Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kanser

Herkes Duysun - Kanser haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kanser haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ankara'daki yangın bölgesine Haber

Ankara'daki yangın bölgesine "maske" uyarısı

Çevre uzmanı Prof. Dr. Mustafa Öztürk,  Ankara'nın Yenimahalle ilçesindeki Hurdacılar Sanayi Sitesi'nde araç lastikleri ve atıkların bulunduğu alanda çıkan yangının çevreye etkisine ilişkin açıklamalarda bulundu. Lastikler kontrolsüz yandığında, içerisinde bulunan organik kirleticilerin yanı sıra, ağır metallerin duman ve sis şeklinde çevreye yayıldığını anlatan Öztürk, "Bu kirleticiler kalıcı ve kanser yapıcı organik maddeler içerir. Kullanılmış lastikler gelişigüzel yani kontrolsüz yandığı zaman kanser yapıcı kirleticiler çevreye dağılır. Bu nedenle hakim rüzgar yönünde dağılan kirlilik bölgesinde oturanların pencerelerini kapatması, mümkünse dışarı çıkmaması, çıkacaksa da özellikle maskesiz dolaşmaması gerekiyor" diye konuştu. Öte yandan, yangının etkisiyle oluşan dumanın taşıdığı bu kirleticilerin, hakim rüzgar yönündeki yüzeysel su kaynaklarında da uzun süre bozulmadan kalabildiğine işaret eden Öztürk, bu nedenle bölgedeki yüzeysel su kaynaklarının yetkililer tarafından mutlaka ölçülmesi gerektiğini vurguladı. "YANGIN ÖNLEMLERİ ALMAYAN TESİSLER ÇALIŞMAMALI" Prof. Dr. Mustafa Öztürk, aynı zamanda kanser yapıcı bu ağır metallerin toprağa karışabildiğine dikkati çekti. Kirli gazın bölgede ciddi hava kirliliği oluşturduğunu dile getiren Öztürk, şöyle devam etti: "Bu kirleticiler tarım topraklarına karıştığı zaman özellikle bitkiler yoluyla insanlara ulaşabilir. Yüzeysel su kaynaklarında olduğu gibi o bölgedeki tarım topraklarının da mutlaka incelenmesi ve gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Bir diğer dikkat edilmesi gereken konu da itfaiye erleri. Yangın söndürmede çalışan itfaiye erleri, kesinlikle aktif karbonlu maske takarak çalışma yapmalı. Aksi halde bu kanser yapıcı kirleticilerden etkilenen itfaiyecilerin sağlıkları ciddi anlamda risk altına girer. Geri dönüşüm tesislerinin her biri yangın riski taşıyan tesislerdir. Sağlık ve çevre üzerinde verdiği zarar ilgili firmadan tanzim edilmelidir. Yangın önlemleri almayan hiçbir geri dönüşüm tesisi çalışmamalı. Yangın söndürmeyle ilgili gerekli önlemleri almayan geri dönüşüm tesisleri derhal kapatılmalı."

