Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kahramanmaraş

Herkes Duysun - Kahramanmaraş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kahramanmaraş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Depremde yıkılan apartmanın eski yöneticisi konuştu: İşçiliğin kötü olduğu konuşuluyordu Haber

Depremde yıkılan apartmanın eski yöneticisi konuştu: İşçiliğin kötü olduğu konuşuluyordu

Adana'nın Çukurova ilçesindeki Mete Apartmanı 6 Şubat 2023’teki depremde yıkıldı, 12 kişi yaşamını yitirdi. Depremin ardından apartmanın müteahhidi Muzaffer Mete ile inşaat mühendisi Atilla Tuğran tutuklandı. Sanıklar hakkında Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın ilk duruşmasında ‘konutu terk etmemek’ adli kontrol şartıyla tahliye edilen sanıklar Muzaffer Mete ve Atilla Tuğran’ın yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya, tutuksuz sanıklar ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. Duruşmada yıkılan apartmanın eski yöneticisi Hatice Başpınar tanık olarak dinlendi. Apartmanın 7’nci katında oturduğunu ve depremin olduğu ilk gün merdivenlerden inerek dışarı çıktığını belirten Başpınar, “Gece olan depreme yakalandık. Evdeydim, 7’nci kattan merdivenlerden yürüyerek indim. Duvarların hepsi patlaktı. WhatsApp yazışması ile herkese bilgi verildi. Herkes dışarı çıkmıştı. Daha sonra bazıları eşyalarını almak için tekrar evlerine girmişti” ifadelerini kullandı. Sanıklardan müteahhit Muzaffer Mete’nin komşusu olduğunu söyleyen Başpınar, “Apartmanın zemin katındaki dükkanda deprem öncesi tadilat yapıldı. Söz konusu dükkana girdim. Kolon kesildiğini görmedim, duymadım. Belediye gelip kontrol yapmıştı. Bir şey olsaydı tutanak tutarlardı. Bina arka taraftan değil, ön taraftan yıkıldı. Binanın yapımında işçiliği kötü olduğu konuşuluyordu” dedi. Söz hakkı verilen sanıklar Mete ve Tuğran ise eski savunmalarını tekrarladıklarını belirterek beraatlerini talep eti. Mahkeme heyeti, sanıkların adli kontrollerinin devamına, bilirkişi raporunun beklenilmesine ve dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

