Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Enson

Herkes Duysun - Enson haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Enson haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Antalya'da polis otosuna kurşun yağdırdı! Haber

Antalya'da polis otosuna kurşun yağdırdı!

Olay, 13 Ocak tarihinde saat 01.00 sıralarında Gazipaşa’da meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Çaybaşı olarak bilinen mevkide faaliyet gösteren gazinoya 07 UZ 813 plakalı siyah renkli bir araçtan ateş açıldığı ihbarı polis ekiplerini harekete geçirdi. Olay yerine gitmek için yola çıkan ekipler, yol üzerinde şüpheli araçla karşılaştı. Ekiplerin dur ihtarına uymayan şahıslar, D-400 Karayolu’na çıkıp Alanya istikametine doğru kaçmaya başladı. Gazipaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri şahısların yakalanması için, İlçe Jandarma Komutanlığı ve Gazipaşa Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliği ekiplerinden takviye destek istedi. İçinde polislerin bulunduğu otomobile 5 kurşun isabet etti Kaçan otomobil, polis ekipleri tarafından Kahyalar Mahallesi’nde önü kesilerek durduruldu. Bu sırada aracı geri vitese alan sürücü, geri manevra yapıp İlçe Emniyet Müdürlüğüne ait trafik aracına çarptı. Aynı araçta bulunan Şükrü Y. isimli şahıs otomobilden inip, yayan olarak kaçtı. Polisten kaçamayacağını anlayan otomobildeki şahıslardan biri silahına sarıldı. Polislere defalarca ateş eden şahsın silahından çıkan 5 kurşun, Gazipaşa Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliğine ait araca isabet etti. Saldırının ardından çıkan çatışmada ölen ya da yaralanan olmazken, sürücü; bir lastiği ekipler tarafından ateş edilerek patlatılan otomobille olay yerinden kaçmayı başardı. Araçtan inip yaya olarak kaçmaya çalışan Şükrü Y. isimli şahıs ise ekipler tarafından kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Kaçan şahısların peşine düşen polis, Harçbel mevkiinde Hakan A. ve Süleyman Ö. isimli şahıslarla birlikte aracı almayı başardı. Otomobilde bulunan ve Talip Ö. olduğu tespit edilen şahıs ise araç durduğu esnada olay yerinden yayan şekilde kaçtı. Polis ve jandarma ekipleri kaçan şahsın yakalanması için çalışma başlattı. Yaşanan olayın ardından jandarma ve polis olay yeri inceleme ekipleri, olayın yaşandığı bölgede ve araçta inceleme yaptı. Önce 3'ü tutuklandı Gazipaşa İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, olayla ilgili olarak Şükrü Y., Hakan A. ve Süleyman Ö.’yü gözaltına aldı. Hastanede sağlık kontrollünden geçirilen şahıslar, karakoldaki işlemlerinin ardından cuma günü Gazipaşa Adliyesine sevk edildi. Burada hakim karşısına çıkan Şükrü Y., Hakan A. ve Süleyman Ö. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kaçan şahıs da yakalanarak cezaevine gönderildi Polis ve jandarma ekipleri, araçta bulunan ve kaçmayı başaran Talip Ö.’yü yakalamak için çalışmalarını derinleştirdi. Ekipler tarafından cuma günü akşam saatlerinde Demirtaş’ta yakalandığı öğrenilen Talip Ö. aynı gün Gazipaşa’ya getirildi. Cumartesi günü sağlık kontrolünden geçirilen ve Gazipaşa Adliyesine sevk edilen Talip Ö. de çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Alanya L Tipi Açık ve Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildi.

