Güney Kore Haberleri - Son Dakika Güney Kore Haber Güncel Gelişmeler

Güney Kore'de meydana gelen tekne kazasında 7 kişi hayatını kaybetti

Pohang Sahil Güvenlik yetkililerinden yapılan açıklamaya göre, ülkenin Gyeongju kenti açıklarında bir balıkçı teknesi kum dubasına çarparak alabora oldu. 3 Güney Koreli ile 5 Endonezyalıyı taşıyan balıkçı teknesindeki 7 kişinin yaşamını yitirdiği, 1 kişiden ise haber alınamadığı bildirildi. Sahil güvenlik botları ve helikopterlerin katıldığı arama kurtarma çalışmaları sürüyor.

Güney Kore Genelkurmay Başkanı Park istifa etti

Güney Kore'de Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol'un 3 Aralık'ta ilan ettiği ve sadece 6 saat yürürlükte kaldıktan sonra kaldırılan sıkıyönetimin yol açtığı siyasi kriz sürüyor. Yoon tarafından sıkıyönetim komutanı olarak atanan Genelkurmay Başkanı Park An-su, Ulusal Meclis'in savunma komisyonunda düzenlenen acil oturumda yaptığı konuşmada dün istifa ettiğini açıkladı. Genelkurmay Başkanı Park, "Dün Savunma Bakanı Kim Yong-hyun'a istifa dilekçemi sundum. Askeri uzman olsak da sıkıyönetim konusunda uzman değiliz" ifadelerini kullandı. Park, sıkıyönetim kararının hazırlanma sürecinde yer almadığını da belirtti. SAVUNMA BAKANI İSTİFA ETMİŞTİ Yoon’a sıkıyönetim uygulamasını önerdiği iddia edilen Güney Kore Savunma Bakanı Kim Yong-hyun dün akşam saatlerinde yaptığı açıklamada, "Sıkıyönetim kararı ile ilgili olarak halkta kafa karışıklığına ve endişeye neden olduğum için üzgünüm ve derin bir sorumluluk hissediyorum" diyerek görevinden istifa ettiğini duyurmuştu. Kim’in istifasını bu sabah kabul eden Yoon, Savunma Bakanlığı görevine Güney Kore'nin Suudi Arabistan Büyükelçisi olan emekli general Choi Byung-huk'u aday göstermişti.

Güney Kore'de devlet başdenetçisi ve üç savcı hakkındaki "azil" önergeleri kabul edildi

