Müsavat Dervişoğlu: "Hükümetin hiçbir had ve hududu kalmadı"

"FAİLLERİ MEÇHUL KILINMAK İSTENEN DAVALAR VAR"

BBP eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun dosyasının zamanaşımına uğraması üzerine yorum yapan Dervişoğlu, "Zamanaşımı diye bir şey yoktur. Faili meçhul diye de bir şey yoktur. Zamanla aşındırılmak, failleri meçhul bırakmak istenen davalar vardır. Bu yargı düzeninde işine gelenler ve işine gelmeyenler vardır. Muhsin Yazıcıoğlu'nun dosyasının zamanaşımına uğramasına izin verenler belli ki failleri meçhul kılmak isteyenlerdir." dedi.

"HÜKÜMETİN HİÇBİR HAD VE HUDUDU KALMADI"

Hükümetin 22 yılın ardından tam manasıyla zıvanadan çıktığını ifade eden Dervişoğlu, "Hükümetin hiçbir had ve hududu kalmamıştır. Her konuştuklarında ağızlarından dökülen kelimeler bize suçlarının telaşı içerisinde olduklarını göstermektedir. Bu mücadelede tüm vatandaşlarımıza çok büyük görevler düşmektedir. İktidar yollarına bayrağımız ve kimliğimizi paspas ettiler. Küçük adamlar büyük değerleri çiğneyerek büyürler. Bu yolda hükümetin küçültmeyeceği hiçbir şey yoktur."dedi.

"SİNAN ATEŞ'İN KATİLLERİ DE SERBEST KALIR VE BUNU DA MİLLETE YUTTURURUZ SANIYORLAR"

DEM Parti Heyetinin ziyaretleriyle birlikte başlayan yeni süreç hakkında da değerlendirmelerde bulunan Dervişoğlu, " PKK'nın silah bırakmasını açıklaması halinde Öcalan'a gelecek affın Genel af sürecine evrilmesi halinde hasbelkader bu bozuk yargı düzenine takılan ne kadar cani, sapık ve katil varsa dışarı çıkabilir. Bu durumu sorgulayacağımıza inanmıyorlar. Bu çıkacak olanlara devlet düşmanı FETÖ üyeleri de eklenebilir. Olur da bir af olur, Sinan Ateş'in katilleri de serbest kalır ve bunu da millete yuttururuz sanıyorlar. Bunun hesabını hem ben, hem siz hem de Türk milleti soracaktır." dedi.

"İSİMSİZ VE CİSİMSİZ BİRİ!"

Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ın açıklamalarına yanıt veren Dervişoğlu, "“İsimsiz ve cisimsiz biri, o daha kundaktayken başkanlığını yaptığım Ülkü Ocakları adına beni ve ihanet planına itiraz eden Türk milliyetçilerini utanmazca tehdit ediyor. Ne günlere kaldık ya Rab?” dedi.