Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Madenci

Herkes Duysun - Madenci haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Madenci haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Soma faciasının üzerinden 10 yıl geçti: Acılı aileler mezarlıklara akın etti Haber

Soma faciasının üzerinden 10 yıl geçti: Acılı aileler mezarlıklara akın etti

Dünya madencilik tarihinin en büyük kazalarından biri olan 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma Eynez Maden Ocağı Kazasının üzerinden 10 yıl geçti. 10 yıl önce maden ocağı önünde evlatlarını, babalarını, kardeşlerini, eşlerinin canlı çıkması için bekleyen acılı aileler Soma Maden Şehitliğinde 10 yıl sonra yine aynı acıları yaşayarak gözyaşı döküp kayıpları için dua etti. Şehit madencilerin ailelerinin yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşunun da ziyaret ettiği maden şehitliğinde İbrahim Duman’ın ailesi facianın yaşanmasında sorumluluğu olanların serbest bırakılmasından dolayı acılarının katlanarak devam ettiğini belirtti. Kaza sırasında henüz 5 yaşında olan ve bugün Meslek Lisesinde okuyan maden şehidi Ali Gül’ün oğlu Mustafa Can Gül ise babasının mezarının Balıkesir’in İvrindi ilçesi Sarıpınar köyünde olduğunu anlattı. Her mezarlık ziyaretinde çok üzüldüğünü anlatan Gül, dün babasının mezarını ziyaret ettiğini bugün de anıt mezarı ziyarete geldiğini söyledi. Maden faciasında 40 yaşındayken hayatını kaybeden 2 çocuk babası Şaban İlçi’nin acılı annesi Ayşe İlçi, “Çok üzülüyorum. Üzülmekten başka bir şey gelmiyor elimizden, ağlamaktan başka. Cezalarını ne zaman çekecekler bilmiyorum. Gelen yok, giden yok, ne yapıyorsun diyen yok. Suçlular cezalarını ne zaman çekecekler. Biz gözyaşı döküyoruz, oğlum toprakta çürüyor. Gelen yok giden yok, 10 sene geçti artık” diyerek gözyaşı döktü.

Zonguldak'ta korkunç olay: Cesedi kaçak maden ocağı kapatılması diye yaktılar Haber

