Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Trump

Herkes Duysun - Trump haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Trump haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Amerikalı Müslüman liderlerden Harris'e Gazze tepkisi Haber

Amerikalı Müslüman liderlerden Harris'e Gazze tepkisi

ABD'de 5 Kasım'da yapılan ve Cumhuriyetçi Donald Trump'ın açık farkla kazandığı başkanlık seçimlerinin yansımaları devam ederken Gazze konusundaki hassasiyetlerini seçimlere yansıtan Amerikalı Müslüman liderler, kameraların karşısına geçti. Başkent Washington'daki Ulusal Basın Binası'nda ortak basın toplantısı düzenleyen çeşitli Müslüman sivil toplum kuruluşlarına mensup katılımcılar, seçim sonuçlarını değerlendirdi. Amerikan İslam ilişkileri Konseyi (CAIR) Minnesota Temsilcisi Hussein Jaylani, kendileri uzun yıllardır Demokrat Parti tabanında yer almalarına rağmen İsrail'in, son bir yıldır Gazze'de yürüttüğü soykırım karşısında Biden-Harris yönetiminin sessiz kaldığını belirtti. Demokrat yönetimin soykırıma silah sağlayarak destek olduğunu ve bu "tarihi leke" ile hatırlanacağını vurgulayan Jaylani, "Seçimleri zaten kaybettiniz, kaybedecek bir şeyiniz yok, Gazze'de ateşkes için somut bir şey yapın. Soykırım sandıkta kazanamaz." dedi. Diğer konuşmacılar da ortak bir vurguyla Amerikalı Müslümanların oylarının hiçbir parti için "koşulsuz" olmadığını ve bu oyların 5 Kasım seçim sonuçlarına çok büyük bir etki yaptığını dile getirdi. AMERİKALI MÜSLÜMANLAR SONUCA DOĞRUDAN ETKİ ETTİ Programın ardından AA muhabirine açıklama yapan, Michigan'daki Müslüman toplumun temsilcilerinden biri olan Rex Nazarko, Amerikalı Müslüman seçmenlerin bu seçimde sonuca doğrudan etki ettiğinin altını çizdi. Nazarko, "İnsanlar bizden şüphe duydu ancak biz ortaya çıktık. Bu seçimlerde Amerikalı Müslümanların etkisine ilişkin spot ışıkları üzerimizdeydi ve biz dediğimizi yaptık." diye konuştu. Biden yönetiminin kalan 2 aylık görev süresinde ne yapacağı kadar Trump'ın görevi devralmasından sonra ne yapacağına da bakacaklarını kaydeden Nazarko, "Amerikalı Müslümanlar olarak temkinli şekilde ümitliyiz." ifadelerini kullandı. Trump yönetiminin Gazze'deki soykırımı durdurup durdurmayacağı konusunda atacağı adımları yakından takip edeceklerini belirten Nazarko, Biden-Harris yönetimine öfkeli olduklarını ancak Trump kazandı diye kutlama yapacak noktada da olmadıklarını vurguladı. Nazarko, pek çok Amerikalı Müslümanın bu seçimde sandığa gitmeyerek tavrını ortaya koyduğunu ve özellikle Michigan, Pensilvanya ve Georgia gibi eyaletlerde bu farkın net görüldüğünü söyledi. ABD'nin kendi içinde birçok sorunla yüzleşirken İsrail'e milyarlarca dolar aktarmasını kabul etmediklerini vurgulayan Nazarko, "Bu seçimler 'önce Amerika, İsrail değil' seçimleri oldu." dedi. "DEMOKRAT PARTİYİ, KAYBEDECEKLERİ KONUSUNDA UYARMIŞTIK" Pensilvanya bölgesinde faaliyet gösteren Yaqeen İslami Araştırmalar Enstitüsü temsilcisi Imam Tom Facchine de Amerikalı Müslümanlar olarak Biden yönetimini uzun zaman önce uyardıklarını ancak sözlerinin dikkate alınmadığını belirtti. Facchine, şöyle devam etti: "Şu anda biraz acı tatlı bir durumdayız çünkü bir yönüyle bu bir zafer zira biz Demokrat Partiyi uyarmıştık, eğer İsrail'i bu şekilde koşulsuz desteklemeye devam ederseniz sizi kasım ayındaki seçimlerde sandıkta cezalandıracağız ve kaybedeceksiniz demiştik. Tam olarak dediğimizi yaptık." Seçimleri kazanan Trump'ın Gazze konusunda neler yapacağı hususunda temkinli olduklarını kaydeden Facchine, "Gelecek olan Trump yönetimi konusunda heyecanlı olmamız gerekiyor mu? Tam olarak değil. Fırsatlar da var zorluklar da." diye konuştu. Facchine, Trump'ın şahin bir kabine yerine daha dengeli bir kabine kurması durumunda biraz daha umutlu olabileceklerini, Amerikalı Müslümanların sandıktaki gücünü ortaya koymalarının bu seçimlerdeki en önemli başlıklardan biri olduğunu vurguladı.