Çavuşoğlu Türkiye-Rusya-Suriye görüşmesine ilişkin açıklamada bulundu! Haber

Çavuşoğlu Türkiye-Rusya-Suriye görüşmesine ilişkin açıklamada bulundu!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Afrika turunun ardından basın mensuplarına açıklama yaptı. Afrika ziyaretini tamamlayarak Türkiye'ye hareket edeceğini ifade eden Bakan Çavuşoğlu, Afrika ziyaretinin detaylarını anlattı. Johannesburg'a geçince son Osmanlı başkonsolosu Mehmet Remzi Bey'in kabrini ziyaret ettiğini dile getiren Bakan Çavuşoğlu, “Mehmet Remzi Bey'in rahmetlinin kabri FETÖ tarafından hileyle başka yere taşınmıştı. Verdiğimiz mücadele sayesinde ve açtığımız dava sayesinde tekrar kendi kabrine, Müslüman mezarlığına yine naklettik” dedi. Antalya Diplomasi Forumu'nun 3 yıl içinde gerçekten dünyada saygın bir platform haline geldiğini ifade ederek, “Davos, Münih Güvenlik Konferansı gibi. Tüm dünyadan iş birliği önerileri geliyor. Biz de zaten amacımız buydu. Bu yöndeki taleplere memnuniyetle, olumlu cevap veriyoruz. Biz de buna benzer kurumlarla ya da platformlarla temasa geçiyoruz” ifadelerini kullandı. Zimbabve'de protokol iş birliği mutabakat zaptı imzaladığını kaydeden Bakan Çavuşoğlu, “Büyükelçiliklerimiz için karşılıklı arsa takası olacak. Biz Ankara'da İncek'te bir yer ayırmıştık. Onlar da şu anda 4 tane yer teklifinde bulundular. Arkadaşlarımız inceliyor Bunlardan bir tanesi üzerinde mutabık kalıp yakında bu yani arsa takasını resmi halde de getireceğiz” açıklamasını yaptı. Amoras Stadyumu'nun inşaatını ziyaret ettiğini kaydeden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Bin 600 kişi çalışıyor. Bunun yüzde 17'si Türk, geri kalanı yerel halk. Yani Ruanda'dan insanlar çalışıyor. Kadınlar da vardı. Erkekler de vardı. Hummalı bir çalışma var. Büyük bir coşkuyla karşıladılar” ifadelerini kullandı. “Güney Afrika'da FETÖ'yle mücadelemizi her yerde sürdürüyoruz” “Güney Afrika'da FETÖ'yle mücadelemizi her yerde sürdürüyoruz” diyen Bakan Çavuşoğlu açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Özellikle Güney Afrika'da, Zimbabve'da FETÖ yok. Burada Ruanda'da okul kapatılmıştı ama bazı şirketlerin olduğunu da söyledik. Onları da ilettik. Mücadelemizi sürdürüyoruz. Bölgesel konuları da değerlendirdik. Afrika'da önemli gelişmeler var. Ukrayna'da devam eden savaş konusunda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye'nin sarf ettiği çabaları takdirle karşıladıklarını söylediler Ama en çok da tahıl anlaşmasının bugüne kadar devam etmesinden dolayı Türkiye'ye, Türkiye'ye, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a şükranlarını ilettiler. Biz de bu konularda kendilerine bilgi verdik. Gerek ateşkes için gerekse esir takası dahil Zaporijya Nükleer Santral'inde bir risk oluşmaması için RASOTAM'la Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı arasındaki görüşmeler en son ombudsmanların görüşmesi Ukrayna ve Rusya'dan, Ankara'da görüşmeleri. Buna benzer tüm yaptığımız çalışmalar hakkında da muhataplarımıza bilgi verdik. Afrika'da 44 büyükelçiliğimiz var. Afrika örgütleriyle de ilişkilerimizi geliştiriyoruz” "Üçlü görüşmeyi en kısa zamanda gerçekleştireceğiz" Bakan Çavuşoğlu, Türkiye-Suriye-Rusya arasında üçü görüşmesinin tarihine ilişkin soruya, “Yani o tarihleri kim ortaya attı? Anlamıyoruz. Daha önce de bilgi vermiştik. Önümüzdeki hafta için bazı tarih tekliflerinin geldiğini, bunların bizim programımıza uymadığını, yeni tarih önerileri üzerinde çalıştığımızı söyledik. Henüz netleşen bir tarih yok. Ama bu üçlü görüşmeyi en kısa zamanda gerçekleştireceğiz. Belki şubat ayının başında olabilir. Rusya'ya bazı tarihi önerilerimiz de oldu. Üzerinde çalışıyoruz. Bahsedilen gelecek hafta için bazı tarihi önerileri yazıldı bunlar doğru değil. Ama üçlü görüşmeyi de önümüzdeki süreçte gerçekleştireceğiz” yanıtını verdi. Bakan Çavuşoğlu, Trablus'taki bir mahkemenin Türkiye ile Libya arasındaki bir anlaşmaya dair verdiği karara ilişkin soruya şu yanıtı verdi: “Hemen Dibeybe ile temasa geçtik. Bu anlaşmayı 3 Ekim ziyaretimizde imzalamıştık. Bunların zaten Libya'da meclisten geçmesine gerek yok. Bunlar tıpkı Libya'nın başka ülkelerle imzaladığı mutabakat muhtıraları gibi. Mahkeme yürütmenin durdurulması kararı almış. Neticede bu bir karar yani ne nihai hüküm değil. Hükümet anlaşmanın arkasında ve gerekli çalışmaları yaptıklarını, bunu da yani ciddiye almamız gerektiğini, Libya hükümeti ve devleti olarak onlar için de bu iş birliği anlaşmasının son derece önemli olduğunu, bunun arkasında olduklarını ve yakından takip edeceklerini söylediler”. İran Cumhurbaşkanı'nın Türkiye ziyaretine değinen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “İran Dışişleri Bakanı salı günü gelecek. Yani görüşmelerimizi salı günü gerçekleştireceğiz. Pazartesi günü Bosna Hersek Dışişleri Bakanı Türkiye'yi ziyaret ediyor. Önümüzdeki süreçte çok sayıda ziyaret talepleri var. Bunların bazılarını gerçekleştiriyoruz. Bazıları bizim programımıza uymuyor. Yeni tarih önerilerinde bulunuyoruz. Portekiz Dışişleri Bakanı yine bu ayın sonunda gelecek. Ayın sonunda ve şubatın başında bir iki ülkeye Avrupa'da ziyaretimiz olacak. Yoğun bir diplomasi trafiği işliyor. Cumhurbaşkanımızdan, özellikle gerek Putin, gerek Zelenskiy başta olmak üzere liderler diplomasisini yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.