Zonguldak'ta korkunç olay: Cesedi kaçak maden ocağı kapatılması diye yaktılar

Olay, 10 Kasım'da Zonguldak Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak'ta meydana geldi. Yoldan geçenler, yandaki ormanda yanmış cesedi fark edip, ihbarda bulundu. Benzin dökülerek yakıldığı belirlenen ceset, otopsi için Atatürk Devlet Hastanesi'nin morguna kaldırıldı. Cesedin kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan 3 çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani'ye ait olduğunu belirlendi. Otopside Nourtani'nin 9 Kasım'da öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi. 4 GÜN ÖNCE KAPATILDIĞI ORTAYA ÇIKTI Nourtani, 11 Kasım'da toprağa verildi. Soruşturma kapsamında Nourtani'nin çalıştığı kaçak maden ocağı sahipleri Hakan Körnöş (46), Enver Gideroğlu (34) ve Körnöş'ün kuzeni Ahmet Aydın (52), maden ocağı çalışanları S.K. (28), E.D. (22) ve kömür ticareti yapan A.Ç. (46), gözaltına alındı. Körnöş, Gideroğlu ve Aydın tutuklanırken, diğer şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Öte yandan kaçak ocağın jandarma tarafından 4 gün önce kapatıldığı ancak sahiplerince tekrar açıldığı belirlendi. Kaçak ocak, olayın ardından imha edilerek kapatıldı. AİLENİN TEK ÇALIŞABİLİR KİŞİSİYDİ Eşi Kamergul Maliki (38), oğulları yürüme engelli Sayid Mohammad (22), Pir Mohammad (16), işitme engelli Ali Rıza (13), Said Riza Nourtani (2) ve gelini Şaziye Mohammadi (19) ile 2 odası olan sobalı evde yaşadıkları görülen Nourtani'nin kaçak maden ocağında çalışarak ailesinin bakımını üstlendiği ve ailede çalışabilecek durumdaki tek kişi olduğu ortaya çıktı. YÜZ BÖLGESİ YANMAMIŞ Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede; yanmış halde bulunan cesedin kimliği, yüz bölgesi yanmadığı için 'kayıp şahıs' bildiriminden tespit edildiği belirtildi. İddianamede 'eylemin kişi ve toplum üzerindeki olumsuz etkisi ve şüphelilerin suça konu olayın ortaya çıkmasını engellemek amacıyla yapmış olduğu davranışların vahameti göz önüne alınarak' soruşturmanın derinleştirildiği vurgulandı. MADENDEN ÇIKARILDIĞINDA HAYATTAYDI Afgan madencinin gündelik işçi olarak kaçak maden ocağında çalıştığı belirtilirken, 9 Kasım'da saat 20.00 sıralarında S.K. ile yer altında geçirdiği kaza neticesinde ağır şekilde yaralandığı, ocaktan çıkarıldığında ise hala hayatta olduğu ifadeler ile sabit olduğu iddianamede değerlendirildi. Afgan madencinin battaniyeye sarılıp, kamyonetin kasasına yüklendiği ancak kolluk veya sağlık birimlerine haber verilmediği için zamanında müdahale edilemediği belirtildi. İddianamede, S.K. ve E.D.'nin kamera kayıt cihazını kırmaya çalıştığı ve Afgan madenciye ait kıyafetleri yaktığı anların görüntüleri de yer aldı. 3 SAAT KASADA GEZDİRMİŞLER Afgan madencinin battaniyeye sarılı bir şekilde 3 saat boyunca kamyonet kasasında gezdirildiği belirtilen iddianamede A.Ç.'nin diğerlerinden ayrıldığı saat 22.45'te Ahmet Aydın'ın akaryakıt istasyonundan pet şişeye benzin aldığı ifade edildi. İddianamede '23.00 ile 00.00 aralığında olayı gizlemek amacıyla iştirak iradesi içerisinde maktulün cesedini yaktıkları, maktulün cesedi yakıldıktan sonra şüphelilerin benzin bidonunu ve maktulün taşındığı battaniyeyi olay yerinden farklı bir noktalara attığı' ifadeleri yer aldı. BİRÇOK YERİNDE KIRIK VARMIŞ Afgan madencinin baş, omuz ve ayakları haricinde bütün vücudunun yandığı belirtilen adli tıp raporunda vahşetin detayları da ortaya çıktı. Raporda, göğüs karın ve kasık bölgesinden omurga ve kaburga kemiklerinin görünür olduğu, her iki diz seviyesinden kemiklerin bütünlüğünün bozulduğu belirtildi. Ayrıca çene ve köprücük kemiklerinde kırık saptandığı ifade edildi. Cesedin, kömürleşme derecesinde yandığı için kesin ölüm nedeninin belirlenemeyeceği ifade edilen raporda; ölüm sonrası yakıldığı, olay sonrası 112'ye haber verilse ya da hastaneye götürülse kurtulma ihtimalinin olup olmadığının bilinmediği yer aldı. OCAK SAHİPLERİ ASLİ KUSURLU Öte yandan iş kazasına yönelik alınan bilirkişi raporunda, Afgan madenciye ocak içinde vagon çarpmış olabileceği belirtildi. Raporda, işçiyi gözetme yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve kaçak ocakta sigortasız işçi çalıştıran Hakan Körnöş ile Enver Gideroğlu'nun asli kusurlu, Afgan madencinin ise iş kazası yönünden tali kusurlu olduğu aktarıldı. 'KASTEN ÖLDÜRDÜLER' İddianamede, 'iştirak' iradesiyle hareket ettiği belirtilen Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve Ahmet Aydın, S.K., E.D. ve A.Ç.'nin suçlamaları 'kaçak ocakta meydana gelen kazanın ortaya çıkışını gizlemek, maddi getirisi düşünülerek kaçak ocağının kapatılmasına engel olmak ve haklarında adli ve idari işlem yapılmasına engel olmak amacıyla ocakta meydana gelen olay sonucunda alınan ifadelerle de sabit olduğu üzere hayatta olan maktulü kolluk birimlerine ve sağlık kuruluşuna haber vermeksizin kazanın meydana geldiği 20.00 ile yakıldığı 23.30'a kadar geçen süre zarfında araçlarında taşıyarak kasten öldürdükleri' sözleriyle anlatıldı. KAMYONETİN LASTİKLERİNİ DEĞİŞTİRMİŞ Enver Gideroğlu'nun Nourtani'nin ailesini arayıp işe gelmediğini söylediği belirtilen iddianamede, Hakan Körnöş'ün kamyonetin lastiklerini değiştirdiğine yer verildi. İddianamede şüphelilerin olayın başından beri irtibat halinde oldukları ve yabancı uyruklu olması nedeniyle takibinin zor olacağı düşünülen kişinin cesedini suçu gizlemek maksadıyla Ahmet Aydın, Körnöş ve Gideroğlu tarafından yakıldığı ifade edildi. İddianamede, sanıklar hakkında 'ceza alt sınırından uzaklaşma' takdiri mahkemeye bırakılırken; 'meydana gelen eylemin kişi ve toplum üzerindeki olumsuz etkisi, yaşanılan olumsuz olaylardan kaynaklı ülkemize sığınan yabancı uyruklu olması sebebiyle takibinin zor olacağı düşünülen kişinin cesedini suçu gizlemek maksadıyla yakılması yönündeki eylemin vahameti' ifadelerine yer verildi. İddianame, 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilerek sanıkların her birine 'iştirak halinde kasten öldürme' suçundan müebbet hapis istemiyle dava açıldı. 'DİRİ DİRİ YAKMAKTAN YARGILANMALARI GEREKİRDİ' İddianamenin eksik düzenlendiğini öne süren Nourtani ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker ise "Sanıkların kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezasıyla değil, ölmeden önce diri diri bir kimseyi yakmalarından ötürü ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanması gerekmekteydi" diye konuştu.

