Rahim ağzı kanseri HPV aşısı ile 2050'den sonra bitebilir
Rahim ağzı kanseri HPV aşısı ile 2050'den sonra bitebilir
Dünyada en sık görülen jinekolojik kanserlerden biri olan rahim ağzı (serviks) kanserinin HPV (İnsan-Human Papilloma Virüsü) aşısı ve erken teşhisle 2050 yılından sonra bitebileceği bildirildi.
Haber Giriş Tarihi: 27.01.2025 11:16
Haber Güncellenme Tarihi: 27.01.2025 11:18
Kaynak:
AA
Kadın Hastalıkları ve Doğum ile Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Veysel Şal, yaptığı açıklamada, dünyada her yıl 500 bin yeni rahim ağzı kanseri hastası tanısı alındığını söyledi.
Bunların her yıl yaklaşık yüzde 50'sinin öldüğünü aktaran Şal, Türkiye'de de ortalama yıllık vaka sayısının ise 2 bin ile 2 bin 500 arasında olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Şal, rahim ağzı kanserini erken evrede engelleme ihtimalinin çok yüksek olduğunu, kanserden korumak için mutlaka belli yaşlarda kadınları aşılamak gerektiğinin dünyadaki global yaklaşım olarak bilindiğini dile getirerek, "Dünya Sağlık Örgütünün ve dünyadaki bütün derneklerin önerisi şu: Kadınlarımızın çoğunluğunu aşılayalım ve mutlaka bir HPV DNA testi yapalım. En azından öncü lezyonların tedavilerini yaparak kanser olmasını engelleyelim. Rahim ağzı önlenebilir bir kanser... Tarama testini, aşıyı yaptıralım ve kanserin önüne geçelim. 2030 yılında böyle bir ön politikamız var ama 2050-2100 yıllarında artık ülke ve dünyada rahim ağzı kanserini görmeyeceğiz. Aynı çiçek virüsü gibi olacak." diye konuştu.
Toplam 160 ülkenin bu aşılamayı yaptığını belirten Şal, 50'ye yakın ülkede aynı zamanda erkeklerin de aşılandığını söyledi.
Prof. Dr. Şal, sigaranın da rahim ağzı kanserine yakalanmada ciddi risk faktörü olduğuna işaret ederek, HPV DNA testinin Toplum Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz yapıldığını bildirdi.
"RAHİM AĞZI KANSERİ OLAN KADINLAR HAMİLE KALABİLİR"
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Taha Takmaz ise rahim ağzı kanserinde hastaların sıklıkla anormal kanama şikayetiyle başvurduklarını belirtti.
Bunun dışında kitlenin çok büyük olmasına bağlı bazı bulgular görüldüğünü dile getiren Takmaz, "Sıklıkla biz bu hastaları yaptığımız smear taramalarındaki anormal sonuçlarla teşhis ederiz. Tedavi süreci de bu şekilde başlar." dedi.
Kadınların bir anda rahim ağzı kanseri olmadığına dikkati çeken Doç. Dr. Takmaz, şöyle devam etti:
"Rahim ağzı kanserinde daha erken evre aşamaları da mevcut. Bunun belli aşamalarında biz gerekli müdahaleleri yaparak sadece rahim ağzını çıkararak hastanın ilerleyen dönemde hamile kalabilmesini sağlıyoruz. Ancak başlayan bir rahim ağzı kanserinde onun tabii ki çevre dokularla ilişkisi, evresi belirleyici oluyor. Mümkünse, bu aşamaya, ilerlemeden daha hücre içi seviyedeyken, bunun önleyici tedavilerini almak ve gerekirse cerrahi bir şekilde müdahale etmek gerekir."
Doç. Dr. Takmaz, rahim ağzı kanserinin HPV virüsü aracılığıyla meydana geldiğini, bu virüsün iyi bir şekilde taranması ve koruyucu tedavisinin geliştirilmesi halinde hastalığın bertaraf edilebileceğini kaydetti.
Bu konuda günümüzde kullanılan HPV aşılarının ön plana çıktığına işaret eden Takmaz, "Şu anda ülkemizde rahim ağzı kanserine karşı, yaklaşık 2 yıldır mevcut olan, 9'lu alt tipe karşı koruyan bir aşı mevcut. Bu aşı, kadını en sık genital siğil ve en sık rahim ağzı kanseri yapan tiplere karşı koruyor. Bu aşıyı 9-45 yaş arasındaki üreme çağındaki tüm kadın ve erkeklere tavsiye ediyoruz. Aşıyla hem genital siğil hem rahim ağzı kanserinin yüzde 90'ına karşı bir koruyuculuk elde edebiliriz." diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Rahim ağzı kanseri HPV aşısı ile 2050'den sonra bitebilir
Dünyada en sık görülen jinekolojik kanserlerden biri olan rahim ağzı (serviks) kanserinin HPV (İnsan-Human Papilloma Virüsü) aşısı ve erken teşhisle 2050 yılından sonra bitebileceği bildirildi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum ile Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Veysel Şal, yaptığı açıklamada, dünyada her yıl 500 bin yeni rahim ağzı kanseri hastası tanısı alındığını söyledi.
