Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Sağlık

Herkes Duysun - Sağlık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sağlık haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Evde tohum filizlendirme işlemi nasıl yapılır? Filizlendirilmiş bakliyatlar nasıl tüketilmeli? Haber

Evde tohum filizlendirme işlemi nasıl yapılır? Filizlendirilmiş bakliyatlar nasıl tüketilmeli?

Bakliyatlar, bitkisel protein, lif ve mikro besin öğeleri açısından zengin yapılarıyla sağlıklı beslenmenin temel yapıtaşlarındandır. Ancak bu besinleri daha kolay sindirilebilir ve besin değeri açısından daha verimli hale getirmek de mümkündür. Bu amaçla başvurulan en doğal yöntemlerden biri ise, filizlendirme olarak öne çıkıyor. Duru Gıda Beslenme Danışmanı Emine Uluçay, filizlendirmeyi; “Filizlendirme ya da çimlendirme, nohut, mercimek gibi bakliyatların, tahılların ve sert kabuklu kuruyemişlerin suyla temas ederek uyanması ve canlanması sürecidir. Kuru ve uyku halindeki bir tohumun yeniden hayata dönmesini simgeler. Bu doğal süreç, yalnızca bitkinin değil, içeriğindeki besin ögelerinin de yeniden yapılandığı bir dönüşümdür.” şeklinde tanımlıyor. “FİLİZLENDİRME, SİNDİRİM PROBLEMLERİNİ AZALTMAYA YARDIMCI OLUYOR” Emine Uluçay, filizlendirmenin faydalarını şu şekilde anlattı: “Filizlendirme, tüketim sonrası oluşabilecek sindirim problemlerini azaltmaya yardımcı olur. Çünkü bu süreç, fitik asit ve lektin gibi sindirimi zorlaştıran anti-besin maddelerini azaltır, böylece besin emilimi artar. Aynı zamanda tohumların vitamin, mineral ve antioksidan içeriği yükselirken, proteinler de vücut tarafından daha kolay kullanılabilir hale gelir.” Uluçay, ‘’Filizlendirilmiş tohumlar, sağlıklı bireyler için faydalı olabilir. Ancak bağışıklık sistemi zayıf kişiler, hamileler, çocuklar ve yaşlılar için önerilmez. Çünkü filizlendirme sırasında oluşan nemli ortam, Salmonella ve E.Coli gibi zararlı bakterilerin üremesi açısından risk oluşturabilir.” şeklinde uyarıda bulundu. Ayrıca doğru koşullarda ve dikkatli uygulandığında, bu yöntemle ev ortamında doğal ve zengin içerikli besinler üretmenin mümkün olduğunu belirten Uluçay, “Filizlendirme için mercimek, nohut, maş fasulyesi, alfalfa (yonca), chia ve ay çekirdeği gibi tohumlar tercih edilebilir. Filizlendirme süreci ise, oldukça basittir ve ev ortamında güvenle uygulanabilir.” dedi. EVDE TOHUM FİLİZLENDİRME İŞLEMİ NASIL YAPILIR? Uluçay, evde filizlendirmenin nasıl olduğunu şöyle anlattı: “Öncelikle bir tohum seçilerek işe başlanır. Seçilen tohumlardan yaklaşık üçte bir su bardağı kadar olan miktar, bol suyla birkaç kez güzelce yıkanır. Ardından üzerini geçecek kadar içme suyu eklenerek bir kaba alınır ve oda sıcaklığında 8 ila 12 saat kadar bekletilir. Bu süre sonunda tohumlar süzülür ve tekrar sudan geçirilerek temizlenir. Temizlenen tohumlar, 850 ila 1000 mililitre hacme sahip cam bir kavanoza aktarılır. Kavanozun üzeri, hava alabilecek şekilde süzgeçli bir kapakla ya da tülbentle kapatılır. Sonra kavanoz baş aşağı eğik şekilde, serin ve gölgeli bir köşeye yerleştirilir. Günde iki kez durulanıp süzülerek aynı şekilde bekletilmeye devam edilir. Tohum türüne bağlı olarak filizler 1 ila 6 gün içinde ortaya çıkmaya başlar. Filizler yeterli boya ulaştığında son kez durulanır, iyice kurulanır ve hava geçirmeyen bir kap içerisinde buzdolabında saklanır. Bu şekilde 3–4 gün tazeliğini korur.” “TOHUMLAR HER GÜN KOKU, DOKU VE RENK AÇISINDAN KONTROL EDİLMELİDİR” Emine Uluçay, tohumların her gün koku, doku ve renk açısından kontrol edilmesi gerektiğinin de altını çizdi. Tohumda görünen ekşi koku, kaygan doku ya da renk değişikliklerinin bozulmaya işaret ettiğini belirten Uluçay, filizlerin üretildiği ortamın çok sıcak ya da çok nemli olmaması gerektiğini, küf ve istenmeyen bakteri oluşumunu önlemek için serin, gölgeli ve havadar yerler tercih edilmesinin kritik önemine vurgu yaptı. FİLİZLENDİRİLMİŞ BAKLİYATLAR NASIL TÜKETİLMELİ? Filizlendirilmiş tohumların, çiğ ya da hafifçe pişirilerek de tüketilebildiğini belirten Uluçay, “Filizlendirilmiş bakliyatlar, mutfakta pratik, sağlıklı ve yaratıcı tarifler için eşsiz bir malzeme sunar. Çiğ haliyle salatalara eklenerek tazelik kazandırır. Çorbaların içerisine eklenerek hem kıvam hem de besin değeri artırılabilir. Sandviçlerde marul ya da roka gibi yeşilliklerle birlikte kullanıldığında doyurucu ve besleyici bir alternatif haline gelir. Ayrıca tahıllı kaselerde, sebzeli sote tabaklarında veya haşlanmış yumurtayla birlikte kahvaltı öğünlerinde de tercih edilebilir. Lif, vitamin ve protein açısından zengin bu filizler, hem tat hem de sağlık açısından sofralara katkı sağlar.” dedi. Filizlenmiş Yeşil Mercimekle Zenginleştirilmiş Renkli Salata Tarifi Malzemeler: 1/3 su bardağı filizlendirilmiş Duru yeşil mercimek 4-5 adet çeri domates 1/2 salatalık 2-3 adet taze çilek 3-4 dilim hellim peyniri Karışık yeşillik 1 yemek kaşığı zeytinyağı 1 tatlı kaşığı limon suyu Yapılışı: Salata tabağının tabanına karışık yeşillikleri yerleştirin. Üzerine filizlendirilmiş Duru yeşil mercimeği eşit şekilde yayın. Domates, salatalık ve çilek dilimlerini yerleştirin. Hellim peynirini ızgara tavada her iki tarafı kızarana kadar pişirin ve salatanın üzerine dizin. Küçük bir kapta zeytinyağı, limon suyunu karıştırarak sos hazırlayın. Hazırladığınız sosu salatanın üzerine gezdirin.