Trump'ın eski sağ kolu Michael Cohen'in 'sus payı' davasındaki sorgusu sürüyor Haber

Trump'ın eski sağ kolu Michael Cohen'in 'sus payı' davasındaki sorgusu sürüyor

Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ilişki yaşadığı yetişkin film oyuncusu Stormy Daniels'a 2016 başkanlık seçimleri sırasında "sus payı" ödeme suçlamasıyla yargılandığı davaya New York'taki Manhattan Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme, bugünkü duruşmada Trump’ın o dönemki sağ kolu olarak da bilinen eski avukatı Michael Cohen’in çapraz sorgusunu sürdürürken, Trump'ın savunma ekibi, Cohen’in ifadelerinde tutarsızlıklar olduğunu ortaya koymaya çalıştı. Trump'ın avukatı Todd Blanche, Cohen'i 2016 başkanlık seçimlerinden kısa bir süre önce yetişkin film oyuncusu Stormy Daniels’a sus payı ödenmesi konusunda Trump ile yaptığını iddia ettiği bir telefon görüşmesi hakkında yalan söylemekle suçlayarak, görüşmenin 130 bin dolarlık ödemeyle ilgili değil, şaka amacıyla telefon açan bir kişinin taciziyle ilgili olduğunu söyledi. Blanche’in telefon görüşmesiyle ilgili olarak sarfettiği, "Bu bir yalan. Bunu itiraf edebilirsiniz" sözlerine Cohen, "Hayır itiraf edemem. Çünkü iddianızın doğru olduğundan emin değilim" yanıtını verdi. TRUMP'IN AVUKATI SES KAYITLARINI DİNLETTİ Cohen’in güvenilirliğini sorgulayan Blanche, Cohen'in daha önce ABD Kongresi'ne ve ABD Adalet Bakanlığı'na yalan söylediğini ve mahkemede de yalan beyanlarda bulunduğunu ifade etti. Cohen'in Trump'tan kişisel olarak af talep ettiğini ancak kamuoyu önünde bu affı kabul etmeyeceğini söylediğini hatırlatan Blanche, ayrıca Cohen'in “davanın içini zevkle doldurduğunu” ve “Trump ile ailesini hapiste hayal ederken umut ve neşeden başının döndüğünü” söylediği ses kayıtlarını jüri heyetine dinletti. Blanche’in "Bu davanın sonucu sizi kişisel olarak etkiliyor mu?" sorusuna Cohen, “Evet” yanıtını verdi. Davanın kilit tanığı olan Cohen’in çapraz sorgusuna pazartesi günü devam edilmesi bekleniyor. HAPİS CEZASI ALMA İHTİMALİ BULUNUYOR Kamuoyunda “sus payı” davası olarak da bilinen davada Trump, ilişki yaşadığı müstehcen film oyuncusu Stormy Daniels'e 2016 başkanlık seçimleri öncesinde “sus payı” ödemek ve ödemeyi örtbas etmek için resmi kayıtlarda tahrifat yapmakla suçlanıyor. Trump'ın ABD tarihinde bir ceza davasında yargılanan ilk eski ABD Başkanı olması nedeniyle önem taşıyan dava sonunda Trump’ın 4 yıla kadar hapis cezası alabileceği belirtiliyor.

