Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Taksici

Herkes Duysun - Taksici haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Taksici haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Taksici cinayetinde iddianame hazırlandı: Amacım korkutmaktı Haber

Taksici cinayetinde iddianame hazırlandı: Amacım korkutmaktı

Olay, 14 Ekim 2023'de Kocaeli'nin Karamürsel ilçesi 4 Temmuz Mahallesi 101. Cadde'de meydana geldi. 41 T 6018 plakalı taksiye müşteri gibi binen ve tabancasını çıkartan Mustafa G. (38), sürücü Murat Karaca'yı (42) kardeşine neden tokat attığını sorarak, silahla tehdit etti. Karaca'nın tokat atmadığını söylemesine rağmen ikna olmayan Mustafa G., tabancayı almak için hamle yapan şoföre 8 kez ateş etti. Karaca'ya 7 mermi isabet ederken, yokuştan kayan taksi ise pikap ile kamyonete çarparak durabildi. Murat Karaca olay yerinde hayatını kaybetti. Polis ekiplerince yakalanan kaçan zanlı Mustafa G. ise, ifadesi sonrasında çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Mustafa G'nin, 2 Haziran 2016'da tartıştığı Müjdat Kocabaş'ı bıçaklayarak öldürdüğü ve pandemi sürecinde şartlı tahliye ile 2020'de cezaevinden çıktığı öğrenildi. DEHŞET ANLARI KAMERADA Cinayetten dakikalar önce ikili arasındaki diyalog araç içi kamerasına yansıdı. Taksiye binen Mustafa G'nin, "Kemal'e niye yanlış yaptın?" dediği ve tabancasını çıkardığı, şaşıran Murat Karaca'nın "Kemal benim kardeşim. Ben mi tokat attım?" şeklinde cevap verdiği duyuldu. Mustafa G'nin, "Gidelim yanına bakalım kardeşin mi? Adam kardeşine tokat atar mı?" ithamı üzerine Murat Karaca'nın taksiyi durduğu, Mustafa G'nin, "Devam et kafana sıktırma, yürümezsen kafana sıkacağım 3 dakikan var. Benim için fark etmez orası, burası" diyerek tehdit ettiği, bunun üzerine taksiyi hareket ettiren Murat Karaca'nın "Ben Niyazi amcanın ekmeğini yemiş adamım" ifadelerini kullandığı görüldü. Mustafa G'nin ise "Ekmeğini yediğin adamın oğluna niye tokat atıyorsun o zaman, ayıp değil mi? Sana abi dedik yola çıktık, adama karısının yanında niye tokat atıyorsun?" şeklinde soru yönelttiği anlar da araç içi kamerasında yer aldı. "TELEFONA HERHANGİ BİR ŞEYE BAKARSAN SIKACAĞIM KAFANA" Görüntünün devamında, Murat Karaca'nın telefonunun çaldığı, bunun üzerine Mustafa G'nin "Telefona, herhangi bir şeye bakarsan sıkacağım kafana. Bak yazık olur sana" diyerek tehdit ettiği ve ısrarla "Sen hayırdır ya? Biz sana abi diyoruz sen bizim kardeşimize tokat atıyorsun, kime güveneceğiz biz?" şeklinde konuştuğu, Murat Karaca'nın ise "Ben sana yanlış yapacak adam mıyım?" dediği duyuldu. Aynı zamanda görüntüde, Murat Karaca'nın arka koltuktaki Mustafa G'nin elinden tabancayı hamle yaptığı esnada çok sayıda kurşunun hedefi olduğu anlar da kaydedildi. VÜCUDUNDA 14 MERMİ GİRİŞ ÇIKIŞ İZİ VAR Murat Karaca'nın öldürülmesine ilişkin hazırlanan iddianame, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamedeki otopsi raporunda, Murat Karaca'nın vücudunda 14 mermi giriş çıkışı olduğu bilgisi yer aldı. "BEN HERKESLE VEDALAŞTIM, SENİN YERİNDE OLSAM ALLAH'TAN AF DİLERİM" İddianamede tanıkların olay tarihinde alınan ifadelerine de yer verildi. Sanık Mustafa G.'nin kız arkadaşı N.