Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Numan Kurtulmuş

Herkes Duysun - Numan Kurtulmuş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Numan Kurtulmuş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Brezilya Senato Başkanı Pacheco ile görüştü Haber

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Brezilya Senato Başkanı Pacheco ile görüştü

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, 10'uncu G20 Parlamento Başkanları Zirvesi (P20) dolayısıyla bulunduğu Brezilya'nın başkenti Brasilia'da temaslarına devam ediyor. TBMM Başkanı Kurtulmuş, temasları çerçevesinde Brezilya Federal Senatosu Başkanı Rodrigo Pacheco bir araya geldi. Kurtulmuş, Brezilya Federal Senatosu Başkanı Rodrigo Pacheco ile yaptığı görüşmede, Türkiye ve Brezilya devlet başkanları arasındaki dostluğun iki ülke ilişkilerine olumlu yönde yansıdığını söyledi. İki ülkenin hem nüfus hem ekonomik büyüklükleri hem de jeostratejik konumları itibarıyla çok önemli bölgesel güçler olduğunu dile getiren Kurtulmuş, her iki ülkenin de hem bölgelerinde hem dünyada barışın sağlanması için kuvvetli bir şekilde fikirlerini gündeme taşıdığını, bunun da iki ülkeyi yakınlaştıran önemli bir gelişme olduğunu ifade etti. Özellikle bir yılı aşkın süredir devam eden Netanyahu hükümetinin saldırgan tavrının Filistin'in ötesinde Lübnan, Suriye ve İran'a da taştığını hatırlatan Kurtulmuş, İsrail'in saldırgan politikasının bir an evvel sonlandırılması, barışın sağlanması için Brezilya hükümetinin de güçlü bir tavır içinde olduğunu bildiklerini söyledi. Kurtulmuş, ayrıca Brezilya'nın, İsrail'in soykırımı karşısında bir tavır aldığını, güçlü bir şekilde her platformda bu konunun takipçisi olduğunu kaydetti. “BREZİLYA HALKI, NETANYAHU VE ÇETESİNİ İSTENMEYEN ADAM İLAN ETTİ” Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva'nın İsrail tarafından istenmeyen adam ilan edilmesinin Brezilya halkı için onurla taşınacak bir durum olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, esasında Brezilya halkının, Netanyahu ve çetesini istenmeyen adam ilan ettiğini söyledi. İki ülke arasındaki ilişkileri artırmak için parlamentolara da büyük sorumluluk düştüğünü belirten Kurtulmuş, hem Brezilya Senatosu hem de Brezilya Temsilciler Meclisi ile çok yakın ilişkiler geliştirme arzusunda olduklarını da ifade etti. Uluslararası camiada barışı isteyenlerin ortak çalışması gerektiğinin altını çizen Kurtulmuş, dünyada bütün insanların yaratılışta, bütün ülkelerin de egemenlikte eşitliğini esas alan yeni bir küresel sisteme ihtiyaç olduğunu, Türkiye ve Brezilya'nın bu alanda ortak çalışmayla çok mesafe alınacağını vurguladı. Kurtulmuş, Brezilya Senato Başkanı Pacheco'yu Türkiye'ye davet etti. Görüşmede Türkiye-Brezilya Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı ve AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok, TBMM İdare Amiri ve MHP Gaziantep Milletvekili Sermet Atay, CHP Trabzon Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divanı Üyesi Sibel Suiçmez, Türkiye'nin Brezilya Büyükelçisi Halil İbrahim Akça da yer aldı.

