Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Israil

Herkes Duysun - Israil haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Israil haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Avustralya, Litvanya ve Estonya, UCM'nin Netanyahu hakkındaki tutuklama emrine saygı duyuyor Haber

Avustralya, Litvanya ve Estonya, UCM'nin Netanyahu hakkındaki tutuklama emrine saygı duyuyor

Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, X hesabından yaptığı paylaşımda, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkarmasına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, Avustralya'nın, UCM'nin bağımsızlığına ve uluslararası hukukun korunmasındaki önemli rolüne saygı duyduğu belirtildi. "Siviller korunmalıdır. Rehineler serbest bırakılmalıdır. Hızlı, güvenli ve engelsiz insani yardım sivillere ulaşmalıdır. Yardım çalışanları, hayat kurtarıcı çalışmalarını sürdürebilmeleri için korunmalıdır." değerlendirmesinde bulunulan açıklamada, çatışmanın tüm taraflarının uluslararası insancıl hukuka uyması gerektiğine vurgu yapıldı. LİTVANYA VE ESTONYA DA UCM KARARINA BAĞLI KALACAKLARINI AÇIKLADI Yerel basında çıkan habere göre, Litvanya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, UCM'nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant için çıkardığı tutuklama kararına bağlı kalınacağı bildirildi. "Mahkeme bir tutuklama emri çıkardığında, bunun uygulanması UCM Roma Statüsü'ne taraf olan ya da UCM'nin yargı yetkisini kabul eden tüm devletler ve bölgeler için bağlayıcıdır" ifadesine yer verilen açıklamada, Litvanya'nın "UCM'nin bağımsızlığına ve tarafsızlığına saygı duyduğu" aktarıldı. Estonya Dışişleri Bakanı Margus Tsahkna da X hesabından yaptığı paylaşımda, "Estonya, taraf olduğu UCM'nin tutuklama kararlarını dikkate almaktadır. Uluslararası hukuk ve kurallara dayalı uluslararası düzenin korunması bizim için önemlidir." ifadelerini kullandı. UCM, dün açıkladığı kararda, "Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan ötürü" İsrail Başbakanı Netanyahu ile eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardığını duyurmuştu.

İsrail Savunma Bakanı, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilere Haber

İsrail Savunma Bakanı, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilere "idari gözaltıyı" kaldıracaklarını duyurdu

Katz, sık sık Batı Şeria'nın belde ve köylerine düzenledikleri saldırılarla gündeme gelen Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilere yönelik kararı yaptığı yazılı açıklamayla duyurdu. Batı Şeria'daki Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilere "idari gözaltının" bundan sonra uygulanmayacağını kaydeden Katz, söz konusu kişilerin yargılama olmadan alıkonulmayacağını veya gözaltına alınmayacağını belirtti. Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin "tehdit altında olduğunu" iddia eden ve bu kişilere yönelik bazı uluslararası yaptırımlara dikkati çeken Katz, Tel Aviv yönetiminin bu kişilere karşı "sert önlem almasının uygun olmadığını" ileri sürerek aldığı kararı savundu. KARAR AŞIRI SAĞCI BAKANLARI SEVİNDİRDİ Aşırı sağcı ve Filistin karşıtlığıyla öne çıkan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla, aldığı karardan dolayı Katz'ı tebrik etti. Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilere açık desteğiyle öne çıkan aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich de kararından dolayı Katz'ı kutladı. İsrail, "idari tutukluluk" adını verdiği uygulamayı daha çok işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te Filistinlilere karşı kullanıyor. Bu uygulamayla İsrail, Filistinlileri 1 aydan 6 aya kadar alıkoyabiliyor. Askeri mahkemeler, "İsrail'in güvenliği için tehlike teşkil ettiğine" karar vererek tutukluya hangi suçla itham edildiğini açıklamadan tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor. FİLİSTİN BELDE VE KÖYLERİNE SALDIRIYORLAR İsrail'in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'da 451 bin, Doğu Kudüs'te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarını gasbediyor. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki bu gasplar yasa dışı sayılıyor. Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Batı Şeria'da sık sık köylere ve beldelere saldırıyor ve işgal altında yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zor hale getiriyor.