Bursa'da sağlık camiasının motivasyon günü Haber

Bursa'da sağlık camiasının motivasyon günü

Sağlık camiasının birlik ve dayanışma içinde olduğu etkinlikte, hem Tıp Bayramı kutlandı hem de sağlık emekçilerine moral sağlandı. Program, Tabip Odası Bursa Şube Başkanı Dr. Kadir Binbaş'ın katılımıyla düzenlendi. "HEKİMLER TÜKENMİŞLİK İLE MÜCADELEDE" Bursa Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Muhsin Güllü konuşmasına, "İşgal güçleriyle karşı karşıya kalan bir geçmiş, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesine ilham vermiştir. O gün, ‘Bağımsızlığı olmayan bir ülkede hekimlik yapamayız'’ diyen meslektaşlarımızın çabaları, şu an burada bağımsızlık içinde bulunabilmemize vesile olmuştur." sözleriyle başladı. 14 Mart'ın sadece bir bayram değil aynı zamanda bir mücadele günü olduğuna dikkat çekerek, sağlık sisteminde performans baskısı altında hızlandırılmış muayenelerle karşı karşıya kaldıklarını belirten Güllü, "Günümüzde hekimler tükenmişlikle mücadele ediyor, sağlıklı bir çalışma ortamı bulamıyor, mesleki bağımsızlık ise sürekli tehdit altında ancak biz, vicdanlı hekimler olarak yirmi iki yıldır süregelen bu yanlış politikaların ardından doğacak güneşe inanıyoruz." ifadelerini kullandı. "HİÇBİR YERE GİTMİYORUZ" "Giderlerse gitsinler’ söylemlerine inat, ‘Para için yurt dışına kaçıyorlar’ diyenlere inat, basın önünde hekimlere şiddeti teşvik edenlere inat, susmuyoruz, korkmuyoruz ve hiçbir yere gitmiyoruz." diyen Güllü, hekimlerin mesleki bağımsızlığına ve halkın sağlık haklarının vazgeçilmez olduğunu kaydetti. Dr. Muhsin Güllü, başka bir sağlık sisteminin mümkün olduğunu belirterek, sağlık için mücadele etmeye devam edeceklerini vurgulayarak konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Çalışma koşullarımızın iyileştirildiği, performans sisteminin kaldırıldığı, emekliliğe yansıyan tek maaş sisteminin getirildiği ve en önemlisi halkın nitelikli bir sağlık hizmeti alabildiği bir düzen mümkün çünkü hekimlik, yalnızca bir meslek değil, insan hayatına adanmış bir mücadeledir. Bizi yıpratmaya, mesleğimizi itibarsızlaştırmaya çalışanlara inat, tüm gücümüzle sağlık hakkı için mücadele etmeye devam edeceğiz." Ardından 14 Mart Kutlama Toplantısı kapsamında, müzisyenler Eylül Takunyacı ve Korcan Kurt tarafından, katılımcılara keman dinletisi sunuldu. Kulakların pasını silen dinleti, tüm sağlık çalışanlarına keyifli dakikalar yaşattı. "SAĞLIKTA ÖZELLEŞTİRMELER ARTTI" Günün anlam ve önemine ilişkin konuşan Tabip Odası Bursa Şube Başkanı Dr. Kadir Binbaş, sağlıkta dönüşüm politikalarının sonucunda sağlık hizmetlerinde ciddibir kriz yaşandığını belirterek, "Bunu nereden görüyoruz? Sağlık politikaları kapsamında özelleştirmeler arttı, özel sektör güçlendirildi. Hastane sayıları arttı ancak özel hastaneler ve özel sağlık kuruluşları kadar kamu hastanelerinin sayısı artmadı. Yatak kapasiteleri aynı oranda