Numan Kurtulmuş: İsrail'in hiçbir saygınlığı kalmadı Haber

Numan Kurtulmuş: İsrail'in hiçbir saygınlığı kalmadı

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Özbekistan ve Kazakistan ziyaretleri dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Kazakistan Meclisi Başkanı Yerlan Koşanov ve Kazakistan Senatosu Başkanı Maulen Aşimbayev ile verimli görüşmeler yaptığını aktaran Kurtulmuş, görüşmelerde iki ülke arasındaki işbirliğinin, Türk Devletleri Teşkilatı faaliyetlerinin ele alındığını belirtti. Kurtulmuş, Özbekistan'da da Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Ali Meclisi Yasama Meclisi Başkanı Nurdincan İsmailov, Ali Meclisi Senato Başkanı Tanzile Narbayeva ile görüştüğünü hatırlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev arasında dostane ilişkilerin bulunduğuna işaret eden Kurtulmuş, Tokayev'in kendisini kabul ettiğini dile getirerek, görüşmede Hazar kıyısındaki bir tersanenin Türk savunma sanayi şirketiyle müştereken yapılması konusunun görüşüldüğünü bildirdi. Kurtulmuş, "YTB ve Yunus Emre Enstitüsünün çalışmaları hakkında da fevkalade olumlu bir görüşme gerçekleştirdik. Konuyla ilgili taleplerimizi kendilerine ilettik." dedi. Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev'e dünyanın yeni bir döneme girdiğini söylediğini anlatan Kurtulmuş, görüşmelerde Türk dünyasının gelişen şartları iyi değerlendirmesi gerektiğini vurguladığını belirtti. TBMM Başkanı Kurtulmuş, ilişkilerin artırılması ve ortak projelerin sonuçlandırılmasıyla Türk dünyasının ciddi bir gelişmeye ve kalkınma potansiyeline ulaşacağına dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Bu coğrafyada bahsettiğimiz özellikleri içeren bir birlikteliğin ve gücün ortaya çıkması dünya barışı için bir fırsattır. Çünkü önümüzdeki dönemin en temel özelliklerinden birisi de çok kutupluluk olacaktır. Artık soğuk savaş zamanında olduğu gibi iki kutuplu bir dünya sisteminin bir daha kurulabilmesi imkansızdır. Dünyanın birçok bölgesinde küresel sistemi etkileyebilecek yeni denklemler, yeni dengeler kurulacak, işaretlerini bugünden görüyoruz. Türk dünyası da Asya'nın içlerinden Avrupa'ya kadar uzanan 'turkuaz yay' dediğimiz o geniş tarihsel potansiyel çerçevesinde bir gelişme imkanı ve gücünü temsil ediyor. Bu gücün siyasi, kültürel ve ekonomik bir güç haline gelebilmesi için gerekli siyasi iradenin var olduğunu, dolayısıyla bu fırsatlardan önemli sonuçlar elde edebilmenin de mümkün olduğunu görüşmelerimizde paylaştık. Ben bu görüşmelerden fevkalade ümitvar ayrıldığımı ifade etmek isterim." "EŞİTSİZLİĞİN OLMAYACAĞI BİR DÜNYAYI KURMAMIZ LAZIM" Görüşmelerde, dünyada yeni, adil ve kalıcı barışı hedefleyen bir sistemin kurulması zorunluluğu üzerinde mutabakata varıldığını vurgulayan Kurtulmuş, 8 milyar insanın birbirinden üstün olmadığını söyledi. Kurtulmuş, insanlar arasında hiyerarşi oluşturan hiçbir yapının dünyada barışı tesis edemeyeceğinin altını çizerek, şunları ifade etti: "Filistin'le ilgili oylamalarda da gördüğümüz gibi 190 ülke bir tarafta, tek bir ülke ise karşı tarafta olduğunda Birleşmiş Milletler'den herhangi bir karar çıkamıyor. Bu aslında şu anlama gelir 'tek bir ülke dünyadaki 190 ülkeden daha egemen daha değerli dolayısıyla daha güçlüdür.' Bu eşitsizliğin olmayacağı bir dünyayı kurmamız lazım. Bu konudaki düşüncelerimizi sadece Türk dünyasıyla değil, yaptığımız tüm uluslararası görüşmelerde taraflarla paylaşıyoruz. Diğer yandan da dünyanın bütün ülkelerinde hakkaniyetten, barıştan yana olan halkların sayısının gittikçe arttığını ve onların barış ve adalet için kendi hükümetlerine baskılar yaptığını görüyoruz ve bundan büyük memnuniyet duyuyoruz." Bir gazetecinin Türkçe ile ilgili sorusu üzerine Kurtulmuş, görüşmelerde kardeşlik duygularını hissettiğini aktardı. TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Gaspıralı'nın meşhur 'dilde, fikirde, işte birlik' tezini hayata geçirmemiz lazım. Aynı dili konuşuyoruz ama maalesef farklılıklar dolayısıyla birbirimizi anlayamıyoruz. Bizim dizilerimizin seyrediliyor olması Anadolu lehçesinin öğrenilmesi açısından çok önemli ama asıl çok önemli olan anlaşabilmek. Bu nedenle bence öncelikle alfabe farklılığını ortadan kaldırmamız gerekir." diye konuştu. Türk dünyasının ortak projeler hayata geçirmesi gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, projelerin Türk dünyasınn birliği ve gelişmesi için bir imkan olduğunu vurguladı. Kurtulmuş, "Özbekistan Cumhurbaşkanı Sayın Mirziyoyev'in İslam'ın üçüncü rönesansı, üçüncü aydınlanması olarak dile getirdiği ve artık bir tez haline dönüşen; Maveraünnehir medeniyetinin birikimini güncelleme teşebbüslerini de çok önemli ve değerli buluyoruz. Kendisiyle yaptığımız görüşmelerde bunu karşılıklı olarak teyit ettik." ifadelerini kullandı. Kazakistan'daki uzay çalışmalarının da Türk dünyası için değerli olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bu konudaki işbirliklerinin sonuçlarının kısa vadede görüleceğini söyledi. "HİÇBİR DEVLETİN NETANYAHU'YU DESTEKLEYECEK POZİSYONUNUN KALMADIĞINI GÖRÜYORUZ" Bazı ülkelerin Filistin'i tanıma kararı aldığının hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, diğer ülkelerin Devlet Başkanları ve Meclis Başkanlarıyla yaptığı görüşmelerde Gazze'deki saldırıları dile getirdiğini söyledi. İnsanlık dışı saldırıların, katliamların durdurulmasıyla