FETÖ'nün güncel yapılanmasına ilişkin iddianame Haber

FETÖ'nün güncel yapılanmasına ilişkin iddianame

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ’nün ‘güncel yapılanmasına’ ilişkin iddianame hazırlandı. Örgütün kullandığı şifreler ve kodlamalara yer verilen iddianamede “Yüzme Kursuna Yazılmak” ifadesinin yurt dışına çıkış, “Kurs Fiyatı” ifadesinin ise yurt dışına çıkış yapmak amacıyla harcanması planlanan para için kullanılan tabirler olduğu kaydedildi. Öte yandan örgüt üyeliği suçundan ceza talep edilen 29 sanık iddianame çereçvesinde önümüzdeki günlerde yargılanmaya başlanacak. İl ve ilçelerdeki yapılanmalara kod isimler kullanmışlar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ’nün ‘güncel yapılanmasına’ ilişkin iddianame hazırlandı. 272 sayfalık iddianamede FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’nün güncel yapılanması ile ilgili olarak gelen bilgiler doğrultusunda il seviyesindeki yapılanmanın “Şirket/Ova” olarak isimlendirildiği, yeni yapılanmanın İstanbul’da “İl İmamı/Hadimi”, “Erkek Eğitim Sorumlusu”, “Kadın Eğitim Sorumlusu”, “Finans Sorumlusu”, “Mağdur Aile Mesulü”, “İzdivaç Sorumlusu” ve “Sosyal Medya Sorumlusu” şeklinde düzenlendiği belirtildi. İddianamede ilçe seviyesinde yapılanmanın ise “Mağaza/Yayla” olarak isimlendirildiği, ilçe yapılanması genel sorumlusunun “İlçe İmamı/Hadimi” olduğu belirtildi. Toplanan paraları örgüt içi dayanışmayı arttırmak için kullanmışlar İddianamede örgüt için toplanılan paraların rehberler aracılığıyla ilde faaliyet yürüten hadimlere veya finans sorumlularına ulaştırıldığı, hadim olarak faaliyet yürüten şahısların farklı maskeleme yöntemleri kullanarak eski mütevelli heyeti üyesi şahıslar ile görüştüğü, finans sorumlusu şahsın ise yurtdışında bulunan örgüte müzahir şahıslardan gelen, mütevelli şahıslardan toplanan ve örgüt içerisinde münferit olarak para yardımında bulunan şahıslardan para topladığı açıklandı. Toplanılan paralar ile yeni il yapılanması içerisinde faaliyet yürüten şahısların maaşlarının ödendiği, ayrıca örgütün çözülmeyi önlemek ve örgüt içi dayanışmayı arttırmak amacıyla adli işlem yapılmış, KHK'lar ile ihraç edilmiş, akrabası cezaevinde olan, mağdur olarak nitelendirdikleri ailelere “mağdur aile mesulü” tarafından para yardımında bulunulduğu, bu ailelerden çocuklarını örgütün eğitim yapılanmasına dahil edenlere ve örgütsel aidiyet duygusu içerisinde olanlar ile örgütün ilerleyen süreçte (cezaevinden çıktıktan sonra) kendisinden istifade edeceği şahısların ailelerine öncelik verildiği belirtildi. İstanbul’u 3 ana bölgeye ayırarak faaliyet göstermişler İddianamede FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü Marmara Bölgesi altında faaliyet yürüten “İstanbul Yapılanmasının” örgüt tarafından Suriçi Büyükşehir, Surdışı Büyükşehir ve Anadolu Büyükşehir olmak üzere 3 ana bölgeye ayrıldığı, bahse konu bölgelerin de kendi içlerinde illere ve eyaletlere ayrılarak büyükşehir hadimi, il hadimi, eyalet hadimi, il muhasebecisi, eyalet muhasebecisi, talebe mesulü ve mütevelli mesulü olarak faaliyet gösterdikleri konusunda rapor düzenlendiği ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği açıklandı. Gülen’in “Her