BUÜ akademisyenleri kanser hücresini araştıracak Haber

BUÜ akademisyenleri kanser hücresini araştıracak

BUÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferda Arı’nın yürütücülüğünü yaptığı ve 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında destek almaya hak kazanan “Ölümden Yaşama Uzanan Yol: Anastazis Mekanizmasının Akciğer Kanserindeki Rolü ve Moleküler Biyobelirteçlerin Aydınlatılması” başlıklı projenin tanıtım toplantısı gerçekleşti. Toplantıya BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftçi, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilgen Osman, proje ekibi, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Fakülte binasında düzenlenen toplantıda konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Araştırma Üniversitesi misyonu içerisinde önem verdikleri başlıca konunun nitelikli proje üretilmesi olduğunun altını çizdi. Destek alan çalışmaların akademik performans ve bilimsel değer noktasında üniversiteye değerli katkıları olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Böylesi özel projeler, yer aldığımız araştırma üniversiteleri liginde bizi daha üst seviyelere taşımaya destek olacaktır. Proje konusunun da daha önce ele alınmamış olması ve nihayetinde sonuçlarının da bilimsel anlamda ses getirecek olması bizi ayrıca mutlu ediyor. Başta Prof. Dr. Ferda Arı hocamıza ve ekibine emeklerinden ötürü teşekkür ediyoruz. Böylesi değerli projelerin sayısının artmasını istiyoruz. Yönetim olarak destek vermeye çalışıyoruz. Desteklerimizin de artarak devam edeceğini her seferinde dile getiriyoruz. Akademisyenlerimize bu anlamda çok güveniyoruz. Proje sayılarımızın artacağına, katma değerli sonuçlar elde edeceğimize inanıyoruz. Bugün dinlediğimiz akciğer kanserine yönelik yürütülecek olan çalışmanın da hepimize hayırlı olmasını diliyoruz” şeklinde konuştu. Proje hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ferda Arı ise, “Temel ve klinik bilimlerden araştırmacıların disiplinler arası iş birlikleriyle yürütülecek olan projemizde, akciğer kanserinde ölmekte olan kanser hücrelerinin anastazis mekanizması ile nasıl tekrar yaşama döndükleri araştırılacaktır. Proje çalışmamızda anastazis mekanizması grubumuz tarafından özel biyosensörler ile hücresel boyutta takip edilecektir. İn-vivo hayvan modellerinde hücresel seviyede takip yapılarak anastazis mekanizması literatürde ilk defa canlı hayvan modellerinde araştırılacaktır. Bu sayede klinik öncesi kanıtların ortaya konmasıyla akciğer kanserinde tedavi sonrası bir hücrenin ölümden kaçarak tekrar nasıl yaşama doğru dönebildiğinin moleküler temelleri aydınlatılacaktır. Böylece, belirlenecek biyobelirteçler sayesinde tedaviye yönelik yeni hedefler ortaya konabilecektir” dedi. Tanıtım toplantısının ardından proje kapsamında alınan desteklerle hazırlanan 'Organoid Modelleme Laboratuvarı’nın açılışı gerçekleştirildi. 1001 Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı çerçevesinde kabul edilen proje, BUÜ Moleküler Kanser Araştırma Laboratuvarı’nda (BUMKAL) görev yapan güçlü bir akademik ekip tarafından sürdürülecek. Prof. Dr. Ferda Arı yürütücüsü olduğu çalışmada Moleküler Biyoloji doktora öğrencisi Oğuzhan Akgün ve MSc. Halime Akgün, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’ndan Dr. Öğr. Ü. Elif Ertürk görev alıyor. Multidisipliner bir çalışmanın yürütüleceği projede BUÜ Tıp Fakültesi İmmunoloji Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Ü. Didem Yöyen Ermiş, Veteriner Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Özgür Özyiğit, Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Gıyaseddin Özcan da araştırmacı olarak yer alacak.