ilgili Türkiye'nin tezlerini uluslararası alana taşıdıklarını ifade eden Kurtulmuş, G-20 Ülkeleri Parlamento Başkanları Toplantısı, Avrupa Parlamentoları Başkanları Toplantısı, İslam İşbirliği Parlamento Başkanları Toplantısı, Asya Parlamenter Asamblesi, MIKTA Toplantısı gibi birçok ülkenin iştirak ettiği zeminlerde de bu konuyu gündeme getirdiklerini vurgladı. Kurtulmuş, "7 Ekim'den sonra yaptığımız uluslararası görüşmelerde özellikle Batı ülkelerinin yöneticilerinin bir kısmının İsrail'den çok fazla Netanyahu yanlısı olduğunu görmek bizi hayretler içerisinde bırakıyordu. Şimdi dünyada neredeyse hiçbir devletin Netanyahu'yu destekleyecek bir pozisyonunun kalmadığını çeşitli platformlarda görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu. ABD başta olmak üzere bazı devletlerin İsrail'e desteklerinin katliamların sürdürülmesine imkan tanıdığının altını çizen Kurtulmuş, bunun savunulabilir bir durum olmadığını ifade etti. "Netanyahu çetesinin vahşeti karşısında artık bir insanlık cephesi kurulmuştur." diyen kurtulmuş, vicdan sahibi insanların ve halkların yaşananların karşısında olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Kimileri sokağa çıkıp gösteri yapıyor, kimileri uluslararası platformlarda ya da kendi ülkelerinin platformlarında görüşlerini haykırıyor, kimileri de üniversitelerde, konferanslarda ellerinde pankartlar ve yazılarla protestolarını gerçekleştiriyor. Uluslararası festivallerde her ülkeden sanatçılar protestolarını dillendiriyor. 10 sene evvel, 'İsrail Uluslararası Adalet Divanında yargılanacak' denilseydi herkes bu nasıl olacak derdi. Çünkü İsrail'in eylemleri, üzerine toz kondurulmayan bir tabuydu. Bugün, siyonist devlet, uluslararası vicdan karşısında yerle yeksan haldedir ve itibarları iki paralık olmuştur. Netanyahu ve çetesi yaptıklarının hesabını Uluslararası Adalet Divanında da verecek. Uluslararası Ceza Mahkemesi savcısı da zaten kararını açıkladı." Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Uluslararası Adalet Divanında açtığı "soykırım" davasına Türkiye'nin müdahil olacağını hatırlatan Kurtulmuş, "İrlanda, İspanya, Norveç Filistin devletini tanıdılar. Bu ülkelerin sayısı hızla artacak ve birçok ülke Filistin devletini tanıyacak. Çünkü demokrasiyle yönetilen ülkelerde halkın gücünün üstünde hiçbir şey olamaz. İsrail devletinin Netanyahu ve çetesi yüzünden hiçbir saygınlığı kalmamıştır. Birleşmiş Milletler kararlarının belirttiği gibi başkenti Kudüs olan özgür ve eşit yurttaşlığa dayalı bir Filistin devleti mutlaka kurulacaktır, duyduklarımız onun ayak sesleridir." şeklinde konuştu. TBMM Başkanı Kurtulmuş, İsrail'in bugüne kadar "dokunulamaz" olmanın verdiği rahatlıkla uluslararası sistemin kurallarını yok saydığını vurguladı. Filistin'deki işgalcilerin bulundukları yerlerden sökülüp atılması gerektiğini dile getiren Kurtulmuş, hem Filistin hem de İsrail için yeni bir dönemin başladığını belirtti. Numan Kurtulmuş, uzun yıllar sürecek bir mücadeleye tüm insanlığın hazır olması gerektiğini, vicdan sahibi insanların bir araya gelmeye başladığını sözlerine ekledi. Türkiye'de yeni anayasa yapma iradesinin olup olmadığının sorulması üzerine Kurtulmuş, tüm partilerin seçim beyannamelerinde ya da siyasi söylemlerinde anayasa talebinin bulunduğunu, bunun 1982 Anayasası'nın kalıntılarından kurtulmanın ve darbeci zihniyetin atılması için büyük bir fırsat olduğunu belirtti. Cumhuriyetin ikinci asrında bir hedef konulduğunu, Türkiye'nin daha güçlü ve sözü daha tesirli ülke olabilmesi için yeni bir dönemin başladığını ifade eden Kurtulmuş, bu konuda hükümete ve TBMM'ye önemli sorumluluklar düştüğünü söyledi. TBMM Başkanı Kurtulmuş, darbenin kodlarının dışına çıkarak sivil, özgürlükçü, kapsayıcı ve daha demokratik bir anayasayı yapmanın en başta gelen sorumluluk ve zorunluluk olduğunu vurgulayarak, "İki nedenle bu Meclis'in anayasa yapması çok kıymetli. Birincisi, Cumhuriyetimizin ikinci asrının başına denk gelmesi. İkincisi de yüzde 95'lik bir oranla en yüksek temsil kabiliyetine sahip olmasıdır." değerlendirmesinde bulundu. Halkın iradesinin yüzde 95'inin TBMM'de temsil edildiğine işaret eden Kurtulmuş, Meclis'te 6 siyasi partinin grubunun bulunduğunu, 14 siyasi partinin temsil edildiğini hatırlattı. Anayasa konusunda şeffaf ve açık bir süreci yönettiklerini dile getiren Kurtulmuş, süreçten memnun olduğunu bildirdi. "HİÇBİR PARTİMİZ, KAPIYI KAPATMAMIŞTIR" İyi niyetle yol alınarak sonuca ulaşılabileceğinin altını çizen Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Daha ilk temaslarımız. Herhangi bir içerik tartışmasına girmeden herkesi ziyaret ettik. Israrla üzerinde durduğum, belirttiğim şey usulün esasa mukaddem olduğudur. Önce yöntemimizi belirleyip sonra tartışmalarımızı gerçekleştirmemiz gerekir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu olan siyasi partiler bunu belirleyecektir. Partilerimizin bir araya gelme imkanları var. Çünkü ilk ziyaretlerimizde hiçbir parti bu konuya ilişkin kapıyı kapatmamıştır. Bazı çekincelerini en baştan söylediler. Bu çekinceler anlaşılabilir, anlamlı ve demokratik tepkilerdir. Ama sonuçta hiçbir partimiz, sürece ilişkin kapıyı kapatmamıştır. Bu sevindirici bir şey. Bu Meclis her fikri kabul eder ama 'Bu Meclis anayasayı değiştirme hakkına sahip değildir' görüşünü asla kabul etmeyiz. Çünkü bu antidemokratik bir