Hisse senedi yatırımı mantıklı mı? Uzmanlar açıkladı
Yatırım denildiğinde son zamanlar akla ilk olarak hisse senedi almak geliyor. Hisse senedi sermaye şirketlerinin ortaklarını belgelemek için verilen evraklardır. Standart bir getirisi olmayan hisse senetleri, şirketin dönem dönem değişen bilanço kazancına, yatırım kararlarına veya gündemdeki yerine göre değişiklik gösterir. Borsaya çıkmak da kolay değil. Bu pazara çıkmak isteyen şirketler önce Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Borsadan gerekli izinleri alması gerekir.
Borsanın çalkantılı durumu nedeniyle riskli görünen hisse senedi yatırımı, uzun dönemde kazandırmaktadır. Uzman isimlerin tavsiyeleri de yatırımları en az 1 yıllık bekleme süresi ile gerçekleştirmeleri.
KOTTAN ÇIKARILMA EN BÜYÜK RİSK
Borsada halka arzedilen şirketler, ekonomik ve politik piyasadaki olumsuzluklar ve değişen durumlara uyum sağlayamaması durumunda zarara uğrar. Zarara uğrayan şirket zamanla sermaye kaybetmeye, hatta iflasa bile gidebilir. Gerçeğe yakın beyanların veya borsanın istediği belgelerin sunulmaması ve denetçilerin olumsuz rapor hazırlaması ya da son üç yıllık bilançoların ticari olmayan alacakların toplam aktiflere oranının yüzde 50’yi aştığın tespit edilmesi halinde şirketler borsa yönetim kurulu kararınca kottan çıkarılabilir.
YATIRIMCILAR BU RİSKLERİ GÖZE ALMALI
Uzmanlar tarafından yatırımcıların karşılaştıkları bir risk de, yatırım yapılan hisse senedinin işlem sırasında kapatılması, sonrasında şirketin borsa kotundan çıkarılmasıdır. Borsa yönetim kurulu kararıyla kottan çıkarılan şirketlerin hisse senetleri bir anda sıfırlanır. Daha önceden para eden hisse kağıdı birden sıfıra iner.
YATIRIMCILAR NE YAPMALI?
Ekonomistler yatırımcıların öncelikle borsada para kazanmanın risklerini göze alarak akıllı yatırımlara adım atması gerektiğini belirtiyor. Borsa da sürdürülebilir yatırımın yolunun doğru hisse senetlerine doğru zamanda yatırım yapmak gerektiğini belirten uzmanlar, “Şirket hakkındaki gelişmeler de yakından takip edilmelidir. Bu konuda uzmanlaşmak, şirket hareketlerini anlayabilmek, bilanço okuyabilmek, şirketlerin mali durumlarını analiz edebilmek gerekir.” diyor.