Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Evlilik

Herkes Duysun - Evlilik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Evlilik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kendisini doktor olarak tanıtan şahıs hurdacı çıktı: Doktorluğu sevdiği için yalan söylemiş Haber

Kendisini doktor olarak tanıtan şahıs hurdacı çıktı: Doktorluğu sevdiği için yalan söylemiş

Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde yaşayan Fahrettin Camlıca, sosyal medyadan Mersin'de yaşayan Fatma Türkkan ile tanıştı. Kendisini İstanbul'da görev yapan çocuk uzmanı doktor Selçuk Şenocak olarak tanıtan Çamlıca, Türkkan ile bir süre sosyal medya üzerinden görüşüp, evlilik vaadiyle dolandırmaya çalıştı. Çamlıca, kadını dolandıramayacağını anlayınca görüşmeleri sonlandırdı. Fahrettin Çamlıca'ya ulaşamayan Türkkan, bir televizyondaki programına katılarak başından geçenleri anlatıp, kendisini doktor Selçuk Şenocak olarak tanıtan kişinin bulunmasını istedi. Türkkan, "Bana Mersin'e geldiğini, fakat Silifke'yi bilmediğini söyledi. Ayrıca Mersin'de evi olduğunu ve 14 bin TL kirada olduğunu söyledi. Benimle evlenmek istediğini söyledi. Ben böyle çelişkili konuşmaya başladığını görünce kendisinden şüphelendim. Telefonla beni aradığında defalarca beni çok sevdiğini ve evlenmek istediğini söylüyordu. Daha sonra da 'Aramızdaki yaş farkından dolayı teyzem ilişkimizi onaylamadı, ayrılmak zorundayız' dedi bana" diye konuştu. Fatma Türkkan'ın her yerde aradığı Fahrettin Çamlıca da bağlandığı yayında, "O benim annem yaşında kadın, 7 ay da görüşmedik, 3 gün mesajlaştık" dedi. Çamlıca, doktor olup olmadığı sorusuna ise doktor olmadığını, doktorluk mesleğini sevdiği için yalan söylediğini anlattı. Çamlıca, yayından sonra kaybolurken, yayına bağlanan yakınları da kendisinin doktor olmadığını Çerkezköy'de hurdacılık işiyle uğraştığını ve daha önce de benzer şekilde adının dolandırıcılık olaylarına karıştığını söyledi. Hakkında 'Dolandırıcılık' suçundan aranması bulunan Fahrettin Çamlıca, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde savcılığa gidip teslim oldu. Çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan Çamlıca'nın 8 ayrı dolandırıcılık suçundan kaydı olduğu belirlendi. Çamlıca, Çorlu Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri tarafından adliyeden alınıp cezaevine götürüldü.

