Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Yusuf Tekin

Herkes Duysun - Yusuf Tekin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yusuf Tekin haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakan Tekin'den 'mezuniyet baloları' açıklaması: Yükü minimize ettik Haber

Bakan Tekin'den 'mezuniyet baloları' açıklaması: Yükü minimize ettik

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, katıldığı NTV canlı yayınında, eğitim gündemine ilişkin soruları yanıtladı. Müfredat değişikliği konusunda her kesime, birçok kez katkı verme konusunda çağrıda bulunduklarını, o dönemde az sayıda geri dönüş aldıklarını ifade eden Tekin, bunların üzerine nisan ayının sonunda metni kamuoyuyla paylaştıklarını aktardı. Milli Eğitim Bakanı Tekin, yeni müfredat metni hazırlanmadan önce yaptığı çağrılara dönüşün az olduğunu kaydederek, "(Buyurun gelin yapalım) diyorum, hiçbiriniz gelmiyorsunuz sonra hazırlanan metni eleştiriyorsunuz. Kullandıkları üslup 'yok şunlarla hazırladılar' alakası yok, 'Burada bilim adamı yok', yalan söylüyorlar. Türkiye'nin en saygın üniversitelerinden akademisyen arkadaşlarımız var. Şimdi bu eleştirileri yaparken o isimlere yönelik saygısızlıklarını da ortaya koyuyorlar." diye konuştu. Tekin, yeni müfredat taslağı için 67 bin civarında görüş ve öneri geldiğini aktararak, tüm bunların sisteme yüklendiği an ilgililere iletildiğini, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı'nın son incelemesinin ardından kendisinin müfredatı onayladığını anlattı. "67 bin görüşün ne kadarı metne yansıtıldı?" sorusuna Tekin, "67 bin görüş ve önerinin 10 bin 756'sından doğrudan faydalanıldığını söylüyor arkadaşlarımız. Oran olarak da toplam görüşlerin yüzde 16'sı. Ama tekrar söylüyorum, en başından itibaren çok katılımcı ve demokratik bir mantıkla süreci yürütmeye çalıştık. Bu konudaki eleştirilerin tamamını reddediyorum." yanıtını verdi. Bakan Tekin, müfredata ilişkin eleştirileri nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, demokrasi, laiklik ve Cumhuriyet üzerine yapılan eleştirilerin hiçbirisini kabul etmediğini söyledi. Müfredattaki, "Türkiye Yüzyılı" ibaresi nedeniyle AK Parti propagandası yapmakla eleştirildiklerini anımsatan Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 14-28 Mayıs seçimlerinden önce "Önümüzdeki yüzyılı Türkiye Yüzyılı yapmak istiyorum" ifadesini kullandığını hatırlattı. Milli Eğitim Bakanı Tekin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhurbaşkanımız seçildi ve ben Cumhurbaşkanımızın atadığı bir Bakanım, Sayın Cumhurbaşkanımızın vatandaşa taahhüt ettiği ve vatandaştan da oy almasını sağlayacak olan bir ideali hayata geçirmek için çaba sarf edeceğim. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Programı'nda yer alan bir kavramdan bahsediyoruz. Zaten Sayın Cumhurbaşkanımız bunu deklare etmiş. Tekrar söylüyorum yani bir siyasi partinin seçim propagandası olmaktan çıktı konumuz artık. Önümüzdeki yüzyılı Türkiye Yüzyılı yapmak istiyoruz. Bunu nasıl yapabiliriz? Çocuklarımızı dünyadaki muadilleriyle en iyi şekilde rekabet edebilecek, çağın ihtiyaç duyduğu insan profiline en iyi şekilde kendilerinin yetişmesini sağlayabilecek bir program ortaya koyarak bunu yapmaya çalışıyoruz." Tekin, eğitim öğretimin başlamasıyla yeni müfredatta küçük dokunuşlar olabileceğini dile getirerek, "Sahadaki öğretmen arkadaşlarımızın fark ettiği veyahut içinde yaşadığımız konjonktür gereği çok hızlı gelişen bir dünyada yaşıyoruz, bir yenilik ortaya çıkabilir, bir doğal afet, başka tür konular ortaya çıkabilir. Onlar mutlaka müfredatın içerisine yeniden dercedilir." değerlendirmesinde bulundu. MÜFREDATTA OSMANLI DÖNEMİ "Müfredatta, Osmanlı'nın duraklama döneminin 'dönüşüm', çöküş döneminin 'savaşlar sarmalında Osmanlı' olarak yer almasıyla ilgili eleştiriler var. Nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna karşılık Tekin, "Osmanlı kötü, Cumhuriyet iyi" veya "Cumhuriyete karşıyız, Osmanlı'yı seviyoruz." şeklindeki ikilemlere karşı olduğunu vurguladı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, şöyle devam etti: "Programlarımıza yaptığımız şey şu, eski Türk devletlerinden, Türkistan devletlerinden, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e bir devamlılık. Bir kopuş değil. Bu devamlılığın çocuklarımız tarafından içselleştirilmesini istiyoruz. İntegral dışındaki konuların odağında burası var. Çocuklarımız bu kopuşu, sanki Cumhuriyet öncesi dönemi başka bir ülkenin tarihiymiş gibi algılasınlar istemiyorum. Bu devamlılığı algılasınlar ki bu ülkenin, bu devletin, bu milletin birliğini, beraberliğini, bütünlüğünü ve gelecek kuşaklara aynı kararlılıkla sahip çıkılması anlamında eğitim verelim istiyoruz." ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU ÇALIŞMALARI Tekin, Öğretmenlik Meslek Kanunu'na ilişkin soru üzerine de Anayasa Mahkemesinin iptal kararının ardından hem bu karar doğrultusunda düzenleme yapmayı hem de öğretmenlerin, sendikaların ve ilgili akademik camianın beklediği bir meslek kanunu hazırlamayı amaçladıklarını aktardı. Bu konuda da kamuoyuna çağrıda bulunduklarını ve önemli geri dönüşler aldıklarını anlatan Tekin, taslak metnin ortaya çıktığını, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde komisyonlara havale edilmesini beklediklerini belirtti. Yusuf Tekin, bir başka soru üzerine de velilerinden izni almadan öğrencilerini sosyal medyada paylaşan öğretmenlere açılan davalarla ilgili konuştu. Tekin, öğretmenleri bu tür yargılama süreçlerinden kurtarmak için konuyu bir disiplin mekanizmasına dönüştürdüklerini ifade etti. "DÜNYADA ARTIK BU MODELE DOĞRU GEÇİLİYOR" Öğretmen yetiştirme programlarına ilişkin soru üzerine Tekin, geçmiş dönemlerde sürekli farklı mekanizmalarla öğretmen ihtiyacının giderilmeye çalışıldığını anımsattı. 1993'teki 14. Şura'dan itibaren 2021'deki 20. Şura'ya kadar her şurada bir Milli Eğitim Akademisi kurulmasının tartışıldığını hatırlatan Tekin, "Şu anda yaptığımız şey lisans programlarının dışında, Milli Eğitim Bakanlığı kendi ihtiyaç duyduğu öğretmeni, kendi ihtiyaç duyduğu profile göre, okul türü, öğrenci türü açısından, pedagojik açıdan veya bakanlıkla iletişim açısından ihtiyaç duyduğu şekilde yetiştirmek üzere bir akademik yapı oluşturacak." dedi. Milli Eğitim Bakanı Tekin, Kariyer Basamak Sınavlarıyla ilgili soruyu ise "Başından beri söylüyorum, öğretmen arkadaşlarımıza bir test sınavla kariyer unvanı verilmesini ben içime sindiremiyorum ve bunu da doğru bulmadığımı söylemiştim. Ama dediğim gibi bu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde tartışılacak, oradan çıkan yasal düzenlemeye saygı duyacağız." diye yanıtladı. HEYBELİADA RUHBAN OKULU Tekin, Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılıp açılmaması konusundaki soru üzerine de şunları kaydetti: "Olayın iki boyutu var, bir tanesi siyasal boyutu. O boyutu da Sayın Cumhurbaşkanımız ve dış politikamızı yöneten Bakanımız birlikte belirlerler. Onların verecekleri kararları biz hayata geçirmiş olacağız. Kişisel olarak ben Heybeliada Ruhban Okulu'nun hem Türkiye'nin sahip olduğu demokratik birikimi yansıtması açısından hem laiklik uygulamasıyla ilgili olarak bakış açımız açısından okulun açık olmasını kişisel olarak bunu arzu ederim. Sayın Cumhurbaşkanımızın bizden istediği şey, bu konudaki kararımızı verdiğimizde hangi yöntemlerle çalışabiliriz veya nasıl bir usul izleyebiliriz, onun araştırmasını yapmamızı bizden istemişti. Dolayısıyla bu rezervi koyarak ben cümlelerimi söylemek isterim. Nihayetinde açılıp açılmayacağına karar verecek kişi Milli Eğitim Bakanı olarak ben değilim. Cumhurbaşkanımız, Dışişleri Bakanımız ve ilgili kurullar bunun kararını verecekler. Biz de hayata geçirmekle mükellefiz." "MEZUNİYET BALOLARINI YASAKLAMADIK" Yusuf Tekin, "Mezuniyet baloları yasaklandı mı?" sorusu üzerine, çocukların ve velilerin üzerindeki yükü minimize edecek adımlar attıklarını dile getirdi. Mezuniyet balolarını yasaklamadıklarını, sadece velilerin şikayetleri üzerine, onlara maddi bir külfet olmadan yapılmasını istediklerini aktaran Tekin, "Bu tür etkinlikler okul idaremizin kontrolünde, okullarımızın uygun salonlarında, okulumuzun yoksa yanındaki ya da Milli Eğitim Bakanlığının ildeki, ilçedeki başka bir alanında bu rahatlıkla organize edilebilir. Bizim yasakladığımız şey bu anlamdaki çocuklarımızın üstüne ilave yükler getirebilecek konular. Sanki her şeyi yasaklamışız gibi algılıyor ama öyle bir şey yok." ifadesini kullandı.

