Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Lady Gaga

Herkes Duysun - Lady Gaga haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Lady Gaga haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Joaquin Phoenix'ten Lady Gaga'ya: Kötü şarkı söyle Haber

Joaquin Phoenix'ten Lady Gaga'ya: Kötü şarkı söyle

Lady Gaga, 'Joker'in devam filmi 'Joker: İkili Delilik'te (Joker: Folie à Deux) rol almayı kabul ettiğinde, muhtemelen ünlü üç oktav mezzo soprano sesini bozması gerekeceğini bilmiyordu. üstelik bunu başrol oyuncusu Joaquin Phoenix'in kendisinden istemesini beklemiyordu. Oscar ödüllü orijinal 'Joker' filminin devamı bir müzikal olarak çekildi. Yakın zamanda yapılan bir röportaj sırasında Phoenix, kendisinin ve Lady Gaga'nın filmde canlı şarkı söylediğini açıkladı. Ancak Phoenix, çekimler sırasında rol arkadaşından sesiyle ilgili istediği şeyi de anlattı. Vogue'a konuşan 49 yaşındaki Phoenix, 38 yaşındaki Lady Gaga'nın kendisini canlı şarkı söylemeye teşvik ettiğini, kendisinin de Lady Gaga'dan kötü şarkı söylemesini istediğini ifade etti. Phoenix, “Ondan vibratosu (sesin titreşimi) olmadan şarkı söylemesini istediğimi hatırlıyorum. Çok güzel bir vibratosu var, hem de çok güzel. Sanırım onsuz kendini çıplak hissediyordu. Ama teknikten uzaklaşır uzaklaşmaz karakterinin sesi ortaya çıktı” dedi. Lady Gaga da tüm ses tekniklerini bırakmaya çalışmak için çok çaba sarf ettiğini söylerken, “Filmde küçük bir kız gibi şarkı söyleyen yetişkin bir kadını canlandırdığım anlar var. Bu türden bir olgunlaşmamışlıkla hareket ediyor, ki bunun ilginç olduğunu düşündüm" dedi. Hollywood Reporter'dan David Rooney, Lady Gaga'nın filmdeki 'Lee' performansıyla ilgili şunları yazdı: Lee'nin gösterişli bir şarkıcı olmaması nedeniyle Gaga, vokallerini kaba, cızırtılı bir sese dönüştürüyor. Ancak fantezinin onu tüm ihtişamıyla özgürleştirdiği bir avuç sahnede, film de onunla birlikte yükseliyor.