büyümedi, yoğun bakım yatakları aynı oranda artırılmadı." dedi. Binbaş, günümüz Türkiye'sindeki sağlık sisteminde yaşanan tablonun sağlık politikalarının ne denli başarısız olduğunu gözler önüne serdiğini dile getirdi. Sağlık sistemindeki vahim tablonun yalnızca hekimleri değil halkı da doğrudan etkilediğini ifade eden Binbaş, "Türk Tabipleri Birliği olarak, Bursa’da 'Başka bir sağlık sistemi mümkündür' diyerek mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu kapsamda İstanbul, Ankara, Kocaeli, Bursa, Balıkesir ve Eskişehir’de etkinlikler düzenledik, büyük buluşmalar gerçekleştirdik. 14 Mart Tıp Bayramı’nda da 'Sağlıkta başka bir sistem mümkündür' diyerek, mevcut sağlık politikalarına karşı çözüm önerilerimizi sunacağız." diye sözlerine ekledi. TIP EĞİTİMİ CİDDİ BİR KRİZ İLE KARŞI KARŞIYA" "Bu ülkenin sağlık çalışanları, hekimleri ve halkıyla birlikte sağlık sistemini dönüştürmeye ve daha iyi bir model inşa etmeye muktedirdir." diye konuşan Dr. Binbaş, Türkiye'nin hem maddi hem de insan gücü açısından bu dönüşümü gerçekleştirebilecek potansiyeli olduğuna vurgu yaptı. Binbaş, yaşanan sorunların yalnızca sağlık sisteminde değil tıp eğitiminde de ciddi sıkıntılar yarattığını belirterek, "Bugün ülkemizde birçok tıp fakültesi bulunmakta ve önemli bir kısmı öğrenci almakta ancak eğitim kalitesi ve sağlık sisteminin ihtiyacı göz önünde bulundurulduğunda, bu durumun da yeniden ele alınması gerekmektedir." dedi. "BİR YILDA 14 BİNDEN FAZLA ŞİDDET VAKASI" Son olarak konuşan CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Birçok yerde 14 Mart, Tıp Bayramı olarak adlandırılırken, aslında bayram coşkusu içinde değiliz ama hiç merak etmeyin, bir gün bu topraklarda biz bu bayramı yine coşkuyla kutlayacağız." Türkiye'de sağlıkta şiddet başta olmak üzere hekimlerin mesleklerini icra etmesinin önünde pek çok engel olduğunu vurgulayan Pala, bu kapsamda bir yılda 14 binden fazla şiddet vakası yaşandığını açıkladı. "Önceden herkesin hekime karşı bir saygısı varken, son on beş yıldır artık insanlar hastane polikliniklerine kapıyı çalmak yerine tekmeleyerek giriyor." diyerek sözlerine devam eden Pala, günümüz şartlarında sağlık sisteminin kötü bir noktaya evrildiğini ve sağlık hizmetlerinin ticarileştirildiğini ifade etti. Pala, sağlıkta mücadelelerini sürdüreceklerini dile getirerek, "Ben, yurttaşların sağlığı için emek veren bütün meslektaşlarımıza saygılarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı. Açıklamaların ardından, 14 Mart Tıp Bayramı kapsamında düzenlenen öykü yarışmasında dereceye giren isimlere ödülleri, Bursa Tabip Odası üyeleri tarafından takdim edildi. SAĞLIK HEKİMLERİNİN GURURU Son olarak, mesleklerinde sırasıyla 60, 50 ve 40. yıllarını tamamlayan hekimlere plaketleri verildi. 60'ıncı yılını mesleğinde dolduran Dr. Mustafa Karaca'ya ödülünü, CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala takdim etti.

