Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Rusya

Herkes Duysun - Rusya haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Rusya haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Stoltenberg'den Çin uyarısı: Avrupa'daki en büyük çatışmayı körüklüyor Haber

Stoltenberg'den Çin uyarısı: Avrupa'daki en büyük çatışmayı körüklüyor

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, resmi ziyaret kapsamında geldiği ABD’de Wilson Centre adlı düşünce kuruluşunda açıklamalarda bulundu. Stoltenberg, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkan Xi Jinping’in NATO'ya şiddetle karşı çıktıklarını belirterek, “Çünkü NATO'da ABD'nin kendilerinde olmayan bir şeye sahip olduğunu biliyorlar. 31 dost ve müttefik” dedi. Gelecek ay NATO liderlerin ABD’nin başketnti Washington DC'de NATO Zirvesi için bir araya geleceklerini hatırlatan Stoltenberg, üç konunun gündemin en üst sıralarında yer alacağını belirterek, bunların NATO'nun temel işi olan caydırıcılık ve savunması, Ukrayna ve özellikle de Hint-Pasifik bölgesindeki küresel ortaklıklar olduğunu ifade etti. “DOĞRU ZAMAN GELDİĞİNDE UKRAYNA NATO'YA KATILABİLECEK” NATO’nun Ukrayna’ya verdiği desteğe değinen Stoltenberg, Putin'in saldırganlığının ne bugün ne de gelecekte sonuç vermemesini sağlamaları gerektiğini vurgulayarak, “İşte bu nedenle Zirve'de Ukrayna'yı NATO üyeliğine daha da yaklaştırmaya devam edeceğiz. Böylece doğru zaman geldiğinde Ukrayna gecikmeksizin NATO'ya katılabilecek” dedi. “RUSYA FÜZE VE TANK ÜRETİMİNDE KULLANILAN ÜRÜNLERİ ÇİN'DEN İTHAL ETTİ” Ukrayna'daki savaşın NATO’nun güvenliğinin bölgesel değil küresel olduğunu gösterdiğini belirten Stoltenberg, “Özellikle de Rusya'nın Çin ve diğer ülkelerden aldığı destek nedeniyle. Pekin, yarı iletkenler ve diğer çift kullanımlı ürünler gibi üst düzey teknolojileri paylaşıyor. Geçen yıl Rusya füze, tank ve uçak üretiminde kullanılan mikroelektronik ürünlerinin yüzde 90'ını Çin'den ithal etti” dedi. Stoltenberg, Çin’in desteğinin Rusya’nın Ukrayna'ya daha fazla ölüm ve yıkım getirdiğine, Rusya'nın savunma sanayisini güçlendirmesine ve yaptırımlar ile ihracat kontrollerinin etkisinden kaçmasına olanak sağladığına dikkat çekti. “PEKİN HER İKİSİNE DE SAHİP OLAMAZ” Xi’nin kamuoyu önünde yaptırımlardan kaçınmak ve ticaret akışını sürdürmek için Rusya-Ukrayna Savaşı’nda geri planda kaldığı izlenimini oluşturmaya çalıştığını ifade eden Stoltenberg, “Ancak gerçek şu ki Çin, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'daki en büyük silahlı çatışmayı körüklüyor. Ve aynı zamanda Batı ile iyi ilişkilerini sürdürmek istiyor. Pekin her ikisine de sahip olamaz. Bir noktada Çin rotasını değiştirmediği sürece müttefiklerin bir bedel ödemesi gerekiyor” dedi. NATO ZİRVESİ DAVETİ Rusya’nın Kuzey Kore ve İran’dan da destek aldığını aktaran Stoltenberg, Kuzey Kore ve İran’ın destekleri karşılığında Rus teknolojisinden faydalandığını açıklayarak, “Rusya ile Asya'daki otoriter dostları arasında giderek artan yakınlaşma, Hint-Pasifik bölgesindeki dostlarımızla yakın bir şekilde çalışmamızı daha da önemli hale getirmektedir. Bu nedenle Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda ve Güney Kore liderlerini önümüzdeki ay Washington DC'de yapılacak NATO Zirvesi’ne davet ettim. Birlikte uluslararası kurallara dayalı düzeni ve ortak değerlerimizi koruyabiliriz” dedi.