ABD yönetimi, UCM'nin Putin kararında farklı, Netanyahu kararında farklı tavır takındı Haber

ABD yönetimi, UCM'nin Putin kararında farklı, Netanyahu kararında farklı tavır takındı

UCM'nin, Gazze'de işlediği savaş suçları nedeniyle İsrail Başbakanı Netanyahu hakkında çıkardığı tutuklama kararının yankıları sürüyor. ABD yönetiminin ve birçok Kongre üyesinin UCM'nin Netanyahu ile ilgili kararını kabul etmediklerini açıklaması, aynı kurum ve kişilerin geçen yıl aynı mahkemenin Putin'le ilgili tutuklama kararına verdikleri aksi yöndeki tepkiyi akıllara getirdi. Başta ABD Başkanı Joe Biden, Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre ve birçok Kongre üyesi olmak üzere Washington'daki karar alma süreçlerinde imzası bulunan birçok isim, UCM'nin Putin hakkındaki kararını büyük memnuniyetle karşıladıklarını açıklamıştı. BİDEN YÖNETİMİ, UCM'NİN PUTİN HAKKINDAKİ KARARINDAN MEMNUNDU Biden, Mart 2023'te mahkemenin, Ukrayna'daki savaş suçları nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Putin hakkında aldığı yakalama kararından memnuniyet duyduğunu ifade etmişti. Blinken da o günlerde yaptığı açıklamada, UCM üyesi tüm ülkelerin bu karara uyması ve Putin hakkındaki tutuklama kararını yerine getirmesi gerektiğini dile getirmişti. UCM'nin Netanyahu kararına sert tepki gösteren ve hatta UCM Başsavcısı Kerim Han'a yaptırım uygulanması gerektiğini savunan senatörlerden Lindsey Graham de o dönem yaptığı açıklamalarda "Putin'in savaş suçlusu olduğunu, yakalanması ve Lahey'de yargılanması gerektiğini" öne sürmüştü. ABD yönetimi, İsrail'in UCM üyesi olmadığını ve dolayısıyla mahkemenin İsrail üzerinde yetkisinin bulunmadığını savunurken, Rusya'nın da UCM üyesi olmadığını gündeme dahi getirmemişti. UCM dün açıkladığı son kararda, "Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan ötürü" İsrail Başbakanı Netanyahu ile eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardığını ifade etmişti. UCM, Ukrayna'da işlenen suçlara ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında, Putin ve Rusya'nın Çocuk Hakları Komiseri Maria Alekseyevna Lvova-Belova hakkında geçen yıl mart ayında "savaş suçu" gerekçesiyle yakalama kararı çıkarıldığını duyurmuştu.

İsrail'in Gazze'nin kuzeyine düzenlediği iki saldırıda 88 Filistinli hayatını kaybetti Haber

İsrail'in Gazze'nin kuzeyine düzenlediği iki saldırıda 88 Filistinli hayatını kaybetti

Filistin resmi ajansı WAFA’da yer alan habere göre, İsrail savaş uçakları Meşru Beyt Lahiya bölgesindeki Kemal Advan Hastanesi çevresinde bulunan yerleşim alanını bombaladı. Saldırıda ilk belirlemelere göre çoğu çocuk 66 Filistinli yaşamını yitirdi, 100 kişi yaralandı. Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, çok sayıda kişi hala enkaz altında bulunuyor. İsrail'in sivil savunma birimlerini hizmet dışı bırakması nedeniyle bölge halkı elleriyle ve çok basit ekipmanlarla arama kurtarma çalışmalarını yürütüyor. Hastane çalışanları da saldırı sonrası enkaz altında kalanları arama kurtarma çalışmalarına katıldı. Hastanedeki sağlık çalışanlarının kısıtlı olması ve İsrail'in hastaneye yeni sağlık ekiplerinin girişine izin vermemesi nedeniyle yaralılara kısıtlı şekilde müdahale edilebiliyor. İSRAİL SAVAŞ UÇAKLARI ŞEYH RIDVAN MAHALLESİ'NDE BİR EVİ BOMBALADI İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyine düzenlediği ikinci saldırıda, Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde bir evi bombalaması sonucu 22 kişi yaşamını yitirdi. Sağlık kaynağından alınan bilgiye göre, İsrail savaş uçakları Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde "Aruki" ailesine ait 6 katlı binayı bombaladı. Saldırıda 10 çocuk ve 5 kadın olmak üzere 22 Filistinli yaşamını yitirdi. Enkaz altında mahsur kalanların olduğu, arama kurtarma çalışmalarının devam ettiği aktarıldı.