AFAD ve MTA'dan korkutan çalışma: Kayseri'de yeni fay hattı keşfedildi Haber

AFAD ve MTA'dan korkutan çalışma: Kayseri'de yeni fay hattı keşfedildi

6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Deprem Master Planı Çalışmaları'na devam eden Kayseri Büyükşehir Belediyesi, 200 milyon metrekare alanda mikro bölgeleme çalışmalarını sürdürürken, kentte devam eden projelere destek veriyor. Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Daire Başkanlığı, Sarıoğlan Tatılı Hendeği'nde AFAD, MTA ve TBB iş birliğinde TÜBİTAK Projesi'ne lojistik destek sağladı. Bölgede çalışmalar yapan AFAD Deprem Danışma Kurulu Üyesi Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Koçbulut, "Bir haftadır çalışmamız devam ediyor. Bu çalışma, TÜBİTAK tarafından desteklenen Türkiye'nin diri faylarının paleosismolojisi başlıklı bir çalışmadır. Bu çalışmayı AFAD, MTA, Belediyeler Birliği ve TÜBİTAK destekliyor, 14 projeden oluşan büyük bir proje. Biz bu 14 projeden birisiyiz. 11 numaralı proje biziz. Sivas'tan başlayıp, Tecer, Altınyayla, Gemerek, Sarıoğlan, Bünyan ve Kayseri'ye kadar uzanan Deliler Fayı'nı çalışacağız. Bu fayın paleosismolojik özelliklerini ortaya koymak maksadıyla bu işi yapıyoruz. Öncelikle bu fay boyunca 1/25000 harita yapıyoruz, tektonik haritayı ortaya çıkarıyoruz. Daha sonra bu harita üzerinde dron ile uçuşlar gerçekleştirip, daha detaylı haritalar üretiyoruz. Bunlar üzerinde açacağımız hendek yerini belirledikten sonra buralarda faya dik yönde radar ve jeofizik yöntemiyle fayın burada olup, olmadığını tespit etmeye çalışıyoruz. Bunları belirleyip, olumlu sonuçlar aldıktan sonra kazıya karar veriyoruz" dedi. 'TERS BİLEŞENLİ BİR FAY' Kayseri'nin mikro bölgelemesinin de devam ettiğinin altını çizen Koçbulut, "Diğer çalışmamız da Kayseri'nin güney tarafı olan Ecemiş Fayı'nı ilgilendiriyor. Onun da sonuçlarını belediyemiz ile yapacağız. Ayrıca Kayseri'nin mikro bölgelemesi de yapılıyor. Oradaki aktif faylar da yerleşime uygunluk açısından değerlendirilecek. Yaptığımız kazı çalışmaları neticesinde artık fayın varlığını ortaya koyduk. Sağ tarafta bozuşmuş malzemeyi görüyoruz, sol tarafta ise karasal birimleri görüyoruz. Jeolojik anlamda bunların böyle karşı karşıya gelmesi sadece fay ile olur. Deliler Fayı'nın Sarıoğlan segmentinin şu andaki verilere göre, ters bileşenli bir fay olduğunu söyleyebiliriz. Daha sonra buranın bir kesiti çizilecek, örnekleme yapılacak, bu sonuç çıktığında bu fayın kayma hızı, deprem üretme aralığı ortaya çıkacak, bundan sonra yorum yapabileceğiz" diye konuştu. 'YERİN BİR NEVİ MR'INI ÇEKMİŞ BULUNDUK' Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Daire Başkanı Gonca Arın ise "Kayseri'nin depremselliği ile alakalı olarak çalışmalarından dolayı Fikret hocam ve ekibine teşekkür ediyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak Sarıoğlan Belediyemize de desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum" dedi. