Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Fahrettin Koca

Herkes Duysun - Fahrettin Koca haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Fahrettin Koca haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa Tabip Odası'ndan 'Onaylı Randevu' açıklaması: Sağlıkta şiddeti tetikleyebilir Haber

Bursa Tabip Odası'ndan 'Onaylı Randevu' açıklaması: Sağlıkta şiddeti tetikleyebilir

Bursa Tabip Odası, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın duyurduğu ve bugün başlayacak olan 'Onaylı Randevu Sistemi' hakkında açıklamalarda bulundu. Bursa Tabip Odası, yayımladığı basın açıklamasında şu sözlere yer verdi: Bursa Tabip Odası olarak, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın duyurduğu ve 13 Mayıs'ta başlayacak olan 'Onaylı Randevu Sistemi' hakkında ciddi kaygılarımızı ve eleştirilerimizi dile getiriyoruz. Bakan Koca'nın açıklamalarına göre, bu sistem kapsamında hastalarımız, randevu gününden önceki akşam saat 20.00'ye kadar randevularını onaylamalı ya da gelemeyeceklerini bildirmelidir. Ancak bu sistem, sağlık hizmetlerinde zaten var olan sorunları derinleştirecek ve hekimler ile hastalar arasında yeni çatışmalar yaratacak bir adımdır. Ayrıca, bu sistem mevcut sağlık altyapısı ve insan kaynakları göz önünde bulundurulmadan aceleyle uygulamaya konmuştur. Nitelikli sağlık hizmetinin temel bir insan hakkı olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Sağlık Bakanlığı'nın bu yeni sistemi, yeterli muayene süresini sağlamadan hekimlerimizi ve sağlık çalışanlarımızı daha fazla baskı altına almaktadır. Bilimsel ve etik standartlara uygun bir muayene için ayrılması gereken minimum süre 20 dakikadır. Ancak mevcut sistem, bu süreyi giderek azaltmakta ve dolayısıyla hem tanı hem de tedavi kalitesini düşürmektedir. Ayrıca, bu sistem yeterli sağlık personeli ve altyapı olmadan uygulandığında, sağlıkta şiddet olaylarının artmasına neden olabilir. "TEKNOLOJİYE ERİŞİMİ SINIRLI OLAN PEK ÇOK HASTAMIZI MAĞDUR EDEBİLİR" Hastalarımıza yönelik iletişim kanalları üzerinden yapılan 'onay' zorunluluğu, teknolojiye erişimi sınırlı olan veya bu sistemden haberdar olmayan pek çok hastamızı mağdur edebilir. Bu durum, randevularını onaylamayı unutan veya sistemin gerekliliklerinden habersiz olan hastalarımızın sağlık hizmetlerine erişimini kısıtlamakta ve sağlık hakkını ihlal etmektedir. Bu durum, sağlık eşitsizliklerini daha da derinleştirecek ve toplum sağlığına zarar verecektir. Hekimlerimizin çalışma haklarını gözetmek, onlara insanca çalışma koşulları sağlamak ve mesleki memnuniyetlerini artırmak, sağlık hizmetlerinin genel kalitesini doğrudan etkileyen faktörlerdir. 