın her yerinde yas tutan, ağlayan, umut eden ve korkan nicelerine; afet bölgesinde yardım edemeyecekleri için genellikle kendilerini güçsüz hisseden kişilere sesleniyorum. Bugün hepinize söylüyorum. Çektiğiniz acıları görüyoruz, ağıtlarınızı duyuyoruz. Sizin acınız bizim acımızdır. Bugünlerde harap olmuş şehirlerde ve burada bizimle yardım sağlayan herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Şu anda yorulmadan çalışan o kadar çok kişi var. Yardım nakledenler, bağış toplayanlar veya kendileri bağışta bulunanlar, Türkiye ve Suriye'deki akrabaları felaketten etkilenen komşuların yanında olanlar. Ülkemiz adına kalbimin derinliklerinden teşekkür ederim; Danke, teşekkürler ve Şükran!” Steinmeier, Türkiye'de veya Suriye'de depremlerde her şeyini kaybeden insanların şimdi yardıma ihtiyacı olduğunu dile getirerek, “Felaket görüntülerinin yerini başka haberler aldığında da onların dayanışmamıza ve desteğimize ihtiyaçları olacak. İnsanlığımız talep görüyor ve talep edilmeye devam edecek!" şeklinde konuştu.

ABD-Çin ilişkilerini rotasından çıkaran Haber

ABD-Çin ilişkilerini rotasından çıkaran "fors majör": Yüksek irtifa balonu krizi

ABD, istihbarat amaçlı olduğundan şüphelendiği balonu karasuları üzerinde vurarak düşürdü. Balonun sivil amaçlı ve meteorolojik araştırma için kullanıldığını savunan Çin ise düşürülmesini protesto etti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın 5-6 Şubat'ta Pekin'e yapmayı planladığı ziyareti ertelemesine yol açan balon krizi, Washington'ın güç kullanma hamlesiyle tırmanmayı sürdürdü. Çin'in hava aracının sivil amaçlı bir meteoroloji balonu olduğunu, hava şartları nedeniyle sürüklenerek rotasından çıktığını, kontrol kabiliyeti sınırlı olduğu için "zorlayıcı sebeplerle" ABD hava sahasına girdiğini açıklaması gerilimi gidermezken, iki ülke arasında güvensizliği gözler önüne serdi. Son 72 saatte yaşanan gelişmeler, Soğuk Savaş yıllarında ABD ile Sovyetler Birliği arasında "U-2 Olayı" olarak bilinen casus uçak krizini hatırlatan bir seyir izledi. O dönemde, Amerikan ordusuna ait "Lockheed U-2" tipi casus uçağının Sovyetler Birliği toprakları üzerinde düşürülmesi ve pilotunun ele geçirilmesi, Sovyet-Amerikan ilişkilerinde bunalıma yol açarak Soğuk Savaş'ı şiddetlendiren olay olarak tarihe geçmişti. Çin Dışişleri Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, yüksek irtifa balonunun vurularak düşürülmesini protesto ederek, "ABD tarafı güç kullanmakta ısrar ederek aşırı bir tepki verdi ve uluslararası kural ve teamülleri açıkça ihlal etti." ifadelerini kullandı.  ABD, "istihbarat balonu" olduğunu düşünüyor ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), 2 Şubat'ta Çin'e ait olduğu iddia edilen yüksek irtifa istihbarat balonunun ABD ana kıtası üzerinde uçuş yaptığını ve Amerikan ordusunun balonu takip ettiğini açıkladı. Balonun, Montana eyaletinde aralarında uzun menzilli füze depolarının olduğu bazı hassas askeri tesislerin üzerinden geçtiğini bildiren savunma yetkilileri, balonu, parçaların düşebileceği yerlerde güvenlik sorunu yaratabileceği için düşürmeyi tercih etmediklerini ancak müdahale seçeneğini saklı tuttuklarını vurguladı. Yetkililer, ABD Başkanı Joe Biden'ın konuyla ilgili bilgilendirildiğini, Savunma Bakanı Llyod Austin'in üst düzey komutanlarla konuyu görüştüğünü kaydetti. Çin'e ait istihbarat balonlarının, ABD hava sahasında tespit edilmesinin ilk olmadığını, son yıllarda benzerlerine rastlandığını ifade eden yetkililer, Pekin Büyükelçiliği kanalıyla Çinli muhataplarını sorunun ciddiyeti konusunda uyardıklarını bildirdi.  