Rusya-Ukrayna Savaşı Haberleri - Son Dakika Rusya-Ukrayna Savaşı Haber Güncel Gelişmeler

Orban: “Ukrayna’da Rus hava saldırılarında Amerikan ve Fransız askerlerinin öldüğüne yönelik şok edici haberler geliyor”

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, devlet radyosuna verdiği haftalık röportajda Ukrayna’daki savaşa ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Orban, Ukrayna’da Batılı ülkelerden askeri personelin yer almasının çatışmanın şiddetlendiğinin kanıtlarından biri olduğunu söyledi. Son günlerde Ukrayna’dan iki “şok edici” haber geldiğini ifade eden Orban, “Rus medyasına göre Ukrayna topraklarına yapılan Rus hava saldırıları sonucu Amerikan ve Fransız askerleri hayatlarını kaybetti. Bu, söz konusu askerlerin orada olduğu anlamına geliyor” dedi. Orban, “Başlangıçta sadece savaşı desteklediğinizi söylüyorsunuz, sonra silah gönderiyorsunuz, daha sonra orada ölebilecek askerleriniz ortaya çıkıyor. Batı Avrupa ve ABD’de askeri statüye sahip kişilere Ukrayna’da olan tam olarak budur” dedi. Orban, bu haberin teyit gerektirebileceğini ancak Avrupa ülkelerindeki liderlerin bunlara dikkat etmeleri gerektiğini vurguladı. “ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI TEHDİDİ ARTABİLİR” Ukrayna’dan gelen diğer şok edici haberin Rusya’nın hedefi vurma hassasiyeti yüksek ve muazzam bir yıkıcı güce sahip olan Oreşnik balistik füzelerini kullanması olduğunu vurgulayan Orban, Batı’nın Ukrayna’daki savaşa müdahalesini artırması halinde bu füzelerin Avrupa’daki tesisleri hedef alabileceğini ve bu durumun da yeni bir dünya savaşı tehdidini artıracağını söyledi. Orban, “Eğer bu olursa savaş küresel bir çatışma boyutuna yükselecek ve nükleer bir boyutu da olacak” dedi. Orban, “Çok zorlu ve aynı zamanda tuhaf bir durumla karşı karşıyayız. Çünkü barış hiç bu kadar yakın, askeri durum ise hiç bu kadar tehlikeli olmamıştı” şeklinde konuştu. Orban, Ukrayna’da savaşı sona erdirmeyi amaçlayan Donald Trump’ın 20 Ocak’ta ABD başkanlığını devralmasıyla birlikte Ukrayna’da çatışmanın sona ereceğini umduğunu ifade etti.

Rusya Devlet Başkanı Putin: "Dün gece Ukrayna'daki askeri unsurlara 90 füze ve 100 İHA ile saldırı düzenledik"