10 Çernobil’e bedel olan aspest tehlikesi ve bilinmeyenler Haber

10 Çernobil’e bedel olan aspest tehlikesi ve bilinmeyenler

Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki büyük depremin 11 ili etkileyip büyük yıkımların yaşanmasının ardından oluşan enkazlardan sonra yaşanabilecek sağlık problemleri en önemli konu başlıkları arasında yer almaya devam ediyor. Havaların ısınmasıyla daha farklı hastalıkların da çıkabileceği yönünde uyarıda bulunan uzmanlar devam eden hijyen eksikliğinin yol açacağı salgın hastalıkların yanı sıra binalarda kullanılan asbest, deprem bölgesinde bulunan vatandaşlar için büyük tehlike oluşturuyor.  Akciğer Kanseri Çevresel Koruma Ajansı ve Dünya Sağlık Örgütü, 1980’de asbestin akciğer kanserine kesin olarak yol açtığını duyurmuştu. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC-The International Agency for Research on Cancer) sınıflamasına göre insanlar üzerinde kesin kanserojen (Grup 1) sınıfında yer alıyor. Asbest, tek başına akciğer kanseri gelişimi için beş kat risk oluşturuyor. Binalar yıkıldığında sadece asbest değil, solunan havayı kirleten pek çok kimyasal ortama salınıyor. Organik, inorganik tozlarla moloz ve hafriyatlardan ortama salınan kimyasalların tepkimeye girmesiyle toksik gazlar açığa çıkıyor. ASBEST NEDİR? Asbest (amyant), beyaz toprak olarak da bilinen, ısıya, aşınmaya, kimyasal maddelere oldukça dayanıklı, yapısal özellikleri açısından esnek, lifli yapıda bir mineraldir. MESLEKSEL ASBEST MARUZİYETİ Asbest sanayide pek çok endüstri kolunda kullanılmıştır. Ülkemizde asbest üretimi ve kullanılması 31.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelikle yasaklanmıştır. Ancak daha önceden kullanıma girmiş olan asbestli maddelerin sökümü, yıkımı, tamiratı, bakımı, geri dönüşümü sırasında asbeste iş yerlerinde maruz kalındığı bilinmektedir. ASBESTİN KULLANILDIĞI İŞ ALANLARI NERELERDİR? - Tekstil endüstrisi (lifler, kumaşlar, ipler) ­- Çimento endüstrisi (saç, boru) - İnşaat malzemeleri endüstrisi (çimento ürünlerinin işlenmesi) - Kimya endüstrisi (boya dolgusu, dolgu materyalleri, sentetik reçine kompresyon kalıp materyalleri, termoplastikler, kauçuk ürünleri), -  İzolasyon endüstrisi (ısı, ses ve yangın izolasyonu) ­ - Kağıt endüstrisi (asbest kağıdı, karton), fren, debriyaj, balata üretimi - Gemi yapımı ve vagon üretimi. KIRSALDA ASBEST MARUZİYETİ Asbest, geleneksel olarak öğrenilen ısı ve su yalıtım özellikleri nedeniyle kırsal alan yaşayanlarınca sıva işinde, çatıların ısı ve su yalıtımında, ocakların yalıtımında yaygın olarak kullanılmıştır. Bu toprak çeşidinin ekonomik kolaylaştırıcılığı nedeniyle yöre yaşayanları tarafından bazı bölgelerimizde “aktoprak”, bazı bölgelerimizde çorak toprak, geven toprak, göktoprak, çelpek, höllük veya ceren toprağı adı verilmiş ve diğer toprak çeşitlerinden ayrılmıştır. Ev içinde sıvanın dökülmesi, ev dışında ise doğa olayları nedeniyle sıvanın ya da çatının bütünlüğünün bozulması sonucu havaya karışan asbest liflerinin solunması sonucu asbeste maruz kalınmaktadır. TÜRKİYE'DE ASBEST REZERVLERİ Ülkemizde Beyaz asbest rezervlerinin başlıca bulunduğu iller; Çanakkale, Bursa, Muğla, Burdur, Konya, Eskişehir, Ankara, Çankırı, Çorum, Amasya, Tokat, Sivas, Erzincan, Ağrı, Bitlis, Diyarbakır, Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’dır. Amfibol tipi asbest yatakları ise başlıca; Manisa, İzmir, Aydın, Denizli, Uşak, Kütahya, Eskişehir, Konya ve Kastamonu illerinde bulunmaktadır. Artık kırsal kesimlerde beyaz toprak, pekmez toprağı olarak bilinen asbestin özellikle evlerde yalıtım malzemesi olarak kullanımı yasaklanmıştır. Yöresel çevresel maruziyetin olduğu yerleşim alanlarının da çoğu boşaltılmıştır ASBESTE BAĞLI HASTALIKLAR Havaya saçılan liflerin solunmasıyla solunum yollarına ulaşan liflerin çoğu bedenimizin savunma mekanizmaları ile uzaklaştırılabilir. Bazı lifler ise maruziyet yoğunluğuna, maruziyet süresine, asbest lifinin yapısına ve bireysel faktörlere bağlı olarak akciğer dokusunda birikir. Kısa süreli asbest maruziyetine bağlı hastalık bildirilmiş ise de asbeste bağlı hastalıkların ortaya çıkması genellikle uzun yıllar alır. Bu süre, maruz kaldıktan sonra 10 ile 50 arasında değişir. Asbestle ilişkili hastalık riski, ömür boyu solunan asbest liflerinin sayısı ile orantılı olarak artar. Asbeste bağlı hastalıklar; akciğer zarında sıvı birikmesi, akciğeri saran zarın kalınlaşması ve kireçlenmesi, akciğer dokusu içerisinde asbest liflerinin birikmesi (asbestozis), akciğerleri ve karın boşluğunu saran zarın kanseri (mezotelyoma) ve akciğer kanseridir. Asbest tek başına akciğer kanseri gelişimi için 5 kat risk oluşturmakta iken, sigaranın tek başına oluşturduğu risk 10 kattır. Sigara ve asbest birlikteliği ise akciğer kanseri gelişimi riskini 50-90 kat artırmaktadır. Bununla birlikte, sigara veya diğer nedenlerle oluşan akciğer kanserlerinden ayırt edilemez.