Madenciler bu kez kömür için değil ömür için kazdı Haber

Madenciler bu kez kömür için değil ömür için kazdı

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiyenin birçok yerindeki gönüllüler gibi Türkiye Taş Kömürü Kurumunda görevli yaklaşık 3 bin madenci de ekipmanları ile birlikte bölgeye koştu. Madenciler, Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep gibi şehirlerde enkaz altında kalanların umudu oldu. Her gün kelle koltukda yerin yüzlerce metre altından kömür çıkaran madenciler, deprem bölgesinde de enkaz altında kalan ömürleri kurtarabilmek için gece gündüz çalışıyor. Hiçbir kurtarma ekibinin giremeyeceği alanlara bile tereddüt etmeden giren madenciler, birçok kişiyi sağ çıkarmayı başarırken bazılarının da cenazelerine ulaştı.. Ayrıca madenciler, enkazdaki para, ziynet eşyası, cep telefonu gibi kişisel eşyaları da hassasiyetle çıkararak güvenlik güçlerine teslim ediyor. Kömür üretiminin tamamen durduğu Türkiye Taş Kömürü işletmelerindeki madenciler, çabası ve cesareti gibi dürüstlüğüyle de bölge halkının gönlüne taht kurdu. Gönüllü olarak bölgeye geldiklerini belirten madenciler, gerektiğinde kömür gerektiğinde de ömür için mücadele ettiklerini söyledi. Madencilerin sırrı 'güven, cesaret ve domuzdamı tahkimat yöntemi' Deprem bölgesine ekip olarak gönüllü geldiklerini anlatan madenciler, başarılarındaki en önemli etkenlerin güven, cesaret ve kullandıkları domuzdamı tahkimat yöntemi olduğunu ifade etti. Yer altında gaz zehirlenmesi, grizu,göçük ve iş kazası gibi bir çok riski olduğunu anlatan madenciler, bu risklere karşı, birbirlerini tanıyan, güvenen ekip earkadaşları ile cesaretle çalıştıklarını kaydetti. Arkadaşları için herkesin kendi canını düşünmeden riske attıklarını vurgulayan madenciler, yaşanan kazalarda ve üretimde yoğun olarak kullandıkları domuzdamı tahkimat ile sağlam, sağlıklı bir şekilde ilerleyip yol alıyor. Enkaz içerisinde de zaman zaman kullandıkları domuzdamı yöntemi hakkında da bilgi veren madenciler, ahşap direklerle ördükleri bağların taş, toprak ve mıoloz yığınlarının bulundukları alana akmasını önlediklerini söyledi. Maden işçileri, domuzdamı tahkimat yöntemi ile depremlere dahi dayanıklı yaşam koridoru oluşturuyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.