Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Ukrayna

Herkes Duysun - Ukrayna haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ukrayna haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

MSB'den 3. Dünya Savaşı değerlendirmesi: Her türlü senaryoya hazırız Haber

MSB'den 3. Dünya Savaşı değerlendirmesi: Her türlü senaryoya hazırız

MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, bakanlıkta düzenlediği basın bilgilendirme toplantısında, Metehan'dan ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e kadar kahraman komutanlar yetiştirerek nice zaferler elde eden Türk Kara Kuvvetlerinin 2233'üncü kuruluş yıl dönümünü kutladı. Milli Savunma Bakanlığının tüm birlik ve kurumlarıyla ülkenin savunma ve güvenliği için var gücüyle çalışmaya, kendisine tevdi edilen tüm görevleri azim ve kararlılıkla yerine getirmeye devam ettiğini belirten Aktürk, tehditleri sınırların ötesinden başlamak üzere bertaraf etmeyi öngören terörle mücadelenin, kesintisiz bir şekilde sürdüğünü söyledi. Aktürk, terörle mücadele harekatlarına da değinerek, "Başarıyla icra edilen operasyonlarla Irak ve Suriye'nin kuzeyi dahil, son iki haftada 89 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Böylece, 1 Ocak 2024'ten bugüne kadar etkisiz hale getirilen terörist sayısı 1270 olmuştur." ifadelerini kullandı. Operasyonlar sonucu ayrıca Irak'ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 5 PKK'lı teröristin daha Habur'daki hudut karakoluna teslim olduğunu anımsatan Aktürk, 21 Haziran'da Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde şehit olan Astsubay Çavuş Mehmet Ali Horoz ile 23 Haziran'da şehit olan güvenlik korucusu Cumali Esendemir'e rahmet diledi. Tuğamiral Aktürk, şöyle devam etti: "Pençe-Kilit Harekatı ile bugüne kadar elde ettiğimiz alan hakimiyetini sahanın gerekliliğine uygun, alışılmadık ve öngörülemez operasyonlarla geliştiriyor, terör örgütünün eylem ve hareket kapasitesinin sıfırlanması için gözümüzün değmediği, ayağımızın basmadığı yer bırakmayacak şekilde faaliyetlerimize devam ediyor, Irak'ın kuzeyindeki güvenlik kilidini tamamen kapatıyoruz." SINIR GÜVENLİĞİ Sınırlarda, yoğun, etkin ve dinamik tedbirlerle çok yönlü güvenliğin sağlandığına dikkati çeken Aktürk, son iki haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 486 kişinin yakalandığını, bunlardan 16'sının terör örgütü mensubu olduğunu bildirdi. Aktürk, 2 bin 581 kişinin ise sınırı geçemeden engellendiğini belirterek, "1 Ocak'tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 5 bin 215'e yükselmiştir. Hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 62 bin 217 olmuştur." şeklinde konuştu. BÖLGESEL VE KÜRESEL BARIŞA KATKI Tuğamiral Aktürk, birçok coğrafyada başarıyla görev yapan Türk Silahlı Kuvvetlerinin, dünya barışına katkı sağlamaya da devam ettiğini aktardı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'in, 13-14 Haziran'da Brüksel'de "Ukrayna Savunma Temas Grubu Toplantısı" ile "NATO Savunma Bakanları Toplantısı"na ve müttefik ülke savunma bakanlarıyla Ukrayna için düzenlenen "İyi Niyet Mektubu İmza Töreni"ne katıldığını hatırlatan Aktürk, şunları kaydetti: "Söz konusu toplantılarda Sayın Bakanımız tarafından, başta toprak bütünlüğü olmak üzere Ukrayna'ya olan güçlü desteğimiz, Montrö Sözleşmesini hassasiyetle uyguladığımız ve Karadeniz'de en uzun kıyıya sahip müttefik olarak bölgesel sahiplik ilkesine verdiğimiz önem ve bu