Putin, Kazakistan’ın başkenti Astana’da Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) Liderler Zirvesi'nin dar formatındaki toplantısında konuştu. Batılı ülkelerin kasım başında Ukrayna'ya Rus topraklarına, yüksek hassasiyetli uzun menzilli silahla saldırı düzenlemesine izin verdiğine işaret eden Putin, Rusya'nın Bryansk ve Kursk bölgelerine yönelik Amerikan yapımı uzun menzilli Kara Taktik Füze Sistemleri (ATACMS) füzeleri ve İngiltere üretimi "Storm Shadow" (Fırtına Gölgesi) uzun menzilli seyir füzeleri ile saldırılar düzenlendiğini hatırlattı. Putin, ATACMS ve "Storm Shadow" füzelerinin Rus topraklarına yönelik kullanımının, söz konusu ülkelerin silahlı çatışmaya katılması anlamına geleceği konusunda defalarca uyarıda bulunduklarını hatırlatarak "Çünkü bu silahların, NATO uzmanlarının desteği olmadan kullanımı imkansız." ifadelerini kullandı. ATACMS'nin muadilinin Rus "İskender" füze sistemi olduğunu kaydeden Putin, "Yeni Amerikan kısa menzilli balistik PrSM (Hassas Vuruş Füzesi) de özellikleri açısından Rusya'daki muadillerinden üstün değil. İngiliz Storm Shadow, Fransız SCALP ve Alman Taurus füzelerinin Rusya'daki muadili ise X-101 hava füzesi. Bu füze de benzer güce sahip ancak menzil açısından Avrupa yapımı sistemlerini önemli ölçüde geçiyor." dedi. Putin, Batı'nın Ukrayna'ya temin ettiği veya edeceği silahların durumundan haberdar oldukların ifade ederek "Rusya'da bu tarz füze sistemleri ve askeri teçhizatın üretim hacmi, NATO ülkelerindeki toplam üretim hacminden on kat daha fazla. Gelecek yıl üretim hacmi yüzde 25-30 artacak." dedi. Rusya'nın uzun menzilli yüksek hassasiyetli "Kalibr", hipersonik "Kinjal" ve "Tsirkon" füze sistemlerine sahip olduğunu dile getiren Putin, bunların dünyada benzerinin olmadığını ve üretimini da artırdıklarını vurguladı. Putin, bu silahların son iki günde ATACMS füzeleriyle Rus topaklarına düzenlenen saldırılara karşılık olarak Ukrayna'da kullanıldığını belirterek "(Bu saldırılara karşılık) Toplam 100 farklı füze çeşidi ve 466 İHA kullanıldı. Dün gece de 90 füze ve 100 İHA ile saldırı düzenledik. 17 hedef vuruldu. Bunlar, askeri unsurlar, savunma sanayisi unsurları ve bunları destekleyen unsurlar. Bu saldırıları, Amerikan ATACMS füzeleriyle Rus topraklarına yönelik devam eden saldırılarına yanıt olarak gerçekleştirdik. Buna her zaman cevap vereceğiz." ifadelerini kullandı. "UKRAYNA TOPRAKLARINDA İMHA EDİLECEK HEDEFLERİ BELİRLİYORUZ" Amerikan ve İngiliz uzun menzilli silahlarının geçen hafta kullanımına cevaben, Ukrayna'nın askeri ve sanayi kompleksi tesislerinden birine düzenlenen saldırıda, savaş koşullarında, nükleer olmayan hipersonik ekipmanlarla donatılmış "Oreşnik" isimli balistik füzeyi test ettiklerine dikkati çeken Putin, "Bu füze çok derinlerde bulunan ve korunan unsurları bile vuruyor. Birkaç füzenin aynı anda kullanılması nükleer silah etkisi yaratabiliyor." değerlendirmesini yaptı. Rusya Devlet Başkanı Putin, Oreşnik füzesini savaş koşullarında kullanmaya devam edeceklerini belirterek "Şu anda, Rusya Savunma Bakanlığı ve Rus Ordusu Genelkurmay Başkanlığı Ukrayna topraklarında imha edilecek hedefleri belirliyor. Bunlar askeri unsurlar, savunma sanayisi işletmeleri veya Kiev'deki karar alma merkezleri olabilir." diye konuştu. Rus askerlerin çatışmalara devam ettiğini dile getiren Putin, "Ordumuzda çeşitli milletlerden askerler var. Bazıları istavroz çıkarıyor, bazıları ise Allah'tan yardım istiyor ama herkes birlikte savaşıyor. Kimse onları durduramaz." dedi.

