Grev Haberleri - Son Dakika Grev Haber Güncel Gelişmeler

Özgür Özel, Tandoğan Meydanı'nda sendikaları greve çağırdı!

Ankara'daki Atatürk Kültür Merkezi'nin önünde farklı şehirlerden insanların katılımıyla protestolar başladı. Toplanan kalabalık hükümeti ve Bakan Şimşek'i, "Asgari ücretle Mehmet Şimşek geçinsin" , "AKP eliniz cebimizden çek", "Zafer direnen emekçinin olacak" sözleriyle eleştirdi. "ASGARİ ÜCRET SEFALET ÜCRETİDİR" Asgari ücret zammını eleştiren Özgür Özel, yapılan zam oranını "sefalet ücreti" olarak tanımladı. Özgür Özel, "22 yıllık AKP iktidarında asgari ücret toplumun temel geçim ücreti haline gelmiştir. Almanya'a ücretlilerin sadece yüzde 6'sı asgari ücret almaktadır. Dünyada hiçbir gelişmiş ülkede olmayan bir eşitsizlik bu topraklarda vardır" dedi. "ASGARİ ÜCRETLİYİ İNİM İNİM İNLETTİLER" Hükümetin yanlış ekonomi politkalarının asgari ücretli ve dar gelirliler üzerinde yarattığı yıkıcı etki hakkında konuşan Özgür Özel, "Asgari ücretliyi 22 bin liralık bir sefalet ücretine mahkum ettiler. Asgari ücretliyi bir yıl boyunca inim inim inlettiler, canlarını çıkardılar. O kadar dedik, en düşük emekli maaşını asgari ücret yap diye. Bir gördük ki geçen yıl zengin müteahhitlerin tam 666 milyar liralık borcunu, yani emekliye asgari ücret vermek için lazım olan paranın 10 katını affetmişler. Sizin yeriniz Cengiz'lerin yanıyken bizim yerimiz Tandoğan'dır. Örgütlenin, örgütlenin, örgütlenin! Sizleri sendikal mücadele yürütmeye davet ediyorum. Tüm işçi kardeşlerimi sendikalaşmaya çağırıyorum." dedi. "SAYIN ERDOĞAN SALON SİYASETÇİSİ OLMA" Cumhurbaşkanı Erdoğan'a eleştirilerini sıralana CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Tayyip Bey birazdan bir salonda kürsüye çıkacak. Kendi atadıklarına, kendi üyelerine kendini alkışlayacak. Tayyip Bey, sayın Erdoğan salon siyasetçisi olma, meydanlardan korkma. Zafer kazandım diye Suriye için sevinin, asgari ücreti düşünemeyin diye uğraşan Tayyip Bey, çık oradan hesap ver. Sana fetih diyenlere bakma, burada yüz binler sana istifa diyor." dedi.

