Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Hava Kirliliği

Herkes Duysun - Hava Kirliliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Hava Kirliliği haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yeni Delhi’de hava kirliliği nedeniyle okullar kapatıldı Haber

Yeni Delhi’de hava kirliliği nedeniyle okullar kapatıldı

Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de hava kirliliği seviyesi tehlikeli boyutlara ulaştı. Yetkililer, hava kirliliği nedeniyle okulların kapatılmasına, inşaat çalışmalarının durdurulmasına karar verdi. Kentte 10. ve 12. sınıflar hariç tüm sınıfların derslerinin online olarak yapılacağı belirtilirken, acil ihtiyaç duyulmayan malzemelerin bulunduğu kamyonların şehre girmesi yasaklandı. Bazı eski, dizel yakıtlı araçların kullanımının yasaklandığı kentte, yetkililer çocuklar, yaşlılar, kronik veya solunum rahatsızlıkları bulunanlar için dışarı çıkmaktan kaçınmaları çağrısında bulundu. Hayati tehlikeye yol açabilecek sisli hava başkentteki yüksek yapıların çevresini kapladı, görüş mesafesinin düşmesi nedeniyle uçuşlarda aksaklık yaşanabileceği konusunda uyarı yapıldı. Şehrin çeşitli bölgelerindeki hava kalitesinin Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) tavsiye ettiği sınırı 50 kat aştığı bildirildi. Tahminlere göre hava kirliliği hafta boyunca da yüksek seviyede devam edecek. Hava kirliliği seviyesini gösteren hava kalitesi indeksi değerleri 0-50 aralığında "iyi", 51-100 "orta", 101-150 "hassas", 151-200 "sağlıksız", 201-300 "kötü" ve 301-500 aralığında "tehlikeli" olarak sınıflandırılıyor. Çiftçilerin yaktığı anız, her yıl Hindistan’da hava kirliliği seviyesini kötüleştirirken, başkent Yeni Delhi dünyanın en kirli şehirleri arasında yer alıyor.

Pakistan Hava Kirliiği Uzaydan Bile Görünür Hale Geldi Haber

Pakistan Hava Kirliiği Uzaydan Bile Görünür Hale Geldi

HAVA KİRLİLİĞİ GÜNLÜK YAŞAMI DURDURDU Pakistan’daki yetkililer, artan hava kirliliğinin sağlık üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle okulları ve halka açık alanları kapattı. Hafta sonu Lahor ve Multan’dan gelen görüntülerde kirli yoğun dumanın, sokakları ve binaları görünmeyecek kadar yoğun şekilde kapladığını gözler önüne serdi. Pakistan nüfusunun yarısından fazlasına ev sahipliği yapan Pencap eyaletinin üstünü kaplayan hava kirliliği, NASA Worldview tarafından görüntülendi. Uydu görüntülerinde Pencap üzerindeki devasa gri duman bulutunun, Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'ye kadar uzandığı görüldü. Hava Kalitesi Endeksi (AQI) verilerine göre, Pakistan'da milyonlarca insanın sağlığını tehdit eden hava kirliliği "tehlikeli" olarak kabul edilen seviyeye ulaştı. PENCAP'TA HAVA KİRLİLİĞİ ALARMI Pencap Kıdemli Bakanı Marriyum Aurangzeb, düzenlediği basın toplantısında, Lahor, Gujranwala, Faisalabad ve Multan kentlerinde ilk ve orta dereceli okulların 17 Kasım'a kadar kapalı olacağını duyurmuştu. Yetkililer, söz konusu kentlerde maske takmanın zorunlu olduğunu vurgulayarak, halka gerekmedikçe sokağa çıkmama çağrısı yapmıştı. Pencap hükümeti, 30 Ekim'de, Lahor'da hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde hava kalitesini düşüren aktivitelere kısıtlama getirmişti. AQI verilerine göre, kentteki hava kirliliği seviyesi Dünya Sağlık Örgütü tarafından "kabul edilebilir" olarak görülen seviyenin 40 kat üzerine çıkmış ve Lahor, "dünya genelinde hava kirliliğinin en yüksek seviyeye ulaştığı şehir" haline gelmişti. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), hava kirliliği sebebiyle 11 milyon çocuğun sağlığının tehlikede olduğu uyarısında bulunmuştu. Güney Asya’daki hava kirliliği, her yıl kış aylarında çiftçilerin tarımsal atık yakması, kömürle çalışan enerji santralleri, yoğun trafik ve rüzgarsız hava koşulları nedeniyle artış gösteriyor. Bu dönemde soğuk ve kuru hava kirliliğini hapsederek, sıcak havanın yükseldiği zamanlarda olduğu gibi atmosferde dağılmasını engelliyor.

