Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yenilenebilir Enerji

Herkes Duysun - Yenilenebilir Enerji haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yenilenebilir Enerji haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Yenilenebilir enerji yatırımları, doğal gaz ithalatını solladı Haber

Yenilenebilir enerji yatırımları, doğal gaz ithalatını solladı

Zafer Demircan, Geleceğin Enerjisi ve Depolama Kongresi'nin açılışındaki konuşmasında, yenilenebilir enerji kurulu gücünün hidroelektrik santralleri ile birlikte 67 bin megavatın üzerine çıktığını söyledi. Türkiye'de özel sektör marifetiyle rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarının 31 bin megavata çıkarıldığını ifade eden Demircan, "Enerjide ithalatçı bir ülkeyiz. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 60 milyar dolar, bu yıl da yaklaşık 50 milyar dolarlık bir enerji ithalatının gerçekleştiğini görüyoruz." diye konuştu. Demircan, Paris Anlaşması ile tüm ülkelerin verdiği beyanlar kapsamında net sıfır hedefi belirlendiğini anımsattı. Türkiye'nin enerji stratejisinde öne çıkan başlıklardan birinin kaynak çeşitlendirmesi yapmak olduğunu dile getiren Demircan, "Yenilenebilir ağırlıklı olarak yerli kaynaklara yer vermemiz gerekiyor. Nükleer enerji karbon sıfır olarak, en temiz enerji kaynağı olarak göründüğümüz bir enerji çeşidi. Bunun için nükleer kapasitelerimizi artırmaya çalışıyoruz. Akkuyu'da 1. Üniteyi devreye alma sürecimiz devam ediyor. Sinop ve Kıyıköy'de de 2. ve 3. projelerle ilgili görüşmelerimiz devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu. Demircan, nükleer enerjiyi sisteme entegre etmenin önemine işaret ederek, nükleer enerjinin ileride Türkiye'nin enerji sisteminde baz yük olarak devreye alınacağını kaydetti. ENERJİDE ANA EKİPMAN ÜRETİCİ SAYISI ARTTI Bütün bu değişim ve dönüşümün kurumsal tarafının önemli olduğunu belirten Demircan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Önümüzdeki 10 sene bizim için dönüşüm ve değişimin gerçekleştirilmesi açısından zor bir sene olacak. Hem sistemin kendisi dönüşecek hem de sistem içi dönüşümü lazım. Son 20 yılda elektrik ve enerji sektöründe önemli reformlar başarıldı. Yenilenebilir enerjideki yatırımlarla şu ana kadar 132 milyar dolarlık doğal gaz ithalatının önüne geçtik. Yenilenebilir enerji sektörü bu yatırımlarla 890 milyon tonluk bir karbon emisyon azaltılmasını sağlıyor." Demircan, Türkiye'de yenilenebilir enerji sektörü ilk başladığında imalat açısından neredeyse hiçbir kabiliyeti olmadığını mevcut durumda ise 150’nin üzerinde ana ekipman imalatçısı, doğrudan ve dolaylı alt tedarikçi sayısının da 350'ye çıktığını söyledi. İmalatçı sayısının artacağını vurgulayan Demircan, "Bugüne kadar yerli aksam ya da destek kapsamında 1,8 milyar dolarlık imalat desteği vermişiz. Bu imalat desteğinden 10 gigavatlık üretim kapasitesi faydalanmış." dedi. Yeni yılda YEKA ihaleleri olacak Demircan, halihazırda 70 bin megavata yakın ön lisans ya da kısmen lisans aşamasında yatırım kapasitesi olduğunu söyledi. Bunun