Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ukrayna

Herkes Duysun - Ukrayna haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ukrayna haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ukrayna, Gürcistan hükümeti üyelerine yaptırım uygulama kararı aldı Haber

Ukrayna, Gürcistan hükümeti üyelerine yaptırım uygulama kararı aldı

Zelenskiy, X hesabından paylaştığı görüntülü mesajda, AB'ye katılım müzakerelerini 2028'e kadar askıya alan Gürcistan hükümetini eleştirdi. Tiflis yönetimini Rus yanlısı kararı uygulamakla suçlayan Zekenskiy, "Bu bölgede Gürcistan'ı, Moldova'yı, Ukrayna'yı ve kimseyi kaybetmeyi göze alamayız." dedi. Zelenskiy, bu ülkeleri Moskova'ya karşı savunmak için bir araya gelmelerinin gerektiğini söyledi. Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, iktidardaki "Gürcü Hayali" Partisinin Kurucu Onursal Başkanı iş insanı Bidzina İvanişvili ile bazı Gürcü yetkililere yönelik yaptırım öngören kararnameyi imzaladığını belirten Zelenskiy, "Bu yaptırımlar, ülkeyi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e teslim eden Gürcistan'ın mevcut hükümetinin bir kesimini hedef alıyor." dedi. Zelenskiy, ABD ile AB ülkelerine de Tiflis hükümetine yönelik yaptırım kararı alma çağrısında bulundu. "RUSYA, KARADENİZ ÜZERİNDEKİ KONTROLÜ GERİ ALMAYA ÇALIŞIYOR" Gürcistan hükümetiyle anlaşamayan Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili ise X hesabından yaptığı açıklamada, Tiflis yönetimine uyguladığı yaptırımlardan dolayı Zelenskiy'e teşekkür etti. Zurabişvili, "Rusya, Karadeniz üzerindeki kontrolü geri almaya çalışıyor." ifadesini kullandı. "UKRAYNALI YETKİLİLER, BÖYLE BİR KARAR ALIRKEN BAĞIMSIZ DEĞİLLER" Gürcistan Başbakanı Kobakhidze, düzenlediği basın toplantısında, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'nin yaptırım kararına tepki göstererek, "Ukraynalı yetkililer, böyle bir karar alırken bağımsız değiller." dedi. Kobakhidze, birilerinin Ukrayna ile Gürcistan hükümetleri arasındaki ilişkilerin yapay olarak bozulmasını istediğini söyledi. Ukrayna halkıyla her zaman dost olduklarını vurgulayan Kobakhidze, ülkedeki bazı muhalif partilerin yabancıların parasıyla protesto eylemleri düzenlediklerini savundu. HÜKÜMETTEN AB İLE MÜZAKERELERİN DURDURULMASI KARARI Avrupa Parlamentosu, 26 Ekim'de Gürcistan'da gerçekleştirilen parlamento seçimlerinin yenilenmesi çağrısında bulunmuş, buna karşılık muhalefet ve AB yanlısı eylemciler, sokaklara dökülerek gösteriler düzenlemeye başlamıştı. Başbakan Kobakhidze, 28 Kasım'da yaptığı açıklamada, bazı Avrupalı siyasetçilerin, Gürcistan'ın iç işlerine karıştığını ve AB parasıyla şantaj yaptığını belirterek, "Bütün bunları göz önünde bulundurarak AB ile müzakerelerin başlatılmasını 2028 sonuna kadar gündeme almamaya karar verdik." ifadesini kullanmıştı. Kobakhidze, ülkesinin 2030'da AB üyesi olması için çalışmalarına devam edeceğini vurgulamıştı. GÜRCİSTAN'IN KARARINA TEPKİLER ABD Dışişleri Bakanlığı, AB ile müzakereleri durduran Gürcistan ile stratejik ilişkilerin askıya alındığını duyurmuştu. AB'nin yeni Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, hükümet karşıtı göstericilere desteğini açıklamıştı. Baltık ülkeleri de Gürcistan hükümetinin üst düzey bazı temsilcilerine ülkeye giriş yasağı uygulayacağını duyurmuştu. Gürcistan'daki hükümet karşıtı gösteriler, 8 gündür devam ediyor.