tavırdır." Anayasanın bir toplumsal sözleşme olduğunu ifade eden Kurtulmuş, anayasanın bir toplumsal bütünleşme fikri içerisinden doğması gerektiğini kaydetti. "Anayasa tartışmalarının toplumsal kamplaşmaya, kutuplaşmaya sebep olmasına müsaade etmemek gerekir." diyen Kurtulmuş, en yüksek konsensüsü, ittifakı gerçekleştirmenin gerekli olduğunu, TBMM 28. Yasama Dönemi'nin kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini belirtti. Siyasi partilere yaptığı ziyaretlerin hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, bugüne kadarki temaslarında esasa ve anayasanın içeriğine ilişkin görüşmesinin olmadığını bildirdi. "ANAYASAYA KATKIDA BULUNMAK İSTİYORUM DİYEN TEK BİR YURTTAŞIMIZ DAHİ OLSA ONU DİNLEYECEĞİZ" Doğru yöntem ve doğru zeminin önemli olduğunu, doğru zeminin de TBMM olduğunu, bunun "Anayasa sadece Meclis'te konuşulacak" anlamına gelmediğini dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu: "TBMM Başkanı olarak ekim ayından sonra üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının, hukuk camiasının, sivil toplum kuruluşlarının ve 'Bu konuda benim fikrim var' diyen bütün platformların görüşlerini de dinleyeceğim. Bazıları bu konuda algı operasyonları yapmaya kalkıyorlar, onların gizli ajandasının aksine, 'Anayasaya katkıda bulunmak istiyorum' diyen tek bir yurttaşımız dahi olsa onu dinleyeceğiz ve görüşlerinden istifade etmeye çalışacağız. 'Ben buna karşıyım, engelleyeceğim' diyene de yapacak bir şey yok, onlar da kendi köşelerinden bağırmaya devam etsinler. Aslolan milletin iradesidir, herkes milletin iradesine saygı duyacak." "Ana muhalefet partisi ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın siyasetteki bir yumuşama evresinden bahsettiği bir sürecin emarelerini görüyoruz. Toplumumuz bu gelişmeyi benimsedi ve destekledi. Bu toplumsal uzlaşmanın, yeni bir anayasa yapma süreçlerine katkı sunacağını düşünür müsünüz?" sorusuna Kurtulmuş, şu yanıtı verdi: "Bu çift taraflı bir süreç olacak. Hem yeni anayasa yapma çabaları siyasetin yumuşamasına katkıda bulunacak hem de siyasetin yumuşaması Türkiye'de anayasa başta olmak üzere birçok önemli problemin çözülmesine imkan sağlayacaktır. Türkiye olarak önümüzde iki yol var; ya kendi aramızda sorunlarımızı demokratik olgunluk içerisinde konuşup tartışacağız ve milletin iradesi, istikameti yönünde çözmeye çalışacağız ya da bölgemize ilişkin kötü hedefleri olan güçler bizi de etrafımızdaki ülkeler gibi biçimlendirmeye kalkacak. Zaten terör örgütleri başta olmak üzere her türlü aparatı kullanarak bu yönde baskılar oluşturmaya da çalışıyorlar. Tüm siyasi partilerin, tüm farklılıklarıyla birlikte, 'Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz' diyerek hareket etmesi gerekiyor. Farklı görüşleri bir konsensusla anlamlandırarak, uluslararası arenada nasıl daha güçlü ve etkili bir konuma geliriz diye gayret etmemiz gerekir." Kurtulmuş, fikirlerin birbirine zıt olabileceğini, farklılıkları yakınlaştıracak mekanizmaları kurmanın da önemli olduğunu belirtti. Çatışmanın ve kutuplaşmanın işin kolayına kaçma anlamına geleceğini vurgulayan Kurtulmuş, "Meclis Başkanı seçildiğim ilk gün yaptığım konuşmada şunu söylemiştim, siyaset, birbirine yumruk sallayarak değil el uzatarak çözüm üretebilecek bir mekanizma olmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ana muhalefet partisi liderini kabul etmiş olması, peşinden 'Ben de iade-i ziyarette bulunacağım' diye eklemesi, Sayın Özgür Özel'in de ilk başta randevu talebinde bulunması çok önemli gelişmelerdir." diye konuştu. "HARCAMA BÜTÇESİNİN ÜÇTE BİRİ KADAR TASARRUF ETTİK" Kamuda tasarruf tedbirlerine yönelik soru üzerine Kurtulmuş, göreve başladığı günden itibaren tasarruf tedbirlerini hayata geçirdiğini söyledi. TBMM'nin tasarruf tedbirlerini güçlü şekilde uygulamasının tüm kamu kuruluşlarına örnek olacağını ifade eden Kurtulmuş, bir yıllık görev süresi içerisinde önemli tasarruf tedbirlerini hayata geçirdiklerini bildirdi. Meclis Başkanı Kurtulmuş, "Görevde olduğumuz 10 aylık süre içerisinde harcama bütçesinin üçte biri kadar tasarruf ettik ve bu tasarrufları daha da artırarak devam edeceğiz. Bir yanlış algıyı da özellikle düzeltmem gerekir, Türkiye'de siyaseti bulandırmak isteyenler ilk olarak Meclis'in ve milletvekillerinin itibarına kılçık atıyorlar. Buna da hassaten dikkat etmek lazım. Meclis'in itibarıyla bu şekilde oynanması doğru değil ve demokrasimiz için de zedeleyici bir tavırdır." ifadelerini kullandı. Özbekistan ve Kazakistan'daki görüşmelerde KKTC'nin tanınması konusunun gündeme gelip gelmediğine ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Uluslararası platformlarda gündeme getirdiğimiz konulardan birisi de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınmasının artırılmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın girişimleri ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne Türk Devletleri Teşkilatında gözlemci statüsü verildi. Hem Kazakistan'da hem de Özbekistan'da muhataplarımıza özellikle Nahçıvan anlaşmasının ratifikasyonu (tasdiki) sağlanarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin üye olarak Türk Devletler Teşkilatına kabul edilmesini ısrarla ifade ettik. Hepsinden de olumlu bir yaklaşım gördük. Gözlemci üye statüsü bir adımdır, ümit ederiz ki KKTC önündeki engeller böyle yavaş yavaş ortadan kalkmaya başlar."