yaklaşık 34 bin megavatının depolamalı RES ve GES projeleri olduğuna dikkati çeken Demircan, "24 bin megavatı öz tüketim amaçlı lisanssız projeler, kalanı da lisanslı olan projeler. İnşallah ocak ve şubat aylarında güneş ve rüzgar YEKA ihalelerini yapacağız. Ayrıca izin süreçleri kısaltılması için bir kanun değişikliği çalışmasını önemli ölçüde tamamlayıp, mevcutta yaklaşık 48 aylık olan izin süreçlerinin 24 aya kadar indirilmesi konusunda hazırlıklarımızı tamamladık. Bütün bunları yaparken büyük kapasitenin sisteme entegrasyonu ve sistemi ve altyapısını buna göre değiştirilmesi gerekiyor." diye konuştu. Demircan, bugün itibarıyla yaklaşık 75 bin kilometrelik bir iletim hattı bulunduğunu, ilerleyen zamanda 90 bin kilometreye kadar çıkarılması için çalışmalara devam edildiğini kaydetti. Yaklaşık 28 milyar dolarlık yatırımın 10 yıllık dilimde iletim hattı yatırımlarında kullanılacağını vurgulayan Demircan, "Yeni hatlar ile sistemi desteklemek ve enterkonneksiyon kapasitemizi artırarak komşu ülkelerle işbirliğini geliştirmeyi arzu ediyoruz. Ayrıca sistemin depolama yeteneğini arttırmayı planlıyoruz." diye konuştu. KONGRENİN MOTTOSUNUN "BÖLGENİN BATARYA ÜSSÜ TÜRKİYE" OLDU Enerji Depolama Endüstrileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı (EDEDER) Can Tokcan, enerji depolama teknolojilerinin 2025’ten başlayarak gelecek 30 yıl boyunca enerjide bir oyun değiştirici olacağını aktardı. Yeni yıl ortasından itibaren büyük ölçekli depolama projelerinin devreye alınacağının öngörüldüğünü ifade eden Tokcan, "Dünya genelinde 2050'ye kadar enerji dönüşümü alanında yapılması gereken yıllık yatırım tutarı yaklaşık 3,5 trilyon dolar. Bu yatırımların büyük kısmı enerji altyapısının iyileştirilmesi ve yenilenebilir yatırımlarıyken önemli bir kısmı ise enerji depolama sistemlerine yönelik yatırımlardır. Enerji depolamada küresel ölçekte 2035’e kadar 2 teravatsaatlik bir kurulum hedefleniyor, yatırım bedeli ise 400 milyar dolar civarında." diye konuştu. Kongrenin mottosunun "Bölgenin Batarya Üssü Türkiye" olarak belirlendiğini ifade eden Tokcan, hedeflerinin katma değeri Türkiye’de yaratmak ve yurt dışına ihracat yapmak olduğunu belirtti. Tokcan, Türkiye'nin kendisine özgü becerileri ile dünyanın tamamına ürün, yazılım ve hizmet ihraç edecek pozisyonda olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "Yurt dışı pazarlarında enerji depolama alanında Avrupa için çok önemli bir ticaret partneri olma potansiyelimiz var. Avrupalı şirketler de halihazırda Türkiye'deki şirketlerle depolama alanında iş birliklerinin temelini oluşturuyorlar biz de bu iş birliklerinin güçlenmesini hedefliyoruz. Ülkece edindiğimiz deneyimler, hızlı hareket edebilmemiz, kararlılıkla sürdürülen kamu idaresi, yetişmiş insan kaynağımız, teknik kabiliyetlerimiz ve yenilikçi vizyonumuzla biz bu çabaların 'enerji depolama' alanında, çok hızlı bir şekilde, Türkiye'nin öncü teknoloji üreticileri arasına başarı ile gireceğine inanıyoruz. Bu unsurların tümü Türkiye’yi 'Bölgenin Batarya Üssü' konumuna taşıyabilir."