Çin'den "meteoroloji balonu" açıklaması Çin sözcüleri, sonraki gün yaptıkları ilk açıklamalarda iddiaları doğrulamaktan veya yalanlamaktan kaçındı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Pekin'de düzenlenen olağan basın toplantısında, "Verileri toplamaya ve olayı doğrulamaya çalışıyoruz." dedi. Sözcü Mao, "Çin, sorumlu bir ülke olarak uluslararası hukuka uygun hareket etmektedir. Hiçbir ülkenin egemenliğini ve hava sahasını ihlal etmeye niyetimiz yok. Umarız ilgili taraflar, meseleyi sakin kafayla ele alır." ifadelerini kullandı. Ancak gün içinde Dışişleri Bakanı Blinken'ın sorun nedeniyle 5-6 Şubat'ta Pekin'e yapacağı ziyareti erteleyeceğine ilişkin duyumların ardından Bakanlık, gün içinde yeni yazılı açıklama yaparak balonun Çin'e ait olduğunu kabul etti. Açıklamada, balonun Çin'e ait sivil bir hava aracı olduğu, meteorolojik araştırma için kullanıldığı, rüzgarlarla sürüklenerek yanlışlıkla ABD hava sahasına girdiği belirtildi. Kendini kontrol kabiliyeti sınırlı olan hava aracının Batı rüzgarlarının sürüklemesiyle planlanan rotasından çıktığı kaydedilen açıklamada, "Çin tarafı, hava aracının niyet edilmeyen zorlayıcı sebeplerle ABD hava sahasına girmesinden üzüntü duymuştur." ifadelerine yer verildi. Açıklamada, Çinli yetkililerin, "zorlayıcı sebeplerden" kaynaklanan beklenmedik sorunun çözülmesi için ABD tarafıyla yakın iletişimi sürdüreceği kaydedildi.  "Fors majör" Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, balonun ABD hava sahasına girmesinin niyet edilmediğini vurgulamak için 2 kez "fors majör" (zorlayıcı/mücbir sebepler) ifadesini kullanması dikkati çekti. Sözleşme hukukunda, tarafların kendi iradeleri ve kontrolleri dışında oluşan şartlar altında anlaşmaların tek veya çift taraflı feshedilmesini gerektirecek zorlayıcı sebepleri açıklayan şartları ifade eden Fransızca kökenli "fors majör"; savaş, salgın, doğal afet gibi tarafların kontrolünde olmayan faktörleri tanımlamak için kullanılıyor. Washington, açıklamadan tatmin olmadı Çin'in ABD hava sahasında tespit edilen yüksek irtifalı balonunun bir meteoroloji balonu olduğu ve hava koşullarından ötürü sürüklendiği açıklaması, Pentagon'u tatmin etmedi. Pentagon Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, günlük basın toplantısında, "Çin'in açıklamasının farkındayız ancak bunun bir gözetleme balonu olduğunu biliyoruz." dedi. Ryder, balonun 60 bin fit irtifada ABD'nin iç kesimleri üzerinde uçmaya devam ettiğini, ABD ile Kanada'nın ortak Kuzey Amerika Hava Savunma Komutanlığının (NORAD) aracı izlediğini ifade etti. Balonun herhangi bir fiziksel tehdit teşkil etmediğini anlatan Tuğgeneral Ryder, aracın manevra kabiliyetine sahip olduğunu vurguladı.  Blinken'ın ziyareti ertelendi ABD Dışişleri Bakanlığı, Çin'e ait "gözetleme balonunun" ABD hava sahasında tespit edilmesinin ardından Bakan Blinken'ın 5-6 Şubat'ta Pekin'de yapmayı planladığı ziyaretin iptal edildiğini bildirdi. Dışişleri yetkilileri, Çin'in özür beyanını not ettiklerini ancak balonun hava sahasında bulunmasının ABD'nin egemenliğini ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirterek, kurumlar arasında ve Kongre ile yapılan istişareler sonucunda Blinken'ın Çin'e seyahat etmesi için koşulların uygun olmadığı sonucuna varıldığını aktardı. Yetkililer, Bakan Blinken ve Müsteşar Yardımcısı Wendy Sherman'ın ziyareti erteleme kararını Washington'daki üst düzey Çinli yetkililere ilettiğini kaydetti. Blinken, Çin'in en kıdemli diplomatı konumundaki Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkezi Dış İlişkiler Komisyonu Direktörü Vang Yi ile telefon görüşmesinde, "Çin'e ait gözetleme balonunun hava sahasındaki varlığının ABD'nin egemenliğini ve uluslararası hukuku açıkça ihlal ettiğini" belirtti. Planlanan görüşmelere zarar verdi Blinken, görüşmede, Vang'a "Bu sorumsuzca bir eylemdir ve Çin'in tam da benim planlanan seyahatimden önce bu adımı atmaya karar vermesi, planladığımız kapsamlı görüşmelere zarar vermiştir." ifadelerini kullandı. Görüşmeye ilişkin Çin tarafından yapılan açıklamada ise Vang'ın, "Çin ile ABD'nin beklenmedik durumlar karşısında farklılıklarını idare etmesi ve yanlış yargılardan kaçınması gerektiğini" dile getirdiği aktarıldı. Blinken, Güney Koreli mevkidaşı Park Jin ile Washington'daki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, "Vang Yi'nin, Pekin'deki üst düzey dış politika yetkilisi olarak bunları doğrudan benden duyması önemliydi." dedi. Balon krizinin Pekin'e ikili