Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Kıbrıs

Herkes Duysun - Kıbrıs haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kıbrıs haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Oğlunu bornoz kuşağı ile boğmaya çalışmıştı: Korkunç anne tutuklandı Haber

Oğlunu bornoz kuşağı ile boğmaya çalışmıştı: Korkunç anne tutuklandı

KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da 41 yaşındaki bir anne, 9 yaşındaki oğlunu boğarak öldürmeye çalıştı. Lefkoşa Kaza Mahkemesi tarafından yapılan açıklamaya göre dün Marmara bölgesinde meydana gelen olayda N.Y. adlı kadın, 15.00 sıralarında bornoz kuşağını 9 yaşındaki oğlunun boğazına dolayıp öldürmeye teşebbüs etti. Bu sırada bağırıp, yardım isteyen çocuğun çığlıklarını duyan komşuları polise haber verdi. Olay yerine gelen polis ekibi, anneyi gözaltına alırken, çocuk sağlık ekipleri tarafından Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi'ne kaldırıldı. Zanlının polise verdiği ifadede eşi ve çocuğuyla birlikte Girne’de bir otele gittiklerini, o esnada oğlunu öldürmeyi planladığını, bu nedenle otelde kullandığı bornozun kuşağını yanına aldığını söylediği açıklandı. Eve döndüklerinde oğlunu boğmaya çalışan kadının çocuğun öldüğünü düşündüğü ve bir anda dışarıya koşarak apartmanın önünde oturan eşine “Oğlumuzu boğdum, öldürdüm” dediği belirtildi. PSİKOLOJİSİNİN BOZUK OLDUĞUNU İDDİA ETTİ Polis tarafından yapılan açıklamada, olayın ardından hastaneye kaldırılan çocuğun 4 doktor tarafından muayene edildiği ve sağlık durumunun iyi olduğunun tespit edilmesinin ardından taburcu edildiği kaydedildi. Polis, zanlının ifadesinde psikolojisi bozulduğu için oğlunu öldürmeye kalkıştığını söylediğini açıkladı. Zanlının Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde doktor kontrolünden geçirileceği açıklanırken, polisin annenin 3 gün süreyle tutuklu kalmasını talep ettiği, bu süre içerisinde ailesinin ve komşularının ifadelerinin alınacağı bildirildi. Mahkeme ise zanlı hakkında talep edilen 3 günlük tutukluluk kararını onayladı.

AB Zirvesi’nden Türkiye mesajı: Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasına büyük önem vermektedir Haber

AB Zirvesi’nden Türkiye mesajı: Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasına büyük önem vermektedir

Brüksel'de süren AB zirvesinin sonuç bildirisinin Türkiye ile ilişkilerle ilgili bölümü açıklandı. Bildiride, "AB'nin, Doğu Akdeniz'de istikrarlı ve güvenli bir ortam ile Türkiye'yle işbirliğine dayalı ve karşılıklı yarar sağlayan bir ilişki geliştirilmesinde stratejik çıkarı vardır" denildi. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in AB Komisyonu'yla Kasım 2023'te sunduğu ortak raporda yer verilen önerilerle ilgili çalışmaların ilerletilmesinin talep edildiğinin duyurulduğu bildiride, bunların "aşamalı, orantılı ve geri döndürülebilir" şekilde ve gerektiğinde AB Konseyi'nin ek rehberliğine tabi olarak ilerletilmesi için AB Daimi Temsilciler Komitesi'ne (COREPER) talimat verildiği ifade edildi. Bildiride, "Türkiye'nin kendi yapıcı katılımı, raporda belirlenen çeşitli işbirliği alanlarının ilerletilmesinde faydalı olacaktır." değerlendirmesi yapıldı. "KIBRIS" VURGUSU Bildiride, ayrıca "AB-Türkiye işbirliğini de geliştirebilecek olan Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasına ve ilerlemesine büyük önem vermektedir." denildi. AB'nin konunun çözüme kavuşturulması için Birleşmiş Milletler (BM) himayesindeki sürece bağlı olduğunun vurgulandığı bildiride "AB, elindeki tüm uygun araçlarla, BM liderliğindeki sürecin tüm aşamalarını desteklemede aktif rol oynamaya hazırdır" ifadesi kullanıldı. Zirvenin dış ilişkiler oturumunda Türkiye ile ilgili kısımda Borrell'in AB Komisyonu ile hazırladığı ve Kasım 2023'te sunduğu rapordaki öneriler görüşüldü. Raporda, "Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'deki tüm yasa dışı sondaj faaliyetlerinden, egemenlik ve egemenlik haklarına saygı göstermeyen diğer tüm eylemlerden kaçınmaya devam etmesi koşuluyla, 2019'da askıya alınan AB-Türkiye Ekonomi, Enerji ve Ulaştırma Yüksek Düzeyli Diyalogları'nın yeniden etkinleştirilmesi, aynı mantıkla, Ortaklık Konseyi ve Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog toplantılarının bakanlar düzeyinde yeniden başlatılması, iklim, sağlık, göç ve güvenlik, tarım ile araştırma ve yenilik konularında sektörel Üst Düzey diyalogların sayısının artırılması" gibi öneriler yer almıştı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Londra'da Türk ve Kıbrıslı temsilcilerle görüştü Haber

