Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#İliç

Herkes Duysun - İliç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, İliç haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu Başkanı Uslu: Çalışmalar 25-30 gün içinde tamamlanmış olacak Haber

İliç Maden Kazası Araştırma Komisyonu Başkanı Uslu: Çalışmalar 25-30 gün içinde tamamlanmış olacak

Erzincan'ın İliç ilçesinde 13 Şubat'ta altın madeni sahasında meydana gelen heyelanın ardından çeşitli incelemeler yapılıyor. Bölgeye gelerek 2 gün sahada incelemelerde bulunduklarını dile getiren TBMM İliç Maden Kazasını Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu, "Önce Valimizden ve Valiliğimizden hem kaza öncesi hem de kaza sonrası yapılan çalışmalar konusunda bilgi aldık. Ardından hem maden ocağını hem de kazanın olduğu noktaları ayrıntısıyla yerinde gördük, inceledik. Burada akademisyenlerden ve bilim insanlarından da bu maden ocağı ve kazayla ilgili bilgiler aldık" diye konuştu. Bölgede yer altı sularının kirlenmesine karşı alınan tedbirler konusunda da yerinde incelemeler yaparak bilgiler aldıklarını anlatan Uslu, şöyle devam etti: "Üzücü bir kaza yaşadık, milletimiz derinden üzüldü. Şu ana kadar 4 kardeşimizin cansız bedenine ulaşıldı. Allah'tan rahmet diliyoruz, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. 5 kardeşimize ulaşmak için de çalışmalar devam ediyor. 7/24 ilgili kurumlarımız bölgede çalışıyorlar. Alanda çalışabilecek kadar kamyon bölgeye sevk edilmiştir. Tabii bölgenin bir özel niteliği var. Çok fazla kamyon da başka bir iş kazasına sebep olabileceği için burada maksimum kamyon sayısında çalışmalar devam ediyor." GÜNLÜK 3 BİN KAMYON MALZEME TAŞINIYOR Sahada yoğun çalışmanın olduğuna dikkati çeken Uslu, "Günlük 3 bin kamyon malzeme akan bölgeden alınıyor geçici noktalara, çevresel kirlilikler oluşmasın diye altına membran ve kil serilmiş özel bölgelere geçici olarak sevk ediliyor. Şu ana kadar Valiliğimizden ve ilgili kurumlardan aldığımız bilgiler şunu gösteriyor, 180 bin kamyona yakın malzeme bölgeden kaldırılmış durumda ve bu çalışmalar, yaklaşık 25-30 gün içinde bu hafriyat alma, yığınları taşıma çalışmaları tamamlanmış olacak." ifadelerini kullandı. Özellikle işçilere ulaşılması anlamında 7/24 çalışma olduğunu, bunun dışında da bölgede çalışmalar yapıldığını aktaran Uslu, "Bölgede hava, su ve toprak kirliliği konusunda yoğun bir izleme var." dedi. İzlemelerin mobil ve akredite olmuş diğer kurumsal laboratuvarlarda yapıldığını vurgulayan Uslu, "Hem Bakanlığımız hem de bilim insanlarımız şu ana kadar yapılan analizlerde olumsuz bir duruma rastlanmadığını, oluşmadığını bize ifade ettiler ki komisyon olarak tüm o analiz sonuçlarını yazılı olarak ilgili bakanlıklardan ve kurumlardan aldık. Bunu da raporumuzun içine dercedeceğiz. Bu analizlerin kaza olduğu andan itibaren yapıldığını, her gün birkaç kez sıklıkla tekrar edildiğini ilgili bürokrat arkadaşlarımız, Bakanlık yetkililerimiz bize ifade etti. Çevre, insan hepsinin önünde geliyor." diye konuştu. "ALTIN