Öğretmene şiddet düzenlemesinin Haziran'da yasalaşması bekleniyor Haber

Öğretmene şiddet düzenlemesinin Haziran'da yasalaşması bekleniyor

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CNN Türk'te gündemdeki öğretmene şiddet olaylarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Tekin'in açıklamalarından öne çıkanlar:  Öğretmen kanuna koyduğumuz madde ile öğretmenlerimize yönelik şiddette cezaların yüzde 50 artırıcı bir madde koyuyoruz. Bu fiili işleyenlerin hafif cezalarının ertelenmesi hükümleri vardı. Biz öğretmenlerimize yönelik bu cezaların ertelenmesinin engellenmesini istedik. Öğretmene şiddet uygulayan kişilerin tutuklu yargılanmasını istiyoruz. Son olarak sözleşmeli öğretmen arkadaşlarımızın da yaptıkları işin kamu görevlisi gibi kabul edilip devlet okullarındaki öğretmenlerimiz gibi yukarıdaki saydığım hususlar gibi değerlendirilmesi sağlanacak. Okullarımızdaki güvenlik görevlisi sayısını artırıp daha güçlü bir mekanizma kuracağız. Bize ulaşan taşkınlık söz konusu olmadı. "ÖĞRETMENE ŞİDDET DÜZENLEMESİNİN HAZİRAN'DA YASALAŞACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ" Biz en az öğretmen arkadaşlarımız kadar bu sürecin işleyişinden rahatsızız ve gerekli tedbirleri alacağız. Ben öğretmenlerimizin hukukunu korumak anlamında şunu söylemek istiyorum. Hiçbir şiddeti kabul etmiyoruz, öğretmen arkadaşlarımızın sonuna kadar yanındayız. Kesinlik buna müsaade etmeyeceğiz. Yasal düzenleme şu anda ilgili kurullarla görüşülüyor. Tahmin ediyoruz ki önümüzdeki hafta Meclis'e sevk edilmiş olur. TBMM'nin takvimine göre Haziran ayı başında yasalaşacağını düşünüyoruz.

