Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yök

Herkes Duysun - Yök haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yök haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

AYM'den çok konuşulacak karar: Cumhurbaşkanı'nın rektör ataması anayasaya aykırı Haber

AYM'den çok konuşulacak karar: Cumhurbaşkanı'nın rektör ataması anayasaya aykırı

Resmi Gazete'de yer alan karara göre, AYM, 2018 tarihli 703 sayılı Anayasa'da Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin (KHK) iptal istemini karara bağladı. Dünya Gazetesi'nde yer alan habere göre, Yüksek Mahkeme, 703 sayılı KHK'de yer alan rektörlerin Cumhurbaşkanı tarafından atanmasına ilişkin düzenlemeyi, Anayasa'ya aykırı bularak iptal etti. Dava konusu kuralın önceki halinde, rektörlerin devlet üniversitelerine atamasında, YÖK'ün aday gösterdiği kişiler arasından seçilerek, Cumhurbaşkanı tarafından atanacağının düzenlendiği aktarılan kararda, vakıf üniversitelerine ise mütevelli heyetinin YÖK'e teklifi ve YÖK'ün olumlu görüş vermesi üzerine Cumhurbaşkanı tarafından atanacağının düzenlendiği ifade edildi. Kararda, 703 sayılı KHK ile yapılan düzenleme sonrası, YÖK'ün rektör atama sürecinde, devlet üniversiteleri yönünden aday gösterme, vakıf üniversiteleri yönünden mütevelli heyetinin teklifine olumlu görüş verme şeklindeki rolüne son verilmek suretiyle rektör atama usulünün değiştirildiği, ayrıca atanma şartları, görev süresi gibi rektör atanmasına ilişkin hükümlerin madde metninden çıkarıldığı hatırlatıldı. Yüksek Mahkemece 12 ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırılan iptal kararına ilişkin gerekçede, "Kural, kamu hizmetlerine girme hakkına ilişkin düzenleme içerdiğinden Anayasa'nın mülga 91. maddesi uyarınca KHK ile düzenlenemeyecek yasak alanda kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa'nın mülga 91. maddesine aykırıdır, iptali gerekir." ifadeleri yer aldı. YÖK ÜYELERİNİN ATANMASINA İLİŞKİN İPTAL AYM, 2547 Sayılı Kanun'un 6. Maddesi'nin (b) fıkrasının (5) numaralı bendinin, 703 saylı KHK ile değiştirilmesine ilişkin düzenlemeyi de iptal etti. Yüksek Mahkeme düzenlemedeki, "21 üyeden oluşan YÖK'ün 7 üyesinin, Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) tarafından belirlenmesinin ardından Cumhurbaşkanı onayı ile görev başlayacağı"na ilişkin düzenlemenin, "... Cumhurbaşkanı tarafından atanması" şeklindeki değiştirilmesini Anayasa'ya aykırı buldu. ÜAK'ın, YÖK'e üye seçen bir kuruluş olduğu aktarılan kararda, yapılan değişiklikle ÜAK tarafından seçilen üyelerin doğrudan üye sıfatını kazanamadıkları, nihai olarak bu sıfatı kazanmalarının Cumhurbaşkanı'nın takdirine bağlı kılındığı belirtildi. Bu düzenlemenin, Cumhurbaşkanının yürütme yetkisine ilişkin olduğuna işaret edilen kararda, "Kuralın 6771 sayılı Kanun ile Anayasa'da yapılan değişikliklerle ilgisinin olduğu söylenemez. Bu itibarla kural, 7142 sayılı Kanun'un 1. maddesinin (1) numaralı fıkrasında belirtilen Anayasa'da yapılan değişikliklere uyum sağlamak amacı taşımadığından Anayasa'nın mülga 91. maddesi uyarınca verilen KHK çıkarma yetkisinin amaç ve kapsamı içinde değerlendirilmemektedir. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa'nın mülga 91. maddesine aykırıdır, iptali gerekir." ifadeleri yer aldı.