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Londra'da Türk ve Kıbrıslı temsilcilerle görüştü

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İngiltere temasları kapsamında ilk olarak Türk iş dünyası temsilcileriyle Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği rezidansında gerçekleştirilen programda buluştu. Burada bir konuşma yapan Yılmaz, dünyada ekonomik büyümenin ve ticaretin tarihsel ortalamaların altında gerçekleştiğini belirterek Türkiye'nin 2022 yılında yüzde 5.5 büyüdüğünü ifade etti. Türkiye’nin ilk 9 ayda yüzde 4.7 büyüme kaydettiğini belirten Yılmaz, “Orta Vadeli Programımızda (OVP) yüzde 4.4 hedefimiz var. Son çeyrekte 3.7'lik bir büyüme gelse dahi bu hedefi yakalayacağız” diye konuştu. Yılmaz, “Türkiye ekonomisi ilk defa 1 trilyon dolar eşiğini aşmış oluyor. Satın alma gücüne göre dünyada 11'inci büyük ekonomiyiz. Nominal olarak da Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre bu rakamlar gerçekleşirse 17'inci büyük ekonomi olarak 2023 yılını kapatmış olacağız" açıklamasını yaptı. Fiyat istikrarı ve enflasyonla mücadeleye ilişkin açıklamalar da yapan Yılmaz, OVP'de enflasyonu aşağı çekmenin temel öncelik olacağının altını çizdi. Ocak ayında yüksek olan enflasyonun geçici bir durum olduğunu ve yıl sonuna doğru daha farklı bir manzara ortaya çıkacağını ifade eden Yılmaz, baz etkisiyle yıl ortasında yüksek enflasyon seyrinin devam edeceğini ancak yıl sonunda yıllık bazda belirgin bir düşüş gerçekleşeceği tahminini de belirtti.Geçen yıl sonunda cari açığını 60 milyar dolar seviyesinden 45 milyar dolar seviyelerine kadar düştüğüne dikkat çeken Yılmaz, burada ihracat ve turizm gelirlerinin önemli etkisi olduğunu kaydetti. “54 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE TURİZM GELİRİMİZ OLDU” Yılmaz, turizmde jeopolitik risklere ve dünyadaki talep daralmasına rağmen Türkiye'nin iyi bir yıl geçirdiğinin altını çizerek, "54 milyar doların üzerinde turizm geliri, toplamda 100 milyar dolar civarında bir hizmet gelirimiz oldu. Biz mal ticaretinde açık veren bir ülkeyiz. Hizmet ticareti ise iyi gidiyor. Bu yıl da 60 milyon turist, 60 milyar dolar gelir hedefimiz var. Sadece turist sayısı artmıyor, turist başına gelirimiz de artıyor. Dolayısıyla turizm sektörümüzün katma değeri yükseliyor." açıklamasını yaptı. Yılın ikinci yarısında doğrudan yabancı yatırımlardan da Türkiye'nin payını alacağının altını çizen Yılmaz şu ifadeleri kullandı; "İhracat yine bütün olumsuzluklara rağmen, Avrupa'daki duruma rağmen, 256 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Bir miktar OVP'nin üzerinde gerçekleşmiş oldu. Bu sevindirici. Dolayısıyla dış ticaret açığımızda bir miktar daralma söz konusu. Ocak ayında da yüzde 3.6 ihracat artışı var. İthalatta ise yüzde 23 civarı bir azalış var. Dolayısıyla ticaret dengemizdeki iyileşme ilk aylarda da devam ediyor” Yılmaz, OVP'de 2023 işsizlik oranının yüzde 10.1 olduğunu ancak Aralık 2023'te bunun yüzde 8,8 oranında gerçekleştiğini belirterek, "Bununla birlikte yıllık bazda tek haneli olacağı kesinleşti. Özellikle genç işsizliğinde dört puanlık bir düşüş var. Yıllık bazda bu da sevindirici. Kadınların işgücüne katılımda da, istihdam oranlarında da artışlar söz konusu." değerlendirmesini yaptı. Bankacılık sektörünün uluslararası standartlar ve kanuni gerekliliklerin oldukça üstünde olduğuna işaret eden Yılmaz, ülke risk primlerinde de ciddi bir düşüş olduğu ifadelerini kullandı. Geçen sene 700 civarında olan Türkiye'nin risk priminin 300'lere indiğini belirten Yılmaz, bunun kamunun ve şirketlerin uluslararası finansmana daha uygun koşullarda ulaşması bakımından