ile bir peygamber, her koğuşa bir sahabe ve dışarıdaki her aileye bir melek” sözü üzerine yeni bir yapılanma FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz 2016 sonrası yaşanan gelişmeler ve son zamanda örgüt yönetiminde yaşanan bölünme tartışmalarına karşı, Türkiye’ deki tabanı toparlamak amacıyla örgüt elebaşı Fethullah Gülen’ in “Her ile bir peygamber, her koğuşa bir sahabe ve dışarıdaki her aileye bir melek” sözü üzerine yeni bir yapılanmaya gittiği de iddianamede belirtildi. İddianamede örgütün aldığı ağır hasarı onarmak, diğer yandan yeniden taban oluşturmak için kolları sıvadığı belirtilerek örgütün güncel yapılanmasının İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere üç bölgeden yönetildiğinin itiraflar ve teknik incelemeler sonucu belirlendiği kaydedildi. Örgütün yeni şifreleri ortaya çıktı Örgüt mensuplarının aralarında örgütsel haberleşme amacıyla bankalar üzerinden düşük miktarlı Havale/EFT gibi işlemler yaparak açıklaması üzerinden iletişim sağlamaya çalıştıkları belirtilen iddianamede, Ramazan ayında fitre ve zekat adı altında toplanacak paraların yurt dışına kaçacak şahıslara gönderilmesinin istenildiği belirtildi. Örgütün bazı şifrelerine de yer verilen iddianamede “Yüzme Kursuna Yazılmak” ifadesinin yurt dışına çıkış, “Kurs Fiyatı” ifadesinin ise yurt dışına çıkış yapmak amacıyla harcanması planlanan para için kullanılan tabirler olduğu açıklandı. İddianamede ayrıca örgüt mensuplarının illegal olarak çıkışları iki bölgeden sağladıkları, ‘AŞAĞI’ olarak geçen bölgenin Ege olduğu, lüks tekne ve yatlarla da Ege’den illegal çıkışların sağlandığı, ‘YUKARI’ olarak geçen bölgenin ise Edirne ili olduğu, Edirne’den geçişlerde su seviyesini/debisini takip ettikleri kaydedildi. Örgütün güncel yapısı içerisinde faaliyet yürüten şahıslar arasında geçen konuşmalarda şifreli konuştukları da belirtilerek “Meyve” kodunun eğitim yapılanmasında güncel olarak evlerde kalan yahut evde kalmasa da örgütle bağı olan öğrenciler ve geçmişte örgütle irtibatlı olup da halihazırda örgütü bilen tanıyan öğrencilere verildiği “Sebze” kodunun ise eğitim yapılanmasında güncel olarak evlerde kalan yahut evde kalmasa da örgütle bağı olan öğrenciler içinde yer alıp hizmeti (örgütü) tanımayan öğrenciler için kullanıldığı belirtildi. Mahkumlar Covid-19 salgını sürecinde diğer koğuşlara malzemeler atarak virüsü yaymak istemişler Örgütün cezaevinde yaptıkları eyleme ilişkin de bilgi verilen iddianamede tutuklu bulunan mahkumların, Covid-19 salgını sürecinde kendi koğuşlarından diğer koğuşlara malzemeler atarak virüsü cezaevi geneline yayma çabası içerisinde oldukları, örgüt üyesi mahkumların bu hareketle yakınları üzerinden sosyal medya aracılığıyla kamuoyunda mağduriyet algısı oluşturarak cezaevi yönetimlerini baskı altına almayı, yargılama süreçlerinde bu durumu lehlerinde kullanmayı, yoğun bakımda Covid-19 tedavisi görülmesi durumunda da tedavi sonrası ailelerinin yanında 3 aylık izin hakkını elde etmeyi amaçladıkları ifade edildi. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame çerçevesinde önümüzdeki günlerde 29 sanığın ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan yargılanmasına başlanacak.

