Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Terör

Herkes Duysun - Terör haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Terör haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

MSB'den 3. Dünya Savaşı değerlendirmesi: Her türlü senaryoya hazırız Haber

MSB'den 3. Dünya Savaşı değerlendirmesi: Her türlü senaryoya hazırız

MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, bakanlıkta düzenlediği basın bilgilendirme toplantısında, Metehan'dan ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e kadar kahraman komutanlar yetiştirerek nice zaferler elde eden Türk Kara Kuvvetlerinin 2233'üncü kuruluş yıl dönümünü kutladı. Milli Savunma Bakanlığının tüm birlik ve kurumlarıyla ülkenin savunma ve güvenliği için var gücüyle çalışmaya, kendisine tevdi edilen tüm görevleri azim ve kararlılıkla yerine getirmeye devam ettiğini belirten Aktürk, tehditleri sınırların ötesinden başlamak üzere bertaraf etmeyi öngören terörle mücadelenin, kesintisiz bir şekilde sürdüğünü söyledi. Aktürk, terörle mücadele harekatlarına da değinerek, "Başarıyla icra edilen operasyonlarla Irak ve Suriye'nin kuzeyi dahil, son iki haftada 89 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Böylece, 1 Ocak 2024'ten bugüne kadar etkisiz hale getirilen terörist sayısı 1270 olmuştur." ifadelerini kullandı. Operasyonlar sonucu ayrıca Irak'ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 5 PKK'lı teröristin daha Habur'daki hudut karakoluna teslim olduğunu anımsatan Aktürk, 21 Haziran'da Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit olan Astsubay Çavuş Mehmet Ali Horoz ile 23 Haziran'da şehit olan güvenlik korucusu Cumali Esendemir'e rahmet diledi. Tuğamiral Aktürk, şöyle devam etti: "Pençe-Kilit Harekatı ile bugüne kadar elde ettiğimiz alan hakimiyetini sahanın gerekliliğine uygun, alışılmadık ve öngörülemez operasyonlarla geliştiriyor, terör örgütünün eylem ve hareket kapasitesinin sıfırlanması için gözümüzün değmediği, ayağımızın basmadığı yer bırakmayacak şekilde faaliyetlerimize devam ediyor, Irak'ın kuzeyindeki güvenlik kilidini tamamen kapatıyoruz." SINIR GÜVENLİĞİ Sınırlarda, yoğun, etkin ve dinamik tedbirlerle çok yönlü güvenliğin sağlandığına dikkati çeken Aktürk, son iki haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 486 kişinin yakalandığını, bunlardan 16'sının terör örgütü mensubu olduğunu bildirdi. Aktürk, 2 bin 581 kişinin ise sınırı geçemeden engellendiğini belirterek, "1 Ocak'tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 5 bin 215'e yükselmiştir. Hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 62 bin 217 olmuştur." şeklinde konuştu. BÖLGESEL VE KÜRESEL BARIŞA KATKI Tuğamiral Aktürk, birçok coğrafyada başarıyla görev yapan Türk Silahlı Kuvvetlerinin, dünya barışına katkı sağlamaya da devam ettiğini aktardı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in, 13-14 Haziran'da Brüksel'de "Ukrayna Savunma Temas Grubu Toplantısı" ile "NATO Savunma Bakanları Toplantısı"na ve müttefik ülke savunma bakanlarıyla Ukrayna için düzenlenen "İyi Niyet Mektubu İmza Töreni"ne katıldığını hatırlatan Aktürk, şunları kaydetti: "Söz konusu toplantılarda Sayın Bakanımız tarafından, başta toprak bütünlüğü olmak üzere Ukrayna'ya olan güçlü desteğimiz, Montrö Sözleşmesini hassasiyetle uyguladığımız ve Karadeniz'de en uzun kıyıya sahip müttefik olarak bölgesel sahiplik ilkesine verdiğimiz önem ve bu kapsamda Bulgaristan ve Romanya ile birlikte teşkil ettiğimiz 'Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu İnisiyatifi' ile uyumlu çalışılması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, NATO'nun komuta ve kuvvet yapısına, harekat ve misyonlarına kara-deniz-hava ve uzaydaki gayretlerine yaptığımız katkılarımız, savunma harcamaları kapsamında yüzde 2 hedefini karşıladığımız, NATO'nun güney sınırında PKK/YPG ve uzantıları dahil terörizmle mücadele