YÖK Üstün Başarı Ödülleri için başvurular başladı Haber

YÖK Üstün Başarı Ödülleri için başvurular başladı

Yükseköğretim Kurulunca 2017'den bu yana verilen YÖK Üstün Başarı Ödülleri için bu yılki başvuru süreci başladı. Başvurular bugünden itibaren 13 Mayıs Pazartesi günü saat 23.59'a kadar sürecek. 2024 YÖK Üstün Başarı Ödülleri "bireysel", "kurumsal", "özel alan" ve "özel" olmak üzere dört ana başlık altında 12 kategoride verilecek. Bireysel Ödüller başlığı altında Fen ve Mühendislik Bilimleri, Güzel Sanatlar ve Mimarlık, Sağlık ve Spor Bilimleri, Sosyal ve Beşeri Bilimler olmak üzere dört kategoride Yılın Doktora Tezi Ödülü verilecek. Bu ödüllere başvurular, bir önceki yıl içerisinde tamamlanmış doktora tezleri için doktora tezi sahibi ve tez danışmanı tarafından birlikte yapılacak. Bu ödüller ile hoca-öğrenci ortak başarısının önemine dikkat çekilmesi hedefleniyor. Kurumsal Ödüller başlığında ise Dijital Dönüşüm ve Büyük Veri Çalışmaları, Toplumsal Sorumluluk, Uluslararası İşbirliği, Üniversite-İş Dünyası İşbirliği ve Yerel Kalkınmaya Katkı Ödülü olmak üzere beş ayrı kategori bulunuyor. Bu ödüller için başvurular yükseköğretim kurumlarınca yapılacak. Ödüllerle yükseköğretim kurumlarının bir önceki yılda tamamlanmış yenilikçi çalışmalarının ve iyi uygulama örneklerinin teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Özel Alan Ödülleri, Milli Yenilik Ödülü ve Bilim Diplomasisi Ödülü kategorilerinde verilecek. Başvurular çalışmanın sahibi öğretim elemanı tarafından yapılacak. Başvurusu yapılacak çalışmaların, başvuru yapılan yıldan bir önceki yılda öğretim elemanı tarafından yürütülmüş ve tamamlanmış olması gerekiyor. Bu kategoride verilecek ödüllerle yükseköğretim ve ülke çıkarları için öncelikli görülen milli yenilik ve bilim diplomasisi alanında öğretim elemanlarının yaptığı çalışmaların teşvik edilmesi hedefleniyor. Özel Ödül ise İlme ve Talebeye Hizmet Ödülü olarak yaptığı çalışmalarla eğitime ve bilime önemli katkılarda bulunmuş bilim insanlarına verilecek. Bu ödülle ilgili herhangi bir başvuru alınmayacak. Başvuru şartları ile ilgili detaylı bilgilere http://odul.yok.gov.tr adresinden ulaşılabilecek.

KDK'dan ÖSYM'ye tavsiye: Engelli öğrenciye ek süre mi verilecek? Haber

KDK'dan ÖSYM'ye tavsiye: Engelli öğrenciye ek süre mi verilecek?

Kamu Denetçiliği Kurumu'nun (KDK) kararına göre, serebral palsi nedeniyle yüzde 76 oranında engelli olan bir öğrenci, parmak hareketlerinde ince beceri yokluğu bulunduğunu, kalem tutma, çizme, işlem yapma ve yazma gibi ince motor becerisi gerektiren durumlarda akranlarına göre daha yavaş hareket ettiğini belirterek, gireceği YKS'de ek süre verilmesini talep etti. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından 2022'de yayımlanan yönetmelikte engelli öğrencilere ek süre verilmesinin düzenlendiğini ancak 2024'teki bir düzenlemeyle söz konusu uygulamanın 2024-2025 eğitim öğretim yılı başına kadar ertelendiğini bildiren öğrenci, bu yıl gireceği sınavda ek süreden yararlandırılması adına KDK'ya başvurdu. Başvuruyu inceleyen KDK, başvurucunun sene kaybına uğramadan 2024'te gireceği sınavda da ek süre uygulamasından yararlandırılması adına ÖSYM Başkanlığına tavsiye kararı verdi. KARARIN GEREKÇESİNDEN KDK'nın kararında, engelli bireylerin her seviyede eğitim almasını sağlayacak bütünleştirici planlamalara yer verilmesi gerektiği belirtildi. Sınavların adaylara fırsat eşitliği sağlayacak biçimde yapılması gerektiği vurgulanan kararda, engellilerin dezavantajlı konumunun iyileştirilmesine yönelik getirilmiş düzenlemelerin idarece karşılanması gerektiğine ifade edildi. Kararda, "Vatandaşa 2025'te zaten verilecek olan ek sürenin, başvuranın bir yıl sene kaybına uğramadan 2024'teki YKS'de verilmesi gerekir." ifadeleri yer aldı.