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği bölümü Öğretim Üyesi Dr. Sinan Koçeroğlu da yer radarı hakkında bilgiler vererek, "Türkiye'nin diri fay haritasının belirlenmesinde Deliler segmenti üzerinde çalışmalarımızı yapıyoruz. Yaptığımız bu çalışmalarda yer radarı ve profesyonel dron uygulaması yaptık. Yer radarı uygulamasında yere çok güçlü frekanslarda elektromanyetik dalgaları göndererek, yerin bir nevi MR'ını çekmiş bulunduk. Yer radarı yöntemi jeofizik yöntemi olarak karşımıza çıkar" diye konuştu.

6 Şubat'ta 96 kişiye mezar olan apartmanda ihmaller zinciri: Demir eksik, beton kalitesiz Haber

6 Şubat'ta 96 kişiye mezar olan apartmanda ihmaller zinciri: Demir eksik, beton kalitesiz

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli 7.7 büyüklüğündeki depremde Çukurova İlçesi Güzelyalı Mahallesi'nde bulunan 14 katlı Alpargün Apartmanı yıkıldı, 96 kişi yaşamını yitirdi. Depremin olduğu gün Alpargün Apartmanı'nın müteahhidi ve teknik uygulama sorumlusu Hasan Alpargün KKTC'ye kaçtı. Yapılan soruşturma sonunda hakkında yakalama kararı çıkartılan müteahhit Hasan Alpargün, Lefkoşa Emniyet Müdürlüğüne teslim olup 13 Şubat'ta Türkiye'ye getirilerek tutuklandı. Müteahhit Alpargün'ün 990 bin dolar, 890 bin avro ve 500 bin Türk lirasını Türkiye'den KKTC'ye transfer etmeye çalıştığı ve Lefkoşa'da daire satın almak için girişimde bulunduğu öne sürüldü. Hasan Alpargün'ün Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması sürürken, mahkeme heyetince binanın yıkılması ile ilgili Konya Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden istenen bilirkişi raporu hazırlandı. Dava dosyasına giren 6 öğretim üyesinin hazırladığı 46 sayfalık bilirkişi raporunda, Alpargün Apartmanın neden yıkıldığı ile ilgili teknik bilgiler yer aldı. Apartmanın bazı kolonlarında yeterli miktarda demir kullanılmadığına dikkat çekilen raporda, "Kolonların minimum donatı şartını sağlamadığı, statik projede yer alan verilere göre kimi kolonların da katlarda farklılık gösterdiği ve üst katlara doğru küçüldüğü, perde uçlarında ise demir bulunmadığı tespit edilmiştir" denildi. Yıkılan binanın, yapıldığı yılda yürürlükte bulunan 1975 deprem yönetmeliği yükümlülüklerini karşılamadığı belirtilen raporda, binadan alınan karot numunelerinde gerçekleştirilen deneylerde, kullanılan betonun da kalitesiz olduğu ifade edildi. Betonun en düşük basınç dayanım şartını sağlayamadığı, yapı imalatında projede yer almayan detayların olduğu, deprem yönetmeliğinde belirtilen hususlara uyulmadığının tespit edildiği kaydedildi. 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenen müteahhit Hasan Alpargün'ün yargılanmasına 27 Haziran'da devam edilecek.