Ukrayna, Polonya ve Çekya dışişleri bakanları, Lavrov'un konuşması öncesi salonu terk etti Haber

Ukrayna, Polonya ve Çekya dışişleri bakanları, Lavrov'un konuşması öncesi salonu terk etti

Malta'nın başkenti Valletta'da düzenlenen AGİT 31. Bakanlar Konseyi Toplantısına Rusya krizi damga vurdu. Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha, Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, Çekya Dışişleri Bakanı Jan Lipavsky ve bazı yetkililer, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un konuşması başlamadan önce salonu terk etti. "RUSYA'NIN KENDİSİ DÜNYANIN EN BÜYÜK GÜVENLİK ENDİŞESİDİR" Ukrayna Dışişleri Bakanı Sybiha toplantıda yaptığı konuşmada, "İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa bu ölçekte vahşet, sivillerin katledilmesi, çocukların kaçırılması, savaş esirlerinin infaz edilmesi ve diğer korkunç suçlar görmedi. Moskova tüm bunları sözde 'meşru güvenlik endişeleri' ile meşrulaştırmaya çalışıyor. Ancak benim ülkemin var olma hakkı Rusya'nın meşru güvenlik endişesi değildir. Benim ülkemin kendi geleceğine dair tercihi, Rusya'nın meşru güvenlik endişesi değildir. Aslında Rusya'nın kendisi dünyanın en büyük güvenlik endişesidir. Yüzlerce yıldır. Ruslar barış istediklerini söylediklerinde yalan söylüyor. Gerçekte yaptıkları şeyden dikkati uzaklaştırmak için müzakerelerden bahsediyorlar. Sözlerine değil, eylemlerine bakın. Gerçekte Rusya, savaşı genişletmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı. Rusya'nın sivilleri sürekli füze ve insansız hava araçlarını kullandığı saldırılarıyla terörize ettiğini, enerji altyapısına yönelik sistematik saldırılar ve Zaporijya Nükleer Santrali'ni işgal ederek nükleer felakete yol açma girişimlerinde bulunduğunu belirten Sybiha, Rusya'nın İran ve Kuzey Kore'den sağlanan silahları kullandığını ve Kuzey Kore askerlerini cephe hattında konuşlandırdığını, ayrıca Ukrayna'ya orta menzilli balistik füze fırlattığını hatırlattı. Sybiha, "Bu eylemler güçlü cevaplar gerektirir. Güç yoluyla barış. Yatıştırma değil. Saldırgan için savaşın maliyetini yükseltmeliyiz. Moskova'yı adil bir barışı kabul etmeye zorlamalıyız. Şantaj karşısında güç ve birlik göstermeliyiz. Şimdi ilkelerimizi sadece ilan etme değil, savunma zamanı" şeklinde konuştu. "RUSYA'NIN AGİT'E KATILIMI AVRUPA'DAKİ İŞ BİRLİĞİNE BİR TEHDİTTİR" Sybiha, "Ruslar barış derken katledilen Ukraynalı sivilleri, toplu mezarları ve yerle bir edilen şehirleri kastediyorlar. Rus ailelerine gönderilen ve Rus isimleri verilen Ukraynalı çocuklar. Fişleme, ölüm listeleri, zorla Ruslaştırma ve asimilasyon. Böyle bir barışı asla kabul etmeyeceğiz. Barış planımız Rusya'nın Ukrayna'dan çıkması ve bizi yalnız bırakması. Tamamen Helsinki Nihai Senedi'ne uygun olarak" dedi. Sybiha, "Güç kullanımının yeni kurallar ve yeni sınırlar dikte ettiği bir etki alanları dünyası istiyorlar. Yalta-2 veya Minsk-3 olmayacak. Ukrayna bunun yerine adil bir barış kazanmak istiyor. Gelecek için şimdi harekete geçmeliyiz. Gri bölgeleri ortadan kaldırmalıyız, çünkü Rusya onları etki alanlarına dönüştürüyor. Bunun yerine Ukrayna konusunda Euro-Atlantik topluluğunun bir parçası olarak jeopolitik kesinliğe ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı. Sybiha, "Rusya bir ortak değil, ortak güvenliğimiz için en büyük tehdittir. Rusya'nın AGİT'e katılımı Avrupa'daki iş birliğine bir tehdittir. Rusya, İran ve Kuzey Kore ile iş birliğini derinleştiriyor, Gürcistan, Moldova, Batı Balkanlar ve diğer ülkelere müdahale ediyor, Avrupa'ya karşı karma bir savaş yürütüyor. AGİT'te bölünmez güvenlikten bahsetmeye alışkınız. Ama ben bölünmez barıştan bahsetmeyi öneriyorum. Kapsamlı, adil ve kalıcı bir barışın yeniden sağlanması ve Rus tehdidine karşı güçlü bir caydırıcılık, barışın bu bölünmezliğine katkıda bulunacaktır. Barış formülü tam olarak bunu öneriyor. AGİT, barış formülünün uygulanmasında rol oynamalıdır. Adalet olmadan barış olmaz. Rusya, AGİT ilkelerini ve taahhütlerini ihlal ettiği sürece bu örgüt, Rusya'nın hesap verebilirliği için bir platform olmaya devam etmelidir" dedi. LAVROV'A "SAVAŞ SUÇLUSU" DEDİ Sybiga konuşmasının sonunda Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov'u işaret ederek, "Ukrayna var olma hakkı için mücadele etmeye devam ediyor. Bu masadaki Rus savaş suçlusu şunu bilmeli, Ukrayna bu hakkı kazanacak ve adalet yerini bulacak" dedi.