TÜİK'ten acı tablo: Her yıl binlerce çocuk anne oluyor Haber

TÜİK'ten acı tablo: Her yıl binlerce çocuk anne oluyor

Türkiye'de geçen yıl 565 bin 435 çift hayatlarını birleştirdi ve 18 bin 26 akraba evliliği oldu. 2023'te 16-17 yaş grubunda 706, 18-19 yaş grubunda ise 5 bin 657 erkek evlendi. Kadınlarda ise 16-17 yaş grubunda 10 bin 471, 18-19 yaş grubunda 38 bin 335 evlilik oldu. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) karşılıklı yaş grupları evlenme verilerine göre son 10 yılda 16-19 yaş grubundaki 441 kadın, 45 yaş ve üstündeki erkekle nikah masasına oturdu. Geçen yıl 16-19 yaş aralığında en az 29 yaş büyük erkekle 37 kadın dünyaevine girdi. 16-19 yaş aralığında 45-49 ve daha büyük yaşlardaki erkekle evlenen kadın sayısı 2022 ve 2021'de 38, 2020'de 41, 2019'da 42, 2018'de 39, 2017'de 46, 2016'da 54, 2015'te 56, 2014'te 50 olarak kayıtlara geçti. Son 10 yılda 16-19 yaş grubundaki erkekle evlenen 45 yaş ve üstü kadın sayısı da 15 oldu. ÇOCUK EŞ, ÇOCUK ANNE Türkiye'de 18 yaş altı çocukların evliliklerinde yıllara göre düşüş yaşandı ancak her yıl binlerce çocuk anne oluyor. Doğum istatistikleri verilerine göre 2022'de 15 yaşından küçük 147 çocuk anne oldu. 15-17 yaş grubunda ise 7 bin 42 doğum gerçekleşti. Annenin yaş grubuna göre doğum istatistiklerinde 2013-2022 yıllarında 15 yaşından küçük 2 bin 578 çocuk anne oldu. Yıllara göre, 15 yaşından küçük ve 15-17 yaş aralığında doğum yapanların sayısı şöyle: 2013 yılında 15 yaşından küçük 449, 15-17 yaş aralığında 21 bin 967, 2014'te 15 yaşından küçük 436, 15-17 yaş aralığında 20 bin 682, 2015'te 15 yaşından küçük 321, 15-17 yaş aralığında 18 bin 841, 2016'da 15 yaşından küçük 309, 15-17 yaş aralığında 17 bin 99, 2017'de 15 yaşından küçük 295, 15-17 yaş aralığında 15 bin 282, 2018'de 15 yaş aralığında 211, 15-17 yaş aralığında 12 bin 114, 2019'da 15 yaşından küçük 171, 15-17 yaş aralığında 10 bin 74, 2020'de 15 yaşından küçük 121, 15-17 yaş aralığında 8 bin 251, 2021'de 15 yaşından küçük 118, 15-17 yaş aralığında 7 bin 176, 2022'de 15 yaşından küçük 147, 15-17 yaş aralığında 7 bin 42 kişi doğum yaptı.

TÜİK açıkladı: Boşanmalar 20 yılda ikiye katladı Haber

TÜİK açıkladı: Boşanmalar 20 yılda ikiye katladı

Türkiye'de son 20 yılda evlenme oranı düşerken, boşanma oranı yükseldi. 2004-2023 yıllarını kapsayan süreçte 1000 nüfus başına düşen evlenme sayısını ifade eden 'kaba evlenme hızı' yüzde 37 düştü, 'kaba boşanma hızı' yüzde 49 arttı. Kaba evlenme hızı 2004'te yüzde 9,10'dan 2023'te yüzde 6,63'e geriledi, kaba boşanma hızı ise yüzde 1,35'ten yüzde 2,01'e yükseldi. KADINLARDA 30-34, ERKEKLERDE 35-39 YAŞLARDA BOŞANMA FAZLA Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; 2023 yılında gerçekleşen boşanmaların yüzde 33,4'ü evliliğin ilk 5 yılı, yüzde 21,7'si 6-10 yılı içinde gerçekleşti. Geçen yıl 165 bin 51 çift geçimsizlik, 137 çift zina, 60 çift cürüm ve haysiyetsizlik, 33 çift cana kast ve fena muamele gibi nedenlerden boşandı. Boşanmaların daha çok 30-39 yaşında gerçekleşmesi dikkati çekti. Boşanmalar kadınlarda en çok 30-34, erkeklerde 35-39 yaş grubunda görüldü. EVLENME YAŞI YÜKSELDİ Ortalama ilk evlenme yaşı 2023 yılında erkeklerde 28,3, kadınlarda 25,7 oldu. Erkek ile kadın arasındaki ortalama ilk evlenme yaş farkı 2,6 yaş olarak gerçekleşti. 2010 yılı verilerine göre; ortalama ilk evlenme yaşı erkekler için 26,5, kadınlar için 23,2, ortalama ilk evlenme yaş farkı 3,3 olarak kayıtlara geçti. EVLENENLERİN SAYISI YÜZDE 8 AZALDI 2004-2023 yıllarını kapsayan dönemde evlenenlerin sayısı azalırken, boşananların sayısı arttı. 2004 yılında Türkiye'de 615 bin 557 çift evlendi, 91 bin 22 boşanma oldu. 2023'te evlenenlerin sayısı 565 bin 435, boşananlar 171 bin 881 olarak kayıtlara geçti. 20 yılda evlenenlerin sayısı yüzde 8 azaldı, boşananların sayısı yüzde 89 arttı. 11 MİLYON 800 BİN 266 ÇİFT EVLENDİ Türkiye genelinde son 20 yılda 11 milyon 800 bin 266 çift evlendi. Yıllara göre; 2004'te 615 bin 557, 2005'te 641 bin 241, 2006'da 636 bin 121, 2007'de 638 bin 311, 2008'de 641 bin 973, 2009'da 591 bin 742, 2010'da 582 bin 715, 2011'de 592 bin 775, 2012'de 603 bin 751, 2013'te 600 bin 138, 2014'te 599 bin 704, 2015'te 602 bin 982, 2016'da 594 bin 493, 2017'de 569 bin 459, 2018'de 554 bin 389, 2019'da 542 bin 314, 2020'de 488 bin 335, 2021'de 563 bin 140, 2022'de 575 bin 891, 2023'te 565 bin 435 çift evlendi. 2 MİLYON 559 BİN 910 ÇİFT BOŞANDI Türkiye genelinde son 20 yılda 2 milyon 559 bin 910 çift boşandı. Yıllara göre; 2004'te 91 bin 22, 2005'te 95 bin 895, 2006'de 93 bin 489, 2007'de 94 bin 219, 2008'de 99 bin 663, 2009'da 114 bin 162, 2010'da 118 bin 568, 2011'de 120 bin 117, 2012'de 123 bin 325, 2013'te 125 bin 305, 2014'te 130 bin 913, 2015'te 131 bin 830, 2016'da 126 bin 164, 2017'de 128 bin 411, 2018'de 143 bin 573, 2019'da 156 bin 587, 2020'de 136 bin 570, 2021'de 175 bin 779, 2022'de 182 bin 437, 2023'te 171 bin 881 çift boşandı.