ettiğimiz, Suriye'nin ve Irak'ın kuzeyinde bir 'terör koridoru' kurulmasına asla müsaade etmeyeceğimiz, NATO'daki sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam ederek NATO'ya ve Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliğine kayda değer ve önemli katkılarda bulunmaya devam edeceğimiz ifade edilmiştir." Aktürk, toplantılar çerçevesinde, Litvanya, Lüksemburg ve Ukrayna Savunma Bakanları ile ikili görüşmeler gerçekleştiren Bakan Güler'in, çok sayıda mevkidaşı ve NATO üst düzey yetkilileri ile bir araya geldiğini söyledi. Müttefiklerin ortak kararıyla NATO Genel Sekreter'i olarak belirlenen Mark Rutte'yi kutlayan Aktürk, Genel Sekreterlik görevini 10 yıl yürüten Jens Stoltenberg'e de teşekkürlerini iletti. GAZZE'DE KALICI BARIŞIN TESİSİ Tuğamiral Aktürk, saldırı ve katliamlarına devam eden İsrail'in, yerlerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı mülteci kamplarına ve okullara yönelik alçakça saldırılarını sürdürdüğüne dikkati çekerek, şunları aktardı: "Söz konusu saldırıların bölgesel istikrarı tehdit eder hale gelmiş olması endişe vericidir. Daha büyük çatışmaya yol açabilecek her türlü adımdan kaçınılmalıdır. Ülkemizin önceliği, Gazze'de katliamın sona ermesi, bölgede kalıcı barışın tesis edilmesidir. Filistin'in daha fazla devlet tarafından tanınmasından memnuniyet duyuyor, bu adımların Filistin'in uluslararası camiada hak ettiği statüye kavuşmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz." Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından orman yangınları ve diğer afetlerle mücadele çalışmaları da ilgili bakanlık ve kurumlarla tam bir koordinasyon içerisinde sürdürüldüğünü belirten Aktürk, "Rezerv güç kapsamında İzmir, Denizli ve Çanakkale'deki orman yangınlarının söndürülmesi amacıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığımıza ait 8 helikopter ve görevlendirilen personel ile 214 sorti yapılarak destek sağlanmıştır." dedi. ÖĞRENCİ VE PERSONEL TEMİN FAALİYETLERİ Tuğamiral Aktürk, personel ve askeri öğrenci temin faaliyetlerinin de planlandığı şekilde devam ettiğini bildirdi. Bu kapsamda, 25 bin uzman erbaş alımının planlandığı "Kara Kuvvetleri Komutanlığı 2024 Yılı Uzman Erbaş Temini" başvurularının 30 Haziran'a kadar devam edeceğini hatırlatan Aktürk, "26 Haziran'da başlayan Milli Savunma Üniversitesi 2024 Yılı Askeri Öğrenci Temini Seçim Aşaması Faaliyetleri 20 Temmuz'a kadar devam edecektir. Milli Savunma Üniversitesi Harp Okulları ve Meslek Yüksek Okulları seçim aşamalarına katılacak adaylar 24 Haziran-23 Ağustos tarihleri arasında Kredi Yurtlar Kurumunun belirlemiş olduğu yurtlardan istifade edebilecektir." diye konuştu. Bedelli askerlik hizmeti kapsamında geçerli olan bedel ve ek bedel tutarının Askeralma Kanunu gereğince 1 Temmuz itibarıyla memur aylık katsayısına göre güncelleneceğini hatırlatan Aktürk, "Mevcut bedel tutarı üzerinden bedelli askerlik hizmetine müracaat etmek isteyen yükümlülerin 28 Haziran 2024 tarihine kadar müracaat ve ödeme işlemlerini tamamlamaları gerekmektedir." ifadesini kullandı. SORULAR MSB kaynakları, basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Mehmetçiğin Irak'ın kuzeyindeki bazı meskun mahallerde kontrol noktaları oluşturduğuna dair sosyal medyadaki görüntüler olduğuna dair soruları yanıtlayan kaynaklar, "TSK'nın sivillerin yaşadığı meskun mahallere girmesi, buralarda kontrol noktaları oluşturması söz konusu değildir. Meskun mahaller ve operasyon alanımıza yakın bölgelerdeki kontrol noktaları Iraklı yerel makamlar tarafından oluşturulmakta ve bu konuda Irak tarafı ile iyi bir koordinasyon yürütülmektedir." değerlendirmesini yaptı. Bakanlık kaynakları ayrıca, Irak ile oluşturulacak Ortak Harekat Merkezi ile ilgili son duruma ilişkin de "Teknik çalışmalar devam ediyor. Bir harekat merkezi kurulacak. Detayların belirlenmesine yönelik teknik çalışmalar ve görüşmeler olumlu şekilde devam