6 Şubat depremlerine ilişkin paylaşım yapmıştı: Oğuzhan Uğur’a 4 yıla kadar hapis istemi Haber

6 Şubat depremlerine ilişkin paylaşım yapmıştı: Oğuzhan Uğur’a 4 yıla kadar hapis istemi

Sosyal medya fenomeni Oğuzhan Uğur’un, sahibi olduğu ’BaBala TV’ isimli hesabından 6 Şubat 2023’de meydana gelen 2 büyük depremin ertesi günü Kahramanmaraş Kumçatı köyünde barajın patladığı ve Hatay Antakya Yarseli Barajı’nın çatladığı yönünde paylaşımlarda bulunulmuş, paylaşımların deprem bölgesindeki vatandaşlar arasında korku ile paniğe sebep olarak arama kurtarma çalışmalarında aksamalara neden olduğu gerekçesiyle soruşturma başlatılmıştı. Konuya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede 8 kişi ‘müşteki’ sıfatıyla; Oğuzhan Uğur, Kaan Kayacan ve Ercan Özdemir ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. İddialar nedeniyle deprem bölgesinde arama kurtarma faaliyetlerinin aksadığı paylaşımları yapıldı. Hazırlanan iddianamede, 6 Şubat 2023’de meydana gelen 2 büyük deprem sonrasında ‘BaBaLa TV’ adlı sosyal medya hesabından 7 Şubat günü ‘Acil - Kahramanmaraş Türkoğlu Nurdağı’nda Kumçatı köyünde baraj patlamış ve su basıyormuş, sadece yetkililer için iletişim’ ve ‘Hatay Antakya Yarseli barajı çatlamış Allah aşkına buraya ekip yollansın çok yağmur yağıyor’ şeklinde paylaşımların yapıldığı, paylaşımlar sonrası konuyla ilgili medyada böyle bir durumun yaşanmadığına ilişkin haberlerin yapıldığı ve söz konusu iddialar nedeniyle deprem bölgesinde arama kurtarma faaliyetlerinin aksadığına ve halk arasında korku ile paniğe yol açtığına ilişkin paylaşımların yapıldığı anlatıldı. ‘’BİR İNFİALE SEBEP OLMA AMACINA SAHİP OLMADIK’’ Şüpheli Oğuzhan Uğur’un ifadesine yer verilen iddianamede, şüpheli Uğur’un söz konusu hesaptan paylaşımları kendi ekibinin yaptığını belirttiği ve ‘’Deprem sonrası BaBaLa TV’de çalışan ekibimizin yanına gönüllü kişiler geldiler. Gönüllü kişilere çalışmaları için yer sağladık. Tweet atma bölümünün koordinasyonunda belirli bir kişi yoktu. Biz ekiple çalışmadan önce teyidi alınmayan hiçbir paylaşımı Twitter’dan paylaşmamaları konusunda uyardık. Telefon görüşmesi yapma yetkisine sahip 30-35 kişilik ekip, almış oldukları haberleri tweet atmakla yetkili olan yaklaşık 15 kişilik ekibimize aktarıyorlardı. Paylaşımların ardından böyle bir infial bilgisi bize geldikten sonra yaptığımız kontrollerden sonra yapılan paylaşımların ses kaydı ve teyidine ulaşıldı. Bu şahıs, telefon konuşma ekibinde bulunan şüpheli Ercan Özdemir’dir. Özdemir, Kültür Bakanlığı’nda çalıştığını söyleyen bir kadınla görüşüyor, kadının Bakanlıkta çalıştığına ilişkin bilgiler edinilmiş, bu teyitten sonra Yarseli Barajı’na ilişkin tweet atılmış. Hatırladığım kadarıyla tweeti atan şüpheli Özdemir’dir. Nurdağı’na ilişkin tweeti kim attı bilmiyorum. Atılan tweetler 7 Şubat tarihinde olmasına rağmen halkın galeyana getirilmesi ve kaçış görüntülerinin 11 Şubat tarihine ait olması bizim bir infiale sebep olma amacına sahip olmadığımızın göstergesidir. Hesaptan yapılan 3 paylaşımı ben yapmadım. Günlerce uykusuz kalan ve yardım etme amacı taşıyan ekip var. Bölge için milyonlarca lira para toplanmasına destek olduk. Tek amacımız depremde mağdur olan bölge halkına yardım etmek’’ dediği kaydedildi. ‘’OĞUZHAN UĞUR İFADESİNDE BENİM TWEET ATTIĞIMI SÖYLEMİŞ İSE DE BU DOĞRU DEĞİLDİR’’ Şüphelilerden Ercan Özdemir’in ifadesinde ise, ‘’Ben bayanla telefonda görüştükten sonra bana ilettiği bilgileri teyit ekibine ilettim. Bundan sonraki aşamada teyit ekibi ve tweet atan ekibin ne yaptığını bilmiyorum ancak ben kesinlikle tweet atmadım. Oğuzhan Uğur ifadesinde benim tweet attığımı söylemiş ise de bu doğru değildir çünkü benim tweet atma yetkim yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum’’ ifadelerine yer verildi. KAMU BARIŞINI BOZMAYA ELVERİŞLİ ŞEKİLDE PAYLAŞIMLAR YAPILDIĞI BELİRTİLDİ Hazırlanan iddianamede, BaBaLa TV adlı sosyal medya hesabından kamu barışını bozmaya elverişli şekilde, gerçeğe aykırı olarak paylaşımların yapıldığı, sosyal medya hesabının kullanıcısının Oğuzhan Uğur olduğu, şüpheli Uğur’un ifadesinden bir süre sonra avukatı aracılığıyla sunduğu dilekçesinde tweetlerin şüpheli Kaan Kayacan tarafından paylaşıldığını belirttiği, şüpheli Kayacan’ın ise bu hususu hatırlamadığını söylediği kaydedildi. 4’ER YIL 6’ŞAR AYA KADAR HAPİS TALEBİ İddianamede şüpheliler Oğuzhan Uğur, Kaan Kayacan ve Ercan Özdemir’in ayrı ayrı ‘basın ve yayın yoluyla halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.

