Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yas

Herkes Duysun - Yas haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yas haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ata Emre Akman cinayetinde iddialar güçlendi! Doğduğu yıla ait hastane kaydı bulunmadı! Haber

Ata Emre Akman cinayetinde iddialar güçlendi! Doğduğu yıla ait hastane kaydı bulunmadı!

Olay, 11 Mayıs'ta, Balıkesir'in Karesi ilçesi Karaoğlan Mahallesi Emir Sokak'ta meydana geldi. Zincir restoranda kurye olarak çalışan Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölümü öğrencisi Ata Emre Akman'ı, sipariş dönüşünde önünü kesen E.Ö., vücudunun 25 yerinden bıçakladı. Ata Emre Akman öldü, kaçan E.Ö. operasyonla yakalandı. E.Ö. ile oğlunu sakladığı iddia edilen Orhan Ö. gözaltına alındı. 'Kasten yaralama' ve 'Tehdit'ten 6 ayrı suç kaydı bulunan E.Ö. ile babası, polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. E.Ö. tutuklandı, serbest bırakılan Orhan Ö. tekrar gözaltına alındı. İşlemleri sonrası Orhan Ö. tutuklandı. SON GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI Öte yandan olay, yakındaki okulun güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde; Ata Emre Akman'ın vücuduna aldığı çok sayıda bıçak darbesiyle motosikletinin üzerine düştüğü görüldü. Ayrıca olaydan 1 hafta önce Ata Emre Akman'ın, ailesiyle gittiği tatilden görüntüleri de ortaya çıktı. Akman'ın kameraya el salladığı, gitar çalıp, kız arkadaşıyla şarkı söylediği anlar da kameraya yansıdı. BABA İÇİN DE İDDİANAME HAZIRLANDI Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı tamamlayıp, cinayetle ilgili ilk iddianamesini E.Ö. için hazırladı. E.Ö. hakkında 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçu'ndan 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası istendi. Ayrıca 'Silah taşımak'tan 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı, E.Ö.'nün babası Orhan Ö. için de iddianame hazırladı. Orhan Ö. için 'Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye azmettirme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. BABADAN 'ÖLDÜR' TALİMATI İddianamede; sanığın dini nikahla yaşadığı Sultan Durmaz ile ayrıldıktan sonra Durmaz'ı sürekli rahatsız ettiği, işlediği başka suçtan hükümlü olarak bulunduğu İzmir Buca Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndan 2 Mayıs'ta izinli çıktığı belirtildi. İzinli çıkan Orhan Ö.'nün Durmaz'ın yaşadığı evin önüne gelip, birilerinin başına bir iş geleceği yönünde tehdit ettiği de iddianamede yer aldı. Ayrıca E.Ö.'nün olaydan önce aradığı Durmaz'a babası Orhan Ö.'nün talimatıyla kendisini öldüreceğini söylediği belirtildi. TANIK İFADELERİ DOĞRULADI İddianamede; E.Ö.'nün, Orhan Ö.'nün ceza infaz kurumunda bulunduğu sürede Sultan Durmaz'a yönelik herhangi bir eyleminin bulunmamasına karşılık, Orhan Ö'nün cezaevinden çıktığı dönemde, oğlunun Durmaz'ın evinin önüne gidip Ataman'ı öldürmesinin Orhan Ö.'nün 'azmettirici' olduğunu gösterdiği; olayla ilgili alınan tanık ifadelerin de bunu doğruladığına yer verildi. Bu iddianame de Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İddianameleri kabul eden Balıkesir Ağır Ceza Mahkemesi açılan davaların tarafından birleştirilmesine karar verdi. HASTANE KAYITLARINDA YOK Balıkesir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tensip zaptı düzenledi. Tensip zaptında mahkeme tarafından E.Ö.'nün, nüfus ve hastane kayıtlarına göre 24 Nisan 2007'de doğduğu belirtilerek, nüfusa ise 14 Ağustos 2009'da kaydının gerçekleşmesi hususu yer aldı. Orhan Ö.'nün düşük ve ölüm de dahil başka bir çocuğu olup olmadığının araştırılması istendi. Ayrıca Balıkesir İl Halk Sağlığı Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak 24 Nisan'da 2007'de topuk kanı alınıp alınmadığı soruldu. Yine E.Ö.'nün tüm hastane kayıtları hakkında mahkemeye bilgi verilmesi, 24 Nisan 2007 tarihi öncesinde herhangi bir kayıt bulunup bulunmadığı bilgisi istendi. Balıkesir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mahkemeye E.Ö.'nün topuk numunesinin bulunmadığı ve anneye ait 2007 doğumlu bir bebeğin kayıtlarda olmadığı bildirildi. 'E.Ö.'NÜN 18 YAŞINDAN BÜYÜK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ' Akman ailesinin gönüllü avukatı İbrahim Erenci, 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin tensip zaptında İl Sağlık Müdürlüğü'nden istenilen belgelerin son derece önemli olduğunu belirterek, "Bizler de E.Ö.'nün 18 yaşından büyük olduğunu düşünüyoruz. Mahkeme tarafından istenilen belgeler ve gelen yazı da bizleri destekler nitelikte ve artık kemik yaşının tespit edilmesi de bir zorunluluk haline geldi. Suçsuz yere vahşi bir şekilde öldürülen Ata Emre Akman'ın katil zanlılarının hak ettikleri cezayı almasıyla, olayla ilgili olarak büyük üzüntü yaşayan başta Ata Emre Akman'ın ailesi ve tüm Türkiye'deki vatandaşlarımızın da bir nebze yüreklerinin rahatlaması en büyük isteğimiz" dedi. Avukat Erenci, ayrıca, dosyaya son olarak sunulan belge nedeniyle kemik yaşı incelemesi yapılması ve 18 yaşından büyük olduğu yönünde adli tıp ya da tam teşekküllü hastane raporunun tespit edilmesi halinde E.Ö.'nün yargılamasında istenilen cezanın asgari müebbet hapis, canavarca his şevkiyle cinayetin işlenmiş olması nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almasının gündeme gelebileceğini belirtti.

