Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Hastane

Herkes Duysun - Hastane haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hastane haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bolu'da 'KUĞU' vurgunu: Yazdıkları her ilaç için komisyon aldılar Haber

Bolu'da 'KUĞU' vurgunu: Yazdıkları her ilaç için komisyon aldılar

Edinilen bilgiye göre, Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi ile İzzet Baysal Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli ortopedi doktorlarının ilaç şirketinin piyasaya sürdüğü ilaçları hastaların reçetelerine yazdıkları ve her bir ilaç için mümessilden ilaç parasının yarısını aldıkları iddia edildi. HER BİR KUPÜR İÇİN BİR KUĞU EMOJİSİ Doktorların hastaların reçetelerine yazdıkları ilaçların kupürlerini toplayarak ilaç mümessiline WhatsApp aracılığıyla attıkları, bazı doktorların her bir kupür için kuğu emojisi gönderdikleri ortaya çıktı. Bolu'da ilaç mümessili olarak çalışan T.Ş., ilaç paralarının yarısını aldıkları iddiasıyla doktorlar hakkında 5 Haziran tarihinde Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi'ne (SABİM) şikayette bulundu. 4 DOKTOR HAKKINDA SORUŞTURMA Sağlık Bakanlığı da T.Ş'nin şikayetini İl Sağlık Müdürlüğü'ne sevk etmesinin ardından İzzet Baysal Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli ortopedi doktoru U.G. ile İzzet Baysal Devlet Hastanesi'nde görevli ortopedi doktorları H.K., R.Ö. ve M.T. hakkında soruşturma başlatıldı. “BEN DE KUPÜR KARŞILIĞI YÜZDE 50'SİNİ ONA VERİYORDUM” İlaç mümessili T.Ş., başlatılan soruşturma kapsamında İl Sağlık Müdürlüğü'nde ifade verdi. T.Ş'nin ifade tutanağına yansıyan iddialarında, "Hyalüronik Asit ve PRP işlemleri sonrası FTR uzmanı ve ortopedi uzmanlarıyla buluşarak alınan paranın yüzde 50'sini taraflarına veriyordum. Uzman Doktor U.G. Hyalüronik Asit kupürlerini topluyordu. Benimle buluştuğu günlerde kupürleri bana veriyordu. Ben de kupür karşılığı yüzde 50'sini ona veriyordum. U.G. para alma işlemine halen devam etmektedir. PRP işlemlerinde ise hasta direkt beni arıyordu. Kanı hemşire alıyor, bana veriyordu. Ben PRP hazırlamasını tamamlayıp hekime bilgi veriyordum. Hekim gelip hastaya PRP işlemini uyguluyordu. Hasta işlem bittikten sonra hastaneden ayrılmadan önce nakit olarak veya IBAN numarasından tarafıma havale ile para gönderiyordu. Yine paranın yüzde 50'sini hekime elden veriyordum. Yaklaşık 2-3 yıldır kupür toplamak yerine WhatsApp'tan bana mesaj atıyorlardı. R.Ö. kuğu emojisi atıyordu” diye konuştu. T.Ş. ayrıca doktorların kendisine verdiği kupürler ile kendisine atılan kuğu emojilerinin ekran kayıtlarının yer aldığı 23 sayfalık belgeyi de İl Sağlık Müdürlüğü'nde soruşturmayı yürüten yetkililere teslim etti. Olayla ilgili inceleme sürüyor.