İngiltere'de The Guardian ve The Observer çalışanları 48 saatlik greve gitti

İngiltere'de 1791'de kurulan ve dünyanın en eski haftalık gazetesi unvanını elinde bulunduran The Observer'ın satış görüşmesine karşı çıkarak grev kararı alan çalışanlar, gazetenin Londra'daki merkezi önünde eylem başlattı. The Guardian ve The Observer'ın sahibi olan Scott Vakfı'nı "ihanet etmekle" suçlayan çalışanlar, satışla ilgili kendilerine danışılmamasını eleştirdi. Greve destek veren Ulusal Gazeteciler Sendikasından (NUJ) yapılan açıklamada ise The Guardian'da 50 yılı aşkın süredir ilk kez grev yapıldığını belirtilirken 4 Aralık'ın The Observer'ın 233'üncü yaş günü olduğu hatırlatıldı. NUJ Genel Sekreteri Laura Davison, "The Guardian ve The Observer çalışanlarının arkasında NUJ'un tam desteği vardır. Yüksek oyla alınan grev kararı, gazetecilerin başına geleceklerle ilgili okuyuculara ve sorumlu kişilere endişelerini iletme isteğini gösteriyor. The Observer, toplumumuz açısından önemli bir yere sahip ve çalışanları onun geleceğini önemsiyor." ifadelerini kullandı. Davison, satışın tüm tarafların çıkarına olması için satış görüşmelerinin askıya alınması çağrısını da yaptı. Scott Vakfı Başkanı Jacob Sunde ise çalışanlara gönderdiği e-postada herkes için doğru adımı atmak istediklerini belirterek liberal gazeteciliğin geleceği için karar almak istediklerini ifade etti. Eğer Scott Vakfı ile gazeteyi almak isteyen Tortoise Media arasında anlaşma sağlanırsa The Observer çalışanlarına gönüllü işten çıkarılma hakkı ya da aynı şartlarda görevlerine devam hakkı verilecek. "SATIŞ GERÇEKLEŞİRSE BİRÇOK ARKADAŞIMIZ ZOR TERCİHLER YAPACAK" ABD'nin eski Londra Büyükelçisi Matthew Barzun ile eski BBC haber müdürü James Harding tarafından 2019'da kurulan Tortoise Media'nın gazetecilik tecrübesi bulunmadığını kaydeden çalışanlar, bu satışın The Observer açısından doğru bir adım olmayacağını düşünüyor. AA muhabirine konuşan grev sözcüsü ve The Observer'ın kültür-sanat muhabiri Vanessa Thorpe, "Burada çalışmayı seviyoruz ve liberal gazeteciliği destekleyen bir vakıfın işlettiği şirkette kalmak istiyoruz." ifadelerini kullandı. Bir vakıf tarafından yönetilmek yerine şahıslara ait şirketlere geçmeyi riskli bulunduğunu anlatan Thorpe, kurulması planlanan internet sitesinin ücretli olacağını da belirtti. Scott Vakfı çatısı altında kalmanın daha güvenli olduğunu değerlendiren Thorpe, gazeteyi almak isteyen Tortoise Media'nın yeterli maddi kaynağının bulunmadığını söyledi. Thorpe, sözlerini şöyle sürdürdü: "Daha fazla parası olan başka teklifler de var. Eğer satış olacaksa bunların da değerlendirilmesini istiyoruz. Ancak tercihimiz burada kalmaktan yana. Burada birbirine entegre olmuş bir operasyon yürütüyoruz. Örnek olarak dış haberlerimizi The Guardian'la paylaşıyoruz. The Observer ve The Guardian'da Türkiye'yle ilgili bir haber yapılacaksa bunu aynı dış haber muhabirleri hazırlıyor. Eğer satış olursa yeni bir dış haber servisi ve birimler kurulacak. Ancak burada çok geniş bir gazeteci ağı, güvenilir gazetecilerimiz ve etik yapımız var." Thorpe, pazar günleri yayımlanan The Observer'ın pazar günleri The Guardian internet sitesine 10 milyon tıklama getirdiğini ve 100 binin üzerinde basılı gazete satışı yaptığını hatırlatarak, "Satış gerçekleşirse birçok arkadaşımız işten çıkarılmak ve farklı bir operasyonda çalışmak gibi zor tercihler yapacak." dedi. The Guardian ve The Observer çalışanlarının yüzde 75'inin katılımıyla yapılan grev oylaması yüzde 93 oyla kabul edilmişti.

Fransa'da toplu işten çıkarmalara karşı ülke genelinde grev çağrısı yapıldı

Ulusal basında yer alan haberlere göre, Fransa'da özellikle sanayi sektöründe 250 farklı işveren kurumun toplu işten çıkarma hazırlığında olması tepki topladı. Ülkenin en büyük sendikası CGT, 170 ila 200 bin kişinin işini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını bildirerek, üyelerine eylem çağrısı yaptı. Bu kapsamda sendika, işçilerden 12 Aralık'ta ülke genelinde 1 günlük iş bırakmasını ve fabrikalar önünde eylem yapmasını istedi. CGT Genel Sekreteri Sophie Binet, işverenlerin binlerce çalışanı işsiz bırakma kararına karşı hükümeti acil bir eylem planını devreye sokmaya çağırdı. Binet, hükümetin sanayi sektöründe faaliyet gösteren iş yerlerinin kapanmasına ve işten çıkarmalara müsaade etmemesi gerektiğini savundu. Fransa’da demir yolu çalışanları da 11 Aralık’ta süresiz greve gidecek.

Avustralya'da binlerce hemşire ve ebe, maaş artışı talebiyle greve gitti

ABC News'ün haberine göre, hemşire ve ebeler, yüzde 15'lik ücret artışı için yerel saatle sabah 06.00 itibarıyla 1 günlük grev başlattı. Greve giden yaklaşık 10 bin hemşire ve ebe, NSW'nin ülkenin diğer eyaletlerine nazaran daha az maaş vermesinden şikayetçi. NSW Sağlık Bakanı Ryan Park da yaptığı açıklamada, alınan grev kararı nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını belirterek bugün ameliyatları iptal edilen hastalar için endişeli olduğunu dile getirdi. Park, maaş artışlarının hükümete yüz milyonlarca dolara mal olacağını kaydetti. Bu yılın başlarında NSW Hemşireler ve Ebeler Birliği, hükümetin üç yıl boyunca yüzde 10,5'lik ücret artış teklifini geri çevirmişti.

