Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Tcmb

Herkes Duysun - Tcmb haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tcmb haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakan Şimşek: Ekonomide doğru yoldayız Haber

Bakan Şimşek: Ekonomide doğru yoldayız

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sosyal medya hesabından değerlendirmelerde bulundu. Bakan Şimşek açıklamasında, "İlk yılın muhasebesi. Program çalışıyor, politika önceliklerimizde kat ettiğimiz mesafe doğru yolda olduğumuzu gösteriyor." sözlerinin ardından güncel durumu sıraladı. Şimşek'in değerlendirmeleri şu şekilde: *MALİ DİSİPLİN* Bütçe açığı yüksek ama deprem harcamaları hariç açığın milli gelire oranı 2023’te yüzde 1,6 gerçekleşti. Harcama disiplini, tasarruf, vergide adalet ve verimlilik odaklı maliye politikasına devam edeceğiz. Açığı 2024’te yüzde 5’in, 2025’te ise yüzde 3’ün altına indirmekte kararlıyız. *BÜYÜMEDE DENGELENME* Net dış talebin büyümeye katkısı 5 çeyrek sonra 1,6 puan ile pozitife döndü. Güçlü iç talep nedeniyle oluşan makroekonomik dengesizlikleri gideriyoruz. *SÜRDÜRÜLEBİLİR CARİ AÇIK* Yıllık cari açık 26 milyar dolar düştü. Dış borcun sürdürülebilirliği için yüzde 2,5’in altında cari açık hedefine yönelik yapısal dönüşümü hızlandırıyoruz. Daralan açık sonucu azalan dış finansman ihtiyacıyla kalıcı rezerv birikimi sağlayacağız. *DIŞ FİNANSMANA ERİŞİM* Bankaların dış borç çevirme oranı yüzde 96’dan yüzde 153’e, reel sektörün yüzde 73’ten yüzde 118’e yükseldi. Bankalar yılbaşından beri 4,1 milyar dolar sermaye benzeri dış kaynağa erişim sağladı. Uzun vadeli, sermaye benzeri dış finansmanı artırmak önemli hedefimiz. *REZERV BİRİKİMİ* Merkez Bankası brüt rezervleri 44 milyar dolar artarak 142 milyar doları aştı. Swap hariç net rezervler pozitife döndü. *KKM’DEN ÇIKIŞ* KKM stoku 1,2 trilyon TL azaldı. TL mevduatın toplam içindeki payı 16,2 puan arttı. KKM stokunu kademeli olarak azaltmaya devam edeceğiz. *DEZENFLASYON SÜRECİ BAŞLIYOR* Yıllık enflasyonda en yüksek seviye geride kaldı. Enflasyonda belirgin ve kalıcı düşüş dönemine giriyoruz. Piyasanın 12 ay sonrası enflasyon beklentisi yüzde 33,2, 24 ay sonrası beklentisi yüzde 21,3 seviyesinde. *GÜVEN ARTIYOR* Risk primimiz CDS 440 baz puan düştü. Kredi notumuz arttı, görünümümüz pozitif. *GRİ LİSTEDEN ÇIKIŞ SÜRECİ* Teknik çalışmalar tamamlandı, yerinde denetim yapıldı. Teknik rapor olumlu. Kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanı ile mücadelede kararlıyız. *YAPISAL DÖNÜŞÜM* Yeni sanayi politikası uyguluyoruz. İkiz dönüşümü hızlandırıyoruz. Yatırım ortamının iyileştirilmesi ile uluslararası doğrudan yatırımları artırmayı hedefliyoruz. Şimşek değerlendirmelerini, "Sonuç olarak; program çalışıyor ama daha kat edecek yolumuz var. Enflasyonu tek haneye indirmek meşakkatli olsa da programımızı kararlılıkla uygulayarak başaracağız. Tüm hedeflerimize ulaşmakta kararlıyız." ifadeleriyle sonlandırdı. İlk yılın muhasebesi: Program çalışıyor, politika önceliklerimizde kat ettiğimiz mesafe doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. *Mali disiplin* ✅ •Bütçe açığı yüksek ama deprem harcamaları hariç açığın milli gelire oranı 2023’te yüzde 1,6 gerçekleşti. •Harcama disiplini,… pic.twitter.com/BfWwW5Ovu2 — Mehmet Simsek (@memetsimsek) June 5, 2024