Bakan Fidan: Gazze için daha fazla adım atmaya çağırıyorum Haber

Bakan Fidan: Gazze için daha fazla adım atmaya çağırıyorum

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM'de "Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) Üyesi Ülkeler Arasında Savunma ve Güvenlik Mimarisi" başlığıyla düzenlenen TÜRKPA Milli Savunma Komisyonu Başkanları 1'inci Toplantısı'nda konuştu. Fidan, Türk dünyasının milli güvenlik mimarisi oluşturması için parlamenterler düzeyinde bir araya gelinmesi ve bir zeminin oluşturulmasının önemli bir konu olduğunu söyledi. Batı dünyasının parlamenter diplomasiyi baskı oluşturmada, pozisyon ilerletmede çok yoğun bir şekilde kullandığını anlatan Fidan, Türk dünyasının da son yıllarda TÜRKPA altında çeşitli konularda hem birbirleriyle paylaşım yaparak hem de zemin kazanarak ilerlemesinin stratejik önem taşıdığını vurguladı. Fidan, milli savunma alanının ekosistem oluşturulması gereken bir alan olduğunu söyledi. Bakan Fidan, TÜRKPA 13. Genel Kurulu’nun 5-6 Haziran’da Bakü’de gerçekleştirileceğini belirterek, dünyanın artan çatışmalar ve istikrarsızlıklarla karşı karşıya kaldığı ve küresel rekabetin hızlandığı dönemde TÜRKPA, Milli Savunma Komisyonu Başkanlarının bugün bir araya gelmesinin ayrı bir anlama sahip olduğunu kaydetti. Fidan, Türk dünyasının her alanda olduğu gibi savunma ve güvenlik alanlarında da daha fazla işbirliği ve bütünleşme içinde olmasının zaruri olduğunu aktardı. TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONU VURGUSU Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde yürütülen dış politikasının, Türkiye’nin ötesinde, Türk dünyasında da barış, refah ve güvenliğe katkı sunarak Türk devrine kendilerini taşıdığını söyledi. 1990’lı yılların başında bağımsızlığını kazanan genç cumhuriyetlerin, Türk dünyasının köklü devlet ve teşkilatlanma geleneği sayesinde hızla devletleşme yoluna girdiğini ve her alanda kapasitelerini güçlendirdiğini belirten Fidan, Türkiye’nin Türk Cumhuriyetlerine her zaman büyük destek verdiğini kaydetti. Bakan Fidan, şöyle devam etti: "Türk devletleri arasındaki ilişkiler ve örgütleşme süreci, ulus devletleri arasındaki ilişkilerin ötesinde olmalı ve tarihin bizlere sunduğu fırsatlardan istifadeyle ilerletilmelidir. Asya'nın yükselişinin sürdüğü ve Türk coğrafyasının öneminin her geçen gün daha da arttığı bir dönemdeyiz. Bunun bir sonucu olarak bölge dışı aktörlerin coğrafyamıza ilgisinin de giderek arttığını gözlemliyoruz. Avrasya'nın kalbinde yer alan coğrafyamızın küresel güç rekabetine sahne olmasının önüne geçmenin tek yolu var: O da saflarımızı sıklaştırmak. Bölgesel sahiplenme amacıyla küresel rekabetin yıkıcı biçimde bölgemize yansıtılmasına izin vermemeyi amaçlıyoruz." Bölgede sorunların ortaya çıkmadan önlenmesini, ortaya çıkan sorunların da bir aile olunduğu bilinciyle yine aile içinde, bu ailenin ferdi olmanın sorumluluğuyla çözüme kavuşturulmasını amaçladıklarını belirten Fidan, mevcut uluslararası sistemin barış, istikrar ve adalet üretemediğini, bölgesel sahiplenme ve işbirliğinin daha da önemli ve gerekli hale geldiğini dile getirdi. Dışişleri Bakanı Fidan, son dönemde Afganistan'da, Doğu Avrupa'da ve Orta Doğu'da meydana gelen gelişmelerin, Orta Asya'dan Anadolu'ya uzanan Türk dünyası halkının küresel ve bölgesel ölçekte önemini bir kez daha gösterdiğini vurguladı. GAZZE'DEKİ KATLİAM Gazze'de kadın ve çocuk olmak üzere on binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan vahşetin