Kentlerin havasını katleden tehlike: Trafik Haber

Kentlerin havasını katleden tehlike: Trafik

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kuzu, "Karayolu Güvenliği ve Trafik Haftası" kapsamında yaptığı açıklamada, hava kirliliğinin; insan kaynaklı emisyonlar ile kentlerdeki sanayi, evsel ısınma ve trafikten kaynaklandığını söyledi. Çöl kaynaklı toz taşınımı, deniz yüzeyinden saçılan aerosoller, bitki örtüsünün saldığı bazı gazların atmosferde verdiği tepkimeyle oluşan ince parçacıkların doğal kaynaklı emisyonlar olduğunu belirten Kuzu, "Bunlar için ortak olan enerji ihtiyacıdır. Enerji ihtiyacı ise çoğunlukla çeşitli fosil yakıtların yakılması ile elde edilmektedir. Yanma işlemi neticesinde ürün olarak ısı enerjisi açığa çıkarken yan ürün olarak da hava kirliliğini oluşturan çeşitli gaz ve parçacıklar açığa çıkmaktadır." diye konuştu. "HAVA KİRLİLİĞİ SAĞLIK GİDERLERİNİ ARTTIRMAKTADIR" Havadaki kirleticilerin doğrudan insan sağlığı üzerinde olumsuz etkisinin olduğunu, bir kişinin günde ortalama 15 metreküp hava soluduğunu belirten Kuzu, "Dolayısıyla kirleticilerin solunum yolu ile maruziyeti söz konusudur. En fazla etkileri de solunum sistemi üzerinde gerçekleşmektedir." dedi. Kuzu, hava kirliliğinin ekonomik etkilerinin de söz konusu olduğunun altını çizerek, "Kişilerin sağlıklarının bozulması neticesinde sağlık giderlerinde artış olmaktadır. Bunun yanında iş gücü kaybı da oluşabilmektedir. Hava kirliliği malzemelerde de çeşitli deformasyon ve korozyon gibi etkiler gösterebilmektedir. Bu sebeple malzemelerin kullanım ömürlerinde kısalmalar meydana gelmektedir. İlave olarak hava kirliliğinin bitki örtüsü üzerine de etkisi vardır." şeklinde konuştu. "PARTİKÜL MADDE KİRLETİCİSİ (PM10) BEŞİKTAŞ'TA NİSAN 2020'DE 15 MİKROGRAM ÖLÇÜLMÜŞTÜR" İstanbul'da doğalgaz kullanımından önce ciddi hava kirliliği problemi yaşandığını hatırlatan Kuzu, özellikle kükürt dioksit gibi bazı parametrelerin 1990'lı yılların başında şu anki ortalama değerlerin 10 katından fazla havada bulunduğunu, kademeli olarak evsel kullanımda doğalgaz tüketimine geçilmesiyle şehir merkezlerinde evsel ısınmanın hava kirliliğine katkısının oldukça azaldığını aktardı. Prof. Dr. Kuzu, hava kirliliğinin trafik kaynaklı etkisini görmek için Kovid-19 kapanma dönemiyle kıyaslama yapılabileceğini anlatarak, şunları kaydetti: "Her ne kadar kısa vadeli ölçümlerle uzun vadeli değerlerin kıyaslanması meteorolojik farklılıklar sebebiyle doğru olmasa da bir gösterge olarak değerlendirilebilir. PM10 konsantrasyonları İstanbul Beşiktaş'ta -Nisan 2020 tam kapanma zamanlarında- ortalama olarak metreküpte 15 mikrogram ölçülmüştür. Bu periyotta insan kaynaklı emisyonlar sıfıra yakındır. Ölçülen neredeyse sadece doğal kaynaklı emisyonlardan oluşmaktadır. Aynı istasyonda 2021'den bu yana ölçülen yıllık ortalama PM10 konsantrasyonlarının metreküpte 32 ile 38 mikrogram arasında değiştiği görülmektedir." "KENTLERDE HAVA