Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Trump

Herkes Duysun - Trump haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Trump haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Netanyahu'dan Türkiye açıklaması: "Doğrudan çatışma niyetimiz yok" Haber

Netanyahu'dan Türkiye açıklaması: "Doğrudan çatışma niyetimiz yok"

ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Washington’daki Oval Ofis'te gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından kameraların karşısına geçti. Dünyanın dikkatini çeken bu buluşmada, başlıca gündem maddeleri arasında İran’ın bölgedeki etkisi, Gazze’deki son gelişmeler ve Türkiye’nin Orta Doğu'daki rolü yer aldı.   Trump, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Netanyahu ile bölgesel güvenlik konularını derinlemesine ele aldıklarını belirtti. Özellikle İran’ın Orta Doğu’daki artan etkisi üzerinde duran Trump, "Ortadoğu’da istikrarı tehdit eden unsurların başında İran geliyor. Bu tehdidi kontrol altına almak adına müttefiklerimizle yakın iş birliği içindeyiz" şeklinde konuştu. Trump’ın, İran’a yönelik tutumu, ABD’nin bölgedeki en önemli stratejik hedeflerinden birini oluşturuyor. Netanyahu: "Türkiye ile Çatışmak İstemiyoruz" İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise konuşmasında daha dikkat çekici ve net mesajlar verdi. Türkiye’nin adını doğrudan anan Netanyahu, "Suriye'nin İsrail’e yönelik saldırılarda bir üs gibi kullanılmasını kesinlikle istemiyoruz. Özellikle bazı unsurların Türkiye üzerinden Suriye'ye destek taşıdığına dair ciddi endişelerimiz var. Ancak altını çizerek söylüyorum; Türkiye ile doğrudan bir çatışma niyetimiz yok. Bölgesel bir savaşın kimseye faydası olmaz" dedi. Netanyahu'nun açıklamaları, Türkiye ve İsrail arasındaki hassas dengeleri yeniden gündeme getirdi. "İRAN KONUSUNDA AYNI ÇİZGİDEYİZ" Netanyahu, İran’ın bölgedeki vekil güçlerinin artan etkisine de değinerek, İsrail'in kendini savunma hakkını saklı tuttuğunu belirtti. İran’ın Suriye'deki etkisini genişletmesi ve bu durumun bölgesel güvenliği tehdit etmesi İsrail için büyük bir endişe kaynağı. Netanyahu, "İran’ın vekil güçleriyle yürüttüğü savaş stratejisi, bölgedeki tüm dengeleri tehdit ediyor. Bu konuda ABD ile aynı çizgideyiz" ifadelerini kullanarak, İsrail ve ABD’nin İran’a karşı benzer bir strateji izlediğini vurguladı. Görüşmenin bir diğer önemli başlığı ise Orta Doğu’daki artan gerilimlerin yanı sıra ekonomik iş birliği ve askeri koordinasyon oldu. Her iki lider de, karşılıklı güvenlik ve ekonomik çıkarları pekiştirmek için daha yakın bir iş birliği içinde olmanın gerekliliğine değindi. Netanyahu’nun Washington’daki temasları çerçevesinde, bu görüşme, ABD ile İsrail arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin kapılarını aralayabilir. Bu kritik görüşme, Netanyahu’nun ABD’deki temaslarının ikinci üst düzey görüşmesi olarak dikkat çekti. Görüşmenin detaylarının ise ilerleyen saatlerde yapılacak yazılı açıklamalarla daha netleşmesi bekleniyor.

ABD'den vergi tehdidi! "Misilleme yaparsanız gerginlik olur" Haber

ABD'den vergi tehdidi! "Misilleme yaparsanız gerginlik olur"