Bursa Şehir Hastanesi otobüsleri, vatandaşı mağdur ediyor Haber

Bursa Şehir Hastanesi otobüsleri, vatandaşı mağdur ediyor

Gün içerisinde binlerce hastaya şifa olan 1.355 yatak kapasite ve 403 polikliniğe sahip Bursa Şehir Hastanesi, ulaşım konusunda hala memnuniyet oluşturamadı. Bursalı vatandaşlar, Şehir Hastanesi otobüslerinin yoğunluğundan ve saatlerinden şikayet ediyor. HASTANEYE ULAŞIMDA MAĞDURİYET SÜRÜYOR Bu kapsamda, Özlüce Bulvarı’nı ile Şehir Hastanesi’ni birleştiren yolun açılması, ulaşım sorununu bir nebze hafifletse de, hastaneye gitmek için toplu taşıma kullanmak zorunda olan vatandaşlar hala zorluklarla karşılaşıyor. Gerek Küçük Sanayi, Özlüce mahalleleri gerekse Hamitler, Fethiye, Emek mahalleleri tarafından toplu taşıma araçlarının sefer saatlerinin az oluşu, mağduriyet yaratıyor. Bu durum, otobüslerde yoğunluk oluşmasına da yol açıyor. Vatandaşlar, dakikalarca araç beklemenin yanı sıra bir de yolcu sayısı nedeniyle otobüse alınmama gibi durumlarla karşılaşıyor. RANDEVULARA GEÇ KALINIYOR Sefer saatleri ve yoğunluk konusunda Büyükşehir Belediyesinden çözüm beklediğini belirten bir vatandaş, “10 dakikalık mesafeden otobüs saatini yakalayabilmek için 1 saat önceden çıkıyoruz. Gelen otobüs dolu olduğunda da erken çıkmamızın hiçbir anlamı kalmıyor çünkü şoförler yolcu almadan geçiyor. Aracın diğer sefer saatini beklerken de randevuya geç kalmış oluyoruz.” ifadelerini kullandı. AKŞAM SAATLERİNDE SEFER YOK Hastane araçlarının akşam saatlerinde neredeyse hiç sefer yapmaması da şikayet konularından biri.  Vatandaşlar, herkesin özel araca sahip olmadığını, akşam saatlerinde rahatsızlandıklarında hastaneye ulaşabilecekleri bir aracın da kalmadığını söylüyor. Hastane otobüsleri konusunda şikayetler her geçen gün artarken, şikayet konuları da gittikçe çeşitleniyor. OTOBÜS TEKERLEKLİ SANDALYEDEKİ YOLCUYU ALMADI Geçtiğimiz günlerde H-2 hattındaki bir otobüs şoförünün, tekerlekli sandalye ile otobüse binmek isteyen yolcuya kapıyı açmaması da vatandaşların tepkisini çekti. Otobüs şoförü, duraktaki diğer vatandaşların ve araca binmek isteyen kadının tüm söylemlerine rağmen yolcuyu almadan yoluna devam etti. Olaya şahit olan bir vatandaş, “Kadın belki de randevusuna gidecekti. Her şeyi geçtim, bu bir hastane otobüsü olarak tekerlekli sandalyedeki birini otobüse almamak ne demek. Bu aracın hastaları taşımak dışında bir amacı mı var?” şeklinde konuştu.

Ata Emre Akman cinayetinde iddialar güçlendi! Doğduğu yıla ait hastane kaydı bulunmadı! Haber

Ata Emre Akman cinayetinde iddialar güçlendi! Doğduğu yıla ait hastane kaydı bulunmadı!

