Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Isveç

Herkes Duysun - Isveç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Isveç haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kur'an-ı Kerim'i yakma provokatörü, Norveç tarafından İsveç'e teslim edildi Haber

Kur'an-ı Kerim'i yakma provokatörü, Norveç tarafından İsveç'e teslim edildi

İsveç polisi yaptığı açıklamada, Kur'an-ı Kerim yakma provokatörü Salwan Momika'nın, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığını duyurdu. Ülkenin Expressen gazetesine açıklamada bulunan Momika, "16 Nisan'a kadar İsveç'te geçici oturma iznim var, iznim bitince burada tekrar iltica başvurusu yapacağım." ifadesini kullandı. Norveç'te iki hafta bir hücrede hapis yattığını anlatan Momika, "Norveç'e varır varmaz tutuklandım, cep telefonum alındı ​​ve tecrit hücresine atıldım. Norveç'te Kur'an yakmayacağımı belirtmeme rağmen güvenlik riski oluşturduğumu ve bu yüzden ilticamı kabul etmeyeceklerini söylediler." dedi. Norveç'te hücrede yatarken, kendisinin öldüğüne dair haberlerin bütün dünyada yayıldığını aktaran Momika, hücrede yattığı ve cep telefonu olmadığı için bu tür haberlere müdahale edemediğini ve Norveç'te hayal kırıklığına uğradığını kaydetti. İSVEÇ'TE MOMİKA'NIN ÇALIŞMA VE OTURMA İZNİ UZATILMAMIŞTI İsveç Göç Temyiz Mahkemesi, 27 Mart'ta Göç Mahkemesi'nin Momika hakkında aldığı sınır dışı edilme kararını onadığını duyurmuştu. Momika ise Göç Temyiz Mahkemesi'nin kararı sonrası İsveç'i terk edip Norveç'e iltica edeceğini söylemişti. İsveç Göçmenler Ofisi, Ekim 2023'te, Momika'nın 16 Nisan 2024'e kadar çalışma ve oturma izninin bulunduğunu, bu tarihten sonra sınır dışı edileceğini belirtmişti. Momika, karara itiraz edip davayı Göç Mahkemesi'ne götürmüştü. Göç Mahkemesi de Momika'nın oturma izni başvurusunda yanlış bilgi verdiğini ve bu yüzden Göçmenler Ofisinin sınır dışı kararını onadığını açıklamıştı. Momika, daha sonra kararı Temyiz Mahkemesi'ne götürmüştü. Norveç'e giden ve 28 Mart'ta iltica eden Momika, tutuklanarak hapse atılmıştı. İSVEÇ VE DANİMARKA'DA KUR'AN-I KERİM YAKMA PROVOKASYONLARI Salwan Momika, başkent Stockholm'de geçen Kurban Bayramı'nın birinci gününe denk gelen 28 Haziran 2023'te Stockholm Camisi önünde polis koruması altında Kur'an-ı Kerim'i ateşe vermişti. Momika, daha sonra Irak'ın Stockholm Büyükelçiliği ile İsveç Parlamentosu önünde polis koruması altında birkaç kez Kur'an-ı Kerim yakmış, Irak bayrağını ayaklar altına almıştı. Momika, 24 Ağustos'ta da Stockholm Camisi önünde tekrar Kur'an-ı Kerim yakmıştı. Momika'nın 3 Eylül 2023'te Malmö kentinde polis korumasında Kur'an-ı Kerim yakması ve onu engellemeye çalışan 15 kişinin gözaltına alınması nedeniyle protestolar düzenlenmişti. Momika son olarak 21 Ekim 2023'te Stockholm'ün merkezinde İsrail'e destek mitingi yaparak Kur'an-ı Kerim ve Filistin bayrağı yakmıştı. Momika'nın eylemlerinin ardından Danimarka Parlamentosu, 7 Aralık 2023'te kutsal kitapların yakılmasını ve bu kitaplara saldırıları yasa dışı kılan yasa tasarısını kabul etmişti.