Adana'da 40 kişiye mezar olan bina, 'Raylı sistem ve depreme dayanıklı' olarak satılmış Haber

Adana'da 40 kişiye mezar olan bina, 'Raylı sistem ve depreme dayanıklı' olarak satılmış

Adana'nın Çukurova ilçesi Güzelyalı Mahallesi'ndeki 16 katlı Saim Bey Apartmanı, Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli 6 Şubat depreminde yıkıldı. Yerle bir olan apartmanda 40 kişi yaşamını yitirdi, 2 kişi yaralandı. Depremin ardından apartmanın müteahhitleri Abdullah Aybaba ile kızı Eda Aybaba Çelik kaçtı. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde kurulan Deprem Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma sonunda müteahhit baba-kız hakkında Adana 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan açılan davanın ikinci duruşması yapıldı. Duruşmaya haklarında 22,5'ar yıl hapis cezası istenen hakkında yakalama kararı bulunan Abdullah Aybaba ile yurt dışına kaçtığı tespit edilen ve kırmızı bülten çıkartılan kızı Eda Aybaba Çelik, gelmedi. Bazı şikayetçiler ile tarafların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada, depremde anne, babası ve kardeşi ile birlikte 12 yakınını kaybeden Seda Fidancan dinlendi. 'SANIKLAR EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMALI' Anne ve babası ile birlikte aynı evde kaldıklarını ancak deprem günü evde olmadığını belirten Seda Fidancan, "Sami Bey Apartmanı'nda annem Selma Güzelgül, babam Mehmet Güzelgül, kardeşim Halil İbrahim Güzelgül, kardeşimin eşi Fulya, yeğenlerim Damla Ünvar ile İbrahim Ege Ünvar, teyzem Müzeyyen Öksüzoğlu, dayım Ahmet Emin Ünvar, yengem Naime Ünvar, kuzenlerim Görkem Emin Ünvar ve Ayberk Ekin Ünvar, yengemin annesi Esma Toprakezen hayatlarını kaybetti. Ben de annemlerle birlikte kalıyordum ancak olay tarihinde evde değildim. Annemlerin kaldığı daireyi alınırken sanık Abdullah Aybaba ile görüştük. Binanın raylı sistem olduğunu, sağlam olduğunu, depreme dayanıklı olduğunu söyleyince satın aldık. Bina ilk sarsıntıda yıkıldı. Sanıklardan şikayetçiyim. Ayrıca bu olayın cinayet olduğu kanaatindeyim" diyerek sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. 'MAL VARLIKLARINA DA TEDBİR KONULMASINI TALEP EDİYORUZ' Şikayetçilerden Naim Emin Ünvar'ın avukatı Hasan Murt, sanıkların İngiltere vatandaşı olduklarını iddia ederek, "İki sanık da İngiltere'ye kaçtı diye duyduk. Ancak sanık Abdullah Aybaba'nın Türkiye'de olduğuna dair bilgiler edindik. Bu hususun araştırılmasını istiyoruz. Ayrıca sanıkların Türkiye'ye gelme durumu söz konusu değilse İngiltere'den iadelerinin istenmesini istiyoruz. Bu arada mal varlıklarına da tedbir konulmasını talep ediyoruz" dedi. Duruşma, sanıkların yakalanmasının beklenmesi için ertelendi.

72 kişiye mezar olan Ebrar Sitesi davasında ilk duruşma! Haber

72 kişiye mezar olan Ebrar Sitesi davasında ilk duruşma!

6 Şubat depremlerinin merkez üssü olan Kahramanmaraş'ta 72 kişinin yaşamını yitirdiği Ebrar Sitesi H Blok'un yıkılmasına ilişkin 7 sanığın yargılanmasına başlandı. 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada başka dosyalardan tutuklu olan ve bu davada tutuksuz yargılanan Atilla Öz, Ahmet Doğan ve Tevfik Tepebaşı ile tutuksuz Nebi K. ile müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu. Diğer sanıklar Mustafa Timurbanga, Lütfi Timurbanga ve Hüseyin N. ise duruşmaya katılmadı. Ahmet Doğan, kendisinin inşaatla ilgisinin olmadığını, savcılık iddianamesinde fiili müteahhit olarak belirtildiğini ancak hiçbir zaman müteahhitlik yapmadığını savundu. Tepebaşı da müteahhit olmadığını belirterek, inşaat yapımında söz sahibi kişilerin teknik ekipler olduğunu öne sürdü. Tepebaşı, şunları kaydetti: "İddianameyi okudum, savcı bey cezalandırılmamı talep etmiş ve bana müteahhittir demiştir. Halbuki kooperatif tüzüğünde benim bir müteahhit olmadığım açıkça görülmektedir. Aynı zamanda tapu kayıtlarında mal sahibinin yönetim olduğu, belediye inşaat ruhsatındaki müteahhit bölümünde de kooperatiflerde müteahhit olmadığını bildiği için boş bırakmıştır. Bu anlamda yapı sahibi olarak kooperatif yazılmıştır. Dolayısıyla benim müteahhitlikle hiçbir ilgim yoktur. Ben müteahhit değilim. H Blok'u belediye denetlemeye projeden başlamış temelden itibaren her bölümünü denetlemiştir. İnşaat gününde son güne kadar belediye denetleyerek bir kusurun olmadığını tespit etmiştir. Ben şu anda 82 yaşımı cezaevinde geçiriyorum. Hiçbir suç işlemedim. Ailemin benim için çektiği çileye ve döktüğü göz yaşına dayanamıyorum. Hayatımda herkese yardımcı oldum. Bu anlattıklarıma itibar ederek beraatimi talep ediyorum." Nebi K. de binaların sadece sıva işini yaptığını ileri sürdü. Duruşmaya katılan tüm müştekiler, sanıklardan şikayetçi olduklarını belirterek, cezalandırmalarını talep etti. Mahkeme heyeti, sanıkların mevcut halinin devamına karar vererek duruşmayı 11 Ekim'e erteledi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.