çok önemli olduğuna dikkat çekti. “TÜRK LİRASININ DAHA CAZİP HALE GETİRECEK BİR POLİTİKA İZLİYORUZ” Merkezi idarenin yol haritasının üç ana ayağı bulunduğunu ifade eden Yılmaz, ilk ayağın para politikası olduğunu belirtti. Türk lirasının daha cazip hale getirecek bir politika izlendiğini söyleyen Yılmaz, ikinci ayağın ise maliye politikaları olduğunu belirtti. Para politikaları ve maliye politikalarının koordinasyonunun da etkili şekilde yapıldığına dikkati çeken Yılmaz, yol haritasının üçüncü ayağının yapısal reformlar olduğunu belirterek şunları ifade etti; "İlk defa OVP'ye ek olarak yapısal reformları koyduk ve çeyreklik bazda bir takvim de koyduk. Para ve maliye politikalarımızı yapısal reformlarla takviye ediyoruz. Yapısal reformlar derken kamuda olsun ekonominin genelinde olsun verimliliği artırıcı, israfı önleyici, rekabet gücünü geliştirici değişimlerden bahsediyoruz. Bunların iki türlü etkisi var. Biri doğrudan etki. Bir reform yaptığınızda 2 ila 3 yıllık bir perspektifte somut bir takım sonuç görüyorsunuz. İkincisi ise beklentiler kanalıyla etki. Yapısal reform yapan ülkeler, gelecek perspektifini güçlendirirler ve yatırımcılar bu ülkelere daha fazla güven duyarlar. Bu ikinci etki hemen tesir eder" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü bir siyasi irade olarak bu programın arkasında durduğunu belirten Yılmaz, "Dünyanın en iyi planını, programını da hazırlasanız arkasında siyasi irade yoksa raflarda kalmaya mahkumdur. Bu programlarımıza sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü bir siyasi desteği var. Biz de bu destekle bütün çalışmaları sürdürüyoruz ve bunları da hayata geçireceğiz." diye konuştu. AK Parti'nin göreve geldiği dönemde Türkiye'nin düşük orta gelir grubunda yer alan bir ülkeyken yüksek orta gelir grubuna yükseldiğini anımsatan Yılmaz, yüksek gelirli ülkeler sınıfına yükselme hedefinin de altını çizdi. “KİŞİ BAŞINA DÜŞEN GELİRİN 15 BİN DOLAR OLMASI GEREKİYOR” Bunun için kişi başına düşen gelirin 15 bin dolar olması gerektiğini söyleyen Yılmaz, "Programımızı kararlılıkla uyguladığımızda 2026'da 15 bin dolara ulaşabileceğimizi düşünüyoruz." açıklamasını yaptı. Yılmaz, tüketim ağırlıklı bir büyüme yerine yatırım ve ihracat ağırlıklı bir büyüme sağlama hedefine işaret ederek, bu tür büyümenin daha kaliteli ve sağlıklı olacağını belirtti. İhracatçı ve yatırımcıyı rahatlatmaya yönelik adımlara da değinen Yılmaz, "Vergi düzenimizde değişiklik yaptık. Kurumlar vergisini yüzde 25 olarak tayin ettik. Finans ve bankacılık sektörü için yüzde 30, ihracatçı firmalar için ise yüzde 20 olarak belirlendi. Dolayısıyla vergi sistemimizde de ihracatçı firmaları destekleyen bir yapı oluşturduk. Bir yandan Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) dediğimiz bir programı hayata geçirmeye çalışıyoruz. Teknolojik içeriği yüksek, cari açığı düşürücü etkisi olan projelere en az 1 milyar lira, on yıla kadar vadeli, düşük faizli krediler tahsis etmeye dönük bir program." ifadelerini kullandı.Yılmaz, ihracat ve yatırıma dönük desteklerin artarak devam edeceğini de vurguladı. İŞ İNSANLARI VE TOPLUM TEMSİLCİLERİYLE BİR ARAYA GELDİ Yılmaz, Londra'daki temasları kapsamında İngiltere'de yaşayan Türk ve Kıbrıslı Türk toplum temsilcileriyle de bir araya geldi. Türk toplum temsilcileriyle Londra Yunus Emre Enstitüsünde gerçekleştirilen görüşmede Türkiye'nin Londra Başkonsolosu Bekir Utku Atahan da hazır bulundu. Yılmaz, Kıbrıslı Türk toplum temsilcileriyle ise Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği Rezidansında bir araya geldi. Görüşmeye KKTC'nin Londra Temsilcisi Çimen Keskin de katıldı.