ediyor." bilgisini verdi. Bakanlık kaynakları, Suriye sınırında insan kaçakçılığı iddiasıyla bir Tuğgeneralin gözaltına alınmasıyla ilgili sorular üzerine şunları kaydetti: "Bir Tuğgeneralin makam aracıyla insan sevkiyatı yapıldığının tespit edildiğini ve tarafımızdan adli makamlara konunun sevk ettirildiğini daha önce açıklamıştık. Daha olayın başında söz konusu Tuğgeneralin olayda dahli olup olmadığı tespit edilememiş olmasına rağmen komutan sorumluluğu kapsamında derhal emekliye sevk edildiğini de açıklamıştık. Gizli olarak yürütülen hazırlık soruşturması sonucunda elde edilen bilgiler kapsamında Akçakale Savcımız tarafından gözaltı kararı verildi. Konuyla ilgili idari ve adli süreç birbiriyle bağlantılı şekilde yürüyor. Adli süreçteki gelişmelere göre idari süreçler de işletilmeye devam edecektir. TSK'da disipline ve kanunlara aykırı hareket eden kim olursa olsun rütbesine bakılmaksızın gereken yapılır." FETÖ İLE MÜCADELE Bakanlık kaynakları, son günlerde yapılan FETÖ operasyonlarında bazı muvazzaf askerlerin de gözaltına alınmasıyla ilgili sorulara şu cevabı verdi: "FETÖ ile mücadelemiz hassasiyetle devam ediyor. Yeni bilgi ve belgeler ışığında bu mücadele sürüyor. Bu sürekliliği olan bir süreç olduğu için nereden bilgi belge gelirse istihbarat birimleri değerlendirmelerinin ardından savcılar harekete geçiyor. TSK, FETÖ ile mücadelede en hassas olan kurumlardan bir, çünkü bu durumdan en fazla zarar gören kurum TSK'dır. Bu nedenle yeni bilgi ve belgeler çıktığı müddetçe mücadelemiz de devam edecektir." Bakanlık kaynakları, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın üçüncü dünya savaşı ihtimalinin göz ardı edilmemesine dair açıklamalarına yönelik gelen sorulara şunları söyledi: "Birinci ve ikinci dünya savaşlarında olduğu gibi topyekün bir risk var mı derseniz tabii ki bir ihtimal. Biz MSB olarak savunma ve güvenliğimize yönelik değerlendirmelerimizi yapıyor ve güncellenmesi gereken bütün planlarımızı yeni değerlendirmeler ışığında yapıyoruz. En hazırlıklı ülkelerden biri olduğumuzu da rahatlıkla söyleyebiliriz. TSK zaten dinamik bir ordu. Birçok coğrafyada sürekli faaliyetler icra eden bir ordu. Kendi planlarını, kendi lojistiğini test etmiş onaylatmış bir ordu. Dünyanın birçok noktasında barışı destekleme faaliyetleri de yapıyor. Üçüncü dünya savaşı gibi karanlık bir tabloyu başta ülkemiz olmak üzere kimse istemez, ama Ordumuzun da her türlü senaryoya hazır olduğunu belirtmek gerekir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ittifak açıklaması: Omuz omuza yürüyoruz Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ittifak açıklaması: Omuz omuza yürüyoruz

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda konuşuyor. Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti; Sözlerimin hemen başında geçen hafta idrak ettiğimiz mübarek Kurban Bayramı'nızı tebrik ediyor, rabbimden bizleri daha nice bayramlara sağlık ve afiyet içerisinde kavuşturmasını niyaz ediyorum. İslam'ın 5 şartından biri olan hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklara giden vatandaşlarımızın ibadetlerinin de Allah katında kabul ve makbul olmasını diliyorum. Dini bayramlarımız Müslümanlar olarak ebedi ve ezeli kardeşliğimizi hatırladığımız dünyadaki varlık gayemizin sırrına erdiğimiz, paylaşmayı, dayanışmayı, şefkat ve merhamet medeniyetimizin kadim değerlerini yücelttiğimiz istisnai günlerdir. Her ne kadar Gazze başta olmak üzere gönül coğrafyamızda yaşanan zulümler nedeniyle biraz buruk geçirsek de Kurban Bayramı'nın sevincini, aileleri, komşuları ve dostlarıyla paylaşarak bu mübarek günleri ihya eden tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun diyorum. "FİLİSTİN'E SAHİP ÇIKIYORUZ" Biz de Kurban Bayramı süresince İslam Dünyası'nın önde gelen ülkelerinin liderleriyle görüşerek hem milletimiz adına onların bayramlarını tebrik ettik, hem de Filistin, Lübnan, Sudan