Rusya: Ukrayna istihbaratı, Heyet Tahrir Şam militanları ile etkileşim içinde Haber

Rusya: Ukrayna istihbaratı, Heyet Tahrir Şam militanları ile etkileşim içinde

Zaharova, başkent Moskova’da düzenlediği haftalık basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. AA muhabirinin, "Rusya, İsrail’in geçen hafta Lübnan ile ateşkes anlaşması yapmasına rağmen saldırılarını sürdürmesini nasıl değerlendiriyor?" sorusunu yanıtlayan Zaharova, durumun anbean değiştiğini, bu aşamada yapılan anlaşmanın uygulanması sürecini değerlendirmenin uygun olmadığını söyledi. Zaharova, anlaşmanın uygulanacağını umduklarını ifade etti. "SURİYE YÖNETİMİ VE HALKIYLA DAYANIŞMA İÇERİSİNDEYİZ" Suriye’de yaşanan son olayları da değerlendiren Zaharova, Heyet Tahrir Şam'ın Halep ve İdlib’deki saldırılarını dış güçlerin desteğiyle düzenlediğini savunarak bu saldırıları şiddetle kınadıklarını dile getirdi. Zaharova, Heyet Tahrir Şam’ın militanlarının arasında eski Sovyetler Birliği bölgesinden gelenler dahil yabancı uyruklu savaşçıların bulunduğunu ifade ederek, "Ukrayna’nın da izleri burada görülüyor. Gelen bilgilere göre, Ukrayna istihbaratı, Heyet Tahrir Şam militanları ile etkileşim içinde. Burada, İHA’ların teslimatı ve tecrübe aktarımı söz konusu. Anlaşılan, bu, Kiev yönetiminin suç içerikli tecrübesini kullanacağı ilk bölge olmayacak." şeklinde konuştu. Oluşan durumun yeni göç dalgasına yol açabileceğini kaydeden Zaharova, "Suriye yönetimi ve halkıyla dayanışma içerisindeyiz. Suriye’nin egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğüne bağlı kaldığımızı teyit ediyoruz. Suriye yönetiminin, teröristlere karşı koyma, anayasal düzeni sağlama yönündeki eylemlerini destekliyoruz." ifadelerini kullandı. Sözcü Zaharova, Suriye yönetimi ve Suriye meselesinin çözümüne ilişkin Astana Formatı garantör ülke İran ve Türkiye ile temas halinde olduklarını dile getirerek, şunları kaydetti: "Suriye’de durumun istikrara kavuşturulması amacıyla özellikle de Astana Formatının potansiyelini kullanarak uluslararası garantör ortaklarla aktif şekilde çalışıyoruz. Astana Formatı üçlüsü Rusya, İran ve Türkiye dışişleri bakanları yakın temas halindeler. Suriye’de sahadaki duruma etkisi olan tüm devletlerin, bu durumu ülkedeki güvenlik ve istikrarı sağlamak için kullanacağını umuyoruz."Zaharova, Suriye’deki durumun, Orta Doğu bölgesinin güvenliği için tehditler yaratabileceği değerlendirmesinde bulunarak, "Suriye’deki muhalefetin terör gruplarından