“Uluslararası toplum kılıfında Akdeniz’de korsanlık” Haber

“Uluslararası toplum kılıfında Akdeniz’de korsanlık”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) gönderilecek tırları uğurlama töreninde “Barış Gücü'nün görev süresi uzatılırken Rum kesiminden tek taraflı rıza alınmasının ne insani, ne diplomatik ne de hukuki bir karşılığı yoktur. Yani Uluslararası toplum kılıfında Akdeniz’de korsanlık devam ediyor“ dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Türkiye-KKTC El Ele Daha İleriye” projesi çerçevesinde Ankara'nın Elmadağ ilçesindeki Ders Aletleri Yapım Merkezi'nde düzenlenen KKTC’ye eğitim malzemelerini taşıyacak tırların uğurlama törenine katıldı. Eğitim altyapısının iyileştirilmesi öğretmen kadrosunun güçlendirilmesi, yeni yöntemlerin uygulamaya konulması ve öğrenci yeteneklerinin geliştirilmesi gibi hedefler istikametinde geliştirilen proje çerçevesinde KKTC’ye gönderilmek üzere 14 tır eğitim malzemesi uğurlandı. Törenin açılışında konuşan Oktay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde eğitimden sağlık, ulaştırma ve altyapıya; enerjiden tarıma her alanda Kıbrıs Türkü’nün yanında olduklarını ve olmaya da devam edeceklerini belirterek, “Kıbrıs Türk Devletinin geleceği bugün eğitim çağında olan çocuklarımız, gençlerimizdir. Kıbrıs Türkü gençlerimizin nitelikli olması, kaliteli eğitim alması, bilimde, sanatta, kültürde, sporda gelişmesi son derece önemlidir. Amacımız, okuyan, araştıran, sorgulayan, katma değer üreten aynı zamanda ahlaklı ve erdemli gençler yetiştirmektir. Onlara ne kadar eğitir; analitik ve bilimsel gelişimlerinin yanında milli manevi yönlerden de onları ne kadar güçlendirirsek, Kıbrıs Türk Devleti’nin yarınları o kadar aydınlık olacaktır” şeklinde konuştu. "Kıbrıs Türkü’nün nitelikli eğitime erişmesi için destek veriyoruz" Kıbrıs Türk Devleti’nde mevcut eğitim yapısına baktıldığında öğretmenlerin mesleki gelişimi ile müfredattaki eksikliklerin öne çıktığını aktaran Oktay, “Kıbrıs Türk Devleti’nde diğer pek çok alanda olduğu gibi eğitim alanında da yapısal reforma ihtiyaç olduğu ama arzu edilen seviyede mesafe alınamadığı da bir gerçektir. Eğitim konusu ihmal edildiği takdirde her yönüyle bedeli çok ağır ve yıkıcı olabilir. Bu şuurla; Kuzey Kıbrıs’ta bilgiyle kuşanmış, teknolojiyle bütünleşmiş nesiller için Türkiye olarak üzerimize düşeni yapmaya kararlıyız. Bu çerçevede; okul öncesi eğitimden başlayarak eğitim ve öğretimin her kademesinde Kıbrıs Türkü’nün nitelikli eğitime erişmesi için destek veriyoruz. Kıbrıs Türk Devleti Milli Eğitim Bakanlığıyla Milli Eğitim Bakanlığımızın mesleki eğitimden hayat boyu öğrenmeye farklı birimleri arasında sıkı eş güdüm ve tecrübe paylaşımı devam etmektedir” açıklamasında bulundu. “Biz 6’lı masadakilerin yaptığı gibi Kıbrıs Türkü’nü bir kıyıya köşeye koyup, iki yüzlü uluslararası toplumun gözlüğünden bakacak