Haber

"Elektrik enerjisi yenilenebilir enerji ve verimlilikten sağlanacak"

BOTAŞ ev sahipliğinde gerçekleştirilen 5'inci Sürdürülebilir Enerji Zirvesi başladı. Enerjide sürdürülebilirlik ve verimlilik konularına dair politika ve projelerin gündeme alındığı zirveye enerji sektöründen yurtiçinden ve yurtdışından birçok şirketin üst düzey temsilcileri katıldı. “Son 4 yılda 800 milyon metreküpün üzerinde gaz tasarruf ettik” Zirvede açıklamalarda bulunan BOTAŞ Genel Müdürü Burhan Özcan, “Ülkemiz adına yapmış olduğumuz çalışmaları burada katılımcılarla paylaştık. Özellikle enerji verimine dönük yapmış olduğumuz yenilenebilir enerjiye dönük ortaya koyduğumuz yeni projeler ve iddialı rakamlarımızla sektörümüzü buluşturduk. Doğal gazda sadece son 4 yılda 800 milyon metreküpün üzerinde gaz tasarruf etmiş durumdayız” dedi. “Tüm enerjilerimizi yenilenebilir kaynaklardan karşılayacağız” Şirket olarak hedeflerinden ve yenilenebilir kaynaklardan bahseden Özcan, “Bugün BOTAŞ olarak sürdürülebilir enerji zirvemizin beşincisini gerçekleştirdik. Sektörden yurt içinden ve yurt dışından oldukça yoğun bir katılım oldu. Bizim de tabi temelde yapmış olduğumuz çalışmaların özünde her daim verimlilik, çevre ve özü tamamen sürdürülebilirliğe dayalı konular var. Bugünkü sunumumuzun da başlığı birbiriyle bağlanan yaşamlar. Yani dünya üzerindeki tüm yaşamların birbiriyle bağlı olduğu dolayısıyla sürdürülebilirlik politikasının da özünde bu olduğunu ortaya koyuyoruz ve bu anlamda ülkemiz adına yapmış olduğumuz çalışmaları burada katılımcılarla paylaştık. Özellikle enerji verimine dönük yapmış olduğumuz Yenilenebilir enerjiye dönük ortaya koyduğumuz yeni projeler ve iddialı rakamlarımızla sektörümüzü buluşturduk. Özellikle son dönemde gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla kısmetse 2024 yılında kullanmış olacağımız tüm elektrik enerjisini yenilenebilir enerji kaynaklarından ve verimlilikten sağlayacağız. İnşallah bu yönüyle de tüm dünyaya örnek bir kuruluş olmaya devam edeceğiz. Özellikle petrol boru hatlarında ve doğal gazda kullanılan depolama tesislerimizde kullandığımız elektrik enerjisinin tamamını az önce bahsettiğim gibi yenilenebilir kaynaklardan karşılayarak dünyaya da çevreye de önemli bir katkı sunmuş olacağız” şeklinde konuştu. “Doğalgaz hatlarıyla ilgili çalışmalarımız sonuç verdi” Yapmış oldukları doğal gaz hatları optimizasyonunun sonuç verdiğini belirten Özcan, "Bundan 4 sene öncesine kadar yıllık üç yüz milyon kilovat saat düzeyinde olan elektrik tüketimimiz yapmış olduğumuz verimlilik çalışmalarıyla iki yüz elli milyon kilovat saate kadar düşürülmüş durumdayız. Ve burada artan kapasite. Gerçekleşen ilave yatırımlara rağmen bu denli düşüşün sağlanması verimlilikteki başarıyı ortaya koyuyor. Yine benzer şekilde doğalgaz hatlarıyla alakalı yapmış olduğumuz çalışmalar optimizasyonla ilgili gerçekleştirdiğimiz süreçler sonrasında sadece son dört yılda sekiz yüz milyon metreküpün üzerinde bir doğal gazı tasarruf etmiş durumdayız. Sekiz yüz milyon metreküp ne demek derseniz de ülkemizde bir Bolu ilinin yaklaşık yıllık tüketimini dört defa karşılayacak yani her yıl Bolu ilinin tüketimi kadar bir miktarı tasarruf etme başarısını bu yapmış olduğumuz çalışmalarla gerçekleştirmiş oluyoruz. Benzer şekilde örnek bir proje olarak bahsetmek istediğim Silivri Doğalgaz yeraltı depolama tesisi, Bu tesisimiz Avrupa'nın denizlerdeki en büyük doğal gaz depolama tesisi. Bu tesisimizin on beş milyon kilovat saati bulan enerji sarfiyatının tamamını oradaki dört noktadan karşılamış oluyoruz ve bununla birlikte yine burada yeni yapmış olduğumuz binaların çatısında yer alan GES'ler de binalarımızda kullanılan enerjiyi karşılayarak yeşil bina uygulamasının da oldukça güzel bir örneği” ifadelerini kullandı.