ABD Başkanı Donald Trump’ın duyurduğu yeni karşılıklı gümrük vergilerinin yankıları sürerken, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’ten konuyla ilgili açıklama geldi. Bir ABD televizyonuna konuşan Bessent, ticaret ortaklarını Trump’ın gümrük vergilerine karşı misilleme yapmamaları konusunda uyardı. "Şu anda her ülkeye tavsiyem, misilleme yapmayın" diyen Bessent, "Arkanıza yaslanın, olanları kabul edin. Bakalım nasıl olacak. Çünkü misilleme yaparsanız, gerginlik olur. Eğer misilleme yapmazsanız, bu zaten zirve noktası" değerlendirmesinde bulundu. TRUMP YENİ GÜMRÜK VERGİLERİNİ DUYURMUŞTU ABD Başkanı Donald Trump, ülkesine uygulanan yüksek gümrük vergilerine karşı yeni tarifelerin yürürlüğe konacağını duyurmuştu. "ABD’ye ithal edilen hemen hemen tüm mallara en az yüzde 10 oranında vergi uygulayacağız. Yurtdışında üretilen tüm otomobillere yüzde 25 gümrük vergisi uygulayacağız" diyen Trump, "Yakında bu vergilerden muafiyet istemek için arayacak olan tüm yabancı cumhurbaşkanlarına, başbakanlara, krallara, kraliçelere, büyükelçilere ve diğer herkese diyorum ki, kendi vergilerinizi sonlandırın, bariyerlerinizi kaldırın, para birimlerinizi manipüle etmeyin" şeklinde konuşmuştu. Trump, "ABD artık tek taraflı ekonomik teslimiyet politikasına devam edemez. Kendi halkımıza bakmak zorundayız" ifadelerini kullanmıştı.

Amerikalı Müslüman liderlerden Harris'e Gazze tepkisi Haber

Amerikalı Müslüman liderlerden Harris'e Gazze tepkisi

ABD'de 5 Kasım'da yapılan ve Cumhuriyetçi Donald Trump'ın açık farkla kazandığı başkanlık seçimlerinin yansımaları devam ederken Gazze konusundaki hassasiyetlerini seçimlere yansıtan Amerikalı Müslüman liderler, kameraların karşısına geçti. Başkent Washington'daki Ulusal Basın Binası'nda ortak basın toplantısı düzenleyen çeşitli Müslüman sivil toplum kuruluşlarına mensup katılımcılar, seçim sonuçlarını değerlendirdi. Amerikan İslam ilişkileri Konseyi (CAIR) Minnesota Temsilcisi Hussein Jaylani, kendileri uzun yıllardır Demokrat Parti tabanında yer almalarına rağmen İsrail'in, son bir yıldır Gazze'de yürüttüğü soykırım karşısında Biden-Harris yönetiminin sessiz kaldığını belirtti. Demokrat yönetimin soykırıma silah sağlayarak destek olduğunu ve bu "tarihi leke" ile hatırlanacağını vurgulayan Jaylani, "Seçimleri zaten kaybettiniz, kaybedecek bir şeyiniz yok, Gazze'de ateşkes için somut bir şey yapın. Soykırım sandıkta kazanamaz." dedi. Diğer konuşmacılar da ortak bir vurguyla Amerikalı Müslümanların oylarının hiçbir parti için "koşulsuz" olmadığını ve bu oyların 5 Kasım seçim sonuçlarına çok büyük bir etki yaptığını dile getirdi. AMERİKALI MÜSLÜMANLAR SONUCA DOĞRUDAN ETKİ ETTİ Programın ardından AA muhabirine açıklama yapan, Michigan'daki Müslüman toplumun temsilcilerinden biri olan Rex Nazarko, Amerikalı Müslüman seçmenlerin bu seçimde sonuca doğrudan etki ettiğinin altını çizdi. Nazarko, "İnsanlar bizden şüphe duydu ancak biz ortaya çıktık. Bu seçimlerde Amerikalı Müslümanların etkisine ilişkin spot ışıkları üzerimizdeydi ve biz dediğimizi yaptık." diye konuştu. Biden yönetiminin kalan 2 aylık görev süresinde ne yapacağı kadar Trump'ın görevi devralmasından sonra ne yapacağına da bakacaklarını kaydeden Nazarko, "Amerikalı Müslümanlar olarak temkinli şekilde ümitliyiz." ifadelerini kullandı. Trump yönetiminin Gazze'deki soykırımı durdurup durdurmayacağı konusunda atacağı adımları yakından takip edeceklerini belirten Nazarko, Biden-Harris yönetimine öfkeli olduklarını ancak Trump kazandı diye kutlama yapacak noktada da olmadıklarını vurguladı. Nazarko, pek çok Amerikalı Müslümanın bu seçimde sandığa gitmeyerek tavrını ortaya koyduğunu ve özellikle Michigan, Pensilvanya ve Georgia gibi eyaletlerde bu farkın net görüldüğünü söyledi. ABD'nin kendi içinde birçok sorunla yüzleşirken İsrail'e milyarlarca dolar aktarmasını kabul etmediklerini vurgulayan Nazarko, "Bu seçimler 'önce Amerika, İsrail değil' seçimleri oldu." dedi. "DEMOKRAT PARTİYİ, KAYBEDECEKLERİ KONUSUNDA UYARMIŞTIK" Pensilvanya bölgesinde faaliyet gösteren Yaqeen İslami Araştırmalar Enstitüsü temsilcisi Imam Tom Facchine de Amerikalı Müslümanlar olarak Biden yönetimini uzun zaman önce uyardıklarını ancak sözlerinin dikkate alınmadığını belirtti. Facchine, şöyle devam etti: "Şu anda biraz acı tatlı bir durumdayız çünkü bir yönüyle bu bir zafer zira biz Demokrat Partiyi uyarmıştık, eğer İsrail'i bu şekilde koşulsuz desteklemeye devam ederseniz sizi kasım ayındaki seçimlerde sandıkta cezalandıracağız ve kaybedeceksiniz demiştik. Tam olarak dediğimizi yaptık." Seçimleri kazanan Trump'ın Gazze konusunda neler yapacağı hususunda temkinli olduklarını kaydeden Facchine, "Gelecek olan Trump yönetimi konusunda heyecanlı olmamız gerekiyor mu? Tam olarak değil. Fırsatlar da var zorluklar da." diye konuştu. Facchine, Trump'ın şahin bir kabine yerine daha dengeli bir kabine kurması durumunda biraz daha umutlu olabileceklerini, Amerikalı Müslümanların sandıktaki gücünü ortaya koymalarının bu seçimlerdeki en önemli başlıklardan biri olduğunu vurguladı.

