Dr. Yasdıman: Çikolata kistinde özelleştirilmiş yaklaşım gerekir
Dr. Yasdıman: Çikolata kistinde özelleştirilmiş yaklaşım gerekir
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Erkan Yasdıman, çikolata kistinin tedavisinde her hasta için özelleştirilmiş bir yaklaşım gerektiğini söyledi.
Haber Giriş Tarihi: 14.11.2024 14:29
Haber Güncellenme Tarihi: 14.11.2024 14:31
Kaynak:
İHA
Toplumda ‘çikolata kisti' olarak bilinen endometriozis hastalığının kadınlarda yumurtalıklarda ortaya çıkan bir kist türü olduğunu söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Erkan Yasdıman, “Bu hastalık zaman içinde üreme fonksiyonlarını etkileyerek kısırlığa bile yol açabilir. Bu nedenle düzenli izlem ve doğru tedavi önemlidir” diyerek bilgiler verdi.
BELİRTİLER DİKKATE ALINMALI
Dr. Erkan Yasdıman, bazı kadınlarda rahmin iç yüzeyini kaplayan doku olan endometriyumun rahmin dışında yerleştiğini söyleyerek, “Çikolata kistleri, bu dokunun yumurtalıklar gibi organlarda birikmesi sonucu oluşur. Hastalık; genetik yatkınlık, erken menstruasyon yaşı, cinsel ilişki sırasında ağrı, karın ağrısı ve sancılı adet döngüleri gibi durumlarla yakın ilişkilidir. Sorunun tedavisinde hastanın yaşı, belirtilerin şiddeti ve kistin boyutu önemli oluyor” dedi.
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Risk altında olan kadınların, özellikle şiddetli adet sancıları veya bir yıl boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamama gibi sorunlarla karşılaşmaları halinde uzman bir doktora başvurmaları gerektiğini kaydeden Dr. Yasdıman, “Bu hastalıkta erken teşhis, tedaviye başlamayı ve ileride gelişebilecek sorunları önlemeyi kolaylaştırır” diye konuştu.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ DEĞİŞİYOR
Çikolata kistinin tedavisinde her hasta için özelleştirilmiş bir yaklaşım gerektiğini kaydeden Yasdıman, “Tedavi, genellikle ilaç tedavisi ve cerrahi müdahale olmak üzere iki ana seçeneği içerir. İlaç tedavisinde ağrı kesiciler ve hormon tedavileri hastalığın belirtilerini hafifletmeye yöneliktir. Bunun dışında, kistin büyüklüğüne veya belirtilerin şiddetine bağlı olarak cerrahi müdahale gerekebilir. Yumurtalıkları korumaya yönelik laparoskopik (kapalı) cerrahi ise en sık tercih edilen yöntem” dedi.
ALINACAK ÖNLEMLERLE RİSK AZALTILABİLİR
"Çikolata kistinden korunmak için kesin bir önlem bulunmamakla birlikte, atılacak bazı adımlar hastalığın gelişme riskini azaltmaya yardımcı olabilir” diyen Dr. Yasdıman, şu önerilerde bulundu:
"Doğum kontrolü uygulamak. Doğum kontrol hapları veya diğer hormonal yöntemler (implantlar, iğneler, vajinal halkalar) adet döngüsünü düzenlemeye ve aşırı adet kanamalarını engellemeye yardımcı olabilir.
Adet dönemi kontrolü. Düzensiz adet döngülerini kontrol altına almak, çikolata kisti riskini azaltabilir. Doğum kontrol hapları veya diğer hormon tedavileri ile bu düzeni sağlamak faydalı olabilir.