Borsa günün ilk yarısında yükseliş gösterdi Haber

Borsa günün ilk yarısında yükseliş gösterdi

Günün ilk yarısında yükseliş eğiliminde hareket eden BIST 100 endeksi, saat 13.00 itibarıyla önceki kapanışa göre 64,59 puan artışla 10.333,17 puana yükseldi. Toplam işlem hacmi 50 milyar lira oldu. Bankacılık endeksi yüzde 0,49, holding endeksi yüzde 1,03 değer kazandı. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 2,05 ile metal ana sanayi, en çok gerileyen ise yüzde 3,31 ile madencilik oldu. Küresel pay piyasaları, ABD Merkez Bankasının (Fed) eylülde faiz indirimine gidebileceği beklentisiyle pozitif seyrediyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, dün yılın ikinci Enflasyon Raporu'nu paylaştı. Karahan, 2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan yukarı güncelleyerek yüzde 38'e çektiklerini ve 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduklarını bildirdi. Enflasyonla mücadele kapsamında ne gerekirse yapacaklarını belirten Karahan, "Para politikası duruşumuz ve makroihtiyati çerçeve, mevduat faizlerinin Türk lirasına geçişi destekleyecek seviyelerde kalmasını ve tasarrufların artmasını sağlayacaktır." ifadesini kullandı. Karahan, swap hariç net rezervlerde iyileşmenin devam ettiğini dile getirerek, "Son 2 haftada 18 milyar dolarlık bir ek iyileşme görmekteyiz. Böylece, ilgili dönemde swap hariç net rezervler toplam 34 milyar dolar artmıştır." diye konuştu. Söz konusu gelişmelerin ardından Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) de gerilerken, CDS bugün 274,90 baz puanla Şubat 2020'den bu yana en düşük seviyeye indi. Analistler, öğleden sonra ABD'de Michigan Üniversitesi Tüketici Güven Endeksi verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.400 ve 10.500 seviyelerinin direnç, 10.200 ve 10.000 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