Öğretmen atamaları ne zaman? Bakan Tekin açıkladı Haber

Öğretmen atamaları ne zaman? Bakan Tekin açıkladı

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in açıklamalarından öne çıkanlar:  Şu branş önemlidir, önemsizdir gibi bir bakış açım yok. 130'a yakın branşın tamamı önemlidir. İhtiyaçlarımız, kadro miktarı çerçevesinde 20 bin öğretmen ataması konusunda Maliye Bakanlığımızla uzlaştık.  Branş isimlerini kapatarak ihtiyaç doğrultusunda bir dağılım yapılmasını istedik. Bu çerçevede en çok atama yapmayı planladığımız 5 alanı söyleyim. BAŞLICA BRANŞ DAĞILIMI Başlıca branş dağılımları şu şekilde: Sınıf Öğretmenliği: 3.263 Özel Eğitim Öğretmenliği: 2.499 Rehberlik: 1.597 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi: 1.594 İngilizce: 968 Bunlar tamamen sadece atama yoluyla atama değil, yüzde 50 yüzde 50 yani KPSS skorunun yüzde 50'si mülakatın yüzde 50'si olarak yapılacak. Ekonomik parametreler açısından sıkıntılı bir dönemdeyken bize bu konuda destek olan kurumlarımıza ve Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı sunuyorum.  Eğitim camiamıza hayırlı olsun. Bir diğer sürecimizle ilgili bir açıklama yapmak istiyorum. O da eğitim programlarında yaptığımız değişikliklerle ilgili. Geçtiğimiz hafta cuma günü itibarıyla programımızı askıya çıkarmıştık ve 1 haftalık süre vermiştik bu konuda da bize teklif sunacakların tekliflerine açığız. Süreyle ilgili sıkıntı olursa uzatabiliriz demiştik. Yoğun bir öneri talebi geldi. Bu hafta sonu cuma günü akşam mesai bitimine kadar da önerilere açık olacağız. 26 Nisan'dan itibaren programlarımız 1 milyon 542 bin defa indirilmiş.  Bu vesileyle iyi niyetli bir biçimde tekliflerini ileten kişilere samimiyetle teşekkür ediyorum. Her bir öneri ilgili genel müdürlüklerde titizlikle değerlendirilecek.

