"Psikiyatri hastası için tıp dışı yardım aramayın" uyarısı
"Psikiyatri hastası için tıp dışı yardım aramayın" uyarısı
Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ejder Akgün Yıldırım, "Depresyonunuz varsa 'çorba için, turşu yiyin', 'ilaçları bırakın bitkisel takviye kullanın' gibi ifadeler var. Bunların çok ağır sonuçları olabilir." dedi.
Haber Giriş Tarihi: 15.11.2024 15:21
Haber Güncellenme Tarihi: 15.11.2024 15:24
Kaynak:
AA
Aksu ilçesinde bir otelde, "Barışın ve Bilimin Işığında Ruh Sağlığını ve Yaşam Hakkını Savunmak" başlığıyla düzenlenen 60. Ulusal Psikiyatri Kongresi'nde, kronik hale gelen ruhsal bozuklukların tedavisinde tıbbın ve bilimsel metotların önemine dikkat çekildi.
Kronik ruhsal bozukluk tanısı olan hastanın ilaçlarını düzenli kullanması ve tedaviye uyumun öneminin vurgulandığı kongrede, çare arayan psikiyatri hastalarını tedavi ettiğini söyleyen yetkisiz kişiler için caydırıcı cezalar uygulanması istendi.
Duygu karmaşası, davranış bozukluğu gelişen kişinin, toplumsal ilişkilerinin zarar görmemesi, çalışma hayatında, boş zaman aktivitelerinde ve öz bakımda problem yaşamaması için tıp dışı yardım alınmaması gerektiği bilimsel verilerle ortaya kondu.
"BU KİŞİLERİN SOSYAL MEDYA ARACILIĞIYLA ULAŞABİLDİĞİ CİDDİ BİR KİTLE OLUŞUYOR"
Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) Genel Başkanı Prof. Dr. Ejder Akgün Yıldırım, özellikle ruhsal hastalıklara yönelik tıp dışı çare aramaların fazla görüldüğünü söyledi.
Bunun ruhsal hastalıkların daha da şiddetlenmesine sebep olabileceği uyarısı yapan Yıldırım, belirtilerini ruhsal tepkilerle gösteren bazı hastalıkları gözden kaçırmamak için de tıptan uzaklaşmamak gerektiğini vurguladı.
Kovid-19 salgınıyla bilim dışı uygulamaların yaygınlaştığını gözlemlediklerine dikkati çeken Yıldırım, bilimsel tedavilere yönelik olumsuz yargılardan uzaklaşmak gerektiğini belirtti.
Tıpta en fazla etkilenen alanlardan birinin psikiyatri olduğunu ifade eden Yıldırım, "Psikiyatri insanların zihinsel süreçleriyle ilgili olduğu için sınırları çizilmesi zor bir alan. Yetkisi, hiçbir vasfı olmayan insanların kendilerini tedavi edici olarak adlandırdığını görüyoruz. 'Aile dizimi terapisti', 'yaşam koçu' gibi unvanlarla birçok kişi kendini bu alanda yetkin hissediyor. Bazen bir meslek unvanı olsa da yetkisiz, klinik bir formasyonu, eğitimi olmayan sözde psikoterapistler diyebileceğimiz birçok kişi var. Tedavi uygulayıcılar arasında ciddi anlamda ağır suç teşkil edecek derecede yetkisiz bir grup bulunuyor. Maalesef, bu kişilerin sosyal medya aracılığıyla ulaşabildiği ciddi bir kitle oluşuyor." dedi.
TEDAVİYE UYUMUN EN ÖNEMLİ BİLEŞENİ İLAÇ
Tedavi süreçlerinde kullanılan ilaçların zararlı olduğuna ilişkin haber ve içeriklerin psikiyatri hastalarının sürecine zarar verdiğine dikkati çeken Yıldırım, "Bu inanış nedeniyle tedaviler kesintiye uğruyor ve bu nedenle ciddi kayıplar da yaşanabiliyor." dedi.