kapsamda Bulgaristan ve Romanya ile birlikte teşkil ettiğimiz 'Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu İnisiyatifi' ile uyumlu çalışılması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, NATO'nun komuta ve kuvvet yapısına, harekat ve misyonlarına kara-deniz-hava ve uzaydaki gayretlerine yaptığımız katkılarımız, savunma harcamaları kapsamında yüzde 2 hedefini karşıladığımız, NATO'nun güney sınırında PKK/YPG ve uzantıları dahil terörizmle mücadele ettiğimiz, Suriye'nin ve Irak'ın kuzeyinde bir 'terör koridoru' kurulmasına asla müsaade etmeyeceğimiz, NATO'daki sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam ederek NATO'ya ve Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenliğine kayda değer ve önemli katkılarda bulunmaya devam edeceğimiz ifade edilmiştir." Aktürk, toplantılar çerçevesinde, Litvanya, Lüksemburg ve Ukrayna Savunma Bakanları ile ikili görüşmeler gerçekleştiren Bakan Güler'in, çok sayıda mevkidaşı ve NATO üst düzey yetkilileri ile bir araya geldiğini söyledi. Müttefiklerin ortak kararıyla NATO Genel Sekreter'i olarak belirlenen Mark Rutte'yi kutlayan Aktürk, Genel Sekreterlik görevini 10 yıl yürüten Jens Stoltenberg'e de teşekkürlerini iletti. GAZZE'DE KALICI BARIŞIN TESİSİ Tuğamiral Aktürk, saldırı ve katliamlarına devam eden İsrail'in, yerlerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı mülteci kamplarına ve okullara yönelik alçakça saldırılarını sürdürdüğüne dikkati çekerek, şunları aktardı: "Söz konusu saldırıların bölgesel istikrarı tehdit eder hale gelmiş olması endişe vericidir. Daha büyük çatışmaya yol açabilecek her türlü adımdan kaçınılmalıdır. Ülkemizin önceliği, Gazze'de katliamın sona ermesi, bölgede kalıcı barışın tesis edilmesidir. Filistin'in daha fazla devlet tarafından tanınmasından memnuniyet duyuyor, bu adımların Filistin'in uluslararası camiada hak ettiği statüye kavuşmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz." Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından orman yangınları ve diğer afetlerle mücadele çalışmaları da ilgili bakanlık ve kurumlarla tam bir koordinasyon içerisinde sürdürüldüğünü belirten Aktürk, "Rezerv güç kapsamında İzmir, Denizli ve Çanakkale'deki orman yangınlarının söndürülmesi amacıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığımıza ait 8 helikopter ve görevlendirilen personel ile 214 sorti yapılarak destek sağlanmıştır." dedi. ÖĞRENCİ VE PERSONEL TEMİN FAALİYETLERİ Tuğamiral Aktürk, personel ve askeri öğrenci temin faaliyetlerinin de planlandığı şekilde devam ettiğini bildirdi. Bu kapsamda, 25 bin uzman erbaş alımının planlandığı "Kara Kuvvetleri Komutanlığı 2024 Yılı Uzman Erbaş Temini" başvurularının 30 Haziran'a kadar devam edeceğini hatırlatan Aktürk, "26 Haziran'da başlayan Milli Savunma Üniversitesi 2024 Yılı Askeri Öğrenci Temini Seçim Aşaması Faaliyetleri 20 Temmuz'a kadar devam edecektir. Milli Savunma Üniversitesi Harp Okulları ve Meslek Yüksek Okulları seçim aşamalarına katılacak adaylar 24 Haziran-23 Ağustos tarihleri arasında Kredi Yurtlar Kurumunun belirlemiş olduğu yurtlardan istifade edebilecektir." diye konuştu. Bedelli askerlik hizmeti kapsamında geçerli olan bedel ve ek bedel tutarının Askeralma Kanunu gereğince 1 Temmuz itibarıyla memur aylık katsayısına göre güncelleneceğini hatırlatan Aktürk, "Mevcut bedel tutarı üzerinden bedelli askerlik hizmetine müracaat etmek isteyen yükümlülerin 