'Onaylı Randevu Sistemi' ile, zaten yüksek olan iş yükleri daha da artacak ve hekimlerimizin tükenmişlik oranları yükselecektir. Hekim hakları, sağlık sistemimizin sürdürülebilirliği için olmazsa olmazdır ve bu haklar, sistemdeki her türlü değişiklikte öncelikli olarak gözetilmelidir. Ülkemizdeki günlük acil servis başvuru sayılarındaki olağanüstü artış, Acil Serviste çalışan sağlık çalışanlarının, çalışma koşullarını kabul edilemez derecede kötüleştirmiştir. Meslektaşlarımız, Sağlık Bakanlığı’nın emriyle, 5 dakikada bir hasta muayene etmeye zorlanmaktadır. Asistan hekimlerin durumu ise daha da vahimdir. Sağlık eğitimi süreçlerinde önemli bir yere sahip olan bu genç meslektaşlarımız, mesleki gelişim ve kişisel sağlık hakları göz ardı edilerek, adeta tükenişe sürüklenmektedir. Hastanelerimizde hekimlere dayatılan ve her 5 dakikada bir yeni bir hastaya bakmayı gerektiren bu insanlık dışı muayene süreleri, sadece hekimlerin değil, tüm halkımızın sağlığını tehdit etmektedir. Bu kabul edilemez uygulamaya ilk karşı çıkması gerekenler, en çok etkilenenler yani halkımız olmalıdır. BURSA'DAN SAĞLIK BAKANLIĞINA ÇAĞRI Bursa Tabip Odası olarak, Sağlık Bakanlığı’na çağrımız; hastaların ve sağlık çalışanlarının gerçek ihtiyaçlarına duyarlı, bilimsel verilere dayanan, insan odaklı bir sağlık sistemi oluşturulması yönündedir. Sağlık hizmetlerindeki sözde 'performans artışı' çabaları, hekimlerin ve hastaların temel haklarını feda etme pahasına gerçekleştirilmemelidir. Yeni 'Onaylı Randevu Sistemi', sağlıkta şiddeti tetikleyebilecek ve sağlık merkezlerimizde kaos yaratacak potansiyel taşımaktadır. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamaları, sorunun gerçek nedenlerini görmezden gelmektedir. 'Sağlıkta Dönüşüm Programı' ile başlayan süreçte, hastalar müşteriye, hekimler ise ucuz iş gücüne dönüştürülmüş, sağlık piyasası iktidarın desteğiyle suni bir şekilde şişirilmiştir. Bu süreç, kamusal sağlık hizmetlerinin erozyonuna neden olmakta ve özel sağlık sektörünün palazlanmasına zemin hazırlamaktadır. Sağlık Bakanlığı’na, nitelikli sağlık hizmetinin sağlanabilmesi için Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen en az 20 dakikalık muayene süresinin şart olduğunu hatırlatıyoruz. Sağlık çalışanlarımızın ve hastalarımızın haklarını koruyacak gerçekçi ve uygulanabilir çözümler üretmeye davet ediyoruz. Bursa Tabip Odası olarak, süreci yakından takip edeceğimizi ve gerekli tüm demokratik yolları kullanarak hastalarımızın ve sağlık çalışanlarımızın haklarını savunmaya devam edeceğimizi belirtmek isteriz.

Sağlık Bakanı Koca açıkladı: MHRS'de 'onaylı randevu' dönemi başlıyor Haber

Sağlık Bakanı Koca açıkladı: MHRS'de 'onaylı randevu' dönemi başlıyor

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Ankara’da "Ulusal Sağlık Değerlendirme ve Koordinasyon Toplantısı"nın ardından açıklamalarda bulundu. Bakan Koca'nın açıklamalarından öne çıkan başlıklar: "SOSYAL MEDYA SAĞLIKLI BİR BİLGİ KAYNAĞI DEĞİL" Bir vatandaşımızın hissettiği herhangi bir sağlık sorunu ona hizmet talep etme ve özgürce başvurma hakkını tanımaktadır. En büyük gücümüzse sağlık çalışanlarımızdır. Onlara çabaları için teşekkür ediyorum. Sağlık Bakanlığını üstlendiğim günden itibaren gerekli her hususta sizleri bilgilendirmeyi esas aldım. Bu prensip değişmedi bugün de geçerli. Buna dayanarak sizlerden bir ricam var. Yetkisiz olan kendince hürdür. Her istediğini rahatça söyleyebilir. Sorumluların ne söylediğine bakın. Sosyal medya sağlıklı bir bilgi kaynağı değil, sağlıkla ilgili konularda doğru bilgi