Tuğçe San: Lady Gaga yokken ben vardım Haber

Tuğçe San: Lady Gaga yokken ben vardım

Tuğçe San, sıra dışı tarzı ve yaptığı müzikle 1990'lı yıllarda sektörde pek çok isimden kendini ayırmıştı. Türkiye'de tekno müziğin geniş kitlelerce tanınmasında büyük pay sahibi oldu. 1996'da kendini adını taşıdığı albümünde yılanla kliplendirdiği 'Neredesin?' ve 'Ha Ha Ha' şarkılarıyla dikkatleri üzerine çekti. 'Tempo' ve 'Güneşten Sıcak' parçalarıyla da bilinen Tuğçe San'ın profesyonel müzik hayatı sadece üç yıl sürse de hafızalarda yer edindi. Müziği bıraktıktan sonra kendine yeni bir hayat kuran şarkıcıyla dünü, bugünü ve yarını konuştuk. ÖNCE DANS, SONRA MÜZİK... Sanat hayatına dans ile başlayan Tuğçe San; "İzmir Alsancak'ta doğdum. Sesimi ilkokul yıllarında fark ettim. Maddi durumumuz iyi olmadığı için öğretmenim folklor, koro, ulusal bayramlarda masraflarımı üstlenip bana yardımcı olurdu. Koro ve folklorde başarılıydım. Aslında keşfedilmekten çok kendi kendime bazı kapıları açmaya çalıştım" dedi. Bir süre sonra Ogün Yıldırım'ın kurduğu 'Mix Of The Dans' grubuna katıldığını söyleyen Tuğçe San; "Çeşitli etkinliklerde dansçı olarak çalıştım. O zamanlar özel televizyonlar yok, kendini göstermek zordu. TRT’nin İzmir’de yaptığı bir program vardı. Oradaki dansçılardan biri de bendim. 15 yaşımda TRT’de ilk programıma çıktım. Ardından birçok sanatçıya turnelerde eşlik ettim" şeklinde sözlerini sürdürdü. Yaz sezonunda Ege ve Akdeniz bölgelerinde çalışan Tuğçe San, müzik hayatının ilk adımlarını ise Almanya'da yaşayan bir arkadaşının önerisiyle attı: Biraz uçuk kaçık bir kızdım. Yurt dışına gitme merakım da vardı. Kuşadası'nda yabancı gruplarda dans ettiğim dönemlerde bir arkadaşım; 'Çok farklısın bence gelişmen için Avrupa'ya gelmen lazım' dedi. Çok düşünmeden 18 yaşında Almanya'ya Heidelberg'e gittim. Heidelberg, Frankfurt ve Münih arasında mekik dokurken, bir yandan da Heidelberg Üniversitesi'nde güzellik ve kozmetik üzerine eğitimler aldım. Güzellik salonlarında çalışıyordum. Almanya'da kalmak için menajerimle formalite bir evlilik yapmak zorunda kaldım. Sonrasında beni Almanya'ya gitmeme ikna eden arkadaşım şarkı söylemem konusunda da öneride bulundu. Tekno, R&B ve underground müziğe ilgim vardı. Dans ve müziği birleştirmek için çalıştım. Denemelere başladık. Arkadaşlarım, 'Bu tarz Türkiye için çok erken, Türkiye’ye gitme’ dediler ama dinlemedim. Şansıma Sony Music Türkiye’ye gelmişti. Haberim olmadan demolarıma ulaşmışlar. Görüşme sonrasında hemen anlaştık ve albümü çıkardık. "ALBÜM 1 MİLYONDAN FAZLA SATTI" Kendi adını taşıyan albümün 1 milyondan fazla sattığını söyleyen şarkıcı; "Türkiye'de ilk tekno müziği yapan bendim. Bu konuda kendimi öncü olarak görüyorum. Belçika'daki müzik listelerinde Top 10'da 1 numaraya kadar çıktım" dedi. Kendine has özgün bir karakteri olması sayesinde kısa sürede şöhreti yakaladığını vurgulayan 52 yaşındaki şarkıcı; "Müziğim, sahne performansım ve dansçılarımın bıraktığı ezgiler bir bütün yarattı. İnanılmaz titiz davrandık. O dönemin teknolojilerine göre kalitemiz cidden çok yüksekti. Kaliteli çalışma zamansız işler ortaya çıkarıyor" diye konuştu. Tekno müzikle dominant, wamp ve güçlü bir kadın imajını yansıttığını ifade eden Tuğçe San; "Enerjik bir insanım, her zaman neysem o olmak istedim. Standart bir pop müzik yapmak istemedim" dedi. Müzik teknolojisinin geliştiğini, eskiden müzik üretiminin çok meşakkatli olduğunu söyleyen şarkıcı, ayrıca yeni jenerasyondan Aleyna Tilki'yi beğendiğini dile getirdi. Tuğça San; "Ben popun 1990'larda zirvede olduğu dönemde sıra dışı müziğim ve tarzımla hafızlarda yer edindim. Hande Yener de bir dönem elektronik müziği denedi ama uzun soluklu olmadı, yetersiz kaldı. Devam etseydi bugün çok daha farklı bir Hande Yener olurdu. Rap ve R&B'de çok iyi isimlerimiz var. Bu kategorilerde çok gelişme kaydettik ama anlamakta biraz geç kaldık" diye konuştu. Tuğçe San, 'Neredesin' şarkısının klibinde piton ve boa yılanlarıyla kamera karşısına geçişini ise şöyle anlattı: Yönetmene hayvan sevgimden