Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Irak

Herkes Duysun - Irak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Irak haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Son bir haftada 62 terörist etkisiz hale getirildi Haber

Son bir haftada 62 terörist etkisiz hale getirildi

Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Bakanlıkta düzenlenen haftalık basın bilgilendirme toplantısında açıklamalarda bulundu.  Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), Suriye'nin yeni yönetimiyle savunma alanında yapacağı işbirliğinin, yalnızca iki ülkenin çıkarları değil, bölgenin istikrarı için de önemli bir fırsat olarak görüldüğünü bildirdi. MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, 50'nci ve yılın son basın bilgilendirme toplantısında Bakanlığın, geniş bir stratejik vizyon çerçevesinde, devletin bekası ve milletin güvenliği için gerçekleştirdiği görev ve faaliyetleri başarıyla sürdürdüğünü ifade etti. Suriye'de karanlık bir dönemin ardından yeni bir sayfanın açıldığını belirten Aktürk, "Barış, huzur ve istikrara yönelik adımları destekliyor, güney komşumuzun toprak bütünlüğü ve üniter yapısının korunması gerektiğini ifade ediyoruz." dedi. Tuğamiral Aktürk, Suriye'deki yeni döneme ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Suriye'deki yeni yönetimin tek ordu çağrısını ve çalışmalarını desteklediğimizi, Suriye yönetimiyle terörle mücadele konusunda ortak çalışma arzusunda olduğumuzu, Suriye'nin ve bölgemizin geleceğinde DEAŞ, PKK/YPG ve uzantıları dahil hiçbir terör oluşumuna yer olmadığını ve bunlara izin vermeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Suriyelilerin gönüllü, güvenli ve saygın bir şekilde dönüşlerinin sağlanmasına yönelik çalışmalarımız devam edecek, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Suriye halkının yanında olmayı sürdüreceğiz. Önümüzdeki süreçte, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, Suriye'nin yeni yönetimiyle savunma alanında yapacağı işbirliğini, yalnızca iki ülkenin çıkarları değil, aynı zamanda bölgemizin barış ve istikrarı için de önemli bir fırsat olarak görüyor, Türkiye'nin güçlü savunma sanayi altyapısı, savunma teknolojileri alanındaki deneyimleri ve terörle mücadele tecrübesi ile birçok ülkenin örnek aldığı ordusunun, Suriye'nin güvenlik ve savunma kapasitesinin artırılmasına önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz." SON BİR HAFTADA 62 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ Türkiye'ye yönelik terör tehdidini tamamen ortadan kaldırmak, bölgenin güvenlik ve istikrarına katkı sağlamak için yurt içinde ve sınır ötesinde gerçekleştirilen önleyici ve yok edici operasyonların kararlılıkla devam ettiğine dikkati çeken Aktürk, şunları kaydetti: "Son bir hafta içerisinde 17'si Irak, 55'i Suriye harekat alanlarında olmak üzere birliklerimize yönelik 72 taciz ve saldırı girişiminde bulunulmuştur. Bölgedeki sivillere de zarar veren bu taciz ve saldırılara anında ve misliyle verilen karşılık ve devam eden operasyonlarla Irak ve Suriye'nin kuzeyi dahil son bir haftada 62 