sürdürülebilir ve kalıcı biçimde durdurulabilmesi için iki devletli çözümün hayata geçmesinin gerektiğini aktaran Fidan, şunları kaydetti: "Yaşanan zulüm ve insani kriz karşısında Batı sessizliğe gömülmüş, uluslararası kuruluşlar ve normlar yetersiz kalmıştır. İhtilafın coğrafi yayılması ve toplumsal tırmanma tehlikesi de her geçen gün artmaktadır. Bu ortamda, Türk dünyasının ortak duruş sergileyerek uluslararası topluma örnek teşkil etmesi, Türk dünyasının ahlaki ve güç olarak da öne çıkmasını sağlayacaktır. İhtilafın coğrafi yayılması ve toplumsal tırmanmayı beraberinde getirmesi tehlikesinin bertaraf edilmesine de katkıda bulunacaktır." Fidan, Türkiye’nin Gazze konusunda ilk günden itibaren ilkeli bir duruş ve aktif bir politika sergilediğini söyledi. Gazze’ye ulaştırılan uluslararası yardımların yaklaşık 3'te 1'ini Türkiye'nin sağladığını hatırlatan Fidan, Türkiye'nin ayrıca yardım sağlayan ülkelerin de başında geldiğini aktardı. Fidan, şöyle devam etti: "En başından beri soruna adil ve kalıcı bir çözümün şart olduğunu, Filistin devletinin tanınması ve iki devletli çözüme odaklanılması gerektiğini vurguladık. İsrail'e karşı bu hedef doğrultusunda somut adımlar attık. Mevcut aşama itibariyle ikili ticaretimizi sonlandırdık. Güney Amerika Cumhuriyeti tarafından İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanında açılan davaya müdahil olma kararımızı açıkladık. Her türlü insan haklarının ve uluslararası hukuk ilkesinin daha fazla çiğnenmemesinin ve buna göz yumulmamasının önüne geçmek için tek yol var; İsrail'e yönelik uluslararası baskıların her alanda arttırılması. Bu çerçevede Türk dünyasındaki tüm kardeşlerimizi Gazze'deki vahşet karşısında seslerini daha fazla yükseltmeye, bu zulme son vermek için daha fazla ve daha somut adımlar atmaya çağırıyorum." UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI Bakan Fidan, Ukrayna-Rusya Savaşı'nda daha fazla kan dökülmesini önlemek için çabaları sürdürdüklerini belirterek, "Ukrayna'nın egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne desteğimiz tamdır. Öte yandan, savaşın başından bu yana çatışmaların sona ermesi, müzakere yoluyla barışçıl bir çözüme ulaşılması gerektiğini vurguluyoruz. Bu kapsamda farklı alanlarda arabuluculuk görevlerini sürdürdük, sürdürmeye devam ediyoruz." dedi. "Malumunuz, Avrupa'nın ortasında 21'inci yüzyılda, son 2 yılda 500 bin kişinin hayatını kaybettiğine, bir ülkenin alt yapısı ve üst yapısının tamamıyla yok olduğuna, konvansiyonel bir savaşın devam ettiğine şahit olmaktayız." diyen Fidan, böyle bir manzaranın Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında da görüldüğünü söyledi. Fidan, yüz binlerce insanın öldüğü bu trajik tablonun önemli dersler ve ikazlar sunduğunu dile getirerek, TÜRKPA Milli Savunma Komisyonu Başkanları 1'inci Toplantısı'nda bir araya gelinmesinin önemini vurguladı. Milli güvenlikle ilgili tehditlerin her zaman baş gösterebileceğine işaret eden Fidan, bunun için hazırlıklı olunması gerektiğini ifade etti. Fidan, Ukrayna-Rusya Savaşı'nda çatışan tarafları bir araya getirerek Karedeniz Tahıl Girişimi'nin hayata geçirildiğini, bu yolla dünyanın sürükleneceği bir gıda krizinin önlenmesinin amaçlandığını hatırlatarak, "Karadeniz'de seyrüsefer güvenliğini sağlayacak düzenlemeler için taraflar arasında görüşmelerimiz devam ediyor." diye konuştu. AZERBAYCAN'A TAM DESTEK Azerbaycan'ın, 30 yıldır süregelen Karabağ işgaline son vererek Güney Kafkasya'da kalıcı barışın önünü