Ş. emniyetteki ifadesinde, sanık ile 3 yıldır tanıştıklarını belirterek, cezaevine girdikten sonra ayrıldıklarını ancak zaman zaman yine görüşmeye devam ettiklerini söyledi. Olay günü Mustafa G.'nin gerin tavırlar sergilediğini anlatan N.Ş., "Beraber çorba içmeye gittiğimizde Mustafa taksi durağının önünde duran taksicilere 'Murat geldi mi?' diye sorduğunda Mustafa'nın belinde tabanca gördüm. Mustafa o gün bana sürekli ters davrandı. Telefonla konuştuktan sonra zorla benim telefonumu aldı. Kavga etmemek için bir şey demedim. Çorba içtikten sonra cadde üzerinde yürürken Mustafa durduk yere 'Ben herkesle vedalaştım, senin yerinde olsam Allah'tan af dilerim' şeklinde konuştu. Mustafa'nın pasajda tuvalete gitmesini fırsat bilerek, kendisinden de korktuğum için araca binip eve gittim. Daha sonra Mustafa'da bulunan telefon numaramı arayarak, kendisi ile yüz yüze gelmek istemediğim için telefonumu bir yere bırakmasını istedim. Bir süre sonra manav beni arayarak kendisine 2 telefon bırakıldığını söyledi. Haberlerde M.G. isimli şahsın bir taksiciyi öldürdüğünü görünce Mustafa'nın bu eylemi gerçekleştirdiğini düşünerek 155'i arayarak ihbar ettim ve korktuğum için evden hiç çıkmadım" dedi. "MUSTAFA, MURAT'IN 2014'DE BANA TOKAT ATTIĞINI BİLİYORDU" Mustafa G.'nin kardeşi Kemal G., sanığın alkol ve uyuşturucu kullandığını ifade ederek, "Abim 2016'da kasten öldürme suçundan cezaevine girdi ve 2020'de covid virüsünden dolayı tahliye oldu. Murat Karaca ise uzaktan akrabamız olur, kendisi ile aramızda husumet yoktur. 2014 yılında Murat ile motosiklet alışverişi sebebiyle küçük çaplı tartışmamız oldu. Tartışma neticesinde Murat bana tokat attı. Mustafa, Murat'ın 2014 tarihinde bana tokat attığını biliyordu ancak o tarihlerde herhangi kavga konusu olmadı. Olay büyümeden kapandı" şeklinde konuştu. "ÖZELLİKLE MURAT'I ÇAĞIRDI" Murat Karaca ile aynı taksi durağında çalışan ve tanık sıfatıyla ifade veren Kadri V. de, "Olay tarihinde Murat dinlenmek amacıyla yedek şoför çağırdı. Daha sonra tanımadığım ve adının sonradan Mustafa olduğunu öğrendiğim şahıs gelerek Murat'a, taksi lazım olduğunu söyledi. Murat, aracı yedek şoföre verdiğini söylemesine rağmen Mustafa, Murat'a; 'Hayır sen gel' dedi. Murat bu duruma itiraz etmedi ve araca binerek duraktan ayrıldılar" ifadelerini kullandı. "TANIMADIĞIM KİŞİLERİN ARABASINA BİNMEK İSTEMEDİM" Sanık Mustafa G. ise savcılıkta verdiği ifadesinde, inşaat işçisi olarak çalıştığını ve 2016'da işlediği kasten öldürme suçunda cezaevine girdiğini söyledi. Cinayet işlediği için husumetlilerinden korunmak için tabanca taşıdığını dile getiren Mustafa G., "Olay tarihinde işten çıktıktan sonra eve giderek 2 bira içtim ama herhangi bir sarhoşluğum veya yorgunluğum olmadı. Daha sonra kız arkadaşım ile buluştum. Kız arkadaşımın telefonunu bir şey bakmak üzere yanıma aldım. Daha sonra tuvalet ihtiyacım için pasaj içerisinde bulunan tuvaletlere gittim. Tuvaletten çıkınca kız arkadaşımı göremedim. Kendisiyle eve gitmek üzere anlaştığımız için kız arkadaşımın da taksi durağına gittiğini düşündüm. Taksi durağına gidince uzaktan akrabam olan Murat'ı gördüm. Her ne kadar sıra Murat'ta olmasa da kendisini tanıdığım için maddi olarak da daha uygun götüreceğini düşünerek Murat ile