Estetik ameliyat sonunu getirdi: Aile şikayetçi Haber

Estetik ameliyat sonunu getirdi: Aile şikayetçi

Yurtdışında yaşayan ve internetten gördüğü estetik ameliyat işlemleri yapan bir şirket ile anlaşıp İstanbul'daki özel bir hastanede 3 ameliyat geçiren 33 yaşındaki 1 çocuk annesi Inger Jeanette Bengtsson, taburcu edilerek otele gönderildi. Burada hayatını kaybeden kadının ailesi olaya ilişkin avukatları aracılığı ile şikayetçi oldu. “GERİDE SEKİZ YAŞINDA BİR KIZ ÇOCUĞU, ACILI BİR BABA VE ANNE BIRAKILMIŞTIR” İstanbul Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı‘na müşteki avukatları tarafından sunulan şikayet dilekçesinde, İsveç vatandaşı Inger Jeanette Bengtsson’un 1 Kasım 2023 tarihinde hayatını kaybettiği belirtilerek “Geride sekiz yaşında bir kız çocuğu, acılı bir baba ve anne bırakılmıştır” ifadelerine yer verildi. Dilekçede Johan Hakan Bengtsson’un maktulün babası olduğu ve kızının ölümünden sorumlu olanların tespit edilerek cezalandırılmasını talep ettiği belirtildi. Maktulün 31 Ekim 2023 tarihinde İstanbul'da özel bir hastanede estetik plastik cerrahi ameliyatı olduğu kaydedilen dilekçede, yapılan işlemlerin karından yağ aldırma, kalça büyütme ve meme büyütme ameliyatları olduğu açıklandı. Maktulün bu ameliyatlardan 1 gün sonra vefat ettiği de dilekçede belirtildi. Jeanette Bengtsson’un İsveç’ten Türkiye’ye bu ameliyatları olmak için internette reklamlarını gördüğü bir şirket ile anlaşma yaptığı ve söz konusu şirket ile WhatsApp üzerinden yazışarak ameliyat olmak için geldiği kaydedildi. “6 BİN 490 EURO‘YU ELDEN NAKİT OLARAK ÖDEDİ” Maktulün Türkiye’ye geldiğinde şirket ile aralarındaki anlaşma uyarınca 6 bin 490 Euro‘yu elden nakit olarak ödediği de dilekçede belirtildi. Estetik ameliyat şirketinin maktulün operasyonlarını özel hastanede yaptığı ve sonrasında anlaşma uyarınca Küçükçekmece’de bulunan bir otele yerleştirdiği dilekçede kaydedildi. Maktulün bu otelde öldüğü belirtilen dilekçede “Ölüm olayının bir gün önce yapılan üç ameliyattan sonra meydana gelmiş olması ölüm sebebinin bu ameliyatlar veya sonrasında gelişen komplikasyonlar sonucu olduğunu göstermektedir” ifadelerine yer verildi. Dilekçede ameliyatın yapıldığı özel hastaneden bugüne kadar hiçbir kayıt getirilmediği de kaydedildi. Başsavcılığa sunulan şikayet dilekçesinde; ameliyat öncesi ve sonrasındaki tüm evrakların ve raporların getirtilmesi, ameliyatı ve taburcu işlemini yapan doktorların kimliğinin tespit edilerek ifadesinin alınması talep edildi. Ölüm olayında sorumluluğu belirlenen kişi veya kişilerden şikayetçi olunduğu ve haklarında cezalandırılmaları amacıyla kamu davasının açılmasının talep edildiği de dilekçede belirtildi. "VERGİ VERMEMEK İÇİN PARAYI ELDEN TAHSİL ETMİŞLER" Öte yandan olaya ilişkin açıklama yapan Avukat Hasan Gürbüz, “Son yıllarda hızla çoğalan sağlık turizminde hem Turizm hem Sağlık Bakanlığı’ndan yetki almış firmalar yurt dışından gerek estetik gerek sağlık tedavileri için olsun Türkiye’ye getiriyorlar. Bu İsveçli genç kadın da sosyal medya reklamlarından gördüğü bir şirket ile iletişime geçiyor. Whatsapp üzerinden yazışmalar yapılıyor. Ondan sonra mutabık kalınıyor ve Türkiye’ye estetik operasyonları olmak için geliyor. Meme, kalça büyütme ve karından yağ aldırma ameliyatı yapılıyor. Genç kadın 63 kilogram maalesef 90 kilogramın altında karından yağ çekme operasyonu yapılmaması gerekirken 63 kiloluk bir insana bu yapılıyor. Buradaki sorunlarımızdan biri şu; parayı elden tahsil etmişler. Yanında nakit olarak getirmiş parayı. Bu kayıt dışı olmasına yol açıyor. Niçin yapıyor bunu sağlık turizmi yapan firmalar? Vergi vermemek için yapıyorlar. Kızımızı yurt dışından Türkiye’ye getiren sağlık turizmi firması hastaneye daha fazla para ödememek için ameliyattan sonra hastaneden çıkartıyor. Anlaşmalı olduğu otele götürüyor. Birkaç saat sonrada otelde vefat ediyor. Kadının ailesi Türkiye’ye gelmedi. Çünkü 8 yaşında bir kızı var. Bu çocuk için büyük bir travma. Aynı zamanda ailesi için büyük bir travma. Babası hassasiyetle konu ile ilgileniyor. Diyor ki ‘benim kızım öldü başkaları ölmesin’. Bu iş madem ki yapılıyor sağlık turizmi adı altında insan sağlığına değer verilerek yapılsın. Her şey para değildir. ‘Bu son olsun’ diyor. Bunun içinde ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğunu söyledi. İsveç’ten buraya gazeteciler geldiler bu konuyu araştırmak için konu İsveç kamuoyuna mal olmuş durumda. Ailesinin biz yabancıyız Türkiye’de hakkımız korunur mu? Yoksa olay örtbas edilir mi? şeklinde endişeleri vardı. Ben kendilerine böyle bir şey olmayacağını Türkiye’nin ciddi bir hukuk devlet olduğunu söyledim. Olayın tarihi kızın vefat ettiği tarih 1 Kasım 2023. Ameliyattan sonra sağlık turizmi firmasının anlaşmalı olduğu otele götürüyor. Otelde 1-2 saat sonra vefat etmiş” ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray İsveçi mi destekliyor? Haber