Küresel piyasalar haftayı rekor seviyede sonlandırdı Haber

Küresel piyasalar haftayı rekor seviyede sonlandırdı

Hafta boyunca dünya genelinde önemli merkez bankalarının faiz kararları gündemin odağında oldu. Bazı merkez bankaları politika faizini beklentiler doğrultusunda sabit bırakırken, bazıları ise "sürpriz" kararlar aldı. ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek 23 yılın en yüksek seviyesi yüzde 5,25-5,50 aralığında bırakırken, bankanın projeksiyonunda senenin geri kalanında 3 faiz indirimi yapabileceğine yönelik tahminini koruması, pay piyasalarında risk iştahını destekleyen ana etken oldu. Fed Başkanı Jerome Powell da faiz kararı sonrası düzenlediği basın toplantısında, mevcut sıkılaştırma döngüsünde Fed'in politika faizinin muhtemelen zirvede olduğuna işaret ederek, ekonominin genel olarak beklendiği gibi seyretmesi halinde bu yılın bir noktasında faiz indirimine başlamanın muhtemelen uygun olacağını öngördüklerini yineledi. Bu gelişmelerle artan risk iştahı, New York borsasında haftalık bazda rekor kapanışa neden olurken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi de yaklaşık 8 baz puan gerileyerek haftayı yüzde 4,20'den tamamladı. Öte yandan, Fed'in faizi sabit bırakmasının ardından sert düşen dolar endeksi, İsviçre Merkez Bankasının (SNB) "sürpriz" faiz indirimine gitmesinin ardından, Fed'in diğer büyük merkez bankalarından daha geç faiz indirimlerine başlayabileceği endişesiyle yükselişe geçti. Böylece dolar endeksi haftayı yüzde 0,9 artışla 104,4 seviyesinden kapattı. Fed'in yıl sonuna kadar 3 faiz indirimi yapabileceğine dair tahminini koruması, altının ons fiyatının 2 bin 222,8 dolarla zirve tazelemesine yol açarken, SNB'nin faiz indiriminin ardından güçlenen dolar talebi altın fiyatını aşağı yönlü baskıladı. Altının ons fiyatı, haftayı yüzde 0,2 artışla 2 bin 160 dolardan tamamladı. Para piyasalarında, Fed'in ilk faiz indirimine gitme ihtimali mayıs toplantısında yüzde 13 ve haziran toplantısında yüzde 75 ile fiyatlanıyor. Analistler, gelecek hafta ABD'de açıklanacak büyüme verilerinin bu fiyatlamalar üzerinde değişikliğe sebep olabileceğini belirterek, ülkede Gayri Safi Yurt içi Hasılanın (GSYH) 4. çeyrekte yüzde 3,2 artmasının beklendiğini ifade etti. Öte yandan, jeopolitik riskler petrol fiyatları üzerinde etkili olmaya devam ederken, hafta başında Ukrayna'nın Rusya'nın petrol rafinerilerine düzenlediği saldırılar, Brent petrolün varil fiyatının 87,1 dolara kadar çıkmasına yol açtı. Böylece Ekim 2023'ten bu yana en yüksek seviyesini test eden Brent petrolün varil fiyatı, hafta içinde arz endişelerinin hafiflemesi ve doların yeniden değer kazanmasının da etkisiyle haftayı yüzde 0,2 artışla 85 dolardan tamamladı. NEW YORK BORSASI REKOR TAZELEDİ New York borsasında öne çıkan endeksler, en güçlü haftalık kapanışlarını gerçekleştirirken, aynı zamanda zirve seviyelerini de yeniledi. ABD ekonomisinin "yumuşak iniş" yapabileceği ve beklentilerden güçlü gelen ülke enflasyonuna karşın Fed'in yıl sonuna kadar 3 faiz indirimi yapabileceği tahminini korumasıyla artan risk iştahı, ABD pay piyasalarında etkili oldu. Geçen hafta ABD'de açıklanan veriler, ülkede ekonomik aktivitenin güçlü kaldığına işaret etmeyi sürdürüyor. ABD'de yapımına başlanan yeni konut sayısı, şubatta yüzde 10,7 artışla 1 milyon 521 bine çıkarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Ülkede verilen inşaat izni sayısı da şubatta aylık bazda yüzde 1,9 artarak 1 milyon 518 bine yükseldi. İmalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), martta