açmasından büyük memnuniyet duyduklarını kaydeden Fidan, Ermenistan'ın işgali altında bulunan 4 köyün Azerbaycan'a iade edilmesi ve Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan'ın 11 Mayıs'ta Kazakistan'ın Almatı şehrinde gerçekleştirdikleri görüşmelerin olumlu gelişmeler olduğunu bildirdi. Fidan, Türkiye'nin bu süreçlerde Azerbaycan'a tam desteğini sürdürdüğünün altını çizerek, "Azerbaycan ve Ermenistan arasında nihai barış anlaşmasının imzalanması halinde bunun yalnızca iki ülkeye değil, tüm bölgeye olumlu yansımaları olacaktır." ifadesini kullandı. Türkiye'den Orta Asya'ya kadar bölgedeki tüm ülkelerin refahına katkı sunacak adımların atılmasını, bölgenin refah ve istikrar koridoruna dönüşmesini arzuladıklarını bildiren Fidan, ekonomi, ticaret ve finans sektörlerinin, askeri güç gibi yüksek politika alanlarından biri haline geldiğini kaydetti. Fidan, küresel ölçekte yeni ticaret yolları arayışlarının hız kazandığını anlatarak, "Jeopolitik ve jeoekonomik iç içe geçmiştir. Bu ortamda Türk devletleri, bağlantısallık, ticaret, enerji güvenliği gibi kritik alanlarda büyük işbirliği potansiyeli taşımaktadır." dedi. TÜRK DEVLETLERİYLE İŞBİRLİĞİ VURGUSU Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) bölgede istikrar ve büyüme konusunda üstlenebileceği role dikkati çeken Fidan, ulaştırma ile altyapı projelerine ve çeşitli alanlardaki yatırımlara önemli mali destek kaynağı sağlayacak olan Türk Yatırım Fonu'nun kurulmasını "bütünleşmenin ekonomik boyutunda atılmış çok önemli bir adım" olarak nitelendirdi. Fidan, "Bağlantısallığın önemli bir boyutunu oluşturan ulaştırma ağlarını geliştirme hedefimiz doğrultusunda, ulaşım ve ticarette işbirliğimizi güçlendirerek 170 milyonu aşkın bir nüfusu bünyesinde barındıran birliğimizin lojistik boyutunu da inşa etmeyi arzuluyoruz." değerlendirmesini yaptı. Bakan Fidan, Hazar Geçişli Orta Koridor'un hayata geçirilmesinin yalnızca tedarik zincirinin güvenliğine değil, aynı zamanda Avrupa'dan Çin'e kadar geniş bir alanda refah ve istikrarın sağlamlaştırılmasına katkı sağlayacağını vurguladı. Savunma sanayi alanında işbirliğinin geliştirilmesi ve Türk devletleri arasında savunma sanayi ekosisteminin oluşturulmasının gerekliliğine işaret eden Fidan, "Bunu sürdürülebilir kılmak için tedarik, eğitim, bakım, yan ürünler gibi konularda gereken adımları süratle atmalıyız. Türkiye, savunma sanayi alanında işbirliği konusunda kardeş Türk devletlerine her türlü desteği sağlamaya her zaman hazır olmuştur." dedi. YÜKSEK TEKNOLOJİ, EKONOMİNİN LOKOMOTİFİ Fidan, yüksek ve kritik teknoloji alanlarının, ekonominin lokomotifine dönüşmüş durumda olduğunu ve yapay zeka gibi çığır açıcı teknolojilerin, ekonomiden güvenliğe pek çok alanda oyun değiştirici faktör olarak insan hayatına girdiğini anlatarak, "Ne amaçla kullanılacağına ve ne yönde gelişeceğine bağlı olarak aynı anda hem riskler hem de fırsatlar taşımaktadır." ifadesini kullandı. İklim değişikliğinin etkisiyle uluslararası alanda gerçekleşen yeşil ve dijital dönüşüme işaret eden Fidan, Türk dünyasının bu yeni gelişmelere hızla adapte olması gerektiğini söyledi. Fidan, küresel ve bölgesel istikrarsızlıklar, yasa dışı göç ve örgütlü suç gibi konularda ortak mücadele vurgusu yaparak, Pakistan ziyaretinde Afganistan ile ilgili konuları ele aldıklarını dile getirdi. Türkmenistan ve Özbekistan başta olmak üzere Türk dünyasının Afganistan'daki gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Fidan, "Özellikle