Ünlü tarihçi Hakan Erdem Sakarya'da tarihe yeni bir pencere açtı
Ünlü tarihçi Hakan Erdem Sakarya'da tarihe yeni bir pencere açtı
Haber Giriş Tarihi: 22.01.2025 21:41
Haber Güncellenme Tarihi: 22.01.2025 21:41
Kaynak:
IGFA
Sakaray Büyükşehir Belediyesi’nin Ocak Kültür Takvimi kapsamında “Batılılaşma Niçin Yetersiz Bir Kavram?” söyleşisinde Tarihçi Yazar Hakan Erdem, Osmanlı-Türk modernleşmesini ele alarak katılımcıları tarihte derin bir yolculuğa çıkardı.
SAKARYA (İGFA) - Sakarya Büyükşehir Belediyesi, her alanda Sakaryalıların bilgi birikimine katkı sunmak ve şehri sanatla, kültürle, sosyal yaşamla buluşturmak için programlar düzenliyor.
Tarihçi yazar Hakan Erdem, gerçekleştirdiği söyleşide Osmanlı-Türk modernleşmesinin temel meselelerini gündeme getirdi.
“Batılılaşma Niçin Yetersiz Bir Kavram” başlığı altında, batılılaşmanın modernleşmeyi açıklamakta yetersiz kaldığını vurgulayan Erdem, tarihsel sürece dair önemli tespitlerde bulundu.
Modernleşmenin ekonomik temellerine işaret eden Erdem, “Modernleşme dediğimiz şey, aslında bir ekonomik dönüşüm sürecidir. Yani toplumsal yapının, ekonomik temellerin değişmesiyle birlikte şekillenen bir süreçten bahsediyoruz. Batılılaşma ise daha çok kültürel bir değişimdir. Bu noktada modernleşme ve batılılaşma birbirine karıştırılıyor, oysa bu iki kavram aynı şey değildir” dedi.
Erdem modernleşme için gerekli kavramların üzerinde durarak, “Modernleşmeyi teknik veya ekonomik bir dönüşümden ibaret görmemek lazım. Modernleşme aynı zamanda bir organizasyon, bir iletişim sistemidir. Mesela modern devlet dediğimiz şey, parasal vergilerin toplandığı, iletişim ve ulaşım altyapısının gelişmiş olduğu, standardizasyonun sağlandığı bir yapıdır. Oysa modern dönem öncesi toplumlarda bu yoktu. İşte bu, modernleşme ile modern öncesi toplumlar arasındaki temel farktır” diye konuştu.
“BATILILAŞMA MODERNLEŞMENİN ÖN KOŞULU DEĞİLDİR”
Kavramların karşılaştırılmaması gerektiğini söyleyen Erdem, “Batılılaşma modernleşme için bir ön koşul değildir. Her toplum, kendi tarihsel ve coğrafi bağlamında modernleşme süreçlerini farklı şekillerde yaşayabilir. Önemli olan, bu kavramları doğru anlamak ve birbirine karıştırmamaktır” ifadelerini kullandı. Erdem, Osmanlı’da modern öncesi döneme özgü uygulamaların, toplumun ekonomik ve sosyal yapısını nasıl şekillendirdiğini detaylı bir şekilde anlattı.
İzleyiciler tarafından ilgiyle takip edilen söyleşi, Osmanlı-Türk modernleşmesine dair yeni bakış açıları sundu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ünlü tarihçi Hakan Erdem Sakarya'da tarihe yeni bir pencere açtı
Sakaray Büyükşehir Belediyesi’nin Ocak Kültür Takvimi kapsamında “Batılılaşma Niçin Yetersiz Bir Kavram?” söyleşisinde Tarihçi Yazar Hakan Erdem, Osmanlı-Türk modernleşmesini ele alarak katılımcıları tarihte derin bir yolculuğa çıkardı.
SAKARYA (İGFA) - Sakarya Büyükşehir Belediyesi, her alanda Sakaryalıların bilgi birikimine katkı sunmak ve şehri sanatla, kültürle, sosyal yaşamla buluşturmak için programlar düzenliyor.
Tarihçi yazar Hakan Erdem, gerçekleştirdiği söyleşide Osmanlı-Türk modernleşmesinin temel meselelerini gündeme getirdi.
“Batılılaşma Niçin Yetersiz Bir Kavram” başlığı altında, batılılaşmanın modernleşmeyi açıklamakta yetersiz kaldığını vurgulayan Erdem, tarihsel sürece dair önemli tespitlerde bulundu.
Modernleşmenin ekonomik temellerine işaret eden Erdem, “Modernleşme dediğimiz şey, aslında bir ekonomik dönüşüm sürecidir. Yani toplumsal yapının, ekonomik temellerin değişmesiyle birlikte şekillenen bir süreçten bahsediyoruz. Batılılaşma ise daha çok kültürel bir değişimdir. Bu noktada modernleşme ve batılılaşma birbirine karıştırılıyor, oysa bu iki kavram aynı şey değildir” dedi.
Erdem modernleşme için gerekli kavramların üzerinde durarak, “Modernleşmeyi teknik veya ekonomik bir dönüşümden ibaret görmemek lazım. Modernleşme aynı zamanda bir organizasyon, bir iletişim sistemidir. Mesela modern devlet dediğimiz şey, parasal vergilerin toplandığı, iletişim ve ulaşım altyapısının gelişmiş olduğu, standardizasyonun sağlandığı bir yapıdır. Oysa modern dönem öncesi toplumlarda bu yoktu. İşte bu, modernleşme ile modern öncesi toplumlar arasındaki temel farktır” diye konuştu.
“BATILILAŞMA MODERNLEŞMENİN ÖN KOŞULU DEĞİLDİR”
Kavramların karşılaştırılmaması gerektiğini söyleyen Erdem, “Batılılaşma modernleşme için bir ön koşul değildir. Her toplum, kendi tarihsel ve coğrafi bağlamında modernleşme süreçlerini farklı şekillerde yaşayabilir. Önemli olan, bu kavramları doğru anlamak ve birbirine karıştırmamaktır” ifadelerini kullandı. Erdem, Osmanlı’da modern öncesi döneme özgü uygulamaların, toplumun ekonomik ve sosyal yapısını nasıl şekillendirdiğini detaylı bir şekilde anlattı.
İzleyiciler tarafından ilgiyle takip edilen söyleşi, Osmanlı-Türk modernleşmesine dair yeni bakış açıları sundu.
Kaynak: IGFA
En Çok Okunan Haberler
Trafikte en çok vakit kaybettiren şehirler
Ressam Özge Tezgör, dördüncü sergisini Bursa'da açtı!
Ara tatili verimli geçirmek için 8 öneri
Şişkinlik hissini ortadan kaldıran 9 etkili çözüm
Doğal akciğer temizleyici! Faydalarını saymakla bitmiyor
Sinema salonlarında bu hafta 6 film izleyiciyle buluşacak
Kuru ciltli olanların mutlaka yapması gerekenler
Göz altı morlukları için 6 doğal çözüm
Beyin kanseri kendisini gösteriyor: İşte belirtileri...
Hadzabe Kabilesi'nin avcı-toplayıcı yaşamıyla insanlık tarihine yolculuk
İsrail ordusu Cenin'de AA muhabirlerinin üzerine iş makinesi sürdü
Kapıkule'de 20 milyon liralık uyuşturucu operasyonu
Kumla’da su samurunu elleriyle beslediler
Altın fiyatları zirveye yaklaşıyor
Bursa'da otomobil ile motosiklet çarpıştı: Sürücüsü ve kızı yaralı