Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yoksulluk

Herkes Duysun - Yoksulluk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yoksulluk haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cilt hastası Filistinli Ebu Sabir, eşiyle birlikte yaşadığı çadırda yağmur ve soğuk havada yaşamaya çalışıyor Haber

Cilt hastası Filistinli Ebu Sabir, eşiyle birlikte yaşadığı çadırda yağmur ve soğuk havada yaşamaya çalışıyor

Eşinin yardımna ihtiyaç duyan 74 yaşındaki Filistinli Ebu Sabir, kış ayı ile birlikte artan yağmurlar sebebiyle çadırda yaşamada çok zorlandıklarını söyledi. Ebu Sabir, "Saldırılarda evim yıkıldı, uzun yıllardır bu cilt hastalığıyla uğraşıyorum, bütün vücudumda var bu hastalık ama savaştan sonra daha da zorlanmaya başladım. Ayağımın üzerinde de yürüyemiyorum. Kış ayı ile birlikte çadır da yaşamak iyice zorlaştı." dedi. Filistinli Ebu Sabir'in eşi Fethiye Seyyid de, "Eşimin durumu belli, çok zordurum da yaşıyoruz burada yaşadığımız yerde ekmek bile bulamıyoruz, elimize ne gelir ise onu pişirip yemeğe çalışıyoruz. Yağmurlar sebebiyle çadırımızı sular basıyorur çoğu zaman, yataklarımız sular içinde kalıyor. Çadırda bu halde kalıyoruz. Eşimin cilt hastalığı var, şimdi de yürümekte zorlanıyor. Benim yardımım ile çoğu işlerini yapıyor. Yeterli yardımı alamıyoruz ama ne yapalım yaşıyoruz başka bişey diyemiyorum." dedi. Gazze'ye havadan ve karadan düzenlenen saldırılar ve sınır kapılarına uygulanan tam ambargo sebebiyle bölgedeki "insani kriz" giderek derinleşirken kış mevsiminin gelmesi ile çadırlara sığınmış Filistinliler soğuk hava ve yoğun yağış ile de mücadele ediyor. Bölgede yakacak malzemenin kısıtlı olması sebebiyle ısınma sorunu yaşayan Gazeliler ayrıca güneş ve rüzgardan yıpranan çadırların basit bir yağmuru bile engelleyememesinden muzdarip. İSRAİL'İN GAZZE'Yİ İŞGALİNDE 7 EKİM SONRASI Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi. İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 492'si çocuk, 11 bin 979'u kadın olmak üzere 44 bin 282 Filistinli öldü, 104 bin 880 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor. İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 379'u karadan işgal sürecinde olmak üzere 806 askerinin öldüğünü duyurdu. Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeyi sürdürdü. İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 167'si çocuk 794 Filistinli hayatını kaybetti.

G20 Liderler Zirvesi'nin bildirisinde Gazze, Lübnan ve Ukrayna'ya dikkat çekildi Haber

G20 Liderler Zirvesi'nin bildirisinde Gazze, Lübnan ve Ukrayna'ya dikkat çekildi

Bildiride, İsrail'in Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi ve Lübnan'a yönelik saldırıları nedeniyle insani durumun felaket boyutlarına ulaşmasının derin endişelere yol açtığı belirtildi. İnsani yardımların ulaştırılmasındaki tüm engellerin kaldırılması gerektiği vurgulanan bildiride, "İnsani yardımların artırılması ve sivillerin korunmasının güçlendirilmesi yönündeki acil ihtiyaç ifade edildi. Filistinlilerin kendi kaderini tayin etme hakkı ve iki devletli çözüm vizyonuna sarsılmaz bağlılık teyit edildi." değerlendirmesinde bulunuldu. Bildiride, İsrail saldırıları sonucunda Gazze Şeridi'nde yaklaşık 45 bin kişinin, Lübnan'da ise 3 bin 500 kişinin hayatını kaybettiği hatırlatıldı. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle yaşanan insani acılara da değinilen bildiride, savaşın küresel gıda ve enerji güvenliği, tedarik zincirleri, makro-finansal istikrar, enflasyon ve büyüme üzerindeki olumsuz etkilerine işaret edildi. "SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE REFAHA ANCAK BARIŞLA ULAŞABİLİRİZ" Bildiride, çatışmaların barışçıl yollarla çözülmesinin önemi vurgulanarak, "Kapsamlı, adil ve kalıcı barışı destekleyen tüm ilgili ve yapıcı girişimler memnuniyetle karşılandı. Çatışmaların ve krizlerin sona erdirilmesine yönelik çabaların yanı sıra diplomasi ve diyalog elzemdir. Sürdürülebilirlik ve refaha ancak barışla ulaşılabilir." ifadesi kullanıldı. İKLİM KRİZİYLE MÜCADELE VE KÜRESEL İŞBİRLİĞİ İklim kriziyle mücadelede G20 ülkelerinin kararlılığına dikkatin çekildiği bildiride, şunlar kaydedildi: "Yoksul ülkeler için daha fazla finansman gereklidir. Özellikle gelişmekte olan ülkelere yönelik kamu ve özel iklim finansmanı ve yatırımlarının arttırılması amacıyla uluslararası işbirliğinin ve desteğin artırılması gerektiği vurgulandı. Sürdürülebilir ekonomik büyümenin sağlanması için uluslararası ekonomik sistemin teşvik edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, uluslararası ticarette haksız kısıtlamalar gibi iklim tedbirlerinin kullanılmaması gerektiği konusunda uyarılar yapıldı." Bildiride, ormanların korunmasına ve sürdürülebilir şekilde muhafaza edilmesine yönelik çabaların yoğunlaştırılmasının önemli olduğuna işaret edildi. Yerel topluluklar ve yerli halkların karşılaştıkları zorluklara değinilen bildiride, ormanlar için yeni fonların harekete geçirilmesi taahhüt edildi. Paris İklim Anlaşması hedeflerinin hatırlatıldığı bildiride, üye ülkelerin temiz, sürdürülebilir, adil, uygun fiyatlı ve kapsayıcı enerji geçişlerini hızlandırma taahhüdü ve yüzyılın ortasına kadar karbonda sıfıra ulaşma hedefi yinelendi. SÜPER ZENGİNLERE VERGİ KONUSU TARTIŞILDI Diğer yandan zirvede, Brezilya'nın süper zenginlere yönelik küresel bir vergi oluşturulmasına ilişkin önerisi tartışıldı. Zirvede, dünyadaki 3 bin 300 milyarderin, bulundukları ülkelerdeki servetlerinin yüzde 2'sini küresel bir vergi olarak ödemeleri halinde, yoksulluk, açlık ve iklim değişikliğiyle mücadele projelerini finanse etmek için yılda 200 ila 250 milyar dolar toplamanın mümkün olacağı vurgulandı.