TBMM'de tasarruf için yeni adımlar Haber

TBMM'de tasarruf için yeni adımlar

TBMM Başkanlığına yaklaşık 1 yıl önce seçilen Numan Kurtulmuş'un göreve başladıktan sonra talimatını verdiği tasarruf tedbirleri, TBMM Genel Sekreterliğince yeni uygulamalarla etkinleştirilecek. TBMM'de geçen yıl başlatılan araç dönüşümü uygulamasıyla 20 adet Togg marka elektrikli araç alındı, aynı sayıda benzinli araç sistemden düşürüldü; bu yolla yüzde 66,7 tasarruf elde edildi. Yeni dönemde bütün hizmet araçlarının elektrikli araca dönüştürülmesi çalışması sürüyor. HEDEF KAĞIT KULLANIMININ TAMAMEN KALDIRILMASI "Kağıtsız parlamento" hedefiyle 1 yıl önce devreye alınan projeyle kağıt kullanımında yüzde 60 tasarruf sağlandı. Gelecek dönemde kağıt kullanımının tamamen kaldırılması hedefleniyor. "Enerji dönüşümü" projesinde pilot uygulama 4 ay önce başladı. Bu kapsamda Meclis yerleşkesindeki birçok birimde yenilenebilir enerji kullanımına gidildi. Bu uygulamayla Halkla İlişkiler Binası, sera ve basımevinin elektriği güneş enerjisiyle sağlanıyor. Hazırlanan yeni projeyle kısa süre içinde Meclis'in tüm elektriğinin yenilenebilir enerjiden karşılanması hedefleniyor. LED LAMBAYLA YÜZDE 50 ENERJİ TASARRUFU Enerji tasarrufu uygulamaları kapsamında ayrıca yerleşkedeki tüm aydınlatmalar led lambaya dönüştürüldü ve yüzde 50 enerji tasarrufu sağlandı. Meclis'te düzenlenen resepsiyon ve etkinliklerde "sade menü" uygulaması başlatıldı. Uygulama bundan sonraki tüm etkinliklerde sürdürülecek. Yeni kütüphane ve sergi binası ile ilgili proje askıya alındı. Sağlık harcamalarıyla ilgili yürütülen online kontrol sistemini daha etkin hale getirecek proje başlatıldı. Sadece özel hastanelerle yürütülen sağlık provizyon sistemi, devlet ve üniversite hastanelerine yaygınlaştırılacak, online fatura kontrol sistemi etkin şekilde kullanılacak. Sağlık harcamalarında bu yolla yüzde 25 tasarruf hedefleniyor. YURT DIŞI GÖREVLENDİRMELERDE SINIRLAMA DEVAM EDECEK Katılımı zorunlu programların dışında yurt dışı görevlendirmelerin sınırlandırılması uygulamasına daha etkili şekilde devam edilecek. Zorunlu olmadıkça yeni personel istihdamına gidilmeyecek. DAMACANA YERİNE ŞEBEKE SUYU ARITILACAK Meclis'te 1 yıl önce başlatılan tasarruf uygulamaları ile gereksiz su kullanımını önlemek amacıyla kampüs içindeki yeşil alanların sulaması gece yapılıyor. Mutfak ve çay ocaklarında damacana su kullanımının kaldırılmasına da başlandı. Bunun yerine şebeke suyunun arıtılması yoluyla elde edilen su kullanılmaya başlandı. Bu yöntemin yaygınlaştırılması çalışmaları devam ediyor. KURTULMUŞ'TAN "SIFIR ATIK" MESAJIYLA CAM BARDAK VE SÜRAHİ HEDİYESİ TBMM Başkanı Kurtulmuş, Sıfır Atık Projesi'ne destek sağlanması ve plastik kullanımından kaynaklanan israfın önlenmesi amacıyla yeni bir adım attı. Meclis'te plastik kullanımını azaltmak amacıyla milletvekillerine, danışmanlara ve tüm çalışanlara cam bardak ve sürahi hediye eden Kurtulmuş'un gönderdiği paketlerde, "Sıfır Atık hareketine katılmanız ve doğayı koruma bilinciyle kullanmanız dileğiyle" mesajı da yer aldı. Meclis, cam kullanımının yaygınlaştırılmasıyla hem plastik ve karton bardak tüketiminin azaltılmasını teşvik etmeyi hem de bu alanda yapılan harcamadan yıllık yaklaşık yüzde 20 oranında tasarruf yapmayı hedefliyor. Öte yandan TBMM Genel Sekreterliği, yeni tasarruf uygulamalarıyla ilgili genelge çalışmalarını sonuçlandırıldı. Genelge, kısa süre içinde Meclis'teki tüm birimlere gönderilecek.