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Böylece yıl içerisinde etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bin 21'e ulaşmıştır." Aktürk, ayrıca geçen hafta içerisinde 2 PKK'lı teröristin hudut karakollarına teslim olduğunu, Irak'ın kuzeyindeki arama-tarama faaliyetlerinde tespit edilen bir mağarada çok sayıda silah, mühimmat ve yaşam malzemesi ele geçirildiğini aktardı. HUDUTLARDA 95 BİN 340 KİŞİ ENGELLENDİ Tuğamiral Aktürk, kaçakçılığın, yasa dışı geçişlerin engellenmesi ve terörle mücadele etkinliğinin artırılması kapsamında sınır güvenliğinde alınan etkili ve modern teknolojiye dayalı tedbirlerle korunduğunu belirterek, "Son bir hafta içerisinde 8'i terör örgütü mensubu olmak üzere 85 şahıs yakalanmış, 1 Ocak'tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 13 bin 830 olmuştur. Son bir haftada engellenen 527 şahıs ile bu yıl içerisinde engellenen kişi sayısı da 95 bin 340'a ulaşmıştır." bilgilerini paylaştı. BÖLGESEL İSTİKRARA KATKILAR VE İKİLİ İLİŞKİLER Türk Silahlı Kuvvetlerinin uluslararası görevlerle dost ve müttefik ülkelerdeki eğitim ve danışmanlık faaliyetlerine başarıyla devam ettiğine vurgu yapan Aktürk, şunları kaydetti: "Sayın Bakanımız, 20 Aralık'ta 'Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Yıllık Komutanlar Toplantısı'na katılmış, 21 Aralık'ta, Komuta Kademesi ile Kilis/Çıldıroba'da bulunan 6'ncı Kolordu ve Müşterek Özel Görev Komutanlığı Esas Komuta Yerinde inceleme ve denetlemelerde bulunmuş, yurt içi ve sınır ötesindeki birlik komutanlarının katılımıyla video telekonferans toplantısı gerçekleştirmiş, Ardından Gaziantep/İslahiye'de bulunan 2'nci Zırhlı Tugay Komutanlığını ziyaret ederek faaliyetlere ilişkin bilgi almıştır. 24 Aralık'ta Balıkesir/Karesi'deki mühimmat fabrikasında meydana gelen patlama sonrası olay yerine giderek incelemelerde bulunan ve yaralıları ziyaret eden Sayın Bakanımız, aynı gün ABD Savunma Bakanı ile ikili ilişkiler ve Suriye başta olmak üzere bölgesel savunma, güvenlik konularının ele alındığı bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiştir. 25 Aralık’ta Irak İçişleri Bakanı ile Bakanlığımızda bir araya gelen, ardından Dışişleri Bakanımız ile görüşen Sayın Bakanımız, bugün de Genelkurmay Başkanımızın resmi davetlisi olarak ülkemize gelen Suudi Arabistan Genelkurmay Başkanını kabul edecektir." Aktürk, İsrail'in, 13 yıldan fazla süren iç savaşın yıkıcı etkilerini atlatmaya çalıştığı bir dönemde Suriye'ye yönelik müdahalesine son vermesi gerektiğine vurgu yaparak, "İsrail, Lübnan'la imzalanan ateşkes anlaşmasına tümüyle uyması ve Gazze'de ateşkesi bir an evvel kabul etmesi gerektiğini tekrar vurguluyoruz. Bir yıldan uzun bir zamandır yoğun bombardıman altında yaşayan Filistin halkı şimdi de açlık ve bulaşıcı hastalık riskiyle karşı karşıyadır. Yaşananları uluslararası toplum artık görmezden gelmemelidir. Bölgemizde barış ve istikrarın hakim olması ve Filistin halkının uğradığı mezalimin sona ermesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz." diye konuştu. EĞİTİM VE TATBİKAT FAALİYETLERİ Türk Silahlı Kuvvetlerinin eğitim ve tatbikat