28 Haziran 2024 tarihine kadar müracaat ve ödeme işlemlerini tamamlamaları gerekmektedir." ifadesini kullandı. SORULAR MSB kaynakları, basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Mehmetçiğin Irak'ın kuzeyindeki bazı meskun mahallerde kontrol noktaları oluşturduğuna dair sosyal medyadaki görüntüler olduğuna dair soruları yanıtlayan kaynaklar, "TSK'nın sivillerin yaşadığı meskun mahallere girmesi, buralarda kontrol noktaları oluşturması söz konusu değildir. Meskun mahaller ve operasyon alanımıza yakın bölgelerdeki kontrol noktaları Iraklı yerel makamlar tarafından oluşturulmakta ve bu konuda Irak tarafı ile iyi bir koordinasyon yürütülmektedir." değerlendirmesini yaptı. Bakanlık kaynakları ayrıca, Irak ile oluşturulacak Ortak Harekat Merkezi ile ilgili son duruma ilişkin de "Teknik çalışmalar devam ediyor. Bir harekat merkezi kurulacak. Detayların belirlenmesine yönelik teknik çalışmalar ve görüşmeler olumlu şekilde devam ediyor." bilgisini verdi. Bakanlık kaynakları, Suriye sınırında insan kaçakçılığı iddiasıyla bir Tuğgeneralin gözaltına alınmasıyla ilgili sorular üzerine şunları kaydetti: "Bir Tuğgeneralin makam aracıyla insan sevkiyatı yapıldığının tespit edildiğini ve tarafımızdan adli makamlara konunun sevk ettirildiğini daha önce açıklamıştık. Daha olayın başında söz konusu Tuğgeneralin olayda dahli olup olmadığı tespit edilememiş olmasına rağmen komutan sorumluluğu kapsamında derhal emekliye sevk edildiğini de açıklamıştık. Gizli olarak yürütülen hazırlık soruşturması sonucunda elde edilen bilgiler kapsamında Akçakale Savcımız tarafından gözaltı kararı verildi. Konuyla ilgili idari ve adli süreç birbiriyle bağlantılı şekilde yürüyor. Adli süreçteki gelişmelere göre idari süreçler de işletilmeye devam edecektir. TSK'da disipline ve kanunlara aykırı hareket eden kim olursa olsun rütbesine bakılmaksızın gereken yapılır." FETÖ İLE MÜCADELE Bakanlık kaynakları, son günlerde yapılan FETÖ operasyonlarında bazı muvazzaf askerlerin de gözaltına alınmasıyla ilgili sorulara şu cevabı verdi: "FETÖ ile mücadelemiz hassasiyetle devam ediyor. Yeni bilgi ve belgeler ışığında bu mücadele sürüyor. Bu sürekliliği olan bir süreç olduğu için nereden bilgi belge gelirse istihbarat birimleri değerlendirmelerinin ardından savcılar harekete geçiyor. TSK, FETÖ ile mücadelede en hassas olan kurumlardan bir, çünkü bu durumdan en fazla zarar gören kurum TSK'dır. Bu nedenle yeni bilgi ve belgeler çıktığı müddetçe mücadelemiz de devam edecektir." Bakanlık kaynakları, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın üçüncü dünya savaşı ihtimalinin göz ardı edilmemesine dair açıklamalarına yönelik gelen sorulara şunları söyledi: "Birinci ve ikinci dünya savaşlarında olduğu gibi topyekün bir risk var mı derseniz tabii ki bir ihtimal. Biz MSB olarak savunma ve güvenliğimize yönelik değerlendirmelerimizi yapıyor ve güncellenmesi gereken bütün planlarımızı yeni değerlendirmeler ışığında yapıyoruz. En hazırlıklı ülkelerden biri olduğumuzu da rahatlıkla söyleyebiliriz. TSK zaten dinamik bir ordu. Birçok coğrafyada sürekli faaliyetler icra eden bir ordu. Kendi planlarını, kendi lojistiğini test etmiş onaylatmış bir ordu. Dünyanın birçok noktasında barışı destekleme faaliyetleri de yapıyor. Üçüncü dünya savaşı gibi karanlık bir tabloyu başta ülkemiz olmak üzere kimse istemez, ama Ordumuzun da her türlü senaryoya hazır olduğunu belirtmek gerekir."