Çocuklarda geçmeyen öksürüğe dikkat! Ciddi sorunlara neden olabilir Haber

Çocuklarda geçmeyen öksürüğe dikkat! Ciddi sorunlara neden olabilir

Kış aylarının etkisini gittikçe artırdığı bu günlerde çocuklarda geçmeyen öksürük şikayetleri de artış gösteriyor. Ebeveynlere konuyla ilgili uyarılarda bulunan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanları, uzun süre devam eden ve şiddetli seyreden öksürüklerin ihmal edilmemesi gerektiğini belirtiyor. “AİLELER DİKKATLİ OLMALI” Özellikle gece uyku bölen, hırıltılı ya da balgamlı öksürüklerin bronşit, zatürre, astım veya alerjik reaksiyonlara işaret edebileceğine dikkat çeken uzmanlar, aileleri önerilerde bulunuyor. Çocukların sigara dumanından uzak tutulması, bulunduğu ortamın düzenli olarak havalandırılması ve nem oranının dengede tutulması gerektiği belirten uzmanlar, bol sıvı tüketimi ve bağışıklığı güçlendiren sağlıklı beslenme alışkanlıklarının da öksürükle mücadele konusunda önemli rol oynadığını söylüyor. “ÇEVRESEL FAKTÖRLER ÖNEMLİ” Çocuklarda öksürüğün en yaygın nedenleri arasında solunum yolu enfeksiyonları, alerjiler ve reflü gibi hastalıkların yer aldığını vurgulayan çocuk sağlığı uzmanları, pasif sigara içiciliği gibi çevresel faktörlerin de bu hastalıkları daha da kötüleştirebileceğinin altını çiziyor. Uzmanlar, öksürüğün 2-3 haftadan uzun sürmesi durumunda ise mutlaka bir doktora başvurulması gerektiğini söylüyor. “ÖKSÜRÜK DEYİP GEÇMEYİN” Çocuklarda öksürük problemlerinde erken teşhis ve tedavinin çocuk sağlığını korumada hayati önem taşıdığını belirten uzmanlar, aileleri "öksürük kendi kendine geçer" düşüncesiyle hareket etmemeleri konusunda uyarıyor. Öksürüğün yalnızca bir semptom olduğuna dikkat çeken uzmanlar, “Bu öksürüklerin altında çeşitli hastalıklar da yatabilir. ‘Kendi kendine geçer’ diyerek öksürüğü önemsememek ciddi sorunlara zemin hazırlayabilir. Hastalıkları erken teşhis etmek, tedavi aşamasında da hayati önem taşıyor.” şeklinde konuşuyor.  

DSÖ, İsrail'in kuşattığı Gazze'nin kuzeyindeki sağlık şartlarının "kriz halinin ötesinde" olduğunu bildirdi Haber

DSÖ, İsrail'in kuşattığı Gazze'nin kuzeyindeki sağlık şartlarının "kriz halinin ötesinde" olduğunu bildirdi