ayrılması gerektiğini" belirtti. "GÜNEY KORE’DEKİ GELİŞMELERİN, YARIMADADAKİ DURUMA YANSIMAYACAĞINI UMUYORUZ" Güney Kore’de dün yaşanan olaylara değinen Zaharova, bu ülkedeki durumun endişe verici olduğunu vurgulayarak, "Güney Kore’deki gelişmelerin, Kore Yarımadası’ndaki toplumsal siyasi duruma yansımayacağını umuyoruz. Yarımadadaki durum, ABD ve müttefiklerinin kışkırtıcı eylemleri nedeniyle zaten kötü." dedi. "ERİVAN’IN ROMA STATÜSÜNE KATILMASI, RUSYA-ERMENİSTAN İLİŞKİLERİNE ZARAR VERİYOR" Zaharova, Ermenistan’ın yıl başında Roma statüsü ve Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) üye olmasını ilişkin ise UCM’nin bazı Rus yetkilileri hakkında tutuklama emri çıkardığına dikkati çekerek, "Erivan’ın Roma statüsüne dahil olması, Rusya-Ermenistan ilişkilerine doğrudan zarar veriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Macaristan Dışişleri Bakanı Szijjarto: “Bazı liderler, Ukrayna’nın son genç askere kadar savaşmasını istiyor” Haber

Macaristan Dışişleri Bakanı Szijjarto: “Bazı liderler, Ukrayna’nın son genç askere kadar savaşmasını istiyor”

Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katıldı. Macar Bakan, toplantıya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “NATO-Ukrayna Konseyi’nin dünkü toplantısında acımasız teklifler ortaya atıldı. Görünüşe göre bazı liderler artık Ukrayna’nın son askerine kadar değil, son genç askerine kadar savaşmasını istiyor. NATO liderlerinin Ukrayna’daki askere alma yaşını düşürme konusundaki ısrarı hem şaşırtıcı hem de son derece tehlikeli. Askerlik yaşını düşürmek, silah göndermek ve eğitim vermek yerine barış, ateşkes ve barış görüşmelerini konuşmamız gerekiyor” dedi. UKRAYNA’NIN NATO’YA DAVET EDİLMESİ İÇİN ANLAŞMA TALEP EDİLDİ Bakan Szijjarto, sabah saatlerinde Brüksel’de bir Macar televizyonuna yaptığı açıklamada ise NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda bazı bakanların Ukrayna’nın NATO’ya davet edilmesi için anlaşmaya varılmasını talep ettiğini söyledi. Szijjarto, “Eğer bu durumu basit ve hızlı bir şekilde ifade etmek gerekirse, bu girişimin 3. Dünya Savaşı’nın başlatılmasıyla eşdeğer olacağını söyleyebilirim. Ancak, dün gece bu konuda bir fikir birliği ve oy birliği olmadığı hızlı bir şekilde ortaya çıktı” ifadelerini kullandı. Szijjarto, “Mevcut durumda Ukrayna, Avrupa’nın güvenliğine katkı sağlamayacak, üstelik savaşta olan bir ülke olarak NATO’yu Rusya ile doğrudan bir askeri çatışmaya sürükleyecektir” açıklamasını yaptı.

