Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Toprak Kayması

Herkes Duysun - Toprak Kayması haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Toprak Kayması haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TBMM, facia yaşanan Erzincan'daki madeni işleten firma yetkililerini dinleyecek Haber

TBMM, facia yaşanan Erzincan'daki madeni işleten firma yetkililerini dinleyecek

Erzincan'ın İliç ilçesindeki maden ocağında meydana gelen kazanın tüm yönleriyle araştırılması ve benzer kazaların önlenmesine yönelik tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu çalışmalarını sürdürüyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği; Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıkları ile AFAD ve DSİ yetkililerini dinledikten sonra toprak kaymasının yaşandığını İliç'te incelemelerde bulunan Komisyon, dün de Balıkesir'in İvrindi ilçesindeki altın ve gümüş maden ocağında inceleme yaptı. Madenlerle ilgili araştırmalar yürüten akademisyenleri de dinleyen Komisyon, 4-5 Haziran'da AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu başkanlığında toplanacak. Komisyona, 4 Haziran Salı günü İliç'teki maden ocağını işleten Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ yetkilileri bilgi verecek. Ayrıca Komisyon, 5 Haziran Çarşamba günü de akademisyenleri dinlemeye devam edecek. "GÜVENLİ ALTIN MADENCİLİĞİ POLİTİKASININ OLUŞTURULMASINA DESTEK OLACAĞIZ" Komisyon Başkanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Uslu, yaptığı açıklamada, geniş ve yoğun şekilde çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. Kamu kurumlarını, akademisyenleri dinlediklerini aktaran Uslu, kazanın olduğu maden ocağında incelemelerde bulunduklarını ve kıyas yapmak amacıyla diğer ocakları inceleyeceklerini bildirdi. Atay Uslu, şöyle devam etti: "Önemli noktalardan bir tanesi de kazanın yaşandığı ocakla ilgili firmanın ve teknik heyetin dinlenmesi. Komisyon olarak hem İliç'teki sahayı hem de diğer altın madeni sahalarını, kamu kurumlarının çalışmalarını, akademik dünyanın tespitlerini görelim diye bu aşamaya kadar firmanın dinlenmesini beklettik. Şimdi firmadan çalışma, işletme süreci, liç yığınıyla ilgili mimari dizayn konusunda yaptıkları çalışmalar, kaza ve kaza sonrası tespitlerle ilgili geniş bilgi alacağız." Amaçlarının benzer olayların yaşanmaması için atılması gereken adımları belirlemek olduğunu vurgulayan Uslu, güvenlik kat sayısı yüksek işletmelerin oluşmasına destek olmak istediklerini ifade etti. Çevresel ve sosyal etkileri olmayan veya çevresel ve sosyal olumsuz etkileri bertaraf edilmiş madencilik yapılması için standartların belirlenmesi çerçevesinde çalıştıklarını vurgulayan Uslu, "Bizim için asıl olan 'önce insan, önce çevre, sonra güvenli ve sürdürülebilir madencilik' yaklaşımıdır. Bu yaklaşımla güvenli, sürdürülebilir altın madenciliği politikasının oluşturulmasına raporumuzla destek olacağız. Daha sonra ilgili meslek odalarını ve altın madenciliği ile ilgili dernek yöneticilerini de dinleyeceğiz. Türkiye'deki farklı iki maden ocağında inceleme yapmak için çalışmalarımız bulunuyor." ifadelerini kullandı.