İsrail, Cenin kenti ve mülteci kampına baskınını ikinci gününde sürdürüyor Haber

İsrail, Cenin kenti ve mülteci kampına baskınını ikinci gününde sürdürüyor

Cenin Mülteci Kampı'nda çok sayıda eve baskın yapan İsrail askerleri, alıkoyduğu Filistinlileri sorguladı. İkinci gününde baskın ve saldırılarını sürdüren İsrail ordusu, kente ve kampın çevresine takviye birlikler ve askeri buldozerler konuşlandırdı. İsrail ordusuna ait buldozerler, Cenin kentinde elektrik hatlarını tahrip ederek, elektriğin tamamen kesilmesine yol açtı. Cenin Mülteci Kampı'nda başta Abdullah Azzam ve Cevret ez-Zeheb mahalleleri olmak üzere İsrail askerleri bazı evleri kışlaya çevirdi, İsrail ordusuna ait dronlar kamp üzerinde uçmayı sürdürdü. İsrail ordusu Cenin kentindeki Şarkiyye Mahallesi'nde belediye stadyumunun bazı kısımlarını tahrip ederken, El-Medaris Caddesi'ni de buldozerlerle tamamen yıktı. İsrail'in dün sabah saatlerinden bu yana baskınını sürdürdüğü Cenin kenti ve Cenin Mülteci Kampı'nda 5 Filistinli hayatını kaybetmişti. Cenin Valisi Kemal Ebu Rubb, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in, Gazze Şeridi'ndeki şiddet çemberini Batı Şeria'ya doğru genişletmeye çalıştığını söylemişti. Ebu Rubb, Cenin kenti, mülteci kampı ve Kabatiya beldesinin üst üste 15 kez İsrail saldırılarına hedef olduğunu ve altyapının İsrail ordusunca tahrip edildiğini aktarmıştı. İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

Filistinli aile, 14 yaşındaki çocuklarının Haber

Filistinli aile, 14 yaşındaki çocuklarının "taş attığı" için hapse girecek olmasının üzüntüsünü yaşıyor