TÜİK'ten acı tablo: Her yıl binlerce çocuk anne oluyor Haber

TÜİK'ten acı tablo: Her yıl binlerce çocuk anne oluyor

Türkiye'de geçen yıl 565 bin 435 çift hayatlarını birleştirdi ve 18 bin 26 akraba evliliği oldu. 2023'te 16-17 yaş grubunda 706, 18-19 yaş grubunda ise 5 bin 657 erkek evlendi. Kadınlarda ise 16-17 yaş grubunda 10 bin 471, 18-19 yaş grubunda 38 bin 335 evlilik oldu. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) karşılıklı yaş grupları evlenme verilerine göre son 10 yılda 16-19 yaş grubundaki 441 kadın, 45 yaş ve üstündeki erkekle nikah masasına oturdu. Geçen yıl 16-19 yaş aralığında en az 29 yaş büyük erkekle 37 kadın dünyaevine girdi. 16-19 yaş aralığında 45-49 ve daha büyük yaşlardaki erkekle evlenen kadın sayısı 2022 ve 2021'de 38, 2020'de 41, 2019'da 42, 2018'de 39, 2017'de 46, 2016'da 54, 2015'te 56, 2014'te 50 olarak kayıtlara geçti. Son 10 yılda 16-19 yaş grubundaki erkekle evlenen 45 yaş ve üstü kadın sayısı da 15 oldu. ÇOCUK EŞ, ÇOCUK ANNE Türkiye'de 18 yaş altı çocukların evliliklerinde yıllara göre düşüş yaşandı ancak her yıl binlerce çocuk anne oluyor. Doğum istatistikleri verilerine göre 2022'de 15 yaşından küçük 147 çocuk anne oldu. 15-17 yaş grubunda ise 7 bin 42 doğum gerçekleşti. Annenin yaş grubuna göre doğum istatistiklerinde 2013-2022 yıllarında 15 yaşından küçük 2 bin 578 çocuk anne oldu. Yıllara göre, 15 yaşından küçük ve 15-17 yaş aralığında doğum yapanların sayısı şöyle: 2013 yılında 15 yaşından küçük 449, 15-17 yaş aralığında 21 bin 967, 2014'te 15 yaşından küçük 436, 15-17 yaş aralığında 20 bin 682, 2015'te 15 yaşından küçük 321, 15-17 yaş aralığında 18 bin 841, 2016'da 15 yaşından küçük 309, 15-17 yaş aralığında 17 bin 99, 2017'de 15 yaşından küçük 295, 15-17 yaş aralığında 15 bin 282, 2018'de 15 yaş aralığında 211, 15-17 yaş aralığında 12 bin 114, 2019'da 15 yaşından küçük 171, 15-17 yaş aralığında 10 bin 74, 2020'de 15 yaşından küçük 121, 15-17 yaş aralığında 8 bin 251, 2021'de 15 yaşından küçük 118, 15-17 yaş aralığında 7 bin 176, 2022'de 15 yaşından küçük 147, 15-17 yaş aralığında 7 bin 42 kişi doğum yaptı.