kaynağı Sağlık Bakanlığıdır. Bilgi kirliliğinin önüne geçmek için tıpkı bugün olduğu gibi sizleri Sağlık Koordinasyon Kurulumuzun kararları konusunda düzenli bir şekilde bilgilendireceğim. Sağlık Koordinasyon Kurulu yeni dönemdeki en önemli değerlendirme organımızdır. "ŞİDDET OLAYLARI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALMIŞTIR" Bu açıklamadan sonra sağlıkta yakın dönemde nelerin gerçekleştirildiğine değinmek isterim. Bunlardan birincisi ve pek çok şeyi kapsayan beyaz reformdur. Bu reform hekimlerin kamuya geçişi başta olmak üzere pek çok sonucu getirmiştir. Dünyada eşi görülmemiş bir yasayla malpraktis davalarına ilişkin sorunlar yine yakın bir dönemde kökten çözülmüştür. Sağlıkta şiddet yasası sonucunda şiddet olayları önemli ölçüde azalmıştır. "BEYAZ KOD SAYISI 1 MİLYONDA 31'DEN 1 MİLYONDA 14'E İNMİŞTİR" Beyaz kod uygulaması yanı sıra gri kod uygulaması pilot uygulama olarak başlatılmıştır. Çalışmalarımız sonucunda beyaz kod sayısı 1 milyonda 31'den 1 milyonda 14'e inmiştir. Gri kod uygulanan bölgelerde ise bu düşüş ilave olarak yüzde 50'den fazladır. Hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın emekliliklerine dair özlük haklarında önemli iyileştirmeler yapılmıştır. "UMKE ATAK ADINDA YENİ BİR BİRİM KURDUK" Sağlık çalışanlarının verdikleri her hizmetin karşılığını aldığı bir teşvik sistemine geçmiş durumdayız. Görevi medikal kurtarma olan UMKE çatısı altında UMKE Atak adında yeni bir birim kurduk. Bu ekipler medikal arama kurtarma çalışması yapıyor. Koruyucu sağlık hizmetlerine verilen önem arttı, kaynaklarımızın yakın üçte birini koruyucu hekimlik için kullandık. "1 MİLYON 400 BİNDEN FAZLA ÇİFTİ TARADIK" Uzaktan Sağlık Hizmeti ile ilgili altyapı çalışmalarımızı tamamladık ve pilot uygulamaları başlattık. Kronik hastaların takibi, rapor, reçete yenileme için de bu uygulama sayesinde çevrim içi hizmet sunmayı planlıyoruz. Kısa adı Yaşam olan sağlıklı Yaş Alma Merkezlerimizi hayata geçirdik, uygulamaya 80 yaş üzeri vatandaşlarımızdan başladık, yaş sınırını aşağı indirerek uygulamayı yaygın hale getireceğiz. Evlilik öncesi SMA Taşıyıcı Tarama Programı kapsamında 1 milyon 400 binden fazla çifti taradık. Yeni doğan SMA Tarama Programında 2 milyon 200 binden fazla bebeğimiz için tarama yaptık. Erken tanı, tedavi başarımızın yüzde 90'ın üzerine çıkmasını sağladık. "GEÇEN YIL 23 MİLYON KİŞİ ALDIĞI RANDEVULARDAN EN AZ BİRİNE GELMEDİ" Salgın döneminde şartlar gereği hastaneler alışılageldiğinden çok farklı kullanılıyordu. Kalabalık ortamların oluşmasını önlemek için ayaktan muayeneye karşı randevu sistemini çok daha yaygın kullanmayı biz teşvik ettik. O dönemden itibaren hastalarımız, çalışanlarımız böyle bir gereklilik olmadığı halde randevu sistemine yöneldiler. Aynı muayene randevulu yapılabildiği gibi randevusuz da yapılabiliyor iken tercih atıl kalma riski olan randevulu muayeneye kaydı. Buna rağmen randevulu ve randevusuz bakılan hasta sayıları neredeyse eşittir. Randevulu muayeneye yöneliş beraberinde bazı uygulama zorlukları getirdi. Birkaç örnek vermek istiyorum. Geçen yıl 23 milyon kişi aldığı randevulardan en az birine gelmedi. Nüfusun yaklaşık dörtte biri demek. Gelinmeyen toplam randevu sayısı 81 milyon. 