İsrail Batı Şeria'da kurduğu kontrol noktalarıyla Filistinliler için günlük yaşamı katlanılmaz hale getiriyor
Ulaşım konusunda ciddi şekilde zaman kaybı yaratan bu engeller, sağlık, çevre ve ekonomi açısından zorlukları da beraberinde getiriyor; ayrıca Filistinliler için bir tuzak olarak kullanılıyor.
İsrail, bölgede Batı Şeria ile İsrail arasındaki "uluslararası geçişleri" andıran son teknolojiyle donatılmış kontrol noktaları ile askerlerin bulunduğu sürekli veya geçici olarak kurulan kontrol noktalarının yanı sıra köy ve kentlerin girişlerine demir kapılar, toprak veya beton bariyer kuruyor.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi verilerine göre Filistin topraklarını bölen, ulaşıma ve nakil hareketlerine kısıtlamalar getiren askeri kontrol noktası, toprak bariyerler dahil olmak üzere kalıcı ve geçici engellerin sayısı 872'ye ulaştı. İsrail'in Gazze'ye saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023'ten sonra da 156'dan fazla demir bariyer inşa edildi.
Konseydeki Belgeleme Sorumlusu Amir Davud, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bariyerlerin kentler arasındaki iletişimi kapatma fikrinin ötesinde olduğunu, sosyal yaşamın tüm yönlerini kontrol altına almayı hedefleyen bir araç olduğunu ifade etti.
Davud, "Daha önce Batı Şeria'nın kuzeyinin, ortasının ya da güneyinin kapatılmasından bahsediyorduk fakat bugün kapatma eylemleri toplumun tüm seviyelerine yayıldı." dedi.
"Her köy, kasaba ve şehir için kapatma, kontrol altına alma ve tahakküm etme sistemi tasarlandı. İsrail, Filistin varlığını kantonlara ve gettolara dönüştürdü." ifadelerini kullanan Davud, İsrail'in engel ve bariyerlerle sadece geçiş hareketini kontrol etmekle yetinmediğini, Filistin topraklarında sınır çizer gibi kısıtlamalar dayattığını aktardı.
Davud, Filistin kentleri ve köylerinin her birinin, "Filistin bağlamından izole edilmiş bir ada haline getirildiğine, coğrafi olarak bir ilin diğer bir ille, bir köyün başka bir köyle bağının kalmadığını" vurguladı.
7 Ekim 2023'ten sonra yoğunlaşan engeller nedeniyle Filistinlilerin yerel saatle 18.00'den sonra hareket edemez hale geldiğine dikkati çeken Davud, şunları söyledi:
"Bir yandan kontrol noktalarının kapanma vakti, diğer yandan Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırıları nedeniyle kimse hareket edemez oldu. Kontrol noktalarında saatlerce beklediğimiz için de zaten kısıtlı olan vakti beklerken kaybediyoruz."
"13.00'TEKİ DERS İÇİN 09.00'DA EVDEN ÇIKIYORUM"
İşgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde yaşayan Filistinli diş hekimi Yusuf Caafera, aynı zamanda Kudüs Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalıştığını belirtti.
Caafera, çalıştığı günlerde en az iki İsrail askeri kontrol noktasından geçmek zorunda olduğunu dile getirdi.
Ramallah ve Bire kentlerinin kuzey girişinde yer alan Beit El askeri kontrol noktasında durdurulduğuna işaret eden Caafera, "Üniversite dersim öğleden sonra 13.00'te fakat İsrail kontrol noktalarında uzun saatler süren beklemeyi de hesaba katarak sabah saat 09.00'da Ramallah'tan ayrılmak zorunda kalıyorum." dedi.
Caafera, "Kontrol noktalarında oluşan araba kuyrukları ve uzun bekleme saatleriyle büyük bir hapishanede yaşıyoruz. Ramallah ile Ebu Dis arası yarım saatlik yol. Daha dün sabah, Kudüs'ün doğusundaki Maale Adumim yerleşim yerinin yakınında yer alan bir kontrol noktasında 07.30'dan 09.30'a kadar bekledim." diye konuştu.
"3 SAATLİK YOLU 7 SAATTE ALIYORUZ"
Batı Şeria'nın güneyindeki El Halil ile Ramallah arasında taksi şoförlüğü yapan Filistinli Yusri Abdullah ise iki kent arasında çalışanların ulaşımını sağladığını söyledi.
Kontrol noktalarındaki kalabalığı aşabilmek için evden sabah 05.00'te çıkmak zorunda kaldığını kaydeden Abdullah, "Kontrol noktaları olmasa gidip-gelmek 3 saati geçmiyor. Fakat bu durumda en az 7 saati yollarda harcıyoruz. Bu da zaten yüksek olan yakıt nedeniyle para ve zaman kaybına neden oluyor." dedi.
Abdullah, Kudüs'ün doğusundaki Vadi Nar kontrol noktasının yaşadıkları ulaşım zorluğunu artırdığını, sürücülerin bazen riskli olmasına rağmen engebeli dağ yollarını kullanmak zorunda kaldığını aktardı.
"TOPLU CEZALANDIRMA"
Filistinliler kontrol noktalarında sadece saatlerce bekleyip vakitlerini kaybetmiyor. Aynı zamanda kimlikleri kontrol edilen, cep telefonları incelenen, üzerlerinde Gazze'yle ilgili resim veya haber bulunması durumunda eziyete tabi tutulan, gözaltına alınan Filistinliler, kontrol noktalarında adeta kapana kıstırılıyor.
Kudüs Hukuki Yardım ve İnsan Hakları Merkezinde araştırmacılarından Hişam Şerbati, İsrail'in Batı Şeria'daki kontrol noktaları uygulamasının "savaş suçu olan toplu cezalandırma" kapsamında olduğunu vurguladı.
Şerbati, yüzlerce kontrol noktasının, sıradan insanların yaşamlarını ekonomi, sağlık ve çevre açısından etkilediğini bildirdi.
El Halil kentini çevreleyen kontrol noktalarının birkaç hafta önce kapatılmasına işaret eden Şerbati, "Atık çöplüğü, kuzeyde bir saat mesafede yer alan Beytüllahim kentinde bulunuyor. Kontrol noktaları kapalı olduğu için çöpler götürülemedi ve sokaklarda atıklar birikti." dedi.
Şerbati, giriş çıkışların kapatılmasının hastaların nakillerinde de zorluklara yol açtığını işaret ederek, ambulansların hasta ve yaralıların nakli sırasında çok zaman kaybettiğini ifade etti.