Hatay'da depremde ailesini kaybeden annenin feryadı yürek yaktı Haber

Hatay'da depremde ailesini kaybeden annenin feryadı yürek yaktı

Yıkılan binalarda enkaz altında kalan 42 binden fazla insan hayatını kaybederken yüz binlerce vatandaş evsiz kaldı. Depremin en çok etkilediği illerden biri de Hatay oldu. Hatay’da Antakya Devlet Hastanesi'nde hemşirelik yapan karı koca Emine-Ahmet Yıldırım, çocukları Zeynep ve Erbap Yıldırım ile çocuklara bakmaya gelen teyze Seher Güngör enkaz altında kaldı. Kurtarmak için mücadele başlatıldı Baba Mahmut Güngör, depremden sonra Hatay’daki çocuklarına ulaşamayınca hemen akrabalarıyla birlikte Hatay’a gelip onları kurtarmak için mücadele başlattı. Ancak günlerce yapılan çalışma sonucunda damadı, torunu Zeynep ve kızı Emine’nin cansız bedenine ulaştı.  4 çocuğunu kaybetti Diğer kızı Seher ve torun Erbap sağ olarak kurtarıldı. Seher Güngör de hastanede hayatını kaybetti. Torun Erbap’ın ise ayağı kesildi. Aileden geriye bir tek 2 yaşındaki Erbap kaldı. Baba Güngör, damadı, iki kızı ve torununun cenazesini Adana’da Kabasakal Mezarlığında toprağa verdi. Anne Ümmü Gülsüm Güngör ise mezarda iki kızı, torunu ve damadının mezarlarına sarılarak gözyaşlarına boğuldu. "Beyaz kefenlere karıştın kuzum sen" Güngör, Hatay’a yeğenlerine bakmak için depremden iki gün önce giden kızı Seher Güngör’ün mezarına sarılıp toprağa öperek şu ifadeleri kullandı: Ben sana gelinlik giydirecektim kefen giydirdim. Beyaz kefenlerle gittin kuzum sen. Beyaz kefenlere karıştın kuzum sen. Zeynep’im küçücük Zeynep’im. Hanginize sarılayım ben hanginize. Hanginizle hasret gidereyim ben. Kuzum ciğerim Emre’m. Seher’im, Emine’m ciğerim kuzum.  "Bir torunumu kurtardık onun da ayağı kesildi" Baba Güngör ise büyük bir acı yaşadığını ifade ederek şöyle konuştu: Depremde eniştem, iki kızım, bir torunum öldü. Kurtaramadık, biri sağ çıktı kurtaramadık. Bir torunumu kurtardık onun da ayağı kesildi. Kızım ve damadım hemşire Antakya Devlet Hastanesi'nde, diğer kızım da iki gün önce yeğenlerine bakmak için Hatay’a gitmişti. O da orada depreme yakalandı. Bina depremde yıkılmış. Biz de Adana’dan gittik. Köylüler sağ olsun yardım ettiler ama kurtaramadık. 