gitmek istedim. Hatta Murat'ın vardiyasının bittiğini, aracı değişim için yedek şoföre vereceğini söyledi ama ben kendisi ile gitmek istedim. Bunu söylememin asıl amacı daha önceki yaşadığım olaydan dolayı bilmediğim ve tanımadığım kişilerin arabasına binmek istemedim" dedi. "BENİMLE ÜST PERDEDEN KONUŞTU" Murat Karaca'dan kendisini eve götürmesini istediğini kaydeden Mustafa G., "Taksiye binince Murat'a beni eve götürmesini istedim ve 'Naber abi. Kemal'e niye yanlış yaptın?' diye sordum. Murat benimle üst perdeden konuştu, bunun üzerine çok sinirlendim. Hakaret içeren bazı söylemleri karşılıklı kullandık. Murat arabayı ilk olarak duraksadığında benden çekindiğini düşündüm. Olay esnasında Murat duraksayınca 'Yürür müsün, yürümezsen kafana sıkacağım' dediğimi hatırlıyorum. O esnada elimde silah yoktu ancak Murat'ı korkutmak amacıyla söyledim. Kardeşime neden tokat attığını, bunun doğru bir şey olmadığını, akraba olduğumuzu söyledim. Kardeşime yanlış yaptığını, tokat attığını, yetim insana vurduğunu söyledim. 'Kafana sıkarım' lafımı Murat'ı korkutmak amacıyla söyledim, aklımda ateş etmek ve şahsı öldürmek gibi planınım yoktu. Araçla seyir halindeyken Murat'ın cep telefonu çaldı. Telefonu açmamasını, 'Telefona bakarsan kafana sıkarım' şeklinde söylemim oldu. Bunu söylememin amacı denetimli serbestliğim olduğu için üzerimdeki ruhsatsız tabancayla yakalanıp ceza almaktan korktum. Bu esnada da Murat'ı öldürmek gibi bir amacım yoktu sadece kendisini korkutmak istedim" diye konuştu. "MURAT SİLAHI ELİMDEN ALMAYA ÇALIŞTIĞI SIRADA ATEŞ ALDI" Mustafa G., savunmasına şöyle devam etti: "Murat el frenini çekerek sol kapı cebine doğru yöneldi. Daha sonra üzerime doğru gelince elimde bulunan silahla kontrolsüz şekilde ateş ettim. Murat'ın olay esnasında eline ne aldığını görmedim. Murat bana hamle yaptığı sırada zarar göreceğimi düşündüm. Hatırladığım kadarıyla 3 kere ateş ettim. Olay yeri inceleme tutanağında 8 kere ateş edildiği belirtilmiş ise de olayın heyecanı ve stresiyle kaç kere ateş ettiğimi hatırlamıyorum. Murat'ın ön koltukların arasından bana doğru hamle yapmasıyla ben de koltukların arasına doğru kendisini korkutmak amacıyla ateş ettim. Murat'ın yanıma doğru hareketsiz düşmesiyle ateş etmeyi sonlandırdım ve kaçtım. Polis memurlarının ikametimin etrafında araştırma yaptıklarını görünce teslim oldum. Araç içerisindeyken her ne kadar Murat'a, 'Kafana sıkarım' şeklinde söylemlerim olduysa da korkutmak amacıyla söyledim. Murat'ı öldürmek gibi planım ve düşüncem olmadı. Araç durduğu sırada Murat'ın bana doğru hamle yapması üzerine zarar göreceğini düşünerek elimde bulunan silah ile ateş ettim. Murat silahı elimden almaya çalıştığı sırada ateş aldı. Yaşanan olaydan dolayı pişmanım. Suçu istemeden işlemek durumunda kaldım. Olay sırasında alkol ve uyuşturucu madde etkisinde değildim" AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS TALEBİ İddianamede sanığın, Karaca'yı zorla alıkoyup, tabanca ile defalarca ateş ederek ölümüne sebep olduğu, bu sebeple "tasarlayarak kasten öldürme", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "6136 sayılı yasaya aykırılık" suçlarını işlediği belirtilerek; ağırlaştırılmış müebbet hapsi talep edildi.