Valilikten gösteri ve açık hava toplantılarına yasak geldi

Bingöl Valiliğinden yapılan açılamada, terör örgütüne müzahir kişi veya kişilerin PKK/KCK terör örgütünü destekleyici mahiyette eylemlerde bulunulabileceği, vatandaşların can ve mal güvenliğini olumsuz yönde etkileyecek fiillerin meydana gelebileceği ve karşıt görüşlü grupların karşı karşıya gelerek istenmeyen olaylara sebebiyet verilebileceği değerlendirildiği için bu kararın alındığı belirtildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Valilik ve kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler ile kamu kurum ve kuruluşlarının düzenleyeceği, resmi bayram, resmi anma günleri, resmi tören ve kutlamalar, spor faaliyetleri, bilimsel, ticari ve ekonomik amaçlarla yapılan etkinlik ve toplantılar hariç olmak üzere yapılması muhtemel her türlü eylem ve etkinlikler ile belirtilen konuların devamı niteliğindeki toplanma, yürüyüş, basın açıklaması, araç konvoyu, her türlü karşılama ile uğurlama, kapalı yer toplantısı, açlık grevi, oturma eylemi, miting, stant açma, çadır kurma, bildiri, broşür dağıtma, afiş, pankart asma gibi etkinliklerin 5 Haziran saat 00.01'den, 11 Haziran saat 23.59'a kadar olmak üzere 7 gün süreyle Bingöl il sınırları içerisinde yasaklanmasına karar verilmiştir."

Bursa’da Pakkens işçileri isyanda

Merve ÖZDEMİR ÇEVİK/Muhammed Taha ÇELİKBAŞ/HERKES DUYSUN Bursa’da üretime devam eden Pakkens firmasının Organize Sanayi Bölgesi Sarı Cadde’deki fabrikasında yaklaşık 8 yıldır çalışan Çetin Manay’ın işten çıkarılması sonrası diğer işçiler de iş bıraktı. 12 Haziran Pazartesi günü Çetin Manay’ın işine son verilmesi sonrasında katılımın arttığı iş bırakma eylemine devam eden işçiler, süreç içerisinde yaşadıkları sıkıntıları Herkes Duysun’a anlattı. İŞÇİLER ZORUNLU YILLIK İZNE ÇIKARILDI Tuvaletlerin kilitlenmesine kadar birçok konuda mobbing uygulandığını söyleyen işçiler bir de yaşanan olayların yanı sıra Pakkens firmasının 3 Temmuz’a kadar tüm fabrikayı zorunlu yıllık izne çıkardığını ifade ettiler. Bu süreçte Türk Metal Sendikası temsilcilerinin de yanlarında olduğunu söyleyen işçiler şartlarının düzelmesini, kanunların tanımış olduğu sendikanın tanınmasını istediklerini de ifade ettiler. İki fabrikası bulunan Pakkens’te örgütlenen Türk Metal Sendikası, 11 Şubat 2022’de yetki belgesi almış ancak işveren tarafının itirazı üzerine konu yargıya taşınmıştı. Aradan geçen süre boyunca taraflar karşılıklı ufak hamleler yapsa da örgütlenme süreci kısmen beklemeye girmişti.

Almanya'da uçuşları durduran grev!

