Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Medya

Herkes Duysun - Medya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Medya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Fahrettin Altun'da Yunanistan açıklaması: Sorunları üçüncü taraflarla değil birbirimizle konuşmalıyız Haber

Fahrettin Altun'da Yunanistan açıklaması: Sorunları üçüncü taraflarla değil birbirimizle konuşmalıyız

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İstanbul'da bir otelde düzenlenen Türk-Yunan Medya Akademisi Forumu'ndaki konuşmasında, bugünkü panelin forum kapsamında gerçekleştirilen paneller serisinin üçüncüsü olduğunu anımsattı. Bu buluşmaların, son dönemde iyi komşuluk ve diyalog temelinde ivme kazanan Türk-Yunan ilişkilerini daha da güçlendireceğine, pekiştireceğine ve derinleştireceğine inandığını ifade eden Altun, panelin ülkelere ve halklara, vatandaşlara büyük faydalar sağlamasını temenni etti. Altun, Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinin her şeyden önce bir komşuluk ilişkisi olduğunu ve coğrafi yakınlığa bağlı olarak şekillendiğini belirterek, bu iki ülkenin bununla birlikte, jeopolitik anlamda dünyanın en çetin bölgelerinden birinde konumlanmış durumda bulunduğunu vurguladı. Türkiye ve Yunanistan'ı bir araya getiren coğrafi yakınlığın ve her ikisinin birden muhatap olduğu jeopolitik zorlukların, meydan okumaların, iki ülke ilişkilerini ele alırken sıklıkla referans verdikleri unsurlar olduğunu dile getiren Altun, Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinde dikkate değer çok önemli bir başka hususun da iki ülke arasındaki tarihsel, kültürel ve toplumsal bağlar olduğunu söyledi. Bu bağları birçok konuda asırlarca ve hala müşahede ettiklerinin altını çizen Altun, sofralardaki yemeklerden, söylenen şarkılara kadar benzeşen zevklerin, kültürlerin iki ülkeyi çoğu kez bir araya getirdiğini ifade etti. "KARŞILIKLI SERGİLENECEK SAMİMİ GAYRETLER BARIŞ VE GÜVENLİĞE KATKI SAĞLAYACAK" Türk ve Yunan toplumları arasındaki bu bağların kültürleri ve kültürel varlıkları çeşitlendirdiğine, gündelik hayatı zenginleştirdiğine dikkati çeken Altun, "Hiç şüphesiz, bu durum hem Türkiye hem de Yunanistan için büyük bir fırsattır, büyük bir imkandır. Bu bağların ne denli güçlü olduğunu, yakın bir zamanda yaşadığımız acı tecrübelerde hep birlikte gördük. Gerek Türkiye'de yaşadığımız 6 Şubat depremleri sürecinde, gerekse Yunanistan'da meydana gelen büyük orman yangınları esnasında ülkelerimizin karşılıklı olarak sergiledikleri dayanışma ruhu bu yakınlığın somut bir nişanesi oldu. Türkiye ve Yunanistan arasındaki bu dostluk ve dayanışma iradesi, diplomatik girişimlerle hiç kuşkusuz daha da geliştirilmesi, daha da ileriye taşınması gereken bir kazanımdır. Öyle inanıyorum ki, Türkiye ve Yunanistan arasında karşılıklı olarak sergilenecek samimi gayretler, sadece ülkelerimize de kazandırmayacaktır. Aynı zamanda bölgemizin barış, istikrar ve refahın gelmesine de katkı sunacaktır. Böylelikle küresel barış, istikrar ve güvenliğe de katkı sağlayacaktır." diye konuştu. Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023 yılı aralık ayının başındaki Atina ziyaretlerinde Türkiye ve Yunanistan arasında "Tüm dünyaya örnek gösterilecek" işbirliklerinin kurulmasının önemini vurguladığını anımsatarak, şöyle devam etti: "İkili ve bölgesel faydalarının yanı sıra bu işbirliği girişimlerinin küresel anlamda da ne denli kıymetli, anlamlı olduğunu söylemeye bile gerek yok. Sadece 2020 yılından bu yana yaşadığımız krizlere dönüp bakalım... Pandemi, ekonomik krizler, gıda krizleri, tedarik zinciri krizleri, enerji arzı krizleri, afetler vesaire... Yine bunlara eklenen Rusya-Ukrayna savaşı... Yine 7 Ekim'den bu yana İsrail'in Gazze'de fütursuzca sürdürdüğü ve sadece Ortadoğu'yu değil, tüm dünya barışını tehdit eden saldırıları... Bugün bütün bunları göz önünde bulundurduğumuzda, şunu açık ve net bir şekilde söylememiz gerekir ki, biz tam anlamıyla bir küresel belirsizlik çağında yaşıyoruz. Ve bu ortamda yine küresel olarak baktığımızda, önümüzde iki çıplak gerçeğin olduğunu görüyoruz. Birincisi, küresel barış ve istikrarın son derece kırılgan olduğu bir dünyada yaşadığımız gerçeği. İkincisi ise insanlık olarak barış ve istikrarı korumaya muktedir bir uluslararası sistem içinde yaşamadığımız." Küresel aktörlerin etkisiz, siyasetsiz ve nüfuz yoksunu oldukları bir uluslararası sistemi tecrübe ettiklerini belirten Altun, "Böyle bir ortamda bölgesel anlamda istikrarlaştırıcı güçlere ihtiyaç olduğu, gün gibi ortadadır. Güçlü, istikrarlı ve müreffeh bölgesel aktörlerin etkin olması gereken bir dönemi yaşıyoruz. Türkiye ve Yunanistan gibi bölgesel aktörlerin kendi sorunlarını karşılıklı anlayış ve ulusal menfaatleri çerçevesinde, üçüncü tarafların yönlendirmesine, vesayetine, baskısına ihtiyaç duymadan çözmeleri gereken bir dönemdeyiz. Tam da bu yüzden, Türkiye ve Yunanistan'ın ortaya koyacakları işbirliği girişimleri bugün, düne göre çok daha anlamlıdır ve değerlidir." dedi. YUNANİSTAN BAŞBAKANI KİRYAKOS MİÇOTAKİS'İN ZİYARETİ Altun, bu tür girişimlerin büyük bir gayret ve samimiyetle teşvik edilmesi ve desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Biz Türkiye olarak Yunanistan'la olan iyi komşuluk ilişkilerimizin bu potansiyellerini de göz önünde bulundurarak devam ettirilmesi gerektiğini düşünüyoruz ve buna büyük bir önem atfediyoruz. 7 yıl sonra ilk kez 7 Aralık 2023 tarihinde Atina'da gerçekleştirilen 5'inci Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısıyla iki ülke bu potansiyellerden faydalanma iradesini bizzat liderler düzeyinde ortaya koymuştur. Orada imzalanan 15 farklı işbirliği anlaşması ve Atina Bildirgesi bu gerçeğin en önemli göstergesidir. Yine Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Sayın Miçotakis'in ortaya koydukları mevcut sorunlarımızın yapıcı diyalog, iyi komşuluk ilişkileri ve uluslararası hukuk çerçevesinde çözüme kavuşturulması yönündeki irade de çok önemli bir unsurdur." 2021 yılından itibaren başlatılan "pozitif gündem" girişiminin, karşılıklı ziyaretlerle, işbirliği anlaşmalarıyla ve bugün düzenledikleri panel gibi organizasyonlarla kökleşmekte ve kurumsallaşmakta olduğunu söyleyen Altun, bunun kendileri için büyük bir memnuniyet vesilesi olduğunu ifade ederek, "Yunanistan Başbakanı Sayın Kiryakos Miçotakis'in 13 Mayıs Pazartesi günü ülkemize gerçekleştireceği ziyaretin de yine ikili ilişkilerimizin güçlendirilmesi açısından son derece önemli olduğunu, ciddi bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda önümüzdeki süreçte, bölgesel ve küresel krizlere karşı ortak çözümler geliştirme potansiyellerinin ötesine geçmek için tüm koşullar oluşmuş durumdadır. Türkiye ve Yunanistan ilişkileri, ekonomi, güvenlik, sağlık, çevre, eğitim, medya, iletişim, sosyal güvenlik, kültür-sanat, ticaret ve turizm gibi birçok alanda son derece verimli işbirliği potansiyelleri barındırmaktadır." şeklinde konuştu. KAPIDA VİZE UYGULAMASI Fahrettin Altun, bahse konu işbirliği alanları içerisinde küresel salgınla birlikte büyük aksamaların yaşandığı ticaret ve turizm alanlarına, bugünkü toplantının ana teması olduğu için dikkatleri çekmek istediğini belirterek, "Pandeminin ardından geçen süreçte, dünya hem ticaret hem de turizm noktasında bir toparlanma gayreti içerisine girmiştir. Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Turizm Örgütü verilerine baktığımızda, 2023 yılında turizm amaçlı seyahat edenlerin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 34 oranında artmıştır. Uluslararası turizm, yüzde 88 oranında neredeyse pandemi öncesindeki seviyeye gelmiştir. 2024 yılında ise bu performansın daha da iyileşmesi ve tamamıyla pandemi öncesi seviyeye gelmesi beklenmektedir. Turizm sektörünün çok gelişmiş olduğu Türkiye ve Yunanistan için bu durum, hiç kuşkusuz büyük bir fırsattır. Biz, Türkiye olarak kapıda vize uygulaması gibi seyahat kolaylıklarının hayata geçmesini bu anlamda önemli bir gelişme olarak görüyoruz. İki ülke arasında varılan bu uzlaşı ile Türk ve Yunan halkları arasındaki dostluk ve etkileşimin daha da artması mümkün olmuştur." diye konuştu. Fakat turizm alanında her iki ülkeyi de bekleyen fırsatların sadece karşılıklı seyahatlerin daha kolay hale getirilmesiyle sınırlı olmadığını ifade eden Altun, "Turizm konusunda her iki ülkenin potansiyelini de sektörel işbirlikleriyle genişleterek dünya turizminden aldığımız payın oranını daha yukarıya taşımalıyız. Sektörel bazda karşılıklı ve daha yoğun tecrübe paylaşımı için çeşitli birliktelikler ihdas etmeliyiz. Benzer şekilde turizm alanında karşılaştığımız sorunlara karşı ortak çözümler geliştirebileceğimiz mekanizmaları da hızla hayata geçirmeliyiz." dedi. Altun, diğer yandan, tedarik zincirleri bakımından dünya ticaretinin kavşak noktası bir coğrafyada yer aldıklarını, bu durumun ülkelerin ekonomik refahı ve kalkınması için önemli bir avantaj, fırsat olduğuna işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu itibarla 7 Aralık'ta gerçekleşen resmi ziyarette de, ikili ticaret hacminin 10 milyar dolara çıkarılması yönünde bir mutabakat sağlanmış, yine liderler düzeyinde bir irade ortaya konmuştur. Hem Türkiye’nin hem de Yunanistan'ın, dünyanın en cazip turizm destinasyonlarına, Akdeniz bölgesinin önemli iki aktörü olarak ticaret ve enerji sevkiyatları bakımından küresel bir öneme sahip olması, karşılıklı doğrudan yatırımların yanı sıra üçüncü ülkelere yönelik ortak yatırımlar yapma noktasındaki coğrafi avantajlara sahip olmaları ülkelerimizin önündeki başlıca ekonomik fırsatlardır. Kara yolu ulaşımında uygulanan kotaların kaldırılması ve geçiş rejiminin serbest bırakılması da Türkiye ve Yunanistan arasındaki ticarete ivme kazandıracaktır." "İKİ ÜLKE ARASINDA İLETİŞİM VE MEDYA ALANINDA KURULACAK ORTAKLIKLARI ÖNEMSİYORUZ" Bu fırsatlardan en doğru ve en verimli şekilde istifade etmenin, mevcut diyalog, eşgüdüm ve işbirliği kanallarının devam ettirilmesi ve sıhhatli bir zeminde geliştirilmesiyle sıkı sıkıya irtibatlı olduğunu belirten Altun, "Bu noktada dikkatinizi bir diğer önemli noktaya çekmek istiyorum. İki ülke ilişkilerinde istikrar ve barışın muhafazası birçok yönüyle iletişim ve medyada sağlıklı bilgi üretimine ve üretilen bilgilerin sağlıklı dağıtım kanallarından dağıtılmasına bağlıdır. Hakikat zemini, bireyler arası ilişkilerde olduğu gibi ülkeler, devletler, hükümetler ve milletler arasındaki ilişkinin de en sağlam dayanağıdır. Dolayısıyla iletişim ve medya alanında doğru bilgiye dayalı enformasyon akışlarının temini, karşılıklı güven ortamının tesisi açısından olmazsa olmazdır. Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi için iletişim ve medya alanında kurulacak ortaklıkları biz bu yüzden çok önemsiyoruz. Muhataplarımızla bu anlamda ortak adımlar atma gayreti içerisindeyiz." ifadelerini kullandı. Fahrettin Altun, iletişim ve medya alanında kuracakları işbirlikleriyle karşılıklı olarak daha yoğun tecrübe aktarımları gerçekleştirebileceklerini, ortak sosyo-kültürel değerlerin küresel topluma tanıtılmasında daha geniş imkanlara sahip olabileceklerini, örneğin böylece ülkelerin muazzam turizm potansiyelini daha da geliştirebileceklerini vurguladı. Medya ve iletişim alanında işbirliği yapabilecekleri bir diğer konunun dezenformasyonla mücadele meselesi olduğuna işaret eden Altun, "Günümüzün en büyük sınamalarından biri haline gelen dezenformasyon, sistematik yalan bilgi üretimi kendileriyle mücadele edilmesi gereken ciddi tehditlerdir. Bunlarla mücadele etmek, kamuoylarımızın yanlış bilgiyle zehirlenmesinin önüne geçecek, bu da iki ülke ilişkilerinin olumsuz etkilenmesini engelleyecektir. Hiç kuşkusuz, iletişim ve medyanın tüm imkanlarından istifade ederek Türk ve Yunan toplumları arasındaki etkileşimin yoğunluğunu arttırmak, yeni diyalog ve işbirliği fırsatlarını da karşımıza çıkaracaktır." dedi. Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak katkı sağlamaktan büyük bir memnuniyet duydukları Türk-Yunan Medya ve Akademi Forumu'nun bu anlamda çok kıymetli bir girişim olduğunu belirterek, bu tür girişimleri, ikili ilişkilerdeki pozitif gündemin nitelikli bir şekilde sürdürülmesini temin edecek güçlü ve kararlı adımlar olarak gördüklerini ve daha önce Atina'da gerçekleştirilen panel kapsamında da vurgulandığı üzere bu girişimin kurumsal bir diyalog zeminine oturmasını çok önemsediklerini, bu yönde gerçekleştirilecek bütün çalışmalara da katkı vermeye hazır olduklarını söyledi. Forum kapsamında hayata geçirilen panellerin ikili ilişkilerinde yeni fırsatları keşfetmelerine ve yeni ufuklar kazanmalarına büyük katkılar sağlayacağının altını çizen Altun, sözlerini şu şekilde tamamladı: "Unutmayalım ki, bu ilişkilerin iki tarafa kazandıracağı fayda, üçüncü tarafların çıkarlarından çok daha üstündür. Türkiye ve Yunanistan olarak ilişkilerimizi, bu ilişkilerdeki sorunları başkalarıyla, üçüncü taraftarlarla değil, birbirimizle konuşmalıyız. Ve bunu yapıyoruz. Tarihsel tecrübe birbirimizle konuştuğumuzda iki ülke arasında olumlu bir havanın oluştuğunu, ilişkilerimizin yapıcı bir diyalog çerçevesinde ilerleme kaydettiğini ve nihayetinde iki devletin ve iki milletin de bundan fayda sağladığını göstermiştir. İki ülke de birbirlerinin hassasiyetlerine saygı duymalı, Türk ve Yunan toplumları arasındaki güvenin oluşmasına katkı sunmalıdır. Biz Türkiye olarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın belirttiği gibi, 'Düşmanları değil, dostluğu artırmanın' tarafındayız, gayretindeyiz. Yunanistan'la da dostluğumuzu pekiştirecek ve güçlendirecek her türlü girişime destek vermeye hazırız. Bundan sonra da iyi komşuluk ilişkilerimizi kökleştirip diyalog kanallarımızı geliştirmek, genişletmek ve çeşitlendirmek suretiyle bunu sürdüreceğimize net bir şekilde vurguda bulunmak istiyorum. Yeter ki samimi olalım. Yeter ki hakikatin tarafında bulunalım. Yeter ki adalet ve hakkaniyetli bir şekilde ilişkilerimizi sürdürelim."