değiliz” Oktay, bugün gönderilen eğitim materyali desteklerinin Türkiye ile Kıbrıs Türk Devleti eğitim işbirliğinin güzel bir örneği olduğunu ifade ederek, “Bugün Kuzey Kıbrıs’a uğurlayacağımız 14 tırın içinde okul öncesi eğitim setlerinden akıllı tahtalara, mesleki eğitim donanım sistemlerinden yardımcı kitaplara binlerce eser ve materyal bulunuyor. Ama asıl önemlisi bu tırlar; milletimizle Kıbrıs Türkü’nün gönül birlikteliğini, kültür birliğini ve ses bayrağımız Türkçeyi taşımaktadır. Ülkemizin desteğiyle Kuzey Kıbrıs’ta yükselen hastaneler, yollar, tarım tesisleri gibi Türkiye’nin milli davasına olan inancını sembolize etmektedir. Biz 6’lı masadakilerin yaptığı gibi Kıbrıs Türkü’nü bir kıyıya köşeye koyup, iki yüzlü uluslararası toplumun gözlüğünden bakacak değiliz. Kıbrıs Türkü’nün dimdik varolması, Kıbrıs Türk Devleti’nin güçlenmesi bizim olmazsa olmazımızdır” diye konuştu. “Uluslararası toplum kılıfında Akdeniz’de korsanlık devam ediyor” Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin, 30 Ocak'ta aldığı Kıbrıs Adası'nda konuşlu BM Barış Gücü'nün görev süresini bir yıllığına uzatan kararı hakkında da konuşan Topçu, Kıbrıs konusunda yıllardır yapılan yanlışlara bir yenisi eklendiğini açıkladı. Topçu açıklamasında şunları kaydetti: “Barış Gücü'nün görev süresi uzatılırken Rum kesiminden tek taraflı rıza alınmasının ne insani, ne diplomatik ne de hukuki bir karşılığı yoktur. Konsey bu kararıyla, denenmiş ve başarısızlığı ispatlanmış çözüm modelleri üzerindeki ısrarından vazgeçmediğini göstermektedir. Yani Uluslararası toplum kılıfında Akdeniz’de korsanlık devam ediyor. BM Güvenlik Konseyi Maraş konusunda da at gözlüğünü çıkarmamış. Kararda, Kıbrıs Türk Devleti toprağı olan Maraş’ta atılan ve atılacak adımlara dair kullanılan tehditkar ifadeler, Rumların çarpık zihniyetinin Konseyi nasıl rehin aldığını da gösteriyor. Bu tehditler ne Kıbrıs Türk Devleti makamlarını, ne bizi korkutabilir. Herkes bunu böyle bilsin.” "KKTC’deki tüm okullarımızın ihtiyacını karşılama ile ilgili söz verdiğimiz her şeyi bugün 14 tırla Kıbrıs’ımıza uğurluyoruz” Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ise KKTC ile etkileşimlerin çok yoğun bir şekilde devam ettiğini bildirerek, “25 ocak itibarıyla Kıbrıs’a bir ziyaret gerçekleştirdik. Çok hararetli bir toplantı oldu ve KKTC’deki tüm okullarımızın ihtiyacını karşılama ile ilgili söz verdiğimiz her şeyi bugün 14 tırla Kıbrıs’ımıza uğurluyoruz” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve beraberindeki heyet, KKTC’ye doğru yola çıkan tırları uğurladıktan sonra Ders Aletleri Yapım Merkezi'ndeki çalışmaları inceledi. Törene Oktay’ın yanı sıra Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, KKTC Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu Ankara Valisi Vasip Şahin ve birçok bürokrat katılım sağladı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.