AYM'den boşanma davaları için yeni karar: İptal edildi! Haber

AYM'den boşanma davaları için yeni karar: İptal edildi!

Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan karara göre, Ankara 18. Aile Mahkemesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "evlilik birliğinin sarsılmasına" ilişkin düzenleme getiren 166. maddesinin dördüncü fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasıyla iptalini istedi. İptali istenen kuralda, "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak 3 yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir" hükmü yer alıyor. Başvurusunda, kuralda öngörülen 3 yıllık sürenin adil olmadığını belirten Aile Mahkemesi, eşlerin uzun sürelerin sonunda boşanabildiklerini, bu durumun da herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğunu öngören anayasal hükümle bağdaşmadığını ifade etti. Kuralda öngörülen sürenin fazla olmasının evlilik dışı ilişki yaşanmasına neden olduğunu savunan mahkeme, kuralla kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının yanı sıra devletin aileyi koruma yükümlülüğünün de ihlal edildiğini öne sürdü. Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle kuralın iptaline karar verdi. İptal hükmü 9 ay sonra yürürlüğe girecek. KARARIN GEREKÇESİNDEN AYM'nin iptal kararında, söz konusu kuralın, boşanma kararı verilebilmesini önemli oranda güçleştirmemesi ve ortak hayata yeniden dönmek istemeyen ilgilileri makul olmayan süreler boyunca evlilik birliğini devam ettirmeye zorlamaması gerektiğine vurgu yapıldı. Dava konusu kuralda, boşanma kararı verilebilmesi için öncelikle daha önce açılmış bir boşanma davasının reddedilmiş olması şartının arandığı belirtilen kararda, boşanma davasının reddinin çok kısa sayılamayacak bir sürenin sonunda gerçekleşebileceğine işaret edildi. Kurala göre, ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılabilmesi için anılan ret kararının kesinleşmiş olmasının gerektiği anlatılan kararda, "Ret kararına karşı ilgililerin kanun yoluna başvurmalarının mümkün olduğu dikkate alındığında kararın kesinleşmesinin de uzun bir süre alabileceği açıktır" ifadesine yer verildi. "İLGİLİLERE KATLANAMAYACAKLARI BİR KÜLFET YÜKLENDİĞİ ANLAŞILMIŞTIR" Kararda, ayrıca kuralda ortak hayatın yeniden kurulamaması nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılabilmesi için ret kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıl geçmesi gerektiğinin ön görüldüğü anımsatılarak, şu değerlendirmeler yapıldı: "Buna göre boşanma kararı verilebilmesi için kuralda öngörülen süreç bir bütün olarak değerlendirildiğinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı hallerde makul olmayan bir süre boyunca ilgililerin boşanma kararı elde etmelerine imkan tanınmadığı görülmüş ve ortak hayatın yeniden kurulamadığı hallerde evlilik birliğini uzun bir süre boyunca sona erdiremeyen ilgililere katlanamayacakları bir külfet yüklendiği anlaşılmıştır. Bu değerlendirmeler ışığında özel hayata ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkı ile aile kurumunu koruma amacı arasında makul bir denge sağlamayan kuralın ölçülülük ilkesini orantılılık alt ilkesi yönünden ihlal ettiği sonucuna ulaşılmıştır."