YÖK Başkanı Özvar, "Yapay zeka" alanında açılacak üniversite programlarını duyurdu Haber

YÖK Başkanı Özvar, "Yapay zeka" alanında açılacak üniversite programlarını duyurdu

Yükseköğretim Kurulu'ndan (YÖK) yapılan açıklamaya göre, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar başkanlığında, Yıldız Teknik Üniversitesi Otağ-ı Hümayun'da "Yapay Zeka, Dijitalleşme ve Büyük Veri" toplantısı düzenlendi. Özvar, toplantıda yaptığı konuşmada, yapay zeka, yapay zekanın çözümleri, dijitalleşme ve büyük veri konularında insan kaynağı yetiştirmek üzere lisans ve ön lisans seviyesinde program açılmasına ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Bu amaçla Yükseköğretim Kurulu bünyesinde "Yapay Zeka Temelli Programların Belirlenmesi Çalışma Grubu" kurulduğunu anımsatan Özvar, "Çalışma grubu, değişik ülkelerdeki üniversitelerin bölüm ve program yapılarını inceleyerek muhtemel program önerilerini kurulumuza sundu." bilgisini paylaştı. Çalışma grubunun önerilerini değerlendirdiklerini bildiren Özvar, "Yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında üniversitelerde 2'si ilk kez olmak üzere 5 lisans ve tamamı yeni 12 ön lisans programı açılmasına karar verdik." ifadesini kullandı. Özvar, program sayısının artacağını belirtti. Halihazırda farklı devlet ve vakıf üniversitelerinde bulunan "Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri", "Yazılım Geliştirme" ve "Bilgi Güvenliği Teknolojisi" bölümlerinin farklı üniversitelerde de açılmasını karara bağladıklarını anlatan Özvar, bunlara ilaveten 2 yeni lisans programının açılmasına karar verdiklerini belirtti. Lisans seviyesinde açılması planlanan yeni bölümlerin "Veri Bilimi ve Analitiği" ile "Yapay Zeka ve Makine Öğrenmesi" olduğunu açıklayan Özvar, lisans ve ön lisans programlarının açılacağı üniversiteleri ise şöyle sıraladı: "Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi, Harran Üniversitesi, Karabük Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Kayseri Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi, Konya Teknik Üniversitesi, Manisa Celal Bayar Üniversitesi, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Trakya Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi." ÖN LİSANS PROGRAMLARI Özvar, tamamı yeni açılacak 12 ön lisans programını şöyle anlattı: "Yapay zeka operatörlüğü, büyük veri analistliği, otonom sistemler teknikerliği, dijital dönüşüm elektroniği, robotik ve yapay zeka, oyun geliştirme ve programlama, bulut bilişim operatörlüğü, imalat yürütme sistemleri, kurumsal bilişim uzmanlığı, insansız araç teknikerliği, ön-yüz yazılım geliştirme, arka-yüz yazılım geliştirme." "ÖĞRENCİLER, BAŞKA BİR ÜNİVERSİTE ÖĞRETİM ÜYESİNDEN DE DERS ALABİLECEK" Özvar, programların bir kısmında ilk kez, müfredatta yer alan ve seçilecek derslerin büyük üniversitelerin öğretim üyelerince çevrim içi ve senkron biçiminde verileceğini bildirdi. Böylelikle programların açılacağı üniversitelerin öğrencilerinin başka bir üniversite öğretim üyesinden de ders alabileceğini bildiren Özvar, şöyle konuştu: "Ayrıca sektör temsilcilerinin de katkı vereceği bu programlardan azami fayda sağlamak istiyoruz. Açılacak yeni programlarda kalite güvencesinin sağlanması en önemli gündem maddemizdir. Bilişim ve yapay zeka alanında uzman hocalarımız ile ilgili sektör temsilcilerinin katkıları yeni programlarımızın müfredatlarının niteliklerini yükseltecektir." "ORTAK MÜFREDATI BELİRLEMİŞ OLDUK" Erol Özvar, tüm bu programların hangi üniversitede açılmasına ilişkin karar verirken pek çok hususu göz önünde bulundurduklarını belirterek, önce bünyesinde bilgisayar mühendisliği, yazılım mühendisliği gibi lisans programları ile bilgisayar programcılığı, web tasarımı ve kodlama gibi ön lisans programları olan üniversiteleri belirlediklerini bildirdi. Çalışma grubu marifetiyle açılmasına karar verilen 12 ön lisans programındaki derslerin belirlendiğini ifade eden Özvar, "Böylece ortak müfredatı belirlemiş olduk. Lisans bölümlerinin zaten bir kısmı hali hazırda mevcut olduğu için bir müfredatları var. Böyle de olsa lisans bölümleri için de ortak olarak ders listesinin belirlenmesini ve ortak müfredatın takip edilmesini arzu ediyoruz." ifadelerini kullandı. Özvar'ın konuşmasının ardından Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu da konuyla ilgili sunum yaptı. Toplantıya, Özvar'ın yanı sıra yeni program ve bölümlerin açılacağı 20 üniversite rektörü ile Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Naci Gündoğan ve Prof. Dr. Hüseyin Karaman da katıldı.