İzmir'de yolcusu tarafından saldırıya uğrayan taksici kararını verdi Haber

İzmir'de yolcusu tarafından saldırıya uğrayan taksici kararını verdi

Olay, 10 Ekim 2023'te, saat 22.00 sıralarında, İzmir'in Karabağlar ilçesi Halide Edip Adıvar Caddesi’nde meydana geldi. Karabağlar ilçesinde 35 T 5656 plakalı taksiyle durakta bekleyen Selim Keleş'in aracına binen kişi, Buca ilçesine gitmek istediğini söyledi. Keleş, Buca ilçesine bağlı Gediz Mahallesi'ne yaklaştığı sırada, iddiaya göre, aracına aldığı yolcu cebindeki paraları vermesini isteyip, tehdit etti. Keleş'in direnmesi üzerine yolcu, yanında bulunan kaldırım taşı ile saldırdı. Yaşanan arbedenin ardından saldırgan kaçarken, aldığı darbelerle yaralanan Keleş, Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi'ne kaldırıldı. Selim Keleş'in ifadesi doğrultusunda polis inceleme başlattı. Araç kamerasına yansıyan görüntüleri inceleyen polis, saldırganın Ahmet Tan olduğunu belirledi. Görüntülerde Tan'ın kaldırım taşı ile şoföre defalarca vurduğu ve Keleş'in direnmesinin ardından para alamadan araçtan inip kaçtığı görüldü. Polis ekiplerinin adresine düzenlediği baskında yakalanan Tan, polisteki işlemlerin ardından sevk edildiği adliyede tutuklandı. Taksici Keleş, tedavisinin ardından taburcu edildi. Tutuklu sanık Ahmet Tan hakkında 'Silahla yağmaya teşebbüs' suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan ve ilk duruşması önceki gün görülen dava sürerken, Keleş açıklamalarda bulundu. 'EĞER TAŞI ELİNDEN ATMASAYDIM ŞU ANDA YAŞAMIYOR OLACAKTIM' Şüphelinin konuşması ve giyimi düzgün olduğu için taksiye binen müşteriden şüphelenmediğini belirten Selim Keleş, "Müşteri, Gediz Mahallesi'ne gitmek istediğini söyledi. Fiyatı belirlemek için adresi sorunca Saat Kulesi'ne gitmek istediğini dile getirdi. 150 TL civarında tutacağını söyleyince önce tereddüt etti sonra arkaya oturdu. Konuşmasından ve giyimi düzgün olduğu için hiç şüphelenmedim. Gediz Mahallesi'nde karanlık bir ara sokakta inmek istediğini söyledi. Durdum taksinin ışığını açtığım sırada başıma taşla vurdu. Bir anlık sersemlik sonrası kendimi bir anlık toparlayıp, taşı elinden attım. Eğer taşı elinden atmasaydım şu anda yaşamıyor olacaktım ya da felç kalacaktım. Sonuna kadar davacıyım" ifadelerinde bulundu. 'DURUŞMADA HAKİM VİDEOYU İZLETTİ, AYNI ANLARI TEKRAR YAŞADIM' Sanığın duruşmada yalan söylediğini ileri süren Keleş, "Bir insan araca bindiğinde, elindeki poşetin içinde taş varsa amacı nedir? Bilerek, isteyerek, tasarlayarak gelmiş. Duruşmada hakim videoyu izletti, aynı anları tekrar yaşadım. Travmayı atlatamadım. Hala sokakta yürürken önüme arkama bakıyorum. İçimde olayı tekrar yaşayacakmışım gibi bir his var. Eskisi kadar çok değil ama arada bir rüyalarıma giriyor. Bu olay beni çok etkiledi" dedi. 'TEKRAR TAKSİCİLİK YAPMAYI DÜŞÜNMÜYORUM' Taksiciliği bıraktığını belirten Selim Keleş, "Başımdan geçen olaydan ve Oğuz kardeşimiz öldürüldükten sonra herkes taksicilik yapmaya çekinmeye başladı. Taksicilik yapmak istemediğini dile getirip ayrılanlar var. Şu anda taksicilik yapmıyorum, yapmayı da düşünmüyorum. Dava, iddianamede olay yaralama ve gasp olarak gösterildiği için ertelendi. Bilerek, tasarlayarak, isteyerek adam öldürmeye teşebbüs konmamış. Mahkemede eklenmesini istedik, hakim kabul etti. Karşı tarafın avukatı da bu iddianamenin savunmasını hazırlamak için ekstra zaman istedi. Hakim de duruşmayı erteledi. Başka arkadaşlar yaşadıklarımı yaşamasın. Allah kimsenin başına vermesin. Şoför arkadaşlarımızın güvenliğini artırıcı tedbirlerin alınmasını istiyorum" diye konuştu.

