Astım atağına karşı 50 yıl sonra devrim niteliğinde bir tedavi yöntemi
Astım atağına karşı 50 yıl sonra devrim niteliğinde bir tedavi yöntemi
İngiltereli araştırmacılar, 50 yıl sonra ilk kez astım ataklarına karşı farklı bir tedavi yöntemi bulduklarını açıkladı.
Haber Giriş Tarihi: 14.12.2024 14:53
Haber Güncellenme Tarihi: 14.12.2024 14:56
Muhabir:
Esmanur Gülbahar
Türkiye ve dünyada birçok milyonlarca kişinin kronik rahatsızlıklarından biri olan astım hastalığına karşı İngiltereli uzmanlar tarafından yeni bir tedavi yöntemi geliştirildi.
Bu tedavide kullanılan enjeksiyon, astım atağı sırasında ve KOAH olarak bilinen kronik akciğer hastalığında devreye giren bağışıklık sisteminin bir kısmını baskılayabiliyor.
Göğüs hastalıkları uzmanları, bu yöntemin halihazırda şiddetli vakalarda kullanıldığını ancak son araştırma ile birlikte artık astım ataklarında da rutin olarak kullanılabileceğini açıkladı.
“DEVRİM NİTELİĞİNDE BİR İLAÇ OLACAK”
İngiltereli araştırmacılar, bu yeni ilacın astım tedavisinde adeta bir devrim niteliğinde olabileceğini söyledi.
Araştırmada, tüm KOAH ve astım ataklarının benzer şekilde seyretmediği, kişiye göre değişim göstererek, bağışıklık sisteminin farklı kısımlarının "aşırı" şekilde çalıştığı belirlendi.
Solunum sorunu, nefes darlığı, göğüste hırıltı ve öksürüğe yol açan bu ataklar, düzenli inhaler kullanımı ile kontrol altına alınıyor. Ancak kontrol altına alınamazsa, doktorlar steroide başvuruyor.
TEDAVİ BAŞARISIZLIK ORANI YÜZDE 74’TEN YÜZDE 45’E DÜŞÜYOR
158 hastanın takibiyle yapılan araştırmanın sonuçlarına göre steroid kullanımında yüzde 74 olan tedavi başarısızlığı oranı, yeni keşfedilen tedavi yöntemi ile yüzde 45'e düşüyor.
Yeni tedavi yönteminin uygulandığı hastalar ise daha az hastaneye yatırılıyor, başka bir tedavi yöntemine daha az ihtiyaç duyuyor ve ölüm oranı da azalıyor.
ASTIM ATAĞI VAKALARINDA BÜYÜK FAYDA
Göğüs hastalıkları uzmanları, astım atağı vakalarının oldukça fazla sayıda görüldüğüne dikkat çekerek, yeni tedavinin oldukça fazla sayıda hasta için büyük bir fayda getirebileceğini dile getiriyor.
Göğüs hastalıkları uzmanları, bu tedavi yönteminin astım ve KOAH hastaları için bir dönüm noktası olabileceğini çizerek, “50 yıldır tedavimizde bir değişiklik olmamıştı. Bu devrim niteliğinde bir gelişme olacak. Bu ilacın uygulandığı hastaların bulgularında da yaşam kalitelerinde de artış ve iyileşmede tespit edilmiş. Türkiye için beklemedeyiz.” dedi.
İki yıl sürecek olan kapsamlı bir test sürecinin ise 2025'te başlaması bekleniyor.
İlacın içindeki etken maddelerin maliyetli olduğunu belirten uzmanlar, yapılacak olan çalışmaların ilacın maliyetine yönelik bir incelemeyi de kapsayacağını kaydetti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Astım atağına karşı 50 yıl sonra devrim niteliğinde bir tedavi yöntemi
İngiltereli araştırmacılar, 50 yıl sonra ilk kez astım ataklarına karşı farklı bir tedavi yöntemi bulduklarını açıkladı.
Türkiye ve dünyada birçok milyonlarca kişinin kronik rahatsızlıklarından biri olan astım hastalığına karşı İngiltereli uzmanlar tarafından yeni bir tedavi yöntemi geliştirildi.