MADENCİLİĞİ MEVZUATININ OLUŞMASI İÇİN BÜTÜN BİLGİLERİ RAPORUMUZA DERCEDECEĞİZ" Komisyonun amaçlarından da bahseden Uslu, bunlardan birinin kazadaki ihmal süreçlerini araştırmak olduğuna işaret etti. İkinci olarak bu tür kazaların olmaması için hangi tedbirlerin alınması gerektiğini de araştıracaklarını bildiren Uslu, "Üçüncü bölüm ise önce insan, önce çevre sonra güvenilir madencilik anlayışını benimsemiş, güvenilir ve sürdürülebilir madencilik mimarisi ki burası özel bir madencilik alanı. Altın madenciliği mimarisinin, altın madenciliği politikasının, altın madenciliği mevzuatının oluşması için bütün bilgileri raporumuza dercedeceğiz ve öneriler kısmı olacak." değerlendirmesinde bulundu. Kurumları dinlediklerini ve bilim insanlarını dinlemeye başladıklarını dile getiren Uslu, şunları kaydetti: "Yoğun bir şekilde üniversitelerimizle işbirliği içindeyiz. Farklı üniversitelerden farklı bilim insanlarından, altın madenciliği konusunda Türkiye'de ve dünyada yapılan çalışmalar konusunda bilgiler alacağız. Ardından maden, kimya ve jeoloji mühendisleri odaları gibi odalardan, STK'lerden, derneklerden bilgi alacağız. Bu madeni çalıştıran ilgili firmayı Meclisimize davet edeceğiz. Ondan da hem maden ocağının daha önceki durumu hem kazayla ilgili bilgileri alacağız. Bunu plan ve istişare çerçevesinde yapıyoruz." "HEDEFİMİZ, HİÇ KİMSENİN KAFASINDA TEK BİR ŞÜPHE, TEK BİR SORU KALMASIN" Komisyonda TBMM'de grupları olan bütün siyasi partilerden temsilcilerin olduğuna dikkati çeken Uslu, "Çalışmalarımızın tamamını da kendileriyle istişare yaparak devam ettirmeye çalışıyoruz. Hedefimiz, hiç kimsenin kafasında tek bir şüphe, tek bir soru kalmasın. Tek bir sorun ve tek bir şüphe kalmayıncaya kadar çalışacağız. Mümkün olduğunca geniş bir çerçevede çalışacağız. Tutarlı, objektif ve kamuoyunu bilgilendirecek bilimsel ve teknik bilgilerin olduğu bir raporu inşallah önce Genel Kurulumuzda, sonra kamuoyuyla, sonra ilgili kurumlarla paylaşacağız. Bundan sonraki madencilik süreçlerinin daha güvenli, daha sürdürülebilir olması için gerekiyorsa kanunlarda gerekiyorsa alt mevzuatlarda değişiklik yapılması için aksiyon alacağız." ifadelerini kullandı. Devletin kazanın ilk anından itibaren alanda olduğunu yerinde gördüklerini vurgulayan Uslu, kazanın ardından ilgililerin bölgeye hızlı bir şekilde geldiğini ve bölgede olduklarını anlattı. Uslu, sözlerini şöyle tamamladı: "Çevresel etkilerin bertaraf edilmesi için Ankara'da farklı kurumlardan bilgiler aldık. DSİ Genel Müdürünü komisyonumuza davet ettik ve kendilerinden bilgi almıştık. Buraya geldikten sonra da DSİ'nin yerinde yaptığı çalışmaları, Ankara'da anlatılan çalışmaları bizatihi burada müşahede ettik. Hem yukarı ve alt havzada hem de yeraltı sularına karışma konusunda, karışmaya engelleme konusunda ciddi çalışmaların yapıldığını görüyoruz. Havayla ve toprakla ilgili olduğu kadar sularla ilgili kirlenme konusunda da yoğun bir izlemenin olduğunu, 100 metreye ulaşan derin kuyulardan numunelerin alınıp sürekli incelendiğini gördük."