faaliyetlerinin de aralıksız devam ettiğine dikkati çeken Aktürk, "17 Aralık'ta Pakistan'da başlayan Ayyıldız Türkiye-Pakistan İkili Sat Tatbikatı bugün sona erecektir. Bosna Hersek'teki Avrupa Birliği Gücü Althea Harekatı Manevra Bölüğü rotasyonu kapsamında 1 Ocak 2025'te İtalya'dan görevi devralacak ve 30 Haziran 2026'ya kadar görev yapacak motorlu piyade bölüğümüzün intikali 20 Aralık'ta tamamlanmıştır." ifadelerini kullandı. SAVUNMA SANAYİ Tuğamiral Aktürk, yerli ve milli savunma sanayi ürünlerinin bekanın ayrılmaz bir parçası olduğunu, katkısıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin imkan ve kabiliyetleri her geçen gün daha da artırdığını belirterek, şunları kaydetti: "Bu kapsamda Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca muhtelif miktarda, 'Yeni Nesil Fırtına Obüsü' envantere alınmış, '122 milimetre Çok Namlulu Roket Atar (ÇNRA) Fırlatma Aracının', '40 milimetre Tamburalı Bombaatar' ile, 'Sırt Tipi Karıştırma Sisteminin' muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanmıştır. NATO müttefikimiz İspanya ile 'Jet Eğitim Uçağı Projesi'ne yönelik mutabakat zaptı, Savunma Sanayii Başkanlığımız ile İspanya Savunma Bakanlığı arasında 20 Aralık'ta imzalanmıştır. Bu tarihi anlaşmadan dolayı Savunma Sanayii Başkanlığımızı ve emeği geçenleri bir kez daha kutluyoruz." ÖĞRENCİ VE PERSONEL TEMİNİ Personel ve askeri öğrenci temin faaliyetlerinin de planlandığı şekilde devam ettiğini belirten Aktürk, 23 Aralık'ta başlayan "2024 Yılı Milli Savunma Bakanlığında İstihdam Edilmek Üzere Engelli ve Terörle Mücadelede Malul Sayılmayacak Şekilde Yaralananlardan İşçi Temini" başvurularının yarın sona ereceğini söyledi. Aktürk ayrıca, "Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları ve Milli Savunma Üniversitesine" personel alımı kapsamında, 28 Kasım'da başlayan, "Sözleşmeli Personel Temini" başvurularının 28 Aralık'a kadar, 20 Aralık'ta başlayan "Memur Temini" başvurularının ise 20 Ocak 2025 tarihine kadar devam edeceğini söyledi. Yeni dönemde Suriye'nin savunma ve güvenliğine destek kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin rolünün ne olacağına dair sorular üzerine şunlar kaydedildi: "Komşumuz Suriye'deki yeni yönetimin devlet organlarını işler hale getirme çabalarını takip ediyor ve destekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda, iki ülke arasında stratejik ilişkiler kurulması ve çeşitli alanlarda işbirlikleri tesis edilmesine yönelik muhataplarımızla girişimlerde bulunulacaktır. Bu çerçevede, savunma alanındaki işbirlikleri, sadece güvenliğimizin pekiştirilmesi değil, aynı zamanda bölgesel barış ve huzurun tesis edilmesi adına kritik öneme sahiptir. TSK, Suriye halkının yanında durmaya ve bu geçiş sürecinde de kendi görev alanına giren hususlarda destek olmaya devam edecektir. Dışişleri Bakanlığımızın koordinesinde hazırlıklarımız devam ediyor. Suriye'deki devlet organlarının işler hale gelmesi sonrasında muhataplarımızla karşılıklı görüşmeler yaparak hazırlanacak yol haritasına göre hareket edilecektir." SURİYE'DE SON DURUM Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Suriye'deki