Rusya’dan Ukrayna’nın enerji altyapısına saldırı

Rusya-Ukrayna savaşı 3 yıla yakın bir süredir devam ediyor. Ukrayna’nın Odesa, Harkov, Rivne ve Lutsk şehirlerinde şiddetli patlamalar meydana gelirken, Ukrayna Enerji Bakanı Herman Halushchenko, Rus güçlerinin ülkenin enerji altyapısına büyük bir saldırı başlattığını açıkladı. Enerji tesislerine düzenlenen saldırıların Ukrayna genelinde gerçekleştirildiğini belirten Halushchenko, elektrik kesintileri yaşandığını söyledi. Halushchenko, Ukraynalılara “sığınaklara gidin” çağrısı yaptı. ODESSA’DA 1 YARALI Harkov Belediye Başkanı Ihor Terekhov, şehirde sivil yerleşim bölgesinin bombalandığını bildirirken, Lutsk Belediye Başkanı Ihor Polishchuk ise birden fazla patlama sesi duyulduğunu ve şehrin bir kısmında elektriklerin kesildiğini söyledi. Odessa Bölge Valisi Oleh Kiper de Rusya'nın saldırısında 1 kişinin yaralandığını belirterek, bölge sakinlerini sığınaklarda kalmaya çağırdı. Ukrayna Hava Kuvvetleri, füze tehlikesi nedeniyle Kiev, Rivne, Vinnytsia, Kropyvnytskyi, Balta ve Mykolaiv başta olmak üzere ülke çapında “hava saldırısı uyarısı” yayımladı.

Kremlin: Ukrayna'ya nükleer silah verme teklifi sorumluluktan uzak ve aşırıcılık içeriyor

Peskov, başkent Moskova'da gazetecilere gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu. The New York Times'ın "bazı ABD ve Avrupa ülke yetkililerinin Ukrayna'ya nükleer silah vermeyi teklif ettiği" yönündeki haberini değerlendiren Peskov, "Gerginliği artırmayı amaçlayan en kışkırtıcı çizgide bile aşırıcılık kanadı var. Bu görüş de aşırıcılık unsurunu içeriyor. Bu, gerçeği iyi anlayamayan, bu tür açıklamaları yaparken zerre kadar sorumluluk hissetmeyen şahısların sorumsuzca fikir üretmesi." dedi. Peskov, bu tür tekliflerin ismini belirtmeyen şahıslar tarafından yapıldığına dikkati çekti. ABD'de gitmek üzere olan yönetimin gerginliği artırmaya devam ettiğini belirten Peskov, bunun endişe verici olduğunu söyledi. Rusya'nın geçen hafta, Ukrayna'nın askeri ve sanayi kompleksi tesislerinden birine saldırması esnasında, savaş koşullarında, nükleer olmayan hipersonik ekipmanlarla donatılmış "Oreşnik" isimli balistik füzenin kullanıldığını anımsatan Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in konuyla ilgili yaptığı açıklamaların Batı tarafından dikkate alındığı umudunu paylaştı. "TALİBAN İLE TEMASLARIN SÜRDÜRÜLMESİ ÖNEMLİ" Rusya Parlamentosunun alt kanadı Devlet Duması'na Afganistan yönetimindeki Taliban'ın da terör listesinden çıkarılmasını sağlayacak tasarının sunulmasıyla ilgili soruyu yanıtlayan Peskov, bu konuda ileride alınacak kararı bildireceklerini belirtti. Taliban'ın Afganistan'da yönetimde bulunduğuna dikkati çeken Peskov, Taliban ile temasların sürdürülmesinin önemine işaret etti.

Rusya, Ukrayna için savaştığı iddia edilen eski İngiliz askerin yakalandığını doğruladı

Sosyal medyada daha önce İngiliz ordusunda görev yapan 22 yaşındaki James Scott Rhys Anderson’ın Ukrayna için savaştığı sırada Rus güçleri tarafından yakalandığı iddiası Rusya tarafından doğrulandı. Kursk Leninsky Bölge Mahkemesinden yapılan açıklamada, Anderson'ın Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ile Kursk bölgesinin işgaline katıldığı belirtilerek gözaltında tutulacağı duyuruldu. Açıklamada, "Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin bir parçası olan bir paralı asker, yasa dışı bir şekilde Rusya devlet sınırını geçti ve Kursk bölgesi topraklarındaki düşmanlıklara katıldı" ifadeleri kullanıldı. Rusya, Ukrayna'daki yabancı askerleri "paralı asker" olarak sınıflandırıyor ve kendi ceza kanunlarına göre yargılıyor. Rus güçleri tarafından yakalanan Anderson'ın hafta sonu sosyal medya platformu Telegram’da paylaşılan videosunda, kendisini kayda alan kişiye 2019-2023 yılları arasında İngiliz ordusunda er olarak görev yaptığını söylemişti. Anderson, işini kaybettikten ve televizyonda savaşla ilgili haberleri gördükten sonra Ukrayna'nın yabancı gönüllülerden oluşan "Bölgesel Savunma için Uluslararası Lejyon"una katıldığını belirtmişti. Londra Luton Havalimanı'ndan Polonya'nın Krakow şehrine uçtuğunu ifade eden Anderson, otobüsle Ukrayna sınırına gittiğini söylemişti. UKRAYNA’NIN KURSK SALDIRISI Ukrayna, 6 Ağustos'ta Rusya’nın Kursk bölgesine sürpriz bir saldırı gerçekleştirerek 29 kilometre ilerlemiş, yaklaşık bin kilometrekarelik Rus toprağını kontrol altına almıştı. Rusya bölgeye yaklaşık 50 bin asker konuşlandırırken, şiddetli çatışmalar sırasında topraklarının bir bölümünü geri almıştı.