3-4 saat kala iptal edilen randevu sayısı ise 21 milyon. Bu gibi sebeplerle randevu kapasitesinin yüzde 30'u kullanılamadı. "ARTIK VATANDAŞLARIMIZ EN İYİ ADRES OLARAK KAMU HASTANELERİMİZİ GÖRÜYOR" Küresel salgın yaşattıkları yanında bazı gerçekleri bize apaçık görme fırsatı da verdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın en büyük hayalim dediği şehir hastanelerimizin sağlık hizmetlerinde kapasitemizi nasıl arttırdığına şahit olduk. Bugün tüm büyük şehirlerimizde şehir hastaneleri kurulmasını ve her ilimizde 3. basamak sağlık hizmetinin verilebilir olmasını hedefliyoruz. Artık vatandaşlarımız sağlık hizmeti almak için en iyi adres olarak kamu hastanelerimizi görüyor, sağlık sorunlarında kamu hastanelerimize müracaat ediyor. Eskiden kamu hastaneleri denince anlaşılan ile bugün kamu hastaneleri denince anlaşılan aynı değildir. Söz konusu başarı kamu hastanelerine yönelişi her geçen gün arttırmaktadır. Bu tercihi kamu hastanelerinde pandemi öncesi dönemle şimdi bakılan hasta sayılarını kıyasladığımızda açıkça görüyoruz. Bu ve özel sektörün sağlık hizmetlerindeki payının azalması, kamuya talepte artış demektir. Talep ise yeni randevu anlamına gelmektedir. "BAŞARI BERABERİNDE BİR SORUN DA GETİRMİŞTİR" Randevu sorununun bir nedeni de budur. Başarı beraberinde bir sorun da getirmiştir. Sağlık hizmeti almayı son derece kolaylaştıracak bir gelişmeyi konuşmamın bu noktasında sizlerle paylaşmak isterim. Sağlık yöneticileri ve yazılım mühendisleri olarak birlikte bir alt yapı kurduk. MHRS, telefon ve internet erişiminin olduğu her yerde yepyeni bir özellik kazanmış, modifiye olmuş durumda. "ONAYLI RANDEVU DÖNEMİ HAYIRLI OLSUN" Sistem artık şöyle işleyecek: Ertesi gün randevusu olan her hastamız akşam saat 8'e kadar randevusuna onay verecek veya gelemeyeceğini bildirecek. Bu sisteme onaylı randevu sistemi, MHRS'de başlatılan bu yeni döneme de onaylı randevu dönemi diyoruz. Uygulama pazartesi günü başlıyor. Onaylı randevu dönemi hayırlı olsun. Yeni dönemde ayrıcalıklı iki hasta grubumuz var. 65 yaş üstü hastalarla kanser hastaları. Bu gruptaki hastalar, onay işlemlerinden istisnadır. "ÖNCELİK TALEP BIRAKAN HASTALARDA OLACAK" Onaylı randevu sistemi hastanelerimize, hekimlerimize zamanı verimli kullanma imkanı sağlayacak. Hasta gelemeyeceği randevuyu iptal edecek. Böylece randevu sadakatsizliği sebebiyle şu an boş kalan kapasitemizi hizmet bekleyen hastalar için kullanabileceğiz. Boş kalan her bir randevuda sistemden randevu alamayıp talep bırakmış hastalarımıza ulaşacağız. Öncelik talep bırakan hastalarda olacak. "HASTAMIZIN TALEBİNE 24 SAAT İÇİNDE CEVAP VEREBİLİYOR OLACAĞIZ" Onaylı randevu sistemi sayesinde öngörümüze göre birçok branşta hastamızın talebine 24 saat içinde cevap verebiliyor olacağız. Bu yeni sistemden beklenen sonucu alacağımıza inanıyoruz. Taleplerin etkin şekilde karşılanabilmesi için ise Randevu Koordinasyon Merkezini devreye alıyoruz. Bu merkezin faaliyetlerini şahsen takip edeceğim.