Bilim insanları İliç’teki maden sahasını inceledi: Net olarak siyanür yok Haber

Bilim insanları İliç’teki maden sahasını inceledi: Net olarak siyanür yok

Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin 2010 yılı aralık ayından beri altın üretimi yaptığı Çöpler Maden Sahası'nda çıkarılıp istiflenen toprak, 13 Şubat saat 14.28'de kaydı. Yaklaşık 10 milyon metreküp toprak, 200 metrelik yamaçtan hızla aşağı doğru aktı. 9 işçi, geniş bir alana yayılan toprağın altında kaldı. İhbar üzerine bölgeye Erzincan Jandarma, AFAD ve sağlık ekipleri yönlendirildi. Olayla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen 4 savcı tarafından sürdürülen soruşturmada 11 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden 8'i 'taksirle ölüm ve yaralanmaya neden olmak' suçundan tutuklanırken, şirketin yönetim kurulu başkanı C.D. ile A.R.K. ve M.T.A. ise adli kontrol ve yurt dışı yasağı ile serbest bırakıldı. Bugün Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çağrı Çırak, İnşaat Mühendisliği Bölümü Hidroloji Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Yıldırım Dalkılıç ve Fen-Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, Analitik Kimya Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Kemal Volkan Özdokur, sahada inceleme yaptı. Bilim insanları, incelemenin ardından basın açıklaması yaptı. İNANILMAZ BİR İŞ ÇIKARILMIŞ Bölgeyi gösteren harita üzerinde su ve çevre ile ilgili açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Hüseyin Yıldırım Dalkılıç, "Burada öncelikle 2 adet gözlem kuyumuz var. Kuyusu açılmış ve bunları yerinde gördük, tespit ettik. Bu kuyular sayesinde, su ve toprak kalitesi ölçümleri yapılıyor. ‘Olası bir risk var mıdır?’, ‘Birtakım değerlerde ani yükselişler söz konusu mudur?’, ‘Bunlar risk oluşturmakta mıdır?’ gibi bunlarla ilgili tüm analizler sürekli olarak takip ediliyor. Devlet Su İşleri (DSİ) ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı gerçekten inanılmaz bir iş çıkarmış. Geçici depolama tesisiyle ilgili önemli bir aşama kaydedilmiş. Zaten denetim ve kontrol hizmetleri tamamen DSİ tarafından yürütülmekte. Bu geçici depolama tesisi inşa ettikten sonra dolgusu tamamlanmış, onu da yerinde gördük. Enjeksiyon faaliyetlerinin halen devam ettiğini yerinde tespit ettik. Bu heyelan eden liçin topuğuna dolgu seddesi inşa edilmiş. Sabırlı Deresi var çok konuşulan. Bu Sabırlı Deresi’nden liçin hemen üstünde 5 adet pompayla kapasitesi 120 litre saniyeye ulaşan pompalarla su, atık havuzlarına alınmakta. Amaç derenin suyunun liç bölgesiyle temas etmemesi. Heyelan önüne kaya dolgu seddi olarak yapılmış. Bu set heyelanın dereye doğru ilerlememesi için alınan tedbirlerden bir tanesi. Asıl planlanan ise liç bölgesinden hemen önce suyu çevirerek derenin akış yönünü değiştirerek heyelan bölgesiyle temas etmeden direkt olarak Karasu'ya ulaşmasını sağlamak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın İzin Denetim Genel Müdürlüğü tarafından yapılan kimyasal ölçümleri de gördük, test ettik. Tüm çalışmaları raporlayacağız ve takip edeceğiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi olarak izlemeleri yapmaya devam edeceğiz. Elimizden gelen katkıyı sunmaya çalışacağız" diye konuştu. 17 NOKTADAN NUMUNELER TOPLANMAKTA DSİ’nin aldığı önlemler ve bu önlemler bazında kirlenmenin olabileceği noktalardaki sonuçları değerlendirdiklerini belirten Doç. Dr. Kemal Volkan Özdokur da "İlk aşamada 9 noktada kontrol yapılmasına rağmen gerekli bilimsel çalışmaların ardından buraya gelen başka üniversitelerden heyetlerin belirlediği, öngördüğü noktalar dahil edilerek 17 noktadan yer altı ve yer üstü sularından numuneler toplanmakta. Halihazırda madenin kullanmakta olduğu havadaki hidrojen siyanür miktarını ölçen sistemlerden de veri akışı sürekli takip edilmekte. Yer altı ve yer üstü toprak örneklerinden yapılan hidrojen siyanür, siyanür analizi, toplam siyanür, serbest siyanür, her biri hem burada yapılmakta hem de bakanlığımızın referans laboratuvarında bu analiz sonucu doğrulanmakta. Ayrıca özel iki laboratuvar tarafından da test edilerek kayda alınmaktadır. Tüm kamuoyunun buradan elde edilen sonuçlara gönül rahatlığıyla inanması gerektiğini konunun uzmanı olarak vurgulamak istiyorum" dedi. SIZINTI VE KİRLİLİK TESBİT ETMEDİK Olayın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bugüne kadar Avrupa Çevre Koruma Ajansı’nın belirlediği maksimum limite yaklaşan sızıntı, kirlilik tespit etmediklerini ifade eden Doç. Dr. Özdokur, "Elde ettiğimiz sonuçlar herhangi bir sızıntının varlığını bize göstermemekte. Bağıştaş Barajı'ndaki örnekleme kuyularından alınan örneklerde siyanür cihazının ölçebileceği seviyenin altında görülmektedir. Herhangi bir siyanür kalıntısı ölçülmemiştir. Şu ana kadar elde ettiğimiz veriler, bölgede siyanürle ilgili kalıntının şu an halihazırda olmadığını göstermektedir. Madenin kendi ölçüm sistemlerinden havadaki siyanür de takip edilmektedir. Burada da herhangi bir şekilde Avrupa Çevre Koruma Ajansı'nın limitlerinin üstünde bir değer elde edilmemiştir" diye konuştu. Doç. Dr. Özdokur, baraj sularına siyanür karışıp karışmadığıyla ilgili bir soruya da "Şu ana kadar net söyleyebileceğim şu; biz bilim insanları verilerle konuşmakla mükellefiz. Elimizde o bölgelerden alınmış su örnekleri var. Bu örneklerin siyanür sonuçları belli. Barajda, siyanür cihazının ölçebileceği düzeyde bile değil. Şu anki standart ölçüm metodumuzla barajdaki seviyeyi ölçemiyoruz bile. Şu an barajda herhangi bir siyanür kontaminasyonu yok. Net olarak" cevabını verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.