Bunların her yıl yaklaşık yüzde 50'sinin öldüğünü aktaran Şal, Türkiye'de de ortalama yıllık vaka sayısının ise 2 bin ile 2 bin 500 arasında olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Şal, rahim ağzı kanserini erken evrede engelleme ihtimalinin çok yüksek olduğunu, kanserden korumak için mutlaka belli yaşlarda kadınları aşılamak gerektiğinin dünyadaki global yaklaşım olarak bilindiğini dile getirerek, "Dünya Sağlık Örgütünün ve dünyadaki bütün derneklerin önerisi şu: Kadınlarımızın çoğunluğunu aşılayalım ve mutlaka bir HPV DNA testi yapalım. En azından öncü lezyonların tedavilerini yaparak kanser olmasını engelleyelim. Rahim ağzı önlenebilir bir kanser... Tarama testini, aşıyı yaptıralım ve kanserin önüne geçelim. 2030 yılında böyle bir ön politikamız var ama 2050-2100 yıllarında artık ülke ve dünyada rahim ağzı kanserini görmeyeceğiz. Aynı çiçek virüsü gibi olacak." diye konuştu.
Toplam 160 ülkenin bu aşılamayı yaptığını belirten Şal, 50'ye yakın ülkede aynı zamanda erkeklerin de aşılandığını söyledi.
Prof. Dr. Şal, sigaranın da rahim ağzı kanserine yakalanmada ciddi risk faktörü olduğuna işaret ederek, HPV DNA testinin Toplum Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz yapıldığını bildirdi.
"RAHİM AĞZI KANSERİ OLAN KADINLAR HAMİLE KALABİLİR"
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Taha Takmaz ise rahim ağzı kanserinde hastaların sıklıkla anormal kanama şikayetiyle başvurduklarını belirtti.
Bunun dışında kitlenin çok büyük olmasına bağlı bazı bulgular görüldüğünü dile getiren Takmaz, "Sıklıkla biz bu hastaları yaptığımız smear taramalarındaki anormal sonuçlarla teşhis ederiz. Tedavi süreci de bu şekilde başlar." dedi.
Kadınların bir anda rahim ağzı kanseri olmadığına dikkati çeken Doç. Dr. Takmaz, şöyle devam etti:
"Rahim ağzı kanserinde daha erken evre aşamaları da mevcut. Bunun belli aşamalarında biz gerekli müdahaleleri yaparak sadece rahim ağzını çıkararak hastanın ilerleyen dönemde hamile kalabilmesini sağlıyoruz. Ancak başlayan bir rahim ağzı kanserinde onun tabii ki çevre dokularla ilişkisi, evresi belirleyici oluyor. Mümkünse, bu aşamaya, ilerlemeden daha hücre içi seviyedeyken, bunun önleyici tedavilerini almak ve gerekirse cerrahi bir şekilde müdahale etmek gerekir."
Doç. Dr. Takmaz, rahim ağzı kanserinin HPV virüsü aracılığıyla meydana geldiğini, bu virüsün iyi bir şekilde taranması ve koruyucu tedavisinin geliştirilmesi halinde hastalığın bertaraf edilebileceğini kaydetti.
Bu konuda günümüzde kullanılan HPV aşılarının ön plana çıktığına işaret eden Takmaz, "Şu anda ülkemizde rahim ağzı kanserine karşı, yaklaşık 2 yıldır mevcut olan, 9'lu alt tipe karşı koruyan bir aşı mevcut. Bu aşı, kadını en sık genital siğil ve en sık rahim ağzı kanseri yapan tiplere karşı koruyor. Bu aşıyı 9-45 yaş arasındaki üreme çağındaki tüm kadın ve erkeklere tavsiye ediyoruz. Aşıyla hem genital siğil hem rahim ağzı kanserinin yüzde 90'ına karşı bir koruyuculuk elde edebiliriz." diye konuştu.
Kaynak: AA
En Çok Okunan Haberler
Muhtemelen ilk kez duyacağınız ilginç gerçekler
Yaşlanma belirtilerini azaltan 5 cilt maskesi
Onlarca can kaybedildi: Kartalkaya faciasının ardında kalanlar...
Türkiye'de geçen yıl en çok ziyaret edilen 10 yer
Süper Lig'in asist kralları!
Dünyanın en romantik şehirleri listelendi
Dünyadaki tehlikeli turistik yerler
Kilolu gösteren 10 moda hatası
Dünya genelinde ev almanın en zor olduğu 10 ülke açıklandı
İstanbul'da yaşam kalitesinin en yüksek olduğu semtler
Gaziantep'te motosiklet ağaca çarptı: 2 kişi hayatını kaybetti
Konya'da bir aile yok oldu! Kavga ihbarına giden polis korkunç bir tabloyla karşılaştı!
İstanbul Kalkınma Ajansı'ndan 2025 yılı mali destek programları için ikinci toplantı
SOLOTÜRK'ün Antalya'daki eğitim uçuşları nefesleri kesti
Kıl çadırı üreten işletmede çıkan yangına müdahale ediliyor