ilişkiler ve iki ülke halkının ortak kaygısı olan birçok konuyu kapsayacak seyahatinin amacının "altını oyduğunu" belirten Blinken, "Hava sahası bu şekilde ihlal edilmiş her ülkenin aynı yanıtını vereceğini düşünüyorum. Bu olay Çin'de olsaydı verilecek tepkiyi hayal edebiliyorum." diye konuştu. Koşullar izin verdiğinde Pekin'i ziyaret etmeyi planladığını, ABD'nin balon krizine ve diğer sorunları tartışmak için Çin ile iletişim hatlarını açık tutmayı istediğini vurgulayan Blinken, şunları kaydetti: "İlk adım, bu istihbarat varlığını hava sahamızdan çıkarmak olacak, şu anda buna odaklanmış durumdayız. Dünya, ABD ve Çin'in ilişkilerini makul şekilde yürütmesini istiyor. Biz, bu sorumluluğa uygun hareket edeceğiz. Çin'deki muhataplarımızın da aynısını yapacağını umuyoruz."  "İcabına bakacağız" ABD Başkanı Joe Biden da hava sahasındaki Çin balonuna ilişkin ilk açıklamasında, "İcabına bakacağız." ifadesini kullandı. Biden'ın sözlerinin ardından balonun düşürülmesi için hazırlıklar yapılmaya başlandı. ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), "Savunma Bakanlığı'nın güvenlik çabalarını destelemek için" Kuzey ve Güney Carolina eyaletlerindeki üç havaalanından kalkış ve varış seferlerini durdurdu. FAA ayrıca Kuzey ve Güney Carolina kıyı şeridi üzerindeki hava sahasının da uçuşa kapatıldığını duyurdu. ABD semalarındaki Çin "casus balonu", Amerikan karasularında Atlantik okyanusu üzerine çıktığında Amerikan ordusuna ait jet uçaklar tarafından vurularak düşürüldü. ABD basınında yer alan haberlerde F-22 savaş uçağından ateşlenen "AIM-9X Sidewinder" tipi füzenin balonu vurduğu bildirildi. Vurulan balonun havada patladığını ve balona bağlı donanımların düştüğünü gösteren videolar sosyal medyada yayıldı.  Düşürme için uygun zamanı beklediler ABD Başkanı Joe Biden, 1 Şubat'ta balonun varlığıyla ilgili ilk kez bilgilendirildiğinde, mümkün olan en kısa sürede düşürülmesi için talimat verdiğini ancak kimseye zarar vermemek için uygun zamanı beklediklerini söyledi. "(1 Şubat'ta) balonla ilgili bilgilendirildiğimde, ABD Savunma Bakanlığına (Pentagon) onu mümkün olan en kısa sürede düşürmeleri talimatını verdim." diyen Biden, balon anakara üzerindeyken kimseye zarar vermemek için Savunma Bakanlığının "en iyi zamanı" beklediğini, bunun da balonun Atlantik kıyısında ABD'nin 12 millik karasuları sınırları içerisinde uçtuğu an olduğu belirtti. Savunma Bakanı Austin de yaptığı açıklamada, "Çin tarafından ABD anakarasındaki stratejik bölgeleri gözetlemek amacıyla kullanılan balon, ABD karasularının üzerine düşürüldü." ifadesini kullandı. "Üç okul servisi otobüsü büyüklüğünde" olduğu ve 60 bin fit yükseklikte uçtuğu belirtilen balondan geriye kalan enkazın toplanması çalışmalarının devam ettiği bildirildi.  Çin, balonun düşürülmesini protesto etti Çin, ABD'nin istihbarat amaçlı olduğundan şüphelendiği Çin'e ait yüksek irtifa balonunu düşürmesini protesto etti. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Çin, ABD'nin sivil insansız hava aracına güç kullanması karşısında derin hoşnutsuzluk içindedir ve saldırıyı protesto etmektedir." ifadelerine yer verildi. Çin tarafının, Washington'ı, hava aracının sivil amaçlı olduğu, zorlayıcı sebeplerle Amerikan hava sahasına girmesinin tamamen tesadüf eseri olduğu konusunda bilgilendirdiği ve meselenin sakin, profesyonel ve itidalli şekilde ele alınmasını açıkça talep ettiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: "ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü, balonun yerdeki personele askeri veya fiziksel tehdit oluşturmadığını söyledi. Bu şartlar altında, ABD tarafı güç kullanmakta ısrar ederek aşırı bir tepki verdi ve uluslararası kural ve teamülleri açıkça ihlal etti." Açıklamada, Çin'in, olaydan zarar gören şirket ve kurumlarının meşru haklarını ve çıkarlarını koruyacağı ve gerekli tepkileri verme hakkını saklı tuttuğu belirtildi. Krizin iki ülke arasındaki jeo-stratejik ve ekonomik rekabetten kaynaklanan gerilimleri daha fazla derinleştireceği tahmin ediliyor.