son duruma ilişkin sorular üzerine şunları aktardı: "Suriye'de yeni bir döneme girilmiştir. Suriye artık Suriyelilerindir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da biz yine Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda, terörle mücadeleden taviz vermeden, Suriye'nin toprak bütünlüğü, siyasi birliği, güvenlik ve istikrarının sağlanması için yeni yönetimle yakın iş birliği ve koordinasyon içerisinde olacağız. Münbiç ve Tişrin Barajı'nın kontrolü tamamen Suriye Milli Ordusu'ndadır. Terör örgütü son çırpınışlarını yaptığından bilinçli bir dezenformasyon yaparak kamuoyunda algı yaratmaya çalışmaktadır. Terör örgütü tarafından bu bölgelerde ilerleme kaydedildiğine dair açıklamaların sahadaki gerçeklikle ilişkisi yoktur. Kendini iyi bir durumda göstermeye çalışan terör örgütünün yalanlarına inanmamak gerekmektedir. PKK/YPG terör örgütü ya silah bırakacak ya da yok olacaktır. Terör örgütünün içinde yer alan ve Suriye vatandaşı olmayanlar Suriye’yi terk edecekler. Suriye vatandaşı olanlar da silahı bırakacak ve yeni sisteme entegre edilip edilmeyecekleri veya nasıl entegre edilecekleri Suriye yönetimi tarafından belirlenecektir. Yaptığımız açıklamalarla ve yeni Suriye yönetimiyle gerçekleşen görüşmelerde terör örgütünün silah bırakmaktan başka şansı olmadığını, bu konuda kararlılığımızın tam ve kesin olduğunu aktarıyoruz. Bu konuda yeni Suriye yönetimi ile fikir birliğinde olduğumuzu müşahede etmekteyiz." FRANSIZ SAVAŞ UÇAĞININ KKTC HAVA SAHASINI İHLALİ Bakanlık kaynakları, Fransa'ya ait bir savaş uçağının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) hava sahasını ihlal etmesiyle ilgili olarak şunları söyledi: "KKTC'nin güvenliğine tehdit oluşturabilecek her türlü gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Fransa'ya ait uçuşların bölgede yakından takip edildiği ve koordine içerisinde bulunulduğunu ifade etmek isteriz. Bahse konu olay hakkında Fransa Askeri Ataşesi Bakanlığımıza davet edilmiş ve bölgedeki hassasiyetlerimiz aktarılmıştır. İletişim kanalları açık tutularak Fransız muhataplarımızla gerekli değerlendirme yapılmaktadır. Uluslararası hukuka aykırı şekilde yapılan tüm faaliyetlere karşı KKTC'nin güvenliğinin sağlanması, hak ve menfaatlerinin korunması için gerekli askeri ve siyasi tedbirleri almayı sürdürüyoruz. Geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da garanti ve ittifak anlaşmaları çerçevesinde Kıbrıs Türklerinin güvenliği, huzuru ve refahı için gereken tedbirleri her ne pahasına olursa olsun almaya devam edeceğiz." YÜKSEK DİSİPLİN KURULU Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilen teğmenlerle ilgili 16 Ocak 2025 tarihinde gerçekleşecek toplantıya ilişkin sorular üzerine kaynaklar, "Yüksek Disiplin Kurulu, 16 Ocak'ta teğmenlerin durumunu değerlendirmek üzere toplanacaktır. Şu anda teğmenlerin savunmaları alınmaktadır. YDK'nın bütün verileri değerlendireceği gün 16 Ocak'tır. 16 Ocak'ta karar verilmesi durumunda, hazırlanacak 'gerekçeli karar' sonrasında kamuoyu ile paylaşılması beklenmektedir." ifadelerini kullandı. Ayrıntılar geliyor...