aylık 0,3 puan artarak 52,5 ile 21 ayın en yüksek seviyesine çıktı. Piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşen endeks, imalat sektöründeki genişlemeye işaret etti. ABD'de hizmet sektörü PMI ise martta geçen aya göre 0,6 puan azalışla 51,7 değerine indi. Ülkede Philadelphia Fed İmalat Endeksi, martta 3,2'ye gerilemesine rağmen art arda ikinci ayda pozitif değer alarak sektörde genişlemenin sürdüğünü gösterdi. ABD'de cari işlemler açığı ise geçen yıl yüzde 15,7 azalışla 818,8 milyar dolara geriledi. ABD'de ikinci el konut satışları, şubatta yüzde 9,5 artışla beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, son bir yılın en yüksek artışı kaydedildi. Öte yandan, yapay zeka ve teknoloji alanındaki gelişmeler de piyasaların yönü üzerinde etkili olmayı sürdürürken, ABD'li çip üreticisi Nvidia, geçen hafta "Blackwell" adlı yeni nesil çip mimarisiyle yeni yapay zeka çipini tanıttı. Şirketin GPU Teknoloji Konferansı'nda (GTC) Nvidia Üst Yöneticisi (CEO) Jensen Huang ile Mali İşler Direktörü (CFO) Colette Kress, yatırımcıların sorularını yanıtladı. Kress, şirketin yeni yapay zeka çipinin yıl sonunda piyasaya çıkacağını düşündüğünü dile getirdi. Huang da yaklaşık 250 milyar dolarlık veri merkezi pazarının peşinde olduklarını ifade etti. Şirketin hisse fiyatı, haftayı yaklaşık yüzde 7,3 artışla 942,9 dolardan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Bu gelişmelerle New York borsasında Nasdaq endeksi yüzde 2,9 artışla 16.429 puandan, S&P 500 endeksi yüzde 2,3 yükselişle 5.234 puandan ve Dow Jones endeksi yüzde 2 değer kazancıyla 39.476 puandan haftayı tamamladı. Endeksler böylece tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışlarını gerçekleştirirken, aynı zamanda da yeni zirvelerini test etmiş oldu. 25 Mart ile başlayan haftada, pazartesi yeni konut satışları, salı dayanıklı mal siparişleri ve CB tüketici güven endeksi, perşembe büyüme ve Michigan Tüketici Güven Endeksi, cuma kişisel gelir ve harcamalar takip edilecek. ALMANYA'DA DAX 40 ENDEKSİNDEN TARİHİ KAPANIŞ Avrupa pay piyasalarında, geçen hafta Almanya'da DAX 40 endeksi tarihinin en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirirken, İngiltere'de FTSE 100 endeksi son bir yılın ve İtalya'da MIB 30 endeksi de Mayıs 2008'den bu yana en iyi haftalık kapanış seviyesini kaydetti. Geçen hafta, bölge merkez bankalarının faiz kararları yatırımcıların odağında bulunurken, İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini beklentilere paralel şekilde yüzde 5,25'te sabit tuttu. Bankadan yapılan açıklamada, Para Politikası Kurulunun geçen sonbahardan beri, enflasyonun yüzde 2 hedefinin üzerinde yerleşik hale gelme riski ortadan kalkana kadar, para politikasının uzun süre boyunca kısıtlayıcı olması gerektiği kanısına vardığı aktarıldı. BoE Başkanı Andrew Bailey, karara ilişkin değerlendirmesinde, "Henüz faizi indirebilecek bir noktada değiliz ama işler doğru yönde ilerliyor." ifadesini kullandı. SNB'nin ise beklenmeyen şekilde politika faizini 25 baz puan düşürerek yüzde 1,50'ye indirmesi piyasalarda oynaklığın artmasına neden oldu. Beklentiler bankanın politika faizini yüzde 1,75 seviyesinde sabit tutacağı yönündeydi. Böylece sürpriz faiz indirimi, SNB'nin 9 yılda yaptığı ilk faiz indirimi oldu. SNB, Covid-19 salgını sonrası enflasyonist baskıya karşı koymak için parasal sıkılaştırmalara giden gelişmiş ülkelerde faizleri düşüren ilk merkez bankası olurken, bankadan yapılan açıklamada, iş gücü piyasasındaki zayıflamanın gelecek dönemde daha da