Bakan Tekin'den 'müfredata katkı' çağrısı Haber

Bakan Tekin'den 'müfredata katkı' çağrısı

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Mogan MTAL Uygulama Oteli'nde düzenlenen Eğitim Fakültesi Dekanları İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, akademik, bilimsel bilgi üreten üniversitelerle kamu politikalarını yapanlar ve uygulayıcılar arasında bir kopukluk olduğunu, daha önceki bürokratik görevi ve rektörlük sürecinde tespit ettiği bu kopukluğun giderilmesi gerektiğini söyledi. Tekin, sadece Milli Eğitim Bakanlığı ile değil ilgili tüm üniversitelerle bakanlıklar arasında böyle bir koordinasyon mekanizmasının kurulmasının önemine değindi. MEB'de son 22 yıldır yapılan çalışmalara değinen Tekin, derslik sayısının 2002'ye göre ikiye katlandığını, depreme yönelik çalışmalar da dikkate alındığında mevcut yapı stoğunun 3 katına çıktığını anlattı. Tekin, yeni projelerin akıllı bina konseptine uygun şekilde planlandığını, okulların hemen hemen tamamının geniş bant internet altyapısıyla donatıldığını, sınıflara da akıllı tahtalar kurulduğunu anlattı. Bakanlıkta görev yapan yaklaşık 1 milyon 100 bin öğretmenin 800 bininin atamasının 2003'ten sonra yapıldığına dikkati çeken Tekin, "Tüm bu göstergeler eğitim öğretimindeki temel istatistikler anlamında Türkiye'de dünyada örneği çok az görülecek şekilde bir altyapı devrimi yapıldığını gösteriyor. Derslik başına düşen öğrenci sayıları, öğretmen başına düşen öğrenci sayıları itibarıyla OECD ortalamalarıyla hemen hemen aynı durumdayız." diye konuştu. DEKANLARA, 3 KONU BAŞLIĞINDA SUNUM YAPILACAK Bakan Tekin, eğitim fakültesi dekanlarına bakan yardımcılarının eğitim gündemi konusunda 3 konuda sunum yapacağını belirterek, bunlardan birinin Anayasa Mahkemesi'nin kararının ardından bütün paydaşların görüşleri doğrultusunda revize ettikleri Öğretmenlik Meslek Kanunu'na ilişkin taslak çalışma olduğunu bildirdi. Tekin, taslakla farklı yasal düzenlemelerin tek kanunla bir araya getirilmesini hedeflediklerine işaret etti. "Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda bizim beklentimiz çok üst düzeyde." diyen Tekin, dekanların fikirlerinin yol haritası çizerken önemli ipuçları vereceğini dile getirdi. Dekanlara, yeni müfredat taslağına ilişkin bir bilgilendirmenin de yapılacağını dile getiren Tekin, bu konuda dekanların görüş ve önerilerinin önemini vurguladı. Bakan Tekin, önümüzdeki yıl düzenlemeyi planladıkları Milli Eğitim Şurası'nın taslak konu başlıkları konusunda da dekanları bilgilendireceklerini kaydetti. "'YAPTIRMAYIZ' DİYENLERİN BİZE ULAŞTIRDIĞI HİÇBİR ALTERNATİF ÖNERİ YOK" Bakan Yusuf Tekin, çalıştığı hiçbir kurumda sorunları halının altına süpürmeyi tercih etmediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz şu konuda kararlıyız. Birikmiş her ne tür problem varsa, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde atılması gereken her ne adım varsa, çağın gereklerine uygun bir biçimde eksik kaldığımız, geri kaldığımız konular her neyse onların hepsini masaya yatırmayı tercih ediyoruz. O yüzden bu toplantının hem gelenekselleşmesini hem de rutin dışında toplantılar haricinde bize katkı verecek arkadaşlar varsa, bizim göremediğimiz bir sorun alanı varsa bizimle de paylaşmanızdan gerçekten mutluluk duyacağız." Bu tür çalışmaları yaparken karşılarında farklı tepkilerin bulunduğunu ifade eden Tekin, "Demokratik kültürü içselleştirmemiş yapıların, aktörlerin, kişilerin bizim önümüze koydukları argümanlar var." dedi. Bunlardan birinin "Yaptırmayız" söylemleri olduğunu aktaran Tekin, "Böyle bir demokratik kültür yok. Bir siyasi yapı, 'Yaptırmayız' diliyle hareket edemez. Sorun alanından şikayet edeceksiniz, sonra da ürettiğiniz çözüme böyle diyeceksiniz. Bu demokratik siyaset açısından doğru değil." diye konuştu. Bu konuda "Evet bu bir problemdir, Çözümü için ürettiğiniz formül eksik, şunu yapmanız lazım" dilini kullanmanın doğru olduğunu belirten Tekin, şunları kaydetti: "Demokratik olgunluk, demokratik siyaset bunu gerektirir. Farklı muhalif gruplardan, anayasal demokrasilerin beklediği şey de budur zaten. Demokratik literatürdeki siyasi parti gruplarının demokratik siyasal yaşamın vazgeçilmez unsuru olarak kabul edilmelerinin sebebi de budur. Biz bu anlamda farklı her türlü öneriye açık olduğumuzu, çözüm önerileriyle ilgili bize sunulacak rapor, analiz, değerlendirme, teklif hepsinin açık olduğumuzu defalarca söyledik. Bugün 'Yaptırmayız, müsaade etmeyiz' diyen kişilerin bize ulaştırdığı hiçbir alternatif öneri yok. Haziran ayından beri söylüyorum; Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili Anayasa Mahkemesinin kararını bekliyoruz, bu konuda sözü olan herkes raporlarını, analizlerini hazırlasın, bize sunsunlar, biz de bunu kamuoyunun beklentilerini karşılayabilecek bir Öğretmenlik Meslek Kanunu'na dönüştürelim." Tekliflerini kamuoyuna açıkladıklarını dile getiren Tekin, "Hiçbir teklifte bulunmayıp sonra da 'Bunu yaptırtmayız, buna müsaade etmeyiz' dili hukuki anlamda bir kaos üretmekten başka bir şey değildir." ifadesini kullandı. Tekin, öğretmen atamaları konusunda norm fazlası, norm ihtiyacı bilinmeden yapılan isteklerin doğru olmadığını dile getirdi. Meslek liselerinde iş başı eğitimlerini sağlıklı bir düzene oturtmaya çalıştıklarını ancak bu konuda da tutarsız eleştiriler aldıklarını ifade eden Tekin, "Tutarlı dille gelirseniz, politika önerisini destekleyecek veyahut da geliştirecek bir öneriyle gelirseniz gayet doğal bunu yaparız." dedi. "İYİ NİYETTEN YOKSUN ELEŞTİRİLERLE İLGİLİ DE YAPACAK BİR ŞEYİMİZ YOK" Eğitimin popülist ve tutarsız dili kaldıracak bir alan olmadığını söyleyen Tekin, "Kamuoyunda bizi zenginleştirecek, bize katkı verecek her türlü öneriye açığız. Ama iyi niyetten yoksun eleştirilerle ilgili de yapacak bir şeyimiz yok." dedi. Müfredat taslağı için bir çalışma grubu oluşturulduğunu bildiren Tekin, sadece son dönemdeki çalışmalara 1000'e yakın akademisyen ve eğitim uzmanının katkı verdiğini belirterek, "Gerçekten iyi niyetle katkı vermek isteyen her türlü öneriye açık olduğumuzu bir kez daha söylemek istiyorum." dedi. Bakan Tekin, eğitim fakültesi dekanlarına şu çağrıda bulundu: "Milli Eğitim Bakanlığı olarak Türkiye'deki üniversitelere, yükseköğretim sistemine ve bu sistemle kamu bürokrasisi, kamu siyasetini uygulayanlar arasında bir köprü kurarak bir örnek teşkil edebiliriz. Ben bu örnekliği oluşturacak ilişkinin kurulmasına açığım, bunu gelin kuralım. Milli Eğitim Bakanlığı, sizin bakanlığınız. Aklınıza gelebilecek her türlü konu, çalıştığınız her türlü konu bizim açımızdan bir politika önermesine dönüşüyorsa bizim açımızdan değerlidir ve uygulanmaya açıktır."