Taksici ile yolcu arasındaki kavga kamerada: Yabancı uyruklu kadın darp edildiğini iddia etti Haber

Taksici ile yolcu arasındaki kavga kamerada: Yabancı uyruklu kadın darp edildiğini iddia etti

İstanbul Aksaray’da geçtiğimiz hafta Taner Çatalbaş’ın taksisine binen yabancı uyruklu kadın, Beyoğlu’na gitmek istediğini söyledi. Müşteriyi alan Çatalbaş ardından yola çıktı. İneceği yere yaklaşan taksiciye iddiaya göre yabancı uyruklu müşteri hızlı gitmesini söyledi. Ancak taksici zaten geldikleri noktaya yakın olduklarını ve ileride trafik olduğunu söyleyince bu kez de kadın, taksiye ‘hızlı gitmek için bindim’ diyerek karşılık verdi. Bu sebepten dolayı ikili arasında tartışma çıktı. Tartışma esnasında kadın, taksiciye “hep böyle yapıyorsunuz” deyip küfür edince ortalık karıştı. HIZLI GİTMEDİ DİYE KAVGA ÇIKARTTI İDDİASI İddiaya göre, taksici Çatalbaş kadına araçtan inmesini söyledi. Ancak kadın inmeyerek polis diye bağırmaya başladı. Bunun üzerine yaşananları cep telefonu ile kayıt altına alan taksiciyi gören kadın bu kez de “beni dövüyorlar” diyerek bağırmaya başladı. Kadının küfür ve hakaret ettiği olay ise kameralara yansıdı. Olayın ardından emniyete giden kadın ve taksicinin bir süre sonra birbirlerinden şikayetçi olmadığı öğrenildi. “BANA 'HEP BÖYLE YAPIYORSUNUZ, SİZ ŞEREFSİZSİNİZ' DEDİ” Olayla ilgili konulan taksici, “25 senedir taksicilik yapıyorum. Olay günü Aksaray'dan müşteri aldım, Taksim'e getirdim. İneceği yere 150 metre falan kaldı, sağa doğru yanaştım. Hızlı gitmemi söyledi, zaten ineceğini söyledim. O da taksiye hızlı gitmek için bindiğini söyledi. Ben de trafiğin olduğunu, nasıl gideceğimi söyledim. Bana 'hep böyle yapıyorsunuz' diyerek küfür etti. Öyle deyince ben de sağa çektim, 'arabamdan hemen iner misin, hemen seni indirmek istiyorum, götürmeyeceğim' dedim. Bu sefer polis diye bağırmaya başladı. O bağırınca ben de kameraya almaya başladım. 'Polis, beni dövüyorlar' dedi. Sonra bir abi geldi, Arapça onunla bir şeyler konuştu, 'ben senin yanındayım kardeşim, bu bilerek yapıyor' dedi. Yunus ekipleri geldi. Sonra beni Kasımpaşa karakoluna gönderdiler. 3 buçuk saat kadar bekledik orada. Sürekli orada da hakaret ediyordu. Polis memuru ona, arabanın içerisindeki kamerayı açacağını, açtıktan sonra onu dövüp dönmediğimi göreceğimizi söyledi. Bu kez 'beni dövmedi, dövmeye kalktı' dedi. Polis ona inanmadı, yalan söylüyordu. İyice cıvıttı, bedavadan 4 saat karakolda beklemiş oldum. Haklı olduğumu bildiğim için, kayda değer bir şey olacağını düşünmediğimden dolayı pek de umursamadım. Arabanın kamerası da var, elimdeki telefonla da çekmişim. Hiçbir şekilde hiçbir şeyi tutturamayacağını biliyorum” diye konuştu.