Türkiye'de akraba evlilikleri düşüşe geçti Haber

Türkiye'de akraba evlilikleri düşüşe geçti

Türkiye'de akraba evliliği, son yıllarda düzenli olarak azalmaya başladı. Kentleşme ve sanayileşmenin hızlandırdığı modernleşmeyle değişen fikirlere bağlı olarak azalan akraba evlilikleri, Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine de yansıdı. Evlenme istatistiklerine göre, 2010 yılında yapılan resmi evlenmelerin yüzde 5,9'unun akraba evliliği olduğu Türkiye'de, bu oran sonraki yıllarda düşüş göstererek 2023 yılında yüzde 3,2'ye geriledi. Akraba evliliği 14 yılda yüzde 48 azalarak 34 bin 564'ten 18 bin 26'ya düştü. EN AZ 2023'TE 2010'dan 2024'e, yıllara göre akraba evliliği sayısı şöyle: "2010'da 34 bin 564, 2011'de 33 bin 945, 2012'de 33 bin 608, 2013'te 31 bin 131, 2014'te 29 bin 978, 2015'te 28 bin 926, 2016'da 27 bin 261, 2017'de 25 bin 263, 2018'te 23 bin 808, 2019'da 21 bin 570, 2020'de 18 bin 671, 2021'de 22 bin 572, 2022'de 22 bin 159, 2023'te 18 bin 26" EN FAZLA ŞANLIURFA'DA, EN AZ BARTIN'DA Geçen yıl 565 bin 435 evlilikten 18 bin 26'sı akraba evliliği oldu. 2023'te akraba evliliklerinin en yaygın olduğu Şanlıurfa'da 15 bin 155 evliliğin yüzde 17,7 oranla 2 bin 679'u akraba evliliği olarak gerçekleşti. Bartın, 1234 evliliğin yüzde 0,6 oranla 7'si ile akraba evliliğinin en az görüldüğü kent oldu. 14 YILDA 371 BİN AKRABA EVLİLİĞİ 2010-2023 yılları arasında toplam 8 milyon 35 bin 521 resmi evlilik oldu. Bu dönemde yapılan evliliklerin 371 bin 482'si akraba evliliği olarak kayıtlara geçti. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'ne göre 2022 yılında toplam evlilikler içinde, son evliliğinde birinci dereceden kuzenleri ile akraba evliliği yapmış 16 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı yüzde 8,3 oldu. Akraba evlilikleri akrabalık türüne göre incelendiğinde, yüzde 46,5'inin hala- dayı çocukları, yüzde 27,2'sinin amca çocukları, yüzde 26,3'ünün ise teyze çocukları ile evli olduğu görüldü.

