Kuraklık ve kirlilik tehdidi altındaki Türkiye'nin en önemli tatlısu göllerinden Eğirdir Gölü'nün en dar kısmı olan Kemer Boğazı'ndaki su genişliği, 1,8 kilometreden 1,2 kilometreye geriledi. Bu alandaki derinlikse bazı yerlerde, 50-60 santimetreye düştü.
Haber Giriş Tarihi: 02.08.2024 09:57
Haber Güncellenme Tarihi: 02.08.2024 09:57
Kaynak:
İHA
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi'nden emekli akademisyen ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, Eğirdir Gölü'nün en dar noktası olan Kemer Boğazı'ndaki kuraklık tehlikesinin arttığına dikkat çekti. Eğirdir Gölü'nün en dar noktası olan Gelendost- Yenice ile Senirkent- Akkeçili arasındaki Kemer Boğazı'nın kurumasıyla kamışlık, sazlık istilasının yaşanabileceğini söyleyen Dr. Kesici, önlem alınmaz, kuruma devam ederse gölün bu noktadan ikiye bölüneceği uyarısında bulundu.
GÖLÜN EN DAR NOKTASI
Bu bölümün Eğirdir Gölü'nün en dar noktası olduğunu ifade eden Dr. Kesici, "Karşı taraf gölün doğusu. Gelendost kısmı ile bulunduğumuz batı kısmı arasında daha önce yaklaşık 2 kilometreye yakın mesafe vardı. Fakat su seviyesi azaldı. Zaten Eğirdir Gölü'nün en az su seviyesine sahip bölgelerinden biri. Kıyılardan başlayan ve gölün ortasında gördüğümüz büyük adacıklarla birlikte sazlık adaları nedeniyle göl tamamen ikiye ayrılma durumunda. Ekim aylarında suyun tamamen çekildiği dönemlerde bataklık olmasa karşı kıyıya yürüyerek geçmek de mümkün. Mutlak suretle bu sazlıkların bakımlarının, gençleştirmelerinin yapılması gerekiyor. Dip kısımları açıldığı zaman, hiç olmazsa suyun sirkülasyonu olacaktır. Burada erozyon ve diğer nedenlerle oluşan toprak birikimi engellenmiş olacaktır. Ve aynı zamanda da gölün temizlenmesine katkıda bulunmuş olunacaktır" dedi.
İKİYE BÖLÜNÜRSE GÖL DAHA ÇABUK YOK OLUR
Gölün rakım olarak en yüksek tarafının da burası olduğunu dile getiren Dr. Kesici, "Şehir merkezinin olduğu yerle buranın arasında en az 10 metrelik kot farkı var. En az seviye, burada; en yüksek seviye gölün Eğirdir kesiminde. Zaten bu kısmına gölün Hoyran kesimi diyoruz. Aşağı kısmı gölün Eğirdir kısmı oluyor. Topografik özelliğinden dolayı en az su seviyesinin olduğu ve en hassas yerlerden biri. Buranın mutlak suretle eski haline dönüştürülmesi gerekiyor. Çünkü göl bölündüğü zaman daha çabuk yok olacaktır ve buharlaşma artacaktır. Zaten en büyük sorunlardan biri de gölün seviyesinin azalmasıyla artan aşırı buharlaşma. O nedenle bu bölgede bu sazlıklarla ilgili iyileştirmelerin mutlaka yapılması gerekiyor" diye konuştu.
DERİNLİK 1,5 METREYİ GEÇMİYOR
Bu noktadaki derinliğin 1,5 metreyi geçmediğini de anlatan Dr. Erol Kesici, "Bazı yerlerde ise 50-60 santimetre. Ama tamamen bataklıklaşmış bir alan olarak görmekteyiz. Şurada gördüğümüz sarılık, yerlere baktığımız zaman bataklık alandır. Çok fazla su seviyesi kalmadı. Balıkçılar, küçük tekneyle bile daha zor geçebiliyor. Çünkü hem balçık halinde hem de aşırı su bitkileriyle kaplandığı için geçme konusunda tehlikeler söz konusu. Mutlak suretle bir rehber vasıtasıyla gitmek gerekiyor. Çünkü su seviyesi kimi yerlerde 50 santimetre, kimi yerlerde 1 metreye yakın. Ama dip zemin tamamen simsiyah çamur kaplı, bataklık bir alan haline dönüşmüş vaziyette" dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Eğirdir Gölü'nde tehlike çanları çalıyor
Kuraklık ve kirlilik tehdidi altındaki Türkiye'nin en önemli tatlısu göllerinden Eğirdir Gölü'nün en dar kısmı olan Kemer Boğazı'ndaki su genişliği, 1,8 kilometreden 1,2 kilometreye geriledi. Bu alandaki derinlikse bazı yerlerde, 50-60 santimetreye düştü.
Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi'nden emekli akademisyen ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, Eğirdir Gölü'nün en dar noktası olan Kemer Boğazı'ndaki kuraklık tehlikesinin arttığına dikkat çekti. Eğirdir Gölü'nün en dar noktası olan Gelendost- Yenice ile Senirkent- Akkeçili arasındaki Kemer Boğazı'nın kurumasıyla kamışlık, sazlık istilasının yaşanabileceğini söyleyen Dr. Kesici, önlem alınmaz, kuruma devam ederse gölün bu noktadan ikiye bölüneceği uyarısında bulundu.
GÖLÜN EN DAR NOKTASI
Bu bölümün Eğirdir Gölü'nün en dar noktası olduğunu ifade eden Dr. Kesici, "Karşı taraf gölün doğusu. Gelendost kısmı ile bulunduğumuz batı kısmı arasında daha önce yaklaşık 2 kilometreye yakın mesafe vardı. Fakat su seviyesi azaldı. Zaten Eğirdir Gölü'nün en az su seviyesine sahip bölgelerinden biri. Kıyılardan başlayan ve gölün ortasında gördüğümüz büyük adacıklarla birlikte sazlık adaları nedeniyle göl tamamen ikiye ayrılma durumunda. Ekim aylarında suyun tamamen çekildiği dönemlerde bataklık olmasa karşı kıyıya yürüyerek geçmek de mümkün. Mutlak suretle bu sazlıkların bakımlarının, gençleştirmelerinin yapılması gerekiyor. Dip kısımları açıldığı zaman, hiç olmazsa suyun sirkülasyonu olacaktır. Burada erozyon ve diğer nedenlerle oluşan toprak birikimi engellenmiş olacaktır. Ve aynı zamanda da gölün temizlenmesine katkıda bulunmuş olunacaktır" dedi.
İKİYE BÖLÜNÜRSE GÖL DAHA ÇABUK YOK OLUR
Gölün rakım olarak en yüksek tarafının da burası olduğunu dile getiren Dr. Kesici, "Şehir merkezinin olduğu yerle buranın arasında en az 10 metrelik kot farkı var. En az seviye, burada; en yüksek seviye gölün Eğirdir kesiminde. Zaten bu kısmına gölün Hoyran kesimi diyoruz. Aşağı kısmı gölün Eğirdir kısmı oluyor. Topografik özelliğinden dolayı en az su seviyesinin olduğu ve en hassas yerlerden biri. Buranın mutlak suretle eski haline dönüştürülmesi gerekiyor. Çünkü göl bölündüğü zaman daha çabuk yok olacaktır ve buharlaşma artacaktır. Zaten en büyük sorunlardan biri de gölün seviyesinin azalmasıyla artan aşırı buharlaşma. O nedenle bu bölgede bu sazlıklarla ilgili iyileştirmelerin mutlaka yapılması gerekiyor" diye konuştu.
DERİNLİK 1,5 METREYİ GEÇMİYOR
Bu noktadaki derinliğin 1,5 metreyi geçmediğini de anlatan Dr. Erol Kesici, "Bazı yerlerde ise 50-60 santimetre. Ama tamamen bataklıklaşmış bir alan olarak görmekteyiz. Şurada gördüğümüz sarılık, yerlere baktığımız zaman bataklık alandır. Çok fazla su seviyesi kalmadı. Balıkçılar, küçük tekneyle bile daha zor geçebiliyor. Çünkü hem balçık halinde hem de aşırı su bitkileriyle kaplandığı için geçme konusunda tehlikeler söz konusu. Mutlak suretle bir rehber vasıtasıyla gitmek gerekiyor. Çünkü su seviyesi kimi yerlerde 50 santimetre, kimi yerlerde 1 metreye yakın. Ama dip zemin tamamen simsiyah çamur kaplı, bataklık bir alan haline dönüşmüş vaziyette" dedi.
Kaynak: İHA
En Çok Okunan Haberler
Kahvenin hiç bilinmeyen bir faydası ortaya çıktı
2024’ün viral olan lezzetleri
Bir zamanlar futbolcularla aşk yaşamış ünlüler! Kimi 7 yıl sürmüş kimi 3 ay
Uykunuzu kaliteli hale getirin
Mısır'daki Ebu Simbel Tapınağındaki Firavun II. Ramses heykeline güneş vurdu
"The World of Tim Burton" sergisi için basın ön izlemesi gerçekleşti
Cildinizin sağlığı için bu yöntemleri deneyin!
Kışın içilmesi gereken bitki çayları nelerdir?
Hadise'nin eski eşi Mehmet Dinçerler gönlünü Çağla Boz'a kaptırdı!
Türkiye’nin beyin göçünde en çok tercih ettiği ülkeler
Hatay'da iş yerinin kundaklanması güvenlik kamerasına yansıdı
Yolu kapatıp ambulansa geçit vermedi
Bursa İnegöl'de bataklığa saplanan çocuk kurtarıldı!
İstanbul Esenyurt'ta korkunç olay: Çarptığı çocuğun ölümüne sebep olan sürücü intihar etti!
Meriç Nehri'nde 65 kiloluk yayın balığı yakalandı!