Erken tanı ve izleme: Şiddetli ve sürekli adet sancıları, çikolata kisti belirtilerinin başlıca göstergesidir. Buradan yola çıkarak erken teşhis ve tedavi, hastalığın ilerlemesini önlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca kısırlık sorunu yaşayan kadınlar, çikolata kisti açısından değerlendirilmelidir. Erken müdahale, tedaviye imkan sağlar ve kısırlık sorununun daha da kötüleşmesini engelleyebilir. Çocuk sahibi olmayı ertelememek. Çikolata kisti ilerleyici ve tekrar edici bir hastalık olduğundan özellikle 30 yaş üzerinde olan kadınlar çocuk sahibi olmayı istiyorlar ise bunu ertelememelidirler. Çünkü hastalık ileri safhalara geçtiğinde gebelik şansı azalır. Ayrıca gebelik süresince hastalık geriler. Yüksek riskli durumları takip etmek. Aile geçmişinde çikolata kisti bulunan kadınlar, hastalık geliştirme riski açısından daha yüksek olabilir. Bu kadınlar, düzenli jinekolojik kontroller ve semptom takibi yaparak, erken dönemde müdahale edebilirler. Sağlıklı beslenme ve diyet. Çikolata kisti, özellikle karın boşluğunda enfeksiyon riskini artırır. Omega-3 yağ asitleri açısından zengin gıdalar ve antioksidanlar vücudun iltihapla savaşmasına yardımcı olabilir. Yüksek şekerli ve işlenmiş karbonhidratlardan kaçınmak da kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olarak iltihaplanma riskini azaltabilir. Fiziksel aktivite ve egzersiz. Egzersiz, vücuttaki iltihaplanmayı azaltabilir ve hormon seviyelerinin dengelenmesine yardımcı olabilir. Düzenli egzersiz, hastalığın hafifletebilir ve genel sağlığı iyileştirebilir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek. Bağışıklık sisteminin zayıflaması çikolata kisti gelişimine kapı aralayabilir. D vitamini alımı, probiyotikler, stres yönetimi ve yeterli uyku, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yardımcı olur."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dr. Yasdıman: Çikolata kistinde özelleştirilmiş yaklaşım gerekir
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Erkan Yasdıman, çikolata kistinin tedavisinde her hasta için özelleştirilmiş bir yaklaşım gerektiğini söyledi.
Toplumda ‘çikolata kisti' olarak bilinen endometriozis hastalığının kadınlarda yumurtalıklarda ortaya çıkan bir kist türü olduğunu söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Erkan Yasdıman, “Bu hastalık zaman içinde üreme fonksiyonlarını etkileyerek kısırlığa bile yol açabilir. Bu nedenle düzenli izlem ve doğru tedavi önemlidir” diyerek bilgiler verdi.
BELİRTİLER DİKKATE ALINMALI
Dr. Erkan Yasdıman, bazı kadınlarda rahmin iç yüzeyini kaplayan doku olan endometriyumun rahmin dışında yerleştiğini söyleyerek, “Çikolata kistleri, bu dokunun yumurtalıklar gibi organlarda birikmesi sonucu oluşur. Hastalık; genetik yatkınlık, erken menstruasyon yaşı, cinsel ilişki sırasında ağrı, karın ağrısı ve sancılı adet döngüleri gibi durumlarla yakın ilişkilidir. Sorunun tedavisinde hastanın yaşı, belirtilerin şiddeti ve kistin boyutu önemli oluyor” dedi.
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Risk altında olan kadınların, özellikle şiddetli adet sancıları veya bir yıl boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamama gibi sorunlarla karşılaşmaları halinde uzman bir doktora başvurmaları gerektiğini kaydeden Dr. Yasdıman, “Bu hastalıkta erken teşhis, tedaviye başlamayı ve ileride gelişebilecek sorunları önlemeyi kolaylaştırır” diye konuştu.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ DEĞİŞİYOR
Çikolata kistinin tedavisinde her hasta için özelleştirilmiş bir yaklaşım gerektiğini kaydeden Yasdıman, “Tedavi, genellikle ilaç tedavisi ve cerrahi müdahale olmak üzere iki ana seçeneği içerir. İlaç tedavisinde ağrı kesiciler ve hormon tedavileri hastalığın belirtilerini hafifletmeye yöneliktir. Bunun dışında, kistin büyüklüğüne veya belirtilerin şiddetine bağlı olarak cerrahi müdahale gerekebilir. Yumurtalıkları korumaya yönelik laparoskopik (kapalı) cerrahi ise en sık tercih edilen yöntem” dedi.