Beyaz Saray İsveçi mi destekliyor?

Günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kirby, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyeliklerini güçlü bir biçimde desteklediklerini ancak diğer taraftan Türkiye ile yaşanan anlaşmazlıkların bu üç ülke arasında halledilmesi gerektiğini savundu. Kirby, Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelikleri konusundaki endişelerinin farkında olduklarını belirterek, bu husustaki müzakerelerin sürdürülmesi gerektiğinin altını çizdi. İsrail'i kınadı İsrail ile Filistin arasında son dönemde artan gerginliğe de değinen Kirby, İsrail'in operasyonları sırasında sivillerin hayatını kaybetmesinden derin üzüntü duyduklarını aktararak, "Gerilimin daha da tırmanmasına neden olan her türlü eylemi kınıyoruz." dedi. Kirby, Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Orta Doğu turu kapsamında Batı Şeria'ya gerçekleştirdiği ziyarette bölgede tansiyonun düşürülmesi yönünde de görüşmeler yapacağını kaydetti. Ukrayna'nın F-16 talebi Ukrayna'nın F-16 taleplerine ilişkin bir soruya ise Kirby, Ukraynalıların kendilerini savunmak için böyle bir taleplerinin bulunmasının sürpriz olmadığını ifade etti. "Onları bu konuda suçlayamazsınız." diyen Kirby, yeni bir yardıma ilişkin duyuracak bir bilginin olmadığını söyledi. Kirby ABD Başkanı Joe Biden'ın Rusya-Ukrayna savaşının yıl dönümü 24 Şubat'ta Ukrayna'yı ziyaret edebileceğine ilişkin haberlerle ilgili ise Başkan'ın ziyaret takvimiyle ilgili bilgi veremeyeceğini aktardı. Rusya'nın Afganistan'daki Taliban yönetiminden ABD'nin işgal sonrası bıraktığı silahları almak istediğine yönelik soru üzerine ise Kirby, bunu doğrulayacak bir bilgiye sahip olmadıklarını belirtti.

Iğdır'dan İsveç protestosu Haber

Iğdır'dan İsveç protestosu

Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırıya bir tepki de Iğdır’dan geldi. Bazı sivil toplum kuruluşlarının üyeleri, Iğdır Belediye meydanına ‘İsveç şaşırma sabrımızı taşırma, Kur'an’a uzanan eller kırılsın, Kahrolsun Amerika, Kahrolsun İsrail’ sloganları atarak yürüdü. Belediye meydanında bir araya gelen vatandaşlar Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırıyı kınadı. Topluluk adına açıklama yapan Iğdır Ehlibeyt Alimleri Derneği Başkanı Zeki Tümay, “Batının çirkin yüzünü bir kez daha gördük onların o malum çirkeflikleri hep vardı zaten Onların kini ve nefreti sadece Müslüman halkına değil bizatihi İslam dininin kendisine ve de kutsallarınadır. En son gelinen şu noktada şunu anladık ki onlardan ne biz Müslümanlara ne de kutsallarımıza fayda gelmez onlara ne kadar dostluk kucağı açsak da, müsamaha göstersek de ve de dirsek temasında olsak da fayda etmeyeceği gibi kendimizi hem aldatmış hem de avutmuş oluruz. İslam bir barış dini olmasına rağmen batılılar Müslümanları hep barbarlıkla suçlaya gelmişlerdir. Onlar şunu anlamak istemiyorlar Bakara Suresi Ayet 269'da yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır; Dinde zorlama yoktur. En büyük demokrasi budur işte hiçbir gayrimüslime dinimiz zorla Müslüman olacaksın dememiştir. Bu kadar hoşgörülü bir dinin öğretilerinin yazılı olduğu kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'i devlet koruması altında bir mevzuda yaktırıyorlar. Adına da düşünce özgürlüğü diyorlar onlar ilime kapalı iken kilisenin yönetimi altındaki engizisyon mahkemelerinde sırf dünya dönüyor dediği için nice Galileleri idama mahkum ederken yüce İslam dininin o nurani atmosferinde yetişen nice ilim insanları ilmi çalışmalara ışık tutmuş ve kapı aralamışlardır." dedi.