Stoltenberg'den Çin uyarısı: Avrupa'daki en büyük çatışmayı körüklüyor Haber

Stoltenberg'den Çin uyarısı: Avrupa'daki en büyük çatışmayı körüklüyor

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, resmi ziyaret kapsamında geldiği ABD’de Wilson Centre adlı düşünce kuruluşunda açıklamalarda bulundu. Stoltenberg, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkan Xi Jinping’in NATO'ya şiddetle karşı çıktıklarını belirterek, “Çünkü NATO'da ABD'nin kendilerinde olmayan bir şeye sahip olduğunu biliyorlar. 31 dost ve müttefik” dedi. Gelecek ay NATO liderlerin ABD’nin başketnti Washington DC'de NATO Zirvesi için bir araya geleceklerini hatırlatan Stoltenberg, üç konunun gündemin en üst sıralarında yer alacağını belirterek, bunların NATO'nun temel işi olan caydırıcılık ve savunması, Ukrayna ve özellikle de Hint-Pasifik bölgesindeki küresel ortaklıklar olduğunu ifade etti. “DOĞRU ZAMAN GELDİĞİNDE UKRAYNA NATO'YA KATILABİLECEK” NATO’nun Ukrayna’ya verdiği desteğe değinen Stoltenberg, Putin'in saldırganlığının ne bugün ne de gelecekte sonuç vermemesini sağlamaları gerektiğini vurgulayarak, “İşte bu nedenle Zirve'de Ukrayna'yı NATO üyeliğine daha da yaklaştırmaya devam edeceğiz. Böylece doğru zaman geldiğinde Ukrayna gecikmeksizin NATO'ya katılabilecek” dedi. “RUSYA FÜZE VE TANK ÜRETİMİNDE KULLANILAN ÜRÜNLERİ ÇİN'DEN İTHAL ETTİ” Ukrayna'daki savaşın NATO’nun güvenliğinin bölgesel değil küresel olduğunu gösterdiğini belirten Stoltenberg, “Özellikle de Rusya'nın Çin ve diğer ülkelerden aldığı destek nedeniyle. Pekin, yarı iletkenler ve diğer çift kullanımlı ürünler gibi üst düzey teknolojileri paylaşıyor. Geçen yıl Rusya füze, tank ve uçak üretiminde kullanılan mikroelektronik ürünlerinin yüzde 90'ını Çin'den ithal etti” dedi. Stoltenberg, Çin’in desteğinin Rusya’nın Ukrayna'ya daha fazla ölüm ve yıkım getirdiğine, Rusya'nın savunma sanayisini güçlendirmesine ve yaptırımlar ile ihracat kontrollerinin etkisinden kaçmasına olanak sağladığına dikkat çekti. “PEKİN HER İKİSİNE DE SAHİP OLAMAZ” Xi’nin kamuoyu önünde yaptırımlardan kaçınmak ve ticaret akışını sürdürmek için Rusya-Ukrayna Savaşı’nda geri planda kaldığı izlenimini oluşturmaya çalıştığını ifade eden Stoltenberg, “Ancak gerçek şu ki Çin, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'daki en büyük silahlı çatışmayı körüklüyor. Ve aynı zamanda Batı ile iyi ilişkilerini sürdürmek istiyor. Pekin her ikisine de sahip olamaz. Bir noktada Çin rotasını değiştirmediği sürece müttefiklerin bir bedel ödemesi gerekiyor” dedi. NATO ZİRVESİ DAVETİ Rusya’nın Kuzey Kore ve İran’dan da destek aldığını aktaran Stoltenberg, Kuzey Kore ve İran’ın destekleri karşılığında Rus teknolojisinden faydalandığını açıklayarak, “Rusya ile Asya'daki otoriter dostları arasında giderek artan yakınlaşma, Hint-Pasifik bölgesindeki dostlarımızla yakın bir şekilde çalışmamızı daha da önemli hale getirmektedir. Bu nedenle Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda ve Güney Kore liderlerini önümüzdeki ay Washington DC'de yapılacak NATO Zirvesi’ne davet ettim. Birlikte uluslararası kurallara dayalı düzeni ve ortak değerlerimizi koruyabiliriz” dedi.

Bakan Fidan, Gazze’de ateşkes sağlanması için Çin ile birlikte çalışılacağını duyurdu Haber

Bakan Fidan, Gazze’de ateşkes sağlanması için Çin ile birlikte çalışılacağını duyurdu

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Çinli mevkidaşı Wang Yi ile bir araya geldi. Fidan ve Wang görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Fidan açıklamalarında şu sözleri kullandı: "Çin ve Türkiye Asya’nın iki kadim medeniyeti, Asya’nın itici motoru. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Çin lideri Xi’nin vizyonu doğrultusunda ikili ilişkiler ilerliyor. Türkiye ve Çin pek çok alanda örtüşen görüşe sahip, iyi ilişkiler küresel refah ve istikrara katkı sağlayacak." Çin’in Filistin konusundaki duyarlılığının memnuniyet verici olduğunu belirten Fidan, "Çin’in iki devletli çözümü desteklemesini takdir ediyoruz. Xi’nin barış konferansı çağrısı son derece önemli. İsrail’e silah ve siyasi destek sağlayan bazı ülkeler İsrail’in soykırımına ortak oluyor. Gazze’de ateşkes için Çin’le birlikte çalışmaya devam edeceğiz" dedi. "TÜRKİYE’NİN ÇİN’İN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE DESTEĞİ TAMDIR" Türkiye ve Çin'in birçok alanda ortak görüşe sahip olduğunu aktaran Fidan "Türkiye ve Çin Ukrayna konusunda ortak anlayışa sahip. Türkiye’nin Çin’in toprak bütünlüğüne desteği tamdır" diye konuştu. Urumçi ve Kaşgar'a ziyaretinin olacağı bilgisini veren Fidan şöyle konuştu: "Urumçi ve Kaşgar Türk İslam şehridir. Buralar Çin ve İslam dünyası arasında köprüdür. Halkların birlikteliği zenginliğimizdir. İkili ticaret hacmindeki dengesizlik giderilmeli. Dengesizliğin giderilmesi için somut önerilerimiz oldu. Çin Kültür ve Turizm bakanı bu hafta Türkiye'ye gelecek. Orta Koridor yol kuşak nasıl entegre edilebilir gündeme getirdik."