ve diğer yerlerdeki kanayan yaralarımıza derman bulmaya çalıştık. İsrail daha önceki bayramlarda olduğu gibi bu bayramda da kan dökmeye, çocukların ve sivillerin üzerine bomba yağdırmaya devam etti. İsrail'in insanlık dışı saldırıları sebebiyle çadırlarda ve enkaza dönmüş binalarda hayata tutunma mücadelesi veren yüzlerce Filistinli kardeşlerimiz şehit oldu. Buradan bir kez daha İsrail barbarlığının kurbanı olan 38 bini aşkın Filistinli şehidimizi rahmetle anıyor, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Yiyecek bir lokma ekmek bulamadığı için derisi sırtına yapışan Gazzeli çocukların fotoğrafı modern dünyanın utanç defterine yazılmıştır. Bu fotoğraf sadece küresel sistemin iflası değil aynı zamanda İslam aleminin acizliğinin de bir sembolü olarak acıyla hatırlanacaktır. Ecdadımız tarih boyunca Filistin'e nasıl sahip çıktıysa, Yavuz Sultan Selim, Sultan Abdülhamid Filistin'e nasıl sahip çıktıysa, kuruluşundan itibaren Türkiye Cumhuriyeti nasıl Filistin'e sahip çıktıysa inşallah biz de aynı ruh, aynı kararlılık ve aynı cesaretle Filistin'e sahip çıkıyoruz ve çıkacağız. "DAHA FAZLA ÜLKENİN FİLİSTİN'İ TANIMASI İÇİN TEMASLARIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ" Birileri Türkiye'de farklı siyasi kariyerlerinin icazet kapısı olarak gördükleri Avrupa'da farklı konuşabilir, birileri Batılı ağababalarından aferin almak, onlara şirin gözükmek, onların gözüne girmek için Filistin direnişine çamur atma peşinde koşabilir. Ama biz içeride ve dışarıda hakkı konuşacak, hakikati savunacak, masumların yanında, katillerin ise dimdik karşısında duracağız. Kimse bizden küresel siyonist şebekenin baskılarına boyun eğmemizi, zalimler karşısında düğme iliklememizi beklemesin. Kurban Bayramı'nın hemen arifesinde gerçekleştirdiğimiz İspanya ve İtalya ziyaretlerinde Gazzeli kardeşlerimize yönelik zulmü gündeme getirdik. Filistin'de işgal ve katliam politikası devam ettikçe dünyanın hiçbir yerinin güvende olmayacağını açıkça ifade ettik. İsrail'in şımarıklığına ve hukuk tanımazlığına verilecek en etkili cevabın Filistin Devleti'nin tanınması olduğunu vurguladık. Norveç, İrlanda ve Slovenya ile birlikte sergilediği vicdanlı tavrın Avrupa'nın tamamına örnek olmasını temenni ediyoruz. Başbakan Sayın Paşinyan'ın liderliğinde Ermenistan'ın da Filistin Devleti'ni tanıma kararından memnuniyet duyuyoruz. Alınan ve açıklanan son kararlarla özellikle 149'a yükselen tanıma adımlarının çok önemli olduğunu ifade ediyorum. İnşallah çok daha fazla sayıda ülkenin Filistin'i tanıması için temaslarımızı sürdüreceğiz. "TÜRKİYE KARDEŞ LÜBNAN HALKININ VE DEVLETİNİN YANINDADIR" Şu ikazı da burada yapmak durumundayım; Gazze'yi yakıp yıkan İsrail'in şimdi de gözünü Lübnan'a diktiği anlaşılıyor. Batılı güçlerin kameralar önünde farklı konuşsalar da perde arkasında İsrail'in sırtını sıvazladıklarını, hatta desteklediklerini görüyoruz. Lafa gelince özgürlükten, insan hakları ve adaletten dem vuran devletlerin Netanyahu gibi bir ruh hastasının esiri olmaları son derece vahimdir, zavallılıktır. Netanyahu'nun batının da rızasıyla savaşı bölgeye yayma planları açık söylüyorum, büyük bir felakete yol açacaktır. Bu kanlı planlara karşı batıdan önce İslam alemi ve Ortadoğu'daki kardeş ülkelerin tepki göstermesi gerekir. Fakat İslam dünyasının üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi hareket ettiğini üzülerek müşahede ediyoruz. Buna fırsat vermememiz lazım. Türkiye kardeş Lübnan halkının ve devletinin yanındadır. Bölgedeki diğer ülkeleri de Lübnan ile dayanışma içinde olmaya davet ediyorum. Bayram tatilinin 9 gün olmasıyla birlikte vatandaşlarımız memleketlerine ve tatil bölgelerine seyahat etti. Sadece şehirlerarası otobüs seferlerinin sayısı 108 bini buldu. Bu seferler sayesinde 3 milyon 782 bin insanımız sevdikleriyle buluştu. Demiryolları ile seyahat edenlerin sayısı ise 7 milyon 520 bine