Eski takım arkadaşları Taner Kahriman'a ağlıyor Haber

Eski takım arkadaşları Taner Kahriman'a ağlıyor

Fransa'da Marsilya forması giyen A Milli futbolcu Cengiz Ünder ile iki kulüpte de takım arkadaşı olan merhum futbolcu yine Hatay'da kaldığı rezidansın enkazından kendi çabalarıyla kurtulan Hataysporlu futbolcu Kerim Alıcı ile hem Bucaspor hem Altınordu'da oynadı. Taner Kahriman, Kerim'in ikizi Samunsporlu Barış Alıcı'nın yanı sıra Erzurumspor'da kiralık oynayan Başakşehirli Alican Özfesli, Muş 1984'te forma giyen Yusuf Acer, Karacabey Belediyespor'da görev yapan Fatih Aktay gibi oyuncularla da iki kulüpte birlikte görev yaptı. Taner Kahriman, aynı zamanda Altınordu altyapısında İngiltere'de Leicester City forması giyen A Milli futbolcu Çağlar Söyüncü'nün yanı sıra İzmir ekibinde görev yapan Yusuf Yalçın Arslan, Hatayspor'un kalesini koruyan Erce Kardeşler ve Eyüpspor'da kiralık olarak top koşturan İstanbulsporlu İbrahim Yılmaz gibi futbolcularla omuz omuza mücadele etti. Karşıyaka altyapısından yetişen Erdi Kasapoğlu da Karbel Karaköprü Belediyespor'da Taner Kahriman'la birlikte oynadı. 25 yaşında hayata gözlerini yuman Kahriman için eski takım arkadaşları taziye mesajları yayınladı. DUYGUSAL MESAJLAR PAYLAŞILDI Futbolcular eski takım arkadaşları Taner Kahriman için sosyal medya hesaplarından duygusal paylaşımlar yaptı. Süper Lig ekiplerinden Hatayspor'da görev yapap kendisi de Hatay'da enkazdan çıkan Kerim Alıcı, "Mekanın cennet olsun canım kadeşim, huzurlar içinde uyu" sözleriyle ikizi Barış ve Taner Kahriman'la birlikte çekildikleri bir fotoğrafı paylaştı. Barış Alıcı, "Canım kardeşim senelerce aynı sofradan yemek yedik. Beraber güldük ağladık. Çok erkendi be Taner'im. Allah mekanının cennet nasip eylesin" ifadelerine yer verdi. CENGİZ ÜNDER YASTA A Milli Takım'ın yıldızı Cengiz Ünder, Taner Kahriman'ın vefatı sonrası, "Taner'im mekanın cennet olsun, çok üzgünüm" mesajını paylaştı. Futbolculardan Fatih Aktay, "Taner'im güzel kardeşim mekkanın cennet olsun, Allah sevdiklerine bizlere sabırlar versin",  Alican Özfesli, "Çok üzgünüm. Mekanın cennet olsun güzel kardeşim benim", Erdi Kasapoğlu, "Efendi, kalbi güzel kardeşim. Seni çok özleyeceğim. Mekanının cennet olsun" mesajlarını yayınladı. TEKNİK DİREKTÖR UFUK KAHRAMAN: ÇOK BEYEFENDİ BİRİYDİ İzmirli teknik direktör Ufuk Kahraman, Bucaspor altyapısında antrenörlüğünü yaptığı Taner Kahriman'ın hem sahada hem de saha dışında çok beyefendi biri olduğunu dile getirdi. Teknik Direktör Kahriman, "9 yaşından beri hocasıydım. Çok üzüldüm. Çok beyefendi, çok karakterli ve ahlaklı bir oyuncuydu. O kadar üzüldüm ki anlatamam. Evladım gibiydi. Kader onu orada buldu. Hem Bucaspor'da hem de Altınordu birlikteydik. 97 jenerasyonundandı. Ailesine sabırlar diliyorum" dedi. "TANER SAVUT'TAN HABER BEKLİYORUZ" Hatay'da halen enkaz altında olan Hatayspor Sportif Direktörü Taner Savut'tan iyi bir haber beklediklerini dile getiren teknik direktör Ufuk Kahraman, "Taner Savut'la çocukluğumuz beraber geçti. O'nun haberini bekliyorum. İzmirspor'da hem altyapıda hem profesyonel olarak birlikte top oynadık. Hem de aile dostum, çok yakın dostuz. Kerim Alıcı ile konuştum. Kerim, 12 katlı rezidansın 5'inci katındaymış. Uyanık olduğu sırada dolap üzerine düşmüş ve yaşam üçgeni ile duvarı kıra kıra enkazdan kurtulmuş. Taner de 9'uncu katta kalıyormuş ancak o sırada otopark da olabileceği tahmin ediliyor. Enkazın otoparkından sesler geliyormuş. Umutlu bekleyişimiz sürüyor" diye konuştu.