Numan Kurtulmuş'tan yeni anayasa için uzlaşma mesajı Haber

Numan Kurtulmuş'tan yeni anayasa için uzlaşma mesajı

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Meksika ve Küba programları dönüşünde uçakta gazetecilerle söyleşi yaptı ve soruları yanıtladı. Meksika, Endonezya, Kore, Türkiye ve Avustralya'nın oluşturduğu MIKTA'nın 10. Parlamento Başkanları Toplantısı için Meksika'da bulunduğunu anlatan Kurtulmuş, bu ülkelerin farklı coğrafi bölgelerde, her biri G20 üyesi, gelişmiş ekonomiye sahip ve demokrasiyle yönetilen ülkeler olduğunu anımsattı. Meksika parlamento başkanının bu yılki MIKTA Dönem Başkanlığı görevini üstlendiğini dile getiren Kurtulmuş, dönem başkanlığının bu toplantıda Kore'ye devredildiğini söyledi. Kurtulmuş, toplantıda farklı konularda istişareler yapıldığını; dünyada barışın sağlanması, çatışmalardan uzaklaşılması konusundaki yaklaşımlar, göç ve çevre ile kadınların siyasete katılımına ilişkin oturumlar düzenlendiğini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu toplantıda tam mutabakat sağlanamadığı için nihai bildiri yayımlanamadı. Buradaki temel mesele; Gazze konusundaki fikir ayrılığıydı. Gazze'de İsrail hükümetinin Uluslararası Adalet Divanı'nın koyduğu ihtiyati tedbir kararlarına uymasıyla ilgili talebimize bir ülke karşı çıktı ve nihai bildiri olmadı. Sonuçta mutabık kalınan konular, bizim Gazze konusundaki şerhimizi de ifade edecek şekilde Meksika Parlamento Başkanı tarafından 'dönem başkanlığı açıklaması' şeklinde kamuoyuyla paylaşıldı. Genelde oldukça verimli, başarılı bir toplantı gerçekleştirildi. MIKTA'nın, en başta koyduğu hedeflerini yeniden gözden geçirmesi lazım. 10 sene, böyle bir uluslararası kuruluş için fevkalade önemli bir süre. Hedeflerini gerçekleştirmesi lazım. Bunun için de daha yoğun çalışmak lazım." "MIKTA'DA DA TÜRKİYE OLARAK ETKİN BİR ŞEKİLDE YER ALDIK" Meclis Başkanı Kurtulmuş, Türkiye'nin hiçbir uluslararası platformu boş bırakmaması gerektiğine işaret ederek, "Türkiye, dünyanın neresinde olursa olsun çok taraflı toplantıların hepsinde üzerine düşen sorumluluğu yerine getiriyor ve çok etkin bir şekilde yer alıyor. Şimdiye kadar MIKTA'da da Türkiye olarak etkin bir şekilde yer aldık ve kendi görüşlerimizi ifade ettik." diye konuştu. Toplantı kapsamında ikili görüşmeler gerçekleştirdiklerini; bu kapsamda bölgesel ve küresel meseleleri, ikili işbirliği imkanlarını ele alma fırsatı bulduklarını anlatan Kurtulmuş, tüm uluslararası temaslarda TİKA'nın, Yunus Emre Enstitüsünün faaliyetleri ile Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığının Türkiye burslarının gündeme geldiğini kaydetti. Numan Kurtulmuş, Türkiye'den taleplerin gündeme gelmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Türkiye'nin kültürel diplomasi bakımından da etkin olduğunun böylece görülmüş olduğuna işaret etti. KÜBA'YA TBMM BAŞKANI DÜZEYİNDE İLK ZİYARET TBMM Başkanı Kurtulmuş, Meksika'nın ardından Küba'ya geçerek temaslarını sürdürdüğünü belirterek, buraya en son 2015 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyarette bulunduğunu hatırlattı. Küba'ya TBMM Başkanı düzeyinde ilk ziyareti kendisinin gerçekleştirdiğine dikkati çeken Kurtulmuş, "O nedenle Küba'daki resmi programımız önem arz etti. Tabii çok güzel karşıladılar. Bu ziyarete büyük önem verdiklerini gördük." diye konuştu. Numan Kurtulmuş, Küba ziyaretinde önce Halkın Gücü Ulusal Meclisi Başkanı Esteban Lazo Hernandez ile baş başa, ardından heyetler arası görüşmeler yapıldığını; daha sonra sırasıyla Küba Başbakanı Manuel Marrero Cruz ve Küba Devlet Başkan Yardımcısı Salvador Valdes Mesa ile görüştüklerini anlattı. Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel ile Rusya'ya ziyaret gerçekleştirdiği için görüşemediklerini ifade eden Kurtulmuş, Türkiye ve Küba parlamentoları arasında ortak çalışma grubu kurulması için bir mutabakat metni imzalandığını söyledi. Kurtulmuş, iki ülke olarak oldukça aktif dostluk gruplarına sahip olunduğuna işaret ederek, iki ülke arasındaki önemli meselelerin detaylı konuşulduğunu belirtti. Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Küba'nın en büyük problemi, karşı karşıya kaldığı ABD'nin ambargosu. Bu ambargo dolayısıyla maalesef Küba ekonomisinin çok ciddi kayıplar içerisinde olduğu, çok büyük bir sarmalın içine düştüğünü görüyoruz. Türkiye'nin, uluslararası platformlarda, Küba'ya karşı uygulanan bu tek taraflı ambargoyu kabul etmediğini deklare etmiş olması Küba hükümeti ve Küba halkı nezdinde ciddi bir Türkiye sempatisi oluşturuyor. Görüşmelerimizde şunu ifade ettim; tek taraflı ambargolar hükümetlere ya da siyasi şahsiyetlere bir zarar vermiyor, olan sivil halklara oluyor. Önemli imkanları ve büyük fırsatları olan bir ülke, maalesef bu ambargo dolayısıyla ciddi bir krizin içerisinde. Üstüne üstlük bir de Küba'nın teröre destek veren ülkeler kategorisine Amerikalılar tarafından alınmış olması işlerini çok daha fazla zorlaştırıyor. Bu bakımdan bu ziyareti çok önemsediklerini gördük." "TÜRKİYE (KÜBA'DAKİ) İŞBİRLİĞİ İMKANLARINI DİKKAT VE TİTİZLİKLE YÜRÜTÜYOR" TBMM Başkanı Kurtulmuş, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin "Ambargoyu benimsemediğimizi söylüyoruz fakat somut olarak ambargoyu uygulamayacak şeyler yapabiliyor muyuz?" sorusuna Kurtulmuş, "Son dönemde ihracatımız artıyor. Havana'da Türk kökenli bir firma, enerji gemileri vasıtasıyla Küba'nın toplam