yaklaşıyor. Otoyollarımızı kullanan araç sayısı 21 milyonun üzerine çıktı. Asya ve Avrupa'yı birleştiren Avrasya Tüneli'nden bayramın son günü 94 bin 454 araç geçişi oldu. İstanbul, Antalya ve diğer pek çok uluslararası havalimanımız bayram tatili boyunca yolcu ve uçak seferi itibarıyla yeni rekorlar kırdı. Aynı başarı Yavuz Sultan Selim, Orhan Gazi Köprüsü gibi diğer projelerimiz için de geçerlidir. Uzakları yakınlaştırmak, sevenleri buluşturmak, vatandaşlarımıza güvenli, huzurlu ve konforlu seyahat imkanı sunmak amacıyla hizmete verdiğimiz ulaştırma yatırımlarının karşılığını kat ve kat fazlasıyla aldık, alıyoruz.  Bundan sonra da "millet yol mu yiyecek" diyerek yatırım düşmanlığı yapan çapsızlara kulak asmayacağız. Ülkemizin dört bir köşesini demir ağlarla, yollarla, otobanlarla, viyadük, köprü, tünel, alt geçit ve üst geçitlerle örmeye devam edeceğiz. Aldığımız önlemlere ve yaptığımız devasa yatırımlara rağmen kazaların önünü maalesef tamamen kesemiyoruz. Kurban Bayramı tatilinde meydana gelen 7 bin 216 trafik kazasında 72 insanımız hayatını kaybederken, 12 bin 474 kişi de yaralandı. Kazalarda vefat eden tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyor, yaralılara mevladan acil şifalar niyaz ediyorum. "YANGINA MÜDAHALE NOKTASINDA GEREKEN NEYSE YAPILDI" 20 Haziran Perşembe günü Diyarbakır Çınar ve Mardin Mazıdağı'nda çıkan anız yangını milletçe hepimizin yüreğini yakmıştır. Rüzgarın da etkisiyle çok kısa sürede geniş bir bölgeye yayılan yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyor, yaralı kardeşlerimize acil şifalar temenni ediyorum. Mardinli ve Diyarbakırlı kardeşlerimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Devletimizin ilgili tüm kurumları ilk andan itibaren yangını söndürmek için seferber olmuş, yangına müdahale noktasında gereken neyse yapılmıştır. Yangına müdahale öncelikle büyükşehir belediyelerinin sorumluluğunda olmasına ve bunlar görevlerini yapmamalarına rağmen bakanlığımız ve il valilerimiz olaya süratle vaziyet etmişlerdir. Yaraların sarılması, oluşan zararın telafi edilmesiyle ilgili gerekli süreçler devam etmektedir. Acil yardım ödeneğiyle devletimiz madde destek sağlamaya başlamıştır. "BİR AVUÇ KEFEN HIRSIZI SELDEN KÜTÜK KAPMA YARIŞINA GİRİYOR" Adli ve idari tahkikat neticesinde yangının çıkış nedenleri hiçbir soru işaretine mahal bırakmayacak şekilde ortaya konacaktır. Hal böyleyken 15 insanımızı kaybettiğimiz bir felaket üzerinde tepinenleri Allah'a ve milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Öyle bir siyasi fırsatçılıkla karşı karşıyayız ki biz bunları konuşmaya icap ediyoruz. Bir taraftan devletimiz tüm kurumlarıyla hava ve kara araçlarıyla yangını söndürmek için adeta canını dişine takarak çalışıyor. Diğer tarafta bakıyorsunuz bir avuç kefen hırsızı ahlaksızca selden kütük kapma yarışına giriyor. Kimse kusura bakmasın ama bunun adı siyasi nebbaşlıktır. Milletin acısını, sıkıntısını, yürek yangınını istismar etmektir. Mardin'deki taziye evinde DEM Partili provokatörlerin sergilediği kepazelik ise bunların milletin değerlerinden nasıl yoksun olduğunu göstermiştir. Mardin valimizin ve yangında yakınlarını yitiren ev sahiplerinin basiretli ve soğuk kanlı tavrı çok çirkin bir provokasyonun önüne geçmiştir.  "A MİLLİ FUTBOL TAKIMI'MIZIN YANINDA OLACAĞIZ" Bunların aslında kimin vekili olduğu, sadece başımıza gelen felaketlerde değil aynı zamanda milletçe birleştiğimiz spor müsabakalarında da ortaya çıkıyor. 