terörizmle, göçle, sınır güvenliğiyle ilgili konular kardeş ülkeler için birinci derecede öncelikli güvenlik sorunu. Bu konuyu da ilgili kurumlarımızla çok yakından takip ediyoruz. Kardeş Türk devletlerinin ilgili kurumlarıyla bu konuları da ele alıyoruz." diye konuştu. TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATININ BÜTÜNLEŞMESİ Bakan Fidan, TDT'nin her alanda kurumsallaşan ve sağlam temellere dayanan bir teşkilat haline geldiği değerlendirmesinde bulunarak, "Yol haritamızı teşkil eden 2040 Türk Dünyası Vizyon Belgesi'nin de ortaya koyduğu üzere her alanda ortak hedefleri ve vizyonu olan bir teşkilatın mensuplarıyız." dedi. TDT'nin ekonomi, enerji, savunma, turizm, kültür ve eğitim gibi pek çok alanda projeler yürüttüğünü anlatan Fidan, Türk Yatırım Fonu, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), Türk Kültürü ve Mirası Vakfı, Uluslararası Türk Akademisi, TÜRKPA, Türk Konseyi Ortak Ticaret ve Sanayi Odası gibi kurumlarla bütünleşme alanında önemli adımlar attıklarını ifade etti. Fidan, TDT'nin daha güçlü kurumsallaşması ve bölgesinin öncü kuruluşlarından biri olması yönünde çabaları kararlılıkla sürdürdüklerine işaret ederek, "Teşkilatın Sekreteryasını güçlendirmek ve daimi temsilciler atamak suretiyle yürütülen projelerin verimliliğini ve hızını artırmayı; ayrıca ortak savunma sistemi oluşturmayı ve ortak kabiliyet geliştirmeyi, atılması gereken başlıca adımlar arasında görmekteyiz." dedi. TDT'nin uluslararası görünürlüğünün arttığını vurgulayan Fidan, farklı ülkeler ve uluslararası kuruluşların TDT ile kurumsal işbirliği arayışlarının arttığını aktardı. KKTC'NİN TÜRK DÜNYASINDAKİ YERİ Bakan Fidan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC), Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğunun altını çizerek, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin, anayasal adıyla gözlemci üye olarak, 2022'de Türk Devletleri Teşkilatına, 2023'te ise TÜRKPA'ya katılımı aile meclisimizi, Türk dünyasında olması gerektiği gibi kapsamaya bir adım daha yaklaştırdı." diye konuştu. KKTC'nin ileriki dönemde TDT etkinliklerine katılımının ve uygun şekilde temsilinin önem arz ettiğini dile getiren Fidan, Türk bütünleşmesini desteklemekten memnuniyet duyduklarını kaydetti. Fidan, Dışişleri Bakanı olarak göreve geldiğinde dış politikada 4 temel stratejik hedef belirlediğini anımsatarak, "Bunlar, bölgemizde barış ve güvenliği tesis etmek; dış ilişkilerimizi yapısal zemine oturtmak; refah ortamını geliştirmek ve küresel hedeflerimize ilerlemek." dedi. Türk devletleri ile ilişkilerin ve Türk dünyasının bütünleşmesinin daha ileri aşamalara taşınmasının öneminin altını çizen Fidan, "Bu doğrultuda geçtiğimiz ay yapılan değişiklikle, Dışişleri Bakanlığımız bünyesinde Orta Asya ve Türk Devletleri Teşkilatı Genel Müdürlüğünü kurduk. Bu düzenleme, Türk dünyasının bütünleşmesine daha yoğun katkıda bulunma hedefimizin ve dış politika vizyonumuzda Türk dünyasına atfettiğimiz önceliğin somut göstergesidir." ifadelerini kullandı. Fidan, beraberliğin güçlenmesinin Türk dünyasını küresel düzende baş aktörlerden biri haline getireceğini dile getirerek, bunun "Balkanlar'dan Çin'e uzanan geniş coğrafyada barış, refah ve güvenlik koruması sağlayacağını" söyledi. Parlamenter diplomasi icra eden milletvekillerine, liderlere tavsiyede bulunmak ve toplumu yönlendirmek açısından büyük rol düştüğünü kaydeden Fidan, toplantının, Türk dünyası için hayırlara vesile olması dileğinde bulundu.