Güney Kore ajansı Yonhap'ın haberine göre, Ulusal Mecliste, Denetim ve Teftiş Kurulu (BAI) Başkanı Choe Jae-hae, Seul Merkez Bölge Başsavcısı O Lee Chang-soo ile savcılar Cho Sang-won ve Choi Jae-hun'un görevlerine son verilmesine yönelik önergeler görüşüldü. İktidardaki Halk Gücü Partisi (PPP) milletvekillerinin boykot ettiği gensoru oylamaları, muhalefetin kontrolündeki meclisten oy çokluğuyla geçti. Meclisin kabul ettiği önergeler, son onay makamı olan Anayasa Mahkemesine gönderilirken bu süreçte söz konusu yetkililer, görevlerinden el çektirildi. Muhalefet, Choe'yi, Yoon'un seçim vaadi doğrultusunda 2022 yılında başkanlık ofisinin taşınmasıyla ilgili usulsüzlük iddialarını yeterince incelememekle, savcıları ise bir hisse senedi manipülasyonu planına karıştığı iddiasıyla yürütülen soruşturmada Yoon'un eşi Kim ile ilgili soruşturma açmamakla suçluyor. Görevden alma önergeleri, çarşamba günü oylamaya sunulması planlanıyordu ancak Yoon'un kısa süreli sıkıyönetim ilanının ardından ertelenmişti. İKTİDAR, YOON'UN AZİL ÖNERGESİNİ ENGELLEME ÇABASINDA Diğer yandan, muhalefetin öncülüğünde Yoon'un azli için verilen önerge de iktidar partisi PPP'nin gündeminde. PPP lideri Han Dong-hoon, yaptığı açıklamada, önergenin geçmesini engellemek üzere partisini birleştirmek için çaba sarf edeceğini söyledi. Han, parti içi bir toplantıda yaptığı konuşmada, "Parti lideri olarak, hazırlıksız kaosun halka ve destekçilere zarar vermesini önlemek için bu görevden alma önergesinin geçmemesini sağlamak için çalışacağım." dedi. Bu adımının Yoon'un "anayasaya aykırı" sıkıyönetim ilanını savunmak olmadığını açıklayarak devlet başkanına partiden istifa etmesi çağrısını yineledi. Han, "Başkan da dahil olmak üzere, anayasaya aykırı sıkıyönetim yoluyla halkı huzursuz eden ve zarara yol açan sorumlular kesinlikle sorumlu tutulmalıdır." ifadesini kullandı. Cuma günü görüşülmesi beklenen azil önergesinin Ulusal Meclisten geçebilmesi için üçte iki çoğunluk gerekiyor. Yani, muhalefete mensup 191 milletvekili bulunurken 300 üyeli Ulusal Mecliste önergenin geçebilmesi geçirebilmesi için 200 lehte oya ihtiyaç duyuluyor. KISA SÜRELİ SIKIYÖNETİM İLANIN ARDINDAN BAKANLARIN PROGRAMLARI İPTAL EDİLDİ Güney Koreli yetkililer, Yoon'un birkaç saat süren sıkıyönetim ilanının ardından Dışişleri Bakanı ve Kore Birleşme Bakanının programlarının iptal edildiğini duyurdu. Bu adımlar, Yoon'un kısa süreli sıkıyönetim ilanının ardından kabine üyelerinin topluca istifa etmeyi teklif etmeleri ve Yoon'un Ulusal Meclis oylamasının ardından emri iptal etmesiyle geldi. Bir hükümet yetkilisi, Dışişleri Bakanı Cho Tae-yul'un günün erken saatlerinde Seul'de düzenlenen uluslararası güvenlik forumuna katılmadığını ve akşam resepsiyona da katılmayacağı bilgisini paylaştı. Birleşme Bakanı Kim Yung-ho'nun da bugün ve yarın planlanan bazı kamuya açık programlarını iptal ettiği açıklandı. GÜNEY KORE'DE SIKIYÖNETİM İLANI Devlet Başkanı Yoon, 3 Aralık'ta "muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere karıştığı" gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etmiş ancak parlamentonun yaptığı oylamayla kararı kaldırması ve ardından bunun bakanlar kurulunda onaylanmasıyla geri adım atmıştı. Yoon, muhalefeti "hükümetin işlevini yerine getirmesini engellemekle" suçlayarak sıkıyönetimin "Kuzey Kore yanlısı güçleri ortadan kaldırmayı ve anayasal özgürlük düzenini korumayı amaçladığını" savunmuştu. Sıkıyönetim ilanının ardından Savunma Bakanlığı, ordudaki komutanlara toplantı talimatı verip teyakkuzda olunması çağrısı yapmıştı. Öte yandan, "sıkı yönetim birlikleri" olarak görevlendirilen askerler, Ulusal Meclise girmişti. Ulusal Mecliste yapılan acil oturumda sıkıyönetim kararının kaldırılmasına ilişkin verilen önerge, 190 milletvekilinin oyuyla kabul edilmişti. Ulusal Meclis Başkanlığı Ofisi, sıkıyönetimin, yapılan oylamanın ardından "hükümsüz" hale geldiğini açıklamıştı. Yoon, bunun üzerine Bakanlar Kurulunu toplamış, kabinenin onayının ardından sıkıyönetimi sona erdirdiğini duyurmuştu.