Türkmenler, IKBY’de kurulacak yeni hükümette daha etkin ve fazla bakanlık istiyor Haber

Türkmenler, IKBY’de kurulacak yeni hükümette daha etkin ve fazla bakanlık istiyor

Aydın Maruf, IKBY’de 20 Ekim’deki seçimlerin ardından başlayan hükümet kurma müzakereleri, Türkmenlerin yeni hükümetten beklentileri, eğitim ve Kerkük’teki valilik seçimine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. Meclis başkanlığı, IKBY başkanlığı ve hükümet kurma sürecinde siyasi partilerin anlaşması gerektiğini belirten Maruf, bunun özellikle de Kürdistan Demokrat Partisi ( KDP) ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasında sağlanacak anlaşmaya bağlı olduğunu söyledi. “Hükümet kurulum sürecine ilişkin geçmiş döneme kıyasla KDP ve KYB arasında anlaşma sağlanması zaman alacak.” diyen Maruf, Türkmenler olarak, yeni hükümetin siyasi partilerin anlaşması sonucu Türkmenler ve Hristiyanların da katılımıyla bir an evvel kurulmasından yana olduklarını vurguladı.   “TÜRKMEN HAKLARI KOTADAN DAHA BÜYÜKTÜR” Maruf, hükümetin kurulmasının gecikmesi halinde olumsuz sonuçlarının olabileceğini ve bu nedenle bir an evvel anlaşma sağlanması gerektiğini tekrarlayarak, Türkmenlerin yeni hükümetten beklentilerine ilişkin şunları söyledi: “Türkmenler önemli bir faktördür, varlıktır. Irak anayasasına göre Irak’ta 3. ve bölgede (IKBY) 2. ana unsurdur. Geçmişte kota konusunda bize bir haksızlık yapıldı. Sayımız 5’ten 2’ye düşürüldü. Bu da Erbil’de 1, Süleymaniye’de 1 olarak paylaştırıldı. Biz buna Irak Türkmen Cephesi olarak tepki verdik. ITC, Türkmenlerin yegane temsilcisidir. Bugün mecliste kotadan 2 Türkmen milletvekili var ve bu sayı olarak azdır. Türkmenler önemli bir varlıktır, millet olarak görülmesi gerekir, kota esas değildir. Türkmen hakları kotadan daha büyüktür. Bu hükümette Türkmenlere 1 bakanlıktan daha fazla verilmesi gerekir. Bu defa bölge başkan yardımcısı, başbakan yardımcısı gibi görevlerin de Türkmenlere verilmesi Türkmenlerin doğal hakkıdır. Biz bunun üzerine de çalışıyoruz. Gelecek hükümette kabinenin kurulmasından, siyasi ve güvenlik istikrarından yanayız. Türkmenlerin de buradaki varlığını korumak önemlidir.”   ERBİL’DE BİR TÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇILMASI GEREKİR" Maruf, Türkmen varlığının en önemli faktörlerinden birinin de eğitim olduğunu ve eğitimi bir yatırım olarak gördüklerini vurguladı. Erbil'de 15 ve Kifri’de 3 tane olmak üzere 18 Türkmen okulu bulunduğunu belirten Maruf, bunların Eğitim Bakanlığına bağlı olduğunu kaydetti. Maruf, “Şu andaki Türkmen okulları coğrafi olarak eski Erbil üzerine kurulmuştur, daha fazla merkezdedir. Erbil bugün büyük bir şehir oldu ve Türkmen okullarının da bugünkü Erbil üzerinde dağılması gerekir. Biz bunun üzerine de çalışıyoruz.” dedi. Erbil’de bir Türk üniversitesinin açılmasının şart olduğunu dile getiren Maruf, “Bundan biz mahrum olduk. Özellikle Türkiye tarafından desteklenen Erbil’de bir Türk üniversitesinin, Ankara Üniversitesi, İstanbul’daki üniversiteler veya Gazi Üniversitesinin devlete bağlı bir şubesinin burada açılması bölge ve Türkmenler için büyük bir katkı sağlar.” diye konuştu. Maruf, Erbil’de bir Türk üniversitesi açıldığında Türkmen okullarında 2 bin öğrenci varsa, bu sayının 20 bine çıkma ihtimali bulunduğunun altını çizerek, Türkçe eğitim veren üniversitenin bölgede ihtiyaç olduğunu vurguladı.   “KERKÜK’TEKİ İDAREYİ (VALİLİĞİ) TANIMIYORUZ” Kerkük'te valilik seçimi için yapılan ancak Türkmenlerin iptal edilmesi için dava açtığı yerel idareye ilişkin de konuşan Maruf, “Kerkük’teki idareyi tanımıyoruz, kabul etmiyoruz, yasa dışı bir idare kuruldu.” ifadelerini kullandı. ITC olarak KDP ve Sünni Araplarla bu konuda Irak Federal Mahkemesine başvurduklarını hatırlatan Maruf, dosyanın sonrasında İdari Mahkemeye verildiğini söyledi. Mahkemenin ilgili oturumunun sürekli ertelendiğini ve bunun da siyasi bir amaç taşıdığını belirten Türkmen Bakan Aydın Maruf, şöyle konuştu: “Bu uzun bir süredir sürekli erteleniyor. 4 Aralık’taki oturum maalesef 24 Aralık’a ertelendi. Bu erteleme hepsi siyasidir, baskı amaçlıdır. Bu mahkemenin arkasında bazı siyasi taraflar var. Baskı oluşturup sürekli bu dosyayı ertelemeye çalışıyorlar. Başka konularda mahkeme 1 haftada karar vermiştir ama neden Kerkük’te karar verilmiyor? Bu erteleme Kerkük’teki birlikte yaşamayı da olumsuz etkilemektedir. Irak mahkemesinin bir an evvel dosya konusunda karar vermesi gerekir. Bu, Türkmenlere karşı bir adaletsizliktir ve kabul edilemez.”