MSB duyurdu: Son 1 haftada 43 terörist öldürüldü Haber

MSB duyurdu: Son 1 haftada 43 terörist öldürüldü

MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, bakanlıkta düzenlediği basın bilgilendirme toplantısında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) terörle mücadelesinin kararlılıkla devam ettiğini belirtti. Aktürk, terörü kaynağında yok etme stratejisi çerçevesinde sürekli ve kapsamlı olarak gerçekleştirilen operasyonlarda son bir haftada 43 teröristin etkisiz hale getirildiğini, 1 Ocak 2024'ten bugüne etkisiz hale getirilen terörist sayısının 376'sı Irak'ın kuzeyinde, 469'u ise Suriye'nin kuzeyinde olmak üzere 845'e ulaştığını söyledi. 50 BİN 860 KİŞİNİN SINIRDAN YASA DIŞI GEÇMESİ ÖNLENDİ Tuğamiral Aktürk, sınırlardan son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 9'u terör örgütü mensubu 364 kişinin yakalandığını, 2 bin 264 kişinin ise sınırı geçemeden engellendiğini ifade etti. Aktürk, "Böylelikle, 1 Ocak'tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 3 bin 133'e yükselmiştir. Hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 50 bin 860 olmuştur. Son bir hafta içerisinde yapılan operasyonlarda 40 kilogramdan fazla uyuşturucu madde (metamfetamin) ele geçirilmiştir." dedi. BÖLGESEL VE KÜRESEL BARIŞA KATKILAR Tuğamiral Aktürk, Türkiye'nin öncülüğünde, Karadeniz'deki mayın tehlikesine karşı "Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu (MCM Black Sea)" teşkil edilmesine yönelik 11 Ocak'ta Türkiye, Bulgaristan ve Romanya arasında Mutabakat Muhtırası'nın (MOU) imzalandığını ve bu muhtıraya ilişkin iç hukuk sürecinin 4 Nisan'da Cumhurbaşkanlığı Kararı ile tamamlandığını aktardı. Aktürk, Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu (MCM BLACK SEA) ilk aktivasyonunun, haziran ayında yapılacak Deniz Kuvvetleri Komutanları Toplantısını müteakip temmuz ayı içerisinde gerçekleştirilmesinin hedeflendiğini belirtti. Karabağ bölgesinde ateşkesin kontrolü ve ihlallerin önlenmesi amacıyla Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu arasında memorandum imzalandığını hatırlatan Aktürk, "30 Ocak 2021'de Azerbaycan Ağdam'da teşkil edilen Türk-Rus Ortak Merkezinin faaliyetleri Azerbaycan'ın anti terör operasyonu ile bölgenin istikrara kavuşması neticesinde Rusya Federasyonu ve Azerbaycan ile yapılan görüşmeler sonrası 26 Nisan'da gerçekleştirilen törenle sonlandırılmıştır." ifadesini kullandı. Tuğamiral Aktürk, İsrail'in, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 25 Mart'ta kabul ettiği son ateşkes kararını ve Uluslararası Adalet Divanının aldığı ihtiyati tedbirleri ivedilikle uygulaması gerektiğini belirterek, "En temel haklarından mahrum bırakılan Filistin halkı için insani yardımlara izin verilmesini ve bölgede yaşanan hukuksuzluğa bir kez daha dikkat çekerek kalıcı ateşkesin gerekliliğini vurguluyoruz." dedi. EĞİTİM VE TATBİKAT FAALİYETLERİ TCG Nusret Müze Gemi'sinin, Deniz Müzeleri ile Türk Deniz Tarihi'nin tanıtılması, denizciliğin