Bakan Fidan: Gazze için daha fazla adım atmaya çağırıyorum Haber

Bakan Fidan: Gazze için daha fazla adım atmaya çağırıyorum

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM'de "Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) Üyesi Ülkeler Arasında Savunma ve Güvenlik Mimarisi" başlığıyla düzenlenen TÜRKPA Milli Savunma Komisyonu Başkanları 1'inci Toplantısı'nda konuştu. Fidan, Türk dünyasının milli güvenlik mimarisi oluşturması için parlamenterler düzeyinde bir araya gelinmesi ve bir zeminin oluşturulmasının önemli bir konu olduğunu söyledi. Batı dünyasının parlamenter diplomasiyi baskı oluşturmada, pozisyon ilerletmede çok yoğun bir şekilde kullandığını anlatan Fidan, Türk dünyasının da son yıllarda TÜRKPA altında çeşitli konularda hem birbirleriyle paylaşım yaparak hem de zemin kazanarak ilerlemesinin stratejik önem taşıdığını vurguladı. Fidan, milli savunma alanının ekosistem oluşturulması gereken bir alan olduğunu söyledi. Bakan Fidan, TÜRKPA 13. Genel Kurulu’nun 5-6 Haziran’da Bakü’de gerçekleştirileceğini belirterek, dünyanın artan çatışmalar ve istikrarsızlıklarla karşı karşıya kaldığı ve küresel rekabetin hızlandığı dönemde TÜRKPA, Milli Savunma Komisyonu Başkanlarının bugün bir araya gelmesinin ayrı bir anlama sahip olduğunu kaydetti. Fidan, Türk dünyasının her alanda olduğu gibi savunma ve güvenlik alanlarında da daha fazla işbirliği ve bütünleşme içinde olmasının zaruri olduğunu aktardı. TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONU VURGUSU Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde yürütülen dış politikasının, Türkiye’nin ötesinde, Türk dünyasında da barış, refah ve güvenliğe katkı sunarak Türk devrine kendilerini taşıdığını söyledi. 1990’lı yılların başında bağımsızlığını kazanan genç cumhuriyetlerin, Türk dünyasının köklü devlet ve teşkilatlanma geleneği sayesinde hızla devletleşme yoluna girdiğini ve her alanda kapasitelerini güçlendirdiğini belirten Fidan, Türkiye’nin Türk Cumhuriyetlerine her zaman büyük destek verdiğini kaydetti. Bakan Fidan, şöyle devam etti: "Türk devletleri arasındaki ilişkiler ve örgütleşme süreci, ulus devletleri arasındaki ilişkilerin ötesinde olmalı ve tarihin bizlere sunduğu fırsatlardan istifadeyle ilerletilmelidir. Asya'nın yükselişinin sürdüğü ve Türk coğrafyasının öneminin her geçen gün daha da arttığı bir dönemdeyiz. Bunun bir sonucu olarak bölge dışı aktörlerin coğrafyamıza ilgisinin de giderek arttığını gözlemliyoruz. Avrasya'nın kalbinde yer alan coğrafyamızın küresel güç rekabetine sahne olmasının önüne geçmenin tek yolu var: O da saflarımızı sıklaştırmak. Bölgesel sahiplenme amacıyla küresel rekabetin yıkıcı biçimde bölgemize yansıtılmasına izin vermemeyi amaçlıyoruz." Bölgede sorunların ortaya çıkmadan önlenmesini, ortaya çıkan sorunların da bir aile olunduğu bilinciyle yine aile içinde, bu ailenin ferdi olmanın sorumluluğuyla çözüme kavuşturulmasını amaçladıklarını belirten Fidan, mevcut uluslararası sistemin barış, istikrar ve adalet üretemediğini, bölgesel sahiplenme ve işbirliğinin daha da önemli ve gerekli hale geldiğini dile getirdi. Dışişleri Bakanı Fidan, son dönemde Afganistan'da, Doğu Avrupa'da ve Orta Doğu'da meydana gelen gelişmelerin, Orta Asya'dan Anadolu'ya uzanan Türk dünyası halkının küresel ve bölgesel ölçekte önemini bir kez daha gösterdiğini vurguladı. GAZZE'DEKİ KATLİAM Gazze'de kadın ve çocuk olmak üzere on binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan vahşetin