Paludan, Danimarka'da cami karşısında Kur'an-ı Kerim yaktı Haber

Paludan, Danimarka'da cami karşısında Kur'an-ı Kerim yaktı

İsveç'te 21 Ocak'ta Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakan Paludan, aynı provokasyonu bu kez Kopenhag'da gerçekleştirdi. Paludan, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'ın Dortheavej semtinde cuma namazı bitiminde İslam Toplumu derneğine ait caminin karşısına geldi. Aşırı sağcı lider, bir akaryakıt istasyonunun hemen önünde polisin kordonla çevirdiği noktada başında kaskla Kur'an-ı Kerim yaktı. Rasmus Paludan, cuma namazından çıkan Müslümanlara bakarak, elinde Hazreti Muhammed'e hakaret içeren bir materyal sallayıp dikkat çekmeye çalıştı. Cami cemaati, provokatöre karşı soğuk kanlılığını korudu. Cemaatin ileri gelenleri, provokasyondan uzak tutmak için, namazdan çıkanlara bölgeden uzaklaşmalarını telkin etti. Danimarka polisi, cami çevresinde sıkı güvenlik önlemleri alırken, caddeyi giriş çıkışlara kapattı. Bu esnada ellerinde su ve yangın söndürme tüpleri bulunan bir grup Müslüman gencin, polis tarafından uyarıldığı görüldü. Paludan'ın provokasyonu esnasında camiden dışarıya hoparlörlerle teşrik tekbirleri verildi. Aşırı sağcı isim, yaklaşık 40 dakika durduğu bölgeden yine polis korumasında ayrıldı.  "Bu, Danimarkalı Müslüman azınlık açısından bir provokasyondur" AA muhabirine konuşan cami gönüllüsü Filistinli Halid el-Subeyhi, ilk kez yaşanmayan bu duruma alışık oldukları yanıtını verdi. Subeyhi, Paludan'ın iki yılı aşkın süredir Danimarka'da birçok caminin önünde bu provokasyonu gerçekleştirdiğini belirterek, "Bizim kendisine mesajımız şudur; 'Bunu yapma, bu ifade özgürlüğü değildir. Bu, Danimarkalı Müslüman azınlık açısından bir provokasyondur.'" ifadesini kullandı. Halid el-Subeyhi, Müslüman toplumun provokasyona gelmeme konusunda dikkatli davrandığını belirterek, "Hasta bir adam. Dikkat çekmek için Müslümanları provoke etmek istiyor." diye konuştu. Olayı görmek için bölgeye geldiğini aktaran Türk vatandaşı Sedat Güzel de "Danimarka vatandaşlarının yüzde 99'u Paludan'ın provokasyonlarına karşı." dedi. Paludan, dün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Danimarka'da bir caminin yanı sıra Türk ve Rus büyükelçiliklerinin önünde Kur'an-ı Kerim yakacağını duyurmuş ve Danimarka makamları kendisine izin vermişti. Paludan, İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakmıştı İsveç'in başkenti Stockholm'de 21 Ocak'ta Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakmış, kalabalık polis korumasında gerçekleştirilen eylem sırasında Paludan'ın yanına kimsenin yaklaşmasına izin verilmemişti. İsveç hükümetinin Kur'an-ı Kerim yakılması için Paludan'a izin vermesine, Türkiye başta olmak üzere çok sayıda İslam ülkesinden tepki gösterilmişti. Hollanda'da da ırkçı Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar (PEGIDA) hareketi lideri Edwin Wagensveld, Lahey kentinde tek başına yaptığı eylemde Kur'an-ı Kerim yırtmıştı. Türkiye ve birçok ülkede İsveç ve Hollanda'da Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırılar protesto ediliyor.