Yeni müfredat taslağı bugün açıklanacak Haber

Yeni müfredat taslağı bugün açıklanacak

Milli Eğitim Bakanlığı, müfredat çalışmasını tamamladı. Yeni müfredat taslağı, bakanlığın internet sitesi üzerinden bugün kamuoyu ile paylaşılacak ve bir hafta boyunca görüş ve öneriler alınacak.  NTV'nin haberine göre, Milli Eğitim Bakanlığının paydaşları ya da paydaş olmak isteyen herkese kapılarının açık olduğuna değinen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Herkesle ortak çalışmak istiyoruz. 'Bu ülkenin eğitim öğretim süreçlerine katkı vermek istiyorum' diyen her kim varsa üniversiteler, akademisyenler, sivil toplum örgütleri, sendikalar, eğitim alanında çalışan kuruluşlar, siyasetçiler, bürokratlar ve herkese açık bir çalışmayı kamuoyuyla paylaşmış olacağız. Paylaştıktan sonra biraz önce saydığım kişilerden her kim arzu ediyorsa 'https://gorusoneri.meb.gov.tr/' adresinden girerek görüş ve önerilerini paylaşabilir." diye konuştu.  Bakan Tekin, "İsmini "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" olarak tanımladık. Evrensel modellerden yararlanarak kendi değerlerimizi de sistemin içerisine yerleştirerek özgün bir mdeol üretmeye çaba sarf ettik." dedi.  Yeni müfredatta bilgi, dijital, finansal, görsel, kültür, vatandaşlık, veri, sürdürülebilirlik ve sanat olmak üzere 9 alanda öğrencilere okuryazarlık becerileri kazandırılması hedefleniyor.  Tekin, mevcut müfredatın konu yoğunluğuna dikkati çekti. Müfredatı yetiştirmek için haftalık ders saatlerini artırmak yerine, konularda sadeleştirmeye gittiklerini belirten Bakan Tekin, "Dünyada ne öğretiliyorsa onu öğretelim bunu müfredata koyalım, ön lisans, lisans, lisansüstü eğitimde kazanabileceği bilgilerin bizde yer almasının hiçbir karşılığı yok. Bütün bunları göz önünde bulundurarak müfredatta yüzde 35'lik bir seyreltme içerisine girdik." ifadelerini kullandı.  Bir haftalık askı süresinin sonunda Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı gelen eleştiri, görüş ve önerileri inceleyerek, müfredata son şeklini verecek.  Yeni müfredat 2024-2025 eğitim öğretim yılında her kademenin birinci sınıfında devreye alınacak. Okul öncesi, ilkokul birinci, ortaokul beşinci ve lise dokuzuncu sınıflar yeni müfredatla eğitim görecek. ÖĞRETMENLERE HİZMET İÇİ EĞİTİMLER BAŞLIYOR Öğretmenlerin yeni programı nasıl uygulayacaklarına ilişkin soruya Bakan Tekin, "Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Müdürlüğümüz, ilgili eğitim öğretim daireleri, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımız, programların kesin onay sürecini tamamladığımız andan itibaren başlamak üzere öğretmen arkadaşlarımızın hizmet içi eğitim sürecine tabi tutulmalarına dair bir takvim oluşturuyor. Programlar onaylandığı an, takvim hayata geçecek ve şu andan itibaren eylül ayına kadar öğretmen arkadaşlarımızı bu anlamda yeni programın mantığı, felsefesi ve uygulanmasıyla ilgili olarak çok ciddi bir hizmet içi eğitim sürecini başlatmış olacağız." cevabını verdi. Bakan Tekin, okullarda müfredatın uygulama programlarının hayata geçirilmesi için yeni alanlar ve atölyelerin planlanacağını, yeni okul planlarında da uygulama alanlarını biraz daha ağırlıklı hale getireceklerini belirterek, "İnşallah birkaç yıl içerisinde bu süreç tamamlanır ve çocuklarımız derslerde edindikleri teorik bilgileri uygulayabilecekleri uygulama atölyeleri, uygulama alanlarına da sahip olurlar." dedi.