BM Genel Sekreteri Guterres, Güney Kore'de sıkıyönetimin sonlandırılmasını memnuniyetle karşıladı

Yonhap'ın haberine göre BM Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında konuya ilişkin açıklama yaptı. Güney Kore'de ilan edilen birkaç saatlik sıkıyönetimin çok fazla karışıklığa neden olduğu değerlendirmesinde bulunan Dujarric, her şeyin çok hızlı geliştiğini belirtti. Dujarric, "Genel Sekreter'in (Guterres), sıkıyönetim kararnamesinin iptal edilmesini memnuniyetle karşıladığını ve durumu yakından takibe devam ettiğini söyleyebilirim." şeklinde konuştu. BM'nin ifade özgürlüğünden yana olduğunun altını çizen Dujarric, Güney Kore'de medyanın şu anda tam ve özgür şekilde faaliyet gösterdiğine dikkati çekti. GÜNEY KORE'DE SIKIYÖNETİM İLANI Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, muhalefetin "devlet karşıtı aktivitelere karıştığı" gerekçesiyle 3 Aralık'ta sıkıyönetim ilan etmişti. Bu kararın ardından Savunma Bakanlığı, ordudaki komutanlara toplantı talimatı verip teyakkuzda olunması çağrısı yapmıştı. Sıkıyönetimi uygulamakla görevlendirilen askerler, Ulusal Meclise girmişti. Meclisteki acil oturumda sıkıyönetim kararının kaldırılmasına ilişkin verilen önerge, 190 milletvekilinin oyuyla kabul edilmişti. Ulusal Meclis Başkanlığı Ofisi, sıkıyönetimin, yapılan oylamanın ardından "hükümsüz" hale geldiğini açıklamıştı. Parlamentodaki oylama sonrası geri adım atan Yoon, bakanlar kurulunu toplamış, kabinenin onayının ardından sıkıyönetimi sona erdirdiğini duyurmuştu.

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon hakkında "vatana ihanet" suçlamasıyla soruşturma başlatıldı

Yonhap'ın haberine göre, muhalefetteki Kore'yi Yeniden İnşa Partisi ve 59 aktivistten oluşan grup, Yoon hakkında "vatana ihanet suçlamasıyla" iki ayrı şikayette bulundu. Şikayetleri değerlendiren polis, Yoon hakkında "sıkıyönetim ilan ederek vatana ihanet ettiği" suçlamasıyla soruşturma açtığını duyurdu. Şikayetlerde, Yoon'un yanı sıra sıkıyönetimin kaldırılmasının ardından istifa eden eski Savunma Bakanı Kim Yong-hyun, sıkıyönetim komutanı ilan edilen Genelkurmay Başkanı General Park An-su ve İçişleri Bakanı Lee Sang-min, sıkıyönetimin ilan edilmesindeki ve kaldırılmasındaki rolleri nedeniyle "vatana ihanet ve diğer ilgili suçlamalarla" itham edildi. Bu arada savcılık, hakkındaki soruşturma nedeniyle eski Savunma Bakanı Kim'e seyahat yasağı getirdi. Sıkıyönetimin ilan edilmesini Yoon'a öneren Kim dün, "Sıkıyönetime ilişkin görevlerini yerine getiren askerler, tüm talimatları bakandan aldı." ifadesini kullanarak tüm sorumluluğu üstlendiğini belirtmiş ve istifa niyetini Yoon'a bildirdiğini aktarmıştı. Yoon da Kim'in istifasını bu sabah kabul etmişti. GÜNEY KORE'DE SIKIYÖNETİM İLANI Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, muhalefetin "devlet karşıtı aktivitelere karıştığı" gerekçesiyle 3 Aralık'ta sıkıyönetim ilan etmişti. Bu kararın ardından Savunma Bakanlığı, ordudaki komutanlara toplantı talimatı verip teyakkuzda olunması çağrısı yapmıştı. Sıkıyönetimi uygulamakla görevlendirilen askerler, Ulusal Meclis'e girmişti. Meclisteki acil oturumda sıkıyönetim kararının kaldırılmasına ilişkin verilen önerge, 190 milletvekilinin oyuyla kabul edilmişti. Ulusal Meclis Başkanlığı Ofisi, sıkıyönetimin, yapılan oylamanın ardından "hükümsüz" hale geldiğini açıklamıştı. Parlamentodaki oylamanın ardından geri adım atan Yoon, bakanlar kurulunu toplamış, kabinenin onayının ardından sıkıyönetimi sona erdirdiğini duyurmuştu.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken’den Suriye açıklaması: “HTŞ, durumdan istifade etti”