elektrik üretiminin üçte birini karşılıyor. Ayrıca turizm alanında faaliyet gösteren Türk kökenli firmalar var. Türkiye, buradaki işbirliği imkanlarını dikkat ve titizlikle yürütüyor." yanıtını verdi. Kurtulmuş, Küba'nın ambargo konusunda bir talebinin olup olmadığının sorulması üzerine de Küba'nın ticaretin artırılması konusunda istekte bulunduğunu bildirdi. Kurtulmuş, "Küba'nın kanser ve immünoloji araştırma merkezini ziyaret ettik. Orada tıbbi alanda yapmış oldukları önemli araştırmaları var. Türkiye ile işbirliği yapmak istiyorlar. Ayrıca özellikle tarımda, bazı sanayi ürünlerinde, turizmde, enerji alanında işbirliğine hazırlar. Bu alanlarda Türkiye ve Küba arasında işbirliği yapılabilir. Sağlık alanında zaten ortak bir çalışma grubu kurulması için karar alınmış. Sağlık Bakanlığı ile görüşmeler yapılmış, Türkiye'ye ziyaret gerçekleştirmişler. Bu alan, Kübalıların çok iddialı oldukları bir alan. Burada bir işbirliği yapılabilir." diye konuştu. Küba'nın, Türkiye'den turizm yatırımı konusunda bir beklentisi olup olmadığının sorulmasına karşılık da Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Bu onların vereceği bir karar. Çünkü biliyorsunuz hala devlet işletmeleri bu oteller. Bu kadar büyük bir krizden kurtulmak bakımından kendilerine de gayet dostane bir şekilde şunu söyledim. 2019'da yapılan anayasa reformuyla anayasal düzenlerini tahkim ettiklerini ve bir reform yaptıklarını düşünüyorlar. Ancak bu tek başına yetmez. Bunun ekonomik ve sosyal reformlarla ilerletilmesi lazım. Böylece ekonominin kendi dinamiği içerisinde çalışacağı, serbest pazar ekonomisinin şartlarının etkili olacağı bir açılımı yapabilirler. Eğer bunu yaparlarsa hem dünyada çok farklı iş insanlarıyla işbirliği yapma imkanına kavuşurlar hem de belki bu ambargoların yakıcı etkilerini de hafifletmiş olurlar." "TÜRKİYE DEMOKRASİSİ ADINA KAZANÇTIR" Yeni anayasa konusundaki tartışmalar ve bu konudaki görüşmeler anımsatılarak, "Yeni anayasa çalışmaları için bir takvim var mı? Yeni siyasi iklim, yeni anayasaya yakınlaşmamızı daha çok sağlar mı?" sorusunu da TBMM Başkanı Kurtulmuş, şöyle yanıtladı: "Sadece anayasa çalışmalarının başarılı bir şekilde yürütülmesi değil, aynı zamanda siyaset kurumunun güçlenmesi için de partiler arasında diyaloğun önemli olduğuna inanıyorum. Yıllardır söylediğim, şimdi Meclis Başkanı olduktan sonra da yapmaya gayret ettiğim şey, bu iklimin oluşturulmasıdır. İklimin oluşması için de insanların birbirlerine karşı yumruk sallaması değil, insanların birbirleriyle el sıkışması lazım. Fikirler farklı olabilir, görüşler farklı olabilir, hedefler farklı olabilir ama hepimizin, Türkiye'nin geleceğini daha iyi yapabilmek, daha olumlu işler yapabilmek için müşterek çalışabilme zeminini kurmamız gerekiyor. Bu anayasa çalışmaları, aslında hem Türkiye'de siyasetin normalleşmesi bakımından önemli bir fırsat olur hem de bu karşılıklı normalleşme sürecinin anayasa başta olmak üzere yasama faaliyetlerinin kalitesinin arttırılması bakımından katkısı olur. Siyasi partiler arasında görüşmelerin yapılmış olması, Sayın Cumhurbaşkanımızın ana muhalefet partisinin liderini kabul etmesi ve bu görüşmenin oldukça sıcak, dostane bir ortamda geçmesi Türkiye demokrasisi adına kazançtır." Kurtulmuş, TBMM'nin 28. Dönemi'nde halkın oylarının yüzde 95'inin temsil edildiğine; 14 siyasi parti ve 6 siyasi parti grubunun bulunduğuna işaret ederek, "Çok sesliliğe açık bir parlamentomuz var. Eğer burada partiler bir uzlaşma zemini geliştirebilirlerse bu parlamentoda istenilen bir anayasa gerçekleşebilir." diye konuştu. Yeni anayasa için doğru zemin ve doğru yöntemin bulunması gerektiğine dikkati çeken Kurtulmuş, bu çalışmaların doğru zemininin TBMM olduğunu söyledi. Herkesin bu konuda fikrini söyleyeceği, toplumun bütün kesimlerinin anayasayla ilgili külli bir fikri de dile getirebileceğini anlatan Kurtulmuş, şöyle devam etti: "İsteyen istediği maddelerle ilgili teklifler de yapılabilir. Bunun için parti ziyaretlerinden sonra sivil toplum kuruluşlarının, hukuk camiasının, üniversitelerin, kanaati olan grupların da fikirlerinin alınması için zemini düzgün bir şekilde oluşturmaya gayret edeceğiz. Ayrıca bu tartışmalar yapılırken doğru bir yöntemin tespit edilmesi lazım. Açıkçası şuna başından itibaren özen gösteriyorum. Doğru zemini, doğru yöntemi söylüyorum ama 'Şu yöntemle yapacağız.' ya da 'Şöyle olması gerekir.' diye bir dayatmayı ortaya koymanın doğru olmadığına inanıyorum. Partilerle görüşmelerimizi tamamladıktan sonra yönteme ilişkin belki teklifler talep edeceğim." "İLK TURDAKİ GÖRÜŞMELERİMİZİ ÇOK SICAK, ÇOK OLUMLU GÖRDÜM" TBMM Başkanı Kurtulmuş, yeni anayasa konusunda yaptığı görüşmeler anımsatılarak, yapıcı görüşmeler olup olmadığı sorusunu, "Şimdiye kadar ziyaret ettiğim partiler, anayasa çalışmaları için kapıyı açık tutmuştur. Yani iyi karşıladılar, çok olumlu görüşmeler oldu. Ama tabii ki anayasa görüşmelerinde yöntemi bulunduktan sonra esas tartışma, konulara girildikçe ortaya çıkacaktır." diye yanıtladı. Kurtulmuş, "Anayasa'nın değişmesi gerektiğini düşünüyorlar mı?" sorusuna karşılık, "Tabii ki. Zaten bu siyasi partilerin tamamı kendi programlarında da anayasa değişikliklerinden bahsetmişlerdir. Dolayısıyla bu bir fantezi değil, bu bir hayal değil. Olabilir. İlk turdaki görüşmelerimizi çok sıcak, çok olumlu gördüm. Ümit ediyorum ki sonuç alırız." ifadelerini kullandı.