Bursa Uludağ Üniversitesi niteliğine nitelik katıyor Haber

Bursa Uludağ Üniversitesi niteliğine nitelik katıyor

YÖKAK tarafından 2022 yılı Kurumsal Akreditasyon Programı çerçevesinde yapılan denetimler sonucunda akredite edilmeye hak kazanan BUÜ, düzenlenen törenle belgesini aldı. Törene YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak, Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcıları ile çok sayıda akademik ve idari personel katıldı. 2027 YILINA KADAR TÜM ÜNİVERSİTELER AKREDİTE EDİLECEK Programda “Yükseköğretimde Kalite Güvence Sistemleri ve Akreditasyon” konulu kapsamlı bir sunum da yapan YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak, gecikmeli de olsa alınan akreditasyon belgesini takdim etmek için üniversiteye gelmek istediğini aktardı. Kurumda yoğun bir akreditasyon süreci bulunduğunu açıklayan Prof. Dr. Ümit Kocabıçak, “Bursa Uludağ Üniversitesi de bu belgeyi almaya hak kazanan 30 üniversitemiz arasında yer aldı. İlk yıl olduğu için bir denetim yapılmayacak ancak şimdiden ikinci yıl gerçekleştirilecek denetimlere şimdiden hazırlanmanızı sizlerden rica ediyorum. Üniversitenizde yürütülen çalışmaları ve emeği görüyoruz. Bir sonraki süreçte 5 yıllık kapsamlı akreditasyon belgesi almaya hak kazanacağınıza inanıyoruz. Kalite konusu hepimiz adına büyük bir önem taşıyor. Dünyada da bu işe özel bir önem veriliyor. Bizim de amacımız tüm üniversitelerimizi 2027 yılına kadar akredite etmektir” dedi. Üniversitelerde kalite güvence kültürünün yaygınlaştırılması ve veri girişlerinin tek elden yürütülmesi için yeni çalışmalar yaptıklarını da sözlerine ekleyen YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak, BUÜ yöneticilerini ve tüm çalışanlarını alınan akreditasyon belgesinden ötürü bir kez daha tebrik etti. “ELİMİZDEN GELEN GAYRETİ GÖSTERECEĞİZ” Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ise belgenin kazanılma sürecinde yoğun bir çalışma temposunda olan herkese teşekkür etti. 2 yıllık bir belge aldıklarının ve bunu 5 yıllık kapsamlı bir akreditasyona dönüştürmek istediklerinin bilgisini veren Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “İnşallah yeni YÖKAK Başkanımızla birlikte tam akreditasyon hedefimize yönelecek ve bunun gerçekleşmesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Üniversitemizin güçlü ve köklü bir kalite geçmişi var. Aynı zamanda bir Araştırma Üniversitesiyiz. Orada çok daha yukarılara çıkabilmemiz için akreditasyon konusunda daha kalıcı sonuçlar almamız gerekiyor. İnşallah hep birlikte çalışacak ve çok daha yüksek hedeflere ulaşacağız. Bir kez daha akreditasyon sürecinde emeği bulunan herkese teşekkür ediyor, akreditasyon belgemizin üniversitemize hayırlar getirmesini diliyorum” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak, akreditasyon belgesini BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz’a takdim etti.