G7 Dışişleri Bakanları, Orta Doğu ve Rusya-Ukrayna Savaşı gündemiyle İtalya'da toplandı

ABD, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, Kanada ve Japonya'dan oluşan G7 ülkelerinin dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği (AB) Yüksek Temsilcisi, dönem başkanı İtalya'nın ev sahipliğinde, uluslararası gündemdeki konuları görüşmek üzere, başkent Roma'ya 90 kilometre mesafedeki Anagni ve Fiuggi kasabalarındaki oturumlarda buluştu. G7 Dışişleri Bakanları toplantısı, ev sahibi İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani'nin konuklarını karşılaması ve ardından "aile fotoğrafı"nın çekilmesiyle başladı. İtalya Dışişleri Bakanlığının açıkladığı programa göre, bakanlar ilk günkü oturumlarında Orta Doğu'daki krizleri ele alacak. Bakanların, Gazze'de ateşkes ve insani yardımların erişimi, İsrailli esirlerin serbest bırakılması, Lübnan'da düşmanlıkların sona erdirilmesi, İsrail ile İran arasındaki gerginlik ve Kızıldeniz'deki durumu görüşecekleri belirtildi. G7 Dışişleri Bakanları ayrıca düzenlenecek özel oturumda, Arap ülkelerinin bakanlarıyla da bir araya gelecek. G7 Dışişleri Bakanları, bugün ve yarın sürecek toplantıların son gününde ise Rusya-Ukrayna Savaşı, Hint-Pasifik'teki durum ve diğer konuları görüşecek. Ukrayna'ya desteğin değerlendirileceği yarınki oturuma, Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha'nın da katılacağı belirtildi. Bakanlar toplantısının sonunda sonuç bildirgesinin yayımlanması bekleniyor. Bu arada, G7 için Anagni'ye gelişinde İtalyan Tg2 kanalına bir açıklama yapan ev sahibi İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tajani, Lübnan'da ateşkes ihtimaline ilişkin bir soruya, "Bana, İran biraz karşı gibi görünüyor ya da en azından süreyi uzatmak istiyor. Göreceğiz." yanıtını verdi. Diğer yandan, G7 toplantısı için geniş güvenlik önlemleri alınırken, Fiuggi ve Anagni kasabalarına 1500 kişilik takviye güvenlik gücünün kaydırıldığı bildirildi. G7 bakanları, dönem başkanı İtalya'nın ev sahipliğinde bu yıl ikinci kez bu ülkede bir araya gelmiş oldu. Bakanlar, daha önce 18-19 Nisan'da Capri Adası'nda görüşmüştü. G7 Dışişleri Bakanları bu yıl ayrıca iki de gayriresmi toplantıda bir araya gelmişti. Bakanlar, İtalya dönem başkanlığında ilk kez 17 Şubat'ta Münih Güvenlik Konferansı bünyesinde görüşmüş, ayrıca bir kere de New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) 79. Genel Kurulu kapsamında gayriresmi toplantı yapmıştı.

