Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Keloid Nedir? Neden Olur?

Keloid, yara iyileşme sürecinin anormal bir şekilde ilerlemesi sonucu oluşan, cilt üzerinde kabarık ve sert izlerdir.

Haber Giriş Tarihi: 28.03.2024 17:17
Haber Güncellenme Tarihi: 28.03.2024 17:17
Kaynak: Haber Merkezi
Keloid Nedir? Neden Olur?

Keloid, yara iyileşme sürecinin anormal bir şekilde ilerlemesi sonucu oluşan, cilt üzerinde kabarık ve sert izlerdir. Bu izler genellikle yaradan daha büyük ve kırmızı renktedir. Zamanla büyüyebilir ve kaşıntılı veya ağrılı hale gelebilir.

  • Keloidler her yaştan insanı etkileyebilir, ancak en çok 10 ila 30 yaş arasındaki kişilerde görülür.
  • Koyu ciltli kişilerde keloid oluşma riski daha yüksektir.
  • Ailede keloid öyküsü olması da riski artırır.
  • Keloidler sadece estetik açıdan sorun yaratmakla kalmaz, aynı zamanda kaşıntı, ağrı ve hassasiyet gibi semptomlara da neden olabilmektedir.
  • Nadir durumlarda, keloidler eklemlerin hareketini kısıtlayabilir veya sinirlere baskı yapabilmektedir.

Bu yazımızda, keloidlerin ne olduğunu, neden oluştuğunu, nasıl teşhis edildiğini ve nasıl tedavi edilebileceğini inceleyeceğiz.

Keloidlerin belirtileri, nedenleri, teşhisi ve tedavisi hakkında daha fazla bilgi edinmek için okumaya devam edin. Öncelikle keloid nasıl oluşur bunu öğrenmek gereklidir.

Keloidlerin Nedenleri Nedir?

Tam olarak nedeni bilinmemekle birlikte, yara iyileşme sürecinin anormal bir şekilde ilerlemesi sonucu oluştuğu düşünülmektedir. Normalde, bir yaralanmadan sonra cilt kendini onarmak için kolajen üretir. Keloidlerde ise kolajen üretimi kontrolsüz hale gelir ve aşırı miktarda kolajen üretilmeye başlar. Bu durum, yaranın normal bir iz yerine kabarık ve sert bir keloid haline gelmesine neden olur. Bu da keloid nedir sorgusunun yanıtıdır.

Keloid oluşumuna katkıda bulunan birçok faktör vardır:

Genetik faktörler: Ailede keloid öyküsü olması, oluşma riskini önemli ölçüde artırır. Keloidlere yatkınlık gösteren kişilerde, kolajen üretimini kontrol eden genlerde mutasyonlar olabilir.

Irk ve etnik köken: Koyu ciltli kişilerde oluşma riski daha yüksektir. Afrika kökenli Amerikalılar, Asyalılar ve Hispanikler keloidlere daha yatkın gruplardır.

Cilt tipi: Kalın ve yağlı ciltli kişilerde oluşma riski daha yüksektir.

Hormonlar: Hamilelik ve ergenlik gibi hormonal değişimlerin bunun oluşumunu tetikleyebileceği veya daha da kötüleştirebileceği düşünülmektedir.

Yaralanma tipi ve yeri: Kesikler, yanıklar, sivilce lezyonları ve piercing gibi yaralanmalar keloid oluşumuna yol açabilir. Çünkü sırt, göğüs ve omuz gibi gergin cilt bölgelerinde oluşma riski daha yüksektir.

Enfeksiyon: Yaraların enfekte olması oluşum riskini artırır.

Sivilce: Sivilce lezyonları iyileşirken de oluşabilmektedir.

Cerrahi operasyonlar: Cerrahi operasyonlar sonrası oluşan yaralar da oluşuma yol açabilmektedir.

Dövme ve piercing: Dövme ve piercing yaptırmak da oluşuma neden olabilmektedir.

Keloidlerin nedenleri karmaşıktır ve birçok faktör rol oynayabilir. Keloid oluşumuna yatkın olduğunuzu düşünüyorsanız, yara iyileşmesiyle ilgili herhangi bir sorun yaşamamak için bir doktora danışmanız önemlidir.

Keloid Belirtileri Nedir?

Keloidler, cilt üzerinde kabarık ve sert izler olarak ortaya çıkar. Bu izler genellikle yaradan daha büyük ve kırmızı renktedir. Zamanla büyüyebilmekte ve kaşıntılı veya ağrılı hale gelebilmektedir.

Keloidlerin en yaygın belirtileri şunlardır:

  • Cilt üzerinde kabarık ve sert bir izİzin yara sınırlarının ötesine uzanması
  • Kırmızı, pembe veya mor renklenmeKaşıntı, ağrı veya hassasiyet
  • Nadir durumlarda, eklemlerin hareketini kısıtlama veya sinirlere baskı yapma

Keloidlerin diğer cilt lezyonlarından ayırt edilmesi önemlidir. Keloidler, hipertrofik yara izleri, atrofik yara izleri ve skleroderma gibi diğer cilt lezyonlarına benzeyebilmektedir.

Hipertrofik yara izleri de keloidler gibi kabarık ve sert olabilmektedir. Ancak genellikle yara sınırlarının ötesine uzanmazlar.

Atrofik yara izleri ise ciltte çökük ve yumuşak izlerdir.

Skleroderma ise cildin sertleşmesine ve kalınlaşmasına neden olan bir otoimmün hastalıktır.

