Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ünlü oyuncudan yeni oyun müjdesi: "Tiyatro benim için yaşam demek" 

Ünlü oyuncu ve yönetmen İrfan Kangı, hem yönetmenliğini hem de oyunculuğunu üstlendiği "Kadın Kafası" oyunu için Bursa'ya geldi. Tiyatronun kendisi için bir yaşam amacı olduğunu belirten Kangı, yeni dönemde planladığı projeleri Herkes Duysun'a açıkladı.

Haber Giriş Tarihi: 10.04.2025 14:02
Haber Güncellenme Tarihi: 10.04.2025 14:04
Muhabir: Gülsün Arslan
Ünlü oyuncudan yeni oyun müjdesi: "Tiyatro benim için yaşam demek" 

"Kadın Kafası" oyunununda sergilediği performansla seyircileri mest eden Kangı, oyun sonrası Herkes Duysun muhabiri Gülsün Arslan'ın sorularını yanıtladı. Kangı, hem Bursa'ya olan sevgisini hem de toplumsal sorunları mizahi bir dille sahneye taşımanın önemine değindi. 

Tiyatro oyunlarını sahnelemek üzere yıllardır Bursa'ya gelip gittiğini bu nedenle Bursa seyircisinin kendisi için çok kıymetli olduğunu dile getiren Kangı, kente olan sevgisini "Bursa benim için çok özel ve önemli bir yer." sözleriyle dile getirdi. 

BURSA'DA TİYATRO'YA TAM DESTEK

Bursa'da sanata özellikle de tiyatroya olan bakış açısını yeterli bulan Kangı, şu ifadeleri kullandı:

"Bazı tiyatrocuların önemli yerleri vardır; mesela Çanakkale, İzmir, Ankara, Bursa gibi yerler, sanatseverlerin çok olduğu ve tiyatronun destek gördüğü şehirlerdir. Bursa bizim için son derece kıymetli. Yani ben Bursa’ya haftada dört gün gelip gidiyorum, hem çalışmaya hem de oyun oynamaya. Bursa bizim için çok özel ve önemli bir nokta."

Kangı, Bursa'daki tiyatroya olan ilginin gün geçtikçe arttığını gözlemlediğini ifade etti. Özellikle geçmiş dönemlere kıyasla seyirci kitlesinde ciddi bir artış olduğunu söyleyen Kangı, "Türkiye’nin saygın ve seçkin oyunları, Bursa’ya da geldiği için, buradaki taleplerin arttığını söyleyebilirim. Sadece bizim oyunlarımız değil, birçok oyunun da ilgi gördüğünü ve salonları doldurduğunu, hatta biletlerin tükendiğini gözlemliyoruz. Gençlere yönelik fırsatlar ve genç tiyatrolara verilen destek konusunda ise, İstanbul’daki kadar geniş bir imkan olup olmadığını bilemiyorum." dedi. 

"KADINLARIN YAŞADIĞI SORUNUN ÇOĞU ERKEK KAYNAKLI"

Kadın erkek ilişklerini mizahi bir dille ele alırken bu dengeyi nasıl sağladıklarından bahseden Kangı, özellikle erkek yazarların kadınlara hiç susmayan ve dedikoducu gibi olumsuz figürlerde yer verdiğini belirtti. Ancak,  daha pozitif bir şekilde ele alınması gerektiğini ifade ederek, "Bu ülkede çocuk olmak, kadın olmak, hayvan olmak, insan olmak en pahalı ve zor şey. Bir erkek yazarın, kadınları biraz daha pozitif şekilde ele alması gerektiğini düşünüyorum. Erkeklerin içindeki hayvani yönü de ortaya koyarak bir şey anlatmak gerekiyor. Burada anlatmaya çalıştığım şey, kadınların bu ülkede yaşadığı sorunların çoğunun erkek kaynaklı olduğu. Oyunda erkek karakteri oynuyorum çünkü, ve her kadının hayatına giren erkeklerin evrimi benzer şekilde gelişiyor. Başlangıçları aynı, ama sonuçları genellikle benzer oluyor; duygularını gösteremiyorlar veya işleri ters gittiğinde sertleşiyorlar." diye sözlerine ekledi.