Yardım paketinde  150 km menzilli füzeler var! Haber

Yardım paketinde 150 km menzilli füzeler var!

Pentagon Basın Sekreteri Tuğgeneral Pat Ryder'ın dün yaptığı bilgilendirme toplantısında, Ukrayna’ya olan 2.2 milyar dolarlık askeri yardım paketinin onaylandığını duyurdu. Paketin içinde 150 kilometre uzaklıktaki hedefleri vuran uzun menzilli ‘yerden fırlatılan küçük çaplı bombaların’ (GLSDB) yer aldığı kaydedildi. Boeing ve Saab tarafından üretilen GLSDB’ler bomba takılı uzun menzilli füzeler olarak bilinmektedir. KIRIM VURULUR MU?    Toplantıda bir basın mensubunun uzun menzilli füzelerin Kırım’ı vurabileceği konusundaki sorusuna Tuğgeneral Ryder, “Ukrayna'nın operasyon planlarına gelince, bu kesinlikle onların kararı. Bu kararlarda liderlik onlarda. Bu nedenle, gelecekteki olası operasyonlar hakkında konuşmayacağım veya hakkında spekülasyon yapmayacağım” cevabını verdi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski yeni yardım paketi konusunda “Silahlarımız ne kadar uzun menzilli ve birliklerimiz ne kadar mobil olursa, Rusya'nın acımasız saldırganlığı o kadar çabuk sona erecektir” dedi.    UKRAYNA’YA 2014’TEN BU YANA 32 MİLYAR DOLAR Tuğgeneral Ryder ayrıca Ukrayna’ya yapılan toplam yardımlar hakkında bilgi vererek “2014'ten itibaren ABD, 24 Şubat’taki Rusya'nın tam ölçekli işgalinin başlamasından bu yana olan 29,3 milyar dolar dahil Ukrayna'ya, 32 milyar dolardan fazla güvenlik yardımı taahhüt etti” dedi. LEOPARD 1 ve 2 TANKLARI Öte yandan Almanya, dün Leopard 2 tanklarının yanı sıra Leopard 1 tanklarını da Ukrayna'ya göndermeyi planladığını duyurdu. Almanya hükümeti adına açıklama yapan Sözcü Steffen Hebestreit Leopard 1’lerin ihracatına izin verildiğini doğruladı. PUTİN: YİNE ALMAN TANKLARIYLA TEHDİT EDİLİYORUZ Rusya ve Nazi Almanya’sının 2. Dünya Savaşı’nda karşı karşıya geldiği Stalingrad Zaferi’nin 80. Yıldönümü sebebiyle yaptığı konuşmada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’ya gönderilecek Leopard tanklarıyla ilgili “Yine Alman Leopard tankları tarafından tehdit ediliyoruz” dedi.      

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.