Yeni müfredat taslağı ne zaman duyurulacak? Bakan Tekin açıkladı Haber

Yeni müfredat taslağı ne zaman duyurulacak? Bakan Tekin açıkladı

Yeni müfredata ilişkin sorularını yanıtlarken, çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı bir kez daha kutlayan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Bakanlığın bayramla ilgili hazırladığı yoğun etkinliklere değindi. Dün tarihi Birinci Meclis'te çocuklarla birlikte yaptıkları temsili iki özel oturumun önemine işaret eden Tekin, ilk olarak 23 Nisan 1920'deki oturumu yeniden canlandıran çocukların heyecanla, atalarına, büyüklerine, devletin kuruluş felsefesine sahip çıktıklarının gösterildiğini, öğleden sonraki "23 Nisan 2071" isimli ikinci oturumda ise yaklaşık 50 yıl sonrasında çocukların hayata bakışının ortaya konduğunu ifade etti. Çocukların gelecek için seçtikleri konu başlıklarının beklentilerini ortaya çıkartması açısından önemine dikkati çeken Tekin, Bakanlık olarak çocukların bu beklentileri veya yönelimlerinin gerisinde kalmamaları gerektiğini vurguladı. "Eğer biz onların arkasında kalırsak müfredatın, eğitimin bir anlamı kalmaz. Biz çocuklarımıza ufuk çizebilmeliyiz, gelecekle ilgili tahayyüllerini geliştirebilmeliyiz." diyen Tekin, bütün bunlar bir arada düşünüldüğünde müfredatla ilgili çalışmaların bu yönelimi de gösterdiğinin altını çizdi. SİSTEM, BİLGİYE ERİŞMEKTEN ZİYADE BİLGİYİ ANALİZ EDEBİLMEYE EVRİLİYOR "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adını taşıyan yeni müfredat çalışmalarının ana odağına ilişkin soru üzerine Bakan Tekin, müfredatların belli takvimler içerisinde revize edilmesinin gerekliliğine işaret etti. Dünyadaki ve ülkedeki gelişmelerin, bilgi edinme kaynakları üzerinde yaşanan kolaylıkların, bütün dünyada müfredatın tüm bu süreçlere uygun biçimde yeniden ele alınmasını gerekli kıldığına vurgu yapan Tekin, "Bunu yapmadığınız takdirde hem dünya skalasında mesafe kat edememiş hem de ülkedeki çocuklarımızın eğitimi konusunda geri kalmış olursunuz" değerlendirmesinde bulundu. Bakan Tekin, müfredat çalışmalarının ana eksenine ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: "Çocuklarımızın ileriye daha güvenle bakabilecekleri, kendilerini daha iyi geliştirebilecekleri ve elde ettikleri bilgileri, hayallerini geliştirecek, hayata geçirebilecekleri bir ortam oluşturabilmek. Buradan hareketle birinci felsefemiz, eğitim sistemimizin felsefesini bilgiye erişmekten ziyade, beceri kazandırarak eriştikleri bilgiyi analiz edebilecek ve bu hayallerinin gelişmesine katkıda bulunacak hale getirmek. Dolayısıyla müfredat çalışmalarının ana ekseni bu. Yani özüne, değerlerine bağlı ama dünyadaki örnekleriyle rekabet edebilen çocuklarımızın kendi hayallerini geliştirebileceklerini istiyoruz. Önümüzdeki yüzyılı, 'Türkiye Yüzyılı' haline dönüştürmek için çocuklardan hayal kurabilmelerini arzu ediyoruz. Müfredatımız dolayısıyla bu iki eksene oturuyor." Bakan Tekin, yeni müfredatın ismini bu sebeplerle "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" olarak tanımladıklarını belirterek, "Evrensel, uluslararası modellerden yararlanarak kendi değerlerimizi de sistemin içerisine yerleştirerek özgün bir model üretmeye çaba sarf ettik" dedi. "MÜFREDAT, SON 1 YILIN DEĞİL 10 YILLIK ÇALIŞMANIN ÜRÜNÜ" Müfredat hazırlık aşamalarının sorulması üzerine Bakan Tekin, bu konudaki çalışmaların başlangıç noktasının uzun yıllar öncesine dayandığını, 2017 müfredat değişikliğinin de bunun bir ilk adımı olduğunu anlattı. "Dolayısıyla 2013'ten itibaren başlayıp, bugün geldiğimiz noktada ulaştığımız metinlere bizi ulaştıran çok kapsamlı bir çalışma takvimi var." diyen Tekin, bu süreçte çok uzun görüş alışverişlerinin ve kamuoyundaki yansımalar üzerinden analizlerin yapıldığını, toplantılar düzenlendiğini aktardı. Geçen yıl yaz aylarında bütün bu birikimi bir veri olarak aldıklarını ve bu verileri sistematik hale getirecek çalışmalar yaptıklarını dile getiren Tekin, yürütülen hazırlıklara ilişkin şu bilgileri verdi: "Sadece bu süreçte nasıl bir müfredat değişikliği olmasına dair 20'nin üzerinde çalıştay düzenlendi. Sonrasında da her bir ders için oluşturulan ekipler yüzlerce toplantı yaparak ilan edeceğimiz müfredatın hazırlıklarını tamamladı. Toplam bu süre içerisinde yani önceki kısmı saymıyorum sadece yaz aylarından itibaren bugüne kadar 1000'den fazla öğretmen ve akademisyen ile toplantılar yaptık, 260 akademisyen 700'ün üzerinde de öğretmen arkadaşımız bu toplantılara sürekli olarak katıldı. Bunun dışında ilave olarak görüşlerine başvurduğumuz akademisyenler ve öğretmenler var. Bunların hepsini düşündüğümüzde 1000'in üzerinde arkadaşımız ortak çalıştı. Aynı şekilde Bakanlık merkez teşkilatındaki bütün birimler bu konuda bir seferberlik ilan etti." Bakan Tekin, çalışmalara emek veren özellikle Temel Eğitim, Ortaöğretim, Mesleki Teknik Eğitim, Din Öğretimi genel müdürlüklerine, hazırlanan programların incelenmesinde yoğun çaba sarf eden Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığına teşekkür etti. "YENİ MÜFREDAT YARIN ASKIYA ÇIKIYOR" Tekin, yeni müfredatı kamuoyu değerlendirmesine açacaklarını belirterek, "İnşallah yarın öğleden sonra kamuoyuyla paylaşmış olacağız." açıklamasında bulundu. Milli Eğitim Bakanlığının paydaşları ya da paydaş olmak isteyen herkese kapılarının açık olduğuna değinen Tekin, şöyle konuştu: "Herkesle ortak çalışmak istiyoruz. 'Bu ülkenin eğitim öğretim süreçlerine katkı vermek istiyorum' diyen her kim varsa üniversiteler, akademisyenler, sivil toplum örgütleri, sendikalar, eğitim alanında çalışan kuruluşlar, siyasetçiler, bürokratlar ve herkese açık bir çalışmayı yarın öğleden sonra itibarıyla kamuoyuyla paylaşmış olacağız. Paylaştıktan sonra biraz önce saydığım kişilerden her kim arzu ediyorsa 'https://gorusoneri.meb.gov.tr/' adresinden girerek görüş ve önerilerini paylaşabilir." Bakan Tekin, müfredatın ne kadar süreyle askıda kalacağına ilişkin soru üzerine, "Planımız bir hafta. Öneri ve görüşler, eğer yoğun bir şekilde gelmeye devam ederse süreyi uzatabiliriz. Ama uzun zamandır tartışıldığı için herkesin bence bu konuda birikimi ve hazırlığı olduğunu varsayıyorum. Bu süre içerisinde bizlerle paylaşırlarsa mutlu oluruz. Eğer yoğun bir şekilde görüş alışverişi devam ederse süreyi de uzatabilecek durumdayız. Planımız şu anda bir haftalık bir askı süresi. Bir haftanın sonunda da modeli Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımız son eleştiri, görüş, öneri ve paylaşımlar doğrultusunda revize edip uygulanmak üzere onaylamış olacağız." diye konuştu. "KATILIMCI BİR YAKLAŞIMI BENİMSEDİK" Bakan Yusuf Tekin, müfredat değişikliğinin 10 yıllık tedrici bir gelişmenin sonucunda nihai bir metin olduğunu belirterek, "Bunu bugün yapılanı, çok kapsamlı bir değişiklik olarak algılamamak lazım. Bu, bir sürecin sonucunda aşamalı olarak gelinen bir nokta. Daha önceki yıllarda yapılan tedrici değişikliklerin her birisi aslında bu süreci besleyen ve tamamlayan unsurlar. Tüm bu değişiklikler, onun üzerine inşa edilen kapsamlı