NATO Genel Sekreteri Rutte’den, Ukrayna'nın Rusya karşısında güçlendirilmesi çağrısı: Haber

NATO Genel Sekreteri Rutte’den, Ukrayna'nın Rusya karşısında güçlendirilmesi çağrısı:

Rutte, Brüksel'deki karargah binasında düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası basın toplantısında konuştu. Bakanların dün ve bugün Ukrayna'daki savaşın seyri, Ukrayna'ya yardımların artırılması ve Rusya ile Çin'in İttifak ülkeleri hedef alan saldırılarını ele aldıklarını anlatan Rutte, "Hem Rusya hem de Çin, siber saldırılar ve enerji şantajı gibi sabotaj eylemleriyle ülkelerimizi istikrarsızlaştırmaya ve toplumlarımızı bölmeye çalışmaktadır." dedi. Rutte, toplantıda, Rusya ve Çin'in siber faaliyetlerine karşı koymak üzere bir dizi proaktif tedbirler üzerinde mutabık kalındığını aktararak, bu tedbirler arasında "daha fazla istihbarat paylaşımı, daha fazla tatbikat, kritik altyapıların daha iyi korunması, siber savunmanın geliştirilmesi ve Rusya'nın petrol ihraç eden gemilerden oluşan gölge filosuna karşı daha sert önlemler alınması" olduğunu söyledi. Ukrayna'nın kış boyunca desteklenmesinin önemine işaret eden Rutte, "Ukrayna sivil alanları ve kritik altyapıyı hedef alan amansız bir bombardımanla karşı karşıya ve Rusya cephe hattında kazanımlar elde ediyor, ancak bunun bedeli yüksek, bu Ukrayna'nın 2022'den bu yana en zor kışı olabilir." ifadesini kullandı. Rutte, bu doğrultuda NATO'nun 2024 sonuna kadar Ukrayna'ya 40 milyar avroluk yardım taahhüdünü yerine getirmeyi ve Ukraynalı askerlere yönelik eğitimlerin verileceği Almanya'nın Wiesbaden kentinde yeni bir komutanlığın faaliyete geçirmeyi planladıklarını ifade etti. Rusya, Çin, Kuzey Kore ve İran'ın artan ittifakının yarattığı risklere değinen Rutte, Rusya'nın Kuzey Kore'nin füze ve nükleer programlarına verdiği desteğin yalnızca Kore Yarımadası'na değil, ABD ve tüm küresel güvenliği tehdit edebileceği uyarısında bulundu. "BU ÇATIŞMANIN GİDİŞATINI KESİN OLARAK DEĞİŞTİRMEK İÇİN YETERLİ DESTEĞİ SAĞLAMALIYIZ" Rutte, Ukrayna-Rusya arasındaki çatışmanın gidişatının kesin olarak değiştirmesi için Kiev'e yeterli desteğin sağlanması gerektiğini kaydederek, Ukrayna'nın barış müzakerelerinde "yörüngeyi değiştirecek güçlü bir konuma getirilmesi" ihtiyacından söz etti. RUTTE, "YÖRÜNGEYİ DEĞİŞTİRMEK" İFADESİYLE NE KASTETTİĞİNİ ŞU SÖZLERLE AÇIKLADI: "Yörüngeyi değiştirmek, Ukrayna'yı güçlü bir konuma getirmek istediğimiz anlamına gelir. Böylece bir gün Ukrayna hükümeti Ruslarla bu çatışmanın nasıl sona erdirileceği konusunda görüşmelere başlayabilir. Ancak buna karar verecek olan, güçlü bir konumda bulunan Ukrayna hükümeti olmalıdır. Dolayısıyla yörüngeyi değiştirmek, cephenin batıya doğru ilerlediği yerde Ukrayna'nın güçlü bir konumda olduğundan emin olmamız gerektiği anlamına geliyor ki bu müzakerelerde Ukrayna ilerleme kaydedebilsin ve Putin'in Ukrayna'ya yönelik tam teşekküllü saldırıya başladığındaki amacını elde etmesini engelleyebilelim." Öte yandan müzakere masasında kimin yer alacağı veya şartların ne olacağı gibi konularda "spekülasyon yapmak istemediğini" söyleyen Rutte, öncelikli şeyin müzakereler ya da Ukrayna'nın NATO üyeliği değil, "Kiev'e desteğin artırılması ve böylece bu ülkenin pozisyonunu güçlendirmesi olduğunu" kaydetti. "YÜZDE 2 HEDEFİ YETERLİ DEĞİL" İttifak üyelerinin gayrisafi yurt içi hasılalarının (GSYİH) yüzde 2'sini savunmaya ayırma hedefinin yeterli olmadığını belirten Rutte, bu oranın artırılmasına yönelik tartışmaların sürdüğünü aktardı. Rutte, "Şu kesinlikle açık ki, eğer caydırıcılığı mevcut seviyede tutmak istiyorsanız, yüzde 2 hedefi yeterli değil." dedi. Savunma harcamalarını artırmanın aynı zamanda her ülkenin güvenliğinin yararına politik bir tercih olduğu yorumunu yapan Rutte, "Eğer tartışmaların ardından varılan nokta yüzde 2 hedefine bağlı kalacağımız yönünde olacaksa, ki bunu çok garip bulacağım ve böyle olmasını beklemiyorum, bu politikacıların seçmenlerine nedenini açıklamak zorunda oldukları kasıtlı bir seçim olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Papa Franciscus ve Macaristan Başbakanı Orban, Rusya-Ukrayna Savaşı'nı ve barış çabalarını görüştü Haber