Trump'ın eski sağ kolu Michael Cohen'in 'sus payı' davasındaki sorgusu sürüyor Haber

Trump'ın eski sağ kolu Michael Cohen'in 'sus payı' davasındaki sorgusu sürüyor

Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ilişki yaşadığı yetişkin film oyuncusu Stormy Daniels'a 2016 başkanlık seçimleri sırasında "sus payı" ödeme suçlamasıyla yargılandığı davaya New York'taki Manhattan Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme, bugünkü duruşmada Trump’ın o dönemki sağ kolu olarak da bilinen eski avukatı Michael Cohen’in çapraz sorgusunu sürdürürken, Trump'ın savunma ekibi, Cohen’in ifadelerinde tutarsızlıklar olduğunu ortaya koymaya çalıştı. Trump'ın avukatı Todd Blanche, Cohen'i 2016 başkanlık seçimlerinden kısa bir süre önce yetişkin film oyuncusu Stormy Daniels’a sus payı ödenmesi konusunda Trump ile yaptığını iddia ettiği bir telefon görüşmesi hakkında yalan söylemekle suçlayarak, görüşmenin 130 bin dolarlık ödemeyle ilgili değil, şaka amacıyla telefon açan bir kişinin taciziyle ilgili olduğunu söyledi. Blanche’in telefon görüşmesiyle ilgili olarak sarfettiği, "Bu bir yalan. Bunu itiraf edebilirsiniz" sözlerine Cohen, "Hayır itiraf edemem. Çünkü iddianızın doğru olduğundan emin değilim" yanıtını verdi. TRUMP'IN AVUKATI SES KAYITLARINI DİNLETTİ Cohen’in güvenilirliğini sorgulayan Blanche, Cohen'in daha önce ABD Kongresi'ne ve ABD Adalet Bakanlığı'na yalan söylediğini ve mahkemede de yalan beyanlarda bulunduğunu ifade etti. Cohen'in Trump'tan kişisel olarak af talep ettiğini ancak kamuoyu önünde bu affı kabul etmeyeceğini söylediğini hatırlatan Blanche, ayrıca Cohen'in “davanın içini zevkle doldurduğunu” ve “Trump ile ailesini hapiste hayal ederken umut ve neşeden başının döndüğünü” söylediği ses kayıtlarını jüri heyetine dinletti. Blanche’in "Bu davanın sonucu sizi kişisel olarak etkiliyor mu?" sorusuna Cohen, “Evet” yanıtını verdi. Davanın kilit tanığı olan Cohen’in çapraz sorgusuna pazartesi günü devam edilmesi bekleniyor. HAPİS CEZASI ALMA İHTİMALİ BULUNUYOR Kamuoyunda “sus payı” davası olarak da bilinen davada Trump, ilişki yaşadığı müstehcen film oyuncusu Stormy Daniels'e 2016 başkanlık seçimleri öncesinde “sus payı” ödemek ve ödemeyi örtbas etmek için resmi kayıtlarda tahrifat yapmakla suçlanıyor. Trump'ın ABD tarihinde bir ceza davasında yargılanan ilk eski ABD Başkanı olması nedeniyle önem taşıyan dava sonunda Trump’ın 4 yıla kadar hapis cezası alabileceği belirtiliyor.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Herkes Duysun En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.