ve son noktanın konulduğu değişiklik olacak" dedi. Müfredat çalışmalarına ilişkin defalarca toplantı yaptıklarını, içerik, felsefe ve inşa sürecinde "katılımcı" bir yaklaşımı benimsediklerini dile getiren Tekin, bu kapsamda geçmişini iyi bilen, bunu içselleştirmiş, dünyanın değerlerine sahip, dünya ile rekabet edebilecek özelliklerin bulunduğuna işaret ederek şöyle konuştu: "Kuşkusuz kamuoyunda bu konuda eleştiriler olacaktır, öneriler olacaktır. Eğitimle ilgili konu, üzerinde insanların çok rahat uzlaşabileceği bir konu değil. Ben, bakan olduğum tarihten itibaren, beni ziyaret eden gruplar içerisinde bile kendi aralarında muhalefet ettikleri, anlaşamadıkları konular oluyor. Hal böyle olunca bizim hazırladığımız metinde de itirazlı olanlar olabilir, eleştiriler olabilir. Bunları çok doğal karşılıyorum. Çünkü eğitim böyle bir alan. Bu da eğitimi aslında zenginleştiriyor. Bunu bir eleştiri olarak söylemiyorum. Biz bütün bu düşüncelerden özümseyerek bir toplumsal fayda üretmeye çalışıyoruz. Ürettiğimiz toplumsal payda, aslında bütün bu görüşlerin üzerinde ittifak edebilecekleri asgari müşterekler üzerine inşa edilmiş. Öyle baktığımızda ben mutluyum. İnşallah çocuklarımız için hayırlara vesile olur." KADEMELİ UYGULANACAK Bakan Tekin, yeni müfredatın gelecek eğitim öğretim yılından itibaren kademeli şekilde uygulanacağını aktardı. Kapsamlı bir revizyon olan yeni müfredatın eğitim ve öğretim kademelerinin tamamında ve tüm sınıf düzeylerine geçilmesi halinde farklı mağduriyetlerin ortaya çıkmasını istemediklerini ifade eden Tekin, "Hazırladığımız program, her kademenin birinci sınıfında uygulanacak. 4 sınıf düzeyi olan okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda önümüzdeki eylül ayından itibaren yeni programımızı uygulamaya başlamış olacağız" açıklamasını yaptı. Kademeli geçişin yapılacağı sınıflarla ilgili Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının bu yıl ders kitabı başvurusu kabul etmediğini bildiren Tekin, "Bu sınıfların kitaplarını doğrudan ilgili genel müdürlükler yazıyor. Yani bu eylül ayından itibaren başlattığımız bir sürecin doğal geldiği nokta" ifadesini kullandı. 9 OKURYAZARLIK TÜRÜ BELİRLENDİ Bakan Tekin, müfredattaki ortak bakış açısının sorulması üzerine, askıya çıkarılacak müfredatın teknik detaylarını lansman toplantısında paylaşacaklarını belirtti. Müfredatta okuryazarlık konusundaki yeniliklerin sorulduğu Bakan Tekin, bütüncül bir bakış acısıyla hazırlanan müfredattaki konuyu şöyle anlattı: "Bilgi okuryazarlığı, dijital okuryazarlık, finansal okuryazarlık, görsel okuryazarlık, kültür okuryazarlığı, vatandaşlık okuryazarlığı, veri okuryazarlığı, sürdürülebilirlik okuryazarlığı ve sanat okuryazarlığı olmak üzere 9 okuryazarlık türü belirledik. Aslında burada kastettiğimiz şey, bilgiye erişim konusunda çocuklarımız zaten yeterince kaynağa sahipler ama o edindikleri bilgiyi doğru okuma anlamında çocuklarımıza biz beceri kazandırmak istiyoruz. Olayın temel felsefesi burada zaten." "Yeni müfredatla bilgi kazanımı temelinden beceri kazanımı temelli bir sisteme geçiyorsunuz. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?" şeklindeki soru üzerine Bakan Tekin, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından uygulanan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) ve Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS) gibi sistemler ile müfredatın kıyasladığında ortada ciddi bir problemle karşı karşıya kalındığını anlattı. Birçok konuda ülke bazlı yaptıkları karşılaştırmalarda, müfredatın muadillerinden 2 kata yakın bir düzeyde daha ağır olduğunu gördüklerini dile getiren Tekin, "Bunu doğal karşılıyorum. Çünkü bilgi erişiminin zor olduğu dönemlerde 'şu bilgiye de erişsin çocuklar' denilerek bunlar hep müfredatın içerisine yerleştirilmiş. Fakat zamanla bu ülkeler müfredatlarını revize ederken artık bilgi edinmedeki kolaylıklardan hareketle onları çıkartarak azaltmışlar, seyreltmişler. En son toplantımızda baktığımızda, Japonya ve İngiltere ile de kıyasladık ve bizdeki öğrenme çıktıklarının yüzde 50 fazla olduğunu tespit ettik. Bu, bizi çocuklarımıza edindirmek istediğimiz kazanımları sağlıklı edinememeleri sonucuna eriştiriyor" değerlendirmesinde bulundu. Bakan Tekin, müfredatın yüklü olmasının sonuca ulaşmada zorluklar yarattığını ifade ederek, kamuoyunda da "çocuklar bu konuyu öğrenemediler" gibi eleştirilerle karşılaştıklarını söyledi. DÜNYA ÖLÇEĞİNDE BİR MÜFREDAT Dünyada ne öğretiliyorsa bunun müfredatta bulunduğunu, bunun dışındakilerin ise ilerleyen eğitim süreçleri olan ön lisans, lisans, lisansüstü eğitime aktarılmasının da seyreltme anlamına geldiğini vurgulayan Tekin, bunun çocukların akademik bilgiyi kazanabilme yeteneklerine de uygun olmadığını kaydetti. Aylık rutin öğretmenler odası buluşmalarında, müfredatı yetiştirebilmek için haftalık ders saatlerinin artırılması gerektiği yönünde görüşler aldığını belirten Tekin, "Bunları üst üste koyduğumuz zaman da ortalama 60-70 saat haftalık ders yükü olması gerekiyor. Şimdi bu mümkün olmadığına göre yapılması gereken şey belli. Biz bu anlamda müfredatımızı, programlarımızı ciddi bir seyreltme sürecine de tabi tuttuk. Tekrarlanan bilgilerin çıkartılması, aynı konuları 12 yıllık zorunlu eğitim içerisinde 3-4 defa veya daha fazla tekrarlamanın çok bir anlamı yok. İkincisi çocuklarımızın akademik yetkinliklerinin veya akademik pozisyonlarının üstünde almakta zorlanabilecekleri bilgileri çocuklarımızla paylaşmanın da bir anlamı yok. O da gereksiz bir hale geliyor. Bütün bunları göz önünde bulundurarak müfredatta yüzde 35'lik bir seyreltme içerisine girdik." ifadelerini kullandı. Yeni müfredatla haftalık ders saatlerinde azalma olmayacağını belirten Tekin, "Şimdilik sadece programlarımızı bilgi edinmeden çok edindikleri bilgiyi beceriye dönüştürebilecek şekilde revize etmeye odaklandık." dedi. ÖĞRETMENLERE HİZMET İÇİ EĞİTİMLER BAŞLIYOR Öğretmenlerin yeni programı nasıl uygulayacaklarına ilişkin soruya Bakan Tekin, "Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Müdürlüğümüz, ilgili eğitim öğretim daireleri, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımız, programların kesin onay sürecini tamamladığımız andan itibaren başlamak üzere öğretmen arkadaşlarımızın hizmet içi eğitim sürecine tabi tutulmalarına dair bir takvim oluşturuyor. Programlar onaylandığı an, takvim hayata geçecek ve şu andan itibaren eylül ayına kadar öğretmen arkadaşlarımızı bu anlamda yeni programın mantığı, felsefesi ve uygulanmasıyla ilgili olarak çok ciddi bir hizmet içi eğitim sürecini başlatmış olacağız." cevabını verdi. Bakan Tekin, okullarda müfredatın uygulama programlarının hayata geçirilmesi için yeni alanlar ve atölyelerin planlanacağını, yeni okul planlarında da uygulama alanlarını biraz daha ağırlıklı hale getireceklerini belirterek, "İnşallah birkaç yıl içerisinde bu süreç tamamlanır ve çocuklarımız derslerde edindikleri teorik bilgileri uygulayabilecekleri uygulama atölyeleri, uygulama alanlarına da sahip olurlar." dedi.