sürdürülebilir ve kalıcı biçimde durdurulabilmesi için iki devletli çözümün hayata geçmesinin gerektiğini aktaran Fidan, şunları kaydetti: "Yaşanan zulüm ve insani kriz karşısında Batı sessizliğe gömülmüş, uluslararası kuruluşlar ve normlar yetersiz kalmıştır. İhtilafın coğrafi yayılması ve toplumsal tırmanma tehlikesi de her geçen gün artmaktadır. Bu ortamda, Türk dünyasının ortak duruş sergileyerek uluslararası topluma örnek teşkil etmesi, Türk dünyasının ahlaki ve güç olarak da öne çıkmasını sağlayacaktır. İhtilafın coğrafi yayılması ve toplumsal tırmanmayı beraberinde getirmesi tehlikesinin bertaraf edilmesine de katkıda bulunacaktır." Fidan, Türkiye’nin Gazze konusunda ilk günden itibaren ilkeli bir duruş ve aktif bir politika sergilediğini söyledi. Gazze’ye ulaştırılan uluslararası yardımların yaklaşık 3'te 1'ini Türkiye'nin sağladığını hatırlatan Fidan, Türkiye'nin ayrıca yardım sağlayan ülkelerin de başında geldiğini aktardı. Fidan, şöyle devam etti: "En başından beri soruna adil ve kalıcı bir çözümün şart olduğunu, Filistin devletinin tanınması ve iki devletli çözüme odaklanılması gerektiğini vurguladık. İsrail'e karşı bu hedef doğrultusunda somut adımlar attık. Mevcut aşama itibariyle ikili ticaretimizi sonlandırdık. Güney Amerika Cumhuriyeti tarafından İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanında açılan davaya müdahil olma kararımızı açıkladık. Her türlü insan haklarının ve uluslararası hukuk ilkesinin daha fazla çiğnenmemesinin ve buna göz yumulmamasının önüne geçmek için tek yol var; İsrail'e yönelik uluslararası baskıların her alanda arttırılması. Bu çerçevede Türk dünyasındaki tüm kardeşlerimizi Gazze'deki vahşet karşısında seslerini daha fazla yükseltmeye, bu zulme son vermek için daha fazla ve daha somut adımlar atmaya çağırıyorum." UKRAYNA-RUSYA SAVAŞI Bakan Fidan, Ukrayna-Rusya Savaşı'nda daha fazla kan dökülmesini önlemek için çabaları sürdürdüklerini belirterek, "Ukrayna'nın egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne desteğimiz tamdır. Öte yandan, savaşın başından bu yana çatışmaların sona ermesi, müzakere yoluyla barışçıl bir çözüme ulaşılması gerektiğini vurguluyoruz. Bu kapsamda farklı alanlarda arabuluculuk görevlerini sürdürdük, sürdürmeye devam ediyoruz." dedi. "Malumunuz, Avrupa'nın ortasında 21'inci yüzyılda, son 2 yılda 500 bin kişinin hayatını kaybettiğine, bir ülkenin alt yapısı ve üst yapısının tamamıyla yok olduğuna, konvansiyonel bir savaşın devam ettiğine şahit olmaktayız." diyen Fidan, böyle bir manzaranın Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında da görüldüğünü söyledi. Fidan, yüz binlerce insanın öldüğü bu trajik tablonun önemli dersler ve ikazlar sunduğunu dile getirerek, TÜRKPA Milli Savunma Komisyonu Başkanları 1'inci Toplantısı'nda bir araya gelinmesinin önemini vurguladı. Milli güvenlikle ilgili tehditlerin her zaman baş gösterebileceğine işaret eden Fidan, bunun için hazırlıklı olunması gerektiğini ifade etti. Fidan, Ukrayna-Rusya Savaşı'nda çatışan tarafları bir araya getirerek Karedeniz Tahıl Girişimi'nin hayata geçirildiğini, bu yolla dünyanın sürükleneceği bir gıda krizinin önlenmesinin amaçlandığını hatırlatarak, "Karadeniz'de seyrüsefer güvenliğini sağlayacak düzenlemeler için taraflar arasında görüşmelerimiz devam ediyor." diye konuştu. AZERBAYCAN'A TAM DESTEK Azerbaycan'ın, 30 yıldır süregelen Karabağ işgaline son vererek Güney Kafkasya'da kalıcı barışın önünü açmasından büyük memnuniyet duyduklarını