YÖK: Nisan başı itibarıyla yüz yüze eğitim başlayabilir Haber

YÖK: Nisan başı itibarıyla yüz yüze eğitim başlayabilir

Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremin ardından üniversitelerin uzaktan eğitim kararına ilişkin YÖK Başkanı Erol Özvar açıklama yaptı. Bahar döneminin 20 Şubat'ta başlayacağını duyuran Özvar, üniversitelerin yüz yüze eğitim kararını nisan ayında yeniden değerlendirileceğini bildirdi. Depremlerden 13 milyonu aşkın vatandaşın doğrudan etkilendiğini dile getiren Özvar, "Ülke olarak çok zor günlerden geçiyoruz. Bu zor günleri, devletimiz ve milletimiz ile ele ele vererek, birlik, beraberlik ve dayanışma içinde geride bırakacağımıza yürekten inanıyorum." diye konuştu. Gerek arama kurtarma çalışmalarında gerekse depremzede vatandaşlara yardım toplanması ve dağıtılmasında gösterdikleri gayretten dolayı bilhassa gençlerle gurur duyduklarını ifade eden Özvar, şöyle konuştu: "Yükseköğretim Kurulu Başkanı olarak kendilerine minnettar olduğumu belirtmek isterim. Aynı şekilde, öğretim elemanlarımıza, sağlık personelimize, arama kurtarma çalışmalarına katılan uzman personelimize de ayrıca şükranlarımı sunarım. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yükseköğretim camiamızın, depremin yaralarının sarılması konusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini bilhassa vurgulamak isterim." "YÜKSEKÖĞRETİM ÖĞÜRENCİSİNİN 376 BİN 770'İ 11 İLDE KAYITLI" Depremden doğrudan etkilenen 11 ildeki yükseköğretime ilişkin bilgi veren Özvar, Türkiye'deki açıköğretim hariç toplam 4 milyon 187 bin yükseköğretim öğrencisinin toplam 376 bin 770'inin söz konusu 11 ilde kayıtlı olduğunu bildirdi. Özvar, bölgede bulunan üniversitelerin, toplam örgün öğrencisinin yüzde 9'una ev sahipliği yaptığını belirtti. Öte yandan, 11 ilde ikametleri olup Türkiye'nin başka illerinde eğitim alan 299 bin 397 ön lisans ve lisans düzeyinde öğrencinin bulunduğunu aktaran Özvar, bu öğrencilerin yoğun olarak öğrenim gördüğü illere bakıldığında İstanbul'da 40 bin 334, Ankara'da 22 bin 303, Mersin'de 17 bin 647, İzmir'de 14 bin 764 ve Konya'da 10 bin 538 öğrencinin olduğunun görüldüğünü kaydetti. Bölgede ikametgahı olan veya bölgede eğitim alan toplam 631 bin 430 öğrencinin bulunduğunu ifade eden Özvar, özetle Türkiye'deki örgün ön lisans ve lisans öğrencilerinin toplam yüzde 17,5'inin ya bölgede ikamet ettiğini ya da eğitim aldığını söyledi. Özvar, bu öğrencilerin depremden en çok etkilenen kitle arasında yer aldığını vurguladı. Aileleriyle birlikte değerlendirildiğinde depremden doğrudan etkilenen illerdeki yükseköğretim içerisinde bulunan vatandaş sayısının yüksek olduğuna işaret eden Özvar, "Öğrencilerimiz ve personelimiz arasında maalesef kayıplarımız da bulunmaktadır. Ayrıca, birinci dereceden yakınlarını kaybeden öğrencilerimiz ve personellerimiz mevcuttur. Ancak bu aşamada kayıp sayısıyla ilgili olarak bir açıklama yapmayı henüz doğru bulmuyoruz." ifadelerini