Akşener: İlk seçimde sandığa gömecek bir İYİ Parti var Haber

Akşener: İlk seçimde sandığa gömecek bir İYİ Parti var

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM'de grup toplantısında konuştu. Akşener, seçimlerin yaklaştığını belirterek, "Düşüncelerimizi önemsemeyen, tercihlerimizi kabullenmeyen, değerlerimize düşmanlık eden bir garip siyaset anlayışının sonuna bir hafta daha yaklaştık. Ezcümle, Sayın Erdoğan ve yönetimine sandıkta 'elveda' diyeceğimiz o kutlu güne bir hafta daha yaklaştık. Evet, şunun şurasında seçimlere 5 ay kaldı. Yalnız seçim tarihi yaklaştıkça iktidar da seçimleri erkene almak için adeta çırpınmaya başladı. Seçimleri kazanabilecekleri ideal bir tarih arayışına girdiler. Son günlerde işi gücü bıraktılar, bununla uğraşıyorlar. Mikrofonu önünde bulan her AK Parti'li başka bir yorumda bulunuyor. Hatta en son güzelim haziran ayına bile çamur atmaya başladılar" diye konuştu. 'SÖZDE EKONOMİK MODEL İŞLEMİYOR' Haziran 2018'de erken seçim kararı alındığını anımsatan Akşener, "Haziran ayına çamur atmalarının elbette farklı bir sebebi var. Halının altına süpürdükleri pisliklerin hazirana kadar ortaya çıkmasından korkuyorlar. 'Döviz kurlarını hazirana kadar tutamayız' diye korkuyorlar. Nebati Bakan'ın, 'enflasyonu düşürdük yalanı, hazirana kadar patlar' diye korkuyorlar. 'Verdikleri maaş zamları, hazirana kadar eriyip gidecek' diye korkuyorlar. Çünkü kendileri de biliyor ki bu sözde ekonomik model işlemiyor. Çünkü kendileri de biliyor ki enflasyon canavarı, açıkladığından daha hızlı büyüyor. Çünkü kendileri de biliyor ki mızrak artık çuvala sığmıyor. Sayın Erdoğan, sen hiç kendini yorma. Buradan açıkça ilan ediyorum; önümüzdeki 5 ayda senin seçilebileceğin herhangi bir tarih yok. İstediğin kadar uğraş, sandıktaki hazin sondan kurtuluş yok. İster yarın yapılsın ister bir ay sonra, sandıkta senin için emeklilikten başka bir seçenek yok" ifadelerini kullandı. 'YENİ KRİZLER DE KAPIDA BEKLİYOR' Ekonomiye ilişkin değerlendirme yapan Meral Akşener, gün geçtikçe derinleşen krizlerin hayatın dört bir yanına yayıldığını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Her geçen gün bir öncekini aratırken adeta zincirleme bir şekilde yeni krizler de kapıda bekliyor. Mesela ekonomimizdeki tahribat, eğitimde de yeni krizlere sebep oluyor. Bugün ülkemizde ne yazık ki devleti yönetenler, öğretmenleri devlet okullarına atayamadıkları yetmezmiş gibi özel okullarda huzurla çalışmanızı da sağlayamıyorlar. Ama hiç merak etmeyin. Mesleğimizin itibarını yükseltecek ve sizleri her alanda eşitleyecek bir İYİ Parti var. Sizi hiçbir zaman ayırmayacak, ayrıştırmayacak ve bölmeyecek bir İYİ Parti var. Bugün ülkemizde ne yazık ki devleti yönetenler, biz dertleri haykırmadan, sorunları yüzlerine vurmadan, geliştirdiğimiz çözümlerimizi ortaya koymadan iş yapamıyor. Hiç merak etmeyin; vizyonuyla, projeleriyle, liyakatli kadrolarıyla, gümbür gümbür gelen ve bu beceriksizliği ilk seçimde sandığa gömecek bir İYİ Parti var."