kaydeden Fidan, Ermenistan'ın işgali altında bulunan 4 köyün Azerbaycan'a iade edilmesi ve Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan'ın 11 Mayıs'ta Kazakistan'ın Almatı şehrinde gerçekleştirdikleri görüşmelerin olumlu gelişmeler olduğunu bildirdi. Fidan, Türkiye'nin bu süreçlerde Azerbaycan'a tam desteğini sürdürdüğünün altını çizerek, "Azerbaycan ve Ermenistan arasında nihai barış anlaşmasının imzalanması halinde bunun yalnızca iki ülkeye değil, tüm bölgeye olumlu yansımaları olacaktır." ifadesini kullandı. Türkiye'den Orta Asya'ya kadar bölgedeki tüm ülkelerin refahına katkı sunacak adımların atılmasını, bölgenin refah ve istikrar koridoruna dönüşmesini arzuladıklarını bildiren Fidan, ekonomi, ticaret ve finans sektörlerinin, askeri güç gibi yüksek politika alanlarından biri haline geldiğini kaydetti. Fidan, küresel ölçekte yeni ticaret yolları arayışlarının hız kazandığını anlatarak, "Jeopolitik ve jeoekonomik iç içe geçmiştir. Bu ortamda Türk devletleri, bağlantısallık, ticaret, enerji güvenliği gibi kritik alanlarda büyük işbirliği potansiyeli taşımaktadır." dedi. TÜRK DEVLETLERİYLE İŞBİRLİĞİ VURGUSU Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) bölgede istikrar ve büyüme konusunda üstlenebileceği role dikkati çeken Fidan, ulaştırma ile altyapı projelerine ve çeşitli alanlardaki yatırımlara önemli mali destek kaynağı sağlayacak olan Türk Yatırım Fonu'nun kurulmasını "bütünleşmenin ekonomik boyutunda atılmış çok önemli bir adım" olarak nitelendirdi. Fidan, "Bağlantısallığın önemli bir boyutunu oluşturan ulaştırma ağlarını geliştirme hedefimiz doğrultusunda, ulaşım ve ticarette işbirliğimizi güçlendirerek 170 milyonu aşkın bir nüfusu bünyesinde barındıran birliğimizin lojistik boyutunu da inşa etmeyi arzuluyoruz." değerlendirmesini yaptı. Bakan Fidan, Hazar Geçişli Orta Koridor'un hayata geçirilmesinin yalnızca tedarik zincirinin güvenliğine değil, aynı zamanda Avrupa'dan Çin'e kadar geniş bir alanda refah ve istikrarın sağlamlaştırılmasına katkı sağlayacağını vurguladı. Savunma sanayi alanında işbirliğinin geliştirilmesi ve Türk devletleri arasında savunma sanayi ekosisteminin oluşturulmasının gerekliliğine işaret eden Fidan, "Bunu sürdürülebilir kılmak için tedarik, eğitim, bakım, yan ürünler gibi konularda gereken adımları süratle atmalıyız. Türkiye, savunma sanayi alanında işbirliği konusunda kardeş Türk devletlerine her türlü desteği sağlamaya her zaman hazır olmuştur." dedi. YÜKSEK TEKNOLOJİ, EKONOMİNİN LOKOMOTİFİ Fidan, yüksek ve kritik teknoloji alanlarının, ekonominin lokomotifine dönüşmüş durumda olduğunu ve yapay zeka gibi çığır açıcı teknolojilerin, ekonomiden güvenliğe pek çok alanda oyun değiştirici faktör olarak insan hayatına girdiğini anlatarak, "Ne amaçla kullanılacağına ve ne yönde gelişeceğine bağlı olarak aynı anda hem riskler hem de fırsatlar taşımaktadır." ifadesini kullandı. İklim değişikliğinin etkisiyle uluslararası alanda gerçekleşen yeşil ve dijital dönüşüme işaret eden Fidan, Türk dünyasının bu yeni gelişmelere hızla adapte olması gerektiğini söyledi. Fidan, küresel ve bölgesel istikrarsızlıklar, yasa dışı göç ve örgütlü suç gibi konularda ortak mücadele vurgusu yaparak, Pakistan ziyaretinde Afganistan ile ilgili konuları ele aldıklarını dile getirdi. Türkmenistan ve Özbekistan başta olmak üzere Türk dünyasının Afganistan'daki gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Fidan, "Özellikle terörizmle, göçle, sınır güvenliğiyle ilgili