Sigara bir kaçış yolu mu? Haber

Sigara bir kaçış yolu mu?

Ülkemizde ve dünya genelinde sigara tüketimi önlenemek bir şekilde artış gösteriyor. Bu tüketimin ve bağımlılığın en büyük nedenleri arasında ise yoksulluk, depresyon, eğitim seviyesi ve stres sayılıyor. SİGARA STRESTEN KAÇMAK İÇİN Mİ KULLANILIYOR? Türkiye’de hayat şartları, yüksek enflasyon ve geçinme dertleri oldukça yüksek seviyelerde. Sigara kullanan vatandaşlar, genelde sigara bağımlısı olmalarının sebeplerini stres ile başa çıkma ve karşılanabilir bir maliyeti olmasına bağlıyorlar. Uzmanlar ise bunu yoksulluk, eğitim seviyesi ve pazarlama-teşvik olarak değerlendiriyor. Yoksulluk konusu, düşük gelirli bireylerin stres ve kaygı ile başa çıkmak için kolaylıkla karşılanabilen bir araç olduğu söyleniyor. Eğitim seviyesi, fazla eğitim almamış kişilerin, sigaranın zararlarını bilmiyor olma durumuna karşı sigaraya yatkın olmaları ile tanımlanıyor. Pazarlama-teşvik nedeni ise üretici firmaların, ilgi çekici paket ve ambalaj kullanarak sigaraya teşvik etmelerinden kaynaklanıyor. Sigaranın içerisinde bulunan nikotin maddesi, kişiyi sigaraya bağımlı hale getiriyor. Nikotin düzenli olarak vücuda girdiği halde ilerleyen zamanlarda beyin nikotin ihtiyacı duymaya başlıyor. Bu da sigara bağımlılığını oluşturuyor. Anlık olarak sigara kullanan veya sigara bağımlısı olan kişilere sorulduğunda ise, bunun gençlik yıllarında meraktan başladığını, akran zorbalığından dolayı kaynaklandığını veya biraz daha ilerleyen yaşlarda stresle başa çıkabilecek bir araç olarak gördüklerinden dolayı sigaraya başladıklarını söylüyorlar.

TÜRK-İŞ açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı Haber

TÜRK-İŞ açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı

TÜRK-İŞ'in, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptığı Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması'nın Aralık 2022 sonuçları açıklandı. Buna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) aralık ayında 8 bin 130,56 TL'ye çıktı. Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 26 bin 483,93 TL'ye yükseldi. Peki ya siz günde kaç TL harcıyorsunuz? “Günde 136 TL gıda harcama yapması gereken dört kişilik aile 12 ay sonra 271 TL yapmak durumunda kalmaktadır. Haneye giren toplam geliri bu seviyede artmayan haneler ya harcamaları kısmak ya da zorunlu harcamalarını karşılamak için borçlanmak durumunda kalmaktadır” Gıda ürünlerine gelen zam dudak uçuklatıyor Beyaz etlerden tavuk ve balıkta artış da yüzde 10 oldu. Bakliyatlardan kuru fasulyenin fiyatı yüzde 5 artış gösterirken kırmızı mercimeğin fiyatı yüzde 10 azaldı, yeşil mercimeğin fiyatı değişmedi. Yumurta fiyatı hafif bir artış gösterdi. Peynir ve yoğurt fiyatları son 1 yılda yüzde 100'den fazla arttı. Ekmek ve tahıllar grubunda ise, pirinçte ve irmikte fiyat artışı aylık temelde yüzde 5, makarnada yüzde 12 seviyesinde gerçekleşti. Makarna ve pirinç 1 yıl içinde yüzde 100'den fazla arttı.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Herkes Duysun En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.