Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İbrahim Kalın

Herkes Duysun - İbrahim Kalın haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İbrahim Kalın haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Türkiye-Irak Güvenlik Zirvesi, yarın gerçekleşecek Haber

Türkiye-Irak Güvenlik Zirvesi, yarın gerçekleşecek

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, geçen yıl aralık ayında Türkiye'de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın katılımıyla gerçekleşen Türkiye-Irak Güvenlik Zirvesi'nin bir sonraki toplantısının yarın Bağdat'ta yapılacağını belirtti. Keçeli, "Aynı formatta olacak. Yarınki görüşmelerde güvenlik ve askeri iş birliği konuları, öncelikli gündem maddesi olacak" dedi. Keçeli, 7-8 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen 'Amerika-Türkiye Stratejik Mekanizma Toplantısı'na değindi. Keçeli, toplantının iki ayağı olduğunu; birincisinde farklı kurumlardan uzmanların bir araya gelerek çalışma grupları formatında çeşitli temasların ikili ilişkiler açısından tartışıldığını, sonrasında varılan sonucun iki dışişleri bakanına sunulduğunu ve onların da siyaseten daha fazla neler yapılabileceği hususunda stratejik bir bakış açısıyla yanıt vermeye çalıştıklarını söyledi. Bu çerçevede 7 Mart'ta 3 çalışma grubunun siyasi-askeri iş birliğini, küresel terörizmle mücadele iş birliğini, enerji güvenliğini ve iklim meselelerini ele aldığını, 4 çalışma grubunun ise Gazze'deki son durum, Suriye, Güney Kafkasya ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi bölgesel konuları ele aldığını aktardı. Keçeli, "Terörle mücadele alanında bizim ABD'ye çok net bir mesajımız oldu. Onlara PKK, YPG ve FETÖ'yle ilgili beklentilerimizi net bir şekilde ilettik. Müttefik bir ülkenin, ülkemizin güvenliğini hedef alanlarla iş birliği yapmasının asla kabul edilemez olduğunu belirttik. Türkiye-ABD stratejik ilişkilerinin daha fazla derinleşmesinin önündeki en büyük engelin, ABD'nin YPG'ye verdiği destek olduğunu aktardık. Bu çalışma grubunun görüşmelerinde DEAŞ ile mücadele konusu da ele alındı. Önümüzdeki dönemde terörle mücadele konusunda teknik düzeyde düzenli istişareler yapılması konusunda mutabık kılındı. Siyasi ve askeri konularda öncelikle savunma sanayinde iş birliği için atılması gereken adımlarını konuştuk. Savunma sanayi alanındaki kısıtlamalar kaldırılsın, CAATSA yaptırımlarından çıkarılma talebimizi tekraren vurguladık. F-16 programıyla ilgili devam eden süreç var ayrıca F-35 ile ilgili prosedür tamamlanması gerekiyor. Bu konular da ele alındı. Tabii ekonomik konuları da görüştük. Şu an ABD ile ikili ticaret hacmi 30 milyar düzeyinde, bunu 100 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu konuda atılabilecek adımlar ele alındı. Enerji alanındaki iş birliğinin arttırılması konusunda görüştük. Sıvılaştırılmış doğalgaz ve nükleer enerji konularında görüşmelere devam edeceğiz" dedi. 