Milli Eğitim Bakanı Tekin'den öğretmen atamaları duyurusu Haber

Milli Eğitim Bakanı Tekin'den öğretmen atamaları duyurusu

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM'nin açılışının 104. yıl dönümü nedeniyle Meclis Tören Salonunda verilen resepsiyonda gazetecilerle bir araya geldi. Müfredatla ilgili yapılan çalışmalara ilişkin bir soruyu cevaplayan Bakan Tekin, Talim ve Terbiye Kurulunun ön incelemeleri yaptığını; süreç biter bitmez askıya çıkarılacağını belirtti. Müfredatla ilgili çalışmaların gelecek hafta tamamlanacağını dile getiren Tekin, konuşmalarına şu sözlerle devam etti. "OECD'nin yaptığı derecelendirme mekanizmaları var. Kamuoyunun bizimle yarıştırdığı ülkelerdeki müfredat yoğunluğu ile bizimkini karşılaştırdık. Oradaki yoğunluğa yaklaştırmaya çalıştık. O ülkelerden yaklaşık 2 kat fazla müfredat yüklüyoruz çocuklara. Birincisi, çocuklara daha fazla müfredat yüklüyoruz, ikincisi ise orada olduğu gibi beceri temelli değil, bilgi, kazanım temelli veriyoruz. Bahsettiğimiz ülkelerde çocukların aldıkları eğitimi gündelik yaşam becerilerine dönüştürüp dönüştüremediği ölçülürken biz normal bilgi olarak veriyoruz. Halbuki bahsedilen sınavlarda bunlar ölçülüyor. Hem müfredat olarak daha fazla hem de farklı bir mantıkla verdiğiniz zaman rekabet edemiyorsunuz." Müfredatı seyrelteceklerini vurgulayan Tekin, "Halbuki biraz bunu seyreltsek, çocuklarımızın kapasitelerine uygun, öğretmenlerimizin süresinde yetiştirebileceği hale getirebilsek hem çocuklarımız daha rahat öğrenecek hem de sistem rahatlayacak hem öğretmen arkadaşlarımız koştura koştura müfredatı yetiştirmek için çaba harcamak zorunda kalmayacak. Dolayısıyla ortalama yüzde 35 bandında bir seyreltme var." diye konuştu. ÖĞRETMEN ATAMALARI Bakan Tekin, öğretmen atama rakamlarına ilişkin bir başka soruya ise "Öğretmen atama sayılarını Hazine ve Maliye Bakanımızla birlikte önümüzdeki hafta içerisinde açıklayacağız." cevabını verdi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.