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Belçika’nın başkenti Brüksel’deki NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından basın toplantısı düzenledi. Ukrayna’ya askeri yardımların yükünün ABD ve NATO müttefikleri arasında paylaşılmasından memnuniyet duyduğunu ifade eden Blinken, “Müttefikler, desteklerinin miktarını artırıyor. ABD, Ukrayna’ya toplamda 102 milyar dolar yardım sağladı. Ortaklarımız ise 158 milyar dolar sağladı. Bu, finansal yük paylaşımının 30 yıllık kariyerimde gördüğüm en güzel örneği” dedi. ABD’deki mevcut yönetimin Ukrayna’ya askeri desteği daha da artırmayı amaçladığını vurgulayan Blinken, bu yolla Ukrayna’nın hava savunması, topçu sistemleri ve zırhlı araç kapasitesini güçlendirmek istediklerini ifade etti. Blinken, ABD Kongresi tarafından verilen yetki çerçevesinde kullanımı onaylanan 61 milyar dolarlık fonun her bir cen’ini Ukrayna için kullanmayı amaçladıklarını vurguladı. “HTŞ, DURUMDAN İSTİFADE ETTİ” Suriye’deki son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Blinken, “Bence Suriye’de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) grubunun gerçekleştirdiği saldırı, Esad’ın kilit destekçileri ve müttefiklerinin, bu ister Rusya, ister Hizbullah, ister İran olsun sorunları nedeniyle çeşitli şekillerde dikkatlerinin dağılmış olduğunu gösteriyor. Görünüşe göre HTŞ, bu durumdan istifade etti. Şu anda en kritik olan şey, gerilimin azalmasını sağlamak, Suriye genelinde sivillerin korunmasını temin etmek ve belki de en önemlisi, BM Güvenlik Konseyi kararı çerçevesinde bir siyasi sürecin ilerlemesidir. Bu süreç, Suriye’deki iç savaşı çözmek ve sona erdirmek için gereklidir” dedi. Suriye Devlet Başkanı Esad’ın yaklaşımına değinen Blinken, “Esad’ın herhangi bir siyasi sürece katılmayı reddetmesi de bu saldırıya ve HTŞ’nin sahada elde ettiği kazanımlara kapıyı açan bir başka etken. Suriye’de özellikle DEAŞ’ın yeniden ortaya çıkmasını önleme konusunda kalıcı güvenlik çıkarlarımız var” ifadelerini kullandı. “ESAD’IN SİYASİ SÜRECE KATILMASINI SAĞLAMAK GEREKİYOR” DEAŞ’ın yeniden ortaya çıktığı bir durumun yaşanmaması için ABD’nin Suriye’deki varlığının önemini koruduğunu söyleyen Blinken, “Suriye’de kamplarda bulunan çok sayıda yabancı terörist savaşçı ve onların aileleri mevcut. Bu kişilerin kendi ülkelerine geri gönderilmeleri için yoğun çaba sarf ettik, ancak hala binlercesi kamplarda kalmaya devam ediyor. Bu yabancı savaşçıların yeniden ortaya çıkmasını istemiyoruz” dedi. Suriye’deki çıkarlarının sürdüğünü ve bu çıkarları desteklemek için neler yapabileceklerini değerlendirmeye devam ettiklerini vurgulayan Blinken, “Ancak öncelikli olarak gerilimin azaltılması, sivillerin korunması ve Esad’ın ülkenin geleceği adına herhangi bir duyarlılığı varsa, iç savaşı sona erdirmek için siyasi sürece katılmasını sağlamak gerekiyor” dedi. LÜBNAN İLE İSRAİL ARASINDAKİ ATEŞKES İHLALLERİ Lübnan ile İsrail arasındaki ateşkes ihlallerine ilişkin soru üzerine Blinken, Lübnan’daki ateşkesin yoğun bir diplomasi sonucunda elde edildiğini ve ihlallerin de Fransa ile birlikte kurulan bir denetim mekanizması ile takip edildiğini söyledi. Blinken, “Taraflardan biri ateşkesi ihlal ettiğinde ya da böyle bir iddia ortaya çıktığında konu bize gelir ve biz bir şekilde taraflarla iletişime geçeriz. Şu anda da tam olarak bu mekanizma çalışıyor. Ateşkes devam ediyor ve herhangi bir ihlal iddiası ortaya çıktığında kurulan mekanizmayı devreye sokuyoruz” şeklinde konuştu. Blinken, “Temel olarak, hem İsrail hem de Lübnan hükümeti aracılığıyla Hizbullah ateşkesi istiyordu ve istemeye devam ediyor” dedi. GÜNEY KORE’DEKİ DURUM Güney Kore’deki sıkıyönetim ilanı ve devamında yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Blinken, Güney Kore’nin ABD’nin en yakın müttefiklerinden biri olduğunu ve bu ülkede yaşananları yakından takip ettiklerini söyledi. Blinken, “Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol’un sıkıyönetim kararını geri çekmesini ve parlamentoda bu kararı reddetmek için yapılan oylamayı memnuniyetle karşılıyoruz. Devlet Başkanı bu karara uyarak gereken adımları attı. Bizim değerlendirmemize göre siyasi anlaşmazlıklar barışçıl bir şekilde ve hukukun üstünlüğüne uygun olarak çözülmelidir” diye konuştu. Güney Kore’nin bir başarı hikayesi olduğunu vurgulayan Blinken, bu ülkenin demokrasinin yükselişi ve dirençliliği konusunda örnek oluşturmaya devam etmesini beklediklerini söyledi.