'EN FAZLA ZAMAN GAZZE'YE AYRILDI' Görüşmelerde bölgesel konuların da ele alındığını kaydeden Keçeli, "Bunların başında Gazze geliyor. Hem çalışma gruplarında hem de Sayın Bakanın, Blinken ile olan görüşmesinde en fazla zaman ayrılan kısım Gazze oldu. Gazze'de acil ve tam ateşkesin sağlanması hemen ardından da iki devletli kalıcı çözüme dönük bir sürecin başlatılması gerektiğini ABD'lilere ilettik. Gazzeli sivillerin daha fazla zarar görmemesi, insani yardımların sürekli ve kesintisiz bir şekilde devamında iki taraf da görüş birliği içerisindeler. Gerek Ukrayna gerek Rusya için şartlar oluştuğunda; her iki taraf için de barış müzakerelerine dönülmesi gerektiğini savunuyoruz. ABD'de bunu tekrarladık. Karadeniz sefer güvenliğinin sağlanması konusu da ele alındı. ABD'lilere uluslararası yükümlülüklere uygun bir şekilde sürdürdüğümüz ilişkilerin ABD tarafından bir kısıtlamaya tabi tutulmaması gerektiğini aktardık" diye konuştu. 'SURİYE'DEKİ KRİZE ANCAK SİYASİ BİR ÇÖZÜM BULUNABİLİR' Suriye konusunu da görüştüklerini belirten Keçeli, "Her iki taraf da siyasi sürecin tekrar başlaması gerektiği konusunda mutabık. Suriye'deki krize ancak siyasi bir çözüm bulunabileceğinin altını çizdik. İnsani yardımların kesintisiz bir şekilde Suriye'ye ulaşması gerektiği konusunda da mutabıkız. Suriye’nin geleceğine dair görüşmeleri de ABD’lilerle teknik düzeyde yapmaya devam edeceğiz. Azerbaycan-Ermenistan arasındaki durum da vardı. Bu konuda devam eden barış görüşmelerini desteklediğimizi ilettik. Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Yemen ve Libya gibi konular da ele aldığımız bölgesel başlıklar altındaydı" dedi. Bakan Fidan'ın ABD'de, Senato'da da bazı temaslar gerçekleştirdiğini belirten Keçeli, görüşmelerde "Türkiye-ABD ilişkilerini daha fazla nasıl ilerletebiliriz?" sorusunun masada olduğunu ve Senato'da da olumlu bir yaklaşım olduğu izleniminin edinildiğini, önümüzdeki süreçte ABD ve Türkiye’nin müttefiklik ruhuna uygun, karşılıklı saygı ve çıkar temelinde görüşmeleri sürdürmeye devam edeceğini belirtti. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN IRAK’A GİDECEK Keçeli, geçen aralık ayında Türkiye'de Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın katılımıyla gerçekleşen Türkiye-Irak Güvenlik Zirvesi’ni hatırlatarak, bir sonraki toplantının yarın Bağdat'ta yapılacağını belirtti. Keçeli, "Aynı formatta olacak. Yarınki görüşmelerde güvenlik ve askeri iş birliği konuları, öncelikli gündem maddesi olacak. Terörle mücadelede ortak bir anlayış geliştirilmesi ve bu doğrultuda atılabilecek adımlar masada olacak. Geçtiğimiz Güvenlik Zirvesi'nin ardından bir ortak açıklama yayımlanmıştı. Bu ortak açıklamada, PKK'nın her iki ülke için de ortak tehdit olduğunu vurgulamıştık hem biz hem Irak tarafı. PKK'nın Irak makamları tarafından bir ortak güvenlik tehdidi olarak tanımlanmasını, Irak tarafında PKK ile mücadele azminin gelişmeye başladığının bir işareti görüyoruz, bu bakımdan memnuniyet duyuyoruz. Gelinen bu olumlu noktadan azami faydayı sağlamayı hedefliyoruz" dedi. Güvenlik Zirvesi’nde iki ülke arasındaki iş birliği imkanlarının da ele alınacağını vurgulayan Keçeli, doğal gaz kaynaklarının geliştirilmesi, Irak’taki yenilebilir enerji alanında nasıl ortak projeler geliştirilebileceği, Irak-Türkiye petrol boru hattından sevkiyata başlanabileceği konularının da görüşüleceğini söyledi. Keçeli, "Irak’taki tüm tarafların karşılıklı diyalog ve anlayış çerçevesinde bir mutabakata ulaşmasını ve bu boru hattından sevkiyatın en kısa sürede başlamasını ümit ediyoruz. Yarınki görüşmelerimizde Sayın Cumhurbaşkanımızın önümüzdeki dönemde Irak'a