konular kardeş ülkeler için birinci derecede öncelikli güvenlik sorunu. Bu konuyu da ilgili kurumlarımızla çok yakından takip ediyoruz. Kardeş Türk devletlerinin ilgili kurumlarıyla bu konuları da ele alıyoruz." diye konuştu. TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATININ BÜTÜNLEŞMESİ Bakan Fidan, TDT'nin her alanda kurumsallaşan ve sağlam temellere dayanan bir teşkilat haline geldiği değerlendirmesinde bulunarak, "Yol haritamızı teşkil eden 2040 Türk Dünyası Vizyon Belgesi'nin de ortaya koyduğu üzere her alanda ortak hedefleri ve vizyonu olan bir teşkilatın mensuplarıyız." dedi. TDT'nin ekonomi, enerji, savunma, turizm, kültür ve eğitim gibi pek çok alanda projeler yürüttüğünü anlatan Fidan, Türk Yatırım Fonu, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY), Türk Kültürü ve Mirası Vakfı, Uluslararası Türk Akademisi, TÜRKPA, Türk Konseyi Ortak Ticaret ve Sanayi Odası gibi kurumlarla bütünleşme alanında önemli adımlar attıklarını ifade etti. Fidan, TDT'nin daha güçlü kurumsallaşması ve bölgesinin öncü kuruluşlarından biri olması yönünde çabaları kararlılıkla sürdürdüklerine işaret ederek, "Teşkilatın Sekreteryasını güçlendirmek ve daimi temsilciler atamak suretiyle yürütülen projelerin verimliliğini ve hızını artırmayı; ayrıca ortak savunma sistemi oluşturmayı ve ortak kabiliyet geliştirmeyi, atılması gereken başlıca adımlar arasında görmekteyiz." dedi. TDT'nin uluslararası görünürlüğünün arttığını vurgulayan Fidan, farklı ülkeler ve uluslararası kuruluşların TDT ile kurumsal işbirliği arayışlarının arttığını aktardı. KKTC'NİN TÜRK DÜNYASINDAKİ YERİ Bakan Fidan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC), Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğunun altını çizerek, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin, anayasal adıyla gözlemci üye olarak, 2022'de Türk Devletleri Teşkilatına, 2023'te ise TÜRKPA'ya katılımı aile meclisimizi, Türk dünyasında olması gerektiği gibi kapsamaya bir adım daha yaklaştırdı." diye konuştu. KKTC'nin ileriki dönemde TDT etkinliklerine katılımının ve uygun şekilde temsilinin önem arz ettiğini dile getiren Fidan, Türk bütünleşmesini desteklemekten memnuniyet duyduklarını kaydetti. Fidan, Dışişleri Bakanı olarak göreve geldiğinde dış politikada 4 temel stratejik hedef belirlediğini anımsatarak, "Bunlar, bölgemizde barış ve güvenliği tesis etmek; dış ilişkilerimizi yapısal zemine oturtmak; refah ortamını geliştirmek ve küresel hedeflerimize ilerlemek." dedi. Türk devletleri ile ilişkilerin ve Türk dünyasının bütünleşmesinin daha ileri aşamalara taşınmasının öneminin altını çizen Fidan, "Bu doğrultuda geçtiğimiz ay yapılan değişiklikle, Dışişleri Bakanlığımız bünyesinde Orta Asya ve Türk Devletleri Teşkilatı Genel Müdürlüğünü kurduk. Bu düzenleme, Türk dünyasının bütünleşmesine daha yoğun katkıda bulunma hedefimizin ve dış politika vizyonumuzda Türk dünyasına atfettiğimiz önceliğin somut göstergesidir." ifadelerini kullandı. Fidan, beraberliğin güçlenmesinin Türk dünyasını küresel düzende baş aktörlerden biri haline getireceğini dile getirerek, bunun "Balkanlar'dan Çin'e uzanan geniş coğrafyada barış, refah ve güvenlik koruması sağlayacağını" söyledi. Parlamenter diplomasi icra eden milletvekillerine, liderlere tavsiyede bulunmak ve toplumu yönlendirmek açısından büyük rol düştüğünü kaydeden Fidan, toplantının, Türk dünyası için hayırlara vesile olması dileğinde bulundu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.