Çin'den, Güney Kore'deki sıkıyönetim ilanı için "ülkenin iç işi" açıklaması

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Cien, yaptığı yazılı açıklamada, "Çin, ilgili olayları not etmiştir, Güney Kore'nin iç işlerine dair yorum yapmayacaktır." ifadelerini kullandı. Çin'in Güney Kore'deki vatandaşlarından ilave güvenlik tedbirleri almalarını istediğini aktaran Sözcü Lin, Güney Kore yönetiminin Çin vatandaşlarının ve kurumlarının emniyetini ve güvenliğini sağlamak üzere etkin tedbirler alacağını umduklarını belirtti. Lin, Çin'in, Kore sorununa ilişkin tutumunun değişmediğini vurguladı. Çin'in Seul Büyükelçiliği dün sıkı yönetim ilanı ve sonrasında vatandaşlarına güvenlikleri konusunda dikkatli olmaları uyarısında bulunmuştu. GÜNEY KORE'DE SIKIYÖNETİM İLANI Devlet Başkanı Yoon, dün gece televizyonda yaptığı konuşmada, "muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere karıştığı" gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etmiş ancak parlamentonun yaptığı oylamayla kararı kaldırması ve ardından bunun bakanlar kurulunda onaylanmasıyla geri adım atmıştı. Yoon, muhalefeti "hükümetin işlevini yerine getirmesini engellemekle" suçlayarak, sıkıyönetimin "Kuzey Kore yanlısı güçleri ortadan kaldırmayı ve anayasal özgürlük düzenini korumayı amaçladığını" savunmuştu. Sıkıyönetim ilanının ardından Savunma Bakanlığı, ordudaki komutanlara toplantı talimatı verip teyakkuzda olunması çağrısı yapmış, bu arada "sıkı yönetim birlikleri" olarak görevlendirilen askerler, Ulusal Meclise girmişti. Ulusal Mecliste yapılan acil oturumda sıkıyönetim kararının kaldırılmasına ilişkin verilen önerge, 190 milletvekilinin oyuyla kabul edilmişti. Meclis Başkanlığı Ofisi, sıkıyönetimin, yapılan oylamanın ardından "hükümsüz" hale geldiğini açıklamıştı. Yoon, bunun üzerine bakanlar kurulunu toplamış, kabinenin onayının ardından sıkıyönetimi sonlandırdığını duyurmuştu.