MİZAHIN TOPLUMU ELEŞTİRME GÜCÜ 

Özel tiyatroda olmanın sert oyunlar yapılmasına engel olduğunu dile getiren Kangı, bu yüzden hikayeyi mizahi bir dille aktarmanın önemine vurgu yaptı. Kangı, "Çünkü özel tiyatroda bilet satarak geçim sağlıyorsunuz. Mutlaka komik bir yolu olmalı." diyerek, günümüzde mizahın toplumları eleştirme konusunda gücü ve rolüne dikkat çekerek, şu sözlerle devam etti:

"Hani eskilerde 'Güldürürken düşündürdü' tabiri vardır ya, aslında amaç o dönemlerde bu değildi, ama günümüzde bunu yapmak zorundasınız. Tabii ki çok sert bir oyun yapılabilir, ama bu durumda kaç seyirciye ulaşılacak, derdinizi ne kadar anlatabileceksiniz?" 

"KADIN İZLEYİCİLERİN ETKİSİ ÇOK BÜYÜK"

Oyunu sahnelemekte, kadın izleyicilerin etkisinin çok büyük olduğuna dikkat çeken Kangı, kadınların çok yönlü olmasına yeteneklerinin sınırsızlığına değindi. "Kadın çok zekidir, çok akıllıdır. Biz erkekler iki cümleyi kurup kilitlenebilirken, o aynı anda birden fazla işi yapabilme kapasitesine sahiptir. Biraz bunu anlatmaya çalışıyorum. Kadın bir anda gülüp bir anda ağlayabilir. Erkek gibi ‘Ben sinirlendim, hep sinirli kalacağım’ ya da ‘Ben hep güldüm, hep güleceğim’ gibi bir durumum olmuyor. Bunu anlatmaya çalıştım. Sevildi de oyun, Allah’a şükür. Kadın izleyicilerinin etkisi çok büyük. Onların hikayelerine dokunduk ki onlara destek verdiğimizi düşünüyoruz." diye anlatan Kangı, oyun ile izleyicilere vermek istediği mesaj hakkında konuştu. 

Oyunun genel olarak beğenilmesinden duyduğu memnuniyeti paylaşan Irgan, bu başarıyı ise kadınların yaşadığı mağduriyetleri sahneye taşımasıyla ilişkilendirdi. Kangı, Türkiye'de kadınlara uygulanan şiddet, baskı ve her türlü zorbalığı hatırlatarak, "Bunların birileri tarafından anlatılması gerekiyor çünkü bunları yapan erkekler, ilk başta dünyanın en iyi insanları gibi görünüyorlar. Tabii ben, bu sorunları eğlenceli bir dille anlatmaya çalıştım çünkü zaten herkes kederli." dedi.

"SEYİRCİLERİN TEPKİLERİ ÇOK EĞLENCELİ"

Seyircilerden gelen tepkileri de paylaşan Kangı, "Geldiklerinde kahkahayla, ‘Ah, gördün mü? Senin gibi bir öküz!’ diye laf ettikleri oluyor. Eşlerin aralarında konuşmalar çok eğlenceli oluyor. Tanıdık bir seyirci gördüğümüzde, ‘Hayatımı yazmışsın’ diyen var, ‘Senin yüzünden karımla kavga ettim’ diyen var. Oyunda böyle bir sahne var, orada diğer kızlar sahne üzerinde oturup oyunu izliyorlar. Yani seyircilerinde bir parçası oluyor." diye yorumladı. 

YENİ PROJE YOLDA 

Yakın zamanda sevenlerini nasıl bir sürpriz beklediği sorusuna ilişkin ise, yeni bir oyun yazma sürecinde olduğunu duyuran Kangı, tiyatronun kendisi için yaşam amacı olduğunu dile getirdi:

"Her sene yeni bir oyun yapıyorum zaten. İki tane yeni oyun yazdım yanı sıra yeni bir şiir yazdım. Onlardan birini muhtemelen yaparım ya da satarım. Yine yöneteceğim oyunlar olacak. Televizyonla çok ilgilenmiyorum çünkü reyting aldı, almadı endişesine kapılamam. Gece sabah altıya kadar çekim ya da sabah dokuzda çekim gibi işler artık hayatımda değil. 48 yaşındayım ve hayatımın merkezinde lüks arabalar ya da lüks evler yok, çok para kazanmaya yönelik bir durumum da yok. Tiyatrodan kazanalım, eğitmenlikten kazanalım diyorum. Eğitmenliğim devam ediyor. Tiyatrodan kopmak istemiyorum, her sezon iki ya da üç oyunla yönetmeye devam edeceğim."


 

Kaynak: Gülsün Arslan

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Herkes Duysun En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.