hızlanabileceği vurgulandı. Bu kararın ardından yüzde 1,6 artışla haftayı 0,8974 seviyesinden tamamlayan dolar/İsviçre frangı paritesi, böylece Kasım 2023'ten bu yana en yüksek seviyesine çıktı. Öte yandan, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, ECB'nin muhtemelen Haziran 2024'te ilk faiz indirimine karar vermek için yeterli güvenceye sahip olacağını aktararak, "İlk faiz indiriminden sonra faizlerin izleyeceği yolu önceden taahhüt edemiyoruz." dedi. Analistler, haftaya takip edilecek yoğun veri gündeminin pay piyasalarında oynaklığı artırabileceğini belirterek, merkez bankaları yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin de yatırımcıların odağında bulunduğunu söyledi. Ukrayna-Rusya Savaşı'na ilişkin gelişmeler yakından takip edilirken, Rusya Devlet Başkanlığı seçimini, sandık çıkış anketine göre oyların yüzde 87,8'ini alan Vladimir Putin kazandı. Bu gelişmelerle Almanya'da geçen haftayı DAX 40 endeksi yüzde 1,5 artışla 18.206 puandan tamamlayarak, tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. İngiltere'de FTSE 100 endeksi de yüzde 2,6 değer kazancıyla 7.931 puanla yaklaşık son 1 yılın en güçlü haftalık kapanışını gerçekleştirirken, İtalya'da MIB 30 endeksi, yüzde 1,2 primle 34.344 puandan haftayı tamamlayıp Mayıs 2008'den bu yana en yüksek kapanışını yaptı. Fransa'da CAC 40 endeksi ise yüzde 0,2 azalış kaydetti. Gelecek hafta, çarşamba günü Avro Bölgesi'nde tüketici ve ekonomik güven endeksi, perşembe İngiltere'de büyüme ve Almanya'da işsizlik oranı verileri yatırımcıların odağına yerleşti. BOJ, 17 YIL SONRA NEGATİF FAİZ POLİTİKASINI SONLANDIRDI Asya pay piyasalarında geçen hafta karışık seyir hakim olurken, Japonya'da Nikkei 225 endeksi Japonya Merkez Bankasının (BoJ) negatif faiz politikasına son verdiği haftayı rekorla kapattı. BoJ, geçen hafta büyük şirketlerdeki önemli ücret artışlarının ardından 17 yıl sonra ilk kez faiz artırarak, 2016'da başladığı negatif faiz politikasına son verdi. Böylece BoJ, dünyanın önde gelen merkez bankaları arasında negatif faiz politikasını terk eden son banka oldu. Banka, kısa vadeli faiz oranlarının yüzde eksi 0,1'den yüzde 0 ila yüzde 0,1 aralığına yükseltirken, 10 yıllık Japon devlet tahvillerine ilişkin getiri eğrisi kontrolünü de sona erdirdi. BoJ, tahvil alımlarını sürdüreceğini, şirket tahvili ve benzeri varlıklarda alımların ise 1 yıl içinde sona ereceğini duyurdu. Japonya'da 33 yılın en yüksek seviyesindeki ücret artışları, BoJ'a negatif faiz politikasını sonlandırmak için hareket alanı sağlayacağına yönelik beklentileri artırmıştı. Ülkede enflasyonun ocakta yıllık yüzde 2,2'ye çıkması da bankanın ultra gevşek para politikasına son verebileceğine ilişkin görüşlerin artmasına neden olmuştu. Öte yandan, Japonya'da geçen hafta açıklanan verilere göre, ocakta sanayi üretimi yüzde 7,5 ve kapasite kullanımı yüzde 0,1 geriledi. Ülkede dış ticaret açığı 379,4 milyar yen olurken, imalat sanayi PMI 48,2'ye, hizmet sektörü PMI 54,9'a çıktı. Çin tarafında ise Çin Merkez Bankası (PBoC) hafta içinde kısa dönemli kredi faizlerini yüzde 3,45'te sabit bıraktı. Öte yandan, dolar/yen paritesinin haftayı yüzde 1,6 artışla 151,4 seviyesinden tamamlayarak zirvesine yakın seyretmesi dikkati çekti. Analistler, gelecek hafta özellikle Japonya'da açıklanacak makroekonomik verilerin pay piyasalarında oynaklığı artırabileceğini ifade etti. Bu gelişmelerin ardından Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 5,6 artışla 40.888 puandan haftayı tamamlayarak tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Güney Kore'de Kospi endeksi de yüzde 3,1 değer kazancıyla 2.749 puana çıkarak, Ocak 2022'den bu yana en yüksek haftalık kapanışını yaptı. Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,3 ve Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,2 azalış kaydetti. 25 Mart ile başlayan haftada salı günü Çin'de sanayi karları, cuma günü Japonya'da Tokyo TÜFE, işsizlik oranı, perakende satışlar ve sanayi üretimi verileri takip edilecek. TCMB'DEN SÜRPRİZ FAİZ ARTIRIM KARARI Yurt içinde Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 3,20 değer kazancıyla 9.111,50 puandan tamamlarken, bu yükselişte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) 500 baz puanlık faiz artırımının ardından bankacılık sektörlerindeki alışlar etkili oldu. TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 500 baz puan artırarak yüzde 45'ten 50'ye çıkardı. PPK karar metninde, "Kurul, ayrıca operasyonel çerçevede değişikliğe giderek Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar vermiştir." ifadesi kullanılmıştı. Dünkü faiz kararı öncesi gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranları, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir marjla belirleniyordu. Uzmanlar ve yabancı yatırım kuruluşları, TCMB'nin aldığı "sürpriz" faiz kararı ve PPK metninin, bankanın enflasyonla mücadelede ne kadar ciddi ve kararlı olduğunu gösterdiğini vurguladı. ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs, Türkiye'ye ilişkin raporunda, "TCMB'nin söz konusu faiz kararının, bankanın fiyat istikrarını sağlamaya dair kararlılığı ve geleneksel politikalara bütünüyle geçişe yönelik güvenilirliğini artırabileceğini düşünüyoruz. Faiz artırımının yerel seçimlere iki haftadan az bir süre kala yapılması sinyal etkisini daha da güçlendirdi." değerlendirmesinde bulundu. TCMB'nin anketinde yıl sonu enflasyon beklentisinde görülen artışın büyük ölçüde geriye dönük bakışı yansıttığı belirtilen raporda, "Enflasyon beklentilerinin yükselmediğini düşünüyoruz. Söz konusu kararın yeni bir sıkılaşma döngüsünün başlangıcı olduğunu düşünmüyoruz. Bu adım, TL'de değer kaybı beklentilerinin önüne geçebilmek ve enflasyon beklentilerini düşürmek amacıyla atıldı." ifadeleri kullanıldı. Merkezi İngiltere'de bulunan çok uluslu yatırım bankası HSBC de müşterilerine gönderdiği raporda, TCMB'nin beklenmeyen faiz artırım kararıyla ilgili, "Yaklaşan seçimlere rağmen para politikasının kararlılıkla sıkılaştırılması cesaret verici ve olumlu." değerlendirmesinde bulunuldu. Alman bankası Deutsche Bank da Türkiye ile ilgili yayımladığı raporda, yaklaşık 10 gün önce uzun TL carry trade pozisyonlarını karla kapattıklarını anımsatarak, TCMB'nin dünkü faiz kararının ardından yeniden TL'de uzun pozisyon almaya ilişkin güvenli hissettiklerini aktardı. Yapılan son faiz artışının rezervler üzerindeki baskıları gevşeteceği öngörülen raporda, Türkiye'nin dezenflasyon hedeflerinin gitgide daha gerçekçi göründüğünün altı çizildi. Bu gelişmelerin ardından dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,3 altında 32,0219'dan tamamladı. Böylece dolar kuru, Ağustos 2023'ten bu yana ilk kez haftalık bazda negatif kapanış gerçekleştirmiş oldu. Gelecek hafta, perşembe PPK toplantı özeti, ekonomik güven endeksi ile haftalık para ve banka istatistikleri, cuma günü de dış ticaret dengesi verileri takip edilecek. Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.300 ve 9.450 seviyelerinin direnç konumda olduğunu, 9.000 ve 8.900 puanın ise destek olarak öne çıktığını kaydetti.