Erzincan'daki maden faciasında son durum: Yeni görüntüler ortaya çıktı Haber

Erzincan'daki maden faciasında son durum: Yeni görüntüler ortaya çıktı

Dün Erzincan İliç’teki altın maden sahasında yaşanan olayda toprak altında kalan işçilere ulaşmak için çalışmalar hız kesmeden sürüyor. Çöpler köyündeki altın madeninin bulunduğu bölgede, büyük bir alanda toprak kayması meydana geldiği ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda arama kurtarma ekibi sevk edildi. Ekipler, bölgede arama kurtarma çalışmalarına başladı. Bölgeye çevre il ve ilçelerden gelen ekiplerle birlikte 827 personel zamana karşı mücadele veriyor. Olaya ilişkin soruşturma da başlatıldı. Felaketin ilk anından itibaren bölgede çalışmaları inceleyen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 667 işçiden 9’una henüz ulaşılamadığını duyurdu. HEYELAN FELAKETİNDE 2. GÜN Yaşanan facianın 2. gününde ekiplerin titizlikle çalışmasının yanı sıra ailelerin umutlu bekleyişleri de devam ediyor. İlk andan itibaren çalışmaları takip eden İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Şu an itibarıyla bölgede AFAD, JAK, TSK, Emniyet Genel Müdürlüğü, madenciler ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan 339'u arama kurtarma personeli olmak üzere toplam 827 personel görev yapıyor. Ayrıca 562 araç, 5 drone, 2 kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer aracı yani KBRN dediğimiz araçlar. 5 metale duyarlı radar cihazı ve 5 kurtarma köpeğiyle birlikte arama kurtarma çalışmalarımız devam ediyor. Bölgede hem yeni gelişebilecek bir kaymayı izlemek hem de göçük altındaki kişileri, araçları saptayabilmek amacıyla mobil takip sistemleri ve yer radar gibi ekipmanlar kuruldu. Sahada dekontaminasyon ve mobil koordinasyon TIR'ları görevlendirildi. AFAD koordinasyonunda üniversitelerimizden gelen bilim insanları bölgenin önceki ve güncel haritalarını kullanarak stabil alanları tespit ediyor ve bu alanlara izleme cihazları yerleştirmeye başladılar. Bununla birlikte uydu radar verilerinden sahadaki hareketlerin geçmişe yönelik davranışları inceleniyor ve yapılacak çalışmalarda olası riskli bölgeler belirleniyor. Ayrıca bölgede gece boyunca arama kurtarma çalışmalarını sürdürebilmek için 40 jeneratör ve 40 aydınlatma kulesi bulunuyor." dedi. 10 MİLYON METREKÜP İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bugün yaptığı açıklamada felakete neden olan toprak kaymasında kayan kütlenin toplam hacminin 10 milyon metreküp olduğunu, cevherin konumlandırıldığı yığın liç alanından yamaç üzerinde önce kayma ve sonra çok hızlı akma şeklinde bir kütle hareketi meydana geldiğini belirterek "Hareket yaklaşık 200 metre yüksekliğe sahip bir yamaç boyunca oldu. Kayan kütlenin toplam hacminin şimdilik hesaplarda 10 milyon metreküp olduğu, bu kütlenin de yaklaşık 800 metre kadar hareket ettiği ve hareket hızının ortalama saniyede 10 metre olduğu öngörülüyor." dedi. Bakan Yerlikaya ayrıca, "Olayın ilk dakikalarından itibaren bölgeye Erzincan, Erzurum, Sivas, Tunceli, İl AFAD müdürleri, Sivas, Erzurum, Rize ve Diyarbakır birlik müdürleri görevlendirildi. Olayı takiben sahadaki çalışmaları koordine etmek üzere İçişleri ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcılarımız, Erzincan ve Sivas Valimiz, Erzincan Belediye Başkanımız, Cumhuriyet Başsavcımız, kaymakamlarımız, il jandarma komutanı, il emniyet müdürü, ilgili kurum ve kuruluşlardan, genel müdür ve daire başkanları, her biri buraya intikal ettiler." sözlerini de ekledi. 