kullandı. KAMPÜSLERDEKİ DURUM Özvar, depremin olduğu günden itibaren YÖK olarak tüm üniversite yönetimleriyle doğrudan temas etmek suretiyle çok yakın iletişim içine girdiklerini, bu sayede bölgedeki öğretim elemanlarının, öğrencilerin ve idari personelin durumuyla alakalı veriler toplamaya başladıklarını anlattı. Bu verilerin sürekli güncellenmesi nedeniyle rakamları tam olarak ifade edemediklerini dile getiren Özvar, bu konuda AFAD'ın resmi açıklamaları yaptığını söyledi. Erol Özvar, "Neredeyse bütün üniversitelerimiz, öğretim elemanlarından, öğrencilerinden, idari personelinden depremden etkilenmiş paydaşlarıyla doludur. Bu bakımdan depremin, kayıplar bakımından neredeyse bütün üniversitelerimizin neredeyse tamamında etkili olduğunu söyleyebiliriz." dedi. "ÇOĞU KAMPÜSÜMÜZDE YIKILAN BİNA OLMADIĞI GÖRÜLMÜŞTÜR" Kampüslerle ilgili de güncel durumu paylaşan Özvar, şöyle konuştu: "11 ilde yapılan ön incelemeler neticesinde, çoğu kampüsümüzde yıkılan bina olmadığı görülmüştür. Bununla birlikte, çok az sayıda ağır hasarlı binamız mevcuttur. Tüm illerde çoğu binamız kullanılabilir durumdadır ve halen afetzedelere hizmet sunmaktadır. Bu zorlu süreçte kampüslerimiz depremzedelerin barınma ve beslenme ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli bir rol almışlardır. Ülkemizin dört bir yanındaki tıp fakülteleri olağanüstü bir performans göstermektedir. Yine tıp ve mühendislik fakültelerinden gönüllü öğretim elemanlarımızın halen bölgedeki çalışmalara katkılarını memnuniyetle izliyoruz. Üniversitelerimizin diğer fakültelerinden de bölgeye gitmek suretiyle uzmanlıklarıyla insanlarımıza hizmet eden öğretim elemanlarımız da bulunmaktadır. İlk günden itibaren üniversitelerimizdeki öğrenci kulübü, hızlı hareket ederek bölgede çalışmalar yapmışlardır. Bundan sonraki süreçte, yani iyileşme sürecinde, üniversitelerimize çok kritik roller düşmektedir." Özvar, illerin tekrar kalkınmasında üniversitelerin ve bilim insanlarının çok büyük katkıları olacağını belirterek, "Önümüzdeki süreçte, gerek depremzedelerin psikososyal rehabilitasyonu gerekse de toplumun yeniden inşasında üniversitelerimizin kendilerine düşen sorumlulukla hareket edeceklerine inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu. HİBRİT EĞİTİM SEÇENEĞİ DE DEĞERLENDİRİLECEK Özvar, YÖK tarafından Kahramanmaraş merkezli depremin ülke genelindeki etkileri, depremden etkilenen vatandaşlar ile öğrencilerin barınma durumları, sosyal koşullar ve sürdürülebilir öğretim süreçleri gibi birçok faktörün bir arada değerlendirilerek 2022-2023 akademik yılı bahar döneminin uzaktan öğretim yoluyla tamamlanmasının uygun olacağına daha önce karar verildiğini hatırlattı. Bütün çabalarının, eğitim ve öğretim alanında normalleşmenin mümkün olan en kısa zamanda sağlanması olduğunu kaydeden Özvar, öğrencilerin eğitimlerini, nitelikten ödün vermeden, mümkün olan en etkin, verimli ve kesintisiz bir şekilde sürdürebilmelerini