BM Genel Sekreteri Guterres, kritik minerallere talebin gelişen ülkeler için fırsat olduğunu söyledi Haber

BM Genel Sekreteri Guterres, kritik minerallere talebin gelişen ülkeler için fırsat olduğunu söyledi

Guterres, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) kapsamındaki "Enerji Dönüşümünün Adalet ve Eşitlikle Kaynaklandırılmasına İlişkin Yüksek Düzeyli Toplantı"da konuştu. Enerji dönüşümünün adaletli şekilde sağlanmasına ilişkin zorluklarla mücadele edildiğine işaret eden Guterres, "Yenilenebilir enerji devrimi hızla ilerliyor ve kritik mineraller de bunun merkezinde yer alıyor. Geçtiğimiz yıl, ilk defa, şebekelere ve yenilenebilir enerjiye yatırılan miktar fosil yakıtlara harcanan miktarı geçti." ifadelerini kullandı. Ülkelerin 2030’a kadar yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarmayı hedeflediğini ve bu doğrultuda kritik mineraller talebinin de artacağını anlatan Guterres, "Bu durum kaynaklar açısından zengin gelişen ülkeler için bu büyük bir fırsattır." dedi. Guterres, kaynaklara yönelik küresel çapta bir sömürü yaşandığını vurgulayarak, "Topluluklar sömürülüyor, haklar çiğneniyor ve çevreler mahvediliyor. Gelişmekte olan ülkeler değer zincirlerinin en altına itiliyor ve diğerleri kaynaklarıyla zenginleşiyor." sözlerini sarf etti. BM'nin toplulukları güçlendirmek, hesap verebilirlik yaratmak ve temiz enerjinin adil kullanımını sağlamak için çalışmalar yaptığını kaydeden Guterres, "Enerji dönüşümündeki kritik minerallere talep arttıkça, eylem de artmalı. Birlikte, geçişi adalete ve eşitliğe doğru çevirelim." görüşünü paylaştı. TEMİZ ENERJİYLE BERABER KRİTİK MİNERALLERE İHTİYAÇ ARTIYOR Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol da temiz enerjiye dönüşümün, iklim endişeleri ve ekonomik rekabet gücü gibi faktörlerin etkisiyle birçok kişinin fark ettiğinden daha hızlı ilerlediğini söyledi. Birol, kömür çağından petrol ve doğal gaz çağına ve şimdi de artan elektrik talebiyle desteklenen elektrik çağına geçildiğine dikkati çekti. Son 10 yıla bakıldığında küresel elektrik talebinin enerji talebinin iki katı büyüdüğünü kaydeden Birol, "Gelecek 10 yılda ise elektrik talebi enerji talebinin altı katı büyüyecek. Bu, elektrikli araç ve klima kullanımındaki artıştan kaynaklanan elektrik talebindeki büyümeyi temiz enerji kaynaklarıyla karşılamamız gerektiği anlamına geliyor." dedi. Birol, temiz enerjiye duyulan ihtiyacın kritik minerallere ihtiyaç duyulması anlamına da geldiğini belirterek, temiz enerji tedarik zincirlerinin geleneksel enerjiye göre çok daha uzun olduğunu, bu nedenle uygun ve adil bir şekilde pazara sunulmasının daha fazla dikkat gerektirdiğini anlattı. Gelişmekte olan ülkelere kritik minerallere yönelik gelecekteki talebi göz önünde bulundurmaları ve ticaret anlaşmalarını buna göre düzenlemeleri çağrısında bulunan Birol, "Bu ham maddeleri yerel olarak rafine edin ve işleyin. Bu, kaynaklara sahip gelişen ülkeler için büyük bir fırsat." diye konuştu. Birol, kritik minerallere ilişkin geri dönüşümün önemini de vurgulayarak, "Enerji dünyasında sihirli kelime her zaman çeşitliliktir. Tedarik zincirinde tek bir tarafa çok fazla odaklanmak her zaman risklidir. Tüm yumurtaları tek bir sepete koymamak çok önemlidir. Bu nedenle, çeşitlilik yaratmak arz güvenliği açısından çok önemli olacaktır. Tedarik açısından bakıldığında kritik minerallerin mevcudiyeti, doğru adımları attığımız takdirde yeşil enerjiye geçişi yavaşlatacak bir darboğaz olmayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Herkes Duysun En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.