yapacağı ziyaretin de detayları ele alınacak" diye konuştu. BAKAN FİDAN AZERBAYCAN'A GEÇECEK Bakan Fidan'ın Irak'tan sonra Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye geçeceğini ve orada Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan 3’lü Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın 9’uncusuna katılacağını aktaran Keçeli, "Güney Kafkasya'daki istikrar, refah ve barış Türkiye açısından çok önemli. Buradaki ülkelerin daha iyi koşullarda yaşayabilmesi için büyük çaba gösteriyoruz. Cuma günü yapılacak toplantının da ana gündem maddesi 'bağlantısallık' olacak. Toplantının sonunda ortak bildiri yayımlamayı öngörüyoruz" dedi. '1489 VATANDAŞIMIZ TAHLİYE EDİLDİ' Türkiye’nin İsrail-Filistin çatışmaları kapsamında Gazze'ye gerçekleştirdiği insani yardımlar ve Gazze’den tahliyelere de değinen Keçeli, "10 Mart günü yaklaşık 3 bin tonluk insani yardım taşıyan 7'nci gemimiz, Mısır’ın El-Ariş Limanı’na yanaştı. Böylelikle krizin başından beri Gazze’ye yaptığımız yardım, 40 bin tonu aştı" diye konuştu. Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) aracılığıyla Gazze'ye gerçekleştirdiği 26 bin tonluk un yardımının güncel durumunu aktaran Keçeli, şunları kaydetti: "İsrail makamları, unun Gazze'ye ulaşmasına engel olmuşlardı. Yaklaşık 3-4 haftadır gerek BM gerekse biz İsrail makamlarıyla bunu görüştük. Kısa bir süre önce sonuca ulaşıldı. Un, BM Dünya Gıda Örgütü'ne devredildi. Bizim sağladığımız 26 bin ton unun geri kalanı peyderpey Gazze'ye sevk edilmeye başlandı. Gazze’ye havadan insani yardımlar da başladı. Buraya destek sağlamak üzere 9 bin ton tıbbi malzeme ve bebek malzemesini Ürdün makamlarına ilettik. Ürdün makamları, hava yoluyla Gazze’ye ulaştırıyorlar. Bu sabah itibarıyla 1489 vatandaşımızı, KKTC vatandaşını ve onların yakınını Gazze'den tahliye etmiş durumdayız. Halen tahliye etmeye çalıştığımız bir grup vatandaşımız var. Onları da en kısa sürede güvenli bir şekilde Gazze'den Türkiye’ye veya gitmek istedikleri 3’üncü bir ülke varsa; oraya ulaşması için çaba harcamaya devam edeceğiz." 'İCAZET ALACAĞIMIZ YER, BM'NİN 51'İNCİ MADDESİ' Keçeli, ABD ile terörle mücadelede ortak bir mekanizma kurulması konusunda karara varılmasıyla ilgili soru üzerine, "Toplantılar düzenli olacak, teknik düzeyde gerçekleştirilecek, yüz yüze yapılması planlanıyor. Her şeyden önemlisi, dışişleri bakanlıklarının koordinasyonunda farklı kurumların katılımıyla gerçekleştirilecek bir dizi toplantı olacak. Ancak güvenlik birimlerinin de dahil olduğu bir istişare mekanizması" dedi. Keçeli, PKK'nın Irak'taki varlığına yönelik operasyon konusunun görüşülüp, görüşülmediği sorusu üzerine de "Bu açıdan Amerikalılarla konuşmuyoruz. Güvenliğimizi tehdit eden yurt dışı kaynaklı bir terör örgütüne yönelik bir operasyon yapacaksak; icazet alacağımız tek yer, BM'nin 51'inci maddesidir. Bunun dışında herhangi bir uluslararası yapı veya 3'üncü tarafla bu konuyu o açıdan ele almıyoruz. Diğer taraftan ABD'nin askerleri, Irak’ta bulunuyor. Dolayısıyla bizim PKK'ya yönelik mücadelemizle bağlantılı olarak tabii ki onlarla da görüşüyoruz. Ancak bu bir icazet almak, onların iznini almak anlamında gerçekleşmiyor" cevabını verdi. 