Manavgat yangınında eşini ölüme terk etmedi: 19 günde... Haber

Manavgat yangınında eşini ölüme terk etmedi: 19 günde...

Büyük Manavgat yangınında hayat arkadaşını evde bırakmayarak üzerine kapanıp ölümden kurtaran yaşlı adam, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un talimatıyla yangından 19 gün sonra yeni evine kavuştu. Yaşlı adam, 1,5 yılın ardından Bakan Kurum'un sosyal medya hesabından, "O, yangında eşini bırakmadı, biz de bundan sonra onları bırakmayız" paylaşımıyla duygusal anlar yaşadı. Manavgat ilçesi Karaöz Mahallesi'nde yangından zarar gören evlerinin sağlam kalan bir odasında yaşamaya başlayan 82 yaşındaki İbrahim Deniz ve 72 yaşındaki yatalak eşi Ayşe Deniz'in durumu, bölgede incelemeler yapan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un dikkatini çekmişti. Yaşlı çifti ziyaret eden Bakan Kurum, yeni ev yapılması talimatı verdi. Hasar tespit çalışmalarının tamamlanmasının ardından yaşlı çift, 19 günde tamamlanan evlerine 21. günde taşındı. Yöresel mimariye uygun olarak yapılan ev, yatağa bağımlı yaşayan Ayşe Deniz'in durumu da düşünülerek projelendirildi. Yaşlı çift, yeni evlerinde mutlu bir şekilde yaşamlarını sürdürüyor. İbrahim Deniz, kırdığı odunları eşinin de bulunduğu odadaki sobada ısınmak için yakıyor. Havaların soğuk olması nedeniyle bahçe, mutfak ve salonda zaman geçiren İbrahim Deniz, bir an olsun eşini yalnız bırakmıyor. "Eşimin üstüne kapandım" Olay anını hala ilk günkü gibi anlatan İbrahim Deniz, "Sabah erken saatte kalktım, yeğenim 'Yangın var' dedi. Ama yangınla aramızda çok mesafe vardı. Saniyede her yer yandı. Hemen koştum eşimin yanına, evden çıkarmaya çalıştım. Ama sıkıştım. Eşim bana, 'Git kendini kurtar, ben ölürsem öleyim' dedi. Eşimin üstüne kapandım, onu bırakıp gidemezdim. 'Sen ölürsen ben de öleyim' dedim. Herkes gitmiş, bir ikimiz kalmışız eşimle. Biz severek evlendik. 'Amca amca' diye seslenen oldu. Beni çıkarmak istedi ama eşimin de olduğunu onu bırakamayacağımı söyledim. Eşimi kucakladı, doğru hastaneye götürdü. Hayat arkadaşımı bırakmadım. Eşimi bırakamazdım, ölürsek birlikte ölürdük" dedi. "Duygulandım" Bakan Kurum'un sosyal medya hesabından, "O, yangında eşini bırakmadı, biz de bundan sonra onları bırakmayız" cümlesiyle paylaştığı videoyu izleyen Deniz, "Videoyu izleyince dünyalar benim oldu, çok mutlu oldum. O sözleri beni sevindirdi. Görüntüleri izledim neredeyse ağlayacaktım. Onu görünce duygulandım. Ona Allah güç kuvvet versin. Allah ona muratlık versin. Manavgat'ta onu herkes seviyor. Canının sağlığını isterim, bana bir ev yapıverdi. Gelsin ara sıra bizi ziyaret etsin yeter. İşleri yoğun ondan gelemiyordur, yoksa gelir" ifadelerine yer verdi. "Canımı istesin vereyim, benim oğlumdur o" İbrahim Deniz, yangının ikinci gününde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un mahalleye geldiğini hatırlatarak, "Biz de yanmayan bir odadaydık, bizim yanımıza da geldi. Eşime bir baktı, 'Teyze burada olmaz, size yeni ev yapalım' dedi. Biz de atalarımızdan hatıra, yıktırmayacağımızı söyledik. Gösterdiğimiz bu yere ertesi gün inşaat çalışmaları başladı. 19 günde geceli gündüzlü ekipler çalışarak evimizi yaptı. Murat Kurum'un sayesinde yapıldı. Benim oğlum yok ama o benim manevi oğlum. Canımı istesin şimdi veririm, hiç esirgemem. Onu çok seviyorum, gördüğün an dünyalar benim oluyor. Yeni evime girdim 70 yaşına indim, gençleştim. Allah razı olsun, Cumhurbaşkanım ve oğlumun sayesinde" diye konuştu. "Dili tatlıdır" 72 yaşındaki Ayşe Deniz, "Yeni evim çok güzel. Yapan da güzel yaptıran da güzel. Adını tam bilemezdim ama tatlı dillim diye bilirim. Dili çok tatlıdır. Çok selamlar ona. Doktora gitmekte zorlanıyorum. Evimizi yaptı, hepsinden Allah razı olsun" şeklinde konuştu.