Irak Cumhurbaşkanı Reşid: “Suriye'deki çatışmaların yayılması engellenmeli” Haber

Irak Cumhurbaşkanı Reşid: “Suriye'deki çatışmaların yayılması engellenmeli”

Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid, Suriye'nin Bağdat Büyükelçisi Sattam Jadaan Al Dandah'ı kabul etti. Görüşmede, Suriye'deki gelişmeler çerçevesinde bölgesel güvenlik ve istikrarın korunmasının önemine dikkat çekildi. Suriye'deki çatışmaların yayılmasının engellenmesi gerektiğini belirten Reşid, Irak'ın bölgedeki barış ve güvenliği desteklediğini, aynı zamanda bölgedeki istikrarı sağlamak için katkı sunmaya hazır olduğunu ifade etti. Irak'ın çatışmaların yayılmasını önlemek için çalıştığını kaydeden Reşid, Suriye'deki olayların bölgeye yansıyabilecek etkilerini yakından izlediklerini dile getirdi. Irak Cumhurbaşkanı Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi Anıl Bora İnan ile de bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, Suriye'deki gelişmeler ve bölgesel güvenlik konuları ele alındı. İnan, Ankara'nın bölgesel barışı desteklediğini belirterek, iki ülke arasındaki iş birliği ve koordinasyonun önemini vurguladı. IRAK İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN SINIR GÜVENLİĞİ AÇIKLAMASI Öte yandan, Suriye'deki gelişmelerin ardından Irak İçişleri Bakanlığı, sınır güvenliğini artırmak için olağanüstü güvenlik önlemleri aldı. İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Tuğgeneral Mikdat Miri düzenlediği basın toplantısında, Irak'ın 3 bin 813 kilometrelik sınır hattı boyunca güvenliğin sağlandığını ve bu bölgede tüm güvenlik önlemlerinin alındığını belirtti. Miri, Irak-Suriye sınırının tahkimatlar ve askeri birlikler sayesinde ihlal edilemeyeceğini ifade ederek, halka güvenlik konusunda endişelenmemeleri gerektiği mesajını verdi.

Irak'tan "Haşdi Şabi'ye bağlı milis güçlerin Suriye'ye girdiği" iddialarına yalanlama Haber

Irak'tan "Haşdi Şabi'ye bağlı milis güçlerin Suriye'ye girdiği" iddialarına yalanlama

İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Mikdad Miri ile Irak Sınır Kuvvetleri Komutanı Muhammed Abdulvahab Sukkar, Irak sınırındaki güvenlik önlemlerine ilişkin başkent Bağdat'ta ortak basın toplantısı düzenledi. Haşdi Şabi'ye bağlı milis güçlerin Suriye rejimine destek için Suriye topraklarına giriş yaptığı iddialarını yalanlayan Miri, bunların sosyal medyada dolaşan iddialar olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını söyledi. Sınır güvenliğinin sağlanmasında ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinden destek alıp almadıkları sorusuna ise Miri, "Bu konuda herhangi bir desteğe gerek duymuyoruz. Sınırımız Haşdi Şabi, Çevik Kuvvet (İçişleri Bakanlığına bağlı) ve ordu birliklerimizce korunuyor. Uçak (koalisyon) desteğine ihtiyacımız yok." cevabını verdi. Irak Sınır Kuvvetleri Komutanı Sukkar da ülkenin Suriye sınırında güvenliği tamamen sağladıklarını ifade etti. Haşdi Şabi'ye bağlı bazı milis güçlerin Suriye rejimine destek için Irak'tan Suriye'ye girdiğini iddia eden görüntüler sosyal medyada yayınlanmıştı. Suriye’de 2011’de başlayan halk hareketlerini, rejimin şiddetle bastırmaya çalışması üzerine patlak veren iç savaş sürecinde, İran Devrim Muhafızları tarafından İran, Afganistan, Pakistan ve Irak gibi ülkelerden toplanarak örgütlenen on binlerce militan Beşşar Esed rejimi saflarında savaşa sokulmuştu. Suriye’de 27 Kasım’da rejim karşıtı gruplar ile rejim güçleri arasında başlayan çatışmalarla sahadaki dengelerin süratle değişmesi üzerine rejime destek amacıyla ülke dışından bazı güçlerin geleceği yönündeki iddialar sosyal medyada gündem olmuştu.