70 ülke aynı safta! Haber

70 ülke aynı safta!

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İsveç ve Hollanda’da Kur’an-ı Kerim’e yönelik yapılan saldırılara ilişkin İslam ülkeleri başta olmak üzere toplam 70 ülkenin dini temsilcilerini acil toplantıya çağırdı. 70 ülkeden 130 temsilcinin katıldığı, yaklaşık 4 saat süren “İsveç'te Kur’an-ı Kerim’e Karşı İşlenen Nefret Suçuna Dair Çevrimiçi Acil Dünya Müslüman Dini Liderler Toplantısı”nın ardından ortak bildirge hazırlandı. Bildirgeyi okuyan Erbaş, İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yapılan davranışın inanca, hukuka ve evrensel değerlere karşı işlenmiş bir insanlık suçu olduğunu kaydederek, “Bu menfur tavrı şiddetle reddediyor ve lanetliyoruz. Söz konusu insanlık dışı eyleme müsaade edilmesi, hatta polis nezaretinde gerçekleştirilmesi ise utanç verici bir sorumsuzluktur. Bir dinin kutsal kitabına saldıracak kadar saygısız ve pervasız bir zihniyetin varlığı, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi değerlerden ne kadar uzaklaşıldığının açık bir göstergesidir. İnançlara ve kutsallara saldırıların sıradan hale geldiği bir yerde özgürlük söylemi ve demokrasi iddiasının iki yüzlülük ve çifte standarttan başka bir şey olmadığı açıktır” dedi. “Tüm bunlar Müslümanlar tarafından hayret ve endişeyle takip edilmektedir” Bazı Avrupa ülkelerinin son zamanlarda temel insan hakları ve özgürlükler alanında yaşadığı çelişkiler ile travmaların kaygı verici olduğunu vurgulayan Erbaş, “Zira söz ve eylemleri ile sürekli Müslümanları hedef alan ve İslam’ın aydınlık yüzünü karalamaya çalışan birtakım basın-yayın organları, kişiler ve örgütlerin varlığı öne çıkmakta, Müslümanların inançlarını, kutsallarını, ibadet mekanlarını hedef alan ırkçı saldırı ve tecavüzler günden güne artmaktadır. Tüm bunlar Müslümanlar tarafından hayret ve endişeyle takip edilmektedir" dedi. “Müslümanlar İslam’a ve kutsal değerlerine yönelik saldırılara karşı hep birlikte hareket edecek” İslam’a karşı saldırılara karşı ortak tavır alınacağını bildiren Erbaş, şunları kaydetti: “İnsani değerleri ve ahlaki erdemleri hiçe sayan, İslam’a ve Müslümanlara karşı düşmanlıktan vazgeçmeyen bu sorunlu zihniyetle mücadelede geç kalınırsa menfur ve melun saldırıların artarak devam edeceği görülmektedir. Bunun için dünyadaki tüm Müslümanlar İslam’a ve kutsal değerlerine yönelik saldırılara karşı hep birlikte hareket edecek ve en güzel cevabı verecektir. Ayrıca İslam’ın en doğru şekilde tanınmasına yönelik gayretler daha da güçlendirilecektir.” “Müslümanlar asla hukuk dışı yollara başvurmayacak” Erbaş, iyilik ve barışın kazanacağının altını çizerek, “Müslümanlar, her zaman ve her yerde İslam’ın hak ve adalet anlayışını, sevgi ve barış yüklü ilkelerini, Kur’an-ı Kerim'in esenlik dolu mesajlarını, Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in çağlar üstü örnekliğini ve üstün ahlaki vasıflarını tebliğ ve temsil etmeye, söz konusu değerleri insanlığa sunmak için özveriyle, fedakarlıkla, iş birliği içinde çalışmaya devam edeceklerdir. Birtakım sistematik tahrikler ve saldırılar karşısında asla hukuk dışı yollara başvurmayacak; haklarını, inançlarını ve evrensel değerlerini basiret ve ferasetle savunmayı sürdüreceklerdir. İnanıyoruz ki, insaf, vicdan, hukuk galip gelecek, iyilik ve barış kazanacaktır” dedi. Ayrıca 70 ülkenin Müslüman dini liderlerinin toplantısının sonuç bildirgesi, Türkçe'nin yanında İngilizce, Fransızca ve Arapça dillerinde de hazırlandı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.