Tıp dışı aranan çarenin ve yetkin olmayan kişilerin tedaviyi zorlaştırdığının bilinmesi gerektiğine vurgu yapan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Depresyonunuz varsa 'çorba için, turşu yiyin', 'ilaçları bırakın bitkisel takviye kullanın' gibi ifadeler var. Bunların çok ağır sonuçları olabilir. Çünkü psikiyatrik tedaviler, özellikle farmakolojik tedaviler kanıt değeri en yüksek tedavilerdir. Bizim ilaçlarımız uzun süre kullanıldığı için diğer ilaçlara göre çok daha uzun ve deneyim gerektiren süreçlerden sonra ortaya çıkar. Ruhsal hastalıklar tedavi edilmediğinde bunun sosyal sonuçları sadece insanın kendi yaşamına değil, çevresine ve ailesine de yansır."
Ruhsal bir zorluk varsa başvurulması gereken ilk kişilerin psikiyatri uzmanları olduğunu belirten Yıldırım, depresyon, panik bozukluk veya şizofreni gibi hastalıkların tanısının bu uzmanlarca konulması gerektiğine dikkati çekti.
"KANSERİN İLK BELİRTİSİ RUHSAL SORUN OLABİLİR"
Hastalıkların sebebini ve neden olabileceği risklerin uzmanlarca değerlendirilmesi gerektiğini belirten Yıldırım, "Bazen zihinsel ve ruhsal sorunlar bedende tepkiye neden olabilir. Yani bir kaygı bozukluğunda uzun dönemde dolaşım sisteminde sorun olabileceğini unutmamamız gerekiyor. Bazen bedensel hastalıklar sadece ruhsal belirtiyle kendini gösterebilir. Bazen bir hormonsal bozukluğun; örneğin tiroit bozukluğunun, bazen kanserin ilk belirtisi ruhsal sorun olabilir. Böyle bir durumu ayırt edecek en önemli meslek grubu psikiyatridir." ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
"Psikiyatri hastası için tıp dışı yardım aramayın" uyarısı
Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Ejder Akgün Yıldırım, "Depresyonunuz varsa 'çorba için, turşu yiyin', 'ilaçları bırakın bitkisel takviye kullanın' gibi ifadeler var. Bunların çok ağır sonuçları olabilir." dedi.
Aksu ilçesinde bir otelde, "Barışın ve Bilimin Işığında Ruh Sağlığını ve Yaşam Hakkını Savunmak" başlığıyla düzenlenen 60. Ulusal Psikiyatri Kongresi'nde, kronik hale gelen ruhsal bozuklukların tedavisinde tıbbın ve bilimsel metotların önemine dikkat çekildi.
Kronik ruhsal bozukluk tanısı olan hastanın ilaçlarını düzenli kullanması ve tedaviye uyumun öneminin vurgulandığı kongrede, çare arayan psikiyatri hastalarını tedavi ettiğini söyleyen yetkisiz kişiler için caydırıcı cezalar uygulanması istendi.
Duygu karmaşası, davranış bozukluğu gelişen kişinin, toplumsal ilişkilerinin zarar görmemesi, çalışma hayatında, boş zaman aktivitelerinde ve öz bakımda problem yaşamaması için tıp dışı yardım alınmaması gerektiği bilimsel verilerle ortaya kondu.
"BU KİŞİLERİN SOSYAL MEDYA ARACILIĞIYLA ULAŞABİLDİĞİ CİDDİ BİR KİTLE OLUŞUYOR"
Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) Genel Başkanı Prof. Dr. Ejder Akgün Yıldırım, özellikle ruhsal hastalıklara yönelik tıp dışı çare aramaların fazla görüldüğünü söyledi.
Bunun ruhsal hastalıkların daha da şiddetlenmesine sebep olabileceği uyarısı yapan Yıldırım, belirtilerini ruhsal tepkilerle gösteren bazı hastalıkları gözden kaçırmamak için de tıptan uzaklaşmamak gerektiğini vurguladı.
Kovid-19 salgınıyla bilim dışı uygulamaların yaygınlaştığını gözlemlediklerine dikkati çeken Yıldırım, bilimsel tedavilere yönelik olumsuz yargılardan uzaklaşmak gerektiğini belirtti.