Irak Dışişleri Bakan Yardımcısı Alevi: "Kalkınma Yolu, Irak ve Türkiye arasında ekonomik entegrasyonu güçlendirecek" Haber

Irak Dışişleri Bakan Yardımcısı Alevi: "Kalkınma Yolu, Irak ve Türkiye arasında ekonomik entegrasyonu güçlendirecek"

Alevi, Irak ve Türkiye ilişkileri ile Kalkınma Yolu Projesi kapsamındaki ortaklığı AA muhabirine değerlendirdi. "Irak ve Türkiye ilişkileri önemli ve çeşitlilik arz ediyor." diyen Alevi, "Bu ilişkiler, kadim ortak tarih ve kültür ile karşılıklı menfaat geçmişine dayanıyor. " ifadesini kullandı. Irak ve Türkiye'nin bir çok alanda ortak çalışmalara imza attığını ifade eden Alevi, şunları kaydetti: "Sayın Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın nisan ayındaki Irak ziyareti ile Başbakan Sudani ve Dışişleri Bakanımızın (Fuad Hüseyin) Türkiye ziyaretleri ortak çıkara dayalı ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağladı. Ortak mutabakat zaptları imzaladık. Bu tür anlaşmalar, iki tarafın da oluşan boşlukları doldurma ve ikili ilişkileri geliştirme arzusunu gösteriyor." "KALKINMA YOLU PROJESİ, IRAK VE TÜRKİYE ARASINDAKİ EKONOMİK ENTEGRASYONU GÜÇLENDİRECEK" Alevi, Kalkınma Yolu Projesi'nin Irak ve bölge ülkeleri için son derece önemli olduğunu ve bu projeden en çok yararlanacak ülkelerin başında Irak ve Türkiye'nin geldiğini kaydetti. Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, İran, Güney Doğu Asya ve bazı Avrupa ülkelerinin de bu projeden faydalanacağını ifade eden Alevi, "Kalkınma Yolu Projesi, Irak ve Türkiye arasındaki ekonomik entegrasyonu güçlendirecek. Bu, aynı zamanda bu ülkeler arasında malların ve insanların taşınmasını da kolaylaştıracak. Irak ve Türkiye arasında üst düzey ziyaretler her yıl büyük oranda devam ediyor. Aramızda bir çok konu var ki bu tür ziyaretleri zorunlu kılıyor. İkili ilişkilerin güçlendirilmesi ve ortak vizyonun gerçekleştirilmesi için karşılıklı üst düzey ziyaretler sürdürülecek."