Olay, 11 Mayıs'ta, Balıkesir'in Karesi ilçesi Karaoğlan Mahallesi Emir Sokak'ta meydana geldi. Zincir restoranda kurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü öğrencisi Ata Emre Akman'ı, sipariş dönüşünde önünü kesen E.Ö., vücudunun 25 yerinden bıçakladı. Ata Emre Akman öldü, kaçan E.Ö. operasyonla yakalandı. E.Ö. ile oğlunu sakladığı iddia edilen Orhan Ö. gözaltına alındı. 'Kasten yaralama' ve 'Tehdit'ten 6 ayrı suç kaydı bulunan E.Ö. ile babası, polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. E.Ö. tutuklandı, serbest bırakılan Orhan Ö. tekrar gözaltına alındı. İşlemleri sonrası Orhan Ö. tutuklandı. SON GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI Öte yandan olay, yakındaki okulun güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde; Ata Emre Akman'ın vücuduna aldığı çok sayıda bıçak darbesiyle motosikletinin üzerine düştüğü görüldü. Ayrıca olaydan 1 hafta önce Ata Emre Akman'ın, ailesiyle gittiği tatilden görüntüleri de ortaya çıktı. Akman'ın kameraya el salladığı, gitar çalıp, kız arkadaşıyla şarkı söylediği anlar da kameraya yansıdı. BABA İÇİN DE İDDİANAME HAZIRLANDI Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı tamamlayıp, cinayetle ilgili ilk iddianamesini E.Ö. için hazırladı. E.Ö. hakkında 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçu'ndan 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası istendi. Ayrıca 'Silah taşımak'tan 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı, E.Ö.'nün babası Orhan Ö. için de iddianame hazırladı. Orhan Ö. için 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. BABADAN 'ÖLDÜR' TALİMATI İddianamede; sanığın dini nikahla yaşadığı Sultan Durmaz ile ayrıldıktan sonra Durmaz'ı sürekli rahatsız ettiği, işlediği başka suçtan hükümlü olarak bulunduğu İzmir Buca Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndan 2 Mayıs'ta izinli çıktığı belirtildi. İzinli çıkan Orhan Ö.'nün Durmaz'ın yaşadığı evin önüne gelip, birilerinin başına bir iş geleceği yönünde tehdit ettiği de iddianamede yer aldı. Ayrıca E.Ö.'nün olaydan önce aradığı Durmaz'a babası Orhan Ö.'nün talimatıyla kendisini öldüreceğini söylediği belirtildi. TANIK İFADELERİ DOĞRULADI İddianamede; E.Ö.'nün, Orhan Ö.'nün ceza infaz kurumunda bulunduğu sürede Sultan Durmaz'a yönelik herhangi bir eyleminin bulunmamasına karşılık, Orhan Ö'nün cezaevinden çıktığı dönemde, oğlunun Durmaz'ın evinin önüne gidip Ataman'ı öldürmesinin Orhan Ö.'nün 'azmettirici' olduğunu gösterdiği; olayla ilgili alınan tanık ifadelerin de bunu doğruladığına yer verildi. Bu iddianame de Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İddianameleri kabul eden Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi açılan davaların tarafından birleştirilmesine karar verdi. HASTANE KAYITLARINDA YOK Balıkesir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tensip zaptı düzenledi. Tensip zaptında mahkeme tarafından E.Ö.'nün, nüfus ve hastane kayıtlarına göre 24 Nisan 2007'de doğduğu belirtilerek, nüfusa ise 14 Ağustos 2009'da kaydının gerçekleşmesi hususu yer aldı. Orhan Ö.'nün düşük ve ölüm de dahil başka bir çocuğu olup olmadığının araştırılması istendi. Ayrıca Balıkesir İl Halk Sağlığı Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak 24 Nisan'da 2007'de topuk kanı alınıp alınmadığı soruldu. Yine E.Ö.'nün tüm hastane kayıtları hakkında mahkemeye bilgi verilmesi, 24 Nisan 2007 tarihi öncesinde herhangi bir kayıt bulunup bulunmadığı bilgisi istendi. Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mahkemeye E.Ö.'nün topuk numunesinin bulunmadığı ve anneye ait 2007 doğumlu bir bebeğin kayıtlarda olmadığı bildirildi. 'E.Ö.'NÜN 18 YAŞINDAN BÜYÜK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ' Akman ailesinin gönüllü avukatı İbrahim Erenci, 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin tensip zaptında İl Sağlık Müdürlüğü'nden istenilen belgelerin son derece önemli olduğunu belirterek, "Bizler de E.Ö.'nün 18 yaşından büyük olduğunu düşünüyoruz. Mahkeme tarafından istenilen belgeler ve gelen yazı da bizleri destekler nitelikte ve artık kemik yaşının tespit edilmesi de bir zorunluluk haline geldi. Suçsuz yere vahşi bir şekilde öldürülen Ata Emre Akman'ın katil zanlılarının hak ettikleri cezayı almasıyla, olayla ilgili olarak büyük üzüntü yaşayan başta Ata Emre Akman'ın ailesi ve tüm Türkiye'deki vatandaşlarımızın da bir nebze yüreklerinin rahatlaması en büyük isteğimiz" dedi. Avukat Erenci, ayrıca, dosyaya son olarak sunulan belge nedeniyle kemik yaşı incelemesi yapılması ve 18 yaşından büyük olduğu yönünde adli tıp ya da tam teşekküllü hastane raporunun tespit edilmesi halinde E.Ö.'nün yargılamasında istenilen cezanın asgari müebbet hapis, canavarca his şevkiyle cinayetin işlenmiş olması nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almasının gündeme gelebileceğini belirtti.