Karadere: Survivor hayatımı alt üst etti, evliliğim bitti! Haber

Karadere: Survivor hayatımı alt üst etti, evliliğim bitti!

Geçen haftalarda rahim ve göğüs kanserine yakalandığı öğrenilen Nagihan Karadere, katıldığı canlı yayında Survivor sürecinden bahsederken duygusal anlar yaşadı. "Survivor benim hayatımı altüst etti" diyen Karadere, 1 yaşındaki bebeğini kundakta bırakıp yarışmaya gittiğini söyleyerek ağladı. Milli sporcu Survivor sonrasında yaşadığı sıkıntılı günleri anlattı. Kanserle mücadele eden Karadere son durumu hakkında bilgi verdi: 'BAĞIŞIKLIK SİSTEMİM ÇÖKTÜ' Göğüs ve rahim kanseri ile mücadele eden Karadere, sağlık durumuyla ilgili "Survivor'dan dönünce bağışıklık sistemim çöktü. 15 gün yataktan çıkamadım ve hüngür hüngür ağladım. Her yerimde zona çıktı. Ben üzüntüden ve düşürdüğüm böbrek taşından olduğunu düşünürken kanseri öğrendim. Rahim ve göğüs kanserinin de başındayım. Yurt dışında getirilen geliştirilmiş ilaçlar kullanıyorum. Sporcu olduğum için vücudumdaki en ufak sorunun ne olduğunu görüp anlayabiliyorum. Kendimdeki sıkıntıları fark edince hemen doktoruma gittim. Survivor'da steril olmayan bir ortamdan geldim. Hastalığımın konuşulduğu gibi Survivor'la hiçbir alakası yok" dedi. Acun Ilıcalı, geçtiğimiz haftalarda katıldığı Survivor Panorama'da Nagihan Karadere için "Nagihan birinci olamadığı için bozuldu. O hangi özelliğiyle birinci olacaktı ben çözemedim" demişti. 'SURVİVOR HAYATIMI ALT ÜST ETTİ' Ilıcalı'nın bu sözlerine çok kırıldığını dile getiren Karadere, gözyaşlarına hakim olamayarak ''Survivor benim hayatımı alt üst etti. 1 yaşındaki çocuğumu bıraktım, evliliğim bitti. Ben kundaktaki bebeğimi bırakarak Survivor'a gittim. Acun Bey'in o sözleri kasıtlı olarak söylemediğini biliyorum. Zoruma gitti. Bu kadar emek vererek rekor kırdığım bir olayda bunların söylenmesi üzdü. Aramızda sıkıntı yok, o sözlerden sonra hemen konuştuk'' dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.