Bağdat'taki rehabilitasyon merkezinde 5 bine yakın uyuşturucu bağımlısı tedavi görüyor Haber

Bağdat'taki rehabilitasyon merkezinde 5 bine yakın uyuşturucu bağımlısı tedavi görüyor

Ülkede binlerce gencin rehabilitasyon merkezlerinde tedavi gördüğü belirtilirken, bağımlılığın yayılmasının en önemli nedeninin kötü arkadaşlıklar ve bu maddelere erişimin ucuz ve kolay olması gösteriliyor. Irak'ta özellikle gençler arasında uyuşturucu kullanımı ve bağımlılığı önemli bir sorun olarak öne çıkıyor. "KENDİMİ ASARAK İNTİHAR ETMEYE BİLE ÇALIŞTIM" Bağdat'taki rehabilitasyon merkezinde tedavi gören 23 yaşındaki uyuşturucu bağımlısı Cebbar Hüseyin, AA muhabirine, 2017 yılından beri uyuşturucu kullandığını söyledi. Uyuşturucuya başlama nedeninin kötü arkadaşlar olduğunu dile getiren Hüseyin, uyuşturucu nedeniyle okulunu da bıraktığını belirtti. Rehabilitasyon merkezinde tedavisi süren Hüseyin, şöyle konuştu: "Kristal adı verilen uyuşturucuyu kullanmaya başladığımda uyku uyumuyor, evde duramıyordum. Çok yoruldum ve ailemi de yordum. Onlarla sorunlar yaşamaya başladım. Kendimi asarak intihar etmeye bile çalıştım. Rehabilitasyon merkezinde tedaviye başlayınca psikolojik olarak da rahatladım." UYUŞTURUCUYLA SOKAKTA TANIŞTI Merkezde tedavi gören bir diğer uyuşturucu bağımlısı 16 yaşındaki İlya İhsan, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Ailemle sorunlar yaşayınca sokağa çıktım ve bir süre sokakta yaşamaya başladım. O sıralarda uyuşturucu kullanan bir grupla tanıştım ve ben de kullanmaya başladım. Zamanla bağımlılık kazandım." Rehabilitasyon merkezindeki tedavisinin sonuna gelindiğini kaydeden İhsan, tedavi sürecinin iyi ilerlediğini ve psikolojik olarak da tedavi gördüklerini ifade etti. BU MADDELERE ERİŞİMİN UCUZ VE KOLAY OLMASI BAĞIMLILIĞIN YAYILMASININ EN ÖNEMLİ NEDENLERİNDEN Irak Sağlık Bakanlığına bağlı Uyuşturucuyla Mücadele ve Rehabilitasyon Merkezi Müdür Yardımcısı Velid Müslüm ise söz konusu merkeze şu ana kadar 9 bine yakın kişinin müracaat ettiğini belirtti. MÜSLÜM, ŞUNLARI KAYDETTİ: "Gençler arasında uyuşturucu kullanımının yayılmasında en önemli etken kötü arkadaşlıklar ve bu maddelere erişimin ucuz ve kolay olması. Sene başından bu yana merkezimize müracaat eden 4 bin 700 uyuşturucu bağımlısı tedavi altına alındı. Bunlar psikolojik olarak da tedavi edilmeye başlandı." Irak İçişleri Bakanlığı Uyuşturucuyla Mücadele Birimi Basın Dairesi Başkanı Hüseyin Temimi de hükümetin uyuşturucuyla mücadeleye hız verdiğini ve birçok uyuşturucu baronunun yakalandığını söyledi. Temimi, uluslararası uyuşturucu ticareti yapan binlerce kişinin yakalandığını bir kısmının da idam cezasına çarptırıldığını kaydetti. "UYUŞTURUCU TACİRLERİNE İDAM" GÖRÜŞÜ Uyuşturucuyla mücadele alanında uzman hukukçu Şirin Zengene, insan hakları temelli uluslararası kuruluşların uyuşturucu kullananların idam edilmesini kabul etmediğini ancak uyuşturucu ticareti yapanlara karşı en caydırıcı cezanın idam olduğunu düşündüğünü söyledi. Zengene, şu ifadeleri kullandı: "Irak'ta hapishanelerde uyuşturucu kullananların sayısı hayli yüksek ve bu önemli bir sorun. Hapishanelerin boşaltılması ve uyuşturucu kullanımına yönelik caydırıcı önlem olarak idam cezasının önemli olduğunu düşünüyorum."

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Herkes Duysun En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.