sağlamak için ön lisans, lisans ve lisansüstünde 2022-2023 akademik yılı bahar dönemiyle sınırlı olmak kaydıyla bazı kararlar alındığını bildirdi. Bu kararları alırken gerek üniversiteler gerek sivil toplum örgütleri gerek uzman ve bilim insanları ile gerekli istişarelerde bulunduklarını dile getiren Özvar, şöyle konuştu: "Ayrıca baştan net şekilde dile getirmek gerekir ki alınan kararlar nisan ayı başı itibarıyla yeniden gözden geçirilerek şartlar elverişli hale gelmesi durumunda uzaktan eğitimin yanında yüz yüze eğitim imkanının da sunulduğu harmanlanmış (hibrit) öğretim seçeneği de değerlendirilecektir. Bizler için önemli olan üniversitelerde normalleşme sürecinin bir an önce başlamasıdır. Nisan ayı başları gibi bu aldığımız kararları yeniden değerlendirmek suretiyle imkanların el verdiği ölçüde bu hibrit veya harmanlanmış eğitim sisteminden, yani yüz yüze eğitimi de katmak suretiyle eğitim öğretim faaliyetlerimizin devamını öngördüğümüzü ifade etmek isterim." UZAKTAN EĞİTİMLE İLGİLİ ALINAN KARARLAR Uzaktan eğitimle ilgili alınan kararlara ilişkin de Erol Özvar, şu açıklamalarda bulundu: "2022-2023 eğitim ve öğretim yılı bahar dönemi, yükseköğretim kurumlarının yetkili kurullarınca alınacak kararlarla 20 Şubat 2023 tarihinden itibaren başlatılabilecek. Yükseköğretim kurumlarımız, her bir diploma programının teorik eğitimlerinde 'Yükseköğretim Kurumlarında Uzaktan Öğretime İlişkin Usul ve Esaslar' kapsamında (6. maddedeki yüzde 30 kısıtı dikkate alınmaksızın) ilgili programın gerekli bilgi, beceri ve yetkinlikleri kazandıracak önlemleri alarak çevrim içi, eş zamanlı veya çevrim dışı, eş zamanlı olmayan uzaktan öğretim yöntemlerini kullanabilecek. Eğitimlerini, Yükseköğretimde Uygulamalı Eğitimler Çerçeve Yönetmeliği uyarınca devam eden programlardaki öğrencilerimiz, bu eğitimlerini yüz yüze sürdürecek." BAZI ÜNİVERSİTELER İLE EŞLEŞTİRİLECEKLERİ ÜNİVERSİTELER Özvar, depremin etkilediği illerde bulunan bir kısım üniversitelerin, deprem dolayısıyla karşı karşıya kaldıkları sorunların çözümünde akademik ve idari görevlendirme yapmak, bilişim desteği sağlamak ve ortak çalışmalar yapmak üzere 8 üniversite ile eşleştirileceğini bildirdi. Prof. Dr. Özvar'ın açıklamalarına göre, OHAL kapsamındaki illerde bulunan bazı üniversiteler ile eşleştirilecekleri üniversiteler şöyle: "a) İnönü Üniversitesi - Ankara Üniversitesi b) Malatya Turgut Özal Üniversitesi - Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi c) Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi - Gazi Üniversitesi ç) Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi - Erciyes Üniversitesi d) Adıyaman Üniversitesi - Atatürk Üniversitesi e) Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi - Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi f) İskenderun Teknik Üniversitesi - Necmettin Erbakan Üniversitesi g) Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi - Eskişehir Osmangazi