ALINACAK ÖNLEMLERLE RİSK AZALTILABİLİR
"Çikolata kistinden korunmak için kesin bir önlem bulunmamakla birlikte, atılacak bazı adımlar hastalığın gelişme riskini azaltmaya yardımcı olabilir” diyen Dr. Yasdıman, şu önerilerde bulundu:
"Doğum kontrolü uygulamak. Doğum kontrol hapları veya diğer hormonal yöntemler (implantlar, iğneler, vajinal halkalar) adet döngüsünü düzenlemeye ve aşırı adet kanamalarını engellemeye yardımcı olabilir.
Adet dönemi kontrolü. Düzensiz adet döngülerini kontrol altına almak, çikolata kisti riskini azaltabilir. Doğum kontrol hapları veya diğer hormon tedavileri ile bu düzeni sağlamak faydalı olabilir.
Erken tanı ve izleme: Şiddetli ve sürekli adet sancıları, çikolata kisti belirtilerinin başlıca göstergesidir. Buradan yola çıkarak erken teşhis ve tedavi, hastalığın ilerlemesini önlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca kısırlık sorunu yaşayan kadınlar, çikolata kisti açısından değerlendirilmelidir. Erken müdahale, tedaviye imkan sağlar ve kısırlık sorununun daha da kötüleşmesini engelleyebilir. Çocuk sahibi olmayı ertelememek. Çikolata kisti ilerleyici ve tekrar edici bir hastalık olduğundan özellikle 30 yaş üzerinde olan kadınlar çocuk sahibi olmayı istiyorlar ise bunu ertelememelidirler. Çünkü hastalık ileri safhalara geçtiğinde gebelik şansı azalır. Ayrıca gebelik süresince hastalık geriler. Yüksek riskli durumları takip etmek. Aile geçmişinde çikolata kisti bulunan kadınlar, hastalık geliştirme riski açısından daha yüksek olabilir. Bu kadınlar, düzenli jinekolojik kontroller ve semptom takibi yaparak, erken dönemde müdahale edebilirler. Sağlıklı beslenme ve diyet. Çikolata kisti, özellikle karın boşluğunda enfeksiyon riskini artırır. Omega-3 yağ asitleri açısından zengin gıdalar ve antioksidanlar vücudun iltihapla savaşmasına yardımcı olabilir. Yüksek şekerli ve işlenmiş karbonhidratlardan kaçınmak da kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olarak iltihaplanma riskini azaltabilir. Fiziksel aktivite ve egzersiz. Egzersiz, vücuttaki iltihaplanmayı azaltabilir ve hormon seviyelerinin dengelenmesine yardımcı olabilir. Düzenli egzersiz, hastalığın hafifletebilir ve genel sağlığı iyileştirebilir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek. Bağışıklık sisteminin zayıflaması çikolata kisti gelişimine kapı aralayabilir. D vitamini alımı, probiyotikler, stres yönetimi ve yeterli uyku, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine yardımcı olur."
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler
Zatürre vakaları artıyor!
Büyük Önder Atatürk'ün ebediyete intikalinin üzerinden 86 yıl geçti
Orta kulak iltihabına dikkat
Ragnarök gerçek mi? Olası Viking kıyametine dair bin 500 yıllık keşif!
Sinema salonlarında bu hafta 9 film vizyona girecek
Her köşesiyle ilginç bir ülke: Çin
Tasteatlas'ta en düşük puan almış Türk yemekleri
Okulalrda ara tatil başlıyor: Nasıl verimli geçirebiliriz?
Uçuk Alzheimer'a neden olabilir!
Wanda Nara'nın inanılmaz değişimi!
Otobüs ile otomobil sürücüsünün tartışması kameralara yansıdı
Sarp Sınır Kapısı'ndan tır geçişlerinde dün rekor kırıldı
Adnan Oktar'ın Boğaz'a manzaralı kaçak villasının son hali böyle görüntülendi
Yalova'daki termal tesislerde ara tatili yoğunluğu
Üreticiler nar ekşisi ve nar suyuyla daha çok kazanıyor