Boşandıktan sonra hayatının şokunu yaşadı Haber

Boşandıktan sonra hayatının şokunu yaşadı

Antalya’da bir otelin mutfağında çalışan Hüseyin A., 17 yıldır evli olduğu eşi 3 çocuk annesi Ş.T. (33) ile geçen yıl ekim ayında anlaşmalı olarak boşandı. Boşanmanın ardından Hüseyin A, komşularının, çocukları için DNA testi yaptırmasını söylemesi üzerine avukatı aracılığıyla Antalya 13’üncü Aile Mahkemesi’ne babalık davası açtı. Mahkeme, çocuklar E.A. (15), H.A. (12) ve E.A.’nın (9) DNA testlerinin yapılması için Antalya Adli Tıp Grup Başkanlığı’ndan inceleme istedi. Çocuklardan alınan örnekleri inceleyen biyoloji ihtisas dairesi, DNA profil karşılaştırması sonucunu geçen ay mahkemeye gönderdi. Sonuçlara göre Hüseyin A.’nın, oğlu E.A.’nın yüzde 99,99 ihtimalle biyolojik babası olduğu tespit edildi. Hüseyin A.’nın kızları H.A. ile E.A. için ise biyolojik babalığı reddedildi. ‘EŞİMLE YILLARDIR ANLAŞAMIYORDUK’ DNA test sonuçlarının ardından 3 çocuktan 2’sinin kendisinden olmadığını öğrendiğini anlatan Hüseyin A., “Eşimle yıllardır anlaşamıyorduk. Sonra anlaşmalı boşanmaya karar verdik. Boşandıktan 3 gün sonra komşumdan bir telefon geldi. ‘Senin kuzenin yıllardır senin evine girip çıkıyordu. Çocuklarına bir DNA testi yaptır’ dedi. Ben de bunun üzerine avukatım aracılığıyla babalık davası açtık. DNA testleri Antalya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Bunun sonucunda 3 çocuğumdan 15 yaşındaki oğlum benden çıktı. 12 ve 9 yaşlarındaki kız çocuklarının biyolojik babası ben olmadığım netleşti. Eski eşime DNA test sonuçlarından sonra ‘Çocukların babası kim?’ diye sorduğumda, ‘senin kuzenin M.K.’ diye cevap verdi” dedi. ‘12 YIL DOST HAYATI YAŞAMIŞLAR’ Yaşadıklarının ardından ruh sağlığının bozulduğunu ifade eden Hüseyin A., şunları söyledi: ''Eski eşim önce ‘Bana tecavüz etti’ dedi, ama 12 yıl dost hayatı yaşamışlar. Benim evimde, benim soframda, benim yatağımda yıllarca dost hayatı yaşamışlar. Ben otelden gelip, akşam da inşaatlarda çalışmaya gittiğimde bunlar evde hayatlarını sürdürmüşler. Bu beni psikolojik olarak yıktı. Komşularımın hepsi kuzenimin eve girip çıktığını görmüşler, ama akrabam olduğu için böyle bir şeye ihtimal vermemişler. Boşandıktan sonra bana bilgi verdiler. Gece geldiğini, balkonda oturduklarını, kahve içtiklerini görmüşler, ama öz kuzenim olduğu için farklı düşünmemişler.” ‘O ÇOCUKLARIN GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM’ Çocukların, şimdiye kadar babalarının kendisi olduğunu bildiklerini söyleyen Hüseyin A., “Çocuklar bu yaşa kadar beni baba olarak bildiler. Bu çocukların hiçbir suçu günahı yok. Ama karşı taraf kabul etmiyor. ‘Çocukların benden olduğu ne belli?’ diyor. Kendilerinden eminlerse DNA testi yaptırsınlar. Bu çocukların hayatı ve geleceği söz konusu. Ben şimdiye kadar biyolojik babaları değildim, ama bu çocuklara babalık yaptım. Bu çocukların gereken, ne yapılması gerekiyorsa adaletten bunu bekliyorum. O çocukların geleceği, hayatlarını düşünüyorum. Çünkü soy bağı reddedilecek. Psikolojik olarak o çocuklar çökecek. Ben yıllardır çalışıp çabaladığım, emeklerimin boşa gitmesini istemiyorum. Boşanma döneminde çocukları bana göstermediler. Çocuklar beni reddetti. Annelerinin söylediklerini yapmaya başladılar. 15 yaşındaki oğluma durumu anlattım, o şimdi benimle yaşıyor” diye konuştu. MÜSTEHCEN FOTOĞRAFLARINI AKRABALARINA GÖNDERMİŞ Kendine ait müstehcen fotoğrafları, eski eşinin akrabalarına gönderdiğini belirten Hüseyin A., “Eski eşim, boşanma aşamamızda, benim çıplak fotoğraflarımı telefonumdan alarak bütün tanıdıklara gösterdi. Beni rezil etmeye çalışarak insan içine çıkamaz hale getirmeyi amaçladı. Bu fotoğrafları bazı akrabalarıma da WhatsAppp’tan göndererek beni rezil etmeye çalıştı. Bununla ilgili de özel hayatın gizliliği ihlal suçundan suç duyurusunda bulunduk” ifadelerini kullandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.