Her yıl bugün, 20 Kasım 1989 tarihinde imzalanan Çocuk Hakları Sözleşmesi münasebetiyle "Dünya Çocuk Hakları Günü" olarak kutlanırken, Filistinli çocuklar ise İsrail güçleri tarafından hak ihlallerine maruz bırakılmaya devam ediyor. Cenevre merkezli Uluslararası Çocukları Savunma Hareketi'ne göre, İsrail'de her yıl bazıları 12 yaşında yaklaşık 500 ila 700 Filistinli çocuk, gözaltına alınıyor ve yargılanıyor. Filistinli çocuklara ilişkin en yaygın suçlama ise "taş atmak". Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetine göre İsrail'deki cezaevlerinde halihazırda yaklaşık 280 Filistinli çocuk bulunurken, söz konusu çocuklar yetişkin tutuklularla aynı zor şartlar altında yaşamak zorunda bırakılıyor. İsrail mahkemesi Filistinli Eyhem Selayme'nin "taş attığı" gerekçesiyle bir yıl hapis cezasını onadı. Eyhem'in 1 Aralık'ta Maskobiye Hapishanesi'ne teslim edilmesi gerekiyor. Eyhem'in ağabeyi Ahmed de aynı gerekçeyle 4 ay hapiste kaldıktan sonra Hamas ile İsrail arasında yapılan Kasım 2023'teki esir takası mutabakatı kapsamında İsrail hapishanelerinden serbest bırakılan en küçük yaştaki Filistinli oldu. AA muhabirine konuşan Eyhem'in babası Navaf Selayme, oğulları Eyhem ve Ahmed ile onların kuzenleri Muhammed ve Mutez'in İsrail askerleri tarafından, bölgeden geçen Filistin topraklarını gasbeden İsraillilere "taş attıkları" iddiasıyla 17 Mayıs 2023'te gözaltına alındığını belirtti. Selayme, "4'ü için de duruşmalara getirilmeleri şartıyla mahkeme boyunca ev hapsinde kalmalarına hükmedildi. Ama sonra hakim Eyhem dışında üçünün 14 yaşın üzerinde oldukları için hapishaneye gönderilmesine karar verdi." diye konuştu. "Uluslararası hukuka göre 16 yaş altındaki çocukların hapsedilmemesi gerekirken, İsrail kanunlarına göre 14 yaşında olmalarının yeterli olduğuna" işaret eden Selayme, "Eyhem o zaman 14 yaşında değildi. Ev hapsinde tutulmasına karar verildi. Yaklaşık 20 duruşma oldu. Son duruşmalarda Eyhem hakkında 3 yıl fiili hapis cezası istendi. Avukat buna itiraz etti fakat savcı Eyhem hakkında caydırıcı ve ağır bir ceza uygulanmasında ısrarcı oldu. Savcılığın gerekçesi de Eyhem'in kamuoyu ve yerleşimciler için tehdit oluşturmasıydı." dedi. Kudüs Bölge Mahkemesinin oğlunun bir yıl hapsine hükmettiğini aktaran baba Selayme, "Eyhem'in bir buçuk sene ev hapsinde kaldığını, bunun yeterli olduğunu belirterek temyize gittik. Bugün yüksek mahkemenin itirazımızı kabul etmediğini öğrendik. 1 Aralık'ta oğlumu cezaevine teslim etmem gerektiğini bildirdiler." diye konuştu. "BEN OĞLUMU BİR YIL BOYUNCA HAYATIMDAN ÇIKARTMAK ZORUNDA KALACAĞIM" Büyük küçük herkesin Filistin topraklarını gasbedenlere saldırdığı gibi çeşitli bahanelerle gözaltına alındığına dikkati çeken Selayme, şunları kaydetti: "Bugün bir çocuk cezaevine girince hiçbir haber alamıyorsun. Tutuklananların nereye götürüldüğünü, ne yediğini, ne içtiğini, işkenceye maruz kalıp kalmadığını bilmiyorsun. Ben oğlumu bir yıl boyunca hayatımdan çıkartmak zorunda kalacağım. Anılarıyla yaşayacağım." İsrail'de cezaevlerinde son bir yılda 80 kişinin hayatını kaybettiğini söyleyen baba Selayme, "Bu açıdan çocuğumuz için endişeliyiz. Vücut yapısı yaşından küçük. Hapishanede nasıl yapacak bilmiyorum. Normalde 80 kilo olarak hapse giren bir kişi çıktığında 50-60 kiloya düşüyor. Bizim çocuğumuz zaten 30 kilo çıkarken ne halde olacak hiç bilmiyorum." ifadelerini kullandı. Gazze'deki, Batı Şeria'daki durumun ortada olduğunu, bu nedenle insan hakları kurumlarından ümitlerini kestiklerini ifade eden Selayme, İsrail cezaevlerinde yaklaşık 450-500 Filistinli çocuğun bulunduğunu söyleyerek, "İnsan hakları savunucuları nerede?" dedi. "OĞLUM EYHEM İSRAİL CEZAEVLERİNDEKİ YAŞI EN KÜÇÜK TUTUKLU OLACAK" Navaf Selayme, "Oğlum Eyhem hapse girdiğinde İsrail cezaevlerindeki en küçük tutuklu olarak kayda geçecek. Ben de 30 yıl önce hapishanelerdeki yaşı en küçük tutuklu olmuştum." diye konuştu. "Oğlum Ahmed esir takasıyla serbest kaldı. Sonra eğitimine geri dönmede sorun yaşadı çünkü İsrail tutukluların serbest bırakıldıktan sonra okula dönmesini yasakladı. Oğlum Eyhem de cezaevinden çıktıktan sonra abisi Ahmed gibi aynı sorunla karşılaşacak, eğitimine devam edemeyecek. Ahmed eğitimine devam edemediği için onu zanaate yönlendirdik. Kendisi şu an oto tamircide çalışıyor." "CEZAEVİNE GİRECEK OLMAMI AKLIM ALMIYOR" On gün sonra İsrail hapishanesine girmek zorunda kalacak Eyhem Selayme de "Haberi duyduğumdan bu yana benim gibi bir çocuğun cezaevine girmesini aklım almıyor. Benim yaşımdaki çocuklar oyunlar oynar, futbol oynar, akrabalarını ziyaret eder, okula gider. Ama biz Filistinli çocuklar için bu geçerli değil." dedi. Selayme, hapishanede en çok ailesini, kardeşlerini, okulunu ve annesinin yemeklerini özleyeceğini dile getirdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.