Harris, 7 Ekim İsrail'in yoğun saldırıları ve kuşatması altında bulunan Gazze'deki sağlık sistemi ve hastalıklara ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. Gazze'de sağlıkla ilgili durumun daha da kötüye gittiğini bildiren Harris, kış şartlarının Gazze halkının sağlık konusunda karşılaştığı büyük zorluklara bir yenisini daha eklediğini kaydetti. Harris, Gazze'de yaşanan aşırı yağmurların 700 binden fazla çadırda yaşayan insanın hayatını olumsuz yönde etkilediğinin altını çizdi. Solunum yolu enfeksiyonları, öksürük ve zatürre gibi hastalıklarda artış yaşandığını ve bunun özellikle çocuklarda görüldüğünü kaydeden Harris, yetersiz beslenmede sürekli bir tırmanmanın yaşandığının altını çizdi. Harris, "İnsanlar açlıktan ölüyor ve bunun en şiddetli etkileri küçük çocuklarda görülüyor çünkü gıda stokları yok. Bu yüzden haftadan haftaya, günden güne giderek daha fazla şiddetli akut yetersiz beslenme vakası görüyoruz. Gazze için yardımları temin etmemiz gerekiyor. Uzman insanları buraya ulaştırmamız gerekiyor ve gerçekten ihtiyacımız olan şey barış." dedi. Gazze'deki 17 hastanenin kısmen hizmet verebildiğini söyleyen Harris, kısmen işlevsel olmanın, bu hastanelerin genellikle sadece asgari düzeyde çalışabildiği ve çoğu zaman bunu dahi yapamadığı anlamına geldiğini belirtti. Harris, "Hastanelerin tamamının yeterli yakıtları olmadığı için zorluk çektiğini biliyoruz. Düzenli güç kaynakları yok. Ayrıca hastanelerin ve sağlık merkezlerinin yüzde 90'ından fazlasının binalarında bir şekilde hasar olduğunu ve hepsinin malzemeye ihtiyaç duyduğunu biliyoruz." diye konuştu. "BULAŞICI HEPATİT VAKALARINDA SÜREKLİ BİR ARTIŞ GÖRÜYORUZ" Gazze'de görülen hastalıklarla ilgili rakamları elde etmenin giderek zorlaştığının altını çizen Harris, "Bir milyondan fazla solunum yolu enfeksiyonu vakası olduğunu biliyoruz. Ayrıca yarım milyondan fazla gastroenterit vakası olduğunu da biliyoruz. Bulaşıcı hepatit vakalarında sürekli bir artış görüyoruz, bununla ilgili binlerce vaka var. Bu seviyeyi görmemelisiniz. İnsanların yaşamak zorunda kaldığı çok sağlıksız koşullar nedeniyle bulaşıcı hepatit görüyoruz. Ayrıca yine çok ölümcül bir hastalık olan ve çocukları çok hızlı bir şekilde öldürecek olan menenjit görüyoruz." ifadelerini kullandı. Harris, hamile kadınların ihtiyaç duydukları temel bakımı alamaması nedeniyle hamilelik ve doğum komplikasyonlarında da bir artış yaşandığını vurguladı. "GAZZE'NİN KUZEYİNDE EN FAZLA İHTİYAÇ DUYULDUĞU ANDA SAĞLIK PERSONELİNİN SAYISINDA BİR AZALMA GÖRÜYORUZ" İsrail'in uzun süredir kuşatma altında tuttuğu Gazze'nin kuzeyinde sağlık durumuna da değinen Harris, şunları kaydetti: "(Gazze'nin kuzeyindeki sağlık durumu) Özellikle kritik, kriz halinin ötesinde. Çünkü burada yaşananlar insanları sağlıksız kılıyor. Kuşatma nedeniyle insanlar yiyecek bulamıyor. Temiz su ve güvenli bir yer bulmak için mücadele ediyor. Bombardıman nedeniyle fiziksel yaralanmaların sayısında artış yaşanıyor. İnsanların ihtiyaç duyduklarında bakım almaları gereken yerler olan sığınma alanları de saldırı altında. Dolayısıyla sağlık hizmetine bu kadar kritik ihtiyaç duyan insanlara yardım etmek için mevcut sağlık personeli ve hemşire sayısı her gün azalıyor. Kemal Advan Hastanesi'ndeki yoğun bakım müdürünün işe giderken bir insansız hava aracı tarafından saldırıya uğradığını gördük. Sağlık personelinin tutuklandığını ve tutuklanmayanların saldırıya uğrayıp öldürüldüğünü gördük. Gazze'nin kuzeyinde en fazla ihtiyaç duyulduğu anda sağlık personelinin sayısında bir azalma görüyoruz." Gazze'de ihtiyaç duyanların tıbbi tahliyesinin gerçekleştirilmesi gerektiğine de işaret eden Harris, buradan hastaları kabul eden ülkelere teşekkür etti. "ACİLEN TAHLİYE EDİLMESİ GEREKEN 15 BİNDEN FAZLA KİŞİ VAR" Harris, "Kanser veya geçirdikleri kronik hastalıkları için tıbbi bakımlarını alamamış ve durumları gerçekten kötüleşmiş ya da ciddi yaralanmalar geçirmiş insanlar var. Bu insanlar genellikle uzuv kaybı yaşamış ve bu yaralanmalardan kurtulmak için kusursuz bakıma ihtiyaç duyan insanlar. Listede kesin tedavi olmaları için acilen tahliye edilmesi gereken 15 binden fazla kişi var. Ancak bu, İsrail yetkilileri tarafından izin verilmesine ve ayrıca ev sahibi ülkelerin onları almaya istekli olmasına bağlı." değerlendirmesinde bulundu. Filistin halkı ve sağlık çalışanlarının şu anda sadece barışa ihtiyaç duyduğunun altını çizen Harris, yaşananlara karşı tek yapılması gerekenin "ateşkesin sağlanması" olduğunu da sözlerine ekledi.