Rusya: Son bir haftada Donetsk'te 7 yerleşim birimi kontrolümüze geçti

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Rus ordusunun 16-22 Kasım'da Rusya-Ukrayna Savaşı'ndaki faaliyetleri hakkında bilgi verildi. Ukrayna'daki unsurlara yönelik hipersonik "Kinjal" füzeleri dahil yüksek hassasiyetli silah ve insansız hava araçları (İHA) ile saldırılar düzenlendiği kaydedilen açıklamada, bu saldırılarda Ukrayna'nın askeri sanayi işletmeleri, enerji unsurları, askeri havaalanı altyapıları, İHA üretim ve depolama noktaları, mühimmat ve yakıt depoları, Ukraynalı asker ve yabancı paralı savaşçıların geçici olarak konuşlandığı merkezlerinin vurulduğu belirtildi. Açıklamada ayrıca, Rus ordusunun dün, Amerikan ve İngiliz uzun menzilli silahlarının kullanımına cevap olarak, Ukrayna'nın Dnipro kentindeki askeri sanayi fabrikalara yönelik saldırı düzenlediği ve bu saldırılar esnasında savaş koşullarında, nükleer olmayan hipersonik ekipmanlarla donatılmış "Oreşnik" balistik füzenin fırlatıldığına dikkat çekildi. Son bir haftada Donetsk bölgesinde 7 yerleşim biriminin Rus ordusunca ele geçirildiği bilgisi paylaşılan açıklamada, "Donetsk Halk Cumhuriyeti'nin Dalneye, Leninskoye, Novoalekseyevka, Novoselidovka, İlyinka, Novodmitrovka ve Makarovka yerleşim birimleri kurtarıldı." ifadesi yer aldı. Açıklamada, aynı tarihlerde, Amerikan yapımı 5 adet Kara Taktik Füze Sistemleri (ATACMS) füzesi ve 2 adet "Storm Shadow" (Fırtına Gölgesi) uzun menzilli seyir füzesinin Rus hava savunma sistemlerince düşürüldüğü belirtildi. 82 Ukraynalı askerin esir alındığı bildirilen açıklamada, savaşın başlangıcından bu yana Ukrayna ordusuna ait 648 uçak, 283 helikopter, 36 bin 500 İHA, 586 hava savunma füze sistemi, 19 bin 481 tank ve zırhlı araç, 1490 çok namlulu roketatar, 18 bin 388 obüs ve havan topu ile 28 bin 637 özel askeri aracın imha edildiği kaydedildi.

Almanya: Gazze'ye insani yardım girişine izin verilmemesinin hiçbir mazereti olamaz

Baerbock, Brüksel'de Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Orta Doğu'daki durumun dramatik olduğunu belirterek Gazze'deki insanların, özellikle de çocukların çektiği acıların kelimelerle ifade edilemeyeceğini dile getirdi. "Gazze'ye insani yardım girişine izin verilmemesinin hiçbir mazereti olamaz." diyen Baerbock, bunu daha önce de ifade ettiğini kaydetti. İnsani yardımın uluslararası hukukta yer aldığını ve Gazze'de insanların zorla yerlerinden edilemeyeceğini açıkça belirttiklerini vurgulayan Baerbock, "Eğer şimdi Gazze konusunda Filistinlilerin var olma hakkı bazı bakanlar tarafından sorgulanıyorsa veya uluslararası hukuk sorgulanıyorsa bunun elbette Avrupa'nın pozisyonu açısından da sonuçları olur." şeklinde konuştu. "MEŞRU MÜDAFAA HAKKI, BİR ROKETİN ÇOCUK HASTANESİNE DÜŞMESİNİ BEKLEMEK ANLAMINA GELMEZ" Baerbock, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Ukrayna ve Avrupa'daki barışı yok etmek istediğini savunarak bu yüzden Ukrayna'yı yoğun şekilde desteklediklerini söyledi. ABD yönetiminin, Ukrayna'ya uzun menzilli Amerikan silahlarını sınırlı şekilde Rusya topraklarında kullanma izni verdiği haberlerine ilişkin de Baerbock, Amerikan tarafının bu kararının fikir değişikliği olmadığını savunarak "Meşru müdafaa hakkı, bir roketin çocuk hastanesine, bir okula veya normal bir apartman blokuna düşmesini beklemek anlamına gelmez. Bu füzeleri fırlatıldığında yok ederek elbette kendinizi koruyabilirsiniz." dedi. Rus saldırılarının aynı zamanda Avrupa'nın özgürlüğüne yönelik olduğunu, bu yüzden Avrupa'nın çıkarlarını da etkilediğini ifade eden Baerbock, "Bu, bizim kendi temel güvenlik çıkarlarımızla ilgilidir. Bu bağlamda İran'a karşı daha fazla yaptırım uygulama yolundayız ve bunu Çin'in insansız hava araçları yardımı konusunda da açıkça ifade ediyoruz çünkü bunun da sonuçları olmalı." diye konuştu. Toplantıda ABD'deki seçimlerin de ele alınacağına işaret eden Baerbock, Avrupa'nın kendi güvenliği için daha fazla sorumluluk almasının gerektiğini vurguladı. Baerbock, "Biz, buna hazırlıklıyız. Bu nedenle NATO'nun Avrupa ayağını güçlendirdik. Bu nedenle AB ile NATO arasındaki işbirliğine yatırım yaptık ve bu yüzden önce Amerika'ya cevabımızın 'Birleşik Avrupa' olduğunu çok açık bir şekilde ifade ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Borrell, AB dışişleri bakanlarına yapacağı "İsrail" önerisinin detaylarını açıkladı

