Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hamal Ali’nin acı öyküsü: Magusa Limanı türküsü hikayesi nedir?

Magusa Limanı türküsü, 1943 yılında yaşanan kederli bir hadiseyi anlatan, Hamal Ali’ye yakılan bir ağıttır. Peki Hamal Ali’nin ve Magusa Limanı türküsünün hikayesi nedir?

Haber Giriş Tarihi: 08.01.2024 14:21
Haber Güncellenme Tarihi: 08.01.2024 14:21
Kaynak: Haber Merkezi
Hamal Ali’nin acı öyküsü: Magusa Limanı türküsü hikayesi nedir?

Kıbrıs, tarihsel zaviyeden önemli hadiselere şahitlik eden bir ada, bir bölgedir. Birçok limanı bünyesinde barındıran Kıbrıs, turistik ve ticari olarak da dünyada son derece önemli bir konuma sahiptir.

RÜSTEM PEHLİVANLAR/HERKES DUYSUN

Kıbrıs’ın bu önemli limanlarından biri de söz konusu türküye adını veren Magusa Limanı’dır. Bulunduğu mevki ve jeopolitik konumu itibariyle de son derece önemli olan Magusa Limanı, muhtelif hikayelere ve hüzünlü türkülere de konu olarak adından sıkça söz ettirmeyi başaran özel bir liman haline gelmiştir.

Özellikle Hamal Ali’nin acıklı hikâyesini konu alan ve on yıllardır dilden dile dolaşıp, kulaktan kulağa yankılanan Magusa Limanı türküsü ve bu türkünün elem dolu hikâyesi, toplumsal hafızada çok özel bir yere sahiptir.

MAGUSA LİMANI TÜRKÜSÜ HİKAYESİ ÖZETİ

Magusa (Meğusa) Limanı türküsü, o dönemde İngiliz sömürgesinde olan Kıbrıs Adası’nda, İngiliz sömürge ordusuna mensup 7 Hint askerinin, süngülerle yaraladıkları ve kan revan içinde Magusa Limanı’na bıraktıkları Hamal Ali için yakılan bir ağıttır.

1943 yılında Kıbrıs’ta yaşanan bu hazin hikâye on yıllardır dilden dile dolaşır; Magusa Limanı kulaklarda her yankılandığında büyükler küçüklere, dedeler torunlara bu türkünün elem dolu hikâyesini anlatır.

Magusa Limanı türküsünün acı hikâyesi, türküyü her dinleyende büyük bir merak uyandırır. Peki Magusa Limanı türküsünün hikayesi nedir? Magusa Limanı türküsü hikâyesinin detayları nelerdir? Magusa Limanı türküsü hikâyesinin kahramanı Hamal Ali kimdir?

MAGUSA LİMANI TÜRKÜSÜ HİKÂYESİ

Magusa Limanı türküsünün başkahramanı Ali, Magusa Limanı’nda yük taşıyarak geçimini sağlamaya çalışan bir hamaldır. Teninin ziyadesiyle esmer olması dolayısıyla çevresi Hamal Ali’ye, Arap lakabını takmıştır. Türkünün başkahramanı Ali, çevresinde hem Hamal Ali hem de Arap Ali olarak bilinir.

Arap Ali genç yaşta sevdiği kızla evlenmiş ve ardından da üç çocuklu bir baba olmuştur. Güçlü, kuvvetli ve mert olan Arap Ali, gözünü budaktan esirgemeyen bir yiğittir.

Ali hem limanda taşıdığı hem de hayatın omuzlarına yüklediği ağırlıkların yorgunluğunu, her akşam işi bittikten sonra Magusa Limanı’na yakın bir meyhanede bir şeyler içerek atardı.

Hamal Ali’nin yiğitlikleri o günlerde de konuşulur, çeşitli hikâyelere konu olurdu. Gençler Arap Ali’yi kendilerine örnek alırlar, çocuklar da babalarının Ali gibi olmasını isterlerdi.

 

MEYHANEDE KIRAN KIRANA KAVGA

1943 yılı… Bir yandan Alman Harbi devam ediyor bir yandan da İngilizler teyakkuzda. Kıbrıs o dönemde hala İngiliz sömürgesi altında. İngilizler, sömürdükleri ülkelerin insanlarını da diğer sömürgelerinde asker olarak kullanıyor. Sömürge altında olan Kıbrıs’ta da İngiliz askerleri kol geziyordu.

Arap Ali o gün yine yoğun ve yorgun geçen bir günün ardından Magusa Limanı’ndan çıkmış ve meyhaneye doğru yola koyulmuş. Meyhanede halka zulmeden, saygıdan yoksun ve edepsiz davranışlar sergileyerek usulsüz kahkahalar atıp meyhanede mesele çıkartan İngiliz sömürgesine mensup 7 Hint askeri görmüş.

Askerlerden biri orta yaşlı ve pespaye giyimli gariban bir adamı yakasından yukarı kaldırmış, biri de acımadan vurmaya başlamış. Diğerleri ise bir yandan kahkaha atıyor bir yandan da küfrediyorlarmış.

Sert mizacının yanı sıra naifliği ve kibarlığı ile de kendinden bahsettiren Arap Ali, her zaman haklının yanında duran, haksızlığa boyun eğmeyen ve gözünü budaktan esirgemeyen yiğit ve mert bir delikanlıymış.

Ali, İngiliz sömürgesine mensup bu 7 Hint askerinin meyhanedeki insanları aşağılamasına, onlarla alay etmesine, dalga geçmesine ve tartaklamasına sessiz kalmamış. Yıldırım hızıyla aralarına girmiş, gariban adamı tutan askerin kolunu geriye doğru büküp bir yumrukta onu yere sermiş. İkinci hamleyi ise garibana vuran askere doğru yapmış ve onun da suratına, Osmanlı Tokadı’nı andıran ziyadesiyle sert bir tokat nakşederek onu da yere sermiş.