Avrupa'da farklı sektörlerde grev dalgası sürüyor. Almanya'da işçi sendikası Ver.di'nin 24 saatlik uyarı grevi çağrısı üzerine Berlin-Brandenburg Havalimanı’nda çalışan yer hizmetleri personeli ile güvenlik görevlileri iş bıraktı. Toplu sözleşme görüşmelerinden sonuç alınamaması nedeniyle düzenlenen greve katılan çok sayıda personel, sabah erken saatlerde itibaren havalimanında toplandı. Gerçekleştirilen eylemde sendika yetkilileri, işverenlerin uzlaşma yolunu tercih etmemesi durumunda daha fazla grev düzenleneceği uyarısında bulundu. Ver.di Bölge Müdür Yardımcısı Susanne Feldkötter, "İyi bir teklif bekliyoruz, yoksa burayı kapatmaya devam edeceğiz" dedi. Sendika müzakerecisi Holger Röbler de, "Bu toplu pazarlık anlaşmazlığında BER ailesi olarak omuz omuza birlikte duruyoruz" ifadesini kullandı. Tüm uçuşlar iptal Havalimanı yönetimi, internet sitesi üzerinden bugün hiçbir uçuşun yapılmayacağını duyurdu. Buna rağmen grevden haberi olmadan bavullarıyla havalimanına gelen bazı yolcular, görevlilerin uyarıları üzerine geri dönmek zorunda kaldı. Grevden etkilenen yolcuların, yeniden rezervasyon ve alternatif seyahat seçenekleri hakkında bilgi almak için ilgili havayollarıyla iletişime geçmeleri önerildi. Bugün normalde 35 bin yolcuyla yaklaşık 300 iniş ve kalkışın planlandığı öğrenildi. Sendika 500 euro ücret artışı istiyor Bugünkü uyarı greviyle Ver.di sendikası, 30 Ocak'ta (yer hizmetleri) ve 8 Şubat'ta (havaalanı şirketi) yapılacak bir sonraki müzakereler öncesi işverenler üzerindeki baskıyı artırmayı hedefliyor. Her iki müzakerede de sendika, 12 aylık toplu sözleşme süresi ile ayda 500 euro daha ücret artışı talep ediyor. Havacılık güvenliği çalışanları için ülke çapında müzakereler yapılırken, şimdiye kadar hiçbir ilerleme kaydedilemedi. Sendika, bugüne kadar işverenlerden bir çözüm bulmak istediklerine dair bir işaret olmadığını belirtiyor. Sendikaya göre toplu sözleşme 6 bin çalışanı kapsıyor. "İşveren yüzde 8 gibi enflasyonun da altında olan komik bir rakamla bize geldi" Greve katılan BER Havalimanı çalışanlarından Bedi Barakat, daha önce 3 kez işverenle anlaşma yoluna gitmeye çalıştıklarını, ancak anlaşma sağlanamadığını ifade etti. Havalimanında 12 yıldır koordinatörlük ve planlama bölümünde çalıştığını söyleyen Barakat, "Bizim istediğimiz her işçi için 500 euro brüt fazladan maaş. Fakat işveren yüzde 8 gibi şu anda enflasyonun da altında olan komik bir rakamla bize geldi ve bunu 36 aya yaymayı teklif etti. Bunu kabul etmeyeceğimizi söyledik. Bu nedenle grev yapıyoruz" şeklinde konuştu.

İngiltere'de işçiler yine grevde!

İngiltere’de grev dalgası yeni yılın ilk haftasında da devam ediyor. Ülkedeki Demiryolu, Denizcilik ve Taşımacılık Ulusal Sendikasına (RMT) bağlı binlerce demir yolu işçisi, maaş zammı ve çalışma şartları konusunda devam eden anlaşmazlık nedeniyle 48 saatlik grev başlattı. Demiryolu şirketi Network Rail tarafından yapılan açıklamada, "Grev nedeniyle 8 Ocak Pazar gününe kadar tren seferleri önemli ölçüde azaltılacak. Trenler daha kalabalık olacak ve muhtemelen daha geç başlayıp daha erken bitecek ve bazı yerlerde hiç hizmet verilmeyecek” ifadeleri kullanıldı. “Masada adil ve makul maaş teklifi var” İngiltere Ulaştırma Bakanı Mark Harper greve yönelik yaptığı açıklamada, masada adil ve makul bir maaş teklifi olduğunu söyledi. Bakan Harper, RMT üyelerinin anlaşmazlığı sona erdirmek için daha fazla görüşme yapmak yerine grevlere devam etmeyi seçmesinin "son derece faydasız" olduğunu ifade etti. “Müzakere yerine tatili seçtiler” RMT Genel Sekreteri Mick Lynch ise hükümetin grevlerin devam etmesinden memnun göründüğünü söyledi. Lynch, “İlgili tüm taraflar bir anlaşmaya varmak için ne yapılması gerektiğini biliyor, ancak hükümet bunu engelliyor” diye konuştu. Lynch, Noel dönemi boyunca müzakere için istekli olduklarını, ancak diğer tarafın "tatilin tadını çıkarmakla" meşgul olduğunu ifade etti. Lynch, “Görüşme için müsaittik, bizimle görüşmek istemediler. Uzlaşmaya varmak ve grevleri sona erdirmek isteselerdi bunu yapabilirlerdi" diye konuştu. Demir yolu çalışanları, 6 ve 7 Ocak'ta da iş bırakacak.