'GÖRÜŞMELER OLUMLU BİR ATMOSFERDE GEÇTİ' Keçeli, 11 Mart'ta Ankara'da gerçekleşen Türkiye-Yunanistan Siyasi Diyalog Toplantısı'na ilişkin soru üzerine de "Görüşmeler olumlu bir atmosferde geçti. İkili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası konular ele alındı. İkili ilişkiler kapsamında, üst düzey temas ve ziyaretlerin programlanması, Ege konuları, her iki ülkedeki azınlıkların durumu, konsolosluk ilişkileri, düzensiz göç ve terörle mücadelede iş birliği, karşılıklı kültürel mirasın korunması, iki ülkenin uluslararası adaylıkları konusunda iş birliği gibi hususlar görüşüldü. Yunan tarafına, iki ülke liderleri tarafından geçtiğimiz aralık ayında Atina'da düzenlenen Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi sırasında imzalanan 'Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi' doğrultusunda, gerilim yaratabilecek söylem ve eylemlerden kaçınılması gerektiği vurgulandı" diye konuştu. MİÇOTAKİS'İN ZİYARETİ MAYIS'TA Keçeli, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in Türkiye ziyaretinin mayıs ayı içinde gerçekleştirilmesi için tarih belirleme çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Keçeli, bu ziyarete hazırlık niteliği de taşıyacak bir dizi ziyaret daha öngörüldüğünü belirterek, "Bu çerçevede iki ülke arasında başta ekonomi olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliğine yönelik olumlu gündem odaklı Ortak Eylem Planı toplantısı, Bakan Yardımcımız Büyükelçi Burak Akçapar ve Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Kostas Fragoyannis arasında 15 Nisan'da Ankara'da düzenlenmesi kararlaştırılmıştı. Ayrıca Güven Artırıcı Önlemler toplantısının 22 Nisan'da Atina'da yapılması planlanıyor. Başbakan Miçotakis'in ülkemizi ziyareti sırasında ahdi durumumuzu güçlendirecek çeşitli anlaşmaların da imzalanması öngörülüyor. Söz konusu anlaşmaların metinlerinin nihaileştirilmesine yönelik hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Görüleceği üzere 2023 yılı başından itibaren Yunanistan'la karşılıklı temas ve ziyaretlerimizde artan bir ivme görüyoruz. Mevcut olumlu atmosfer çerçevesinde bu temasların daha fazla içeriklendirilmesine ve aramızdaki sorunların iyi komşuluk ve uluslararası hukuk çerçevesinde ele alınmasına yönelik çalışmalarımız devam ediyor" dedi.

MİT 2023'te oyun değiştirici hamlelere imza attı Haber

MİT 2023'te oyun değiştirici hamlelere imza attı

MİT'in 2023 Faaliyet Raporu yayımlandı. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın, raporun sunuş yazısında, teşkilatın Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığına, bağımsızlığına, bütünlüğüne, güvenliğine, anayasal düzenine ve milli gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan yöneltilen mevcut ve muhtemel tehditlerin bertaraf edilmesine yönelik görev ve faaliyetlerini kararlılıkla yerine getirmeyi sürdürdüğünü vurguladı. Küresel anlamda 2023 yılının yeni krizler ve çatışmalarla karşı karşıya kaldığına işaret eden Kalın, bölgesel ve küresel düzeydeki güç mücadelelerinin yanı sıra ekonomi, siyaset, enerji, teknoloji, iklim gibi çeşitli alanlarda yaşanan gelişmelerin, ülkeleri yeni sınamalarla karşı karşıya bıraktığını belirtti. Küresel ve bölgesel tehditlerin hibrit ve asimetrik hale gelmesiyle milli güvenliğin kapsamının giderek daha karmaşıklaştığını vurgulayan Kalın, güvenlik yapılarının da çok katmanlı