Bu tedavide kullanılan enjeksiyon, astım atağı sırasında ve KOAH olarak bilinen kronik akciğer hastalığında devreye giren bağışıklık sisteminin bir kısmını baskılayabiliyor.
Göğüs hastalıkları uzmanları, bu yöntemin halihazırda şiddetli vakalarda kullanıldığını ancak son araştırma ile birlikte artık astım ataklarında da rutin olarak kullanılabileceğini açıkladı.
“DEVRİM NİTELİĞİNDE BİR İLAÇ OLACAK”
İngiltereli araştırmacılar, bu yeni ilacın astım tedavisinde adeta bir devrim niteliğinde olabileceğini söyledi.
Araştırmada, tüm KOAH ve astım ataklarının benzer şekilde seyretmediği, kişiye göre değişim göstererek, bağışıklık sisteminin farklı kısımlarının "aşırı" şekilde çalıştığı belirlendi.
Solunum sorunu, nefes darlığı, göğüste hırıltı ve öksürüğe yol açan bu ataklar, düzenli inhaler kullanımı ile kontrol altına alınıyor. Ancak kontrol altına alınamazsa, doktorlar steroide başvuruyor.
TEDAVİ BAŞARISIZLIK ORANI YÜZDE 74’TEN YÜZDE 45’E DÜŞÜYOR
158 hastanın takibiyle yapılan araştırmanın sonuçlarına göre steroid kullanımında yüzde 74 olan tedavi başarısızlığı oranı, yeni keşfedilen tedavi yöntemi ile yüzde 45'e düşüyor.
Yeni tedavi yönteminin uygulandığı hastalar ise daha az hastaneye yatırılıyor, başka bir tedavi yöntemine daha az ihtiyaç duyuyor ve ölüm oranı da azalıyor.
ASTIM ATAĞI VAKALARINDA BÜYÜK FAYDA
Göğüs hastalıkları uzmanları, astım atağı vakalarının oldukça fazla sayıda görüldüğüne dikkat çekerek, yeni tedavinin oldukça fazla sayıda hasta için büyük bir fayda getirebileceğini dile getiriyor.
Göğüs hastalıkları uzmanları, bu tedavi yönteminin astım ve KOAH hastaları için bir dönüm noktası olabileceğini çizerek, “50 yıldır tedavimizde bir değişiklik olmamıştı. Bu devrim niteliğinde bir gelişme olacak. Bu ilacın uygulandığı hastaların bulgularında da yaşam kalitelerinde de artış ve iyileşmede tespit edilmiş. Türkiye için beklemedeyiz.” dedi.
İki yıl sürecek olan kapsamlı bir test sürecinin ise 2025'te başlaması bekleniyor.
İlacın içindeki etken maddelerin maliyetli olduğunu belirten uzmanlar, yapılacak olan çalışmaların ilacın maliyetine yönelik bir incelemeyi de kapsayacağını kaydetti.
Kaynak: Esmanur Gülbahar
En Çok Okunan Haberler
Yılın en konuşulan dizileri
Android telefonunuzdan mutlaka silmeniz gereken 15 uygulama
Bir zamanlar evli olan isimler
2024 yılının estetik trendleri açıklandı
Türkiye'de 2024'te ismi en çok aratılan oyuncular hangileri?
Türkiye, 2024 yılında en çok ne dinledi?
Tüyler ürperten 25 mezarlık
Ağız içi yaralarına doğal öneriler
Yabancı dil öğrenmenin 7 temel kuralı
2024 yılına damgasını vuran fotoğraflar
Bursa Engelliler Meclisi etkinlikleriyle alkış topluyor
Adana'da direksiyondayken kalp krizi geçiren sürücü traktörün altında can verdi
Türkiye Uzay Ajansı 6 yaşında
Başkentte "Rewind/Roma" sergisi açıldı
Cevdet Yılmaz: Beklentimiz, üniversitelerimizin toplumumuzun daha müreffeh bir toplum haline gelmesine katkı vermeleridir