Sağlık Bakanı Koca açıkladı: MHRS'de 'onaylı randevu' dönemi başlıyor Haber

Sağlık Bakanı Koca açıkladı: MHRS'de 'onaylı randevu' dönemi başlıyor

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Ankara’da "Ulusal Sağlık Değerlendirme ve Koordinasyon Toplantısı"nın ardından açıklamalarda bulundu. Bakan Koca'nın açıklamalarından öne çıkan başlıklar: "SOSYAL MEDYA SAĞLIKLI BİR BİLGİ KAYNAĞI DEĞİL" Bir vatandaşımızın hissettiği herhangi bir sağlık sorunu ona hizmet talep etme ve özgürce başvurma hakkını tanımaktadır. En büyük gücümüzse sağlık çalışanlarımızdır. Onlara çabaları için teşekkür ediyorum. Sağlık Bakanlığını üstlendiğim günden itibaren gerekli her hususta sizleri bilgilendirmeyi esas aldım. Bu prensip değişmedi bugün de geçerli. Buna dayanarak sizlerden bir ricam var. Yetkisiz olan kendince hürdür. Her istediğini rahatça söyleyebilir. Sorumluların ne söylediğine bakın. Sosyal medya sağlıklı bir bilgi kaynağı değil, sağlıkla ilgili konularda doğru bilgi kaynağı Sağlık Bakanlığıdır. Bilgi kirliliğinin önüne geçmek için tıpkı bugün olduğu gibi sizleri Sağlık Koordinasyon Kurulumuzun kararları konusunda düzenli bir şekilde bilgilendireceğim. Sağlık Koordinasyon Kurulu yeni dönemdeki en önemli değerlendirme organımızdır. "ŞİDDET OLAYLARI ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALMIŞTIR" Bu açıklamadan sonra sağlıkta yakın dönemde nelerin gerçekleştirildiğine değinmek isterim. Bunlardan birincisi ve pek çok şeyi kapsayan beyaz reformdur. Bu reform hekimlerin kamuya geçişi başta olmak üzere pek çok sonucu getirmiştir. Dünyada eşi görülmemiş bir yasayla malpraktis davalarına ilişkin sorunlar yine yakın bir dönemde kökten çözülmüştür. Sağlıkta şiddet yasası sonucunda şiddet olayları önemli ölçüde azalmıştır. "BEYAZ KOD SAYISI 1 MİLYONDA 31'DEN 1 MİLYONDA 14'E İNMİŞTİR" Beyaz kod uygulaması yanı sıra gri kod uygulaması pilot uygulama olarak başlatılmıştır. Çalışmalarımız sonucunda beyaz kod sayısı 1 milyonda 31'den 1 milyonda 14'e inmiştir. Gri kod uygulanan bölgelerde ise bu düşüş ilave olarak yüzde 50'den fazladır. Hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın emekliliklerine dair özlük haklarında önemli iyileştirmeler yapılmıştır. "UMKE ATAK ADINDA YENİ BİR BİRİM KURDUK" Sağlık çalışanlarının verdikleri her hizmetin karşılığını aldığı bir teşvik sistemine geçmiş durumdayız. Görevi medikal kurtarma olan UMKE çatısı altında UMKE Atak adında yeni bir birim kurduk. Bu ekipler medikal arama kurtarma çalışması yapıyor. Koruyucu sağlık hizmetlerine verilen önem arttı, kaynaklarımızın yakın üçte birini koruyucu hekimlik için kullandık. "1 MİLYON 400 BİNDEN FAZLA ÇİFTİ TARADIK" Uzaktan Sağlık Hizmeti ile ilgili altyapı çalışmalarımızı tamamladık ve pilot uygulamaları başlattık. Kronik hastaların takibi, rapor, reçete yenileme için de bu uygulama sayesinde çevrim içi hizmet sunmayı planlıyoruz. Kısa adı Yaşam olan sağlıklı Yaş Alma Merkezlerimizi hayata geçirdik, uygulamaya 80 yaş üzeri vatandaşlarımızdan başladık, yaş sınırını aşağı indirerek uygulamayı yaygın hale getireceğiz. Evlilik öncesi SMA Taşıyıcı Tarama Programı kapsamında 1 milyon 400 binden fazla çifti taradık. Yeni doğan SMA Tarama Programında 2 milyon 200 binden fazla bebeğimiz için tarama yaptık. Erken tanı, tedavi başarımızın yüzde 90'ın üzerine çıkmasını sağladık. "GEÇEN YIL 23 MİLYON KİŞİ ALDIĞI RANDEVULARDAN EN AZ BİRİNE GELMEDİ" Salgın döneminde şartlar gereği hastaneler alışılageldiğinden çok farklı kullanılıyordu. Kalabalık ortamların oluşmasını önlemek için ayaktan muayeneye karşı randevu sistemini çok daha yaygın kullanmayı biz teşvik