İzmir Üniversitesi'nde "Akıllı Kampüs" yarışması Haber

İzmir Üniversitesi'nde "Akıllı Kampüs" yarışması

Katılımcıların kampüste hayata geçirilmesini istedikleri çevreci fikirleri broşür haline getirerek katıldığı yarışmada; İzmir Katip Çelebi Üniversitesinden Dr. Öğretim Üyesi Cennet Özay ve ekip arkadaşı Dr. Öğretim Üyesi Rabia Nur Kalem, ‘BiomiTree’ adlı çalışmasıyla akademisyen kategorisinde birinci oldu. İzmir Üniversiteleri Platformu’nun (İÜP) üniversitemde sürdürülebilirlikle ilgili neler yapılabilir' temasıyla düzenlediği ‘Akıllı Kampüs Fikir ve Proje Yarışması’nın sonuçları açıklandı. Ekonomi Üniversitesi’nde okuyan Umut Fide, Sıla Serter, Ece Havancı ve Zülfü Haluk Uyumsal’ın oluşturduğu ekip ise, Dr. Öğretim Üyesi Kutluhan Erol’un danışmanlığında hazırladığı ‘tıbbi rotasyon uygulaması’ projesiyle öğrenci kategorisinde birinciliğe ulaştı. Kentteki 10 yükseköğretim kurumunun güç birliği yaparak oluşturduğu İzmir Üniversiteleri Platformu, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin (İEÜ) dönem yürütücülüğündeki son yürütme kurulu toplantısını gerçekleştirdi. İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi’nde düzenlenen toplantıda, platformun yıl genelinde yaptığı çalışmalar ele alındı. Yapılan çalışmalar aktarıldı ‘Üniversite İzmir’de yaşanır’ sloganıyla yapılan video ve podcast çalışmaları, öğrencilerin performanslarıyla damga vurduğu ‘Gençlik Şöleni’ ve ‘Cumhuriyet Şöleni’ ile ‘Sürdürülebilirlik ve Yeşil Mutabakat’ temasıyla düzenlenen etkinliklere ilişkin detaylı sunum, üniversitelerin yetkililerine izlettirildi. Toplantı sonunda; İÜP’ün düzenlediği ‘Akıllı Kampüs Fikir ve Proje Yarışması’nda başarıya ulaşan isimlere belgeleri de takdim edildi. Kampüste çevre dostu hangi projeler yapılabileceği üzerine öneriler geliştiren öğrenciler ve akademisyenler, üniversitelere model olabilecek fikirler ortaya koymak hedefiyle çalıştı. Özel projeler İzmir Katip Çelebi Üniversitesinden Dr. Öğretim Üyesi Cennet Özay ve ekip arkadaşı Rabia Nur Kalem, projelerinde okaliptus bitkisinin kampüste yetiştirilmesini ve ağaç üzerine yerleştirilecek çevre dostu fotoseller yardımıyla elektrik üretilmesini önerdi. Kendi kategorilerinde birinciliğe layık görülen İEÜ’lü gençler ise, hastanede görev yapan tıp öğrencilerinin günlük işlemlerini kaydedebilecekleri mobil uygulama geliştirilmesi üzerine odaklandı. Projede, evrak doldurmak yerine mobil uygulama üzerinden yapılacak bu işlemlerin süreci hızlandıracağı ve bu sayede her gün yaşanan kağıt israfının da önüne geçileceği belirtildi.