6 İŞÇİNİN İSMİ BELİRLENDİ Altın madeni sahasında kayan toprağın altında kalan 9 işçiyi arama kurtarma çalışmaları, yoğun yağmur altında sürerken kayıp işçilerin yakınları da bölgede kendilerine ayrılan yerde çalışmaları uzaktan takip ediyor.Toprak altında kalan 6 işçinin isimleri de belli oldu. Bu işçilerin Şaban Yılmaz, Kenan Öz, İbrahim Keklik, Adnan Keklik, Hüseyin Kaya ve Ramazan Çimen olduğu bildirildi. ÇEVRE İLLERDEN AFAD EKİPLERİ GELDİ Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) dün yaptığı ilk açıklamada "Bugün saat 14.00 sıralarında Erzincan ilimiz İliç ilçesinde bir maden ocağında toprak kayması meydana gelmiş olup göçük altında vatandaşlarımız olduğu bilgisi alınmıştır. Olay bölgesine Erzincan, Erzurum, Sivas, Rize, Malatya, Giresun, Diyarbakır, Tokat ve Tunceli il AFAD müdürlüklerimizden personel sevk edilmiştir. Gelişmeleri takip ediyoruz." açıklamasında bulundu. “BÜTÜN İMKANLARI SEFERBER ETTİK” Afer ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Okay Memiş, facianın yaşandığı bölge ile ilgili son duruma ilişkin ise, "Arama kurtarma ekibi sayısı yeterli. Bakanlarımız burada ve 9 işçimize ulaşmak için her türlü yöntemi deniyoruz. Bütün imkanları seferber ettik. Her şey kontrolümüz altında." dedi. 4 CUMHURİYET SAVCISI GÖREVLENDİRİLDİ Facianın yaşandığı andan itibaren olayı takip eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabı üzerinden Erzincan’daki üzücü olayla ilgili soruşturma başlatıldığını ve soruşturma için 4 Cumhuriyet savcısının görevlendirildiğini duyurdu. Bakan Tunç yaptığı açıklamada, "Erzincan ilimize bağlı İliç ilçemizde bulunan maden sahasında 14.30 sularında toprak kayması yaşanması, hepimizi derinden üzdü. Olayla ilgili İliç Cumhuriyet Başsavcılığı'nca adli soruşturma başlatılmış olup, 4 Cumhuriyet savcısı görevlendirilmiştir. Erzincanlı vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, göçük altında kalan madenci kardeşlerimizin sağ salim kurtarılmasını diliyorum." ifadelerini kullandı. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BİLGİ ALDI İletişim Başkanlığı'nın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın altın madeninde yaşanan toprak kayması ile ilgili Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu'dan bilgi aldığı duyuruldu.  Vali Aydoğdu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kayıp kişilerin bulunması amacıyla başlatılan arama kurtarma çalışmalarında son durumu bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, devam eden arama kurtarma çalışmaları için tüm imkanların seferber edilmesini istedi" denildi. "ÖNCELİĞİMİZ VATANDAŞLARIMIZA ULAŞMAK" Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu ise yaşanan olayın ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Bir eksik, kusur varsa devlet zaten bunun gereğini mutlaka yapar ama şu anda en önemli önceliğimiz toprak altında kalan vatandaşlarımıza bir an önce ulaşmak." sözlerine yer vererek tüm ekiplerin olay yerinde söyledi ve doğru bilgiler için vatandaşların resmi kaynaklara itibar etmesini istedi.  Vali Aydoğdu ayrıca, "Şu anda önemli olan bu toprak altında kalan vatandaşlarımıza hızlı bir şekilde ulaşıp, onları sağ salim çıkarmak. Onun için biz gerekli tüm bilgileri vereceğiz. Bakın toprak diyoruz, biz gittik bütün arkadaşlarımızla hem sağ taraftaki hem de sol taraftaki toprak kaymasını gördük. Şu anda bütün arkadaşlar ölçümleri yapıyorlar. Ankaradan ekipler yola çıktı geliyorlar.Şu anda bizim için en önemli olan toprak altında kalan vatandaşlarımızı sağ salim çıkarmak. Bu konuyla ilgili bütün ekiplerimiz burada. Biz olayın olduğu anda buradaydık. Sayın İçişleri Bakanımız her 10 dakikada bir bilgi alıyor. Cumhurbaşkanımız Mısır'dan aradı, bilgi arz ettik. Bütün arama kurtarma ekipleri burada. Canla başla çalışıyoruz, gayret ediyoruz. Bir eksik, kusur varsa devlet zaten bunun gereğini mutlaka yapar ama şu anda en önemli önceliğimiz toprak altında kalan vatandaşlarımıza bir an önce ulaşmak." dedi. SİYANÜR İDDİALARINI YANITLADI Vali Aydoğdu, ilerleyen zamanlarda tekrar açıklamalarda bulunacağını belirterek son olarak siyanür iddiaları hakkında, "Şu anda bir sızma söz konusu değil. Olsa bunu size açıklarız. Fırat Nehrine sızma söz konusu değil. Toprak kayması oldu, yani bu toprak kayması dışında herhangi bir problem yok. Bütün