Meclis'te anayasa heyecanı: Numan Kurtulmuş ilk CHP ile görüşecek Haber

Meclis'te anayasa heyecanı: Numan Kurtulmuş ilk CHP ile görüşecek

TBMM'de yeni anayasa mesaisi başlıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, siyasi partilerin genel başkanlarını ziyaret edecek. Kurtulmuş'un ilk olarak saat 11.30'da CHP Grubu ile görüşecek. ÖNCE CHP İLE GÖRÜŞÜLECEK Ensonhaber'de yer alan habere göre, Meclis Başkanı Kurtulmuş ilk olarak CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşecek. 11.30’da Meclis’te gerçekleştirilecek görüşmede, Kurtulmuş Özel’den yeni anayasa için destek isteyecek. Yeni anayasa konusunda CHP’nin görüşlerini alacak. İKİNCİ DURAK MHP OLACAK Numan Kurtulmuş’un yeni anayasa turundaki ikinci durağı ise MHP olacak. Kurtulmuş’un Devlet Bahçeli’yi ziyaretinin öğle saatlerinde gerçekleşmesi bekleniyor. Kurtulmuş daha sonra diğer siyasi parti liderlerini tek tek ziyaret ederek yeni anayasa konusunda destek ve çalışmalara katkı vermelerini isteyecek. PARTİLERİN GÖRÜŞLERİ BELLİ OLACAK Ziyaretlerde yeni anayasa için ilk mesajlar verilecek, partilerin yeni anayasa konusuna bakışları belli olacak. Daha sonraki süreçte ise her partinin temsilcileriyle yeni anayasa yapımına ilişkin istişarelerin gerçekleştirilmesi planlanıyor. Anlaşma sağlanması durumunda ise bir komisyon kurulması bekleniyor. Yeni ve sivil anayasanın geniş toplumsal mutabakatla yapılabilmesi için tüm kesimlerin görüşleri alınacak. "ANAYASA ÇALIŞMALARI BİR AYRIŞMA VESİLESİ OLMAMALI" Öte yandan Meclis Başkanı Kurtulmuş, 23 Nisan resepsiyonunda yaptığı açıklamada anayasaların ulusal mutabakat metinleri olduğuna işaret ederek, "Yeni anayasa tartışmalarını yaparken özellikle üsluba da herkesin dikkat etmesini tavsiye ederiz. Burada birliği, bütünleşmeyi sağlayacak olan anayasa çalışmalarının, bir ayrışma vesilesi olmamasını temenni ederiz. Bunun için bu iklimi oluşturmak; iyi bir üslupla, doğru yöntemlerle ve doğru zeminde, yani TBMM'de bu işi gerçekleştirmek için gayret sarf edeceğiz. Bu, TBMM'nin vazifesidir." değerlendirmesinde bulunmuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.