Eğer cildinizde keloid olduğunu düşünüyorsanız, doğru teşhis ve tedavi için bir doktora danışmanız önemlidir.

Keloidlerin belirtileri kişiden kişiye değişebilmektedir. Bazı kişilerde sadece küçük ve hafif belirtiler görülürken, bazılarında ise büyük ve rahatsız edici keloidler oluşabilmektedir.

Keloidlerin tedavisi mümkündür, ancak her zaman kolay değildir. Tedavi seçenekleri keloidin boyutuna, konumuna ve semptomlarına bağlı olarak değişir. Bu sayede artık keloid ne demek öğrenmiş bulunmaktayız.

Keloid Teşhisi Nasıl Yapılır?

Keloid teşhisi genellikle doktorun cildinizi görsel olarak incelemesiyle yapılmaktadır. Doktor, keloidin boyutunu, konumunu ve rengini değerlendirecektir. Ayrıca, kaşıntı veya ağrı gibi semptomlarınız olup olmadığını da soracaktır. Ek olarak birçok kişi ise keloid nasıl geçer bunu araştırmakta.

Bazı durumlarda, doktor teşhisi doğrulamak için aşağıdaki testleri isteyebilmektedir:

  • Biyopsi: Ciltten küçük bir doku örneği alınarak mikroskop altında incelenmektedir.
  • Kan testleri: Bazı durumlarda, keloidlerin oluşumuna katkıda bulunabilecek altta yatan bir tıbbi durum olup olmadığını kontrol etmek için kan testleri istenebilmektedir.
  • Görüntüleme testleri: Nadir durumlarda, keloidlerin eklemlere veya sinirlere zarar verip vermediğini görmek için MRI veya BT taraması gibi görüntüleme testleri istenebilmektedir.

Keloidlerin diğer cilt lezyonlarından ayırt edilmesi önemlidir. Keloidler, hipertrofik yara izleri, atrofik yara izleri ve skleroderma gibi diğer cilt lezyonlarına benzeyebilmektedir.

Hipertrofik yara izleri de keloidler gibi kabarık ve sert olabilmektedir. Ancak genellikle yara sınırlarının ötesine uzanmazlar.

Atrofik yara izleri ise ciltte çökük ve yumuşak izlerdir.

Skleroderma ise cildin sertleşmesine ve kalınlaşmasına neden olan bir otoimmün hastalıktır.

Eğer cildinizde keloid olduğunu düşünüyorsanız, doğru teşhis ve tedavi için bir doktora danışmanız önemlidir.

Keloidlerin tedavisi mümkündür, ancak her zaman kolay değildir. Tedavi seçenekleri keloidin boyutuna, konumuna ve semptomlarına bağlı olarak değişir.

Keloid Tedavisi Var Mıdır?

Keloid tedavisinde tek bir "en iyi" yöntem yoktur. Elbette keloid tedavisi de mevcuttur. Tedavi seçenekleri keloidin boyutuna, konumuna ve semptomlarına bağlı olarak değişir.

Tedavisinde kullanılan bazı yöntemler şunlardır:

Kortizon enjeksiyonları: Kortizon, iltihaplanmayı ve kolajen üretimini azaltan bir ilaçtır. Ayrıca keloid tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir.

Kriyoterapi (dondurma tedavisi): Bu yöntemde sıvı nitrojen ile dondurularak tahrip edilmektedir.

Cerrahi eksizyon: Keloidin cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Bu yöntem genellikle diğer yöntemler başarısız olduğunda veya çok büyük olduğunda kullanılmaktadır.

Lazer tedavisi: Keloidin görünümünü düzeltmek için lazer kullanılabilmektedir.

Radyoterapi: Keloidin tekrarlama riskini azaltmak için radyoterapi kullanılabilmektedir.

Silikon jel örtüler: Silikon jel örtüler keloidin düzleşmesine ve yumuşamasına yardımcı olabilmektedir.

Topikal ilaçlar: Keloidin görünümünü düzeltmek için kullanılan çeşitli topikal ilaçlar vardır.

Keloid tedavisinde önemli olan noktalar şunlardır:

  • Tedavi genellikle uzun vadelidir ve sabır gerektirir.
  • Tek bir yöntem her zaman etkili olmayabilmekte ve farklı yöntemlerin kombinasyonu gerekebilmektedir.
  • Tedavisinin bazı yan etkileri olabilmektedir.Keloidler tekrarlayabilmektedir.

Eğer keloidiniz varsa, sizin için en uygun tedaviyi doktorunuzla birlikte belirlemeniz önemlidir.

Keloidler hakkında daha fazla bilgi edinmek için lütfen diğer bölümleri de okuyun.

Keloid tedavisinde kullanılan bazı yeni yöntemler de araştırılmaktadır. Bu yöntemler arasında şunlar yer alır:

  • İmmünoterapi: Bu yöntemde bağışıklık sisteminin keloidleri yok etmesi için uyarılması amaçlanmaktadır.
  • Gen tedavisi: Bu yöntemde oluşuma neden olan genlerin düzeltilmesi amaçlanmaktadır.

Bu yeni yöntemlerin hala araştırma aşamasında olduğunu ve yaygın olarak kullanılmadığını unutmamak önemlidir.

Kaynak: Haber Merkezi

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
image thumb item image thumb item image thumb item image thumb item image thumb item image thumb item image thumb item image thumb item image thumb item image thumb item
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Herkes Duysun En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.