85 milyonun kenetlendiği Avrupa Futbol Şampiyonası'nda Portekiz maçı sonrasında bu zihniyete mensup kansızların milletin sinir uçlarıyla oynama girişimleri asla masum değildir. Ama ne yaparlarsa yapsınlar milletimizin birliğini bozamayacaklar. Ne kadar çirkefleşseler de, toplumsal bağrışımıza kast edemeyecekler. AK Parti olarak Kandil'in ayak takımına azılı ve kadrolu militanlarına meydanı bırakmadık, Allah'ın izniyle bundan sonra da bırakmayacağız. Türkiye'nin başarıları karşısında karalar bağlayan müptezellere yeni hezimetler yaşatmayı sürdüreceğiz. A Milli Futbol Takımı'mız Gürcistan'ı 3-1 yenerek turnuvaya çok iyi bir başlangıç yaptı. Portekiz karşısında maalesef hiç hak etmediğimiz bir sonuç aldık. Millilerimiz bu akşam Çekya karşısında inşallah 85 milyonu gururlandıracak tarihi bir zafere imza atacaklarına inanıyorum. Arslanlarımıza Çekya maçında şimdiden başarılar diliyor, rabbim ayaklarına taş değdirmesin diyorum. İnşallah bu akşam 85 milyon tek yürek olarak dualarımızda A Milli Futbol Takımı'mızın yanında olacağız.  "AK PARTİ ASLA GERİLİM SİYASETİ GÜTMEDİ" Şahsen neredeyse yarım asırdır AK Parti olarak 23 senedir Türkiye'ye ve mensubu olmaktan iftihar ettiğimiz aziz milletimize siyaset yoluyla hizmet etmenin mücadelesini veriyoruz. Türkiye büyüsün, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olsun diye gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyoruz. Mazlum gönüllere huzur veren, bağımsızlığımızın remzi ay yıldızlı al bayrağımızı gururla dalgalandırmak için ter döküyoruz, koşturuyoruz. 85 milyonun her bir ferdini kardeşimiz, yoldaşımız, kader ortağımız olarak görüyoruz. Bakınız, daha önce de defalarca ifade etmiştim bugün altını çizerek tekrar vurgulamak istiyorum. AK Parti kurulduğu günden itibaren bugüne kadar kutuplaşmanın, kamplaşmanın tarafında hiç olmadı, asla ve asla gerilim siyaseti gütmedi. Türkiye'yi 81 vilayeti, 85 milyon vatandaşıyla bir bütün olarak kucakladık. Ne siyasetimizde ne dilimizde ne hizmet ve eserlerimizde hiçbir zaman ayrımcılık yapmadık. Bizim için doğunun batıdan, kuzeyin güneyden farkı yoktur. Biz milletten aldığımız yetkiyle hizmet üretirken vatandaşımızın diline, rengine, inancına, kökenine, yaşam tarzına bakmadık. Biz ülkemizin her köşesine hizmet götürürken, yatırım götürürken bize oy verip vermediklerine kesinlikle bakmadık ve bunu umursamadık. Bizim siyasetimiz insan odaklı siyasettir. AK Parti'nin Kasım 2002'den bu yana her seçimde milletimizin yoğun teveccühüne mazhar olması işte bu birleştirici siyasetinin, kardeşlik siyasetinin, hizmet ve eser siyasetinin bir neticesidir. "SON 22 YILDA NİCE İHANET YAŞADIK" Gerilim siyasetiyle kutuplaştırmayla, ayrıştırmayla değil bütünleştirmeyle, birleştirmeyle, yakınlaştırmayla milletimizden ilgi gördük. Tam tersine AK Parti Türkiye'de kutuplaştırıcı, kamplaştırıcı, ayrıştırıcı siyasetin her zaman hedefi ve mağduru olmuştur. Darbe senaryolarını bize karşı yazdılar. 27 Nisan'da muhtırayı bize AK Parti'ye vermek istediler. Cumhuriyet mitinglerinde bizi hedef yaptılar. Gezi vandalizminin hedefi yine bizdik. 17-25 Aralık'ta bize yargı darbesi yapmak istediler. 15 Temmuz'da doğrudan doğruya bizi hedef aldılar. Bölücü terörün de, FETÖ'nün de hedefinde daima biz olduk. Son 22 yılda bunlar gibi nice ihanet, nice darbe ve vesayet girişimi yaşadık. Tüm bu saldırılarda ana muhalefet partisi bırakın bizim yanımızda durmayı, hukukun, demokrasinin hatta siyasetin yanında bile yer almadı. Geriye dönüp bakın, ana muhalefetin AK Parti'ye yönelik her saldırının yanında durduğunu, arkasında durduğunu, hatta kışkırttığını görürsünüz. Türkiye'yi kamplara, kutuplara bölerek ayakta kalma mücadelesi içinde olduklarını görürsünüz. FETÖ'cü hainlerden Gezici vandallara kadar demokrasi düşmanlarının hepsine siyasi himaye sağladıklarını görürsünüz. 14-28 Mayıs seçimlerinde olduğu gibi siyasi çıkarları uğruna toplumun fay hatlarıyla oynamaktan çekinmediklerini görürsünüz.  "SIKILI YUMRUKLARI AÇACAK OLAN MUHALEFETTİR" Burada bir hususun üzerine basa basa ifade etmek istiyorum, bizim siyasette yumuşama, muhataplarımızın ifadesiyle normalleşme çabamız aslında muhalefeti normalleştirme çabasıdır. Sıkılı yumrukları açacak olan muhalefettir. Hançerleri kınına koyacak olan muhalefettir. Dilini, söylemini, siyaset tarzını düzeltecek olan muhalefettir. Yani yumuşaması gereken, normalleşmesi gereken muhalefettir. Bizim son 1 yılda üst üste yaşanan 3 seçim sebebiyle artan siyasi tansiyonu düşürmek için attığımız adımları kimse yanlış anlamasın. Bakınız, iktidar partisiyle ana muhalefet partisi arasında şunu iyi bilin, siyasi ittifak olmaz. Uzlaşma olur, normalleşme olur, yumuşama olur ama ittifak olmaz. Zira iktidar ve ana muhalefet arasındaki ittifak, siyasetinde, demokrasinin de, çok partili sistemin de fıtratına aykırıdır. Biz de zaten bir böyle çaba içinde değiliz. Biz günlük siyasi tartışmaların dışında tutulması gerektiğine inandığımız, ülkemize, milletimize ve devletimizin güvenliğine dair konularda bir ortak bakış açısını, bir ortak duyguyu yakalamaya çalışıyoruz. Sivil ve özgürlükçü anayasa, terörle mücadele ve dış politika gibi milli meselelerde iç cepheyi sağlamlaştırmanın gayretindeyiz. Biz durduğumuz yerde duruyoruz. Muhalefetten ise bizim durduğumuz yere yani hoşgörüye, yani birleştirici dile, yani kucaklaştırıcı siyasete, yani devleti ve milleti önceleyen politikalara yaklaşmasını bekliyoruz.  Tüm samimiyetimize ve iyi niyetimize rağmen muhalefetin çabalarımıza nasıl karşılık verdiğini hepiniz görüyorsunuz. Bütün milletimiz görüyor. Biz ülkemizin, milletimizin çıkarları için yapıcı davranmaya çalışırken CHP Genel Başkanı'nın nezaket üslubunu da aşarak siyaseti nasıl gerilime sürüklemeye çalıştığını bütün milletimiz yakından izliyor. İadeiziyaretimizin üzerinden daha 2 gün bile geçmeden yapılan ve daha sonra dozu sürekli artırılan çiğlikleri herkes takip ediyor. Karşımızdakilerin ciddi bir hazım problemi yaşadıkları anlaşılıyor. Bir defa şunu kimse unutmasın, biz 22 yıldır kimi zaman yalnız, kimi zaman da samimi dostlarımızla bu yolu yürüyoruz. Bu 22 yıl boyunca CHP'den hoşgörü de görmedik. Nezaket de görmedik. Allah'a hamdolsun bundan dolayı hiçbir şey kaybetmedik. Bugün de siyasi bir kazanç peşinde değiliz. İstiyoruz ki, CHP gerilim siyasetini artık bıraksın. Normalleşsin, milli irade ile barışsın ve bundan da milletimiz, demokrasimiz kazançlı çıksın. Diyaloğa şans tanıma arzumuz partimize, hükümetimize ve Cumhur İttifakı'na yönelik hadsizlikleri kabilleneceğiz anlamına gelmez. Edepli olmamız, edepsizliğe göz yumacağız anlamına asla gelmez. Yumuşak başlıyız ama kimse unutmasın boynu çekilecek uysal koyun da değiliz. Şimdi çıkmışlar sabah akşam sürekli suç ortaklığından bahsediyorlar. Bunlara sadece şunu söylemek isterim; Suç ortağı arayanlar kendilerini fazla yormasın, nereden geldiğini ve halen nereye gittiğini tam olarak açıklayamadıkları para kulelerine baksınlar. Suç ortağı arayanlar bize laf söylemeden, bize çamur atmadan evvel sözde kent uzlaşısında kimlerle yol yürüdüklerini sorgulasınlar. Bakınız biz ülkeye ve millete hiçbir hayrı olmayan bu tür ikili münakaşalara girmemeye özellikle itina gösteriyoruz. Muhalefetten de yapıcı davranmalarını, asgari siyasi nezakete uymalarını, eski alışkanlıklarını artık terk ederek normalleşmelerini bekliyoruz. Diyalog süreci parti içi iktidar kavgasına kurban edilmemelidir. Biz rahatız, muhalefetten gelecek her türlü müspet eleştiriye de açığız. Ama eleştiri sınırlarını aşan yakışıksız ifadeleri de sineye çekmeyiz. Cevabımızı misliyle vermekten geri durmayız ve durmayacağız. Birilerinin ortaklık arayışı şayet AK Parti'nin rekorlarla dolu 22 yıllık hizmet, eser, yatırım ve reform mirasından pay kapmaksa, kusura bakmasınlar kimseyi başarı hikayemize ortak etmeyiz. Biz yasakları kaldırırken iptali için Anayasa Mahkemesi'ne koşanlara, her devasa projemize karşı çıkmak için absürt bahaneler üretenlere, Türkiye'de parmakla gösterecekleri tek bir dikili taşları olmayanlara, darbeden sokak olaylarına, milli iradeyi hedef alan her türlü girişime çanak tutanlara hasılı son 22 yıldır AK Parti'nin hizmet ve reform siyasetine sürekli takoz koymaya çalışanlara öyle kolay yoldan prim kazandırmayız.

