Hatay'da depremde yakınlarını kaybeden gazeteci kentin sesi oluyor

Antakya ilçesinde yaşayan gazeteci Talip Köleoğlu'nun (50), General Şükrü Kanatlı Mahallesi'nde oturduğu 4 katlı apartman depremlerde ağır hasar aldı.

Binadan eşi ve 3 çocuğuyla güçlükle kurtulan Köleoğlu, depremlerde aynı mahallede farklı bir apartmanda oturan annesi, babası ve kardeşini kaybetti.

Depremlerde ailesinin yanı sıra çok sayıda akrabası ve arkadaşını da kaybeden Köleoğlu, afetin ardından bir süreliğine konteynerde yaşadı.

Daha sonra ailesiyle Altınözü ilçesinde müstakil evde yaşamaya başlayan Köleoğlu, acılarına rağmen çok sevdiği mesleğini ara vermeden sürdürdü.

Kentte günlük yayımlanan Hatay Söz gazetesinin Yazı İşler Müdürlüğü görevini yürüten Talip Köleoğlu, depremlerde yaşadıkları acıların ilk günkü gibi taze olduğunu söyledi.

Afette kaybettiği annesi, babası, kız kardeşi ve sevdiklerinin yerinin dolmadığını anlatan Köleoğlu, şöyle konuştu:

"Deprem anında ayaktaydım, bilgisayar başında haber yazıyordum. Sarsıntıya ayakta yakalandım, 50 yaşındayım çok depremler geçirdik ama böyle bir sarsıntı hiç yaşamadım. Bunu çok basit söylüyorum ama biz çok zor şartlarda apartmandan çıktık ve çıktığımızda afetin büyüklüğünün farkına vardık. Apartmanımız çok kötü durumdaydı ve etrafımızdaki apartmanların hepsi yıkılmıştı, araçlar enkaz altında kalmıştı."

Köleoğlu, yaşadıklarını hem gazeteci hem de afetzede olarak hiçbir zaman unutamayacağını belirtti.

Depremlerin ardından zor şartlarda da olsa mesleğini sürdürdüğünü anlatan Köleoğlu, "Biz o zor şartlar altında dahil işimizi yapmak adına büyük çaba harcadık. Bizim görevimiz farklı, emniyet, itfaiye hepsi koşturdular ama bizim de bir görevimiz kamuoyunu bilgilendirmek, buradan doğru haberleri göndermek." diye konuştu.

Köleoğlu, kentteki depremzedelerin sesi olmak için mesleğini en iyi şekilde yapmaya çalıştığını dile getirdi.

Tekliflere rağmen Hatay'dan ayrılmayı hiçbir zaman düşünmediğini vurgulayan Köleoğlu, "Bu kadar çok sevdiğim bir memleketi böyle bir durumda zaten bırakıp gidemezdim. Sanki ben de gidersem kimse kalmayacak gibi his oluştu. Ben de o yüzden hiç gitmedim." dedi.