Trump'ın eski avukatı film oyuncusuna ödenen 'sus payı'nı itiraf etti Haber

Trump'ın eski avukatı film oyuncusuna ödenen 'sus payı'nı itiraf etti

Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın eski avukatı Michael Cohen, Trump’a yönelik “sus payı” davasında ifade vererek skandalı örtbas edebilmek için yaptığı ödemeleri mahkemede anlattı. Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ilişki yaşadığı yetişkin film oyuncusu Stormy Daniels'a 2016 başkanlık seçimleri sırasında "sus payı" ödeme suçlamasıyla yargılandığı davaya New York'taki Manhattan Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Davanın bugünkü duruşmasında Trump’ın o dönemki sağ kolu olarak da bilinen eski avukatı Michael Cohen tanık olarak dinlendi. Trump'ın başkanlık yarışı öncesinde özel hayatıyla ilgili hikayelerin ortaya çıkmasından endişe duyduğunu söyleyen Cohen, Trump'ın kendisine "Hazırlıklı ol, bir sürü kadın ortaya çıkacak" dediğini ifade etti. "SEÇİMİ ATLATMAYA BAK" DEMİŞ Trump’ın Daniels'ın ilişki iddiası hakkındaki haberlere çok kızdığını ve seçim kampanyası konusunda paniğe kapıldığını anlatan Cohen, Trump’ın “Bu seçim kampanyası için bir felaket. Kadınlar benden nefret edecek” dediğini aktardı. Trump'ın Daniels'a yapılan ödemenin yalnızca başkan adaylığı üzerindeki etkisiyle ilgilendiğini ifade eden Cohen, Trump’ın eşi Melania Trump’ı kastederek,"Melania'yı düşünmüyordu. Bu tamamen seçim kampanyası ile ilgiliydi" dedi. Cohen, Trump'ın kendisine, “Seçimi atlatmaya bak. Kazanırsam bunun bir önemi kalmayacak. Çünkü başkan olmuş olacağım. Kaybedersem de umurumda olmayacak" dediğini aktardı.  "YAYINLANMADIĞINDAN EMİN OLMAMI SÖYLEDİ" Trump'ın 2016 seçim kampanyasına zarar verebilecek olası skandalları örtbas etmek için başka ödemeler de yaptığını belirten Cohen, eski Playboy modeli Karen McDougal'a, Trump ile ilişki iddiaları hakkındaki hikayesinin haklarını almak için yapılan 150 bin dolarlık ödemeyi örnek gösterdi. Trump’ın McDougal'ın hikayesi hakkında kendisine “Yayınlanmadığından emin ol” dediğini söyleyen Cohen, National Enquirer adlı derginin eski yöneticisi olan David Pecker’in Trump hakkındaki olumsuz haberleri engelleme konusunda kendilerine yardım ettiğini de sözlerine ekledi. CEZASI HAPİS OLABİLİR Kamuoyunda “sus payı” davası olarak da bilinen davada Trump, ilişki yaşadığı müstehcen film oyuncusu Stormy Daniels'e 2016 başkanlık seçimleri öncesinde “sus payı” ödemek ve ödemeyi örtbas etmek için resmi kayıtlarda tahrifat yapmakla suçlanıyor. Trump'ın ABD tarihinde bir ceza davasında yargılanan ilk eski ABD Başkanı olması nedeniyle önem taşıyan dava sonunda Trump’ın 4 yıla kadar hapis cezası alabileceği belirtiliyor.

Biden ve Trump, gerekli delege sayısına ulaştı Haber

Biden ve Trump, gerekli delege sayısına ulaştı

ABD'de 5 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimleri yaklaşırken, Demokrat Parti ile Cumhuriyetçi Parti salı günü Georgia, Washington ve Mississippi eyaletlerinde ön seçimlerini gerçekleştirdi. Demokratlarda rakipsiz durumdaki Joe Biden ile Cumhuriyetçilerde yakın zaman önce rakipsiz kalan Donald Trump, her üç eyalette de ön seçimleri kazandı. Mevcut Başkan olan ve Demokratların tek başkan aday adayı konumunda bulunan Biden, Georgia'da yüzde 95, ülkenin kuzeybatısında yer alan Washington'da yüzde 85 ve Mississippi'de ise yüzde 98 düzeyinde oy alarak tüm parti delegelerini hanesine yazdırdı. Biden bu akşamki sonuçlarla, Demokrat Partide başkan adaylığı için gereken delege sayısı olan 1968'i geçerek partisinin başkan adaylığının resmileşmesi için ağustos ayında yapılacak parti kongresini beklemeye başladı. Öte yandan Trump ise, kritik eyaletlerden Georgia'da yüzde 85, Washington eyaletinde yüzde 73 ve Mississippi'de ise yüzde 92 ile her üç eyaletteki tüm parti delegelerini kazandı. Bu sonuçlarla Trump da Cumhuriyetçi Partide başkan adaylığı için gereken delege sayısı olan 1215'i geçerek temmuz ayındaki parti kongresinde adaylığının resmiyet kazanmasını beklemeye başladı. Demokrat Partide başkan adayının belirlenmesi sürecinde toplam 3 bin 934 delege, Cumhuriyetçi Partide ise aynı süreç için toplam 2 bin 429 delege ön seçimlerde belirleniyor. Bu sonuçların ardından her iki isim de 2020 yılındaki tartışmalı başkanlık seçimlerinin ardından 5 Kasım'da bir kez daha ABD başkanlığı için karşı karşıya gelmeye oldukça yaklaşmış durumda.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.