bir hal aldığına işaret etti. MİT'in çeşitlenen ve karmaşıklaşan tehditler karşısında sahip olduğu farklı disiplinlere ait yeteneklerini kullanma ve geliştirmeye devam ettiğini aktaran Kalın, "Teşkilat tehditlerle mücadelede; sahada aktif görev alma, operasyonel faaliyetlere ağırlık verme, yakın coğrafyalarda ve çatışma bölgelerinde milli çıkarlarımız lehine sahayı yönlendirme, istikrarsız coğrafyalarda sistem kurulmasına katkı sağlama, devletin olaylara yaklaşımına istihbari boyut sunma, aktif istihbarat diplomasisi yürütme ve diplomatik kırılmaların önüne geçme hususlarını benimsemiştir" ifadelerini kullandı. "HİBRİT TEHDİTLERLE HİBRİT MÜCADELE" MİT'in tehditlerin evrilmesi karşısında mücadele yöntemlerini sürekli değiştirdiğini ve geliştirdiğini ifade eden Kalın, şöyle devam etti: "Tehditlerin hibrit hale geldiği, geleneksel ve konvansiyonel güvenlik ve diplomasi yöntemlerinin yetersiz kaldığı günümüzde MİT, ülkemizin karşı karşıya olduğu asimetrik terör tehdidine karşı tüm istihbari, analitik ve operasyonel yeteneklerin etkileşimde olduğu hibrit mücadele metodunu benimsemiştir. Teknolojiyi istihbaratın çarpan gücü olarak gören Teşkilat, yürüttüğü çalışmalarda insan istihbaratı, sinyal istihbaratı, elektronik istihbarat, siber istihbarat, görüntü istihbaratı, uydu istihbaratı, İHA/SİHA teknolojileri, büyük veri analizi, yapay zeka uygulamaları gibi imkan ve kabiliyetlerden faydalanmaktadır." Kalın, istihbarat ve güvenlik çalışmalarında kurumlar arası koordinasyonun öneminin altını çizerek, MİT'in geçen yıl ilgili kurumlarla istihbari birçok konuda koordinasyon kurduğunu ve güvenlik güçleriyle yekpare hareket ederek çok sayıda ortak operasyona imza attığını kaydetti. "ÖRGÜTLERİN HAREKET TARZINI DEŞİFRE ETMEYE YÖNELİK ÇALIŞMALARA DEVAM EDİLDİ" MİT'in terörle mücadele çalışmalarında, terör hedeflerine yönelik istihbarat toplamanın ötesine geçerek hedefi yok etme yöntemini sürdürdüğüne dikkati çeken Kalın, "Bu kapsamda lider kadroların etkisiz hale getirilmesinin yanı sıra örgütlerin hareket tarzını deşifre etmeye yönelik çalışmalara devam edilmiştir. 2023 yılında gerçekleştirilen sınır ötesi operasyonlar neticesinde, önceki yıllarda olduğu gibi çok sayıda PKK/KCK lider kadrosunun etkisiz hale getirilmesi ve örgüte ait kritik önem taşıyan altyapı tesislerinin imhası sağlanmıştır." açıklamasını yaptı. Kalın, terör eylemlerinin faillerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda örgüt unsurunun yurt dışından ülkeye getirilmesine de değinerek, "FETÖ'nün mahrem yapılanmaları ile gizli haberleşme yöntemlerini deşifre ederek örgütü görünür kılan MİT, özellikle yurt dışında faaliyet gösteren sorumlu düzeydeki FETÖ mensuplarının ülkemize iadesini sağlayarak mücadeleyi uluslararası boyuta taşımıştır. Yürütülen kararlı mücadele, FETÖ mensuplarına dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar devletimizin takibinde olduklarını hissettirmiştir" ifadelerini kullandı. Radikal örgütlerle küresel düzeyde mücadele anlayışıyla, söz konusu örgütlerin ülke çıkarlarına yönelik tehdit oluşturduğu alanlarda yapılan nokta operasyonlara dikkati çeken Kalın, "DEAŞ sözde lideri El Kureyşi başta olmak üzere üst düzey örgüt üyeleri etkisiz hale getirilmiş, radikal örgütlerin ülkemize yönelik