Bilim insanları İliç’teki maden sahasını inceledi: Net olarak siyanür yok Haber

Bilim insanları İliç’teki maden sahasını inceledi: Net olarak siyanür yok

Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin 2010 yılı aralık ayından beri altın üretimi yaptığı Çöpler Maden Sahası'nda çıkarılıp istiflenen toprak, 13 Şubat saat 14.28'de kaydı. Yaklaşık 10 milyon metreküp toprak, 200 metrelik yamaçtan hızla aşağı doğru aktı. 9 işçi, geniş bir alana yayılan toprağın altında kaldı. İhbar üzerine bölgeye Erzincan Jandarma, AFAD ve sağlık ekipleri yönlendirildi. Olayla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen 4 savcı tarafından sürdürülen soruşturmada 11 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden 8'i 'taksirle ölüm ve yaralanmaya neden olmak' suçundan tutuklanırken, şirketin yönetim kurulu başkanı C.D. ile A.R.K. ve M.T.A. ise adli kontrol ve yurt dışı yasağı ile serbest bırakıldı. Bugün Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çağrı Çırak, İnşaat Mühendisliği Bölümü Hidroloji Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Yıldırım Dalkılıç ve Fen-Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, Analitik Kimya Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Kemal Volkan Özdokur, sahada inceleme yaptı. Bilim insanları, incelemenin ardından basın açıklaması yaptı. İNANILMAZ BİR İŞ ÇIKARILMIŞ Bölgeyi gösteren harita üzerinde su ve çevre ile ilgili açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Hüseyin Yıldırım Dalkılıç, "Burada öncelikle 2 adet gözlem kuyumuz var. Kuyusu açılmış ve bunları yerinde gördük, tespit ettik. Bu kuyular sayesinde, su ve toprak kalitesi ölçümleri yapılıyor. ‘Olası bir risk var mıdır?’, ‘Birtakım değerlerde ani yükselişler söz konusu mudur?’, ‘Bunlar risk oluşturmakta mıdır?’ gibi bunlarla ilgili tüm analizler sürekli olarak takip ediliyor. Devlet Su İşleri (DSİ) ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı gerçekten inanılmaz bir iş çıkarmış. Geçici depolama tesisiyle ilgili önemli bir aşama kaydedilmiş. Zaten denetim ve kontrol hizmetleri tamamen DSİ tarafından yürütülmekte. Bu geçici depolama tesisi inşa ettikten sonra dolgusu tamamlanmış, onu da yerinde gördük. Enjeksiyon faaliyetlerinin halen devam ettiğini yerinde tespit ettik. Bu heyelan eden liçin topuğuna dolgu seddesi inşa edilmiş. Sabırlı Deresi var çok konuşulan. Bu Sabırlı Deresi’nden liçin hemen üstünde 5 adet pompayla kapasitesi 120 litre saniyeye ulaşan pompalarla su, atık havuzlarına alınmakta. Amaç derenin suyunun liç bölgesiyle temas etmemesi. Heyelan önüne kaya dolgu seddi olarak yapılmış. Bu set heyelanın dereye doğru ilerlememesi için alınan tedbirlerden bir tanesi. Asıl planlanan ise liç bölgesinden hemen önce suyu çevirerek derenin akış yönünü değiştirerek heyelan bölgesiyle temas etmeden direkt olarak Karasu'ya ulaşmasını sağlamak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın İzin Denetim Genel Müdürlüğü tarafından yapılan kimyasal ölçümleri de gördük, test ettik. Tüm çalışmaları raporlayacağız ve takip edeceğiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi olarak izlemeleri yapmaya devam edeceğiz. Elimizden gelen katkıyı sunmaya çalışacağız" diye konuştu. 17 NOKTADAN NUMUNELER TOPLANMAKTA DSİ’nin aldığı önlemler ve bu önlemler bazında kirlenmenin olabileceği noktalardaki sonuçları değerlendirdiklerini belirten Doç. Dr. Kemal Volkan Özdokur da "İlk aşamada 9 noktada kontrol yapılmasına rağmen gerekli bilimsel çalışmaların ardından buraya gelen başka üniversitelerden heyetlerin belirlediği, öngördüğü noktalar dahil edilerek 17 noktadan yer altı ve yer üstü sularından numuneler toplanmakta. Halihazırda madenin kullanmakta olduğu havadaki hidrojen siyanür miktarını ölçen sistemlerden de veri akışı sürekli takip edilmekte. Yer altı ve yer üstü toprak örneklerinden yapılan hidrojen siyanür, siyanür analizi, toplam siyanür, serbest siyanür, her biri hem burada yapılmakta hem de bakanlığımızın referans laboratuvarında bu analiz sonucu doğrulanmakta. Ayrıca özel iki laboratuvar tarafından da test edilerek kayda alınmaktadır. Tüm kamuoyunun buradan elde edilen sonuçlara gönül rahatlığıyla inanması gerektiğini konunun uzmanı olarak vurgulamak istiyorum" dedi. SIZINTI VE KİRLİLİK TESBİT ETMEDİK Olayın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bugüne kadar Avrupa Çevre Koruma Ajansı’nın belirlediği maksimum limite yaklaşan sızıntı, kirlilik tespit etmediklerini ifade eden Doç. Dr. Özdokur, "Elde ettiğimiz sonuçlar herhangi bir sızıntının varlığını bize göstermemekte. Bağıştaş Barajı'ndaki örnekleme kuyularından alınan örneklerde siyanür cihazının ölçebileceği seviyenin altında görülmektedir. Herhangi bir siyanür kalıntısı ölçülmemiştir. Şu ana kadar elde ettiğimiz veriler, bölgede siyanürle ilgili kalıntının şu an halihazırda olmadığını göstermektedir. Madenin kendi ölçüm sistemlerinden havadaki siyanür de takip edilmektedir. Burada da herhangi bir şekilde Avrupa Çevre Koruma Ajansı'nın limitlerinin üstünde bir değer elde edilmemiştir" diye konuştu. Doç. Dr. Özdokur, baraj sularına siyanür karışıp karışmadığıyla ilgili bir soruya da "Şu ana kadar net söyleyebileceğim şu; biz bilim insanları verilerle konuşmakla mükellefiz. Elimizde o bölgelerden alınmış su örnekleri var. Bu örneklerin siyanür sonuçları belli. Barajda, siyanür cihazının ölçebileceği düzeyde bile değil. Şu anki standart ölçüm metodumuzla barajdaki seviyeyi ölçemiyoruz bile. Şu an barajda herhangi bir siyanür kontaminasyonu yok. Net olarak" cevabını verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.