ettik. O dönemden itibaren hastalarımız, çalışanlarımız böyle bir gereklilik olmadığı halde randevu sistemine yöneldiler. Aynı muayene randevulu yapılabildiği gibi randevusuz da yapılabiliyor iken tercih atıl kalma riski olan randevulu muayeneye kaydı. Buna rağmen randevulu ve randevusuz bakılan hasta sayıları neredeyse eşittir. Randevulu muayeneye yöneliş beraberinde bazı uygulama zorlukları getirdi. Birkaç örnek vermek istiyorum. Geçen yıl 23 milyon kişi aldığı randevulardan en az birine gelmedi. Nüfusun yaklaşık dörtte biri demek. Gelinmeyen toplam randevu sayısı 81 milyon. 3-4 saat kala iptal edilen randevu sayısı ise 21 milyon. Bu gibi sebeplerle randevu kapasitesinin yüzde 30'u kullanılamadı. "ARTIK VATANDAŞLARIMIZ EN İYİ ADRES OLARAK KAMU HASTANELERİMİZİ GÖRÜYOR" Küresel salgın yaşattıkları yanında bazı gerçekleri bize apaçık görme fırsatı da verdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın en büyük hayalim dediği şehir hastanelerimizin sağlık hizmetlerinde kapasitemizi nasıl arttırdığına şahit olduk. Bugün tüm büyük şehirlerimizde şehir hastaneleri kurulmasını ve her ilimizde 3. basamak sağlık hizmetinin verilebilir olmasını hedefliyoruz. Artık vatandaşlarımız sağlık hizmeti almak için en iyi adres olarak kamu hastanelerimizi görüyor, sağlık sorunlarında kamu hastanelerimize müracaat ediyor. Eskiden kamu hastaneleri denince anlaşılan ile bugün kamu hastaneleri denince anlaşılan aynı değildir. Söz konusu başarı kamu hastanelerine yönelişi her geçen gün arttırmaktadır. Bu tercihi kamu hastanelerinde pandemi öncesi dönemle şimdi bakılan hasta sayılarını kıyasladığımızda açıkça görüyoruz. Bu ve özel sektörün sağlık hizmetlerindeki payının azalması, kamuya talepte artış demektir. Talep ise yeni randevu anlamına gelmektedir. "BAŞARI BERABERİNDE BİR SORUN DA GETİRMİŞTİR" Randevu sorununun bir nedeni de budur. Başarı beraberinde bir sorun da getirmiştir. Sağlık hizmeti almayı son derece kolaylaştıracak bir gelişmeyi konuşmamın bu noktasında sizlerle paylaşmak isterim. Sağlık yöneticileri ve yazılım mühendisleri olarak birlikte bir alt yapı kurduk. MHRS, telefon ve internet erişiminin olduğu her yerde yepyeni bir özellik kazanmış, modifiye olmuş durumda. "ONAYLI RANDEVU DÖNEMİ HAYIRLI OLSUN" Sistem artık şöyle işleyecek: Ertesi gün randevusu olan her hastamız akşam saat 8'e kadar randevusuna onay verecek veya gelemeyeceğini bildirecek. Bu sisteme onaylı randevu sistemi, MHRS'de başlatılan bu yeni döneme de onaylı randevu dönemi diyoruz. Uygulama pazartesi günü başlıyor. Onaylı randevu dönemi hayırlı olsun. Yeni dönemde ayrıcalıklı iki hasta grubumuz var. 65 yaş üstü hastalarla kanser hastaları. Bu gruptaki hastalar, onay işlemlerinden istisnadır. "ÖNCELİK TALEP BIRAKAN HASTALARDA OLACAK" Onaylı randevu sistemi hastanelerimize, hekimlerimize zamanı verimli kullanma imkanı sağlayacak. Hasta gelemeyeceği randevuyu iptal edecek. Böylece randevu sadakatsizliği sebebiyle şu an boş kalan kapasitemizi hizmet bekleyen hastalar için kullanabileceğiz. Boş kalan her bir randevuda sistemden randevu alamayıp talep bırakmış hastalarımıza ulaşacağız. Öncelik talep bırakan hastalarda olacak. "HASTAMIZIN TALEBİNE 24 SAAT İÇİNDE CEVAP VEREBİLİYOR OLACAĞIZ" Onaylı randevu sistemi sayesinde öngörümüze göre birçok branşta hastamızın talebine 24 saat içinde cevap verebiliyor olacağız. Bu yeni sistemden beklenen sonucu alacağımıza inanıyoruz. Taleplerin etkin şekilde karşılanabilmesi için ise Randevu Koordinasyon Merkezini devreye alıyoruz. Bu merkezin faaliyetlerini şahsen takip edeceğim.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.