Papa Franciscus ve Macaristan Başbakanı Orban, Rusya-Ukrayna Savaşı'nı ve barış çabalarını görüştü

Vatikan Basın Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Macaristan Başbakanı Orban’ın bugün Vatikan’da sırasıyla Papa Franciscus, Vatikan Devlet Sekreteri (Başbakan) Kardinal Pietro Parolin ve Vatikan Devletlerle ve Uluslararası Örgütlerle İlişkiler Sekreteri (Dışişleri Bakanı) Monsenyör Paul Richard Gallagher ile görüştüğü belirtildi. Orban'ın temaslarında, Vatikan-Macaristan ilişkileri, Katolik Kilisesi'nin Macar toplumunun gelişimine ve refahına olan bağlılığının ele alındığı belirtilerek "Ukrayna'daki savaşa özel bir dikkat gösterildi ve insani sonuçlara ve barışı teşvik etme çabalarına odaklanıldı. Ayrıca, Avrupa Birliği Konseyinde Macaristan’ın dönem başkanlığının temaları olan ailenin merkezi rolü ve genç kuşakların korunması gibi ortak ilgi alanlarının üzerinde duruldu." ifadeleri kullanıldı. Papa ile Orban arasındaki görüşmenin 35 dakika sürdüğü kaydedildi. Bu arada, Papa Franciscus, Orban ile görüşmesinin ardından çarşamba günleri Aziz Petrus Meydanı’nda yaptığı genel kabul oturumunda, "Savaşlar yenilgidir. Savaşlar sorunları çözmez. Savaşlar kötüdür, savaş yok eder. Savaştaki ülkeler için dua edelim. Acı çeken Ukrayna'yı unutmayalım, Filistin'i, İsrail'i, Myanmar'ı unutmayalım. Çok fazla çocuk ölümü var. Çok fazla masum ölü var. Her zaman barış için dua edelim." diye konuştu.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Herkes Duysun En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.