ekipler geliyor, buradaki bütün kontrolleri yapacaklar." ifadelerini kullandı. BAKAN KOCA'DAN AÇIKLAMA GELDİ Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, maden ocağındaki toprak kayması sonucu olay yerine 10 ambulans ve 3 UMKE ekibinin, 2 Acil Müdahale Aracının görevlendirildiğini, tam donanımlı Acil Müdahale Ünitesi kurulduğunu açıkladı. Bakan Koca sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada,"Erzincan İliç'te maden ocağında yaşanan toprak kayması sebebiyle toprak altında kalan 9 kişi için olay yerine görevlendirilen ambulans sayısı 10'a, UMKE ekibi sayısı 3'e çıkarıldı. Tam donanımlı Acil Müdahale Ünitesi kuruldu, 2 Acil Müdahale Aracı görevlendirildi." ifadelerini kullandı. ULAŞTIRMA BAKANLIĞI'DAN DA DESTEK GÖNDERİLDİ Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Erzincan'da meydana gelen toprak kayması nedeniyle göçük altında kalan işçilerin kurtarılması çalışmalarına destek vermek amacıyla olay yerine araç ve personel desteği sağlandığını bildirdi. Bakanlığın resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Erzincan’da maden ocağında meydana gelen toprak kayma hadisesi tüm ülkemizi olduğu gibi bizleri de derinden üzmüştür. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak; olayın yaşandığı ilk andan itibaren Sn. Bakanımızın talimatıyla Trabzon, Elazığ ve Sivas Bölge Müdürlüklerimizden arama kurtarma çalışmalarına destek vermek amacıyla olay yerine araç ve personel desteği sağlanmıştır. Ekiplerimiz, işçilerimizin kurtarılması için tüm imkanları ile sahada çalışmalarını sürdürmektedir. Temennimiz, can kaybı yaşanmadan işçilerimizin kurtarılması ve sağlıklı bir şekilde ailelerine kavuşturulması. Tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Rabbim her türlü kaza ve afetten milletimizi korusun." sözlerine yer verildi. 4 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI Erzincan'da maden ocağında yaşanan toprak kaymasına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında maden ocağını işleten şirkette yönetici ve idareci pozisyonunda çalıştığı öğrenilen 4 şüpheli gözaltına alındı. "KİRLİLİK TESPİT EDİLMEDİ" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeninde meydana gelen toprak kaymasının ardından Bakanlığımız Merkez ve İl Müdürlüğümüzden ekiplerimizi anında bölgeye sevk ettik. İlk önlem olarak maden sahasında yaşanan toprak kayması sırasında akan malzemenin Fırat Nehri’ne ulaşmasının engellenmesi amacıyla Sabırlı Deresi’nin Fırat Nehri’ne ulaştığı menfezin kapakları kapatılmıştır. Sonrasında toprak kaymasını önlemek amacıyla menfezlerin önünde de bir sedde yapılmıştır. Ayrıca bölgeden numuneler alınıp sürekli takip etmek üzere Bakanlığımızdan 110 kişilik uzman ekiple birlikte 2 georadar, 1 multistation, 2 set izleme cihazlarının bulunduğu 2 mobil cihaz ve mobil laboratuarın da yer aldığı ekipler bölgeye ivedilikle sevk edilmiş olup ekiplerimiz titizlikle çalışmaya başlamış ve devam etmektedir. Yağmur ve benzeri nedenlerle oluşabilecek akış sularını toplamak için tedbir olarak her ihtimale karşı sızdırmazlığı sağlanmış olan bir yüzey suyu toplama havuzu yapılmıştır. Olabilecek herhangi bir akış durumunda atık depolama barajına verilecek sistem oluşturulmuştur. Bakan Yardımcımız ile birlikte jeoloji, maden ve çevre alanında uzman 10 bilim insanı ile sahada çalışmalar sürdürülmektedir. İlk andan itibaren Sabırlı ve Çöpler Dereleri ve Fırat Nehri boyunca belirlenmiş noktalardan rutin olarak anlık numuneler alınmaya başlanmış ve takibi yapılmaktadır. Şu an için bir kirlilik tespit edilmemiştir." sözlerini aktardı. HAFRİYAT KAMYONLARI SON ANDA KURTULDU Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan altın madenindeki toprak kaymasına ilişkin yeni görüntüler ortaya çıktı. Hafriyat kamyonlarının toprak altında kalmaktan kıl payı kurtulduğu anlar saniye saniye araç kamerasına yansıdı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.