Mersin'de  "Çocuklar Trafikte, Gelecek Güvende"  projesi Haber

Mersin'de "Çocuklar Trafikte, Gelecek Güvende" projesi

Erdemli Belediyesi, çocukların trafikte daha bilinçli yetişmesi için kurduğu Çocuk Trafik Eğitim Parkuru’nda, "Çocuklar Trafikte, Gelecek Güvende" projesini başlattı. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile yürütülen proje çerçevesinde 10 bin öğrenci, sıfır rakımından Toroslar'ın zirvesine kadar trafik eğitimi almaya başladı. Proje çerçevesinde kırsal mahallelerde bulunan öğrenciler okullarından alınarak neşeli bir yolculuğun ardından Erdemli Belediyesi Çocuk Trafik Eğitim Parkuru'na getiriliyor. Alanında uzman eğitmenler öğrencilere önce teorik, sonra ise uygulamalı eğitim veriyor. Öğrenciler, yayaların uyması gereken kurallardan trafik işaretlerine varıncaya kadar temel trafik bilgisini eğitimlerde kazanıyor. "10 bin öğrencimize kurs veriyoruz" Proje çerçevesinde 10 bin öğrencinin eğitim alacağına dikkat çeken Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, "Şu anda Erdemli Belediyemizin trafik eğitim pistindeyiz. 10 bin öğrencimize kurs veriyoruz, gençlerimize trafik eğitimi veriyoruz. Çocuk Trafik Eğitim Parkuru'nun kuruluş amacı gençlerimizin, çocuklarımızın trafik bilinciyle yetişmesi ve ülkemizde trafik kazalarını minimize etmek" dedi. Öğrencilere verilen eğitimlerin gelecekte çok fayda sağlayacağını aktaran Erdemli Kaymakamı Aydın Tetikoğlu ise, "Bu eğitim programlarıyla da çocuklarımız bilinçli bir birey ve yaya olarak ve ilerde uygulamalı olarak araçlarla da bunu eğlenceli bir şekilde trafik kurallarını öğreniyor, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu. Çocuklar için eğlenceli eğitim Trafik eğitimi aldığı için çok mutlu olduğunu belirten öğrencilerden Alp Tekin, "Trafik eğitimi veriliyor, minik küçük arabalarla, gayet eğlenceli bir eğitim oluyor" şeklinde konuştu. Trafikle ilgili önemli bilgiler öğrendiğini ifade eden öğrencilerden Berra Gülce, "Yaya geçidinden doğru geçmeyi, yavaş sağa solumuza bakarak geçmeyi öğrendik; trafiğimizi öğrendik" ifadelerini kullandı. Trafik kurallarını daha iyi öğrendiğini belirten Fatma Ela Geçit de, "Trafik kurallarını öğrendim, yeşil ışıkta, kırmızı ışıkta ne yapılacağını öğrendim. Sonra levhaların ne anlama geldiğini öğrendim. Çok güzel geçti, çok mutlu oldum" diyerek duygularını anlattı. Eğlenceli bir eğitim aldığı için çok mutlu olduğunu dile getiren Metehan Özyörük, "Çok güzeldi, geldiğim için çok mutluyum. Bize böyle bir trafik parkuru hazırladığı için Belediye Başkanımıza teşekkür ederim. Her gün burada böyle sürüp eğitim almak istiyorum, çok güzel" ifadelerine yer verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.