Yapay zekanın gelişimi sağlık sektörünü nasıl etkileyecek? Haber

Yapay zekanın gelişimi sağlık sektörünü nasıl etkileyecek?

Yapay zeka, son yıllarda hayatın farklı alanlarında gelişim kaydeden ve gündelik yaşamımızı etkileyen bir yenilik olarak geleceği şekillendiriyor. Sağlık sektörünün de önümüzdeki yıllarda yapay zekanın getirdiği yeniliklerden ciddi boyutta faydalanacağı tahmin ediliyor. Hastalıklara tanı konulması, ilaç önerilmesi, cerrahi müdahale ve tıbbi görüntüleme gibi çok sayıda alanda yapay zeka teknolojisinden önümüzdeki dönemde çok daha ciddi şekilde faydalanılması bekleniyor. YAPAY ZEKA KULLANIMI SAĞLIK HİZMETLERİNE NELER KAZANDIRIR? Yapay zekanın sağlık hizmetlerinde kullanılmaya başlanması ile birlikte insan kaynaklı hataların minimize edileceği tahmin edilmektedir. Sağlık çalışanlarının aşırı yoğun tempoda nadiren de olsa yapabileceği hatalar yapay zekanın devreye girmesi ile birlikte ortadan kaldırılmış olacak. Yapay zeka kullanımının bir başka artısı da acil durumlarda yapılacak müdahalenin hayat kurtarıcı bir müdahaleye dönüşmesine destek olmasıdır. Müdahale edilecek olan hastanın geçmiş rahatsızlıkları ve risk durumuna göre yapay zeka bu verileri çok hızlı bir şekilde değerlendirip en ideal öneriyi hekimin seçeneğine sunabilir. Bu saydığımız artılarında yanında yapay zekanın en büyük katkısı şüphesiz hekimlere zaman kazandıracak olmasıdır. MR, ultrason gibi verilerin yorumlanması ve analiz edilmesi yapay zeka tarafından yapılabiliyor. Bu durumda doktorlara çok ciddi boyutlarda zaman kazandırıyor. Yapay zekanın bir başka kazancıda maliyetten tasarruf etmektir. Hastalar ve doktorlar sağlık kuruluşlarına gitmek yerine yapay zeka tarafından yorumlanan sağlık verilerini yapay zeka asistanı üzerinden doktor ve hastalara iletebilir, bu konuda tavsiyede bulunabilir. Günümüzde yaygınlaşan ve gelecekte çok daha sık kullanılacağı tahmin edilen bir başka yapay zeka teknolojiside giyilebilir sağlık teknolojisi araçlarının daha sık kullanılmasıdır. Bu araçlar üzerinden kişilerin sağlık verileri detaylı bir şekilde an itibariyle takip edilebilir. Bu sayede hastalıklar gelişim aşamasındayken tespit edilip erken teşhis ve tedaviye destek olunabilir. Yapay zeka teknolojisinin önümüzdeki yıllarda henüz tedavisi bulunamamış hastalıklarda da büyük fayda sağlayacağı tahmin edilmektedir. İnsana göre çok daha fazla veriyi yoğun ve hızlı bir şekilde analiz edebilen yapay zeka destekli sistemlerin sağlık sektöründe önümüzdeki yıllarda çok daha etkin kullanılacağı tahmin edilmektedir.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Herkes Duysun En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.