eylem girişimleri engellenmiş ve yapılanmaları deşifre edilerek faaliyetleri akamete uğratılmıştır" bilgisini paylaştı. Kalın, aşırı sol terör örgütlerinin lider kadrolarının etkisizleştirilmesi çalışmalarının sürdürüldüğünü, örgütlerin Türkiye’ye yönelik başta Suriye olmak üzere çevre ülkelerden kaynaklı oluşturduğu tehdidin önüne geçildiğini de aktardı. Organize suç örgütleriyle mücadeleye de değinen Kalın, insan kaçakçısı, düzensiz göçmen, uyuşturucu kaçakçısı, organize suç örgütü mensuplarının faaliyetlerinin ve sınır geçişlerinin engellenmesine yönelik çalışmaların sürdürüldüğünü de vurguladı. "STRATEJİK İSTİHBARATA ODAKLANILDI" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın stratejik, dirayetli ve dönüştürücü liderliğine vurgu yapan MİT Başkanı Kalın, sunuş yazısında şu değerlendirmeye yer verdi: "Bu doğrultuda yeteneklerini geliştiren MİT, Türkiye'nin artan jeopolitik önemi ve etkinliği bağlamında taktik ve operasyonel süreçlerin yanı sıra stratejik istihbarata odaklanmaktadır. Dış politikadan enerjiye, gıda güvenliğinden bölgesel ihtilaflara kadar stratejik önemi haiz tüm konularda devlet aklıyla hareket eden Teşkilat, ülkemizin hak ve menfaatlerini her zeminde koruyarak yeni imkan ve kabiliyetler geliştirmek için çalışmaktadır." Teşkilatın tüm bölgelerde proaktif politika izleme vizyonu doğrultusunda Türkiye'nin varlık gösterdiği her alanda faaliyetlerine devam ettiğini belirten Kalın, şunları kaydetti: "Bu kapsamda MİT, 2023 yılında Devletimizin ali menfaatleri çerçevesinde oyun değiştirici birçok hamleye katkıda bulunmuş, Suriye, Ukrayna, Libya, Yukarı Karabağ gibi sahalarda operasyonel çalışmalar yürütmüş ve başarılı görevler icra etmiştir. Muhataplarla ilişkilerde işbirliği ve rekabet dengesi gözetilerek yürütülen istihbarat diplomasisi faaliyetleri doğrultusunda, ülkemizin dış politikasına ilişkin hassas konuların uluslararası alanda resmi görüşmelere zemin teşkil edecek düzeye ulaştırılması çalışmaları sürdürülmektedir." Gazze'de yaşanan insanlık dramına da değinen Kalın, teşkilatın İsrail-Filistin çatışmalarının sonlandırılması, ateşkes sağlanması, sivillere insani yardım gönderilebilmesinin önünün açılması ve rehine takası konularında istihbarat diplomasisine yoğun şekilde devam ettiğinin altını çizdi. "TÜRKİYE CUMHURİYETİ SERBEST BİR ESPİYONAJ SAHASI DEĞİLDİR" MİT Başkanı Kalın, sunuş yazısında, yabancı istihbarat servislerinin Türkiye sınırları içerisinde yürütmeye çalıştığı ajanlık ağlarının çökertilmesine de işaret etti. Kalın, "MİT, ülkemize yönelik espiyonaj, yıkıcı-bölücü faaliyetler, sabotaj ve psikolojik operasyon çalışmalarını sürdüren yabancı servislerin, uluslararası kuruluşların, güvenlik ve istihbarat şirketleri ile bunlarla bağlantılı şahıs ve yapıların faaliyetlerini takip etmekte ve akamete uğratmaktadır. Son olarak İsrail'in casusluk şebekesinin deşifresinde olduğu üzere Teşkilat, Türkiye Cumhuriyeti'nin serbest bir espiyonaj sahası olmadığını her vakada ciddiyetle ortaya koymaktadır." değerlendirmesini yaptı. Kalın ayrıca, siber güvenlik konularında MİT'in, 2023 yılında devlet görevlilerine ve kritik kurumlara yönelik birçok siber saldırıyı tespit ederek önlem alınmasını sağladığını da ekledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.