Taksici Oğuz Erge cinayetinde gerekçeli karar açıklandı Haber

Taksici Oğuz Erge cinayetinde gerekçeli karar açıklandı

Olay, 1 Şubat'ta saat 03.30 sıralarında, İzmir'in Gaziemir ilçesinde meydana geldi. Maskeli ve kapüşonlu Delil Aysal, evli ve 2 çocuk babası Oğuz Erge'nin kullandığı taksiye bindi. Bir süre taksiyi çeşitli adreslere dolaştıran Aysal, ineceğini söyleyip cebinden para alır gibi yaparak, yanındaki tabancayı çıkardı. Aysal, tabancayla ateş edip taksici Erge'yi yaraladı. Ardından taksiyi ve şoförün cebini karıştıran Aysal, Erge'nin kulaklık ve cep telefonunu gasbedip kaçtı. Silah sesini duyanların ihbarıyla, olay yerine gelen sağlık ekipleri, Erge'yi, ambulansla İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Tedaviye alınan Oğuz Erge, kurtarılamadı. Olayla ilgili soruşturma başlatan polis, taksinin araç kamerasıyla bölgedeki yaklaşık 70 güvenlik kamerasından görüntü inceledi. İzlenen toplam 110 saatlik görüntüden şüphelinin Delil Aysal olduğu tespit edilip, olayın ertesi günü saklandığı evde yakalandı. Gözaltına alınan Aysal, polisteki işlemlerin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. ARAÇ KAMERASI KAYDETTİ Olay anını anbean kaydeden araç kamerasının görüntüsünde, cebinden para çıkarır gibi yapan Delil Aysal'ın tabancayla ateş edip vurduğu taksi şoförü Erge'nin, yan koltuğa devrilip hareketsiz kalması yer aldı. Aysal'ın tabancayla yaraladığı Erge'ye tokat atıp, üzerinde ve takside bir şeyler aradıktan sonra kaçtığı görüldü.Hazırlanan iddianamede ise Aysal için, 'Nitelikli kasten öldürme', 'Nitelikli yağma' ve 'Ruhsatsız silah taşıma' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. 16 Şubat'ta Delil Aysal'ın yargılanmasına başlandı. İlk duruşmada taksideki araç kamera görüntülerini kabul eden Aysal, ancak sesle oynandığını öne sürerek, "Çünkü, taksiciye 'Kimseye güvenme' demedim. Psikolojik sıkıntılarım var. Bu nedenle hastanede de yattım. Olay gecesi uyuşturucu hap ve alkol kullanmıştım. Silahta 5 kurşun vardı. 3'ünü taksi şoföründe, 2'sini de havaya ateş ederek kullandım. Pişman oldum" dedi. 2'nci duruşma beklenirken; Aysal'ın Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden cezai ehliyetinin tam olduğu yönündeki karar da mahkemeye ulaştı. SON SÖZÜ 'BİLMİYORUM' OLMUŞ 8 Mart'ta davanın 2'nci duruşması görüldü. Mahkeme başkanı, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden sanık Delil Aysal'ın cezai sorumluluğunun tam olduğuna ilişkin hazırlanan raporun kendilerine ulaştığını belirtti. İlk olarak dinlenen tanık Ö.K., olay gecesi birkaç kez silah sesi duyduğunu belirterek, "Taksicinin önce bıçaklandığını sandım, sonra silahla vurulduğunu gördüm. Biz vatandaşlık görevimizi yaptık. Hava çok soğuktu. Halen aynı olayı yaşıyorum. Yaralıyı kaldırdığımızda 'Sana ne oldu' diye sorduk. Şoför koltuğuna oturdu. 