Bakan Yerlikaya 'Şehitlerin kanı yerde kalmadı' diye duyurdu: 5 terörist etkisiz Haber

Bakan Yerlikaya 'Şehitlerin kanı yerde kalmadı' diye duyurdu: 5 terörist etkisiz

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesi kırsalında ve Batman'ın Hasankeyf ilçesi Palamut Köyü kırsalında gerçekleştirilen "BOZDOĞAN-43" operasyonlarında; 1'i kırmızı, 3'ü turuncu kategoride olan Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) mensubu toplam 5 teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu. Bakan Yerlikaya sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: "Ağrı ili Doğubayazıt ilçesi kırsalında ve Batman ili Hasankeyf ilçesi Palamut Köyü kırsalında gerçekleştirilen “BOZDOĞAN-43" operasyonlarında 1’i kırmızı, 3’ü turuncu kategoride olan Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) mensubu toplam 5 terörist etkisiz hale getirildi. Ağrı ili Doğubayazıt ilçesi kırsalında gerçekleştirilen operasyonda etkisiz hale getirilen teröristin İçişleri Bakanlığı Terörden Arananlar Listesinde KIRMIZI kategoride yer alan Şehmus Malazgirt (K) adlı Yılmaz Öner’in 27 güvenlik görevlisi ve 4 sivil vatandaşın şehit edildiği, 68 güvenlik görevlisi ve 2 sivil vatandaşın yaralandığı toplam 18 eyleme katıldığı ve eylemlerin talimatlarını verdiği tespit edildi. Batman ili Hasankeyf ilçesi Palamut Köyü kırsalında gerçekleştirilen operasyonda etkisiz hale getirilen teröristlerin İçişleri Bakanlığı Terörden Arananlar listesinde TURUNCU kategoride yer alan Şervan Botan (K) adlı Şakir Erdemci,  Eylem (K) adlı Hazret Kaçar, Nurhak (K) adlı Nurettin Tekin, Axin (K) adlı Zeynep Özkan adlı teröristlerin ise 1 güvenlik görevlisinin şehit edildiği, 2 güvenlik görevlisinin yaralandığı toplam 3 eyleme katıldıkları tespit edildi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı uçakları, ATAK taarruz helikopterleri ile J-SİHA desteğinde Jandarma Özel Harekat(JÖH), Jandarma Komando timlerimiz ve Güvenlik Korucularımızla, teröristler arasında sıcak temas sağlandı. Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) mensubu teröristler çatışmada silahlarıyla birlikte etkisiz hale getirildi. Operasyonu gerçekleştiren Hava Kuvvetleri Komutanlığımızı, Kahraman jandarmamızı ve güvenlik korucularımızı tebrik ediyorum. Allah ayaklarına taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle." 5️⃣ TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ❗️ Ağrı ili Doğubayazıt ilçesi kırsalında ve Batman ili Hasankeyf ilçesi Palamut Köyü kırsalında gerçekleştirilen “BOZDOĞAN-43" Operasyonlarında; 1️⃣’i ???? KIRMIZI, 3️⃣’ü ???? TURUNCU kategoride olan Bölücü Terör Örgütü (BTÖ) mensubu toplam 5️⃣… pic.twitter.com/uBAxwpTEUn — Ali Yerlikaya (@AliYerlikaya) June 20, 2024

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.