bahsettim ve anılarımı anlattım. O yıllarda bahçemizde yılanlar olurdu. Annem korkmazdı. İlham, buradan geldi. Klipte sıra dışı tarzımı daha da farklı kılacaktı. Hem göz rengim de yılan derisini çağrıştırıyordu. Sabah 6'dan akşam 10'a kadar sürdü çekimler. Tuğçe San ayrıca; "Bizim dönemimizde dayanışma vardı. Herkes birbirine yardım ederdi. Kıskançlık denen bir şey yoktu. Dostluklar çok daha samimiydi" ifadelerini kullandı. "RAFET EL ROMAN VEFASIZ ÇIKTI" Tuğçe San, Özlem Tekin ve Ah Canım Ahmet gibi dostlarını anarken, arkadaşlıkları yıllar öncesine dayanan Rafet El Roman'a da sitem etti. San, albüm çıkarması için Rafet El Roman'ı Almanya'dan Türkiye'ye yalvara yalvara getirdiğini söyledi. Tuğçe San, Rafet El Roman ile ilgili şunları ifade etti: Rafet ile Almanya'da aynı mahallede oturuyorduk. Yakın arkadaştık. İnanılmaz güzel bir sesi vardı. 'Gel Türkiye'ye gidelim' dedim. Rafet'i kimse tanımıyordu. Zorlaya zorlaya İstanbul'a beraber geldik. Sony Music başta istemedi Rafet'i, 'Bu tarz tutmaz' dediler. Sony Music'i ikna etmeye de çalıştım olmadı. Onun iyi bir yerlere gelmesi için çabaladım. Sonra başka bir yapım şirketiyle anlaştı ve 'Seni seviyorum' ile patladı. Ama Rafet çok vefasız çıktı. 1995'ti, ikimiz de çok popülerdik ama Rafet hiç arayıp, sormadı. Bir kere bile adımı anmadı. Yediğimiz, içtiğimiz ayrı gitmezdi. Sorsan belki hatırlamaz. (Gülüyor) Maalesef dost canlısı birisi değildi ama yine de çok seviyorum onu... "GAGA YOKKEN BEN VARDIM" Tuğçe San, "Lady Gaga'nın temelleri 1990'larda Türkiye'de atılmış" yorumuna karşılık olarak; "Lady Gaga yokken ben vardım. (Gülüyor) 25 yıl önceki tarzımı yansıtıyor. Her zaman neysem o olmak istedim. Standart bir pop müzik yapmak istemedim. Zamanın ötesinde işler çıkardığıma inanıyor ve o yüzden de hâlâ hafızalarda yer edindiğimi düşünüyorum" ifadelerini kullandı. MÜZİĞİ NEDEN BIRAKTI? Tuğçe San, kısa sürede kariyerinde zirveyi yakalamışken müziği neden bıraktığını ise şöyle anlattı: 1990'lı yıllarda sanatçıların telif haklarının olmaması ve konser organizasyonlarının müzisyenleri tatmin etmemesi bunlardan biriydi. Tekno müziği ve sahne ihtiyacımı karşılayacak yer de çok kısıtlıydı. İdealist bir insanım, bir şeyi yapacak en iyisini yapmalıydım yoksa yapmazdım. Ekonomik olarak sıkıntılar da yaşadım; zamanında paramı alamıyordum. Sanatçı-menajer ilişkileri de dürüst değildi. Para kazandım ama tatmin edici boyutta değildi. Sonra Almanya'ya dönme kararı alınca müziği bıraktım. Asıl Avrupa'da para kazandım. Hayatımın şeklini düzene soktum. Bir yandan şu anki kendi işimde de ilerledim. Müziği tadında da bıraktığımı düşünsem de hit parçalarımın yeni soundlarıyla dönüş yapmak istiyorum, tabii bunun için maddi ve manevi arkamda sağlam bir gücün olması lazım. İKİ ÇOCUĞU VAR Efsane basketbolcu Michael Jordan'ın kuzeni ve eski Amerikan futbolcusu Michael Jamal Show ile 1998 - 2017 yılları arasında evlilik yaşayan şarkıcının bu birlikteliğinden iki çocuğu dünyaya gelmiş. Kızı Şade 24, oğlu Atakan ise 19 yaşındaymış. Michael Jordan ile bir araya geldiklerini de sözlerine ekleyen şarkıcı; "Noel'lerde ve çocukların doğum günlerinde buluşurduk" diye konuştu. ABD'DE GÜZELLİK MERKEZİ VAR ABD'nin Georgia eyaletine bağlı Atlanta şehrinde hayatını sürdüren ve güzellik merkezi işleten Tuğçe San; "Müzik hayatıma devam ederken de bu işimi yapıyordum zaten. Gündüz güzellik uzmanı gece ise müzisyendim. Almanya'da eğitimini aldığım günden beri bu işimi sürdürüyorum. Şöhretimin zirvede olduğu yıllarda da bu işimi bırakmadım. İşimi de severek yapıyorum" dedi. Tatil için yılda iki kez Türkiye'ye geldiğini belirten şarkıcı; "Ailem, orada yaşıyor ama temelli dönmem zor. Pek çok şeyi özlüyorum ama çocuklarımın okulları burada. Gelirsem hem onlara bir düzen sağlamam hem de müzikal anlamda bıraktığım izi daha da yükseğe çıkarmam lazım" ifadelerini kullandı. 1990'lar konserlerinden teklifler aldığını da belirten Tuğçe San; "Uzakta olduğum için maalesef sahneye çıkamıyorum" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.