'Bir şey mi oldu' deyince, son sözü 'Bilmiyorum' oldu" diye konuştu. Tanık M.Y.K. de gece silah sesi duyduğunu belirterek, dışarı çıkınca taksiciyi yerde gördüğünü ve polisi aradığını belirtti. CEZASINDA İNDİRİM YAPILMADI Daha sonra duruşma savcısı Bekir Şahiner, esas hakkındaki mütalaasını açıklayıp, sanığa, iddianamede istenen suçlardan indirim yapılmadan en ağır cezanın verilmesini talep etti. Son sözü verilen tutuklu sanık Aysal ise mütalaaya ilişkin söyleyecek bir şeyi olmadığını ifade etti. Verilen kısa aranın ardından mahkeme başkanı, kararını açıklayıp, sanık Delil Aysal'ı 'Nitelikli öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'Nitelikli yağma' suçundan 14 yıl 10 ay ve 'Ruhsatsız silah taşıma' suçundan da 2 yıl 10 ay olmak üzere toplam 17 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme başkanı, Aysal'a verilen cezalarda indirim yapmadıklarını aktardı. Davayla ilgili 16 sayfalık gerekçeli karar açıklandı. Olayda kullanılan silahın sanığın evindeki banyoda tavan arasında, Delil Aysal'ın taksisinden aldığı boş kovanların da mutfakta çöp kovasında bulunduğu aktarıldı. Mahkeme heyeti kararında sanığın baştan itibaren yüzünü maskeyle gizlemek, başını kapüşon ile kapatmak suretiyle üzerinde taşıdığı ruhsatsız tabancanın şarjörüne 3 mermi koymak ve maktulün sırt kısmına gelecek şekilde yağma suçunun işlenmesini kolaylaştırmak için 'öldürmek' kastıyla ateş ettiğine vurgu yaptı. Sanığın eylemi gerçekleştirmekteki amacının 'yağma' suçunu işlemek olduğu belirtilerek, "Bu olaydan sonra ortaya çıkan görüntü ve ses kayıtları sanığın olayın başlangıcından itibaren 'yağma' suçunu işlemek amacıyla hareket ettiğinin kabulünü gerektirmektedir. Ayrıca sanığın suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilmemiştir. Yargılamada amacın mutlak gerçeklik değil, mutlak gerçekliğe olabildiğince yaklaşmak umuduyla maddi gerçeklik olduğu bilinerek, başkaca araştırma yapılmasının davanın esasına etki etmeyeceği gibi usul ekonomisine de uygun düşmeyeceği anlaşılmış ve başkaca araştırma yapılmamıştır. 'Suçlular beraat ederse adalet hüküm giyer' cümlesinden yola çıkarak dosyadaki delillerle hüküm kurulmuştur" denildi. Sanıkta eylemi sonrası herhangi bir pişmanlık görülmemesi nedeniyle indirim uygulanmadığı da gerekçeli kararda yer aldı.