Diğer askerler ne olup bittiğini anlamadan ortalık karışmış ve çevredeki insanların da olaya müdahil olmasıyla, yanlarında o gün silah olmayan askerler meyhaneden uzaklaştırılmış.

O akşam Kıbrıs’ın bütün kahvelerinde, caddelerinde sokakların Arap Ali’nin bu kahramanlığı, bu yiğitliği konuşulmuş. Gençler, çocuklar, yaşlılar ve kadınlar dilden dile Ali’nin bu kahramanlığını anlatmışlar.

ERTESİ GÜN: ARAP ALİ’NİN ACI SONU

Magusa Limanı türküsü hikâyesinin başkahramanı Arap Ali, ertesi gün yeniden limana gitmiş. Evine helalinden ekmek götürebilmek için onun bunun yükünün altında tüm gün yine alın terini akıtmış. Akşam olunca günün yorgunluğunu atmak için yeniden meyhanenin yolunu tutmuş.

Dün ellerinden gariban bir adamı aldığı, ikisini de bir tokat ve bir yumrukla yere serdiği İngiliz sömürgesine mensup 7 Hint askeri, intikam yemini etmişçesine Ali’yi bekliyormuş.

Ali meyhaneye girer girmez kendisine nefretle baka 7 çift gözü fark etmiş.

Hint askerlerinden biri Arap Ali’ye doğru bir hamle yapmış fakat Ali serî bir hareketle bu hamleyi savuşturmuş. Başka bir asker de Ali’ye doğru yönelmiş fakat Ali onu da bir yumrukla yere sermiş. Ne var ki tam o sırada sırtında derin bir sızı hissetmiş, ardından da bir sıcaklık.

Hint askerleri bu kez elleri boş gelmemiş, onu süngüleriyle karşılamışlardı.

İşte Ali’nin sırtındaki bu sızı, onu kahpece sırtından vuran bir süngü yarası, hissettiği sıcaklık ise tenine yayılan kendi kanından başka bir şey değildi.

Bir, iki, üç, dört derken bütün Hint askerleri Ali’ye birer süngü darbesi vurmuşlar. Bir Arap Ali’ye karşı İngiliz sömürgesine mensup 7 asker. Dilaver Cebeci Şahlanış Marşı’nda, “Bir yiğide yedi kâfir az olur” derken belki de bunu kastediyordu, kim bilir?

Ali burada 7 Hint askerinden 7 bıçak yarası aldı ve hızla kan kaybetmeye başladı. Hint askerleri ağır yaralanan Ali’yi alıp, âleme ibret olsun diye sürükleye sürükleye hamal olarak çalıştığı Magusa Limanı’na götürdüler ve orada bıraktılar.

MAGUSA LİMANI TÜRKÜSÜ: ALİ’NİN SON SÖZLERİ, EŞİNİN AĞIDI

Kara haber tez duyulur tabii. Olay hızla dilden dile, kulaktan kulağa yayıldı. Acı hadiseyi işiten Ali’nin eşi evinden bir hışım çıkarak Magusa Limanı’na vardı. Limanda kan revan içinde yatan Ali’nin başına geldi. Çocukluğundan beri hep kendisini sevdiği eşini son anlarında karşısında gören Arap Ali’nin dudaklarından, Magusa Limanı türküsünde de geçen şu sözler döküldü:

“İskeleden çıktım yan basa basa

Magusa’ya vardım kan kusa kusa,

Magusa Limanı limandır liman

Beni öldürende yoktur din iman”

Bu sözler, İngiliz sömürgesine mensup 7 Hint askeri tarafından kahpece katledilen Arap Ali’nin son sözleri oldu.

Çok sevdiği biricik kocası kollarında can veren zavallı kadıncağız ise Ali’nin ardından şu ağıdı yaktı:

“Uyan Ali’m uyan, uyanmaz oldun

7 bıçak yarasına dayanmaz oldun”

Bu olayın şahitleri ve şahitlerinden dinleyenler hadiseden çok etkilendiler. Olaydan etkilenen çevre halkı, sonrasında Ali’nin son sözlerinden ve eşinin ona yaktığı ağıttan yola çıkarak Magusa Limanı türküsünü yaptılar.

Bu türkü on yıllardır dilden dile dolaştı ve gerçek bir hikâyesi olduğu için de her zaman, dinleyenlere dokunan bir tarafı oldu.

İşte Magusa Limanı türküsünün ve baş kahramanı Arap Ali’nin hüzünlü hikâyesi budur.

Magusa Limanı türküsünde, Magusa Liman’ında alın teri ve elinin emeği ile çalışan yiğit ve mert bir adamın 7 kişi tarafından kahpece katledilişinin anlatıldığı görülmektedir.

MAGUSA LİMANI TÜRKÜSÜ SÖZLERİ

Magusa limanı Magusa limanı, limandır amman amman

Magusa limanı Magusa limanı, limandır amman amman

Beni öldürdende yoktur din iman

Beni öldürdende yoktur din iman

Uyan Alim uyan, uyanmaz oldun

Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun

Uyan Alim uyan, uyanmaz oldun

Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun

İskeleden çıktım yan basa basa

İskeleden çıktım yan basa basa

Magusa’ya vardım kan kusa kusa

Magusa’ya vardım kan kusa kusa

Uyan Alim uyan, uyanmaz oldun

Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun

Uyan Alim uyan, uyanmaz oldun

Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
image thumb item image thumb item image thumb item image thumb item image thumb item image thumb item image thumb item image thumb item image thumb item image thumb item
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Herkes Duysun En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.