Bitlis'te yaşayan 120'lik delikanlı! Haber

Bitlis'te yaşayan 120'lik delikanlı!

Bitlis'in Tatvan ilçesine bağlı Yoncabaşı köyünde yaşayan ve 120 yaşında olduğunu iddia eden Şeyhmus Özem, hayatı boyunca 5 defa hastaneye gitti. Seferberlik zamanında nüfusa kaydının geç yaptırıldığını ve nüfus cüzdanına göre 91, asıl yaşının ise 120 olduğunu iddia eden Özem, ilerleyen yaşına rağmen kimsenin yardımı olmadan ihtiyaçlarını karşılıyor. Sağlıklı kalmanın ve uzun yaşamanın sırrını yaptığı ibadete bağlayan 6 çocuk ve 105 torun sahibi Özem, torununun torununu gördü. Yaşamında bir asrı geride bırakan Özem, yaşına rağmen dimdik ayaktaki duruşu ile de görenleri hayran bırakıyor. Hastaneye 5 kez gittiğini söyleyen Şeyhmus Özem, sağlığının gayet yerinde olduğunu dile getirerek, “Yoncabaşı köyünde yaşıyorum ve 120 yaşındayım. Allah’a hamdolsun ki hala aklım ve sağlığım yerinde. Rus askerleri burayı işgal ettiğinde 12 yaşındaydım. Ailem ile korkudan öğle vaktinde Mardin’in Ömerli ilçesine doğru yola koyulduk. 10 yılı aşkın süre Ömerli’de zengin bir adamın yanında çalıştık. Seferberlik bittikten sonra memlekete dönüş yaptık. O zaman resmi nüfus kaydımızı yapacak kimse olmadığı için kimlik çıkaramadık. Memlekete döndükten 10 yıl sonra kimliğimi çıkardım. Bu zamana kadar 5’ten fazla hastaneye gitmişliğim yok ve buna rağmen sağlığım yerinde” ifadelerini kullandı. Şeyhmus Özem’in oğlu Yaşar Özem ise babasının ilerleyen yaşına rağmen kimseye muhtaç olmadan hayatını sürdürdüğünü anlatarak, “Babam 120 yaşında ve bu zamana kadar 5 defa doktora gitti. Şimdiye kadar hayatını sürdürüyor ve maşallah gençler gibi görünüyor. 2 oğlu ve 4 kızı var. Biz bu yaşında hacı babama muhtaç oluruz ama o bize muhtaç olmaz” şeklinde konuştu. Şeyhmus Özem’in komşusu Mehmet Reşit Aygün de, Özem’in köydeki en yaşlı kişi olduğunu dile getirerek, “Seferberlik dönemini ve göç ettikleri her anı hatırlıyor. O dönemde en az 10 yaşında olduğunu söylüyor. Maşallah çok sağlıklı ve bu yaşına kadar 1 defa göz muayenesine giderek gözlük aldı. Hacı amca 5 vakit namazını kılarak 24 saat boyunca tespih çekiyor. Allah uzun ömür versin başımızdan eksik etmesin. Köyümüzde doğup büyüyenlerin çoğu rahmetli oldu. Ama hacı hala ayakta duruyor. Bu bölgede hacı yaşında kimseyi görmedik” diye konuştu.