Haziran ayında yapılan seçimlerin ardından görevini eski Estonya Başbakanı Kaja Kallas'a devretmeye hazırlanan Borrell, katıldığı son Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın girişinde basına açıklamalarda bulundu. Borrell, toplantının ana gündeminin Ukrayna ile Orta Doğu'daki durum ve ABD'deki seçim sonuçları olduğunu söyledi. "Orta Doğu'da neler olduğunu açıklamak için kelimeleri tükettim." diyen Borrell, yaklaşık 44 bin kişinin öldüğünü, Gazze'nin tümüyle yıkıldığını, öldürülenlerin yüzde 70'inin kadın veya çocuk olduğunu vurguladı. Borrell, "Yaşlara bakarsanız, en fazla kayıp 9 yaşın altındaki çocuklar." dedi. AB Yüksek Temsilcisi Borrell, "Meslektaşlarıma, (AB-İsrail) Ortaklık Konseyi'ne insan hakları açısından uyum için hangi kararların alınabileceğinin, ayrıca Uluslararası Adalet Divanı kurallarına göre işgal altındaki topraklarda üretilen ürünlerle ticaret yapmamak için taahhütlerimizi yerine getirdiğimizden emin olma amacıyla hangi önlemlerin alınabileceğinin incelenmesi için bir teklif sunacağım." diye konuştu. Yüksek Temsilci, "Görevdeki son günüme kadar AB üyesi ülkelerin Filistin devletini sadece sözde değil, somut olarak da desteklemek ve kurulmasını mümkün kılmak için çaba göstermesi için baskı yapmaya devam edeceğim." ifadesini kullandı. UKRAYNA Borrell, Ukrayna ile ilgili, Rusya'nın elektrik altyapısı başta olmak üzere sivil altyapıya yönelik en ağır saldırıları düzenlediğini, Ukrayna'nın desteklenmeye devam edilmesi gerektiğini anlattı. AB Yüksek Temsilcisi, "Anlaşmalara varmak ve harekete geçmek için günler, haftalar ve aylar harcıyorsanız jeopolitik bir güç olduğunuzu iddia edemezsiniz. Bu yüzden meslektaşlarıma son çağrım, daha fazla birliktelik ve kararları daha hızlı almak." değerlendirmesinde bulundu. ABD'DEKİ SEÇİM SONUÇLARI Borrell, bakanların ayrıca ABD'nin 47. Başkanı olarak Donald Trump'ın seçilmesinin ardından "tamamen farklı bir siyasi manzarayla" karşı karşıya olduğunu belirterek, "Avrupalılar, ABD kararlarına tepki vermeyi beklemeden harekete geçmeye hazır olmalılar." ifadelerini kullandı.

#Rusya-Ukrayna Savaşı