KİRLİLİĞİNİN ASIL NEDENİ TRAFİKTİR" İstanbul'da trafiğe kayıtlı yaklaşık 5,4 milyon aracın bulunduğunu, yerleşimin çok katlı yapılardan oluştuğu için birim alan başına düşen araç sayısının fazla olduğunu söyleyen Kuzu, "Bunun yanında genellikle insan hareketliliği işe gidiş ve işten çıkış zamanlarında yoğun olmakta. Bundan sebep trafiğin sıkışması ile beraber daha fazla hava kirleticisine maruz kalmaktayız." diye konuştu. Kuzu, Avrupa'da dizel araçlardan kaçınıldığının altını çizerek, "Benzin yanması neticesinde 20-40 nanometre boyutunda parçacıklar oluşurken dizel motorunun emisyonları 60-120 nanometre boyutunda parçacıklar oluşturmaktadır. Bunlar benzinli araçlardan farklı olarak dizel otomobillerde dizel partikül filtresi ile tutulmaya çalışılmaktadır. Dizel yakıtlı araçların kullanımının azaltılması hava kalitesinin korunmasına katkı sağlayacaktır." ifadelerini kullandı. Trafiğin artık hava kirliliğinin nedenlerinin en başlarında yer aldığını dile getiren Kuzu, şöyle devam etti: "Kentlerde hava kirliliğinin asıl nedeni trafiktir. Araç çokluğunun yanında trafik sıkışıklığı havayı oldukça kirletiyor. Çünkü bu durumda olması gerekenden daha fazla yakıt tüketiyor. Bu da karşımıza hava kirliliği ve ekonomik kayıp olarak çıkıyor. Dikey yapılaşma ile binaların arasında kalan trafiği yoğun caddelerde oluşan emisyonların dağılması kolay olmuyor. Bu durumda cadde üzerinde bulunan kişiler bu kirleticilere daha fazla maruz kalıyor. Yani günümüz için şehir merkezlerinde asıl insan kaynaklı hava kirliliğinin sebebi trafik emisyonlarıdır. Hava kirliliğinin azaltılması için toplu taşıma gibi alternatifler ile kişi başına düşen hava kirletici emisyonların daha az olması sağlanabilir. Bunun yanında yakın mesafe seyahatlerde elektrikli bisiklet, skuter gibi mikromobilite olarak adlandırılan çözümlerin kullanılması da hava kirliliği azalmasına önemli katkı sağlayacaktır." Kuzu, raylı sistem ve elektrikli araçlardan egzoz emisyonları gerçekleşmediğini, bu sebeple hava kirliliğinin şehir içinde azalabileceğini ifade etti. "ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN İLERLEYEN ZAMANLARDA SAYISININ ARTMASI BEKLENMEKTEDİR" Taşıtlardan kaynaklanan hava kirleticilerinin ilk bakışta egzoz emisyon olarak insanın aklına geldiğini vurgulayan Kuzu, fakat egzozun yanında fren balataları ile araç lastiklerinin yolla sürtünüp aşınmasıyla hem lastikten hem de yoldan parçacıkların havaya karıştığını aktardı. Prof. Dr. Kuzu, şunları kaydetti: "Ayrıca yakıt dolumu esnasında benzin istasyonlarında çeşitli uçucu organik bileşikler kaçak emisyon olarak havaya karışmaktadır. Elektrikli araçların ilerleyen zamanlarda sayısının artması beklenmektedir. Bu sebeple yoğun nüfus bulunan kent merkezlerinde egzoz kaynaklı hava kirletici emisyonlar azalacaktır fakat diğer bahsettiğimiz parçalardan kaynaklanan emisyonlar atmosfere salınmaya devam edecektir."

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.