İstanbul'un suyunu karşılayan barajın doluluk oranı.. Haber

İstanbul'un suyunu karşılayan barajın doluluk oranı..

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (İSKİ) internet sitesindeki verilere göre, Kırklareli'nin Vize ilçesi sınırlarında bulunan, Trakya'dan İstanbul'un su ihtiyacını karşılayan Kazandere, Pabuçdere ile Istrancalar'da geçen yıl Eylül ayında yüzde 50 olan doluluk oranları, büyük oranda geriledi. Kazandere'nin doluluk oranı yüzde 4,74'e, Pabuçdere'nin yüzde 4,77'ye, Istrancalar'ın ise yüzde 37,07'ye düştü. Pubuçdere ve Kazandere barajları, kuruma noktasına geldi. Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Orta, son verilere bakıldığında Trakya başta olmak üzere Türkiye'de çok ciddi kuraklık olduğunu söyledi. Prof. Dr. Orta, "Hem meteorolojik kuraklık hem de tarımsal kuraklık var; an itibarıyla Trakya'da da bu sıkıntı devam ediyor. Yer altı suyu sıkıntılı. Neden sıkıntılı? Barajlardaki ve göletlerdeki su seviyeleri azaldıkça su kullanıcıları mevcut olan kuyularını, yer altı sularını kullanıyor. Dolayısıyla buradan kullanım günden güne artıyor. Beslenme doğrultusundaki kullanıma hiçbir zaman 'hayır' demedik. 5 birim yer altı suyu beslenmesi varsa 5 birim kullanılsın fakat 5 birim beslenmeye yılda 10-15 birim çekerseniz bu, su seviyenizin sürekli olarak düşmesini sağlıyor. 600 metrelik Ergene aküferinin şu anda 400 metresini kullanmış durumdayız. 4'te 3'ünü kullanmış durumdayız çünkü neden? Bizim Ergene-Meriç aküferinde 0,4 milyar metreküp beslenmemiz vardır. Tahminen hesaplarımıza göre, şu anda yıllık çekimimiz bizim 1 milyar metre küpün üzerinde. Dolayısıyla 0,4 besliyoruz, 1 milyar çekiyoruz. 2 katından fazlasını çekiyoruz. Dolayısıyla seviye, her geçen gün düşmeye devam ediyor" diye konuştu. 'ŞU ANKİ KONUMUMUZ ÇOK ACI'  Barajların bulunduğu Aksicim köyünde yaşayan Hüseyin Duran (34), barajın yapılmasından bugüne 2 veya 3 kez böyle ciddi kuraklık gördüğünü söyledi. Duran, "1996 yılında İSKİ, bizim tarlalarımızı istimlak etti ve baraj oldu. Olduğundan beri ikinci veya üçüncü seferdir böyle görüyoruz fakat bu zamanlarda hiç olmazsa belirli kesimlerde su olurdu. Şu anda hiç yok. Bu son zamanların en kötü dönemlerini yaşıyoruz. Hayvancılık da yapıyorum, bir traktör firmasında çalışıyorum. Şu anki konumumuz çok acı. Çok üzülüyorum. Buradan İstanbul'a su pompalanıyor. Yapacak hiçbir şeyimiz yok, sadece dua ediyoruz. Ne yapacağız, biz de bilmiyoruz. Burada balık tutuyorduk ama şu anda tutacak hiçbir şeyimiz yok" dedi. İstanbul'un su ihtiyacını karşılayan barajların genel doluluk oranı ise yüzde 31,56 oldu. Barajların doluluk oranları şöyle: -Ömerli: 35,43-Darlık: 28,39-Elmalı: 29,8-Terkos: 37,73-Alibey: 17,61-Büyükçekmece: 34,48-Sazlıdere: 37,1-Istrancalar: 37,07-Kazandere: 4,74-Pabuçdere: 4,77

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.