Üniversitesi." ÖZEL ÖĞRENCİLİK HAKKI YÖK Başkanı Özvar, afet dolayısıyla özel öğrencilik konusunda bazı kolaylıklar da getirerek mağduriyetlerin önüne geçmeyi planladıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Depremden etkilenen illerdeki üniversitelerde veya birinci derece yakınları bu illerde ikamet edip diğer illerdeki üniversitelerde kayıtlı olan öğrencilerden uygulamalı eğitime devam edecek olanlar, talep etmeleri halinde, birinci derece yakınlarının ikametgahının veya geçici ikametgahının bulunduğu illerdeki üniversitenin eşdeğer diploma programlarında özel öğrenci olarak bu eğitimlerini alabilecek; bahar dönemi sonunda başarılı oldukları uygulamalı eğitimler, eksiksiz olarak kredi yükünden düşülecek, kendilerinden ayrıca eğitim ve öğretim ücreti talep edilmeyecek. Öğrencilerimiz deprem dolayısıyla ciddi şekilde etkilenmiş bulunuyorlar. Elbette ki arzu ettiğimiz, öğrencilerimizin tamamının bahar yarıyılında eğitim öğretime iştirak etmeleridir. Ancak katılma konusunda mücbir sebeplerle iştiraki mümkün olamayan öğrencilerimiz de olabilecektir. Bu bakımdan kayıt dondurma konusunda da bazı kolaylıklar getirildi. Yükseköğretim programlarında kayıtlı olan ve talep eden öğrencilerin ilgili yükseköğretim kurumlarınca bahar döneminde kayıtlarının dondurulmasına ve bu sürenin programın azami öğrenim süresinden düşülmemesine karar verildi." ÖĞRENİM ÜCRETİ ÖDEME KOLAYLIĞI YÖK Başkanı Özvar, öğrenim ücreti konusunda vakıf yükseköğretim kurumlarına ilişkin bir tavsiye kararlarının bulunduğuna da dikkati çekerek şunları kaydetti: "Vakıf yükseköğretim kurumlarının, depremden etkilenen illerde birinci derece yakını vefat eden veya birinci derece yakınlarının ikamet ettikleri konutları yıkılan ya da hasar gören öğrencilerinin, ödenmemiş bahar dönemi taksit ödemelerini güz dönemine kadar ertelemelerine ve eğitim-öğretim ücretleri, burs ve barınma ihtiyaçları konularında ayrıca kolaylık sağlamalarına karar verilmiştir." 2022-2023 GÜZ DÖNEMİ SINAVLARINA KATILMAYANLAR Özvar, ön lisans, lisans ve lisansüstü programlarda kayıtlı öğrencilerden 6 Şubat ve sonrasında 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı güz dönemine ait final, bütünleme, mazeret, tek ders gibi sınavları ile lisansüstü programlarda yeterlik veya tez sınavı olup katılamayanlar için söz konusu sınavların ilgili yükseköğretim kurumu tarafından belirlenecek ileri bir tarihte yapılmasına karar verildiğini bildirdi. Alınan kararların başta öğrenciler olmak üzere akademisyenlere, üniversitelere ve ülkeye hayırlı olması temennisinde bulunan Özvar, "2022-2023 bahar yarıyılına eğitimde uzaktan öğretim usulüyle geçiyoruz. Bununla beraber önümüzdeki günlerde nisan ayı gibi gerekli düzenlemeleri tekrar gözden geçirmek suretiyle imkanların el vermesi, elverişli hale gelmesi durumunda yüz yüze eğitim olanaklarının da değerlendirileceğini ifade ederim." diye konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.