sevdirilmesi ve yaygınlaştırılması kapsamında liman ziyaretlerine devam ettiğini bildiren Aktürk, "Gemimiz, 3 Mayıs'ta Kaş, 6 Mayıs'ta Alanya ve 9-10 Mayıs tarihlerinde Girne/Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine liman ziyaretleri icra edecektir. Gemimize tüm halkımız davetlidir." diye konuştu. Tuğamiral Aktürk, Türkiye-Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 100'üncü, Ertuğrul fırkateyninin Japonya seyrinin 134'üncü yıl dönümü kapsamında, 20 ülke 24 liman ziyareti gerçekleştirecek olan TCG Kınalıada korvetinin Mogadişu'nun ardından 30 Nisan'da Maldivler'e ulaştığını aktardı. TCG Kınalıada korvetinin bugün de bir sonraki liman olan Bangladeş'e doğru seyre başlayacağını belirten Aktürk, korvetin Japonya intikaline devam ettiğini söyledi. Aktürk, Bakanlık bağlısı Harita Genel Müdürlüğünce, 30 Nisan'da Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üye ve gözlemcilerinin katılımıyla haritacılık alanında eğitim ve işbirliğini geliştirmek amacıyla "Haritacılık Çalışma Grubu" kurulmasına yönelik toplantı gerçekleştirildiğini kaydetti. ENVANTERE GİREN YENİ SİLAH SİSTEMLERİ Tuğamiral Aktürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde kapsamlı ve büyük adımların atıldığı yerli ve milli savunma sanayi ürünlerinin katkısıyla TSK'nın etkinliğinin ve caydırıcılığının her geçen gün daha da arttığına işaret etti. Aktürk, bu kapsamda, Kara Kuvvetleri Komutanlığınca muhtelif miktarda NEFER Kuleli Zırhlı Muharebe Aracı'nın (ZMA) muayene ve kabul faaliyetlerinin tamamlandığını, İstanbul Tersanesi Komutanlığı tarafından güncel teknolojiye uygun olarak kapsamlı tadilat, modernizasyon ve onarımı tamamlanan Denizaltı Kurtarma Çanı'nın da deniz testlerinden başarıyla geçtiğini belirtti. SORULAR Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Kaynaklar, Irak sınır birliklerinin Türkiye'nin operasyon bölgelerine yakın noktalarda üs bölgeleri kurduğuna ilişkin sorular üzerine şunları kaydetti: "Irak ile başlayan diyalog sonucunda PKK terör örgütünün faaliyetlerinin engellenmesine yönelik olarak operasyon bölgelerimize komşu alanlarda Irak sınır muhafızlarının yaptığı faaliyetlerdir. Bu faaliyetler bizimle de koordineli şekilde gerçekleştirilmektedir. Bundan sonraki süreçte PKK'nın faaliyetlerinin engellenmesi, hudut güvenliğinin sağlanması ve bölgede yaşayan sivil Irak halkının can güvenliğinin korunması maksadıyla Irak ve ülkemiz arasında çalışmalar koordineli olarak devam edecektir." Bakanlık kaynakları, Mısır Genelkurmay Başkanı Korgeneral Osama Askar'ın, Ankara'yı ziyaretine ilişkin soruya, "Mısır Genelkurmay Başkanı'nın bakanlığımızı ziyareti hem askeri ilişkilerin geliştirilmesi hem de savunma sanayisindeki işbirliği bakımından yeni bir döneme işaret ediyor. Kendilerinin talebiyle bazı savunma sanayi şirketlerimizi ziyaret ettiler. Önümüzdeki dönemde ilişkilerin karşılıklı olarak artmasını bekliyoruz." yanıtını verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.