Lastiğin patlak olduğunu söyleyen taksiciyi bıçakladılar Haber

Lastiğin patlak olduğunu söyleyen taksiciyi bıçakladılar

Olay, saat 14.00 sıralarında İstanbul'un Kadıköy ilçesi Kozyatağı Mahallesi, İnönü Caddesi'nde meydana geldi. İddiaya göre D-100 karayolunda aracına aldığı 3 kişiden şüphelenen taksici yolcuları aşağıya indirdi. Bu sırada 3 şüpheli lastikçi önünde patlayan lastiğini yaptırmaya çalışan taksici Osman Eker'den kendilerini Taksim'e götürmesini istedi. Eker'in lastiğinin patlak olduğunu kendilerini götüremeyeceğini söylemesi üzerine şüphelilerle Eker arasında tartışma başladı. Tartışma kısa sürede kavgaya dönüşürken saldırganlardan biri Eker'i bıçakladı. Saldırganlardan biri vatandaşlar tarafından yakalanarak polise teslim edilirken 2 saldırgan olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi sağlık ekipleri tarafından olay yerinde yapılan Eker, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Eker'in hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenilirken polis kaçan iki saldırganın yakalanması için çalışma başlattı. MESLEKTAŞLARI OLAYI ANLATTI Ağır yaralanan Eker'in çalıştığı duraktaki meslektaşı Ramazan Duran, “Lastiği patlak olduğu için E 5'ten almıyor. Benim arabaya geldiler bende arabayı vereceğim karşıya geçmem dedim. Buraya geldiler götürürsün götürmezsin, küfürleşmeye başladılar. Yardıma geldik bizde, baktık bıçaklamışlar. Kaçmaya başladılar birini yakaladık, 2'si kaçtı. 2 bıçak darbesi koluna ama damara denk gelmiş, acilde şu an" dedi. Faik Yılmaz ise, “İlk bir arkadaş yoldan alıyor. Taksim'e gideceğiz diyorlar o da tamam diyor. Yolda konuşmalarından, hareketlerinden şüpheleniyor, korkuyor. İndiriyor yolcuları. Lastiğini yaptırmak için lastikçide bekleyen arkadaşa gidiyor. Bizim arkadaş da götüremem diyor. Tartışma sırasında araçtaki parayı almaya çalışıyor. Müdahale edince de bıçaklıyor" diye konuştu. Eker'in ağır yaralandığı bıçaklı saldırı anları bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, şüphelilerle Eker'in tartışması ve Eker'in bıçaklandığı anlar görülüyor.

Tartıştığı meslektaşını öldüren taksici için karar çıktı Haber

Tartıştığı meslektaşını öldüren taksici için karar çıktı

Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık R.D., babası M.D. ile tutuksuz sanık M.D., müşteki yakınları ve taraf avukatları katıldı. Sanık R.D. önceki duruşmadaki ifadesinde, maktul Ali Demirel'i öldürmek istemediğini ve olaylardan dolayı pişman olduğunu söyledi. Yolcu alma yüzünden maktul ile tartıştıklarını söyleyen R.D., "Olayı tatlıya bağlamak için babamla Ali Demirel'in taksi durağına gittik. Selam verdik ama selamımızı almadı. 'yaptığın esnaflığa yakışıyor' deyince 'ben yolcumu çaldırmam' dedi. Arkasını dönüp taksi durağından kürek aldı, benim kafama vurdu. Dengemi kaybettim. Ben de korkuyla arabamın camından uzanıp bıçak aldım. Yaklaşmasın diye gösterdim ama başıma vurmaya devam etti. Ben bıçağı savurdum ama değdiğini görmedim" dedi. Müşteki ve avukatları ise sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Mahkeme heyeti, yapılan yargılama sonucunda R.D.'ye 'kasten adam öldürmek' suçundan müebbet hapis, 'bıçak bulundurmak ve kullanmak' suçundan 10 ay hapis cezası ile 2 bin TL para cezası verdi. Diğer sanık M.D.'ye ise oğluna 'yardım etmek' suçundan müebbet hapis cezası verildi. M.D.'nin cezası 'iyi hal indirimi' uygulanarak 12 yıla düşürüldü. Tutuksuz yargılanan sanık M.D. ise beraat etti. OLAYIN GEÇMİŞİ Melikgazi ilçesi Köşk Mahallesi Talas Bulvarı'ndaki bir taksi durağında meydana gelen olayda taksiciler Ali Demirel (37) ile R.D. (23) arasında iddiaya göre yolcu meselesi yüzünden çıkan kavgada R.D., bıçakla Demirel'i yaralamıştı. Ali Demirel vücuduna isabet eden bıçak darbeleri ile ağır yaralanırken, ihbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edilmişti. Ambulansla Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırılan taksici hayatını kaybederken, olay yerinden kaçan R.D. yakalanarak gözaltına alınmıştı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.