Tıpta en fazla etkilenen alanlardan birinin psikiyatri olduğunu ifade eden Yıldırım, "Psikiyatri insanların zihinsel süreçleriyle ilgili olduğu için sınırları çizilmesi zor bir alan. Yetkisi, hiçbir vasfı olmayan insanların kendilerini tedavi edici olarak adlandırdığını görüyoruz. 'Aile dizimi terapisti', 'yaşam koçu' gibi unvanlarla birçok kişi kendini bu alanda yetkin hissediyor. Bazen bir meslek unvanı olsa da yetkisiz, klinik bir formasyonu, eğitimi olmayan sözde psikoterapistler diyebileceğimiz birçok kişi var. Tedavi uygulayıcılar arasında ciddi anlamda ağır suç teşkil edecek derecede yetkisiz bir grup bulunuyor. Maalesef, bu kişilerin sosyal medya aracılığıyla ulaşabildiği ciddi bir kitle oluşuyor." dedi.
TEDAVİYE UYUMUN EN ÖNEMLİ BİLEŞENİ İLAÇ
Tedavi süreçlerinde kullanılan ilaçların zararlı olduğuna ilişkin haber ve içeriklerin psikiyatri hastalarının sürecine zarar verdiğine dikkati çeken Yıldırım, "Bu inanış nedeniyle tedaviler kesintiye uğruyor ve bu nedenle ciddi kayıplar da yaşanabiliyor." dedi.
Tıp dışı aranan çarenin ve yetkin olmayan kişilerin tedaviyi zorlaştırdığının bilinmesi gerektiğine vurgu yapan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Depresyonunuz varsa 'çorba için, turşu yiyin', 'ilaçları bırakın bitkisel takviye kullanın' gibi ifadeler var. Bunların çok ağır sonuçları olabilir. Çünkü psikiyatrik tedaviler, özellikle farmakolojik tedaviler kanıt değeri en yüksek tedavilerdir. Bizim ilaçlarımız uzun süre kullanıldığı için diğer ilaçlara göre çok daha uzun ve deneyim gerektiren süreçlerden sonra ortaya çıkar. Ruhsal hastalıklar tedavi edilmediğinde bunun sosyal sonuçları sadece insanın kendi yaşamına değil, çevresine ve ailesine de yansır."
Ruhsal bir zorluk varsa başvurulması gereken ilk kişilerin psikiyatri uzmanları olduğunu belirten Yıldırım, depresyon, panik bozukluk veya şizofreni gibi hastalıkların tanısının bu uzmanlarca konulması gerektiğine dikkati çekti.
"KANSERİN İLK BELİRTİSİ RUHSAL SORUN OLABİLİR"
Hastalıkların sebebini ve neden olabileceği risklerin uzmanlarca değerlendirilmesi gerektiğini belirten Yıldırım, "Bazen zihinsel ve ruhsal sorunlar bedende tepkiye neden olabilir. Yani bir kaygı bozukluğunda uzun dönemde dolaşım sisteminde sorun olabileceğini unutmamamız gerekiyor. Bazen bedensel hastalıklar sadece ruhsal belirtiyle kendini gösterebilir. Bazen bir hormonsal bozukluğun; örneğin tiroit bozukluğunun, bazen kanserin ilk belirtisi ruhsal sorun olabilir. Böyle bir durumu ayırt edecek en önemli meslek grubu psikiyatridir." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
En Çok Okunan Haberler
Yasa dışı bahisten hakkında tutuklama kararı çıkan tanınan isimler
Dünyanın en korkutucu 5 yeri
Atatürk'ün aramızdan ayrılışı dönemin gazetelerinde
Zatürre vakaları artıyor!
Büyük Önder Atatürk'ün ebediyete intikalinin üzerinden 86 yıl geçti
Orta kulak iltihabına dikkat
Ragnarök gerçek mi? Olası Viking kıyametine dair bin 500 yıllık keşif!
Sinema salonlarında bu hafta 9 film vizyona girecek
Her köşesiyle ilginç bir ülke: Çin
Tasteatlas'ta en düşük puan almış Türk yemekleri
Tavuk hırsızı kameralara yansıdı
Kırıkkale'de dikkatsizlik sonucu meydana gelen kazalar anbean kaydedildi
Yabancı uyruklu kadın ve adamın kavgası kameralara yansıdı
Bursa'da göçük altında can pazarı! O işçi böyle kurtarıldı
Bursa'da saniye saniye kaza