Nepal'de yas ilan edildi! Haber

Nepal'de yas ilan edildi!

Nepal'deki uçak kazasında can kaybı 68'e yükselirken ülkede yas ilan edildi. Başbakan Pushpa Kamal Dahal yaptığı açıklamada, yarın ülke genelinde ulusal yas ilan edildiğini bildirerek, herkesin bölgedeki kurtarma çalışmalarına destek olmaları çağrısında bulundu. Yetkililer, bölgedeki arama-kurtarma çalışmalarına yarına kadar ara verildiğini aktardı. Başbakan Dahal liderliğindeki acil kabine toplantısının ardından açıklama yapan Maliye Bakanı Bishnu Paudel, hükümetin kazanın nedenini araştırmak için bir komite kurduğunu ifade ederek, komitenin kaza ile ilgili 45 gün içinde rapor vermesinin beklendiğini açıkladı. Yeti Havayolları yarın yapılacak tüm normal uçuşları iptal etti Yeti Havayolları tarafından yapılan açıklamada, hayatını kaybeden yolcular için ilan edilen yas nedeniyle yarın için tüm normal uçuşlarını iptal edildiği duyuruldu. Aynı zamanda Tara Air'in de sahibi olan Yeti Havayolları’nın düşen uçakta dahil filosunda toplam 6 adet ATR 72 tipi uçak bulunuyor.   AB, 2013’ten bu yana Nepal Havayollarını hava sahasına sokmuyor Everest de dahil olmak üzere dünyanın en yüksek 14 dağından sekizine ev sahipliği yapan Nepal’de, 2000 yılından bu yana yaklaşık 350 kişi uçak veya helikopter kazalarında öldü. Avrupa Birliği (AB), güvenlik endişelerini öne sürerek 2013'ten bu yana Nepal Havayollarını hava sahasına sokmuyor. Ne olmuştu? Nepal'in başkenti Katmandu'dan yerel saatle 10.33 sıralarında 4’ü mürettebat toplam 72 kişi ile havalanan Yeti Havayolları'na ait çift motorlu ATR 72 tipi yolcu uçağı Pokhara Havaalanı'na iniş yaptığı sırada düşmüş, kazada 68 kişi hayatını kaybetmişti. Uçakta, 5 Hindistan, 4 Rusya, 2 Güney Kore ve 53 Nepal vatandaşının yanı sıra İrlanda, Avustralya, Arjantin ve Fransa’dan 1’er kişinin olduğu aktarıldı. Nepal'de 29 Mayıs 2022'de turizm kenti Pokhara’dan kalkarak ülkenin batısındaki Jomsom kasabasına giden Tara Air’e ait uçağın havalandıktan kısa bir süre sonra kule ile irtibatı kesilmiş ve ardından düştüğü belirlenmişti. Arama kurtarma çalışmaları sonrasında uçağın enkazını bulan ekipler, iki günün sonunda 22 kişinin cansız bedenine ulaşmıştı. Uçakta 13 Nepalli, 4 Hint, 2 Alman yolcu ile 3 mürettebat bulunuyordu. 2018’de ise Bangladeş'in başkenti Dakka’dan Katmandu seferine yapan ABD-Bangla Havayollarına ait yolcu uçağının iniş sırasında düşmesi sonucu 51 kişi hayatını kaybetmişti.  

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.