TCMB'nin resmi rezerv varlıkları ocakta 125,3 milyar dolar oldu Haber

TCMB'nin resmi rezerv varlıkları ocakta 125,3 milyar dolar oldu

TCMB tarafından, Ocak 2023 dönemine ilişkin "Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi Gelişmeleri" verileri yayımlandı. Buna göre, resmi rezerv varlıkları ocakta bir önceki aya kıyasla yüzde 2,6 azalarak 125,3 milyar dolara geriledi. Aynı dönemde döviz varlıkları yüzde 10,9 azalarak 67,2 milyar dolara inerken, altın cinsinden rezerv varlıkları yüzde 10,3 yükselişle 50,6 milyar dolara çıktı. Vadesine 1 yıl veya daha az kalmış Merkezi Yönetim ve Merkez Bankasının önceden belirlenmiş döviz çıkışları (döviz kredileri, menkul kıymetler ve mevduat işlemlerinden doğan yükümlülükler) ocakta bir önceki aya göre yüzde 3,7 artarak 32,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu tutarın 25,8 milyar doları anapara, 6,8 milyar doları faizden oluştu. Aynı dönemde, Merkez Bankasının yurt içi ve yurt dışı yerleşik bankalarla yaptığı finansal türev işlemlerinden kaynaklanan net döviz ve altın yükümlülükleri yaklaşık 70,6 milyar dolar düzeyinde gerçekleşirken, bu tutarın 37,4 milyar doları bir ay vadeli olarak kayıtlara geçti. Şarta bağlı döviz çıkışları, 1 yıl içinde ödenecek Hazine garantili dış borçlar ile diğer yükümlülüklerden (döviz ve altın cinsinden zorunlu karşılıklar bloke hesabı ve akreditifler) oluştu. Söz konusu yükümlülükler ocakta bir önceki aya göre yüzde 0,5 artarak 54,7 milyar dolara çıktı.​​​​​​