NATO Genel Sekreteri Rutte: “Güney Kore'de yaşananlar onların iç meselesi”

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Brüksel'deki NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın ikinci gün oturumları öncesi basın açıklaması yaptı. Toplantıda Rusya'nın NATO ülkelerine karşı yürüttüğü düşmanca eylemlerin ele alındığı ancak Çin'in de NATO ülkelerini sabotaj ve siber suçlar gibi eylemlerle hedef aldığını vurgulayan Rutte, “Kendimizi nasıl savunacağımızı değerlendirmemiz gerekiyor” dedi. "ORTA DOĞU'DAKİ DURUM ELE ALINDI" Ürdün Kralı Abdullah'ın dünkü oturuma katılmasının büyük bir fırsat sunduğunu ifade eden Rutte, “Bize Orta Doğu'daki güncel durum hakkında bilgi verdi. Özellikle İran ve İran'ın bölgedeki rolünü ele aldık. İran, Rusya'dan para alarak bu parayı Hamas ve Hizbullah'ı desteklemek için kullanıyor. Tabii ki Suriye'deki durumu ve genel olarak Orta Doğu'yu da ele aldık” dedi. Dün gece Avrupa Birliği'nin (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha'nın da katıldığı bir akşam yemeği düzenlendiğini vurgulayan Rutte, “Ukrayna'nın kritik altyapısı ve enerji altyapısını korumak için ihtiyaç duyduğu hava savunmasını nasıl sağlayabileceğimizi ve Ukrayna'nın bölgedeki geleceği hakkında müzakerelere başlayabilmesi için güçlü bir konuma nasıl getirilebileceğini ve bu konuda toplu olarak neler yapılabileceğini konuştuk” şeklinde konuştu. "GÜRCİSTAN'DA OLANLAR ENDİŞE VERİCİ" Rusya'nın Gürcistan ve Moldova'daki seçimlere müdahale ettiğine dair iddialara ilişkin yorumu sorulan Rutte, “Moldova'da olanlar konusunda elbette çok endişeliyiz. Yine de seçimlerin gerçekleşmiş olmasından dolayı çok memnunuz. Açık bir şekilde bir müdahale söz konusuydu fakat aynı zamanda Moldovalı yetkililer, seçimleri demokratik prensiplerine uygun bir şekilde gerçekleştirebildi. Gürcistan'a gelince, elbette Gürcistan'da olup bitenler konusunda da endişeliyiz. Olayları yakından takip ediyoruz. Gürcistan'ı, Avrupa Birliği (AB) ve NATO ile olan Avrupa-Atlantik entegrasyon yoluna geri dönmeye teşvik ediyoruz ancak Gürcistan'da meydana gelen olaylar ve herhangi bir kaynaktan gelen seçim müdahalesi konusunda gerçekten endişeliyiz. Bu tür müdahaleleri kabul edilemez” dedi. “GÜNEY KORE'NİN İÇ MESELESİ OLAN BU DURUMA YORUM YAPMAYACAĞIM” Güney Kore'de sıkıyönetim ilan edilmesinin ardından yaşanan gelişmelere ilişkin konuşan Rutte, “Elbette, olayları yakından takip ediyoruz. Güney Kore, Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda ile birlikte Hint-Pasifik ortaklığımızın bir parçasıdır ve bu durumun nasıl ilerleyeceği konusunu yakından takip ediyoruz ancak Güney Kore'nin iç meselesi olan bu duruma ilişkin herhangi bir yorum yapmayacağım” diye konuştu. Bir gazetecinin, Güney Kore gibi bir müttefikin, karşılaştığı demokrasiye aykırı bir tavrın kınanmasının gerekli olduğuna ilişkin itirazına cevap veren Rutte, “Elbette öyle fakat Güney Kore bir NATO üyesi değil, bizim çok önemli bir dostumuz. Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda ile birlikte ortaklık içinde çok yakın bir şekilde çalışıyoruz. Bu da, olan biteni adım adım ve anbean takip ettiğimiz anlamına geliyor ancak şu an için bir yorum yapmak istemiyorum. Öncelikle Korelilerin bu süreci nasıl ele aldıklarını görelim, gerekirse ileride daha fazla yorum yapılabilir” dedi. Rutte, “Bildiklerimiz televizyonda gördüklerinizden ibaret. Güney Kore'deki olayları adım adım takip ediyoruz ve bunun nasıl devam edeceği konusunda ilgiliyiz. Koreliler şu anda durumu istikrara kavuşturmaya çalışıyorlar. Gerekirse, benden daha fazla açıklama duyacaksınız” şeklinde konuştu. UKRAYNA'NIN HAVA SAVUNMA SİSTEMİ TALEPLERİ KONUŞULDU Ukrayna Dışişleri Bakanı Sybiha'nın Ukrayna'nın 19 stratejik enerji tesisini koruması gerektiğine ve aynı sayıda hava savunma sistemine ihtiyaç duyduğuna ilişkin açıklamasını değerlendiren Rutte, “Evet, bu mesele de kesinlikle konuşuldu. Bildiğiniz üzere, Ukrayna'nın kendini savunabilmesini sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Rusların Ukrayna'ya karşı başlattığı sebepsiz saldırı devam ederken Ukrayna'ya sağlayabileceğimiz hava savunma sistemlerini ulaştırmamız gerekiyor. Son iki buçuk yılda, yani bu korkunç Rus saldırısının ilk bin günü boyunca Ukrayna'ya birçok hava savunma sistemi sağladık. Şimdi ise özellikle enerji altyapısı konusunda bir ihtiyaç var çünkü Rusya, Ukrayna'ya karşı bu savaşta kışı bir silah haline getirmeye çalışıyor” dedi. BAKANLAR İKİNCİ GÜN OTURUMUNA KATILDI Rutte'nin açıklamalarının ardından, Dışişleri Bakanları Oturumu gerçekleştirildi. NATO Genel Sekreteri Rutte toplantının açılış konuşmasında, “Rusya Devlet Başkanı Putin, Kuzey Kore güçlerini kendi tarafında savaşa dahil ederek çatışmayı genişletti ve Ukrayna'yı denemek istediği füzeleri için bir test alanı olarak kullanıyor. Ayrıca, toprak kazanma savaşını sürdürmek için Çin ve İran'ın desteğine giderek daha fazla başvuruyor. Bugün, savaşın genişlemesine en etkili şekilde nasıl yanıt vereceğimizi ve Rusya'nın NATO müttefiklerine yönelik devam eden düşmanca eylemlerine karşı nasıl mücadele edeceğimizi konuşacağız” ifadesini kullandı. Bakanlar oturumun ardından aile fotoğrafı çekimine katıldı.

#Güney Kore