TCMB Nureddin Nebati'ye 'açık mektup' gönderdi Haber

TCMB Nureddin Nebati'ye 'açık mektup' gönderdi

TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu ve Başkan Yardımcısı Mustafa Duman'ın imzasıyla gönderilen mektupta; 1211 sayılı 'Merkez Bankası Kanunu'nun 42'nci maddesi uyarınca enflasyon hedefine ulaşılamaması halinde TCMB'nin, hedeften sapmanın nedenlerini ve alınması gereken önlemleri hükumete yazılı olarak bildirmesi ve kamuoyuna açıklaması gerektiği hatırlatıldı.  2022 yılı enflasyonunun hedef aralığının üzerinde gerçekleştiği ve bu çerçevede enflasyonun hedeften sapmasının nedenlerini açıklayan 2023 yılının 'İlk Enflasyon Raporu' ile enflasyon hedefine ulaşmak için uygulanacak para politikasını özetleyen '2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma Stratejisi' metinlerine de yer verilen mektupta şöyle denildi: "2022 yılında TCMB'nin tüm politika araçlarında kapsamlı bir gözden geçirme süreci yürütülmüştür. TCMB'nin bütünleşik politika çerçevesi olan Liralaşma Stratejisi atılacak adımlara dair etki analizlerine dayalı olarak oluşturulmaktadır. Uygulanan stratejinin, kalıcı fiyat istikrarı için iki ön koşul olan finansal sistemde Türk lirasının ağırlığının yapısal olarak artırılması ve cari fazla kapasitesi oluşturulması açısından destekleyici etkileri olmuştur. Çeşitlendirilmiş rezerv kaynaklarıyla güçlendirilen TCMB rezervleri, yüksek enerji fiyatları ve finansal oynaklıklar nedeniyle küresel çapta yaşanılan büyük rezerv kayıplarına rağmen artış göstermiştir. Ülke para takası anlaşmalarının etkinleştirilmiş kullanımı sayesinde yerel parayla ticaret yaygınlaşırken, döviz piyasalarının da uzun dönemde daha dengeli bir yapıya kavuşması yönünde önemli gelişmeler gözlenmiştir. Etkin rezerv politikasının liralaşma adımlarıyla desteklenmesi sonucunda mevduattaki Türk lirası payında güçlü bir artış eğilimi gerçekleşmiştir. Hedefli kredi, likidite, karşılıklar ve teminat politikalarının kredilerin büyüme hızı, kompozisyonu ve iktisadi faaliyetle buluşması açısından önemli etkileri olmuştur."  'LİRALAŞMADAKİ ARTIŞIN DEVAM ETMESİ HEDEFLENİYOR' Rusya-Ukrayna savaşı sonrası ani artış gösteren kredi büyümesinin kontrol altına alındığı, kredilerin kompozisyonunda ticari, KOBİ, yatırım ve ihracat kredilerinin payının tarihsel yüksek seviyelere ulaştığı vurgulanarak şunlar kaydedildi:  "Küresel iktisadi faaliyetteki zayıflama sürecinin getirdiği risklere karşı finansman maliyetlerinin uygunluğu yoluyla yatırım ve cari fazla kapasitesinin desteklenmesi sağlanmıştır. Savaşın etkisiyle yükselen ticari kredi ve tahvil faizleri, alınan etkin önlemlerle önemli oranda gerilemiştir. Böylelikle parasal aktarımın güçlendirilmesi sağlanmıştır. Tüm bunlar sonucunda, enerji fiyatlarının etkileri dışlandığında, 2022 yılında cari fazla kapasitesi geliştirilmiştir. Uygulanan etkin politikalarla kalıcı fiyat istikrarının önündeki yapısal sorunların giderilmesi yönünde önemli kazanımlar elde edilmiştir. Buna ek olarak, söz konusu politikaların olumlu sonuçlarının görülmesi ve küresel enerji fiyatlarının da görece istikrar kazanması ile birlikte yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda kademeli bir yavaşlama süreci başlamıştır. Aylık enflasyon oranlarındaki yavaşlama manşet ve çekirdek enflasyon, enflasyon yayılımı ve beklentileri ile ana eğilim göstergelerinin önemli oranlarda gerilemesine yol açmıştır. TCMB, 2023 yılında Liralaşma Stratejisi'ni tüm unsurlarıyla veri odaklı ve etki analizlerine dayalı olarak kararlılıkla uygulamaya ve geliştirmeye devam edecektir. Mevduatta liralaşma oranının yılın ilk yarısı itibarıyla yüzde 60'a çıkarılması ve yılın geri kalanında liralaşmadaki artış sürecinin devam etmesi hedeflenmektedir." 'TCMB REZERVLERİ ARTIRILMAYA DEVAM EDİLECEK' Ayrıca bankaların teminat, fonlama ve kredi kanallarını kullanım imkanlarının da liralaşma hedefleri doğrultusunda kalibre edileceği belirtilerek, "Türk lirası likidite yönetiminde Açık Piyasa İşlemleri fonlama kanalının temel unsuru haline getirilerek, bu kanalla yapılan fonlamanın payı kademeli bir şekilde artırılacaktır. Kredilerin büyüme hızı ve kompozisyonunun 2023 yılında öngörülen enflasyon patikasıyla uyumlu olması sağlanacaktır. Kredilerin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayı artıran faaliyetleri destekleyecek şekilde kullanımını öngören hedefli kredi anlayışı güçlendirilerek uygulanacaktır. Rezerv kaynakları çeşitlendirilmeye ve TCMB rezervleri artırılmaya devam edilecektir. Politika çerçevesinin, döviz piyasalarında arz ve talebin sağlıklı ve istikrarlı bir denge içinde serbest piyasa koşullarında oluşumuna katkı sağlayacağı öngörülmektedir. TCMB, fiyat istikrarını kalıcı şekilde tesis etme hedefi doğrultusunda geliştirdiği Liralaşma Stratejisi'ni kararlılıkla uygulamaya devam edecektir. Türkiye Ekonomi Modeli çerçevesinde oluşturulan yüksek eşgüdümün desteğiyle tüketici fiyatları yıllık artış oranının Enflasyon Raporu öngörüleriyle uyumlu düzeye gerilemesi sağlanacaktır" denildi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.